Dijital PC Oyun Fırsatları [ANA KONU] (13696. sayfa)

Yalnız Epic indirimleri başladı 2 gündür de Steam üzerinde çok fazla oyun indirime girmeye başladı yaz indirimleri gelmeden, İstek listeme baktım 30 oyunun 28i indirimde gözüküyor şuan. İndirime giren oyun sayısı inanılmaz fazla, tabi indirim oranları tartışılır ama Steam yaz indirimlerinin bir fragmanı gibi.

Xuan Yuan Sword VII %25 42 TL https://store.steampowered.com/app/1249800/XuanYuan_Sword_VII/

King of Seas %20 56 TL https://store.steampowered.com/app/1209410/King_of_Seas/

Frozenheim %10 24 TL https://store.steampowered.com/app/1134100/Frozenheim/

Zero Hour %50 10 TL https://store.steampowered.com/app/1359090/Zero_Hour/

SUPERHOT : MIND CONTROL DELETE %60 16 TL https://store.steampowered.com/app/690040/SUPERHOT_MIND_CONTROL_DELETE/ (Hala oynamayan varsa kaçırmasın, gamepass üzerinde de mevcut)

Empire of Sin %50 30 TL https://store.steampowered.com/agecheck/app/604540//

Life is Strange: Before the Storm %80 11 TL https://store.steampowered.com/agecheck/app/554620// (1 , Before the Storm ve 2 de indirimde, yeni oyunun 360 TL olduğunu düşünürsek bu oyunların kesinlikle oynanması gerektiğini ve kütüphanede olması gerektiğini düşünüyorum)

Northgard %60 20 TL https://store.steampowered.com/app/466560/Northgard/

The Bunker %50 11 TL https://store.steampowered.com/app/481110/The_Bunker/

State of Mind %80 7 TL https://store.steampowered.com/app/437630/State_of_Mind/

Moto GP 18 %80 8 TL https://store.steampowered.com/app/775900/MotoGP18/

Imperator Rome %75 15 TL https://store.steampowered.com/app/859580/Imperator_Rome/

Journey %50 12 TL https://store.steampowered.com/app/638230/Journey/ (Playstationun Bafta ödüllü mükemmel bir oyunudur)

What Remains of Edith Finch %65 10 TL https://store.steampowered.com/app/501300/What_Remains_of_Edith_Finch/

Telling lies %60 12 TL https://store.steampowered.com/app/762830/Telling_Lies/

Outer Wilds %40 24 TL https://store.steampowered.com/app/753640/Outer_Wilds/

Assassin's Creed serisinin hemen her oyununu oynadım. Çok azını bitirdim.

Zamanı için nasıl AC 2 çok iyiyse, günümüz için AC Odyssey öyledir.

Akdeniz havası

Adalar

Hikayeler

Hikaye sunumu

Mizahi yönü

Ödüllendirici loot sistemi

Zırh setleri

Tanrısal güçler

Tarihsel karakterler

Ve bunlardan daha önemlisi: Kassandra, üzümlü kekim <3

Reddit de sırf hidden blade yok diye beğenilmiyor fakat AC Odyssey Witcher 3 ün antik yunan versiyonudur benim için.

Ekleme: Doğma büyüme Mersin li olduğum için Akdeniz havasından dolayı beni ayrı etkilemiştir :)

Ben gerçi çok kısa oynadım çıktım ama bana da Witcher’ı anımsattı AC Odyssey. Daha önceki AC’lerden birini yine kısa süre deneyip sarmayınca oynamamıştım, sanki türü daha farklıydı   Bu bence light bir RPG olmuş.

Şöyle bir yorumlara göz attım, yan görevlerin kendini tekrarlaması ve zayıf olmasından yakınmış birçok kişi. Yani ana görevlere yoğunlaşmak daha mantıklı gibi, o durumda oyun süresini uzatmak için DLC’ler önem kazanıyor. Ben Gold aldım çünkü sararsa sonra DLC indirimi beklemek zulüm. Ancak fiyat farkı çok. Direk karşılaştırma yapacak kadar oynamadım Odyssey’i, ama ilk izlenime göre Witcher 3’ü oynadıysan ona göre düşünüp karar verebilirsin bence.

Oyun için Epic Launcher ihtiyacı olmaması ve GeForce Now’da oynanabilmesi alacak olanlar için tercih sebebi olabilir.

Ana görevlerde ilerleyecek kadar XP kazanabilmek için maalesef yan görevlere bulaşmak gerekiyor. Sırf ana görevde ilerlediğin zaman tavuktan tek yeme ihtimalin var :D

Crysis 2 ve 3 e Remastered geleceği bir süre önce sızdırılan belgelerde gün yüzüne çıkmıştı.Bu nedenle 3.oyunada Remastered gelir hatta hepsini tek pakette toplar yine satarlar.Gerçi 2 ve 3.oyun günümüzde dahi görsel açıdan bir çok oyundan daha iyi görünen yapımlar,özellikle Crysis 2 kullandığı tekniklerle(Tesselation,Real Time Lightning,Destruction ve Bokeh DOF ) ile döneminin en iyi görünen oyunlarından biriydi.Yakın zamanda MaldoHD grafik modu ile oynamıştım ve Remastered sürüm olsa olsa anca bu mod kadar geliştirilir.Ek olarak Ray Tracing eklerler ki Crysis Remastered sürümünde durum ortada,yine Saber portlayacak ve sorunsuz çalışan oyunu bozuk portla çıkarırlarsa hiç şaşırmam. 

Okudum onu bir yerlerde, tavuk görünce yolumu değiştiriyorum artık  

Saints Row: The Third Remastered bir yıllık sürenin ardından Steam'de yayınlandı.Epic mağazasındaki fiyatla Steam'e gelen oyun % 40 indirimle 149.40 TL fakat orjinal oyuna sahip olanlar için paket indirimiyle birlikte 86.65 TL ye satın alınıyor.Epic'teki indirim oranında kupon kullandığımızda ise 89.40 TL e geliyor.Bu durumda 2011 deki orjinal oyuna Steam'de sahipseniz Remastered sürümü Steam'den paket indirimiyle daha uyguna alabiliyorsunuz.Orjinal oyun yoksada yine aynı paket içerisinde hem 2011 deki oyunu hemde yeni çıkan Remastered tüm ek paketlerle birlikte kütüphanenize eklenmiş oluyor. 

https://store.steampowered.com/agecheck/app/978300//

https://store.steampowered.com/agecheck/bundle/20951/

DLC , sezon pass gibi öğelerde epic kuponu geçerli oluyor mu sanıyorum alamıyoruz ?

Yan görevleri zayıf derken Origins ile karıştırınız galiba. Odysseyin yan görevleri ana gorevlerinden çok daha nitelikli ve cesitli. Zaten dediğiniz gibi bariz şekilde Witcher 3 den esinlenmisler. Witcher 3 u beğenmiş birisi bu oyunu da beğenir bence. Hatta uzun diyaloglari sevmeyen oyuncuların Odyysseyi daha çok sevmesi de olası. Oyunun mekanikleri cidden güzel. Seslendirmeler, ara sahnelerin kalitesi vs. gerçekten çok şaşırttı beni. Yan görevlerin diyaloglarinda bile dinamik kamera kullanımi vardı. Ubisoft standartlarının üstünde bir oyundu.

3. oyuna sahibim fakat paket bende 102 TL gözüküyor. Nedeni ne olabilir ?

Origins’le karıştırmadım, zaten o oyunu oynamadım ya da yorumlarını okumadım. Yan görevlerle ilgili yazdıklarım Google’da “‘side quests worth it(yan görev yapmaya değer mi)” diye aratınca Reddit vs. sitelerde çıkan yorumlar. Biraz da zevkler/renkler durumu var sanırım, mesela bir yorumda yazan kişi Origins’le karşılaştırmış, Origins’te yan görev o kadar iyi yazılmıştı ki, ana konuya katkısı var zannedip yapıyordum, bu oyundaysa yan görev olduğu belli, sadece karakterini geliştirmek için yapıyorsun yazmış(https://www.reddit.com/r/assassinscreed/comments/9nlxt5/is_anyone_overwhelmed_by_the_size_and_number_of/ burada altlarda bir yorum). Yabancıların sevdiği quantity over quality(nitelik yerine nicelik) sözünü okudum bolca yorumlarda.

Oyunu sevmek bakış açısını çok fark ettiriyor bence. Death Stranding oyununa daldım ve 100 saatten fazla oynadım. Normalde eski oyunculardan biri olarak oyun oynuyorsam birçok şeyi kendim yapmak isterim, oturup başkalarının oynamasını izleyenleri falan anlamam ve sinematik dayatılan oyunlardan nefret ederim. Ama oyunu o kadar beğendim ki ne sinematikler gözüme battı, ne aynı şeyleri sürekli yapmak(arada aynı animasyonları izlerken bolca küfrettim yine de  ).

Witcher 3’e başladığımda oyun dünyasının ağır toplarından birini oynadığım hissini vermişti. Bu oyunsa biraz daha çerezlik hissettirdi. Neyle karşılaşacağımı çok bilmiyordum, yorumlardan ve izlediğim tanıtım videolarından AC oyunları alt seviye bir suikastçi oyunu izlenimi oluşturmuştu, Bunu oynayacağıma Dishonored oynarım diyordum ama bayağı sürpriz oldu aslında benim için.

Her türlü standart sürümü 20 küsür, Gold sürümünün 60-70 liraları hak edeceğini düşünüyorum. Şimdilik keyifli gidiyor.

Sağolun hocam dediğiniz gibiymiş satın aldım.

Ana görevi çok ertelemek de saçma oluyor, bunun dengesini oyun sunmadığından oyuncunun kendisi ayarlamalı. Yan görevlerin bir türü yaptıkça çıkıyor, sonu yok. Diğer bir türü ise içerik ve hikâye yönünden daha zengin oluyor, bunların sonu var. Ana görevde zorlanmayacak kadar yan görev yapıp tecrübe almak gerekiyor, o kadar.

Madem konu yavaştan Assassin's Creed tartışma konusuna dönmüş, birkaç madde ile Valhalla ile Odyssey'i karşılaştırmak istiyorum.

Malum Valhalla çıktığı dönem herkes CP77 konuştuğu için oyun arada kaynadı.

Hikaye:

Odyssey de hem aile hem savaş hikayesi vardı ve tapınakçılar ile savaş birbirine yedirilmişti. Şahsen her iki hikaye de benim için akıyordu.

Valhalla da ingiltereyi karış karış fethetmeye çalışan bir vikingiz. Oyuna çok fazla bölge var ve her ne kadar iyi başlasa da bir süre sonra yeni bölgedeki olayları çözüp orayı ikna edip kenbdi klanımıza katma olayı fena bayıyor.

Yine de hikaye olduğu için zevkler ve renkler diyorum.

Görev sunumu:

Odyssey de tüm ana ve yan görevler Witcher 3 tarzı sunuma sahipti. Witcher 3 kadar etkileyici ve iyi yazılmış değildi fakat geneli iyiydi.

Valhalla da ana görevler özel sunuma sahipken, yan görevlerde sunum yok. Ve yan görevler aşırı basit. Geneli 2-3 dk sürüyor ve bu muydu diyorsunuz.

Diyaloglar:

Odyssey de normal bi ingilizce ile anlayabileceğiniz sade diyaloglar var.

Valhalla da daha süslü, şiir gibi dolayoglara yer verilmiş. Oyunda birbirine laf atma sistemi vs var yani o kadar.

Açık dünya aktiviteleri:

Odyssey de açık dünya aktivitesi bi savaş sistemi, kale ele geçirme ve gemi savaşları vardı.

Valhalla da çeşitli platform puzzle lar, taş dizme, laf dalaşı, mini bir zar oyunu vs var. baya çeşitli yani.

Kombat:

Odyssey de özel yetenekleri kombolama; hafif rpg gibi olan gizlilk, yay veya savaşçı bulidi yapma gibi olaylar vardı. Ve oyun bi süre sonra hack&slash a dönüyordu, ödül ise deli dehşet loot idi.

Valhalla da özel yetenekler var ama çok basite indirgenmiş. rpg olayı kaldırılmış. stamina gelmiş ve düşmanlardan hiç item lootu düşmüyor. Oyun daha çok dark souls tarzı 1vs1 olayına odaklanıyor. Fakat düşman yapay zekası bu sistemi destekleyemeyecek kadar kötü olduğu için sistem tam çalışmıyor.

Ayrıca finisher animasyonları gelmiş fakat tam cilalanmadığı için gözünüz kanıyor.

Gizlilik:

Odyssey de gizlilik buildi yapıp rahatça oynarsınız.

Valhalla da gizlilik yok denebilir. Ek olarak sizin gücünüz düşmana yetmese bile hidden blade ile düşmana dalarsanız mini bir qte çıkıyor ve ona göre tek atıyorunuz, bu yanı iyi.

Özel yetenekler:

Odyssey de yetenekler o kadar akıcıydı ki kaleye girip 10-15 vs 1 yaparken hem zorlanıyordunuz hem süper kahraman oyunu gibi hissettiriyordu.

Valhalla da yetenekler basite indirgenmiş, 3-4 tane havalı gözüken yetenek var ama odyssey e kıyasla etkileri az. Valhalla daha ayakları yere basan bir yapım

Loot sistemi:

Odyssey bildiğimiz hach&slash oyunu gibi suratınıza loot atıyordu. Loot bir süre sonra tekrar edebiliyordu. Eldeki silahınızı güçlendirip de devam edebiliyordunuz.

Valhalla da düşmandan loot düşmüyor. Siz sandıklardan veya satıcılardan silah alıp oyun boyunca oyun upgrade ediyorsunuz. Bir süre sonra savaşa girmeyi bırakıp sadece yağmaları yapıp geri çekildim ben mesela.

Zırhlar:

Odyssey de rengarenk temalara sahip, hepsi birbirinden farklı gözüken ve gerçekten farklı oynayış tiplerine hitap eden zırhlar vardı. Mesele bir zırh tipiyle görünmez olup diğeri ile baya baya savaşta yargı dağıtıyordunuz.

Valhalla da zırhların tasarımı ve renk paletleri birbirlerine baya benziyor ve verdiği statlar oynayış tarzınızı çok minimal ölçüde değiştiriyor. Bir zırh seti hafif atağınızı güçlendiriyor, diğeri kalkan savunma değerinizi artıyor gibi.

Grafikler:

Odyssey'de grafiklerde gözüme batan bir kısım olmadı.

Valhalla'da özellikle ara sahnelerde karakterlerin saçı ve sakalı sanki uhu ile yapıştırılmış gibi gözüktü bana.

Sonuç:

Efendim her iki oyunun da birbirlerine göre iyi ve kötü yerleri var. Ben hikayesine, karakterlerine, loot sistemine, zırh çeşitliiğine ve özel güçlerine bakarak Odyssey'in çok daha bana hitap eden bir oyun olduğunu düşünüyorum. Ha Valhalla yı oynayıp da keyif alan birine de saygı duyarım.

Hocam eline sağlık güzel bir mini-inceleme olmuş. Ben de şunları eklemek istiyorum. Ac Odyssey her ne kadar kendini çok tekrar ediyor olsa da 120 saat oynadım, neden? Çünkü sahip olduğumuz yetenekler o kadar havalı ki, tam bir hack and slash + looter oluyor oyun. Özellikle Atlantis Dlc'sinde gelen, gerçekten yok artık daha neler dedirten yetenekler oyunu inanılmaz eğlenceli kılıyor. Saatlerce karakol basıp, ortalığı kasıp kavurabiliyorum.

Valhalla'yı sadece 30 saat oynayabildim o da Assasin's Creed olmasının hatrınaydı. Kombatı basitleştirelim gerçekleştirelim demişler ama maalesef bir Dark Souls tokluğunda değil vuruşlar, bu yüzden de inanılmaz sıkıcı kalıyor oyun. En basit yeteneklerin, zırh parçalarının, silahların bile birbirinin aynısı olan Raid'lerde vs açık dünyada bulunması oyunu çok gereksiz uzatıyor. 10. saatte bir tane uzun kılıç buldum, kalan 20 saati onunla devam ettim. Çünkü biraz da olsa eğlenebildiğim o oldu. Öte yandan Odyssey'de mızrak, balta, kılıçlar, sopalar, dagger'ler her saat farklı biriyle oynuyordum.

Odyssey alacak arkadaşlar gold versiyonunu alsın, 68 liraya değer inanın. 3 Dlc en az 30 saat daha ekliyor oyuna.

Aslında olayın özeti bu gibi  

Yan görev deyince git şu kaçırılan çocuğu kurtar, şu kaybolan mızrağı getir vs. tekil görevler de var, şu haydut kampını dağıt, şu hazineyi ara bul şeklinde tekrarlayanlar da. Aslında diğer oyunlardan alışık olduğumuz yapı. Okuduğumuz yorumları yazanlardan Witcher 3'ü oynamamış olan da vardır, hatta hayatında RPG oynamamış kişiler de. Herkes kendine göre yorumluyor işte ortaya karışık.

Dengeyi tutturma konusunda Witcher'da güzel bir algoritma vardı sanki, onu da uzun süre önce oynadığım için unuttum. Ben herhalde bolca yan görev yapanlardan olurum, XP kazanıp özellikleri geliştirmeden ya da güzel eşyalar bulmadan çok yavan gelir bu tip oyunlar.

Evet, Witcher o konuda iyiydi ve ben de RPG oyunlarında bu tarz oyun sisteminin bizi yönlendirmesini seviyorum. Bir yaştan sonra hardcore oyunculuk namına bir şey kalmıyor, işçiliği çok olan oyun her ne kadar spektaküler ya da beğenimize hitap ediyor olsa da kendisini oynatamıyor.

Odyssey konusunda da yazmıştım zamanında, klasik RPG'lerden alışkın olduğum tarzda oynamaya çalıştığımda ana görevleri çok ertelendiğimi, 30-40 level fark attığımı fark etmiştim. Bir ana görev ya da şu sınırlı ve güzel işlenmiş olan yan görev eğer karakterimizden daha yüksek seviyede ise ancak o zaman sınırsız yan görevleri yapmalıyız.