Şimdi Ara

KAPİTALİST TOPLUMLAR VE CEVRE

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
574
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Amerika dünya nüfusunun %5’ine sahip, kaynakların %35'ini harcıyor ve kirlenmenin %30'undan sorumlu

    Türkiye'de Hane başına sağlık harcaması için kullanılan para %2, iletişim giderlerine harcanan para %4.7

    Son 10 yılda sağlık harcamalarına ülke olarak ayırdığımız pay %10’dan %5’e düşmüş

    Çevre koruma için harcadığımız para gayrı safi milli hasılanın %0,1’i (%1 bile değil)

    Türkiye’de nüfusun %20’si kaynakların %85’nin sahibi

    Türkiye'de 10 yılda 240 bin hektardan fazla sulak alan ya kurudu ya da kurutuldu

    Son 60 yılda Türkiye’de kuruyan sulak alan miktarı yaklaşık 1 milyon 400 bin hektara ulaşırken, bu alan Marmara Denizi’nden daha büyük bir yüz ölçüme karşılık geliyor

    İyot oranı düşük olursa zeka seviyesi düşüyor. Ülkemizdeki erozyon yüzünden sudaki ve aldığımız gıdalardaki iyot oranı düşmektedir. Ortalama 250.000 kişide 1 kişi üstün zekalı iken Türkiye’de bu 1 milyon kişide 1 kişidir

    Yaşamak için 3 şey gerekli ve yeterli, toprak, hava ve su

    Türkiye’de 40 milyon emekçi (değişik oranlarda sömürülen, fikir ya da beden işçisi)
    10 milyon yeşil kartlı
    9 milyon emekli
    5 milyon asgari ücretli
    6 milyon işsiz var

    * Türkiye’nin çocuk nüfusu 27 milyon 429 bin 570
    * 2 milyon 700 bin çocuk eğitim hakkından yoksun
    * 750 bin çocuk kimsesiz
    * 19 milyon 440 bin çocuk şiddete maruz kalıyor
    * 1 milyon 250 bin çocuk engelli
    * 9 milyon 250 bin çocuk istismara uğruyor
    * 800 bin çocuk anne var
    * 2 milyon 250 bin çocuğun nüfusa kaydı yok
    * 2 milyon 500 bin çocuğun beslenme yetersizliği var
    * 150 bin çocuk sokağa itilmiş
    * 5 milyon 400 bin çocuğun hiç oyun oynama fırsatı olmamış

    Dünya nüfusunun %45’nin günlük geliri 2 dolar ve altında

    Sahip olduğumuz tarım arazilerinin %38’i bozuldu

    Türkiye nüfusunun %12.2'si yani 8.5 milyon engelli, bunun yalnızca 6.806'sı nitelikli

    1993’ten itibaren yalnızca cep telefonlarına 14 milyar TL verdik

    Aldığımız her şeyin en az %60’ı vergi

    Enerji tüketiminin %40 ve su tüketimin %30’u binalarda oluyor, insan ömrünün %90’ı binalarda geçiyor

    Dünyada 1 yılda Reklama harcanan para 450 milyar dolar

    Herkes Amerikalılar gibi yaşarsa 5 tane dünya lazım

    Herkes Avrupalılar gibi yaşarsa 2.5 tane dünya lazım

    1 yılda tüketilen kaynaklar en az 18 ayda geri kazanılabiliyor, yani eksideyiz.

    Deniz KARTAL

    Şubat 2010







  • güzel bi arastırma:)
  • Bencede
    quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    güzel bi arastırma:)
  • sanırım dolaylı olarak alakası var.

    quote:

    Kimsenin haberi pek yok ama, bir TV kanalının “alt yazı” olarak geçtiği habere göre ne olmuş biliyor musunuz?
    Özbeklerle Kırgızlar; kıran kırana bir savaşa, yangınlı yağmalı bir dövüşe tutuşmuşlar.
    * * *
    Her iki tarafın da değnekçilerini, kulaklarından tutup barıştırmak ağabeyliği kime düşer?
    Taciklere mi, Türkmenlere mi, Çeçenlere mi, Azerilere mi; bendeniz bilemiyorum.
    * * *
    Gerçi 100 yıl önce Enver Paşa da, onların tümüne hem imparator, hem de ağabey olma hırsı, iddiası ve “megalomani”siyle; tümünü de “Enverland” adı altında birleştirme sevdasına düşmüştü ama; sonu perişanlık olmuş ve 1962 yılında da Milliyet’teki odama, “iriyarı” denen türden sarışın bir hanım gelmiş:
    - Ben Enver Paşa’nın kız kardeşiyim, bana biraz yardım da bulunabilir misiniz, demişti.
    * * *
    Birbirlerinin evlerini yakan, mahallelerini yağmalayan Özbeklerle Kırgızlara; Behçet Kemal’den esintili bir hatırlatma yapalım.

    Siz Türkî güneşiyle dünya ufka ağardı,
    Türk olmasa tarihe yazılacak ne vardı.
    Hemen kesin kavgayı; Türk, Türk’ü öldürmesin;
    Enver Paşa sağ olsa, o da size kızardı.
    * * *
    Gerçi ressam Çallı İbrahim, vaktiyle Çamlıca Kulübü’nde, Ermeni bir dostuyla kâğıt oynarken yaptığı bir hatayı geç hatırladığında; Ermeni dostu kendisine:
    - Türk’ün aklı sonradan gelir, diye takıldığı zaman, hemen kendisine şöyle yanıt vermişti:
    - O senin söylediğin Ermeni’dir; Türk’ün aklı hiç gelmez.
    Bütün kulüp kahkahalarla gülmüştü.
    * * *
    Çallı İbrahim; sade “hamasi tabu”larla değil, İsmet Paşa ile de, “okumuş yazmış” geçinenlerle de; dalga geçebilecek düzeyde, kompleksiz ve nüktedan bir sanatçıydı.
    * * *
    Tablolarının İş Bankası tarafından değerlendirilmesi için Ankara’ya geldiğinde; kendisine zorluk çıkaran bir müdüre sinirlenmiş, Karpiç’te öğle rakısı kadehlerini çakıştırırken:
    - Bu kadar cehalet, ancak tahsil ile mümkündür, diyordu.
    * * *
    Türk’ün aklı sonradan mı gelir; kaçarken mi, çömelince mi gelir yergileri; “Etrak biidrak” diyen Osmanlı dönemlerine aittir.
    Nef’i bile:

    Türk’e hak çeşme-i irfanı haram etmiştir
    Diye yazmıştı.
    * * *
    Neyse ki Gazi, Türk milletinin hem zeki, hem de çalışkan olduğunu ilan ederek; Enver Paşa’nın ırkçılığındaki çöküntü fiyaskosunu, hiç değilse okullarda onardı.
    * * *
    Güney Afrika’da Dünya Kupası maçları başlamışken; sırası mıydı yani Özbeklerle Kırgızların dövüşe tutuşmasının?
    Keşke her iki taraftaki kadınların da ayakları bakımlı olsaydı; belki de birbirlerini “yok etme” yerine, “var etme”yi yeğlerlerdi o zaman; kim bilir?
    * * *
    Buralarda da “eksen kayması” tartışmalarına mola verildi.
    Futbol ön plana çıktı.
    Gerçi henüz siyasal konjonktür değişmedi ama, gün ola harman ola, o da elbet bir gün değişir; ölenler de geçmişte kalır, nutukçu esnafı da...

    http://www.milliyet.com.tr/goool-ama-kime-/cetin-altan/yasam/yazardetay/13.06.2010/1250228/default.htm




  • quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    sanırım dolaylı olarak alakası var.

    quote:

    Kimsenin haberi pek yok ama, bir TV kanalının “alt yazı” olarak geçtiği habere göre ne olmuş biliyor musunuz?
    Özbeklerle Kırgızlar; kıran kırana bir savaşa, yangınlı yağmalı bir dövüşe tutuşmuşlar.
    * * *
    Her iki tarafın da değnekçilerini, kulaklarından tutup barıştırmak ağabeyliği kime düşer?
    Taciklere mi, Türkmenlere mi, Çeçenlere mi, Azerilere mi; bendeniz bilemiyorum.
    * * *
    Gerçi 100 yıl önce Enver Paşa da, onların tümüne hem imparator, hem de ağabey olma hırsı, iddiası ve “megalomani”siyle; tümünü de “Enverland” adı altında birleştirme sevdasına düşmüştü ama; sonu perişanlık olmuş ve 1962 yılında da Milliyet’teki odama, “iriyarı” denen türden sarışın bir hanım gelmiş:
    - Ben Enver Paşa’nın kız kardeşiyim, bana biraz yardım da bulunabilir misiniz, demişti.
    * * *
    Birbirlerinin evlerini yakan, mahallelerini yağmalayan Özbeklerle Kırgızlara; Behçet Kemal’den esintili bir hatırlatma yapalım.

    Siz Türkî güneşiyle dünya ufka ağardı,
    Türk olmasa tarihe yazılacak ne vardı.
    Hemen kesin kavgayı; Türk, Türk’ü öldürmesin;
    Enver Paşa sağ olsa, o da size kızardı.
    * * *
    Gerçi ressam Çallı İbrahim, vaktiyle Çamlıca Kulübü’nde, Ermeni bir dostuyla kâğıt oynarken yaptığı bir hatayı geç hatırladığında; Ermeni dostu kendisine:
    - Türk’ün aklı sonradan gelir, diye takıldığı zaman, hemen kendisine şöyle yanıt vermişti:
    - O senin söylediğin Ermeni’dir; Türk’ün aklı hiç gelmez.
    Bütün kulüp kahkahalarla gülmüştü.
    * * *
    Çallı İbrahim; sade “hamasi tabu”larla değil, İsmet Paşa ile de, “okumuş yazmış” geçinenlerle de; dalga geçebilecek düzeyde, kompleksiz ve nüktedan bir sanatçıydı.
    * * *
    Tablolarının İş Bankası tarafından değerlendirilmesi için Ankara’ya geldiğinde; kendisine zorluk çıkaran bir müdüre sinirlenmiş, Karpiç’te öğle rakısı kadehlerini çakıştırırken:
    - Bu kadar cehalet, ancak tahsil ile mümkündür, diyordu.
    * * *
    Türk’ün aklı sonradan mı gelir; kaçarken mi, çömelince mi gelir yergileri; “Etrak biidrak” diyen Osmanlı dönemlerine aittir.
    Nef’i bile:

    Türk’e hak çeşme-i irfanı haram etmiştir
    Diye yazmıştı.
    * * *
    Neyse ki Gazi, Türk milletinin hem zeki, hem de çalışkan olduğunu ilan ederek; Enver Paşa’nın ırkçılığındaki çöküntü fiyaskosunu, hiç değilse okullarda onardı.
    * * *
    Güney Afrika’da Dünya Kupası maçları başlamışken; sırası mıydı yani Özbeklerle Kırgızların dövüşe tutuşmasının?
    Keşke her iki taraftaki kadınların da ayakları bakımlı olsaydı; belki de birbirlerini “yok etme” yerine, “var etme”yi yeğlerlerdi o zaman; kim bilir?
    * * *
    Buralarda da “eksen kayması” tartışmalarına mola verildi.
    Futbol ön plana çıktı.
    Gerçi henüz siyasal konjonktür değişmedi ama, gün ola harman ola, o da elbet bir gün değişir; ölenler de geçmişte kalır, nutukçu esnafı da...

    http://www.milliyet.com.tr/goool-ama-kime-/cetin-altan/yasam/yazardetay/13.06.2010/1250228/default.htm



    Ayaklar bakımlı olduğu zaman noluyormuş anlamadım.




  • Guzel bi arastirma.-- ayni zamanda dusunduren bi arstirma
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dönüşüm


    quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    sanırım dolaylı olarak alakası var.

    quote:

    Kimsenin haberi pek yok ama, bir TV kanalının �lt yazı�olarak geçtiği habere göre ne olmuş biliyor musunuz?
    Özbeklerle Kırgızlar; kıran kırana bir savaşa, yangınlı yağmalı bir dövüşe tutuşmuşlar.
    * * *
    Her iki tarafın da değnekçilerini, kulaklarından tutup barıştırmak ağabeyliği kime düşer?
    Taciklere mi, Türkmenlere mi, Çeçenlere mi, Azerilere mi; bendeniz bilemiyorum.
    * * *
    Gerçi 100 yıl önce Enver Paşa da, onların tümüne hem imparator, hem de ağabey olma hırsı, iddiası ve �egalomani�iyle; tümünü de �nverland�adı altında birleştirme sevdasına düşmüştü ama; sonu perişanlık olmuş ve 1962 yılında da Milliyet�eki odama, �riyarı�denen türden sarışın bir hanım gelmiş:
    - Ben Enver Paşa�ın kız kardeşiyim, bana biraz yardım da bulunabilir misiniz, demişti.
    * * *
    Birbirlerinin evlerini yakan, mahallelerini yağmalayan Özbeklerle Kırgızlara; Behçet Kemal�en esintili bir hatırlatma yapalım.

    Siz Türkî güneşiyle dünya ufka ağardı,
    Türk olmasa tarihe yazılacak ne vardı.
    Hemen kesin kavgayı; Türk, Türk� öldürmesin;
    Enver Paşa sağ olsa, o da size kızardı.
    * * *
    Gerçi ressam Çallı İbrahim, vaktiyle Çamlıca Kulübü�de, Ermeni bir dostuyla kâğıt oynarken yaptığı bir hatayı geç hatırladığında; Ermeni dostu kendisine:
    - Türk�n aklı sonradan gelir, diye takıldığı zaman, hemen kendisine şöyle yanıt vermişti:
    - O senin söylediğin Ermeni�ir; Türk�n aklı hiç gelmez.
    Bütün kulüp kahkahalarla gülmüştü.
    * * *
    Çallı İbrahim; sade �amasi tabu�arla değil, İsmet Paşa ile de, �kumuş yazmış�geçinenlerle de; dalga geçebilecek düzeyde, kompleksiz ve nüktedan bir sanatçıydı.
    * * *
    Tablolarının İş Bankası tarafından değerlendirilmesi için Ankara�a geldiğinde; kendisine zorluk çıkaran bir müdüre sinirlenmiş, Karpiç�e öğle rakısı kadehlerini çakıştırırken:
    - Bu kadar cehalet, ancak tahsil ile mümkündür, diyordu.
    * * *
    Türk�n aklı sonradan mı gelir; kaçarken mi, çömelince mi gelir yergileri; �trak biidrak�diyen Osmanlı dönemlerine aittir.
    Nef� bile:

    Türk� hak çeşme-i irfanı haram etmiştir
    Diye yazmıştı.
    * * *
    Neyse ki Gazi, Türk milletinin hem zeki, hem de çalışkan olduğunu ilan ederek; Enver Paşa�ın ırkçılığındaki çöküntü fiyaskosunu, hiç değilse okullarda onardı.
    * * *
    Güney Afrika�a Dünya Kupası maçları başlamışken; sırası mıydı yani Özbeklerle Kırgızların dövüşe tutuşmasının?
    Keşke her iki taraftaki kadınların da ayakları bakımlı olsaydı; belki de birbirlerini �ok etme�yerine, �ar etme�i yeğlerlerdi o zaman; kim bilir?
    * * *
    Buralarda da �ksen kayması�tartışmalarına mola verildi.
    Futbol ön plana çıktı.
    Gerçi henüz siyasal konjonktür değişmedi ama, gün ola harman ola, o da elbet bir gün değişir; ölenler de geçmişte kalır, nutukçu esnafı da...

    http://www.milliyet.com.tr/goool-ama-kime-/cetin-altan/yasam/yazardetay/13.06.2010/1250228/default.htm



    Ayaklar bakımlı olduğu zaman noluyormuş anlamadım.

    ayaklar çok önemli ayaklar bakımlı oldumu savaş olmaz ne demişler dost başa düşman ayağa bakarmış




  • quote:

    Orijinalden alıntı: alikuşcu


    quote:

    Orijinalden alıntı: Dönüşüm


    quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    sanırım dolaylı olarak alakası var.

    quote:

    Kimsenin haberi pek yok ama, bir TV kanalının �lt yazı�olarak geçtiği habere göre ne olmuş biliyor musunuz?
    Özbeklerle Kırgızlar; kıran kırana bir savaşa, yangınlı yağmalı bir dövüşe tutuşmuşlar.
    * * *
    Her iki tarafın da değnekçilerini, kulaklarından tutup barıştırmak ağabeyliği kime düşer?
    Taciklere mi, Türkmenlere mi, Çeçenlere mi, Azerilere mi; bendeniz bilemiyorum.
    * * *
    Gerçi 100 yıl önce Enver Paşa da, onların tümüne hem imparator, hem de ağabey olma hırsı, iddiası ve �egalomani�iyle; tümünü de �nverland�adı altında birleştirme sevdasına düşmüştü ama; sonu perişanlık olmuş ve 1962 yılında da Milliyet�eki odama, �riyarı�denen türden sarışın bir hanım gelmiş:
    - Ben Enver Paşa�ın kız kardeşiyim, bana biraz yardım da bulunabilir misiniz, demişti.
    * * *
    Birbirlerinin evlerini yakan, mahallelerini yağmalayan Özbeklerle Kırgızlara; Behçet Kemal�en esintili bir hatırlatma yapalım.

    Siz Türkî güneşiyle dünya ufka ağardı,
    Türk olmasa tarihe yazılacak ne vardı.
    Hemen kesin kavgayı; Türk, Türk� öldürmesin;
    Enver Paşa sağ olsa, o da size kızardı.
    * * *
    Gerçi ressam Çallı İbrahim, vaktiyle Çamlıca Kulübü�de, Ermeni bir dostuyla kâğıt oynarken yaptığı bir hatayı geç hatırladığında; Ermeni dostu kendisine:
    - Türk�n aklı sonradan gelir, diye takıldığı zaman, hemen kendisine şöyle yanıt vermişti:
    - O senin söylediğin Ermeni�ir; Türk�n aklı hiç gelmez.
    Bütün kulüp kahkahalarla gülmüştü.
    * * *
    Çallı İbrahim; sade �amasi tabu�arla değil, İsmet Paşa ile de, �kumuş yazmış�geçinenlerle de; dalga geçebilecek düzeyde, kompleksiz ve nüktedan bir sanatçıydı.
    * * *
    Tablolarının İş Bankası tarafından değerlendirilmesi için Ankara�a geldiğinde; kendisine zorluk çıkaran bir müdüre sinirlenmiş, Karpiç�e öğle rakısı kadehlerini çakıştırırken:
    - Bu kadar cehalet, ancak tahsil ile mümkündür, diyordu.
    * * *
    Türk�n aklı sonradan mı gelir; kaçarken mi, çömelince mi gelir yergileri; �trak biidrak�diyen Osmanlı dönemlerine aittir.
    Nef� bile:

    Türk� hak çeşme-i irfanı haram etmiştir
    Diye yazmıştı.
    * * *
    Neyse ki Gazi, Türk milletinin hem zeki, hem de çalışkan olduğunu ilan ederek; Enver Paşa�ın ırkçılığındaki çöküntü fiyaskosunu, hiç değilse okullarda onardı.
    * * *
    Güney Afrika�a Dünya Kupası maçları başlamışken; sırası mıydı yani Özbeklerle Kırgızların dövüşe tutuşmasının?
    Keşke her iki taraftaki kadınların da ayakları bakımlı olsaydı; belki de birbirlerini �ok etme�yerine, �ar etme�i yeğlerlerdi o zaman; kim bilir?
    * * *
    Buralarda da �ksen kayması�tartışmalarına mola verildi.
    Futbol ön plana çıktı.
    Gerçi henüz siyasal konjonktür değişmedi ama, gün ola harman ola, o da elbet bir gün değişir; ölenler de geçmişte kalır, nutukçu esnafı da...

    http://www.milliyet.com.tr/goool-ama-kime-/cetin-altan/yasam/yazardetay/13.06.2010/1250228/default.htm



    Ayaklar bakımlı olduğu zaman noluyormuş anlamadım.

    ayaklar çok önemli ayaklar bakımlı oldumu savaş olmaz ne demişler dost başa düşman ayağa bakarmış




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theo Angelopoulos -- 14 Haziran 2010; 11:02:25 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.