Şimdi Ara

Gerçek Üniversite Anıları (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
84
Cevap
6
Favori
4.505
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Valla hepsini tek solukta okudum , çok güzel deneyimlermiş.
  • Antor kullanıcısına yanıt
    Vay beee hocam roman gibi bee
  • COk iyi hikayeler hocam adeta 2008 yili konudisisi gibi hissettim yillar sonra tesekkur ederim kendi adima.

  • Antor kullanıcısına yanıt

     efsane bi karaktermiş


    PLATOyoutube
    Kanala Abone Olmak için Tıklayın; https://goo.gl/EfHF73 Pardon filmini izlemek için: https://goo.gl/Yw2aTj Sinan Çetin Filmleri için : https://goo.gl/Z4tlnR
    https://www.youtube.com/watch?v=NMvdHIzyJQs
  • Bende bir anımı anlatıyım o zamanlar ilkokuldaydık 23 nisandı benide folklör ekibine seçmişlerdi dersteydik öğretmen yarın kostümleri giyip okula gelin demişti bende eve gittim işte zaman geçirdim uyudum sabah okula giderken giymeyi unutmuşum bizim evde biraz uzaktı ondan sonra öğretmen sordu kostüm nerede bende dedim unuttum öğretmen giymen lazım demişti ondan sonra annemi aramışlar annem geldi folklör olmadan önce sınıfın ortasında bide kızlar var kilot atlet soydu beni aq orada Bi utandım anlatamam birkaç gün bunun muhabbeti döndü bendede zaten millete bakacak yüz kalmamıştı
  • On limon on dolar !


    Ev ekürisi ile hiltonun arkasındaki parkın adı mimar sinan parkıydı sanırsam o taraflarda yürüyoruz. Orta yaşın sonlarında bi kadın yarı rusça yarı ingilizce ortaya serpme bişeyler diyor yoldan geçenlere. Önünden geçtik gittik aradan 2-3 dakika sonra bizim migros kahramanı (hani şu bayılan) "ABİ ÇOK PAHALLI DEĞİLMİ YAAAA" dedi.


    Dedik ne pahallı ?

    On limon on dolar olur mu hiç dedi.

    Hepimiz şaşırdık olum ne limonu ne doları !?

    Az önce önünden geçiğimiz kadın " on limon ten dollar " diyordu dedi.

    Kadını da hatırladığımız yok ya yok canım felan dedik.

    Yürüyün hala ordadır bakın dedi.

    Döndük tekrar geçtik önünden.

    Kadın hakkaten on limon ten dollar diyor.

    Bizim ki dayanamadı dedi çok pahallı değil mi ?

    Kadın bize el ve ağız hareketleriyle oral seksi tarif edip " ONLY ONE TEN DOLLAR" dedi.

    Aramızda milli halterci bir arkadaş vardı, göğsünde orman gibi kıllar fışkırırdı.

    Migros kahramanını tuttu kulağından çekti "REZİL ETTİN MİLLETE" dedi.

    Yolumuza devam ettik. Migros kahramanı eve varana kadar konuşmadı.





  • Nice babayiğitler harcandı o mühendislikte


    İİBF dediğiniz yerin kantinine gittiğinizde, kızlar erkekler süslenmiş kollarında defterler fotokopiler felan zannedersiniz ki acayip ders aşkı var. Problem şu ki, o kadar süslenip gelip hazırlanırlar ama kantinden sınıfa gitmezler. Böyle bir yerdi İİBF. Olayları okula gelip kantinde kesişmek.


    Mühendislikte ise şöyle bir atmosfer vardı. Nüfusun 99% u erkek. Koridor ve sınıflar sigara (o zamanlar serbestti her yerde), kan, ter, gözyaşı ve idrar kokuyor. Birde kirlenmiş kot pantolon. Önceden kumaştı ama sonra kot oldu sebebini anlatırım. Yani mühendislikte herkes kendi işine bakıyor, dersine koşturuyor kantinimiz de öyle. Kantinde ekmek arası tavuk saç tava, köfte, sulu yemek felan var bildiğin yemekhane gibi. Mühendisliğin kantini bodrum katta, hangar gibi yüksek tavanlı kocaman bir kantin. İİBF'nin kantin bildiğin cafe ortamı gibi bi nargile eksik, belki o da vardı =)


    İİBF den işletme okuyan bir arkadaş vardı. Arkasından yaşadığımız olaylardan sonra ne için arkadaşın bizim kantine geldiğini unuttum ama bir sebepten benle mühendisliğin kantine geldi. Dedim ben derse gidiyorum, ders bitsin burdan beraber gideriz. Tamam derken, hiç mühendislik fakültesi kız öğrenci profiline uymayan bir sarışın girdi. Kantinde herkes göz ucuyla bakıyor herkesin dikkatini çekti ama ilgisini çekemiyor çünkü herkes ders peşinde.


    Bizim arkadaşın kıza dibi düştü ben gidecem konuşacam dedi. Olum otur etme eyleme yapma iki saat ders var gidecez iş çıkartma başıma. İyi tamam dedi. Şov yapacak ya daha ben masadan kalkmadan kalktı masasına gitti. Kıza selam verdi sonra;


    Kıza aynen şunu söyler "Lafı çok dolandırmayacam sana asılsam bi kere verir misin ?"


    Eh be gerizekalının evladı, eh be adi herif. İnsan bir başka insan evladına böyle mi konuşur ? Senin anana bacına böyle yapsalar mevzusuna hiç girmiyorum olaya geri dönüyorum.


    Kız hiç istifini bozmadı. Gülümsedi hatta (ben şok, bütün kantin şok). "Şimdi dersim var. 5'te bitiyor, arkadaki durakta buluşalım" dedi. Ben daha gerisini dinleyemedim, derse kaçtım.


    Saat 3 oldu ben kantine indim, bizim iibf orada. Dedim hadi gidelim. Yok dedi kızla buluşacaz onu bekliyorum. Dedim bak başına iş gelecek yürü gidelim işimize bakalım. Sen ne anlarsın ben düşürdüm kızı, sen git dedi ben kızı bekleyecem dedi.


    Yalan yok, beni de merak sardı. İyi dedim, sağlık bilimlerinde diyetisyenlikte bir arkadaş vardı onla buluşmam gerekiyordu mesaj attım onla kütüphanenin önünde buluşayım o işi bitireyim dedim. Mesaj attım gittim, işimi hallettim 5'e çeyrek kala felan uzaktan uzaktan mühendisliğin arka durağı izliyorum. Bizimki durak oturağına şekil şekil oturuyor ben durağın arkasındayım görmüyor.


    Saat 5 de derse öğrencileri getiren körüklü otobüs geldi, kız mühendislikten gelecek diye beklerken otobüsten indi eliyle aha bu .rrospu çocuğu dedi. Ben diyim 30 siz diyin 40 makine mühendisliği öğrencisi bizim arkadaşa ağız burun dalmaya başladı. Nasıl dövüyorlar ama bizimki yere düşüyor, kaldırıyorlar kaçamıyorda. Bir ara askere adam gönderir gibi havaya atıp tutmaya başladılar, 1, 2, 3 hoooop dediler sonra yere bıraktılar zaten bilinci yerinde değildi ve dağıldılar. Hiç araya girecek maçam yoktu, hatta benide onla ilişkili sanır benide döverler diye korka korka izliyorum bi yandan da sigara yaktım. Arkadaş dayağı yedikten sonra yanına gittim bir yandan 112 yi arıyorum. Bizim hızlı arkadaşın kafa mafa yarılmış, pekmezi yerlere akıyor.


    Ambulansla hastaneye gittik. Allah'tan en yakın tıp vardı, tıpa gittik. Başımdan o kadar ambulans macerası geçti ki, artık ambulansların sizi en yakın hastaneye değil başka yere götürebildiğini de biliyorum. Neyse acile gittik işte röntgenler mr'lar herkes bi yere koşuyor bizim arkadaşın kulak arkası bile kalmamış. Sedyede bi oraya bi buraya götürüyorlar. Dediler yakını varsa aramanız gerek. Cep telefonunu verdiler arkadaşın. Telefon nokia 6600 =)


    Telefonun tuş kilidi açtım şifre yok güzel. Babasının numarasını buldum. İşte ben oğlunuzun arkadaşı, oğlunuz acilde, durumu kötü hemen çıkın gelin bu da benim numaram arkadaşı aramayın şarjı felan biter şarj aleti yok dedim.


    Bunları derken 20-21 yaşında gencim, hiç karşı tarafın 50'li yaşlarda olduğunu ve kalp krizi geçirebileceğini düşünmedim. Löngedenek söyledim yani hatta kustum resmen faciayı. Adamın birden sesi kesildi. Kalp krizi geçirmiş. Telefonun arka planda babaaa babaaaa babaaaa noldu diye sesler geliyor. Telefonu kardeşi almış 13-14 yaşında bana sövüyor kimsin sen naaptın babama diye. Dedim falancanın babasını aradım, arkadaş acilde, durumu kötü acil gelmeniz gerek. "SİKEYİM ABİMİ BABAM DÜŞTÜ YERE DEDİ" kapattı. Yani hakkaten, benimde abim olsa, ne bok yediğini bilmiş olsam bende böyle söylerdim belki ama ne bok yediğini ve ne durumda olduğunu bilmeden bi çocuk abisi için böyle konuşabiliyorsa yani hakikaten durum vahimmiş... Neyse...


    Arkadaşı acil beyin ameliyatına almaları uyutmaları gerekiyormuş kafasında bilmem ne oluşmuş deleceklermiş, ameliyatmış kanamaymış felan hop sorumluluğu bana attılar. Dedim ben anası değilim babası değilim kardeşi değilim sadece yolda gördüm halini ambulansla geldim. Siz yine de imzalayın da dediler yoksa ölecek. Bastım imzayı napayım ?


    Arkadaş ameliyata girdi, çıktı, yoğun bakıma girdi, uyutmuşlar.... Ben acilin oturaklarında elimde patates kızartmasıyla sabaha karşı uyumuşum (acilin patates kızartmaları güzel olurdu) elimdeki kola dökülmüş şırıl şırıl pantolondan ayakkabının içine akınca uyandım nerde olduğuma baktım iyi ki telefonumu çalmamışlar ama cüzdanım gitmiş. İçinde kimlikler yoktu, kimlikleri ayrı bir kartvizit cüzdanı gibi cüzdan vardı onla diğer g.t cebime koyardım (rahmetli babamın cüzdanının içinden çıkan bir parçaydı aslında ama o koca kimlikler sığıyordu). Diğer cüzdanda kredi kartı vardı; öğrenci kredi kartı tabi limit dolu, bankamatik kartım vardı. Para en fazla bikaç sigara parası. Ziyan yok yani. Çok fazla para çekmezdim lazım oldukça para çekerdim, kampüsteki şubeye gidip gişeden para çekebilirim hala kimliğim var yani.


    Amma detay verdim, neyse uyandım acilin polise dedim cüzdanı çalmışlar diye. Görmedim dedi. Bakıştık. Sonra benim telefon çaldı arayan arkadaşın kardeşi. Yerimizi söyledim, dedi babam kalp krizi geçirdi amcam babamın başında ben annemle geliyorum bizi karşıla. Karşılayamam bende burda abini bekliyorum binin taksiye tıp fakültesi diyin gelince arayın acilin önünde buluşalım. Neyse geldiler, doktor hemşire konuştular, arkadaşı beyin yoğun bakıma kaldırmışlar uyutuyorlar yanına kimseyi almıyorlar. Kardeşi ve annesi zaten şoktalar. Soruyorlar ne oldu diye. Lan ne anlatayım ben, senin oğlun gitti elin kızına asılsam verirmisin dedi ondan sonra abinin eline verdiler mi diyim ? Babaya kalp krizi geçirtmişim bide size orda inme mi insin diyim de ?


    Ben dona kalınca anladılar bi bok olduğunu, dayak yedi kalabalıktan buluşacaktık durakta buldum dedim. Dedim ama işkillendiler. Kardeşi ben dedi güvenlik kameralarına bakacam nerde oldu olay ? Şurda oldu. Gitti mühendisliğe. Ordan polise gitti felan ben zaten ifadeyi verdim acilin polisine.


    Sene 2004 güvenlik kamerası daha bizim oralarda icad edilmemiş. Dışarda sadece hocaların otoparkına bakan bitane varmış. Şimdi bunları yazarken düşünüyorumda zaten böyle arkadan bir kamera çekse bizi, görünecek manzara şu ; arkadaş durakta oturuyor, az arkasında ben varım. Arkadaş dayak yerken ben sigara içiyorum, sonra yanına gidiyorum ambulans geliyor felan. Hani adamı ben dövdürtmüşüm yada dayağın üstüne salmışım gibi duracak bu sefer kardeşi beni hem babamın hem abimin sebebi olduk diye doğrar yani.


    Dedim artık ben gidiyorum, oğlunuz size emanet teyzecim. Alın bu da telefonu şarjı yok. Sabahın 9 u felan oldu, ilk iş kampüsteki bankaya gidip para çekmek ordan okula dönüp derse gitmek. Pantolonda koladan yapış yapış ama eve gidecek vakit yok. Gittim kantine, tost çay aldım yaktım sigarayı arkadaşlar var onlar oturdular, bizim İİBF linin mevzuyu konuşuyorlar dediler duydun mu ?


    A seçeneği : Duymak ne kelime oradaydım diyerek havalı şekilde bütün mevzuyu anlatmak ve Mr. İİBF'nin arkadaşı olduğumu ifşa edip birde makinecilerden benim dayak yeme ihtimalimin olması.


    B seçeneği : Yooo noooolmuş felan diyip salağa yatmak ve güvende olmak.


    Sizce ben hangisini yaptım ? Tabi ki A seçeneği. Dövenlerde zaten çok korkmuşlar, mevzuyu hiç konuşmuyorlarmış. Polis gelmiş epey soruşturmuş tırsmışlar. Mallık işte ne ötüyon ? Yok haberim de yap goygoyu bas sigarayı kül tabağına git demi ?


    Dersteyim telefon çaldı, arayan Mr. İİBF'nin kardeşi. Çıktım dersten açtım telefonu, acil gelmen gerek ihtiyaçlarımız var dedi. Gittim arkadaş için iç çamaşırı, önü açık eşofman felan istemişler nerden alacaz dediler. Arabam felan yok kardeşiyle bindik otobüse merkezden aldık geldik. Mr. İİBF yurtta kalıyordu. Teyze çok yorgun düşmüş, onu aldım bizim eve götürdüm kadın bi abdest namaz duaya durdu. Yemek yediremedim su içiremedim uyku uyutamadım. Gece zaten durmadı hastaneye geri döndü. Teyze bi yandan kocasından bi yandan oğlundan haber bekliyor, amcadan iyi haberi aldık anjiyodan sonra 2 stent takmışlar durumu iyiymiş felç felan yok.


    Mr.İİBF'nin kardeşiyle teyze beni saldılar dediler artık burdan sonra biz bi otel felan buluruz sen işine gücüne bak. Ben yinede günde 2 defa felan uğradım kendimce bişeyler götürdüm.


    1 hafta yoğun bakım, 1 hafta normal serviste yattıktan sonra arkadaş taburcu oldu. Hafıza yok, konuşma yok, tekerlekli sandalyede salya akıtıyordu. Babası geldi arabayla aldılar gittiler. Okulu felan bıraktı zaten. 2 yıl boyunca rehabilitasyondan sonra ancak kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir hale gelmiş. Bende kardeşiyle irtibattaydım. Bir süre sonra koptu haber alamadım.


    Peki sarışına ne oldu ? Sarışını bir daha hayatımda görmedim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Antor -- 10 Ocak 2022; 19:36:5 >




  • At sever


    Bölümden arkadaş var. Gözlüklü, uzun saçlı, bildiğin boyatılmış gibi sarı saçlı orta boylu. Kusur sayarmısınız bilmem tek kusuru köse (sakalsız) olması. Atları ve insanları çok sever ama atları daha çok sever (hatta derdi bir at ile bir insanın hayatı arasında kalsam tabi ki insanı seçerim ama düşünmeden hareket etmem yani bi düşünürüm der) Çerkesdir kendisi, çerkes olmasıyla da gurur duyar. Çok neşeli, pozitif enerji yayan bir insan. Haber almışlığım yok çokta severim kendisini.


    Birgün otobüse bindik arkadaşla. Arkadaş arka 5 li'ye oturduk ben bir durak sonra inecem diye kalktım. Arka beşli şu şekilde;

    Erkek Boş Erkek Arkadaş Boş - Bu oturumu iyi hatırlayın =) Erkek Boş Erkek Arkadaş Boş

    Otobüste bir amcayla karısı bindi. Kadın sarsılıyor boy kısa tutamaçlara tutunamıyor felan amca git otursana dedi ben kalkınca. Kadıncağızda nereye oturayım diyince amcada arkadaşı eliyle gösterdi aha şu avradın yanına otursana dedi.

    Teyze ben herif sandıydım onu ded. Ben duymamış gibi yaptım, arkadaş erkek değilmiş gibi cevap vermedi, teyzede gitti oturdu.


    Bütün fatih ildem yolculuğunu beraber yapmışlar =]




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Antor -- 10 Ocak 2022; 20:55:32 >




  • İki bira çak öyle gir sınava


    Arkadaşlardan birini gazlamışlar. Kafan güzelken acayip sınava giriliyor çatır çatır çözüyorsun diye. Çaresizlik bu ya, hiç içmeyen adam sabah kahvaltısında bir şişe şarap, 2 de bira içmiş.


    Sonuç : Sabah 9 sınavında bira kokulu kusmuklarının içine uyuyakaldı. Altına işediğinden de bahsedeyim.

  • Sen evde miydin ?


    2 arkadaş memleketine gitti bende gidecektim hesapta ama önceki gün akşama kadar derse girmişim, sabaha kadar knight online'da ardream dönmüşüm ölü gibi uyumuşum sabah 12'de uyandım. Üstümde kolsuz atlet, altımda boxer tuvalete gidiyorum antredeyim osurasım geldi durdum zarıııııl diye saldım zehri. Ortalık sessiz herkes ya odasında ya da ev boş diye düşünüyorum.


    Ağzıma sigarayı attım, göbek deliğimdeki pamukçukları çıkartıyorum. Çıkarttım. Sigarayı yaktım kolları yukarı kaldırıp esneyip bi daha salacaktım osurağı, bi baktım bizim kız arkadaşını eve getirmek için evi boşalttıran arkadaş ev boş diye kız arkadaşını çağırmış meğer. Yatağın üstünde oturmuşlar puzzle yapıyorlar. Kızla göz göze geldim sonra arkadaşla göz göze geldim. Arkadaş kalktı, kapıyı kapattı. Ben tuvalete gittim ama rezalet paçalardan akıyor.

  • İzmir'li Gökhan


    Genciz rockcuyuz, siyah giyeriz, şekiliz... Merkezde arkadaşlarla geziyoruz. Amcanın biri portakal portakal diye portakal satıyor. Yanımızda izmirli gökhan var. Elemanın saçlar uzun ama bakımsız uzun evsiz gibi bir tipi var. Memleketine gittiği zaman ki haliyle, kayseride ki hali arasında dağlar var.


    Portakalcı amcanın önünden tam biz geçerken, amca portakal diye bağırmayı bıraktı.


    Ot var, hap var, rus var, capon var demeye başladı.


    Tabi bizim eküride herkes eroin, kokain, naftalin, deodorant ve bilimum sentetik ve organik uyuşturucuya kesinlikle karşı. Kullananlarla da arkadaşlık etmezdik.


    Biz amcanın önünden transit geçtik.


    Yıllar sonra kafama takıldı hadi rusu anlarım da kayseri gibi yerde caponu nerden buldunuz ya da capon diye neyi yutturacaktı ?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Antor -- 10 Ocak 2022; 21:36:19 >
  • KYK'da kalıyorum. Arada kendimi şımartıyorum. İsmini veremiyeceğim bir içkiyi alıyorum. Bunu çözünebilir.meyve suları ile karıştırıp güzel bir meyve suylu koktely yapıyorum. Bunu su şisesinde yapıyorum.Sonra masama oturup çerez + bilgisayar eşliğinde yudumluyorum.

    İçınde koketylim olan su şişesi , limonlu yapmıştım sari rengi var , masanın üzerinde duruyor. Ben içmeye başladim. Hafif çakır kafa olmaya başladım. Ve bu esnada müdür arama yapmaya geldi. Tabi ben hafif sallanıyorum. Müdür benim şisesi gördü , Bu ne dedi , limon suyu abi dedim , memleketten getirdim dedim. Ha iyiymiş , hep böyle sağlıkı şeyler iç , o hazir şeylerden içmeyin dedi. İçeriye bir kaç bakıp , iyi akşamlar diyip gittiler. Ve benim bu esnada ayakta duramamadan dolayı sandalyeden kalkmadan meyve suyunu içmeye devam etmemde cabası. Neyseki ucuz yırttım. Kokusunu almadımı diyebilirsiniz. Camı açmıştım önceden. Yoksa naneyi yemiştim harbiden.





  • Kıskandım , boşa yaşıyorum gibi geldi

  • Bir KYK anısıda benden gelsin


    SUCUKLU YUMURTA AŞKINA !


    Okulu yeni kazandık, kayıt yaptırdık. O zamanlar kayıtlar epey önce yapılırdı ağustos ortası gibi. Hazırlık muafiyeti için sınav varmış, birde bu sınavın yabancı dillerde kursu. Parayı verdik kayıt olduk yurda çıktık felan filan...


    Yurtta tanıştığım benle beraber kursa giden 2 arkadaş var. Biri adanalı diğeri maraşlı. Bunlarla çarşıya gidiyoruz felan kayserideyiz her yerde sucuk pastırma var. Canımız çekiyor ama yiyecek yer yok. Bizim adanalı dedi ki alalım sucuk pastırmayı yurdun civarında evler var. Çalalım bi kapı pişirip versinler bize. Hangi kapıyı çalsak yüzümüze kapattılar, birinde de ay sağooooluuuuuun diyip elimizdeki sucuk pastırmayı alıp yüzümüze kapattılar.


    Maraşlı "Ede ben bu işi çözerim" dedi. Nasıl çözecen ede ? Alacuk şimdi bi elektrikli ocak onda yapacuk. Yurtlarda o zaman priz felan yok telefon şarj etmek için bile priz yok. Telefonları girişte güvenliğin orda küçük dolaplar var oralara asma kilit alıp takıp şarj ediyoruz. Neyse ben elektrik işini çözerim dedi siz bi kablo alın, ocak alın tava felan bulun ben elektrik çekecem size dedi.


    Gerçekten de eleman tavandaki florasandan elektrik aldı (faz) tek bir kablo ile nötrü ise götürdü kalorifer peteğine verdi. Görünmesin diye de tesisatın önüne metal giysi dolabını çektik. Yurdun boş olduğu bir dönem, bu naneyi kendi odamızda yemiyoruz başka boş bir odada yapıyoruz.


    Allah gelsin yumurta, sucuk, pastırma ! Koku vurdu tavana ! Tam çayı da koyacaz kapıya arkamız dönük çömelmişiz tavanın başına aşağıdan güvenlik çıkıp geldi noluyor lan burda diye elini dolaba vurunca maraşlının kabloya ek yaptığı yerde dolaba değiyormuş, diğer eli de metal kapıdaydı herhalde kapı da bi yerlere şasili çarpıldı ama nasıl çarpılma. Biz bir yandan tesisatı felan söküyoruz camları açıyoruz yiyemedik sucuk yumurtayı adanalı aldı kaçıyor bi yerlerde yok etmeye.


    Ambulans geldi, gelene kadar biraz ayıldı güvenlik. Dedi abi yerde bulduk seni nerde lan o ..rospu çocukları felan diye titrek sesle söyleniyor. Maraşlıyla dedik biz kimseyi görmedik banyo yapmaya gidiyorduk yerdeydin ambulans çağırdık.


    Kapısını çaldığımız onca evden biri, öğrenciye hayvan gözüyle değil bir ananın evladı bunlarda ana kuzusu deseydi aldığımız sucuk yumurtayı pişirip verseydi bunların hiçbiri yaşanmayacaktı.


    Bundan ne ders çıkarttık ? Daha sonra kaldığımız odalarda, tesisat çekerken florasanın cam tarafına bakan yerine dişi fiş taktık, gece erkek fişi takıp telefonları şarj ediyorduk. Eğer müdür gezecek olursa haber geldiyse kabloyu çekince cart diye florasandaki dişi fişten çıkıyordu kabloyu saklıyorduk yorgan altına. Daha önemlisi artık ya kablolara ek yapmıyorduk ya da elektrik bandı kullanıyorduk.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Antor -- 10 Ocak 2022; 21:58:9 >




  • OLSUN OLSUN DOYARIZ !


    KYK dan devam ediyorum. Okul açıldı artık kendi odamızdayız. Oda arkadaşlarıyla tanışıyoruz dedik pide yaptıralım. İyi yaptıralım. Talasa yürüdük, marketten yarım kilo kıyma aldık, maydonoz aldık, soğan aldık, domates aldık fırına gittik. Fırıncı dedi malzemeyi karıştırın şu masada öyle verin. Tuz aklımıza gelmemiş. Dedik tuz var mı ? Adam peçete, karabiber, pul biber, tuz olan o beyaz acayip şeylerden koyudu önümüze.


    İçimizden biri karabiberde atalım dedi, diğeri karabiberin hepsini boşalttı şans bu ya biberlikte doluymuş. Bir avuç karabiber gitti içine. Dedik manyak mısın naaptın ? Olsun olsun dedi... Doyarız dedi... Fazla karabiberden sabaha kadar kaşındık.

  • VIRRRAAAKKKKK


    Sene 2003,


    Sıcak ve pastırma kokulu bahar ayları. Kaldığımız yurtlar meğer eskiden askeri kışlaymış. Öyle bildiğiniz modern banyolardan duşlardan felan yok. Giriyorsun kocaman küf kokan bir salon gibi yere, açıkta öyle duvarda borudan tepeni delercesine akan sular var banyo yapıyorsun. Mahremiyet felan hak getire, mahremiyet için duş perdeleri yapılmış ama nerdeyse ayılar hepsini sökmüş. Var olanlar da zaten banyo yaparken kıçına başına yapışıyor.


    Banyo yapıyorum, yan tarafta arkadaş var. Aga dur hareket etme dedi. Dedim noluyor. Korkma lan dedi iki dakka hareket etme dedi. Manyakmısın lan dedim. Lan dur korkma hareket etme felan derken çıkarttı terliği şırrak diye geçirdi sırtıma. Meğer kurbağa yapışmış sırtıma. Ben terliğin acısı yerin kayganlığı ile yere...


    Sırtımda ezilmiş kurbağa, burnumdan kanlar akıyor, götüm çıplak saçım sabunlu...

  • Tostumu yedim, seni bekliyorum.


    Kantinde o zamanlar ülkücü gençlik kurtçukları kurtlar vadisi izlerdi. Bildiğin kıraat hane gibi düşün, masa yok sandalyeleri böyle tiyatro gibi dizmişler, demir parmaklık içinde bitane 51 ekran tüplü tv. Sigara dumanı artık havada sis değil bulut oluşturmuş görüş mesafesi 20 CM.


    Kantinde çalışan bi kadın var, boyu nerdeyse benim kadar var hatta daha uzun 1.90'dan uzun yani, saçlar 3 cm inanmazsınız benim giydiğim 45 numara ayakkabının aynısını giyiyor. Neyse sıra bana geldi tost istedim, çay istedim. Alıp kaçacam. Tostları önceden yaparlardı, isteyince ısıtıp verirlerdi. Neyse pembe fişi verdim (bilen bilir pembe mavi fişleri), farkını verdim, aldım tostu bi baktım hamam böceği tostun arkasına pres olmuş. Abla şuna bi bak yaaa diye tezgaha attım. Noolmuş lan dedi. Aldı eline tostu, tırnağıyla çıkarttı hamam böceğini ama bacakların bikaçı halen üstünde. Üfledi bide üstüne. Al şimdi git sırayı bekletme dedi.


    Ben o tostu yedim dostlar. Üst tarafını koparıp attım ve yedim. Gecenin geç vaktiydi yiyecek başka bişey alma şansım yoktu zaten yurttan çıkamazsın bir vakitten sonra.





  • KYK Efsanesi : Ölen arkadaş


    Bu benim bir anım değil. Bu tamamen KYK da dönen bir efsane. Hani şaka kısmı gerçek yapılan bir şaka ama neyse efsane kısmını okuyunca anlarsınız.


    KYK da şimdi şöyle bir şaka yapılır, 4 kişi bir oda da kalıyodur. Bunlardan biri başka bir odaya gitmiştir, oda ya yeni gelende birinci sınıf yani civciv ise bunun dolabına odadan giden elemanın fotoğrafını yapıştırırlar. Civciv bu fotoğraf nedir derse, odadakiler bu bizim arkadaşımızdı vefat etti, hatırası için fotoğrafını astık derler. Civciv, civciv olduğundan bişey diyemez altı üstü fotoğraf ne zararı var demi ?


    Civciv hergün fotoğrafı görmekten artık simaya alışır, hafızaya kazınır. Daha sonra bir gece fotoğraftaki elemanın yüzüne pudra un artık ne varsa sürülür civciv uykusundayken üstüne salınır. KALK YATAĞIMDAN ÖĞAAA diye civcivi korkutur. Bazı versiyonlarda odadakilerden biri de aksiyon sırasında ışığı açar açar kapatır ambiyans yapar. Civciv altına sıçar. Tabi o dönemler kameralı telefonlar olmadığından bu şakaların kayıtlı halinin olduğunu sanmıyorum.


    Bir efsaneye göre bu şakanın yapıldığı bir civciv camdan aşağı atlar.


    Başka efsaneye göre ise bir civciv ise meğer mit ajanıdır, yastığının altında silah vardır. Namluya mermiyi sürer silahı sözde meftaya doğrultur ölümüsün dirimisin anlarız der beynini duvara saçar.


    Bu şaka ve yumurta şakası bizim yurtta kesinlikle yasaklanmıştı. Hani maymun deneyi var ya, muza ulaşana su sıkıyolar, maymunlar değişiyor felan hah aynı o şekil bir yasaktı.


    Kimse neden bu mefta ve yumurta şakalarının yapılmasının yasak olduğunu bilmiyordu ama şiddetli bir şekilde yasaktı. Linç sebebiydi. Demek ki çok acı şeyler yaşanmış.





  • Hatırlatma : Sevgili forumdaş. Okuyorsun, benim anıları para gibi cebine koyuyorsun. Ben bu işten para felan kazanmıyorum youtube değil burası, kazanmak maksadıyla da yazmıyorum ama hikayeler başkalarına daha çok duyulsun diyorum. O yüzden bu yazıyı okuyorsan nokta virgülde olsa bişeyler yaz ilk mesajıda öne çıkart ki daha fazla kişi görsün. Hani bunu bildiğin benim için yap, konu popi olsun ben gururlanayım felan.

  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.