Şimdi Ara

I think they do (Cümle yapısı hakkında?)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
706
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Okuma parçasından minik bir alıntı:

    "I think they like us." (Bizi sevdiler bence.)

    Şimdi bu cümlede 'think' ve 'like' ikitane fiil var bu fiilerden 'like' fiilinin önüne to gelmesi gerekmiyormu?


    Cevap olarakta şu cümleyi vermiş diğer karakter:

    "I think they do" (Bu cümle yapısını anlamadım?)



  • fiil olsaydı to gelecekti. gerund infinitive konusudur.

    I like to listen = I Like listening

    I think orada bence bana göre manasına geliyor.

    ilk cümle simple present

    diğer cümle kısaltma bencede manasına geliyor. Bencede sevdiler.

    like us yerine =do getirilmiş.

    vurgulamak istese ı think they do like us derdi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi corpixx -- 5 Eylül 2015; 11:15:35 >
  • Teşekkür ederim. Bu kitabın devamında bir metin daha paylaşacagım..

    Orjinal:
    "It's one of those music boxes. - the ones in the market. And there's a letter, too! What does it say?"
    But April is too happy to speak. She looks at the letter.
    "Can I come and see you in England?"
    "Oh, Nikolai, yes" she thinks. "Yes, you can!"


    Benim çevirim:
    "Bu o müzik kutularından biri - the ones in the market. Ve bir mektupda var."
    But April is too happy to speak. Mektuba bakar.

    "Gelebilirmiyim ve seni ingilterede görebilirmiyim?"
    "Oh, nikolai, evet", April düşünür. "Evet, gelebilirsin."



    Yukarıda çevirebildiğim kadar çevirmeye çalıştım anladıgım kadarıyla..

    Ve anlayamadıgım yukarıdaki parçada "-the ones in the market." ve "But April is too happy to speak" cümlelerini açıklayabilirmisiniz. Tabi eksik çevirmem varsa buradada eksik noktayı söyleyebilirseniz sevinirim.. Ayrıca "But April is too happy to speak" bu cümledeki 'too' çok anlamına geliyor sanırım olumsuz anlamda bir çok fakat sonda to speak olayını anlayamadım..

    Şimdiden çok teşekkür ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi crOn06 -- 5 Eylül 2015; 12:19:09 >




  • Muzik kutularından biri o ve bir tanesi pazardaydı.

    april konuşma için çok mutlu.
  • It's one of those music boxes = O müzik kutularından birisi.

    the ones in the market = birtanesi pazardaydı

    sanırım değilmi?
  • Hehhe, değil.

    Şu müzik kutularından biri de bu, markette de olandan. Bir de mektup var, mektupta ne diyor?

    Ama April konuşmak için çok mutluydu (mutlu). Mektuba bakıp (bakar);

    "Ben de İngiltere'ye gelip seni görebilir miyim?"

    "Ah, Nikko, tabiî (evet)." diye düşündü (düşünür). "Tabiî ki (evet) gelebilirsin."


    Motamot parantez içindeki çeviri şeklinde oluyor. En iyisi İngilizce anlamak ama çevireceksek içini biraz Türkçe'ye uygun şekilde çevirmek gerekiyor.
  • Bir tane de pazardaydı değil. Nicholai Hel'in de söylediği gibi "markette olanlardan biri".

    İkinci cümleye gelirsek, to speak "konuşmak için" anlamında.

    I am glad to meet you. = Tanıştığımız için memnun oldum (Türkçeleştirirsek tanıştığımıza deriz ama İngilizcenin mantığıyla böyledir)
    I am looking forward (sabırsızlanmak) to see you. = Seni görmek için sabırsızlanıyorum.
    She is satisfied to pass the test. = Testi geçtiği için memnun.

    Aynı şekilde

    April is too happy to speak. = April konuştuğu için çok mutlu.
  • Evet, konuştuğu için çok mutlu daha doğru olsa gerek. Ben Türkçe'ye çevirirken pek başarılı değilim ama anlatmak istenileni net olarak anlayabiliyorum diyebilirim. Türkçe düşünmeyi kolej hazırlıkta bıraktırdılar, o yüzden buradaki basit bir cümleyi çevirirken bile anladığımı aktaramıyorum. Bu iyi bir şey aslında. İllâ Türkçe karşılığını bulmaya çalışmamalıyız düşüncesindeyim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nicholai Hel

    Evet, konuştuğu için çok mutlu daha doğru olsa gerek. Ben Türkçe'ye çevirirken pek başarılı değilim ama anlatmak istenileni net olarak anlayabiliyorum diyebilirim. Türkçe düşünmeyi kolej hazırlıkta bıraktırdılar, o yüzden buradaki basit bir cümleyi çevirirken bile anladığımı aktaramıyorum. Bu iyi bir şey aslında. İllâ Türkçe karşılığını bulmaya çalışmamalıyız düşüncesindeyim.

    Dostum yanlisin var kullandigin infinite yapidi cumleye sebepsonuc iliskisi katmaz ama cevirirken digi icin diye cevirisin o ayri..
    Lakin to v1 olan infinitive yapisi kullanacaksan bunun , oncesinde gelen fiilin nesnesi olmasini saaglamalisin
    Yani
    I am pleased to meet you da tanistigimiz icin memnun oldum yapisi yoktur ama anlam olarak o cikarilabilir


    Verdigimiz ornek "be + adjective" yapilarindan sonra kullanilan infinitive(turkcedeki
    İsim-fiil) idi

    Eğer ki örneğin
    İnfinitive yapisini bir cumlenin nesnesi olarak kulanacaksak

    I prefer to go dersek burada- to go- "gitmeyi" anlamini verir neyi tercih ederim? -gitmeyi tercih ederim


    Bunlarin disinda to nun baglac olarak amaç sonuç olarak kullanabiliriz fakat bu kullanim fsrklidir



    < Bu mesaj 18.9.15 tarihinde kaybolan verilerden kurtarılmıştır >




  • Yanlış alıntı yapmış olabilir misiniz? Yazım tarzınızdan da net olarak kimin yazdığını düzelttiğinizi tam anlayamadım.



    < Bu mesaj 18.9.15 tarihinde kaybolan verilerden kurtarılmıştır >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.