Şimdi Ara

Amazon’un ormanlardan yoksun bırakılmış bölgeleri, depoladığından daha çok CO2 salıyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
304
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj


  • Dünya’mızın akciğerleri olarak bilinen Amazon yağmur ormanları, uzun bir süredir kaçak ağaç kesimleri ve orman yangınlarıyla kayba uğruyor. Bir grup bilim insanının yaklaşık 10 yıldır sürdürdüğü bir araştırma, ortaya çıkan bu kaybın sonuçlarını gözler önüne serdi.



    Yapılan açıklamada, CO2 deposu olarak bildiğimiz ve küresel ısınmaya karşı gezegenimizin en önemli silahlarından olan Amazon yağmur ormanlarının %20’sinin CO2 salar hale geldiği belirtiliyor. Karşı karşıya kaldığımız sorunun en önemli nedeni ise ağaçların kontrolsüzce yok edilmesi.



    Ayrıca Bkz.Dört bacaklı robot Spot, yakında petrol rafinerilerinde göreve başlayacak



    Bilindiği üzere ağaçlar yaşarken atmosferdeki CO2’yi depoluyor. Ancak öldükleri anda tekrar CO2 salmaya başlıyorlar. Henüz yayınlanmayan araştırma sonuçlarına göre de karbon deposu olarak bildiğimiz Amazon havzası, sanılandan daha erken karbon kaynağı olmaya başlayabilir.



    Havza'nın beşte biri seragazı salıyor



    Araştırmayı yürüten ve Brezilya Ulusal Uzay Araştırmaları Ensitüsü’nde görev yapan Prof. Luciana Gatti ile ekibi, bahsi geçen sonuçlara yağmur ormanları bölgesinde aralıksız her hafta yaptıkları ölçümlerle ulaşmış. 10 yıl alan bu süreçte ekip, sensörlerle donatılan bir uçağı Amazon havzasının farklı bölgelerinde sürekli uçurmuş. Havzanın güney doğu yönünde kalan ve toplam ormanlık alanın %20’lik bölümüne karşılık gelen bölgenin ne yazık ki karbon depolama özelliğini kaybettiği ve buranın sera gazı salar hale geldiği tespit edilmiş.






    BBC’ye konuşan Gatti, “Her yıl daha kötüye gidiyor.” derken “Gözlemlediğimiz bölge önemli bir karbon kaynağı. Ne yazık ki mevsimin yağışlı olup olmaması da durumu değiştirmiyor. 2017-18 arası yağışlı bir dönemdi ve hiçbir şey değişmedi.” şeklinde açıklamalarda bulunmuş.



    Mevcut durumun “kritik eşik” olarak tanımlanması için çok da zaman geçmesinin gerekmeyeceğini ifade eden ekibin bir diğer üyesi Carlos Nobre’ye göre ağaç katliamlarının bir an önce durdurulması gerekiyor.








  • Zamanla yeni ağaçlar dikilip eskilerin odun olarak kullanılması gerekli. Bu şekilde ağaçlar hep genç kalacak ve odun ahşap ihtiyacını da karşılayacaktır.

  • Dünyaya en fazla zarar veren hayvancılık sektörü.Netflixte belgeseli izleyebilirsiniz daha iyi anlarsınız.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Galatas4ray kullanıcısına yanıt
    Bir yerde izlemiştim hayvancılık küresel ısınma yapıyor deyip sürekli araştıran genç vardı,aynı genç kendini doğa'yı korumak için kurulan dernek'leri gezip çoğunun olanlara göz yumuduğu'da anlıyor,dediğiniz belgesel bu mu?, keza şimdiye kadar yakılan kömür,petrol,dünyanın 3 yerinde oluşan plastik adalar, rusyanın 1949-1980'lere kadar kazakistan civarında 400' kadar nükleer denemesi, abd'nin ne kadar nükleer denediğini bilmiyorum,araçlardan ve uçaklardan çıkan gazlar varken vs vs varken hayvancılıktan kaynaklanmasına inananasım gelmiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bloody Roar -- 14 Şubat 2020; 2:46:55 >
  • Evet o belgesel.O belgeselde ana fikir şu idi.Hayvancılıkta hem gaz salınımı hemde ormanların yok edilmesi.Ormanı yok edersen oksijeni nerden alıcan.Brezilyada amazon ormanlarını yok etti adamlar hayvanlar için otlansınlar diye.Belgeselde vardı bunlar adam diyorduya hayvancılık böyle giderse dünyada orman kalmayacak tamamı tarım arazisine dönüşüp hayvanlar için yem ekecekler.

    Sizin saydığınız diğer faktörlerde önemli ama onların saldıgı gazları filtreleyen yine ormanlar unutmamak lazım.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Bu gün zenginleştikçe büyüyen ülkelerin en büyük ihtiyacı daha çok besin. Bunun için başvurdukları yine fakir ülkeler. Fakir ülkelerin bunu karşılaması için de daha fazla orman alanı açıp daha fazla hayvancılık ve çiftçilik yapmak durumunda ki hayatta kalsın veya o da zenginlik hayalini yaşasın. Keza hiçbir Afrikalı'nın bir fil dişine veya gergedan boynuzuna ihtiyacı yoktur ve öldürme gereği görmez. Ama fakirlik ve açlık zengin ülkelerin bu konudaki talebi onlara başka şey yapma şansı bırakmıyor. Afrikada dişleri sökülmüş fil ölüleri boynuzları sökülmüş gergedan ölüleri bir yerden sonra Afrikalıların suçu oluyor. Asıl sorun zengin ve zeki ülkelerin fakir ülkeleri sonu gelmez tüketim açlıkları için sömürüyor ve bu ülkelerin felakete uğramasına göz yumuyor. Ama kelebek etkisi bu katliam dönüp dolaşıp bumerang gibi yine yapan kadar yaptıranı da vuruyor vuracak, doğanın işleyişi bu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi monacomen -- 14 Şubat 2020; 16:21:59 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.