Boşuna beklemeyin ekonomi düzelir , şu olur bu olur vs. diye. Faizler artsa bile enflasyon düşse bile yine de alım gücünüz düşük olacak. İstediklerinize yine erişemeyeceksiniz. Kaldı ki enflasyonda böyle giderse düşmeyecek, aynı şekilde enflasyon artacak enflasyon arttığı için kurda artacak oda enflasyonu arttıracak. Anlayacağınız yine kısır döngüde devam edeceğiz. Bu döngüye de zaten alıştık, uzun bir süredir bu döngüde ilerliyoruz.
Türkiye'nin çok daha büyük sorunları var.
1. Sorun bildiğiniz gibi sığınmacı, mülteci sorunu. Ülkenin şuan en büyük sorunu.
Ev kiralarının fahiş şekilde artma sebeplerinden biri.
Kaçak ve sigortasız çalışarak devletin kasasına giren paradan büyük miktarda kayıp.
Yerli halkın bunlar yüzünden rekabet gücünün azalması.
Tarım gıda ve diğer ürünlerin yetmemesi ve arz yetersiz geldiği için enflasyonu arttırması.
Sığınmacı , mülteci sorunu derken suriyeli, afgan , pakistanlılar, ıraklılar ,RUSLAR , UKRAYNALILAR ve diğer azınlıkta olanlar. Ruslar ve Ukraynalıları da yazdım sonra yazmıyorsunuz diyenler çıkıyor.
Cari açığı ve Bütçe açığını arttırmaları.
Sosyal konulara girmiyorum.
2.Yatırımsızlık ülkede yatırım yapılmaması. En büyük sorunlardan biri de budur belki de Ak parti hükümetlerinde planlı programlı yatırım planı yapılmadı. Hatta Devlet Planlama Teşkilatı bile kapandı. Türkiye kendi yatırım yapamadığı gibi dışarıdan da herhangi bir yatırım alamıyor maalesef. Ucuz bir ülke olmamıza rağmen yatırım yapan yok. Dünyaya ayak uyduramıyoruz, hala beyaz eşya vs. satıp bunlarla geçinmeye çalışıyoruz. Bunda da %100 yerli de üretemiyoruz maalesef çoğu parçası yurt dışından geliyor. En azından ülkemizde üretilen ürünlerin parçalarını yerli üretelim.Katma değerli bir şeyimiz yok maalesef.
Ak partinin en zayıf olduğu konudur bu. Zamanında bir cep telefonu markası alsaydık ya da çıkarsaydık, ya da kendi otomobil markamız olsaydı, ya da çip sektörüne yatırım yapsaydık Türkiye belki bambaşka bir ülke olabilirdi. Pandemi döneminde gördük çip olmadığı için fabrikalar durdu üretim durdu dünyada.
Savunma sanayi var diyecekler var, tamam savunma sanayi varda savunma sanayimiz güzel de ne kadar katma değer getirecek ya da getiriyor. Bir silahı satarsın bir ülkeye sonra 10 yıl sonra satarsın tekrar. Hem sürekliliği yoktur, hemde halkın ulaşacağı bir şey olmadığı için getirisi daha azdır.
3. Cari açık ve bütçe açığı
Cari açıkta bütçe açığı da düşmeyecektir. Herşeyi dışardan alıyoruz çünkü, hatta ihracaat yaparken bile onun ham maddesini ara maddesini dışardan alıyoruz.1 dolarlık ürün satarken bunun 70 centlik kısmını dışardan alıyoruz. Bize çok bir şey kalmıyor, bunu düzeltmek lazım. Gelişen dünyaya ayak uyduramadığımız için cari açığımız çok fazla, olmaya da devam edecek. Yeni teknolojik ürünler üretemiyoruz.
Bütçe açığı da çok fazla ve ekstra olarak sığınmacı mültecilerde bütçeye büyük getiriyorlar. Kamu lüksten vazgeçmiyor, her müdürün altında bir makam aracı bulunmakta. Geçen bir video da izledim, ordaki konuşan bir rektörle görüşmüş altımdaki A8 i demi vereceğim diyormuş. Vermem A8 i diyormuş.
Ben öğretmenim eşini polis aracıyla okula getirip götüren polisler gördüm, çocuğunu okula bırakan zabıtalar gördüm. Kamudaki araçlar kişisel olarak çok kullanılıyor. Siz düşünün müdürleri filan artık. Onlar neler neler yapıyordur.
Üst düzeydeki israf farklı bir boyutta zaten. Lüksten vazgeçilmediği için bütçe açığını kapatmak için vergilere vs. zam yapılıp durulacak.
4.Sanayileşme, zaten yukarda yazdım yatırım olmadığı için sanayileşmede de çok gerideyiz. Uzun uzun anlatmaya gerek yok.
5.Tarım ve Hayvancılık
Tarım arazileri hızla azalırken ülkenin nüfusu da hızla artmaya devam ediyor. Normal olarak tarım ürünleri yetersiz kalıyor ve dışardan tarım ürünleri almak zorunda kalıyoruz. Artık klasik tarımdan çıkıp modern topraksız tarıma geçmemiz lazım, bu alanda yatırımlar yapmak lazım. Çiftçilerin buna yöneltilip eğitilmesi lazım ama ülkemizde böyle bir şey göremiyoruz maalesef. Klasik tarımda çok fazla su kullanılıyor, ülkedeki suyun büyük kısmı klasik tarımda kullanılıyor. Susuzluğun asıl sebebi de bu aslında. Modern tarıma geçersek tarım arazilerine hayvan yemleri vs. ekilip daha fazla mera alanı elde edilebilir. Daha çok hayvan üretip hayvancılığı daha fazla geliştirebiliriz hem. Su sorunu da azalır. Tarım ve hayvancılık yapılan yerler de çocukları bu tarafa yönlendirilebilecek dersler konulabilir, halkta eğitilebilir. Hayvancılıkta daha modern yapılabilir. Daha çok şey yazılabilir bu konuya da.
Şu videoyu izlemenizi tavsiye ederim.
StoryBoxyoutube#storybox #0danzirveye #dikeytarım
StoryBox’ta bu hafta Plant Factory’nin kurucu ortağı Halil Beşkardeşler var… İzlediği bir YouTube videosundan ilham alarak, ortaklarıyla beraber uzun araştırmalar sonucu kapalı dikey tarım sistemleri işine giren Beşkardeşler, kapalı dikey tarımın işleyişinden, geleneksel tarımla arasındaki farklara kadar birçok konuya değindi. “Türkiye’de olabildiğince herkese sağlıklı ürünleri ulaştırmayı hedefliyoruz” diyen Halil Beşkardeşler, aynı zamanda bu tarım faaliyetinin eğitimini vermekte. Plant Factory’nin 4 ortağı, dünyada gelişmekte olan bu sektörde Türkiye’nin söz sahibi olabilmesini hedeflemekte.
StoryBox'ı diğer mecralardan takip etmek için;
YouTube: https://bit.ly/2V8w0Ww
Instagram: http://instagram.com/storyboxweb
Twitter: https://twitter.com/StoryyBoxx?s=20
----------------------------------------------------------------------
StoryBox, Türkiye’yi anlatan insan hikayeleri üreten yeni bir medya mecrasıdır. Çalışmalarına Aralık 2019’da başlayan StoryBox ve ekibi yeni dünyada yeni medyanın tüm unsurlarını kullanarak bundan sonra her Perşembe karşınızda olacak. Girişimcilikten spora, güncel konulardan yeni dünyaya kadar birçok alanda yaratıcı kurgu ve müzik kullanılarak belgeseller ve video içerikler üretilir…
https://www.youtube.com/watch?v=xff-H1urj3g6.Geçiş kullanım garantili projeler
Zamanında dolar üzerinden yapıldığı için bu garantiler bütçeye aşırı bir şekilde yük getiriyor ve çok uzun bir süre ödeyeceğiz maalesef. Şuan zaten elimizde dolar olmadığı için bizim için büyük yük. Bu şirketlerle konuşulup tekrar anlaşma yapılmayacağı için buda bizim üzerimizde. Yapan şirket hiçbir zarar altına girmeden milyar dolarlar kazanıyor. Zafer havaalanı filan bunları konuşmak bile istemiyorum.
7.Eğitim
Herhangi bir şekilde sınıfta kalma vs. yok öğrenci üzerinde öğrenmeye zorlayıcı bir şey yok. İlk kademeyi geçersek asıl ve gerçek sorun ikinci kademe de. Her yerde üniversiteler açıldı , çocuklar üniversiteye gereksiz şekilde teşvik edildi. Ara eleman yetişmez oldu ve üniversiteden mezun olanlar da işsiz kaldı. Aslında bunun böyle yapılmasının da sebepleri var.
a)Popülizm, her yere üniversite açtık herkes şehrinde üniversite okuyabilir.
b)İhtiyaç olmamasına rağmen gençler 4 yıl üniversiteye gittiği için direk olarak işsizliği düşük gösteriyor. İşsizliği düşük gösterme gibi bir etkisi var.
c)Oradaki yerel halkın faydalanması. Evlerini öğrencilere kiraya vermesi öğrencilerin oradaki esnaflardan alışveriş yapması. Belki batacak olan esnafların öğrenciler sayesinde batmaması ya da yeni esnafların ortaya çıkması.
Şuan çoğu mezun potansiyel işsiz. Doktor gibi yurtdışında çalışabilecek insanlar da durmuyorlar kaçıyorlar. Hem ekonomik nedenlerden hemde hastahane darp edildikleri yüzünden. Hastahanelerin de yetersiz olması sebebiyle çok yoğun şekilde çalışıyorlar.
8. Adalet ve Hukuk
Bir şey yazmak istemiyorum zaten ortada. Fakire başka adalet, gücü olana başka adalet.
Şeffaflık vs. gibi şeyleri uzun uzun yazmıyorum zaten bildiğimiz şeyler.
Türkiye çok geride kaldığı için ve zamanında yatırım yapılmadığı için şuan bu şekildeyiz. Daha da kötüye gideceğiz maalesef. Zamanında yapılan özelleştirmeler ve dünya da dolar bolluğu olduğu için bazı dönemler biraz refah dönemi yaşadık. Şuan bunlar olmadığı için ve nüfusumuz da sığınmacı vs. ler yüzünden aşırı şekilde arttığı için artık o refah dönemlerine dönemeyeceğiz.
Yazmak istedikleriniz varsa yazabilirsiniz, eklemek istediğiniz yeni maddeleri de ekleyebilirim.