Şimdi Ara

Şiir Kitabı Çıkartmayı Düşünüyorum. (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
42
Cevap
0
Favori
1.590
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki

Şiir Kitabı Çıkartmayı Düşünüyorum.


(En Son Oy Tarihi: 2.6.2014)
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Lightmyfire

    sen cikar varsin kimse almasn.ticari dusunme.yada koy buraya biz okuyalim.


    güzel dileklerin için teşekkürler.
  • Yetenek var ama biraz daha yol alman gerektiğini düşünüyorum. Kolay gelsin, başarılar.
  • katılımın artması dileği ile
  • Final dershanesinin şiir yarışması var bu aralar katılmaya bak 3 bin ytl 1. ye ödül kazanırsan bana çok dua edersin ayrıntılarını bilmiyorum kendin araştır
  • Fena değil gibi, çıkarırsan mutlaka alırım.Fenerlisin ama olsun
  • quote:

    Orjinalden alıntı: CatSK

    Fena değil gibi, çıkarırsan mutlaka alırım.Fenerlisin ama olsun






    ya bu berbat oyunu verenler sahiden mi acaba yoksa şiirden nefret eden kimselermi?çözemedim




  • herkesin katılımını bekliyorum
  • açık söylemek gerekirse beğenmedim,biraz böyle hava kaygısıyla yazmışsın,hiç şairinin içinden geldiği gibi yazılmışa benzemiyor şiirler(ne dediğimi ben bile anlamadım)fazla zorlama yapmışsın.anlam bütünlüğü de yok fazla.

    misal;

    gün biter gülüşün kalır bende
    ve sessiz bir ıslıktır gece
    kalabalıklarım kararır
    sustukça sabah olur böylece

    gün bitti,gülüşü niye kaldı sende,gecenin sessiz ıslık olmasıyla yukarıdaki dizenin alakası nedir,bu arada imge dediğin sessiz ıslık gibi şeylerse çok saçma olmuş.kalabalıklarım kararır,sustukça sabah olur böylece dizelerinin durumu da böyle.

    hemen benzerini yazayım

    gökle birleşir mavi deniz ufukta
    ve sulu altın denizin dibi
    yer,gök,deniz birleşir burada
    bir sonsuz aşk gibi




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kemalton

    açık söylemek gerekirse beğenmedim,biraz böyle hava kaygısıyla yazmışsın,hiç şairinin içinden geldiği gibi yazılmışa benzemiyor şiirler(ne dediğimi ben bile anlamadım)fazla zorlama yapmışsın.anlam bütünlüğü de yok fazla.

    misal;

    gün biter gülüşün kalır bende
    ve sessiz bir ıslıktır gece
    kalabalıklarım kararır
    sustukça sabah olur böylece

    gün bitti,gülüşü niye kaldı sende,gecenin sessiz ıslık olmasıyla yukarıdaki dizenin alakası nedir,bu arada imge dediğin sessiz ıslık gibi şeylerse çok saçma olmuş.kalabalıklarım kararır,sustukça sabah olur böylece dizelerinin durumu da böyle.

    hemen benzerini yazayım

    gökle birleşir mavi deniz ufukta
    ve sulu altın denizin dibi
    yer,gök,deniz birleşir burada
    bir sonsuz aşk gibi

    kemal sen en iisi bi uyu




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kemalton

    açık söylemek gerekirse beğenmedim,biraz böyle hava kaygısıyla yazmışsın,hiç şairinin içinden geldiği gibi yazılmışa benzemiyor şiirler(ne dediğimi ben bile anlamadım)fazla zorlama yapmışsın.anlam bütünlüğü de yok fazla.

    misal;

    gün biter gülüşün kalır bende
    ve sessiz bir ıslıktır gece
    kalabalıklarım kararır
    sustukça sabah olur böylece

    gün bitti,gülüşü niye kaldı sende,gecenin sessiz ıslık olmasıyla yukarıdaki dizenin alakası nedir,bu arada imge dediğin sessiz ıslık gibi şeylerse çok saçma olmuş.kalabalıklarım kararır,sustukça sabah olur böylece dizelerinin durumu da böyle.

    hemen benzerini yazayım

    gökle birleşir mavi deniz ufukta
    ve sulu altın denizin dibi
    yer,gök,deniz birleşir burada
    bir sonsuz aşk gibi


    hemen açıklayayım.

    bir gün bitince gece oldunca tek sesin sessizlik olduğunu ve bunun bir ıslığı andırdığını belirttim avazım çıktığı kadar susuyorum cümlesi gibi.gündüz yalnız kalmadan önce kalabalıklardayken o kalabalıkların mutlulukların yerini karanlığa ben düşünceye bırakıp aynı suskunlukla sabah olduğunu söylüyorum.bilmem anlatabildimmi.




  • up
  • Eleanor,

    Hocam ben 24 yaşındayım ve edebiyatla uğraşıyorum senelerdir. İlk dönemlerimde bu tarz şiirler yazardım. O anki bilgim ve hayata bakışım dahilinde çok severdim bu şiirleri. Çevremdeki insanlar da oldukça beğenirdi. Ve çeşitli telkinlerde bulunurlardı aynen sana yaptıkları gibi. Ama zamanla daha çok edebiyat ve şiir kitabı okudum. Birçok felsefe ve düşünce kitabı okudum. Çeşitli edebiyat ortamlarında bulundum. Edebiyat forumlarında uzun süreler vakit geçirdim. Ve zamanla yazdığım şiirlerdeki değişiklikleri farkettim. İlk zaman yazdığım şiirlerin hepsini hiç tereddüt etmeden yırtıp attım. Senin hevesini kırmak istemem asla. Kalkıpta şiire gönül vermen çok hoş. Ama bence çevrendeki insanları fazla dinleme. Eğer bu vaziyette sana şiir kitabı çıkarmakta gecikmişsin diyorlarsa, ya şiirden hiç anlamıyorlar ya da hatır meselesinden dolayı böyle bir reaksiyon gösteriyorlar. Bence daha kalender insanlara sunmalısın şiirlerini ve fikirlerini almalısın. Aksi halde yol alamazsın. Çok şiir kitabı okumalısın ama öyle pasafiso şeyler değil. Misal Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Sunay Akın, Cahit Zarifoğlu, Nurullah Genç, İsmet Özel, Hilmi Yavuz, İbrahim Tenekeci.

    Şiirlerinde genel hava şu ki; kafiyeye uymak için aşırı bir zorlama yapıyorsun. Ki çok basit şiirler olmuş dürüst konuşmak gerekirse. Ahmet Selçuk İlkan gibi edebiyattan ve şiirden zerre anlamayan adamların şair diye geçindiği bir ülkede sen de haklısın aslında. Ama gerçek şiir insanın omurgasını yerinden oynatan şiirdir. Sürekli sevgiliye yazılan şiirler bir yere götüremez. Biraz topluma yönelmelisin. Toplumsal yanlışlıklara, ahlaki yozlaşmaya, hayatın ince noktalarına açılmalısın biraz da. İlle de sevgiliye duyduğun aşkı anlatacaksan bu da özgün bir şekilde olmalı. Rimbaud, Rilke, Nurullah Genç gibi tıpkı. Özgün bir şekilde anlatmalısın aşkı. Yoksa bu arabesk tavrı tüm piyasa şairlerinin şiirlerinde görüyoruz(Yusuf Hayaloğlu, Ahmet Selçuk İlkan gibi). Aksi takdirde şiirin bumerang gibi olur. Yani bir başkası kendisiyle özdeşleştirmez şiirlerini. Ve sadece sana döner.

    Özetlemek gerekirse, amatör bir girişim olarak faydalı görüyorum bu yapıtlarını. Ama yeterli ve kafi görmemelisin. Çevrendeki insanların pohpohlarına kanma. Bu ülke Ahmet Selçuk İlkan gibileri şair diye belledi senelerce. Gerçek edebiyat dostlarına ve objektif anlamda seni eleştirip doğruya sevkedebilecek insanlara danış. Aksi halde yerinde sayarsın. Saygılarımla.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: De-Niro

    Eleanor,

    Hocam ben 24 yaşındayım ve edebiyatla uğraşıyorum senelerdir. İlk dönemlerimde bu tarz şiirler yazardım. O anki bilgim ve hayata bakışım dahilinde çok severdim bu şiirleri. Çevremdeki insanlar da oldukça beğenirdi. Ve çeşitli telkinlerde bulunurlardı aynen sana yaptıkları gibi. Ama zamanla daha çok edebiyat ve şiir kitabı okudum. Birçok felsefe ve düşünce kitabı okudum. Çeşitli edebiyat ortamlarında bulundum. Edebiyat forumlarında uzun süreler vakit geçirdim. Ve zamanla yazdığım şiirlerdeki değişiklikleri farkettim. İlk zaman yazdığım şiirlerin hepsini hiç tereddüt etmeden yırtıp attım. Senin hevesini kırmak istemem asla. Kalkıpta şiire gönül vermen çok hoş. Ama bence çevrendeki insanları fazla dinleme. Eğer bu vaziyette sana şiir kitabı çıkarmakta gecikmişsin diyorlarsa, ya şiirden hiç anlamıyorlar ya da hatır meselesinden dolayı böyle bir reaksiyon gösteriyorlar. Bence daha kalender insanlara sunmalısın şiirlerini ve fikirlerini almalısın. Aksi halde yol alamazsın. Çok şiir kitabı okumalısın ama öyle pasafiso şeyler değil. Misal Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Sunay Akın, Cahit Zarifoğlu, Nurullah Genç, İsmet Özel, Hilmi Yavuz, İbrahim Tenekeci.

    Şiirlerinde genel hava şu ki; kafiyeye uymak için aşırı bir zorlama yapıyorsun. Ki çok basit şiirler olmuş dürüst konuşmak gerekirse. Ahmet Selçuk İlkan gibi edebiyattan ve şiirden zerre anlamayan adamların şair diye geçindiği bir ülkede sen de haklısın aslında. Ama gerçek şiir insanın omurgasını yerinden oynatan şiirdir. Sürekli sevgiliye yazılan şiirler bir yere götüremez. Biraz topluma yönelmelisin. Toplumsal yanlışlıklara, ahlaki yozlaşmaya, hayatın ince noktalarına açılmalısın biraz da. İlle de sevgiliye duyduğun aşkı anlatacaksan bu da özgün bir şekilde olmalı. Rimbaud, Rilke, Nurullah Genç gibi tıpkı. Özgün bir şekilde anlatmalısın aşkı. Yoksa bu arabesk tavrı tüm piyasa şairlerinin şiirlerinde görüyoruz(Yusuf Hayaloğlu, Ahmet Selçuk İlkan gibi). Aksi takdirde şiirin bumerang gibi olur. Yani bir başkası kendisiyle özdeşleştirmez şiirlerini. Ve sadece sana döner.

    Özetlemek gerekirse, amatör bir girişim olarak faydalı görüyorum bu yapıtlarını. Ama yeterli ve kafi görmemelisin. Çevrendeki insanların pohpohlarına kanma. Bu ülke Ahmet Selçuk İlkan gibileri şair diye belledi senelerce. Gerçek edebiyat dostlarına ve objektif anlamda seni eleştirip doğruya sevkedebilecek insanlara danış. Aksi halde yerinde sayarsın. Saygılarımla.




    süper söyledin çok teşekkür ederim. 10 yıldır şiir yazıyorum.bir çok şairler tanıştım.onlar benim hatalarımı söyledi.ben düzelttim ama olay şu ki
    aslında kafiye yapmak için zorlayan biri değillimdir.şiirde kompozisyon yaratırım ve iyi bir son ile bitiririm hep.ben aslında kimsenin pohpohlamasına gelmiyorum.farkındayım neyin ne olduğunun da.dedim ya 10 yıldır şiir yazıyorum.son yıllarda beğenmeye başladım kendimi.evelden olmuyordu.birde şiirlerimin belkide en kafiyelilerini buraya koydum oda doğru.aslında çok serbest kafiyesiz yazarım.onları senle paylaşırım.ama burdaki kesime bunları sunmayı istedim.görüşmek üzere.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: eleanor

    süper söyledin çok teşekkür ederim. 10 yıldır şiir yazıyorum.bir çok şairler tanıştım.onlar benim hatalarımı söyledi.ben düzelttim ama olay şu ki
    aslında kafiye yapmak için zorlayan biri değillimdir.şiirde kompozisyon yaratırım ve iyi bir son ile bitiririm hep.ben aslında kimsenin pohpohlamasına gelmiyorum.farkındayım neyin ne olduğunun da.dedim ya 10 yıldır şiir yazıyorum.son yıllarda beğenmeye başladım kendimi.evelden olmuyordu.birde şiirlerimin belkide en kafiyelilerini buraya koydum oda doğru.aslında çok serbest kafiyesiz yazarım.onları senle paylaşırım.ama burdaki kesime bunları sunmayı istedim.görüşmek üzere.



    Peki hocam elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. Ne zaman istersen. Gel ne olursan ol gel. Bu yol şiir kapısı. Fenerli olsanda gel:)




  • quote:

    Orjinalden alıntı: eleanor


    quote:

    Orjinalden alıntı: kemalton

    açık söylemek gerekirse beğenmedim,biraz böyle hava kaygısıyla yazmışsın,hiç şairinin içinden geldiği gibi yazılmışa benzemiyor şiirler(ne dediğimi ben bile anlamadım)fazla zorlama yapmışsın.anlam bütünlüğü de yok fazla.

    misal;

    gün biter gülüşün kalır bende
    ve sessiz bir ıslıktır gece
    kalabalıklarım kararır
    sustukça sabah olur böylece

    gün bitti,gülüşü niye kaldı sende,gecenin sessiz ıslık olmasıyla yukarıdaki dizenin alakası nedir,bu arada imge dediğin sessiz ıslık gibi şeylerse çok saçma olmuş.kalabalıklarım kararır,sustukça sabah olur böylece dizelerinin durumu da böyle.

    hemen benzerini yazayım

    gökle birleşir mavi deniz ufukta
    ve sulu altın denizin dibi
    yer,gök,deniz birleşir burada
    bir sonsuz aşk gibi


    hemen açıklayayım.

    bir gün bitince gece oldunca tek sesin sessizlik olduğunu ve bunun bir ıslığı andırdığını belirttim avazım çıktığı kadar susuyorum cümlesi gibi.gündüz yalnız kalmadan önce kalabalıklardayken o kalabalıkların mutlulukların yerini karanlığa ben düşünceye bırakıp aynı suskunlukla sabah olduğunu söylüyorum.bilmem anlatabildimmi.


    ben de benimkini açıklarım da gerek yok,çünkü hiçbir edebi değeri yok,açıkçası şiir kitabı alacak olsam bu tür şiirlerin bulunduğu bir kitabı almazdım.tabii,benim hoşuma gitmeyen şeyler,hiçkimsenin hoşuna gitmeyecek de değil,çalışmaya devam etmelisin




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kemalton


    quote:

    Orjinalden alıntı: eleanor


    quote:

    Orjinalden alıntı: kemalton

    açık söylemek gerekirse beğenmedim,biraz böyle hava kaygısıyla yazmışsın,hiç şairinin içinden geldiği gibi yazılmışa benzemiyor şiirler(ne dediğimi ben bile anlamadım)fazla zorlama yapmışsın.anlam bütünlüğü de yok fazla.

    misal;

    gün biter gülüşün kalır bende
    ve sessiz bir ıslıktır gece
    kalabalıklarım kararır
    sustukça sabah olur böylece

    gün bitti,gülüşü niye kaldı sende,gecenin sessiz ıslık olmasıyla yukarıdaki dizenin alakası nedir,bu arada imge dediğin sessiz ıslık gibi şeylerse çok saçma olmuş.kalabalıklarım kararır,sustukça sabah olur böylece dizelerinin durumu da böyle.

    hemen benzerini yazayım

    gökle birleşir mavi deniz ufukta
    ve sulu altın denizin dibi
    yer,gök,deniz birleşir burada
    bir sonsuz aşk gibi


    hemen açıklayayım.

    bir gün bitince gece oldunca tek sesin sessizlik olduğunu ve bunun bir ıslığı andırdığını belirttim avazım çıktığı kadar susuyorum cümlesi gibi.gündüz yalnız kalmadan önce kalabalıklardayken o kalabalıkların mutlulukların yerini karanlığa ben düşünceye bırakıp aynı suskunlukla sabah olduğunu söylüyorum.bilmem anlatabildimmi.


    ben de benimkini açıklarım da gerek yok,çünkü hiçbir edebi değeri yok,açıkçası şiir kitabı alacak olsam bu tür şiirlerin bulunduğu bir kitabı almazdım.tabii,benim hoşuma gitmeyen şeyler,hiçkimsenin hoşuna gitmeyecek de değil,çalışmaya devam etmelisin


    ya bunu yapmak istemiyorum ama
    çok biliyorsan daha iyisini yaz

    yazdığın 4 lük kutu kutu pense gibi olmuş de niro mr respect de çok beğenmedi ama adam gibi yorum yap.




  • Amatör de olsa saçmasapan şeylere heves duyulan bir çağda şiire gönül verip şiir yazma derdine düşen bir insana karşı yıkıcı değil yapıcı eleştiri getirmemiz daha yerinde olur sanırım. Bunu da yapamıyorsak saygı duymalıyız en azından. Zira hiç kimse attığı ilk adımda toprağı titretememiştir şimdiye dek...
  • Elime ciddi anlamda bir şiir kitabı aldığımda henüz 19 yaşındaydım. Kendimi çok şanslı görüyorum. Zira bu kitap "Yasak Sevişmek" adını taşıyan bir Attila İLHAN eseriydi ve hayatımın en belirgin virajıydı benim için. Kitaptaki her şiiri okuduktan sonra, bazı mısraların altını çizip, üzerlerinde kendimce yorumlar yaptıktan sonra kitabın arkasındaki " Meraklısına notlar" bölümü müthiş bir tat bırakıyordu dimağımda..Acaba neden?
    Herkesin sevdiği şiir/şair farklıdır..Bu da bir nevi "zevk" ve pozitif algı hadisesidir..Atilla İLHAN'ı sevme nedenimin diyalektik olduğunu yıllar sonra anladım..Anlamama sebep olan olgu ise diğer şairlerin tarzıydı..Hoş; garip akımı yandaşları, Yılmaz ERDOĞAN ve diğer şairlerin bazı şiirleri de duygu dünyama etki ediyordu..Ama Atilla İLHAN şiirlerinin yeri farklıydı..Attila İLHAN'da şiir ayırt etmiyordum ama "diğerleri" 'nde seçiciydim..Hala öyleyim..

    Sevgili dostum Eleanor;
    Bu şiir deryasına girdikten sonra insan ister istemez yazıyor..Ben de 19 yaşımdan beri yaklaşık 8 yıldır bir şeyler karalıyorum..Çoğu zaman yazdığım "şiirimsi" lerden nefret ettim, kendimi taklitçilikle suçladım, "bu işi beceremiyorsun", diye fısıldadım kendime..6 ay elime kalem kağıt ve şiir kitabı almadığım oldu sinir ve hırstan dolayı..Çok okudum, çok dinledim, çok düşündüm..Ama ben henüz "olmadım"..

    BENCE, şiirlerini şimdilik çok kişiyle paylaşma..Gerek (+) gerekse (-) yorumlar seni hedefinden saptıracaktır..Çünkü dostum,sen de daha "olmamış" sın..Bence; okumaya,dinlemeye ve düşünmeye devam et..

    Gittiğin yol doğrudur ancak henüz istikamet soracak kadar yaklaşmamışsın hedefine..

    Saygılar..




  • ben fikrimi söyledim,şiir kitabını çıkarabilirsin mi deseydim inanmadan,ben sana ne hakaret ettim,ne de seninle dalga geçtim,yazdığım dörtlük konusunda haklısın,seninkilere çok benzedi(söyletiyorsun sen de)
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.