Kuran'da 'piç' lafzı geçiyor 'kuran tanrının sözü olamaz' diyen Mustafa öztürk'e linç (19. sayfa)

Ben bu kötü köleci örneklerinden biraz bıktım kusura bakmayın.

Kötü köleci göstermeniz, kölesine görece iyi davranan köleciyi haklı çıkarmaz.

Ensardaki vakada “Ama vatikanda daha kötüleri oldu ona ses çıkarmıyorsunuz” diyenler vardı. Yahu niye ses çıkarmayayım? Al birini vur ötekine.

Bebekler köle doğuyor, mallar Nasreddin hocanın kazanı gibi doğuruyor diyorum

Efendisinden başkasına intisaba yeltenen kölenin yanındayım, "insan insanı satar mı, hediye eder mi, ne efendisi ne sahibi" diyorum.

Siz veda hutbesi yüzünden bunu diyemezsiniz.

Ben o bebeklerin de, vaktiyle batıda ağır şartlarda perişan olan kölelerin de, koyduğunuz zulmün konusu çocukların da yanındayım, asr ı saadette köle doğan bebelerin de yanındayım. Afrikalı milletini satan kralların da yatcak yeri yoktur. Hadım köle talep eden sarayların da tamamen karşısındayım (ki en kötü örneği Çin’dir)

Siz anca işinize gelenin yanındasınız çünkü bir kısmını inancınıza göre normalleştirmek zorundasınız.

Köle ve cariyenin bebeği köle doğarken nasıl bitecekmiş? Bu arada arkadaşın attığı yazıda da diyanet tefsirinde de mümin köle olarak yazıyor.

Benim inanma ihtimalim yok zaten ben vicdanen rahatım.

Hocam inanma ihtimaliniz için değil, yanlış bilgileri düzeltme ihtiyacı hissettiğimden yazıyorum.

Tekrar söylüyorum, Peygamberin ve Kuran'ın köleliği aşamalı olarak bitirme çabalarına göz yumulmamalı. Peygamberi ve ona inananları kölelik yanlısı olarak görülmemeli.

Lütfen inananların köleliğin normalleşmesini istediğini ima etmeyiniz.

İnancıma göre kölelik normalleşmesi gereken bir şey değil, bitmesi /yok olması gereken bir şey. Peygamberin 1400 yıl önce bu yolda sağlam adımlar attığını gördüğüm için daha çok takdir ediyorum kendisini.

Günümüze örneği de "onlar yapıyorsa bizde yaparız" diye değil vicdanınıza seslenmek için gönderdim zaten. Bu modern kölelik anlayışına karşı çıkmak için ne gibi eylemlerde bulunuyorsunuz onu da merak ediyorum açıkçası. Aktif olarak bir şeyler yaptığınızı varsayıyorum.(Bu işlere dahil olan şirketlerden ürün almamak olur, başka şeyler olur)

El-ilah>ellah>allah

Aynı şey.

Bunu ne zaman anlayacaksınız?

Islahatı alkışlıyorum fakat bebeklerin asr ı saadette köle doğabilmeleri ne demek? Sonsuza kadar süren kölelik demek. Sistem içinde küçük iyileştirmeler yapmak o işi çözmek demek değildir. O çocuklara 2 yerine 3 lira veren kişi mesela çok mu büyük iş yapmış olur?

Kölelik kaldırılmalı diyen krallar var. Yaşla sınırlandıran kanunlar var mesela çok daha öncesinde. Yahu vicdanlı olan herkes insanın hediye edilemeyeceğini, parayla alınıp satılmasının doğru olmadığını bilir.

Bugün o koyduğun çocuklara zulüm meselesinde “hemen kaldırılmasın canım ama patronları da giydiğinden giydirsin yediğinden yedirsin” desek sizce yeterli mi? Sonsuz bir güç bununla mı yetinir?

Hepimiz vicdanımız, onurumuz gururrumuzla başbaşayız. Ben öyle sonsuz güç istemem. Size uygunsa siz buyrun. İnancınıza da saygılıyım. Efendisinden başkasına intisaba yeltenen köleyi de öğrenip üzerinde düşünmenizi öneririm.

Bir annenin çocuğu 9 ay boyunca karnında taşıması, türlü türlü acılar çekmesi. Temiz ahlaklı bir insanın hak etmediğini düşünmemize rağmen ağır hastalıklar geçirip çok büyük sıkıntılar çekmesi.

Bunları da hergün dünyada sayısız insan yaşıyor, ama sonsuz güce inananlar bir an olsun Yaratıcının varlığından/gücünden şüphe duymuyorlar. Neden biz acı çekiyoruz, Beklediğimiz şey neden hemen/anında gerçekleşmiyor demiyorlar. Sabredip sonunda huzura kavuşuyorlar.

Hz Yusuf, Hz Hızır hikayelerinde hep kötü gibi gözüken olayların arkasındaki hikmetlere işaret ediliyor. Alemde her şey bir düzen bir hikmet çerçevesinde gerçekleşiyor.

Peygamberlerin bataklıkta olduğunu düşünüyorsanız daha fazla söylenecek bir söz kalmıyor maalesef.

Uygulanamaz derken tam da bundan bahsediyorum.

Bugün inanç hürriyeti olarak adlandırılan duruma siz katli vacip dersiniz. Bunu z-kuşağına anlatma imkanınız yoktur, çünkü gençler inanç hürriyeti konusunda bizim kuşağın çok ilerisinde bir toleransa sahipler. Deist olan müslümanı, müslüman olan da deiste saldırıldığında deistin inanç özgürlüğünü savunuveriyor.

Köle pazarı açıp asr ı saadeti uygulamak istersiniz.

Kadınlar tek başlarına şahitlik ve dolayısıyla hakimlik yapamaz dersiniz.

Ortaçağ kurallarıyla süslü iyilik güzellikler bunlar. İyi ve güzel kısımları olduğunu asla yadsımıyorum fakat onları öne sürüp sürüp ortaçağ Arap geleneklerini millete baskı unsuru olarak kullanmaya çalışıyorsunuz.

Gökten geldiği zannedilen kanunlar evet günümüze uymuyor. O nedenle kadınlar artık hakimlik yapabiliyor.

Artık şunu anlayabilir misin lütfen

çok sayıda kişi için, şüphe duyulan şey sonsuz güç değil, birilerinin sonsuz güçle temas kurma iddiası.

Senin inandığın iddialara 1.8 milyar kişi inanıyor (onların da önemli kısmı tam senin gibi inanmıyor) fakat 6 milyar kişi inanmıyor.

O başka, o başka.

Bataklıkla ilgili kısmı bir daha okursan, yazdığım şeyi anlamadığını görürsün. Hadi açıklayayım da madem açıklanmaya muhtaç:

Hepimiz karşımızdaki için “yok ışıkta göremez, yok bataklıktaysa denizi anlayamaz, yok kalbi gözü kapalı” filan deyip duruyorız, bu da karşımızdakini alçaltıp bizi rahatlatıyor fakat doğru bir tavır değil” anlamında yazdım.

Ben yazacaktım ama sen beni bu durumdan kurtardın. Bunlar kanıtlanmış bilgilerdir ama inanmayan yine inanmayacaktır. Çünkü gözü açık körler her zaman kör kalacaktır. Gözlerindeki perde ölüme yakın zamanda kalktığında işte o zaman tüm yaşamı gözüne gelecektir ama iş işten geçmiş olacaktır. Allah hata yapan, yanlış yapan müslüman kardeşlerimizi affetsin ama inanmayanlara ne yapılacağını en doğrusunu Allah bilir. Dini inancını kaybeden kardeşlerimiz inşallah doğru yolu bulurlar.

"Görmek istemeyen göz" Bu sözde karşısındakini küçük görme/alçaltma amacı olduğunu da nereden çıkardınız. Tam tersine bütün gözlerin gerçeği görmede aynı potansiyele sahip olduğunu anlatan bir söz.

Sürekli bir şeyleri anlayamadığımızı iddaa ederek karşınızdakini alçaltmaya çalışmak doğru bir tavır mı oluyor ?

İyi de görmek istemeyen gözün seninki değil de karşındaki olduğuna kim karar veriyor?

Karşındakini bu şekilde yaftaladığında evet rahatlatabilir. Fakat doğru bir tavır değil.

Tabii üstteki sorunun yanıtı olarak Allah bilir, sonsuz güç bilir denecek. O zaman kişinin söyleme nedeni kişisel rahatlama dışında bir şey olamıyor.

Kuran, Türkçe okunmalı. Ayrıca Piç kelimesi küfür değildir, Babası belli olmayan demektir. Ee İsa Babasız dünyaya gelmiş.

İşin net ve basit olarak cevabını yazıyorum. "Görmek istemeyen göz" biraz daha basit olarak yazayım anlamak istemeyen birine doğrusunu anlatsanda görsel olarak kanıtlasan da yine anlamaz. Burada daha basit olarak anlam bu şekildedir.

Bir insan ben görmeden inanmam diyebilir. Bunda yanlış bir durum var mı? tabikide yok ama görmeden de kanıtlanan durumlar vardır. Bunlardan örnek verelim mesela anne karnında bir bebek 3 evreden oluşuyor. Peki sen bunu gözünle gördün mü? hayır peki bunu nereden biliyorsun. Çünkü bunu sana tıp kanıtladığı için biliyorsun ama tıp sana bunu canlı canlı göstermediği halde bunu kabul ediyorsun. Peki örnek verelim 1400 yıl geçmişte olduğunu düşün o zaman tıp yok insanlar sadece doğumu biliyor ama bu nasıl oluyor diye sorgulamıyor veya cevabını bulamıyor. Kuran'ı - Kerim kitabında bunu anlatan Zuber Suresi 6.Ayet de Allah şöyle açıklamış "O sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini de var etmiştir; hayvanlardan da sizin için sekiz eş lutfetti. Sizi annelerinizin karnında üç karanlık içinde türlü yaratılış safhalarından geçirerek yaratmaktadır. İşte bu yaratıcı, rabbiniz Allah’tır."

Şimdi bunu da gördün okudun. Tam olarak Biyoloji bilimcilerin dediği gibi Allah kısaca net anlaşılır bir biçimde bunu 1400yıl önce kullarına söylemiş. Bilim insanlarının sana canlı canlı göstermediği ama bunun böyle olduğunu kabul ediyorsun. Allah bunu 1400yıl önce hiç bir insanın bunu bulamayacağı yıllarda bunu söyleyince inanmıyorsun.

İşte bu tür kullarına rabbim "Görmek istemeyen göz" benzeri tabirleri kullanmıştır. Şunu eklemek isterim daha bunun gibi sayısız bilim bilgileri vardır ve hala bulunamayan durumlar vardır. Bugün senin kullandığın gördüğüm tüm teknolojik ve biyolojik gelişimler Kuran'ı - Kerim kitabından okunarak araştırarak bulunmaktadır. Mesela kendine şunu sor yaw yağmur yağıyor ee karda yağıyor peki nasıl oluyorda bu yağmur damlaları ve kar taneleri birbirlerine değmiyorlar. 2. soru nasıl oluyorda o kadar yüksek düşen yağmur damlası yere yavaş düşüyor. Bunlar hiç mi düşünmezsin bilim insanları bu yağmur damlalarının nasıl birbirine değmediklerini bulamadılar.

Evet bizim hiçbir şeyi anlayamayan biri olup olmadığımızı O bilir. Peygamberlerin yalancı olup olmadığını da bilir.

Siz "gerçeği görerek" Peygamberin yalancı olduğuna karar veriyorsunuz. O'na inananları da yalana inanmışlar diye yaftalayarak kendinizi rahatlatmış mı oluyor musunuz?

Sizler de anlaşılan defalarca cevap verilen bu meselelerin cevaplarını görmüyorsunuz.

Bu bilgilerin temeli kurandan tam bin sene önce Aristoteles ile başlar. Mısır ve Yunan’dahamile kadınların karınları bile yarılıp bakılır, zarlar söylenir.

Ne yapalım Aristoteles’in Zeus’una mı tapalım?

Kurandaki embriyoloji bilgisinin günümüzdeki bilgiye uymadığını savunan yazıları da okuyabilirsiniz.

Ben asla görmediğim şeye inanmam demedim. Sonsuz bir güce inanmam da demedim. Demediğim şeyler üzerinden tonla cevap yazıp kısaca cevaplayayım diyorsunuz bir de.

Sonsuz güçlü bir yaradana inanmak başka şey, onunla bağlantı kurdum, bunlar da onun sözleridir diyen birine inanmak başka şey.

Yahu gözünüzle görün işte. Köle hediyeler edildi mi? Evet

insan insanı hediye eder mi dendi mi? Hayır

Cariye ve kölenin bebeği köle doğdu mu evet

Bebekler köle doğamaz dendi mi? Hayır

Kadınlar tek başlarına bir çok meselede şahit ya da hakim olabildi mi? Hayır

Artık olabiliyor mu ve dünya için kötü mü oldu bu? Yoo ne alaka?

Efendisinden başkasına intisaba yeltenen köleyi de mi görmüyorsun?

Bi görmeyen biz varız gibi konuşuyorsunuz da bi aynaya bakın