Şimdi Ara

Genel görelilik sorusu...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
1.296
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar bu teoriyi iyi bilen arkadaşlara bir sorum olacak:
    Teori diyor ki madde uzay-zamanı büker. Ve yerçekimi aslında uzay zamandaki eğriliğin meydana getirdiği bir etkidir.
    Ben şöyle düşündüm:
    Mesela dünya üzerinde asılı kalan (Newton mekaniğine göre merkezkaç etkisi dolayısıyla) uydular aslında doğru bir yol üzerinde başlangıç ve bitiş yeri olmaksızın hareket ediyorlar. Fakat dünyanın kütlesi uzay-zaman ı eğdiği için uydu sürekli eliptik rotasında gidiyormuş gibi görünüyor. Bunu böyle yorumladım fakat kafamın karıştığı bir nokta var: duran bir cisim nasıl oluyor da dünyaya doğru ivmeleniyor? bunu bu teoriye göre açıklayabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler...



  • "İvmeleniyor" sözü Newton'un ikinci yasasını çağrıştırıyor. Newton Fiziğindeki bu tür kavramları Genel Görelilik'te kullanırken dikkatli olmalıyız (benzer sorunlar Newton fiziği ve Kuantum Mekaniği arasında da vardır). Burada ivmelenen uydunun hissettiği ivme Genel Görelilik'teki uzay-zaman bükülmesinin eşdeğeridir. Yani bükülme+ivme diye birşey olamaz, zaten bu ikisi iki farklı teorinin bir fiziksel özellikle ilgili iki farklı "bakışıdır".
  • Tamam mfiz buna dikkat edeceğim. Fahat cevabını pek anlayamadım, biraz daha ayrıntılı anlatabilir misin? Yerçekimi sandığımız ama aslında olan şey nedir tam olarak. Havaya attığımız bir taş niçin yine bize döner? Bunun özel görelilik teorisi tarafından nasıl açıklandığını açıklarsan sevinirim.(Bu tür şelerden anlamayan birine anlattığını unutmayarak)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: avalona

    Tamam mfiz buna dikkat edeceğim. Fahat cevabını pek anlayamadım, biraz daha ayrıntılı anlatabilir misin? Yerçekimi sandığımız ama aslında olan şey nedir tam olarak. Havaya attığımız bir taş niçin yine bize döner? Bunun özel görelilik teorisi tarafından nasıl açıklandığını açıklarsan sevinirim.(Bu tür şelerden anlamayan birine anlattığını unutmayarak)


    Kütleçekimi sandığımız şey başka birşey değildir, gerçekten de kütleçekimidr ama,

    1) Klasik Kütleçekim Yasası'na (Newton'un Evrensel Kütleçekim Yasası) ve Newton Yasaları'na göre kütleçekim, iki kütlenin birbirine eşit büyüklükte ama zıt yönde uyguladığı kuvvetin sonucudur. Biz Dünya'ya, Dünya'nın bize uyguladığı kuvvetin aynı büyüklüğünde ve zıt yönünde kuvvet uygularız, ama F=ma olduğu için ve Dünya'nın kütlesi çok büyük olduğu için Dünya ivmelenmez ama biz ivmeleniriz. Dünya çevresinde dönen bir cisim için de aslında durum çok farklı değildir. O da ivmelenir, hatta ivmesinin büyüklüğü o yarıçaptan serbest düşecek bir cismin ivmesinin büyüklüğüne denktir. Ama yörüngede kalmasını sağlayan bir açısal momentuma sahiptir, yani bir kinetik enerjisi vardır. Bu kinetik enerjinin büyüklüğüne göre dairesel, eliptik, parabolik ya da hiperbolik yörüngelere sahip olabilir.

    2) Genel görelilik, kuvvetler ve kütleçekim alanlarıyla ilgilenmez. Evrendeki bir kütle çevresindeki uzay-zamanı büker. Uzay-zaman büküldüğü için normalde "düz" bir uzay-zaman geometrisine sahip bir yerden gelen cisim bu bükülen uzay zamanda yolunu değiştirir. Ayrıca düz uzay-zamandaki gözlemciye göre de saati biraz yavaşlar. Bükülmüş uzay-zamanda hareket eden bir gözlemci klasik anlamda "ivme" hisseder. Ama nasıl klasik fizikte yörüngede dönen cisimle serbest düşen cisim birbirine denk ivmelere maruz kalıyordur, Genel Görelilik'te de ister uydu dönsün isterse o yörüngeden serbest düşsün yörüngenin bulunduğu yerde uzay-zaman eğriliği aynıdır. Yani klasik anlamdaki "ivmenin" aynı olması ile Genel Görelilik arasında bir çelişki yoktur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mfiz -- 18 Mayıs 2007; 15:57:40 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: avalona

    Tamam mfiz buna dikkat edeceğim. Fahat cevabını pek anlayamadım, biraz daha ayrıntılı anlatabilir misin? Yerçekimi sandığımız ama aslında olan şey nedir tam olarak. Havaya attığımız bir taş niçin yine bize döner? Bunun özel görelilik teorisi tarafından nasıl açıklandığını açıklarsan sevinirim.(Bu tür şelerden anlamayan birine anlattığını unutmayarak)



    Şu an için mevcut bilgilerimizle gravitasyonu hem klasik fizik hem de genel görelilik açısından mfiz gayet güzel açıklamış.

    Sanırım gravitasyonun tam olarak nasıl bir mekanizması olduğunu merak ediyorsun. Şu an tüm fiziçiler bunun cevabını arıyor .

    Standart modelde Gravitasyonu ileten taşıyıcı parçacık olarak Gravitonlar öneriliyor ama bu sadece hipotetik.
    Henüz gözlenebilmiş değil.

    Daha da ileriye gidip tüm mekanizmayı açıklayacak bir diğer teori ise Sicim Teorisi.

    Şu konudaki belgeseli şiddetle tavsiye ederim:
    http://forum.donanimhaber.com/m_11212154/tm.htm




  • Ampul yandığı zaman ampulden çıkan ışın demetleri arasında ilişki nasıldır?
    A ışını ile B ışını aynı anda ampulden çıkarken B ışını A ışının kendinden ışık hızı ile uzaklaştığını görecek veya A ışını B ışının kendinden ışık hızı ile uzaklaştğını görecek. Buna diğer ışın demetlerini de katarsak durum ne olur?
  • mfiz çok güzel açıklamış.
  • öncelikle ana konu için 4 sene gecikmeli de olsa bişeyler yazayım.
    uydular üstümüzde sabit olarak durmuyor. hepsinin yüksekliğe bağlı belli hızları var. yere en yakın konumda bu hız saniyede 8 km civarı. yani eğer vakumlu bir ortam olsaydı yere paralel olarak saniyede 8 km ile fırlatılan bir cisim hiç yere düşmeyecekti. peki bu nasıl oluyor ,aslında cisim her ne olursa olsun yere düşüyor ancak dünyanın yuvarlaklığı neticesinde hiç yere yaklaşamıyor. ay'da aynı şekilde uzaklığı 384000km olduğu için o uzaklıktaki kütlesi ne olursa olsun her cisim gibi saniyede 1 km hızla yörüngede ilerliyor bu yüzden yere hiç yaklaşamıyor, yere doğru düşmesine rağmen. diğer yandan ortada sabit bir ivmelenme var bu doğru ancak bu ivme her yükseklikte farklı. yer yüzünde ise bu ivmeyi hissetmemizi sağlayan şey ayağımızın altındaki zemindir. biz bu ivmeyi ağırlık olarak hissederiz. yani bizim düşmemizi engelleyen bir zemin ve o zeminde ağırlığımızı hissetmemizi sağlayan ivmelenme. buna bağlı olarak yüksek bir dağın tepesinde kütle çekim merkezine uzaklığa beğlı olarak ivmelenme de daha az olacağından tartıda daha hafif geliriz, tabi bu kadar hassas bir tartma işlemi normal tartılarla gerçekleştirilemez.

    metalok un sorduğu soru;
    ışık demetleri için zaman unsuru geçerli olmadığından birbirleri ile ilgili olarak hız hesabı yapamazlar. çünkü ışık hızında zaman durur.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.