Şimdi Ara

Küresel Isınma

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
50
Cevap
0
Favori
2.714
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Forumda böyle bir konu bulamadım, açayım dedim.. Malum insanlığın en önemli konularından birisi hatta belki de en önemlisi..

    Türkiye'de gerek medyada gerek bilim çevrelerinde çok fazla bahsedilmiyor olabilir ama dünyanın bir numaralı konularından biri olduğu gerçek, diğer ülkeler sorun için ayda bir defa toplanıyorlar farklı farklı çatılar altında ve sürekli müzakere yapıyorlar..

    Sene sonunda Kopenhag'da şimdiye kadar yapılmış olan toplantıların en önemlisi yapılacak, sanırım tarihe geçicek bir toplantı olucak.. Yani kaderimizi belirleyecek.. Çok önemli bir dönüm noktasında bulunuyoruz.. Bu 6 ay içinde bir ''kırılma'' yaşayacağımız çok yüksek bir olasılık..

    2010 başından itibaren yaptırım uygulaması ve icraate geçilmesi, 2012 sonrası ilan edilecek protokolde ise hedefler, mekanizmalar ve yaptırımlar belirlenicek diye düşünüyorum KOPENHAG'da..

    http://unfccc.int/2860.php

    Türkiye olarak bu sürece gerek devlet yapısı olarak, gerek kamuoyu olarak hiç hazır olmadığımızı düşünüyorum..

    İmza attık ama bunun içeriği nedir hiç bilmiyoruz, ne mental olarak ne de fiziksel olarak hazırız...

    Yarın öbür gün ''doğalgaz ve petrol çekme hakları'' yaptırımı uygulanması çok yüksek bir ihtimal.. Yani salınımımızı azaltmamız için dünya genelinde oluşturulan konsorsiyum her ülkenin salınımını denetlerken, aynı zamanda aldığı enerjiyi de denetleyerek bir baskı uygulayacak..

    Biz ise 1990dan itibaren dünya genelinde en fazla artıran %117lik artışla 1. sıradayız.. Yani yılda 170 milyon ton CO2 salarken, bugün 372 milyon ton salıyoruz...

    Dünyanın en fazla salan 20. ülkesiyiz..

    Masaya oturduğumuzda mesela karşımızda ABD, Almanya, Fransa, Rusya ve diğer gelişmiş ülkeler var, bunların arasında bir mutabakat olduğunu varsayalım, ki G8 de böyle bir mutabakat zemini oluşabileceğini gösteriyor...

    Rusya bize bir doğalgaz sınırlaması dayatıcak ve ''doğalgaz çekme hakları'' ile her sene tükettiğimiz doğalgaz azalmış olucak, diğer ülkeler de G8 tarafında ve UNFCC tarafından kontrol edilecek, dolayısıyla C02 salınımımızı azaltmış olucağız, aynı şekilde petrol ticareti yaptığımız ülkeler ile yapıcağımız anlaşmalara, büyük devletler G8 ''petrol çekme hakları'' koyacaklar, böylece biz de doğal olarak yine CO2 salınımızı azaltıcağız..

    Ne petrol, ne doğalgaz üretebiliyoruz, hatta kömürün bile bir kısmını ithal ediyoruz..

    Üstelik enerji verimliliği konusunda Avrupanın yarısı kadar oranda verimliyiz, Almanya'nın ise 3te biri orandayız..

    Dünyada yıllık ton miktarı bakımından en fazla karbon salan 20. ülkeyiz..

    Kağıt üzerinde yaptırım uygulanma potansiyeli mevcut olan ve bu yaptırıma ''gık'' diyemeyecek bir konumda olan ülkelerin başında geliyoruz denebilir..

    Yani kısaca ''ENERJİ AMBARGO'' sundan bahsediyorum..

    Kopenhag'da bizim yetkililerin karşısına masada uzatılma ihtimalinin çok yüksek bir olasılık olduğunu düşünüyorum..







  • en sevdigim konu.)))) siz baslayın ben cozcem olayı:)))
  • Çevreye zararlı atık gazları filtre eden bir firmanın sahibiyim bu hususta söyleyecek çok sözüm var şimdilik kısa tutayım ilerleyen zamanlarda daha detaylı olarak yazmaya çalışırım.
    Çevre konusunda birinci husus bilinçli toplumdur.Demek istediğimi biraz açayım vatandaşlar çalıştıkları kuruluşların çevreyi kirlettiğini farkettikleri anda şikayet ederse çevre kirliliği %80 çözülür.Aksini iddia eden çıkacaktır ama şunuda ekliyeyim.
    Çevre kirliliği konusunda şikayet edilen bir yerin rüşvet verme yetkililerinde alma şansı yoktur.Şikayet bir kaç birime aynı anda ulaştığı için olay mutlaka açığa çıkar çevre birimi şu anda piyasanın devlerine dahi kök söktürüyor ilgili ve duyarlı vatandaşların bilgisine sunarım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    en sevdigim konu.)))) siz baslayın ben cozcem olayı:)))

    çözüm için ağaç diksek nasıl olur
  • kaptan magara adamı :)) bu adamı cok severim ben ya sakalarımı uzatınca ona benzedigimi solerler:)))

    agac diksek nasıl olur? =olmaz.cokcok uzun vade de işe yarar agac dikmek cunkuİ:)
  • 1990-2006 arasında salınan CO2 emisyon oranlarındaki artışın dağılımına göre Kyoto ek-b ülkeleri

    />



    İngiltere çok yakın zamanda bir kampanya başlattı, şaşırtıcı, kısa zamanda büyük oranda emisyon azaltımı hedefliyorlar.. 2010 senesine kadar %10luk bir azaltım... Müthiş bir hedef..

    http://www.1010uk.org/

    Japonya ise bugün 2020 yılına kadar emisyonlarda %25lik hedef koyduğunu açıkladı..

    http://www.reuters.com/article/GCA-GreenBusiness/idUSTRE5860G420090907


    Türkiye'de henüz hedef yok, çalışma da yok, ama elimizde olan tek belge bu..

    http://www.iklim.cevreorman.gov.tr/belgeler.htm

    Buradaki Strateji belgesi şimdilik en önemli belge..

    • Enerji sektöründe 2020 yılına kadar referans senaryoya göre %7 karbondioksit emisyon sınırlaması potansiyelini hedeflenecektir.

    Diye bir ibare var..


    quote:

    çevreye zararlı atık gazları filtre eden bir firmanın sahibiyim bu hususta söyleyecek çok sözüm var şimdilik kısa tutayım ilerleyen zamanlarda daha detaylı olarak yazmaya çalışırım.
    Çevre konusunda birinci husus bilinçli toplumdur.Demek istediğimi biraz açayım vatandaşlar çalıştıkları kuruluşların çevreyi kirlettiğini farkettikleri anda şikayet ederse çevre kirliliği %80 çözülür.Aksini iddia eden çıkacaktır ama şunuda ekliyeyim.


    Bu filtreleri kullanırken C02 ve ''küresel ısınma''ya sebebiyet veren diğer gazların salınımını sınırlayabiliyor musunuz?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 7 Eylül 2009; 19:25:39 >




  • hazardousmen
    kusura bakma yazdıklarının hepsini okuyamadım
    ama kyoto protolü grafiği hakkında en önemli şu ki
    kyoto protokolü adil değil

    niye?
    kyoto her devlet carbon salınımını 1900 yılındaki seviyede tutsun diyor
    oysa 1900 de rusyanın hantal ve yaygın bir sanayisi vardı ve inanılmaz karbon salınımı zaten mevcuttu
    grafiğe bakarsan eski rusya cumhuriyetlerinin hepsi bu hesapta alacaklı görünüyor
    türkiye ise o tarihte hiç sanayisi yok denebilir
    yani bugün o miktarı tutturabilmek için istediğin filitreyi tak mümkün olmaz
    bütün fabrikaları kapatmamız lazım

    adil olan paylaşım ancak her devlet şuan ki nüfusu oranında carbon kotasına sahip olursa olur
    bu sayede kotayı arttırmak için nüfus artışı planı yapılmasıda engellenmiş olur
    sanayisi olmayan gariban devletlerin ise bu kota fazlalığı sayesinde fırsat elde ederler ve dünya kaynaklarının paylaşımı daha adilane olur
    tek sorun bu protokole hiçbir gelişmiş devletin razı olmayacak olması




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    kaptan magara adamı :)) bu adamı cok severim ben ya sakalarımı uzatınca ona benzedigimi solerler:)))

    agac diksek nasıl olur? =olmaz.cokcok uzun vade de işe yarar agac dikmek cunkuİ:)

    meslektaşız sanırım bende fizikçiyim
    dünyayı kurtarmak adına bilim adamlarının hepsinin projelerine baktım jeo mühendislik adında bir akım bu
    hepsi inanılmaz riskler taşımasının yanı sıra hayata geçirilmesi mümkün olmayan maliyetlere sahipler
    ve çoğu proje sadece bir iki problemi çözmek için işe yarıyor
    oysa dünya ormanlarını arttırmak bütün çevre sorunları düzeltebilecek genişlikte
    maliyeti az
    yapıldığında dünyaya ekonomik girdi sağlayabilir(ormanlar kendi bakım ve korumalarına yetecek ekonomik girdiyi her zaman sağlayabiliyorlar)
    ayrıoca denenmiş ve bilinen bir çözüm riskleri yok




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    1990-2006 arasında salınan CO2 emisyon oranlarındaki artışın dağılımına göre Kyoto ek-b ülkeleri

    />



    İngiltere çok yakın zamanda bir kampanya başlattı, şaşırtıcı, kısa zamanda büyük oranda emisyon azaltımı hedefliyorlar.. 2010 senesine kadar %10luk bir azaltım... Müthiş bir hedef..

    http://www.1010uk.org/

    Japonya ise bugün 2020 yılına kadar emisyonlarda %25lik hedef koyduğunu açıkladı..

    http://www.reuters.com/article/GCA-GreenBusiness/idUSTRE5860G420090907


    Türkiye'de henüz hedef yok, çalışma da yok, ama elimizde olan tek belge bu..

    http://www.iklim.cevreorman.gov.tr/belgeler.htm

    Buradaki Strateji belgesi şimdilik en önemli belge..

    � Enerji sektöründe 2020 yılına kadar referans senaryoya göre %7 karbondioksit emisyon sınırlaması potansiyelini hedeflenecektir.

    Diye bir ibare var..


    quote:

    çevreye zararlı atık gazları filtre eden bir firmanın sahibiyim bu hususta söyleyecek çok sözüm var şimdilik kısa tutayım ilerleyen zamanlarda daha detaylı olarak yazmaya çalışırım.
    Çevre konusunda birinci husus bilinçli toplumdur.Demek istediğimi biraz açayım vatandaşlar çalıştıkları kuruluşların çevreyi kirlettiğini farkettikleri anda şikayet ederse çevre kirliliği %80 çözülür.Aksini iddia eden çıkacaktır ama şunuda ekliyeyim.


    Bu filtreleri kullanırken C02 ve ''küresel ısınma''ya sebebiyet veren diğer gazların salınımını sınırlayabiliyor musunuz?

    Evet hocam wetscrubber ile %99 filtreleme yapabiliyoruz ama maalesef Türkiyede firma sahipleri son model arabalara bu filtrelerin 4 katı para verirken çevreye faydalı ve yasal olarak kullanmak zorunda oldukları filtrelere para vermek istemiyor.
    Hemen hemen bütün firmalar şikayet edildikleri zaman taktırmak zorunda kalıyorlar yani sizin anlayacağınız çevre kirliliği umurlarında değil.




  • quote:

    adil olan paylaşım ancak her devlet şuan ki nüfusu oranında carbon kotasına sahip olursa olur
    bu sayede kotayı arttırmak için nüfus artışı planı yapılmasıda engellenmiş olur
    sanayisi olmayan gariban devletlerin ise bu kota fazlalığı sayesinde fırsat elde ederler ve dünya kaynaklarının paylaşımı daha adilane olur
    tek sorun bu protokole hiçbir gelişmiş devletin razı olmayacak olması


    Aslında adil olan tüm dünya insanının hedeflenen karbon salınım birimini tutturmasıdır, ama dünyada adalet var mı ki böyle bir şey mümkün olsun..

    Afrikada insanlar temiz su bulamıyorlar, karbon salınımları neredeyse sıfıra yakın, batının derdi, onların salım hakkını kendi kullanmak, ha keza Çin 1.5 milyara sahip ülke, kişi başı emisyonlarda çok düşükler ama nüfusu ile dünyayı en çok kirleten ülke..

    Bu ''adalet'' dediğimiz şey yine masada güçlü olanın aldığı bir şey olucak..

    Biz enerji verimliliğinde çok gerilerdeyiz, fakat biz gelişmiş ülkelerden Co2 azaltımı beklerken, onlar salınım azaltırken biz ise onların seviyesine geliceğimiz şekilde projeksiyonlar yapıyoruz..

    Avrupalı bizi mundar eder masada, hiç bir argümanımız yok, üstelik fosil yakıtlarda dışarıya bağlıyız, çok kolay bir şekilde ''kı-sı-la-cak'' denildiğinde kısmaya hazırlanmamız gerekir...

    Burada tehlikeli olan bence şudur, çıkarlar dediğimiz şeyler işte bu noktalarda çatışırlar, masaya oturduğumuzda bizim emisyon sınırlamasına gitmemizi isteyenlere biz aksi yönde argüman sunarsak karşı karşıya gelebiliriz, bu karşı karşıya gelme ise çok farklı alanlara kayabilir.. En son askeri çözümler devreye girebilir..

    Bakın Çin de aynı sorunu yaşıyor, üstelik Çin namlunun ucundaki ilk ülke.. Yani Kyoto ile azaltmazsa dibinde Nato-ABD var..

    http://www.spiegel.de/international/world/0,1518,631146,00.html

    Yu Qingtai: No way. We don't want to catch up with the dangerous emission levels in Europe or the US. That would be very bad for the world, and for us. We have to find a different path, a better, sustainable path. But we won't allow the West to stop Chinese people from buying cars in the name of the climate just so they can continue buying cars themselves. That would be totally unacceptable. I am strongly committed to combating climate change, but at the same time I am proud that more and more of my countrymen can afford a car and go to work in a car.


    quote:

    Evet hocam wetscrubber ile %99 filtreleme yapabiliyoruz ama maalesef Türkiyede firma sahipleri son model arabalara bu filtrelerin 4 katı para verirken çevreye faydalı ve yasal olarak kullanmak zorunda oldukları filtrelere para vermek istemiyor.
    Hemen hemen bütün firmalar şikayet edildikleri zaman taktırmak zorunda kalıyorlar yani sizin anlayacağınız çevre kirliliği umurlarında değil.


    Benim merak ettiğim şu, mesela herhangi bir fabrikada üretim esnasında seragazı salınımı günde 10000 ton CO2 yapılırken filtreleme sonrasında bu salınım oranını düşürmek mümkün mü? Filtreleme işini bilmiyorum, şimdiye kadar tek bildiğim teknoloji sanırım Avustralya'da var, o da çıkan seragazlarını toprak altına gönderiyor ve doğaya salınımı engelleniyor.. Fakat henüz işe yararlığı test edilmedi..

    Filtreleme küresel ısınma için bir çözüm mü bilmiyorum, hiç rastlamadım, molekül hesabı yapıldığında bir hidrokarbon yakıldığında ortaya Co2 çıkıyor, bunu filtreleyerek tekrar başka bir moleküler yapıya dönüştürmek mümkün mü?

    Bir de dipnot: Filtrelerde yakalanan havayı kirleten gazlar ne oluyor? Bir yerde depolanıp sıvılaştırılıp bırakılıyor mu, ya da başka bir moleküle mi dönüşüyor, ne yapıyorlar?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 8 Eylül 2009; 1:43:05 >




  • Wet scrubber ayda 50 kg kadar çamur şeklinde atık çıkarır bu atık ya çimento tesislerinde yakılır yada İzaydaşa teslim edilir.

    Wet Scrubber ve jet pulse dünyada en çok kullanılan filtre sistemleridir verimlilik oranları çok yüksektir.
    Gelişmiş ülkelerde filtresiz fabrika bulamazsınız işin sonu hapis cezasına kadar gider.
    Bizde ise filtre yaptıran işyeri oranı %1.5
  • evet bende fizikciyim ve yuksek lisans için cebbeleşiyorum :))

    tartısan arkadaslar, küresel ısınmaya sadece fabrikalardan salınan karbon mu sebeb olur? :)) tabiki hayır.
    yok olmucamıza eminim:)
  • Tam küresel ısınma dedik, felaket de üstüne geldi..

    Küresel ısınmanın 3 temel etkisi,

    -Artan sıcaklıklar
    -Kuraklık
    -Şiddetli yağış'tır..

    Bugün ve önümüzdeki günlerde olması beklenen yağışlara dikkatli bakarsanız bir anda herşey 2-3 saat içinde olup bitecek şekilde şiddetli bir yağış gerçekleşmektedir.. Bunun önüne en iyi altyapı da yapılsa, yerleşim yerleri düzenli de olsa başetmek zordur..

    Bizim de Selimpaşa'da evimiz vardı, babam 50 küsür yaşında daha önce böyle bir şey görmediğini söylüyor..
  • Bu saatten sonra alınacak önlemlerin ne kadar faydası olacak? Karbon gazı salınımı büyük oranda bir şekilde azaltılabilese bile küresel ısınma süreci bundan nasıl etkilenecek, ne kadar yavaşlayacak? Temiz su kaynakları azalıyor, buzullar erimeye devam ediyor
  • cevap veriyorum.

    daha farklı bir duzen olcak.hatta suan karbon salınımı bundan 100 yıl oncesine donse hersey mukemmel olsa
    dunyanın dengeye gelmesi için yıllar yıllar yıllar geçer. neden oldugunu basit bir örnekle pekiştirelim açıklayalım kuresel ısınma dene sey 5-10 yılda olusan bir surec degildir cunku. diyelimki 50 yıl sonra her sey mukemmel oldu ya sen zaten 50 yıldır baska bir duzende yasıyodun simdi ise baska bir duzen........ buna hangi bitki hangi insan dayanır:))

    o yuzden kimse bana katılmasada dovunmenin yersiz oldugunu dusunuyorum.yasasın global warming diyorum:)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    ...o yuzden kimse bana katılmasada dovunmenin yersiz oldugunu dusunuyorum.yasasın global warming diyorum:)


    Malum şemsiyenin açılmaması durumu Ben de böyle düşünüyorum. Keşke düzeltmenin bir yolu olsa, ama yok. En azından çevreyi; havayı, suyu temizleyebilsek.
  • dünyanın bütün kaşarları eriyecekse
    küresel ısınmaya evet



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bahtiyar0011 -- 9 Eylül 2009; 0:46:53 >
  • quote:

    cevap veriyorum.

    daha farklı bir duzen olcak.hatta suan karbon salınımı bundan 100 yıl oncesine donse hersey mukemmel olsa
    dunyanın dengeye gelmesi için yıllar yıllar yıllar geçer. neden oldugunu basit bir örnekle pekiştirelim açıklayalım kuresel ısınma dene sey 5-10 yılda olusan bir surec degildir cunku. diyelimki 50 yıl sonra her sey mukemmel oldu ya sen zaten 50 yıldır baska bir duzende yasıyodun simdi ise baska bir duzen........ buna hangi bitki hangi insan dayanır:))

    o yuzden kimse bana katılmasada dovunmenin yersiz oldugunu dusunuyorum.yasasın global warming diyorum:)


    Şu an ppm değeri yani ''milyonda partikül'' değeri 387.. Bizim dengede tutmamız için 350nin altına şart..

    Bir süreye kadar bilim adamları, politikacılar 400-450 seviyesinde uzlaşmışlardı, artışı oraya kadar dengeleyelim dediler, fakat veriler gösterdi ki 350nin üstünde her değer bir kıyamet.. Yani 400 de olsa 450 de olsa isterse 1000 olsun aynı şey, denge olması için 350 şart..

    Bunu başararak ısınmayı 2 derecenin altında tutabiliriz.. Eğer 2 dereceyi aşarsak sonra döngü oluşuyor ve 3,4,5,6,7 diye gidiyor, yani 2den sonra insan eliyle durdurmak imkansız..

    2'yi aşarsa ne oluyor..

    Şu oluyor..

    http://forum.arkitera.com/attachment.php?attachmentid=7066&d=1171534586

    En azından bunun olmaması için bir şeyler yapılabilir..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 8 Eylül 2009; 23:58:04 >




  • 1900
    1.650 milyar
    1910
    1.750 milyar
    1920
    1.860 milyar
    1930
    2.070 milyar
    1940
    2.300 milyar
    1950
    2.520 milyar
    1960
    3.020 milyar
    1970
    3.700 milyar
    1980
    4.440 milyar
    1990
    5.270 milyar
    2000
    6.060 milyar
    2008
    6,640 milyar

    eleman semsiye olayında haklı,
    ayrıca bu rakamlar neden bu olayın onune gecemeyecegimizi ve neden asla ama asla 350 gibi bir degeri goremeyecegimizi nedenyavaslatamayacagımızı acıklar.
    yani bu kadar insanın doyması için bırakın 350 yi 500 bile rahat rahat salınır.
  • quote:

    eleman semsiye olayında haklı,
    ayrıca bu rakamlar neden bu olayın onune gecemeyecegimizi ve neden asla ama asla 350 gibi bir degeri goremeyecegimizi neden yavaslatamayacagımızı acıklar.
    yani bu kadar insanın doyması için bırakın 350 yi 500 bile rahat rahat salınır.


    Kendi bakış açım değil, başkasının açısından bakarak söylüyorum, daha doğrusu elinde ''düğme'' si olanın bakış açısından bakarak söylüyorum..

    Atarsın Çin ve Hindistan'a bombayı, 1 günde dünya nüfusunu 2 milyar azaltırsın..

    Çözüm mü? Çözüm.. Bu çözüm dünyanın geri kalan 4 milyarına ibret olur mu? Olur.. Bunu yapmak için olanak var mı? Var.. Hint okyanusu ve Pasifik okyanusu nükleer denizaltından geçilmiyor..

    Son çare olarak denenmesi olası mı? Epey olası..

    Daha önce yapmadıkları şey değil...

    Adaletli mi, onu tartışmıyorum, ama yapacaklarını düşündüklerinden, son çare olarak bunu düşündüklerinden eminim..

    Yaparlar..




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.