Hiçbir dine inanmayan birini nasıl inandırabilirsiniz? (5. sayfa)

Mevzuyu sende biliyorsun ... daha önce yazmıştım.

Şirket işyeri vb. yerlerde toplantılarda sadece yönetici konumundaki sorumlu kişi katılır ki altındakilere alınan kararları hem açıklasın hem de uygulatsın.

Apartman site toplantılarında alınan kararları, bildirilen uyarıları ev halkına anlatmak o toplantıya katılan sorumlu kişinin görevidir.

Erkeğin hakimiyeti, erkeğin sözünün geçmesi, ailenin başı olması durumunda uyarıların emirlerin erkeğe olması normal. Onlarda elleri altındaki eşlerine, çocuklarına, hatta kölelerine anlatacaklar. Bu sorumlulukla alakalı bir şey. üzerinde takılıp oyalanacak bir şey değil. Uyarıların erkeğe yapılması kadını sorumluluktan kurtarmaz ki arapça kurallarında zaten bu vardır. Ben uzman değilim.

Sadece direk kadına hitaben ayet olsun diye tutturman anlamsız. Ancak örnek olsun diye paylaşayım:

Ahzap:

30-Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık bir hayasızlık yaparsa onun cezası ikiye katlanır, bu Allah için kolay bir şeydir.

31-Sizden kim de Allah’a ve resulüne itaat eder, güzel işler yaparsa ona hak ettiği karşılığı iki kere veririz, ayrıca onun için değerli bir nasip de hazırladık.

32- Ey peygamber hanımları! Siz herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Eğer günahtan sakınmak istiyorsanız sözü edalı bir tavırla söylemeyin ki, kalbinde çürüklük olan kimse ümide kapılmasın. Ayrıca düzgün söz söyleyin.

33- Evlerinizde oturun ve daha önce Câhiliye döneminde olduğu gibi açılıp saçılmayın, namazı güzelce kılın, zekâtı verin, Allah’a ve resulüne itaat edin. Ey peygamber ailesi! Allah sizi sadece günah kirlerinden arındırmak ve sizi tertemiz yapmak istiyor.

34- Hânelerinizde okunan Allah’ın âyetlerini ve hikmeti dilinizden düşürmeyin. Allah bütün incelikleri ve gizlilikleri bilir, her şeyden haberdardır.

Hür Hür kadına kadın koleye köle kısas yapın diyor.

Yani kadın ile hür un statüsü farklı ya da kadın hür değil dine göre. Ama bugün bu ülkede kadinlara özgürlüğü devlet veriyor din değil. Kadınlar Atatürke çok sey borçlu da işte işin bilincinde değil

Rabbimiz değerli olmasa Kadınlara has NİSA suresini indirimiydi. Burada onlarla ilgi mevzuları ayrıntılı açıklarmıydı.

Kızların gömülmekten kurtaran, alınıp satılmasını önleyen, Onlar Hakkında Allah(cc) tan korkun diyen bir dine nasıl olurda kadını küçük görüyor dersiniz.

Yaradılış itibariyle, kadınlara sahip çıkma, ihtiyaçlarını giderme, kollayıp koruma görevini güçlü olan erkeğe yüklemiş. Kadına değer verildiği için. Sizler, kültürden gelen anadoluda kadını hor görme, dövme aşağılama gibi mevzuları İslam ile karıştırıyorsunuz.

Kadına değer verilmeseydi Şu hadisi şerifler olurmuydu:

“Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh’tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh’ın bir emâneti olarak aldınız.”

“Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım.”

“Mü’minlerin îmân bakımından en olgunu ve en hayırlısı, hanımına karşı en hayırlı olanıdır.”

“Ey insanlar! Kadınlar hakkında Allâh’dan korkunuz! Sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız vardır.”

“Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin!”

“Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadı iseniz bile!..Olabilir ki bir şey, sizin hoşunuza gitmez de, Allâh onda bir çok hayır takdîr etmiş bulunur."

“Kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye ediniz!”

“Mü’min bir erkek, mü’min bir kadına kızıp darılmasın! Eğer onun bir huyundan hoşlanmazsa, öbüründen memnûn olabilir.”

“Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir."

“Sizin hayırlınız, eşine hayırlı olandır. Ben de eşime karşı sizin en hayırlınızın. Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder.”

"Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür."

"Hanımını döven, Allah’a ve Resûlüne asi olur. Kıyamette onun hasmı ben olurum."

Birileri kadını hor görüp aşağılıyorsa bu İslam dan değil kişinin kendi cahilliğindendir.

Hicbir tezat yok ortada, apaçik birisi onun bir parçasi oğullari evlatlari olmayi layik gorur digeri kendisine, hizmet eden kul/köle arar.

Kimsenin kulu, kölesi olmaya gelmedik, ben gelmedim bu dunyaya cunku bana sorularak gelmedim. Geldiysem de yaraticinin aman birakmaksizin (Suphe birakmasizin) bana bildirerek kölesi olarak getirmesi lazimdi. Ben öyle inanma üzerinden kendimi hicbir seye köle kul olarak layik göremem görende kendisinden bilsin işi.

Bir Tanri yaratici Rab varsa ben ancak ve ancak onun, kendinden bahşettigi, lutfettigi bir parçasi, evladi, kisaca değer verdigi bir maneviyati olabilirim.

Muslumanlarin Hristiyanlarda sulandirdigi en apacik konu budur. Yok teslis vs diye kendi insanlarinin beynini yikar. Allah doguran olarak geçmez, ogul baba kavrami maneviyatadir bizde ve cok da mantiki bir temeli vardir.

Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla

- Sana kitabı indiren O’dur. Onun (Kur’an) bir kısım âyetleri muhkemdir, ki bunlar kitabın esasıdır, diğerleri ise müteşâbihtir. Kalplerinde sapma meyli bulunanlar, fitne çıkarmak ve onu (kişisel arzularına göre) te’vil etmek için ondaki müteşâbihlerin peşine düşerler. Hâlbuki onun te’vilini ancak Allah bilir; bir de ilimde yüksek pâyeye erişenler. Derler ki: Ona inandık, hepsi rabbimiz katındandır. (Bu inceliği) yalnız aklıselim sahipleri düşünüp anlar

Ali İmran 7

alakası yok kadınlara değer verse cariye alınmalarını yasaklayabilirdi çünkü cariye demek seks kölesi demek, yada hadi köle olarak aldın onları isteği dışında cinsel ilişkileeden koru o da yok hem de bu kadınlar evli bile olsa cariye olduktan sonra bir önemi yok. kadın bedenine bir saygı vs hiç yok. kadına evlenirken sorulmaz kadının boşanma hakkı yok miras hakkı yarım, şahitliği yarım vs diye diye gider bu.

Kölelik ve cariyelik İslam'dan önce yerleşmiş ve sadece Araplarda değil bir çok milletlerde şiddetli ve insanlık dışı şeklinde uygulanıyordu. Bu sistemi İslam getirmemiştir.

Böyle bir dönemde zuhur eden İslam kölelik müessesini direk kaldırmak yerine yumuşatmaya, köle ve cariyelere insanca davranılmasına yönlendirmiştir. Çeşitli sebeplerle köle ve cariyenin azad edilmesi şiddetle tavsiye edilmiş, yemek yerken aynı sofraya oturtulması, efendisi ne giyiyor ne yiyorsa aynısından olmasını, okuma yazma bilmeyenlerin ilim tahsil edilmesi, "kölem cariyem" yerine "oğlum kızım" diye hitap edilmesini getirmiştir. İslam, köle ve cariyelere insanlık dışı muamele yapıldığı bir dönemde büyük bir inkilap yapmıştır.

Niye bu yönden bakmıyorsunuz?

Senin ithamlarına gelince ;

- Cariye: Allah(cc) bu konuda ruhsat vermiştir. Hikmetini sormak bize düşmez. Ancak uzmanlar O dönem şartlarında cariyelerin fuhuşa ve zinaya düşmeyip efendisine bağlı kalmalarına sebep olduğunu belirtirler. "Seks kölesi" senin uydurduğun bir tabir. Sanki tüm cariyelerden bu şekilde faydalanılıyormuş gibi algı çıkartıyorsun.

- Evli iseler bir önemi yok nerden çıktı. "Ayrıca, câriyenin kocası esirler arasında ise, eşlerin nikâhları devam edeceğinden, efendinin bu cariye ile munasebette bulunması câiz değildir. Hattâ erkek başka birisinin, kadın da bir başkasının yanında köle ise, yine efendi, yanında bulunan bu kadın köleden cinsî yönden faydalanamaz. (Istılâhat-ı Fıkhiyye Kamusu, III/402)

-Kadına evlenirken sorulur:

"Bir genç kız Hz. Peygamber (asm)’in yanına gelerek babasının kendisini istemediği biriyle evlendirdiğinden şikâyet etmiş, Hz. Peygamber de kızı bu evliliği sürdürüp sürdürmeme konusunda muhayyer bırakmıştır." (Ebû Dâvûd, Nikâh, 25)

"Ensar’dan Hidame’nin kızı Hansa, Hz. Âişe’nin huzuruna girer ve şu şikâyette bulunur:

"Babam itibarını arttırmak için beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi. Ben ise istemiyorum.”

Hazret-i Âişe, “Resulullah (a.s.m.) gelinceye kadar bekle.” diye oturtur. Resulullah (a.s.m.) teşrif edince, Hz. Âişe durumu ona anlatır. Resulullah (a.s.m.) hemen kızın babasını çağırtır ve evlenme yetkisini kıza verir.

Bunun üzerine Hansâ Resulullaha (a.s.m.) şöyle der:

“Yâ Resulallah! Ben babamın yaptığı bu nikâhı kabul ediyorum, ancak babaların, kızlarına evlilikte böyle yetkisinin olmadığını bildirmek istedim.” (Neseî, Nikâh, 36)

-Kadının erkek gibi sözle boşama yetkisi olmamakla beraber , şeriatın boşanma sebebi gördüğü bir durum sebebiyle devletin hakimine başvurur ve hakim de aynı sebeple boşamaya karar verirse kadın boşanmış olur.

- Miras hükümleri Allah(cc) tarafından koyulmuştur. Erkeğin eşine, çocuklarına, anasına babasına bakma zorunluluğu vardır. Örnek: Baba vefat ettiğinde erkeğin annesine, büluğ olmamış erkek kardeşine, kız kardeşine bakma zorunluluğu vardır. Kız çocuğun böyle bir zorunluluğu yoktur.... Her halde anlaşılmıştır.

Hz. Aişe annemizin insani olarak biraz kıskanç olduğu belirtilir.

"Kölelik ve cariyelik İslam'dan önce yerleşmiş ve sadece Araplarda değil bir çok milletlerde şiddetli ve insanlık dışı şeklinde uygulanıyordu."

bak inan bundan sonrasını okumadım.

Direk şu soruyu sorayim islam neyi değiştirdi o zaman?

köleliği kaldıramadı cariyeliği engelleyemedi. Yani bunu toplumdan söküp atmak peygamberin görevi ama yasaklamak Allahin bunun da ayrımında olmak lazım.

Namaz oruç kabeyi tavaf bunlar da İslamla yeni keşfedilen şeyler değil sadece kime taptığın nasıl taptığın değişti.

kurban desen insanlık tarihi kadar eski...

iyilik etmek desen o da İslam ile icad olan bisiy degil.

kızları diri diri gömüyorlardi diyon e bu araplar tomurcuklanma , çelikleme vejetatif yöntemlerle mi üreme yapıyordu? Eşiyle üremeye islam ile mi geçti?

Hayir o zaman kız gömme olayi yaygın bir eylem olamaz.

Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulunduğunuz cariyeler müstesna...

diye devam eden ayet var farklı cevrileri mevcut ama anlam bu.. Nisa 24 aç bak.

Evli kadınlar da size haram edildi—savaş esiri olarak elinizin altında bulunanlar müstesna nisa 24

iyi de mesela sorsan cariye kaynağı nedir diye harp esiri derler

iyi de hacı dayı kadınlar askerlik yapmazdı ki kolay kola amazonlarla savaşmıyorsanız di mi?

olay şu hacı atıyom bizansla savaşıyorlar savaşı kazananınca köylere kasabalara giriyorlar orada yaşayan işinde gücünde masum köylülerini karılarını kızlarını cariye yapıyorlar.

Koskaca tanrı da bunu yasaklamıyor. Enteresan.

Cariye: Allah(cc) bu konuda ruhsat vermiştir. Hikmetini sormak bize düşmez"

ZATEN hikmetinden sual olmaz diyen biriyle bu konuları tartışmak da ne bilim...

cariye sex kölesi değil ne demek ya aklın başında mı senin ?

zina yapman cariyelerle idare edin diye ayet var ya..

yuh artık. Cariye maldır istediğini yapar islamda