Şimdi Ara

Ot geldik saman gitmeden önce..?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
364
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 34 yasındayım. evlendim boşandım. hızlı bir hayatım olmadı. içine kapanık , herşeyi içinde yaşayan biriyim. cebimde para yok ama varlıkta yokluk çeken biriyim diyebilirim. şu yazıyı bile yazmakta güçlük çekiyorum , kendimle yüzleşmek mi zor anlamadım ?

    bir ben böylemişim gibi geliyor. hayatla çok güreşmedim. insanlara saygı duydum,güvendim,inandım amma zararlı çıktım..değiştirmek istesemde kendimi olmuyor bu saatten sonra.. sürekli yalnız kalmak hoşuma gidiyor...

    anlaşılması güç bu insana tavsiye verecek var mı.



  • Zaten bir sen ölesin biz niye senin gibi olalım manyak mıyız?
  • Ben de yanlızlığı sevenlerdenim.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • benim gibi ol demiyorum arkadaşım. kısıtlı imkanlarla mutlu olan insanlar var. hayatı son gün gibi yaşayan. tabi parası olan yaşar dersin sen ama öyle değil.
  • Te Amo Querido kullanıcısına yanıt
    asosyal oluyorum genel olarak. yalnızlıktan sikayetim yok ama. bir ortamda kendimi istenmiyor hissediyorum. halbuki sevilen sayılan biriyimdir.
  • Uzunca bir süre yalniz kalmak insanı yalnızlığa bağımlılı yapıyor insanlara tahammülün kalmıyor bol bol hayal kurdurtuyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sonerozi

    benim gibi ol demiyorum arkadaşım. kısıtlı imkanlarla mutlu olan insanlar var. hayatı son gün gibi yaşayan. tabi parası olan yaşar dersin sen ama öyle değil.

    Korkma, istediğin hayatı denemekten korkma. Bunu yapmadan seni neyin mutlu ediceğini bilemezsin. Birisiyle beraber mi yaşamak istiyorsun? Bir evliliğin olumlu sonuç vermedi mi? Bunlar seni yığdırmasın tekrar dene. Hayatta düşersin ve kalkarsın yerde yatmayı sevme.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sonerozi

    asosyal oluyorum genel olarak. yalnızlıktan sikayetim yok ama. bir ortamda kendimi istenmiyor hissediyorum. halbuki sevilen sayılan biriyimdir.

    Maalesef öyle oluyor...33 yaşındayım 2 senedir anti depresyon ilacı alıyorum zor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • güzel konuştun kardeşim .. şu bayramdan sonra arabaya atlayıp gidiyim istiyorum... sahilden sahilden.. ayvalık doğumluyum 34 yaşındayım ayvalığa gitmedim ! bunu söylemeye utanıyorum yaa.. yasd çatlasın bana 180 km !!!
  • Te Amo Querido kullanıcısına yanıt
    ilaç kullanmak en kötüsü. kazdağlarının dibinde sayılırım.. aslında doğayı , ordaki huzuru çok severim. 1 ay oldu işten çıkalı. hergün aynı günü yaşıyorum. zamanım olmasına rağmen o anı yaşamak zor geliyor !
  •  Ot geldik saman gitmeden önce..?



    şuan ki durum..
  • tv ışık olsun diye açık.. youtubeden ibrahim tatlıses , gülüm seni koparöışlar şarkısını yine yine dinliyorum...
  • Hayat, ciddiye alın kadar uzun değil hocam. Yaşım sizden küçüktür ama ben de bu tarz bi insandım bi iki sene öncesine kadar. Kendimi bu yaşta ruhen 60 yaşında gibi hissediyordum, sonra kendimle yüzleştim. Aslında sadece biraz cesaret ve ilk adımı atma işi. Sosyal olmaktan uzak durunca, o yalnızlık denen illet kendine bağımlı ediyor. Sosyal olmaya çalışırken de aslında sıradan insanlar gibi olmadığınızı fark ediyorsunuz. Herkes gülerken siz çok farklı dünyalarda oluyorsunuz, çünkü onlar gibi değilsiniz. Emmanuel Kant'ın da dediği gibi insan, sosyal bir hayvandır. Mecburen sosyalleşmek zorunda olacaksınız. John Dewey diyor ki, insan mutsuzken yalandan da olsa mutlu gibi davranırsa beyin bi süre sonra buna şartlanıyor ve mutlu oluyor. Siz de sosyal olmaya şartlamalısınız beyninizi. İsteyerek olmasa da şartlanmak için yapın. Yoksa içinize kapanarak sadece kendinizi yok edersiniz. Yıllarca öyleydim ben. İnanın bi süre sonra içinden çıkılmaz bir hâl alıyor, insanlardan uzak kalmak sizi daha rahatmış hissiyatına itiyor. Hiçbir yapmazsanız da sırf sosyallik olsun diye dışarı çıkın, birisi ile buluşup konuşun. Düşünceler, içinizde tümör oluşturmadan konuşun birileri ile. Ve ne olursa olsun, hayatı ciddiye almayın. Başınızı ağrıtmayın. Kesinlikle ve kesinlikle spor yapın. Uyku düzeni edinin, sağlıklı beslenin. Bunları söylememin asıl sebebi, beyindeki kimyasal hormonlar. Dopamine eksikliği yüzünden mutsuz olabilirsiniz. Bu kimyasalları araştırın, hayatınız çok daha farklı olacak. Bi sorunuz olursa bana mesaj atabilirsiniz. Size hayırlı bayramlar, iyi sabahlar...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • tavsiyelerin için teşekkür ederim dostum. bende öyle hissediyordum dedikten sonra , John Dewey , Emmanuel Kant gibi örnekler vermişsin. . pek kitap alışkanlığım yok. bunları tavsiye eder misin ? aşırı sosyal sayılmam. arkadaşlarım var. öyle eve tıkılıp kalmıyorum , hatta evde yemek ve uyumak için duruyorum diyebilirim. içki ve sigara ile samimiyim. kendimi kaybetmeyecek derecede içmeyi severim... ve işte içtiğimde bir başka insan oluyorum , o zaman daha rahat hissediyorum kendimi. hergün 3-5 biralık kafam olsa keşke diye çok demişimdir. sanada iyi bayramlar , bayramın kutlu olsun. teşekkürler
  • sonerozi kullanıcısına yanıt
    Hocam, alkol beyindeki mutluluğu sağlayan transistörlere zarar veriyor ve zamanla hayat kaliteniz azalıyor. Kitap olarak elbette tavsiyelerim var. Albert Camus, Franz Kafka, John Steinbeck, Emil Michel Cioran, Samuel Beckett, Arthur Schopenhauer, Jack London, Maksim Gorki vs. gibi yazarların eserlerine bakabilirsiniz. Bana göre hayat, bir tuvaldir. Biz de attığımız her adımda o tuvale bir fırça darbesi vururuz. Yanlış adımlarla yanlış darbeler atmayın. İlk iş olarak spora başlarsanız kimyasal dengeniz düzelecektir. Sabahları geç kalmayın, çünkü sabah güneşinden gelen ışıklar sizi daha mutlu eder. Uyku hâlinde iken bunları alamazsınız. Dikkat ederseniz doğa, güneşin ilk ışıklarıyla canlanır. Hayvanlar da bu ışıktan faydalanır. Spora giderseniz erken kalkacaksınız ve dopaminler daha fazla salgılanacak. Mutlaka spora gidin. İlk bir ay deneyin, farkı hissedeceksiniz. Arabesk müzik ben de dinliyorum ama bu doğru değil. Çünkü size yanlış telkinlerde bulunuyor. Daha hareketli müzikler veya klasik müzik dinleyebilirsiniz. Fazla düşünmeyin, o da huzursuz yapar. Pessoa'nın tâbiriyle; yaşamak, düşünmemektir. Her şeye gülüp geçin hocam. Üzmeyin kendinizi. Hiçbir şey sizden daha değerli değil. Her şeyi unutun ama bunu unutmayın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haşin_ErKeK

    Uzunca bir süre yalniz kalmak insanı yalnızlığa bağımlılı yapıyor insanlara tahammülün kalmıyor bol bol hayal kurdurtuyor.

    Çok doğru bir yorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • teşekkür ederim kitap tavsiyelerin için ve olayı ciddiye aldığın içinden. yaşadığım yer ve çevrem itibariyle yeni şeylere başlamak ,kendini değiştirmek gerçekten zor. ya eve kelepçeleyip kendini çıkmıycaksın ya da farklı yerlerde farklı bi hayat yaratacaksın kısa da olsa. kitaplara bakıcam çanakkaleye gittimde .. herşeye gülüp geçmek gerçekten çok zor. gamsız derler Pessoa'nın dediğine bizim burda . hayat dert etmeyecek kadar kısa ... iyi sanşlar arkadaşım , Allah gönlüne göre versin. mutlu ol. iyi bayramlar.
  • sonerozi kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim, umarım siz de bir gün mutlu olursunuz. Tekrardan hayırlı bayramlar hocam. Yolunuz açık olsun...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.