Şimdi Ara

Sabah poğaçalarindan vazgeçin!!! Dikkat ⚠ (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
119
Cevap
1
Favori
16.258
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
40 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Bu konu ne lan, tartışmalar efsane

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bana böyle tartışmalarla gelin.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bana kahvaltı etmeyen "World's Strongest Man" gösterin.

  • moondaye M kullanıcısına yanıt
    Poğacayı tümüyle bırakmasan bile, azalt ve yanına peynir, zeytinayağı, tereyağ ve mevsime göre domates, salatalık gibi şeyler ekle, yani poğaca 2. planda kalsın.

    Bir de (burası cok önemli) ucuz poğaca satan yerden almayın. Unutmayın ki kasada az para alan, muhakkak o az paranın hesabını bir sekilde çıkarır.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşı kahvaltıyı tereyağ ve peynir ağırlıklı yapıyor, yani hayvansal yağ + protein. Bu ikisi beyin başta olmak üzere tüm vücut için en gerekli 2 şey.

    ben bir ara poğaca ile kahvaltı yapıyordum ardından da sigara. öğleden sonraları neden uyku bastırıyor geceleri de başım ağrıyordu.

    sigarayı coktan bıraktım arkadaşın tarif ettiği kahvatıyı da geçen yıl uygulamaya başladım tüm gün enerjim cok iyi ve başağrısı cok seyrek oluyor o da genelde kek ve kayve ile kahvaltı yaptığım günlerde oluyor.

    yani arkadaşın bahsettiği kahvaltı tarzını denedim, sonuç veriyor. iddialar ve bilgiler tartışılır ancak deneyimden cıkan sonuçlar net fikir verir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tropeus77

    kahvaltı etmeyin dememiş pis yağla yapılan poğaça yemeyin demiş..

    ayrıca kahvaltı olayı doğru bildiğimiz yanlıştır.. öğünler öğlen ve akşam şeklinde olmalıdır.. sabah kahvaltı yapmak hastalıkların tetikçisi.. araştırın..

    Alıntıları Göster
    insan vücudu en çok kaloriyi sabah kalktığında ve yediğini de en hızlı sabah yakıyor. Sabah kahvaltısı yapmayan adamın kafası çalışmaz tartışmaya bunu da nerden biliyorum gençliğimde okula giderken hiç kahvaltı yapmazdım serseri mayın gibi dolaşıyordum ortalıkta.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C834D35AF

    Evet benim yorumumdu hocam. Aslında tek yapmamız giderken güne başlamadan yakıtımızı almak :)

    Yağ yiyin yağğ. Sağlıklı yağ kilo yapmaz, inanılmaz enerji verir, inanılmaz sağlıklıdır. Beynimiz bile yağ olmadan çalışmıyor. Yağsız ürünleri dayayan diyetisyenlerimize kafası çalışmayan insanlar yarattıkları için teşekkür etmek gerek.

    Hocam günde isterseniz bir öğün yiyin, o öğününüz kahvaltı olsun. Filtre kahvenizi eksik etmeyin, çözünebilir kahveden kaçın :)
    dostum yağ yemeye katılıyorum terayağı yediğim zaman kendimi daha dinç hissediyorum gerçekten ama 1 bardak zeytinyağını kuru kuru içmene pek katılamadım onun faydadan çok zararı olur onun miktarını azaltabilirsin.
  • Vict0ry kullanıcısına yanıt
    Arkadaş 1 çay bardağı zeytin yağına kademe kademe ulaşmış olmalı. Yani ilk başta çeyrek bardak yarım bardak gibi. Bir de kuru kuru değil, içine limon sıkıyor ve kaya tuzu ekliyor. tuz, vücudun elektrik dengesini düzenler yani gereklidir.Ve z.yağını tereyag da dengeler, arkadaş birkaç yüz gram tereyağından bahsediyor ve yumurta da yiyor, yumurta da onu dengeler. Daha da dengelemek için yanında organik domates ve az miktarda ekmek ve normal zeytin de yiyebilirsin. Zaten bu şekilde bi kahvaltı ettin mi gün boyu birşey yemek istemezsin ve geceye kadar enerji sağlar. Ona benzer kahvaltı ben de yapmaya başladım bu yaza girerken, oradan biliyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2 aydır işsiz olduğum için mecburi olarak vazgeçtim zaten.
  • Hiçbir zaman sabah kalktığım anda yemek yeme ihtiyacı hissetmedim hatta yerken aşırı zorlanırım. Mutlaka birkaç saat geçmesi gerekiyor benim için. Uzun süredir yaklaşık 11 gibi kahvaltı eder, bir de akşam gibi yemek yerim. Uzun süredir de kilomu kontrol etmem bu şekilde çok daha kolaylaştı. Tabi bu iki öğünün arasında filtre kahve (bazen yeşil çay) ile birkaç dilim bitter veya kuruyemiş tüketiyorum. Bazı doktorların bu anlatımlarını izleyince neden bu şekilde hissettiğimi daha iyi anlıyorum.

    Ayrıca Kahvaltı demek illa sabahın köründe kalkınca hemen yapılacak anlamına neden geliyor ? Videodaki doktorların bahsettiği gibi kapitalist sistemin ve gevrek üreticilerin çıkartmış olduğu bazı reklamlardan dolayı çok sonradan bu kahvaltı olayı bir alışkanlık ve ihtiyaçmış gibi görülür hale gelmiş. Çünkü çalışan insanların farklı zamanlar içinde işlerini bölüp aksatarak kahvaltı etmeleri istenmemiş ki bu gayet mantıklı görünüyor.

    Bunun dışında meyvenin suyunun sıkılmasının zararlarından bahsedip, zeytinin suyunun anne sütüyle eşdeğer görülüp lıkır lıkır içilip sınırsızca tüketilmesi de bana doğru gelmiyor. Eğer her şey doğada olduğu gibi tüketilecek ise neden zeytinin yağını ayrıştırıp, faydalı bölümlerini atarak sadece yağının bol bol tüketmesi hayati bir önemmiş gibi lanse ediliyor anlamış değilim. Tabi ki meyve suyuyla eşdeğer görmüyorum. Burada bahsetmek istediğim durum farklı. Yeterince zeytin yersek kuruyemiş vs almanız gereken yağları alamıyor muyuz ki ? Yani düzgün beslenen birisinin lıkır lıkır yağ içmesinin anlamsızlığı bu açıdan kafamda oluşuyor.

    Başka bir konu süt konusu. Artık yavaş yavaş olmazsa olmaz bir besinden çıkıyor. Yıllardır kemiklerimiz için kalsiyum protein vs vs diye itelediler. Doğada hiçbir hayvanın başka bir canlının kendi yavrusu için özel ürettiği besini tüketmeye ihtiyacı olmadığını biliyoruz. Bu durum insan için de geçerli. Ama maalesef ki fazlasıyla kandırılmışız.

    Kaya Tuzu konusunda da bazı tartışmalar mevcut. Türkiye Kardiyoloji Derneği açıkladı: Kaya tuzunun, sofra tuzundan daha sağlıklı olduğu iddiası “Bilimsel değil”. Kaya tuzunun da yüzde 97.3’ü tansiyonu yükselten sodyum, yüzde 2.6’sı vücuda zararlı başka maddelerden oluşuyor.


    Dr. Can Çiftçi




    Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu




    Prof. Dr. Mustafa Çetiner








    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mersinaki -- 29 Eylül 2019; 18:43:58 >




  • Arkadaşımın da belirttiği gibi bir çay bardağı saf zeytinyağı değil hocam. İçinde limon suyu var, kaya tuzu var onun haricinde bide domates, salatalık rendeliyorum çok az. Tabiri caizse salatanın dibinde kalan suyunu yapıyorum

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Gelde bunu kahvaltı zararlıdır, kahvaltı gereksizdir diyenlere anlat

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • mersinaki M kullanıcısına yanıt
    Bütün bilgilerin yüzeysel

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • mersinaki M kullanıcısına yanıt
    Kümelendirilmiş olan çalışma gerçeği yansıtmamaktadır. Orada yüksek soya tüketimi diyor en çokta ona yanıyorum.

    MONSANTO NUN ROUNDUP İLAÇLI E-COLI İLE SENTEZLENMİŞ SOYA TOHUMLARI NE ZAMANDIR SAĞLIKLI GÖSTERİLİYOR NE ZAMANDIR SÖYLE BANA

    2001 DE AMERİKA'DA 10.000 KİŞİ ÖLDÜ 10.000! MONSANTONUN SOYA+MISIR KARIŞIMI İLE BESLENEN HAYVANLARIN ETİNE E-COLİ GEÇTİ

    YAZIK BE KARDEŞİM

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Ekmek unlu mamul şeker 10 senedir tüketmiyorum. Sigara ise hayatımda bir kere içmedim. İnançla alakalı değil ama bir kere bile de alkol almadım.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • mersinaki M kullanıcısına yanıt
    Azizim, kahvaltı derken sabahın köründe kalkar kalkmaz hınca hınc birşeyler yemek değil zaten, kalktıkdan yarım saat kadar sonra peynir, tereyağ (mevsimi ise) domates ve bazen de (her gün , her hafta değil) yumurta yemek.

    Ben bu yaza girerken böyle hafif kahvaltı yapmaya başladım ve net faydasını gördüm yani günboyu enerji ve öğleden sonra uykulu hal oluşmamasını sağladı.

    Fakat "Hiçbir zaman sabah kalktığım anda yemek yeme ihtiyacı hissetmedim hatta yerken aşırı zorlanırım" olayını uzun yıllar önce 16-22 yaşlarımda ben de yaşadım. Annem sabah zorla birşeyler yedirirdi, yemek istemezdim. Sonra üni başlayınca yurtta sabah kahvaltılık birşeyler alırdım tabi o yıllarda bu konuda 100% bilgisiz ve bilinçsizim ve yurt kantininde kahvaltı diye kalın bi ekmek ve ufak plastik kutularda tereyağ veriliyor. O koskoca ve kupkuru ekmeği o ufacık tereyağ la yemek için çay içerdim yine de yiyemezdim. 16 yaşımdaki o bilinçsiz dönemden bir iki onyıl geçtikten sonra kahvaltının önemini fark ettim ben de.

    Prof. Çetiner 'breakfast' sözcük anlamını verdi fakat gerçek anlamını vermedi. Break Fast Orucu Boz yani gece boyu birşey yemeyen vücudun birşeyler yemesi gerekli demek. Kapitalizm kahvaltıyı yaygınlaştırmış olsa da onbinlerce yıl evvel insanlar ormanda avlanmaya çıkmadan önce enerji için yine birşeyler yemeliydi. Kapitalizm yönü belki bu pazar kahvaltıları olabilir. Pazar sabahı tıka basa kahvaltı etmek sosya acıdan da pek iyi değil ayrıca.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153

    Azizim, kahvaltı derken sabahın köründe kalkar kalkmaz hınca hınc birşeyler yemek değil zaten, kalktıkdan yarım saat kadar sonra peynir, tereyağ (mevsimi ise) domates ve bazen de (her gün , her hafta değil) yumurta yemek.

    Ben bu yaza girerken böyle hafif kahvaltı yapmaya başladım ve net faydasını gördüm yani günboyu enerji ve öğleden sonra uykulu hal oluşmamasını sağladı.

    Fakat "Hiçbir zaman sabah kalktığım anda yemek yeme ihtiyacı hissetmedim hatta yerken aşırı zorlanırım" olayını uzun yıllar önce 16-22 yaşlarımda ben de yaşadım. Annem sabah zorla birşeyler yedirirdi, yemek istemezdim. Sonra üni başlayınca yurtta sabah kahvaltılık birşeyler alırdım tabi o yıllarda bu konuda 100% bilgisiz ve bilinçsizim ve yurt kantininde kahvaltı diye kalın bi ekmek ve ufak plastik kutularda tereyağ veriliyor. O koskoca ve kupkuru ekmeği o ufacık tereyağ la yemek için çay içerdim yine de yiyemezdim. 16 yaşımdaki o bilinçsiz dönemden bir iki onyıl geçtikten sonra kahvaltının önemini fark ettim ben de.

    Prof. Çetiner 'breakfast' sözcük anlamını verdi fakat gerçek anlamını vermedi. Break Fast Orucu Boz yani gece boyu birşey yemeyen vücudun birşeyler yemesi gerekli demek. Kapitalizm kahvaltıyı yaygınlaştırmış olsa da onbinlerce yıl evvel insanlar ormanda avlanmaya çıkmadan önce enerji için yine birşeyler yemeliydi. Kapitalizm yönü belki bu pazar kahvaltıları olabilir. Pazar sabahı tıka basa kahvaltı etmek sosya acıdan da pek iyi değil ayrıca.
    Hocam ben kendimi bildim bileli çalışan veya okula gittiğim çocukluk zamanlarında hep böyle oldu :) iş hayatında servisle giderken bir yerde durdurup herkesin poğaca vs aldığını görüyordum. Kişinin kendi bünyesini tanıması çok önemli. Herkes aynı fabrikadan çıkmıyor ve tek bir tip sistemin bütün herkes için uygun olduğunu söylemek bana mantıklı gelmiyor.

    Gece yiyen birisi de değilim. 30 dk erken bile kalksam açıkçası yiyemiyorum. Bilirsiniz gece yerseniz sabah aç kalkmanız pek mümkün değil.

    Kendi üzerinizde deneyip faydasını görüyorsanız eğer çok abes bir şey değilse muhtemelen sizin için doğru olan o dur.

    Videoda breakfast'ın anlamını verdi diye gördüm ama yanlış görmüş de olabilirim. Ona bakarsanız kahvaltı kelimesi içinde kahve altı gibi bir anlamı var diyorlar. Yani bizim bildiğimiz kahvaltı anlamının dışında bir kelimeden üretilmiş.


    Prof. DR. Osman Müftüoğlu bildiğim kadarıyla 2 öğünü, bir kahvaltı bir de akşam yemeği olarak yenilmesini öneriyor. Sanırım o da kahvaltının atlanıp öğlen akşam yapılmasından yana değil. Bu konuda farklı görüşler mevcut.

    Dediğiniz gibi hafif kahvaltı mantıklı olabilir. Bu durumda full bir öğün gibi de olmayacaktır. Her gün pazar kahvaltısı gibi yaparsanız işler karışabilir :)

    Ama kapilatizm yönünün sadece pazar günüyle kısıtlı olmadığını düşünüyorum.

    Eğer sağlıklı olduğu düşünülen şeyler yeniliyorsa ve kilo sorunu yoksa öğünlerin dağılımını kişinin kendi bünyesine göre ayarlamasında bence hiç bir sakınca yok.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C834D35AF

    Kümelendirilmiş olan çalışma gerçeği yansıtmamaktadır. Orada yüksek soya tüketimi diyor en çokta ona yanıyorum.

    MONSANTO NUN ROUNDUP İLAÇLI E-COLI İLE SENTEZLENMİŞ SOYA TOHUMLARI NE ZAMANDIR SAĞLIKLI GÖSTERİLİYOR NE ZAMANDIR SÖYLE BANA

    2001 DE AMERİKA'DA 10.000 KİŞİ ÖLDÜ 10.000! MONSANTONUN SOYA+MISIR KARIŞIMI İLE BESLENEN HAYVANLARIN ETİNE E-COLİ GEÇTİ

    YAZIK BE KARDEŞİM
    Bu bölgeler;
    - Sardunya'nın Barbagia bölgesi - İç Sardunya'nın dağlık yaylaları. Dünyanın en yaşlı erkeklerinin bulunduğu bölge

    - Ikaria, Yunanistan - Bir Ege Adası. Dünyanın en düşük orta yaş ölüm oranı ve en düşük demans/bunama oranlarının görüldüğü yer.

    - Nicoya Yarım Adası, Kosta Rika - Dünyanın ikinci en yaşlı erkeklerinin bulunduğu bölge

    - Loma Linda, Kaliforniya - Burada yaşayan Yedinci Gün Adventisleri (Bir Hristiyan mezhebi).

    - Okinawa, Japonya - Dünyanın en uzun yaşayan kadınlarının bulunduğu bölge.


    Araştırma güvenilir değil mi diyorsunuz ? Yani bu bölgelerdeki insanlar o kadar uzun yaşamıyor mu ? ve uzun yaşama için gösterilen bu etkenler gerçeği yansıtmıyor mu ? Soya konusunda bilgim yok. Ama neden orada yazanın sizin bahsettiğiniz soyayla ilişkili olduğunu düşündünüz ? illa öyle mi olmalı ?

    Ayrıca en ortadaki bölümde hepsinin ortak özellikleri sıralanmış. Yani Aile yaşantısı, sigara yok, Sebze ağırlıklı beslenme, Sosyal entegrasyon ve Bakliyat. Tabi yan etkenler de mutlaka önemlidir. Ancak sanıldığı gibi sınırsız hayvansala abanarak insan ömrünün daha uzun olmadığı belli oluyor. Bu sadece bu araştırmayla ilgili değil. Doktorların ortak bir kanısı olduğunu düşünüyorum.

    Aykırı doktorlar istedikleri gibi at koşturabilirler. Onlar ne derse doğrudur diye düşünenler de onları takip edebilir.

    Dediğim gibi ben bu şekilde birilerini gözüm kapalı takip edip kendimi riske atmayı düşünmüyorum.


    Şunu da dile getireyim. Belki bir çok bünye uzun süre yanlış beslenmeyi kaldırabilecek yapıdadır. Yani sigara içki bile içseniz hatta genetiğiniz de iyi ise uzun süre kan tahlilinde veya check upda bile çok iyi çıkabilirsiniz. Hatta kendinizi süper iyi de hissedebilirsiniz :) Ama organların gerçek anlamda yıpranma seviyesi gösterilebiliyor mu ?

    Bu yüzden hastalanmadan önce yaptığımız şeyleri doğru analiz edip bünyemizi iyi dinlemek çok önemli. Sırf damak tadı diye lezzetli diye zombie gibi yemeklere saldırmamak lazım. İnsanlar artık çoğunlukla ne yiyeceklerini seçecek iradenin dışındalar. O iradeye sahip olan kişi daha sağlıklı yaşıyor.

    Küçük yaştan itibaren henüz irademiz zayıf iken bize bunları aşılıyorlar. Sonrasında da yıllar boyunca sağlıksız bir besini tükettiğinizde ondan veya onun türevlerinden kurtulmak o kadar da kolay olmuyor. Abur cuburların paketlerini çocukların ilgisini çekecek şekilde yapıyorlar ve üzerine sağlığa zararlıdır diye bile yazdıramıyoruz. Çünkü yeterince toplum o bilince ulaşmamış durumda. En azından kantinlerde bildiğim kadarıyla satışı yasaklandı.

    Bir de şöyle bir durum var ki endüstriyel hayvancılığın verdiği zararlar ortada. Özellikle şehir hayatında yaşayıp kaçımız onlardan uzak durabiliyor ? Hayvansala abanın diyen doktorlar sanki çok kolaymış gibi bundan bahsediyorlar ama o kadar kolay değil. Zaten insanların kafasında kalan o nokta olmuyor. Yenilmesi faydalıymış diyerek zaten yaptıkları şeyleri yapmaya devam ediyorlar.

    Kalp krizinden ölen insan oranı açısından Avrupa'da birinciymişiz. Üzüntü verici.


    Neyse konu epey dağıldı :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mersinaki -- 30 Eylül 2019; 16:10:29 >




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.