Şimdi Ara

petrol (sonuna kadar okuyun)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
480
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Size bugun gelen bir maili aktarıyorum.

    GAZETECİ VEDAT YENERER'İN YAZISI.....

    Petrol yoksa çıkartma ruhsatı neden vermiyorsunuz ?!..

    Değerli okurlar, geçenlerde Türkiye-Suriye sınırında uydu
    verilerine göre petrol denizi olduğu iddiasını
    yazmıştım. Yazı sonrasında Silopi de madencilik yapan Beşir
    Yılmaz aradı. Yazacaklarımı lütfen iyi okuyun!...

    Beşir Yılmaz telefonda "Vedat bey, gelin Silopi'de Cudi
    eteklerine sizi götüreyim de petrolü kendi gözünüzle
    görün!.."diyerek feryat ediyordu.

    "Nasıl yani!.."diye sorduğumda anlatmaya başladı..

    "Biz aileden madenciyiz.Irak sınırında yaklaşık 300 km ya da bir
    başka deyişle yaklaşık 150 milyon ton
    asfaltit madeni buldum.. Bu madeni bir süre resmi olarak
    işlettikten sonra devlet 1978 yılında kamulaştırıyoruz" diyerek el
    koydu. Rezervin de 50 milyon ton olduğu iddia edildi.Madem asfaltit
    rezervi az, neden el koyuyorsunuz.
    Dünyanın neresine giderseniz gidin asfaltit maddesi bulunan her
    yerin altında petrol vardır.Silopi 'nin altı da
    petrol denizidir.

    Yaz aylarında etraftaki ocaklardan resmen petrol akar ve Hezil
    çayına karışır. Gelin görün! Sadece petrol
    değil, burada çok zengin uranyum Ve nikel madeni de var"

    - Nereden biliyorsunuz? "Türkiye'deki analizlere güvenmediğim için
    madenin her tarafından örnekler alarak Almanya'ya bizzat götürdüm ve
    analiz yaptırdım. Raporları gönderdim size ( Sonuçlar elimde Yatağan
    ve Tunçbilek'e göre ikimisli rakamlar var) dünyanın en önemli
    uranyum madenlerinden birisi buradadır ve aktif
    haldedir.."
    Beşir Yılmaz'ın anlatacak o kadar çok şeyi var ki makineli
    tüfek gibi art arda sıralıyor. Ben de zaman zaman araya girip soru
    soruyorum-Petrol olduğunu nereden biliyorsunuz?

    "Bu bölgede İngilizler 1967-87de petrol aramışlar.Açılan
    kuyulardan gökyüzüne doğru 100 metre kadar petrol fışkırmış.Ardından
    kapatmışlar ve betonlamışlar. Benim madenimin yanında da bu kuyudan
    var ve vanasını gelin birlikte açalım eğer beton ve civa basıp
    tıkamadılarsa bakalım ne kadar petrol fışkıracak.

    Dönemin köylüleri arasında hâlâ yaşayan görgü tanıkları var ve
    petrolün 100 metre kadar fışkırdığını görenler var.
    "Beşir Yılmaz konuştukça pür dikkat dinlemeye devam ediyorum.."

    Vedat bey, asfaltit maddesi olan her yerde petrol vardır. Eğer
    petrol yoksa bana neden petrol
    çıkartma ruhsatı vermiyorlar? Musul ve Kerkük' ün rakımı 80-100
    metre civarındadır.Cudi Dağı'ndaki
    petrolümüz resmen Irak'a doğru akıyor ve başta İngilizler
    ve ABD bunu biliyor.."

    Beşir Yılmaz bugünlerde Silopi' ye bile zor gider hale gelmiş.
    Devlet kamulaştırılacak diye el koyduğu
    madeni şimdi Turgay Ciner 'in sahibi olduğu Park Holding'e
    devretmiş.Durum böyle olunca, Yılmaz da dava üstüne dava açmış ve
    yürütmeyi durdurma kararı aldırmış. Eğer tekrar el konulursa AİHM''ye
    başvuracakmış.
    Kısacası madeninin peşini bırakmıyor ama artık bölgedeki
    aşiret ağaları da onun peşini bırakmaz hale
    getirilmiş.. Bütün dava tutanakları elimde okudukça dehşete
    kapılıyorum. Şimdi sıkı durun...

    Beşir Yılmaz Başbakan Tayyip Erdoğan' a bu durum üzerine
    başvurmuş ve dilekçe vermiş dilekçede aynen şöyle yazıyor..

    "Bürokrasi ve çeteler milletin hak ve hukukunu aramaktan
    bezdirmiştir.Televizyonda ve basındaki
    konuşmalarınızda "hortumcu çetelerin ve bürokrasinin üstüne
    gidilecektir" diyorsunuz. Millet buna çok seviniyor.. 25 yıldır gasp
    edilen madenimiz çete ve bürokratların, anayasa, kanunlar ve insan
    hakları hiçe sayılarak ihale yolu ile peşkeş çekiliyor. Allah'a ve
    sizin yüksek adaletinize sığınıyorum."
    Beşir Yılmaz devlet tarafından el konulan mallarını ve bunun
    karşılığında devletin verdiği parayı yazıya eklemiş..

    1- 35 km yol yaptım.
    2- 500 bin ton hazır
    çıkarılmış kömürüm var.
    3- 3,5 milyon metreküp hafriyat yapılmış.
    4- Mazot tankları.
    5- Dinamit ambarı.
    6- Kantar ve kantar binası.

    Resmi olarak bana ait olan ve vergisini ödediği madenimde
    Bugüne kadar yaptığım işler vehalen bulunan demirbaş ve çıkarılmış
    maden içinde 5.800.800 TL. (Buna resmen gasp ve devlet terörü
    denir!)
    Beşir Yılmaz Başbakan Erdoğan'a yazdığı dilekçede devam
    ediyor. "Bu para halen bankada duruyor.
    Buna rağmen Türkiye Kömür İşletmeleri ihaleyi adamlarına ve şu
    hortumculara peşkeçekiyor"
    Beşir Yılmaz' ın bu başvurusuna Başbakan Erdoğan bugüne kadar
    cevap vermemiş.
    Beşir Yılmaz'dan al ve ABD bağlantılı şirketlere ver.

    Uranyum konusu da bir başka skandal.

    Güneydoğu resmen petrol denizi üzerinde ve Türkiye ABD
    Firmalarının peşinde "bize petrol bul" diye
    yalvarıyor... İddialar devam ediyor:.

    6 mühendisin kafaları kesildi

    TPİK diye Türkiye Petrolleri'nin kurduğu bir kurum yurt dışına
    petrol arama işlerine giriyor ve bugüne kadar milyar dolar zarar
    ediyor.

    Beşir Yılmaz diyor ki:
    "Kimin hain kimin işbirlikçi olduğunu anlamak çok kolay! Eğer
    bölgede petrol yok ise neden bana petrol
    çıkartma ruhsatı verilmiyor. Ruhsat verin 800 metreden petrolü
    çıkartmazsam ben bu ülkeyi terk
    ederim.

    MTA yıllar önce sondaj yaptı 480 metrede su bulundu ve ardından
    delici aletin ucu kırıldığı için sondaja son
    verildi.Herkes bilir sudan sonra petrol gelir. Biz yerli teknoloji
    ile 1200 metreye kadar sondaj yapabiliriz kimseye ihtiyacımız yok.
    İzni versinler siz görün petrol nasıl fışkıracak..

    " Bu görüşmemizden bir gün sonra Beşir Yılmaz tekrar aradı ve
    Soma'da görevli bir mühendis
    ile görüşmemi isteyerek telefon numarasını verdi. Adını burada
    yazmak istemiyor. Mühendis ile
    görüşmemde daha da çarpıcı gerçekler çıktı ortaya.Altı ay kadar
    önce Cudi dağları eteklerinde bulanan 6 insan iskeletinin ne
    olduğunu bilip bilmediğimi sordu. Ben de "bilmiyorum" dedim.
    Mühendis ekledi "Bu iskeletler 18 Yıl önce Cudi Dağı'nda kaybolan 6
    Türk petrol mühendisinin iskeletleri. Kafaları kesilerek öldürülmüş.."
    Dondum kaldım. Ne diyeyim.Kendisi de mühendis olduğu için
    yalan söylemiyordur diye düşündüm..Ardından devam etti.. "Vedat bey
    Türkiye maden bakımından dünyanın en zengin ülkesi. Siz Ödemiş
    yakınlarındaki Bozdağ 'ın dünyanın en büyük altın rezervi olan
    dağlarından biri olduğunu biliyor musunuz? Ama bu madenleri kimse
    çıkaramaz. Hatta bu konunun üzerine giden gazeteciler öldürüldü.
    Uğur Mumcu ve Çetin Emeç'in öldürülmeden kısa bir süre önce bu
    madenler üzerine gittiğini biliyorsunuz her halde..."
    İlgiyle dinledim. O kadar çarpıcı şeyler anlattı ki, yazmaya
    sayfalar yetmez.İddiaların hepsinin belgeli
    olduğunu söyleyen bu mühendis,gazete ve televizyon kanallarında
    hiçbir gazetecinin bu
    yönde bir haber yapamadığını ve milletin resmen uyutulduğunu
    örneklerle anlattı.
    Beşir Yılmaz'a son sözüm " Bana anlattıklarınızı Genelkurmay''a
    anlatınız mı?" oldu. Aldığım cevap da aynen şöyle..
    " Vedat bey her şeyi belgeleriyle birlikte bir kaç kez askeri
    büyüklerimize anlattım ama bugüne kadar bir arpa boyu ilerleme
    kaydedemedik!"..

    Ne diyeyim, bu milleti korumaya yemin etmiş olanlar utansın!..

    Son sözüm: "ABve ABD , PKK''yı boşu boşuna özellikle bu bölgede
    güçlendirip milletin başına bela etmedi.

    Bölgeye gelecek barış ortamı Türkiye''yi ekonomik olarak
    uçuracak gelişmelere gebedir!.."

    ilgili olacağını düşündüğünüz herkese yollayın...







  • peki
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.