iftardan sonra yürüyüş yapmayı (gezmeyi) özledim.

+1

eskiden iftar saatleri 20.00 ve sonrası gibiydi. güzel yaz akşamlarından bahsediyorum. iftarı yaptıktan sonra saat 8.30 - 9 gibi arkadaşı arardım ve dışarı yürüyüşe veya bisiklet binmeye çıkardık. şehri turlardık ne de olsa hiçbir sıkıntımız yok. yarın gideceğimiz bir iş yok çünkü öğrenciydik. ve yaz tatili oldugundan okul mokul da yoktu. yani çok tatlıydı. hep derdik o zaman "keşke ehliyetimiz ve arabamız olsa da şöyle bi deniz kenarı olan yan şehre (Antalya'dan bahsediyorum) gitsek, deniz kenarında sodalarımızı, kolalarımızı, çekirdeklerimizi alıp hafif tatlı müzik ve dalgaların eşliğinde vakit geçirsek. en son olarakta sahuru orada yapıp geri gelsek.."

peki şimdi durum ne? hem ehliyet hem araba var. hemde 2 tane. ama bırak gezmeyi, kapı önüne bile çıkamıyoruz. gerçekten ben eskiden yaptıgımız şeyleri cok ozledım. az önce saat 18:00 gibi arabayla yan ilçeye varıp geldim 1 saat içerisinde. gerçekten harikaydı. özlemişim dedim kendi kendime. hava 25 derece ve evdeyiz. çok şükür balkon varda bi şekilde rahatlıyoruz. ama taban kat ve bahcesız yerde oturan birinin sıkıntılarını anlıyorum.

bu dediğimi tek bir twitle özetleyen @debuluj isimli arkadaşın twitiyle noktalıyorum. sizdende tek isteğim konuyu öne çıkarmanız.  

2006 ve 2008 yılının güzelliğinden ilham alarak 2026 ile 2028 yılında o günlere kavusacagımızı dusunuyorum.

Şu pandemi acıtasyonu sıktı artık.

Yazlık yer migrosuymuş. özleye özleye onu mu özledin

nesini özleyecem knk evden cıkmıyordum yine cıkmıyorum