Profil: Jijimm | DonanımHaber Forum

Jijimm
Konu Dışı altına konu açtı.

15 yıl

100 dolara aldığı site adını, 750 bin dolara CNN'e sattı

Dünyada internetin yaygınlaşması, "Sanal emlakçılık" pazarının da oluşmasına zemin hazırladı. İnternet site isimlerinin (alan adları/domain) alım satımından artık milyon dolarlar kazanılıyor. ABD'li Rick Schwartz (56) da bu pazarın en kârlı aktörlerinden. Schwartz, elindeki 6 bin kadar alan adının satımından her yıl milyon dolar kazanıyor. Schwartz, son olarak 1997'de 100 dolara satın aldığı 'iReport.com' adlı siteyi, haber kanalı CNN'e geçenlerde 750 bin dolara sattı. Üniversiteyi yarım bırakan Schwartz, şimdiye kadar elindeki 6 bin site ismine 5 milyon dolar harcadığını kaydetti. Elindeki en değerli 'emlaklar' ise, 10 milyon dolar değer biçtiği 'Property.com' ile 'Properties.com' siteleri. Değeri her yıl katlanan diğer sitelerini ise 'candy.com', 'cd.com' ve 'widgets.com' olarak sıraladı.

En pahalı 10 site
1. Sex.com: . . . . . . . .12 milyon dolar
2. Porn.com: . . . . . . . .9.5 milyon dolar
3. Diamond.com: . . .7.5 milyon dolar
4. Business.com: . . . .7.5 milyon dolar
5. Loans.com: . . . . . . .3 milyon dolar
6. Men.com: . . . . . . . .1.3 milyon dolar
7. Beauty.cc: . . . . . . . .1 milyon dolar
8. ForSaleByOwner.com: . .835 bin dolar
9. Drugs.com: . . . . . . . .823 bin dolar
10. İReport.com: . . . . . . .750 bin dolar

Jijimm
Konu Dışı altına konu açtı.

15 yıl

SARI ÖKÜZ

SÖMESTR başladı.

Karne hediyesi olarak ne versem acaba diye düşünüyordum, karınca kararınca, şu meşhur hikáyeyi vermek geldi aklıma.

Yetişkinlerin işine yaramadı...

Belki çocukların işine yarar.

*

Ormanın birinde...

Aslanlar toplanmış.

"Yahu" demişler, "Hesapta kralız, açlıktan öleceğiz birader... Maymuna saldırsak, ağaca kaçıyor; fillere saldırsak, fazla büyük... Ceylanlar hızlı, yetişemiyoruz; kuşa dalsak, uçuyor; e balık yakalayacak halimiz de yok... N’aapsak?"

Bir tanesi "En iyisi, öküzlere saldıralım" demiş, "iri yarı görünüyorlar ama, ne pençeleri var, ne dişleri diş... Tam dişimize göre!"

Olur mu? Olur.

Hücum!

Ama evdeki hesap çarşıya uymamış; öküz, öyle yabana atılacak hayvan değilmiş meğer... Organize oluyorlar, topluca savunma yapıyorlar, püskürtüyorlarmış.

Aslanlar aç bilaç.

N’aapsak, n’aapsak?

"Tilkiye danışalım" demişler.

Tilki "kolay" demiş, "beni, öküzlerin yaşadığı zengin otlakların prensi yapın, işinizi halledeyim..."

Kabul etmişler.

Tilki, elinde beyaz bayrakla öküzlere gitmiş, "saygıdeğer öküzler" demiş, "aslında aslanlar uysaldır, sizi de çok seviyorlar... Ama şu aranızdaki sarı öküz var ya, sarı öküz, işte sorun o... Görünce tahrik oluyorlar, canları çekiyor, verin şu sarı öküzü, kurtulun kardeşim, huzur içinde yaşayın!"

Öküz heyeti düşünmüş taşınmış, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla, verivemişler sarı öküzü...

Aslanlar da afiyetle yemiş.

Bir gün, iki gün...

Tilki gene gelmiş.

"Bakın gördüğünüz gibi, saldırılar kesildi, mutlu mutlu yaşıyorsunuz" demiş ve eklemiş: "Ama şu benekli öküz var ya, benekli öküz, o burada olduğu sürece size rahat yüzü yok arkadaş, canları çekiyor, verin, kurtulun!"

Öküz heyeti düşünmüş, "otlağın selameti için" teslim etmiş benekli öküzü.

Üç gün, dört gün...

Tilki gene gelmiş.

Kuyruğu uzun olanı...

Burnu beyaz olanı...

Tombul olanı...

Tek tek alıp, gitmiş.

Otlak seyrelmiş.

Aslanlar semirmiş.

Bir gün... Tilki gelmemiş!

Gerek kalmamış çünkü.

Direkt aslan gelmiş.

"Hanginizi istiyorsam, canım hanginizi çekiyorsa, onu vereceksiniz, adamı hasta etmeyin" demiş.

Otların arasında tir tir titreyen, tek tük kalmış öküzler, "keşke sarı öküzü vermeseydik" demiş ama, iş işten geçmiş.

*

İşte böyle çocuklar...

Öküzlük böyle bir şey.

Yılmaz Özdil

Jijimm
Gereksiz Mesajlar altına konu açtı.

15 yıl

BÜYÜK TEHDİT ALTINDAYIM..ELVEDA DONANİMHABER

Evet bir yönetici arkadaşınız o kadar hırs yapmış ki..Sen bu forumdan gidiceksin diye tutturmuş..Göndermezlerse kendi forumu bırakıcakmış..

Gitmeden önce son bir veda topiği açıyım dedim..Sizden hepinizin JİJİMM olmasını beklemiyorum...iyi kötü günlerim oldu güldüm eğlendim gırgır yaptım..

Şimdi hayatımın çok büyük bir parçası olan DonanimHaber sitesinden nasıl ayrılacagımı,ayrıldıktan sonra bu sitesiz nasıl günler geçireceğimi planlamam lazım.

Hepinize iyi forumlar

Jijimm
Konu Dışı altına konu açtı.

15 yıl

VAR MISIN YOK MUSUN

Bugün Ömer'in yarışacagını söyleyen arkadaş..Ne kadar alıcağınıda söyleyebilir mi

Jijimm
Konu Dışı altına konu açtı.

15 yıl

BİR GÜN BİR KRAL, BİR DİLENCİYLE KARŞILAŞIR...

Hikayeye göre bir kral, sabah gezintisi sırasında bir dilenciye rastlar. "Dile benden ne dilersen" diye soran krala dilenci gülerek, "sanki benim her dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz" der. Kral bu cevaba şaşırır ve sohbet ilerler. "Pek tabii her dediğini yerine getirebilirim. Sen söyle bakalım, ne istiyorsun?" "Söz vermeden önce iki kez düşünün kralım" der. Dilenci sıradan bir dilenci değildir.

Kral ısrar eder. "Ne istersen iste sana verebilirim. Ben güçlü bir kralım. Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz" der. Bunun üzerine dilenci, elindeki kâseyi krala uzatır ve "bu kâseyi herhangi bir şeyle doldurabilir misiniz?" diye sorar. Kral bir kahkaha atar ve vezirine kâseyi altınla doldurmasını emreder. Kâse dolup taşmakta ama sonrasında hemen boşalmaktadır. Altınlar, buhar olup uçmaktadır sanki. Kralın onuru kırılır.

Bir dilencinin kâsesini dolduramadığı ülkede kulaktan kulağa yayılır. Giderek pırlantalar, elmaslar, yakutlar akıtılır kâseye. Ne var ki kâsenin dibi yoktur sanki. Dolup taşmasına rağmen kâse sürekli olarak boş kalmaktadır. Kral yenik düşmüştür. Dilenciye yakarır: "Tamam, tamam sen kazandın". "Dileğini yerine getiremedim ama lütfen bana kâsenin neden yapılmış olduğunu söyle" der. "Çok basit" diye yanıtlar dilenci. "İnsan dimağından yapılmıştır.

Yani insanın arzu ve isteklerinden. Doymak bilmez oluşu bundandır. Bu gerçeği bir kez kavrarsan yaşantın değişir. İstek dediğin nedir ki! İstek ulaşılana kadar, belli bir süre heyecan veren bir duygudur. Örneğin bir iş istersin... Bir araba... Ev... Eş... Bir başka şey!.. Tek tek her birini elde ettiğinde, her şey anlamını yitirir. Neden? Çünkü beynin, aklın onları dışlar. İş senin, araba da garajdadır ve artık istek uyandırmamaktadır. Heyecan, onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir.

Gene boşluğa düşer, yeni bir istek yaratmak zorunda kalırsın. İstek doyumsuzluk uyandırır ve giderek bir ’dilenci’ olursun. Bir istekten bir diğerine çırpınıp durursun. Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini yaratırsın. İsteğin bu yönünü kavradığında yaşamının dönüm noktasındasın demektir. Bu durum ancak seni mutlu edecek şeyleri dışarıda değil, kendi içinde aradığın zaman gerçekleşir. Ve gerçek tatmine ve mutluluğa ancak o zaman erişirsin" der. Gelelim hikayenin verdiği derslere: Kral bile olsanız bir dilenciden bile öğrenebileceğiniz çok önemli yaşam dersleri olabilir.

Gerçek mutluluk insanın içinde ve kendisinin elindedir. Mutluluğu ve başarıyı yakalayamayanlar, hatayı başka yerde değil kendi içlerinde aramalıdırlar. Bir şeyi elde etme hırsı değil, elde ettikten sonra da onu istemeğe devam edebilme becerisi yaşamı anlamlı kılar. Bir kralın dilenciye, bir dilencinin de krala dönüşmesi an meselesidir. Yaşam, dilenmek için çok kısa, dilenci olmak içinse çok uzundur...

Jijimm
Konu Dışı altına konu açtı.

15 yıl

ZENGİN OLMAK ÇOK PAHALANDI!!!

Türkiye''de zengin sayılabilmeniz için 7 milyon YTL''niz olması gerekiyor. Yat, Boğaz''da yalı, New York''ta daire, en az 3 lüks araba ve hizmetçiler en önemli zenginlik kriterleri. Çocukların eğitimi ve tatiller için de yurtdışı tercih edilmeli.

Bugünlerde "kime zengin denir", "lüks bir yaşam sürmek için kaç lira harcamak gerekir" merak ediyorsanız bu soruların yanıtını geçtiğimiz günlerde İngiliz Times gazetesi verdi. Gazeteye göre bir İngiliz''in zengin sayılması için 45 bin dolarlık bir arabası, Cornwell''de 5 odalı bir evi, yemek ve temizlik için gündelikçisi ve Nice''te yüzme havuzlu bir yazlık evinin olması gerekiyor.

Bizde ise durum daha farklı. Tek bir lüks araba, Nice''teki havuzlu ev ve bir tane hizmetli Türkiye''de zengin sayılmak için yeterli değil. Ülkemizde zengin sayılmak için kış aylarında New York''ta bir dairede, yaz aylarında yalılarda oturmak gerekiyor. Evde mutlaka 3 tane hizmetçiniz ve biri cip olmak üzere üç tane de arabanız olması gerekiyor.

Türkiye''deki zengin kişilere sorduğumuzda da "Zengin Olma Kriterleri" konusunda İngilizler''i geçtiğimiz ortaya çıkıyor. Sosyetenin tanınmış simalardan Nursen Gündüz "Bizde eğer bir kişiye zengin demek istiyorsanız o kişinin öncelikle yanında çalışan hizmetlileri için bir arabası onun yanı sıra bir cipi ve özel günlerde kullandığı Bentley, Mercedes ya da Jaguar arabası olmalı" diye anlatıyor.

KIŞIN PLAZALAR YAZIN TEKNELER

Türkiye''de son modanın, kış aylarını fiyatları 500 bin ile 1 milyon dolar arasında değişen plazalarda yaz aylarını ise Göcek''te bir ev ya da teknede geçirmek olduğunu söyleyen Gündüz "Ancak bunun yanı sıra New York''ta kışı geçirmeyi tercih edenler de var. Yaz aylarında ise Bodrum Türkbükü ve Göcek gibi yerlerde yatekneleri ya da evleri oluyor.

Tabii Nice ve St.Tropez''de ev kiralayanlar da var" diyor. İngiltere''nin zenginleri tatil için Tahiti''deki Le Meridien otelini seçerken Türkler kış aylarında geceliği 600 Euro olan St. Moritz ya da Courchevel''- i tercih ediyor. Kış aylarında sıcak ülkelere gitmenin de çok moda olduğunu söyleyen tanınmış simalardan Feryal Gülman ise yaz aylarında tatil için Karayipler''e özellikle Bora Bora ve St. Bart adalarına gidildiğini belirtiyor.

EVDE EN AZ 3 YARDIMCI OLMALI

"İlkbahar ve sonbahar aylarında Marakeş''teki Mamunya otelini de sayabiliriz" diyen Gülman "Güney Asya''daki Aman resortları da çok gidilen yerler arasında" diyor. Bu tatillerin haftalık 6-10 bin Euro arasında olduğunu söyleyen Gülman son yıllarda bazı zenginlerin Savarona gibi yatları kiralayarak St. Tropez, Sardunya ve Monte Carlo''ya gittiğini belirtiyor.

Bu seyahatlerin de zenginlik kriterleri arasında sayılması gerektiğini ifade eden Gülman yatların günlük kirasının 4000 Euro olduğunu söylüyor. Zengin Türk aileler tatillerin yanı sıra çocuklarının eğitimi için de yurtdışını tercih ediyor. İngiliz zenginler çocuklarını dönemi 7 bin pound olan Malvern Koleji''nde okuturken çocuklarını lise ya da üniversite eğitimi için İsviçre, Amerika ya da İngiltere''ye yollayan Türk aileler bu okullar için senede 30- 50 bin dolar ödüyor. İngilizler''in aksine evde bir yardımcının az olduğunu söyleyen Feryal Gülman ise "En az bir şoför ve evdeki yardımlar için bir karı kocanın çalışması gerekiyor" diye konuşuyor.

Zengin sayılmak için yapılması gereken masraflar

Tatiller
Kış aylarında yurtdışındaki kayak merkezlerinde konaklamanın ve bir hafta geçirmenin bedeli 15 bin YTL.

Araba
En az 3 tane araba. Cip fiyatı 150 bin YTL. Jaguar, Bentley ve Mercedes 200 bin YTL''den başlıyor. Evdeki hizmetliler için araba 15 bin YTL.

Eğitim
İsviçre, İngiltere ve Amerika''da eğitim görmenin yıllık maliyeti 35 bin ile 52 bin YTL arasında.

Yat
Satın alınan teknelerin fiyatları 150 bin YTL''den başlıyor. Kiralıklar ise yaklaşık günlük 5 bin YTL.

Ev
Plazalar 500 bin YTL''den başlıyor. Boğaz kenarındaki müstakil yalılar için ödenen fiyat en az 6 milyon YTL.

Ev masrafları
Mutfak giderleri ve hizmetlilerin maaşları dahil aylık 5 bin YTL, yıllık 75 bin YTL.

TOPLAM
7 milyon YTL

Jijimm
Konu Dışı altına konu açtı.

15 yıl

BÜYÜK VİDA PLANI!

Almanya’nın güneyindeki Würzburg kentinde bir fabrika işçisi, çalıştığı işyerinden her mesai bitiminde 2 ile 7 adet arasında değişen sayılarda vida çaldı. Yıl boyunca vidaları aşırmaya devam eden işçinin çaldığı vidaların sayısı 1 milyon adedi buldu. Vidaları ucuz fiyattan satmaya kalkınca yakayı ele verdi. Piyasa değiri 156 bin dolar (Yaklaşık 190 bin YTL) olduğu belirtilen vidaların bir kısmı işçinin evinde ele geçirildi, adam da suçunu itiraf etti.

Jijimm
Konu Dışı altına konu açtı.

15 yıl

yahoo maili hotmail'e nasıl yönlendiririm ?

Sürekli yahoo'ya girip kontrol etmek can sıkıcı oluyo nasıl hotmail'e yönlendirebilirim..

Jijimm
Konu Dışı altına konu açtı.

15 yıl

Nihat Kahveci : 'Türk olmasaydım daha değerli olurdum'

Nihat Kahveci, İspanyol gazetesine konuştu..

27.01.2008 21:47
İspanya'nın en büyük gazetelerinden El Pais'e röportaj veren Villarreal'in Türk futbolcusu Nihat Kahveci, ''Türk olmasaydım belki de daha değerli olurdum'' dedi.

''Arjantinli oyuncular daha değerli oluyor. Çünkü Arjantin her zaman Dünya
Kupası'nda'' diyen Nihat, eğer Türk olmasaydı İspanya'da bugüne kadar
yaptıklarının daha fazla değerli olabileceğini ifade etti.

Bulgar futbolcu Hristo Stoichkov'a benzetilmesiyle ilgili Nihat, ''Hoşuma
gider. Bazen televizyonda kendimi seyrediyorum ve (bu ben değilim) diyorum. Çok alçak gönüllüyüm'' derken, karakter olarak Bulgar futbolcuya
benzeyebileceği tek yanın antremanlarda bile olan kazanma isteği olabileceğini
söyledi.

Sahada özellikle gole gidecek son anlarda kendini çok daha rahat
hissettiğini kaydeden Nihat, ''En güçlü yanım hızım ve şutlarım. İyi şut
çekiyorum ve modern futbolda bu çok önemli. Serbest vuruşlarda baraj üstünden vurmayı öğrendim. En zayıf yanım kafa vuruşlarım'' dedi.
Geçirdiği iki sakatlık hakkında, ''İlk olarak dizimdeki çapraz bağlarım
koptuğunda, bana ölü bir tendon taktılar ve 1.5 yıl sonra tekrar aynı yeri
kopardım. Şimdi ise benim tendonumu taktılar!'' diyerek artık dizini
düşünmediğini belirten Türk futbolcu, yine de 2 ameliyattan sonra az da
olsa hızından kaybettiğini vurguladı.

Maçta kötü vuruş yaptığı zaman, ''Bana yanlış bağ taktılar!'' diye espri
yaptığını kaydeden Nihat, çok iy bir şut çektiğinde de tam tersine, ''Bana
Laudrup'un bağını taktılar!'' esprisini yaptığını anlattı.
''Bir idolün var mı?'' sorusuna Nihat, ''Halen Ronaldo çok hoşuma gidiyor.
Özellikle birkaç yıl büyük sakatlıklar geçirse de eski düzeyde olmasa da halen
iyi oynuyor'' cevabını verdi.

Bu arada çocukluğundan bu yana futbol oynadığını anlatan Nihat, ''Günde 3
maç yapıyordum. Okulda farkına vardım ki iyi futbol oynuyorum. Amatör bir takımda oynamayı denedim ve daha sonra beni Beşiktaş aldı. Sonunda da Toshack gelip beni aldı. Herşey çok hızlı oldu. Türkiye'den ayrılmak zor oldu. Çünkü hiç ailemden ayrılmamıştım'' şeklinde konuştu.

Öte yandan Türkiye ile ilgili sorulara, ''Eğer bazı ülkeler girdiyse Türkiye
AB'ye 50 yıl önce girmeliydi. Türkiye birçoğundan önce AB'ye girmeye layık''
diyen Nihat, Türkiye'de dinsel hiçbir sorun olmadığını, sorunun
Türkiye'nin reklamını yapmasını bilmemesi olduğunu savundu.

''Müslümanım ve elimden geldiği kadar gereklerini yerine getirmeye
çalışıyorum. Türkiye'nin de İspanya gibi Akdeniz ülkesi olmasından dolayı çok
ortak yanımız var'' diyen Nihat, İspanya'da kendisinin en çok şaşırtanın
insanların yemek yemek için 4 saat süre geçirmesi olduğunu söyledi.

''Biraz havalı mısın?'' sorusuna ise Nihat, ''Dışarıdan belki de evet. Bu
benim tarzım ama beni tanıyanlar öyle olmadığımı biliyorlar'' cevabını verdi.
Öte yandan El Mundo gazetesi de Türk futbolcuya övgüler yağdıran bir yazı
yayınlarken, ''Türk futbolcu, iki çok büyük sakatlık yaşadı. Eğer Stan Lee
Örümcek Adam'dan (Spiderman) önce Nihat'ı tanısaydı Nihatman'ı yaratırdı!''
yorumunda bulundu.

Nihat, sakatlılarıyla ilgili gazetedeki ifadesinde ''Asla inancımı kaybetmedim, asla. Eğer kaybedersem zaten bittim demektir'' dedi

Jijimm
Konu Dışı altına konu açtı.

15 yıl

Naziler : "Türkleri fırında yakacağız"

Almanya'da Neonaziler Türk kökenli bir milletvekiline 'Türkleri toplama kamplarında yakma ve küllerini bacadan savurma zamanı geldi' diye mesajı yolladı.

Berlin Eyalet Parlamentosu Yeşiller Milletvekili Özcan Mutlu, partisinin 500'ün üzerindeki mektubu savcılığa teslim ettiğini söyledi.

BİZLER GÜNAH KEÇİSİ DEĞİLİZ

Bugün Gazetesi'nin haberine göre Özcan Mutlu, “Almanya'nın birinci kanalı ARD'de Hessen Eyalet Başbakanı Roland Koch'la birlikte seçimle ilgili, özellikle de gençlerin arasındaki yaygın şiddet eylemleriyle ilgili bir programa katıldım. Program çok sayıda insan tarafından izlenmiş. Yapımcılar 4 milyon insanın izlediğini söyledi. Göçmenleri ve gençleri günah keçisi olarak gösterip seçim malzemesi yapmamasını söyledim. Ardından üç gün içinde internetteki misafir defterime 300 mesaj bırakıldı. 500 kadar da nefret ve kin içeren e-posta aldım. Misafir defterimdeki notlarda da bu tarz ifadeler vardı” açıklaması yaptı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/8111532.asp?gid=229&sz=5002