Şimdi Ara

Hayvanlar o kadar da aptal değil.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
392
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu olay benim başıma geldi. Yeni bir eve taşındığımızda babam her zaman için hayali olan Rottweiler türünden bir köpek almıştı. İsmi ne olsun konusunda çok tartışmıştık. Sonunda adının Oskar olmasına karar verdik. Oskar sadece 2 aylıktı. Onu önce balkonda besliyorduk. İlk başlarda hiç söz dinlemedi, yeni ortama alışması gerekiyordu. Samsun`dan Tokat`a getirmiştik. Balkon çok dar değildi. Yani 2 aylık bir köpek çok rahat yaşayabilirdi. Neyse zaman geçtikçe Oskar da büyüdü. 6 aylıkken bahçeye onun için bir yer yaptık orada beslemeye başladık. Köpeklere ilk 5 ay 3 öğün 1 yaşına kadar 2 öğün 1 yaşından sonra da günde tek öğün yemesi gerekiyormuş çünkü çok fazla şişmanlayabilirlermiş. Babamın sözünü her zaman dinlerdi. Bir gün yemek verirken babam ben de onu izledim. Kapıya çıktığı anda babam Oskar hemen içeri kulubesine giriyordu. Orada bekliyordu. Babam Oskarın yanına geldiği zaman Oskar biraz yaklaşıyor sonra babam gir içeri bekle dedi Oskar içeri girdi ve oturdu çok şaşırmıştım ben otur kalk gibi basit komutlar söylediğim zaman en az 10 kere söyletirdi ve ancak öyle otururdu. Babam mamasını yere koydu Oskar bekle dedi içeri girdi ben hâlâ izliyorum. Babam yanıma geldi. Oskar bekle oğlum dedi. Biraz daha zaman geçti gel ye dedi. Oskar biraz babama baktı sonra yemeğe başladı. Babam oskar gir içeri otur dedi. Oskar yemeği bıraktı gitti kulubesine oturdu. Ben çok şaşırdım. Sanki Oskar babamın dediği her şeyi birebir anlıyor gibiydi.

    Başka bir hikaye bu alıntıdır. "Sabah evimde oturmuş kahve içerken bir yandan da gazete okuyordum. Bir ciyaklama sesi duydum. Sanırım ses balkondan geliyordu. Balkona çıktım. Bir leyler nasıl olmuşsa kanadını yaralayıp balkonuma düşmüş. Hemen leyleği içeri aldım. Yaralı olan kanadına pansuman yaptım. Bir bezle sardım. Eğer kırık veya çatlak varsa tedavi olsun diye. Leyleğin yemeğini suyunu her şeyini ben veriyordum. Arkadaşım gibiydi. Çok zaman geçti. Leyleğin kanadı da o esnada iyileşti tabiki. Bir sabah uyandığımda leylek arkadaşım gitmişti. Üzüldüm ama kapalı yerde yaşayamazdı o hayvan. Bir sabah yine bir ciyaklama sesiyle uyandım. Balkona çıktım. 2 tane leylek. Birinin kanadı yaralı diğer leylek ise daha önce tedavi ettiğim arkadaşım. Beni unutmamış ve arkadaşını da tedavi edeyim diye yanıma getirmışti."







  • Tamam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.