Şimdi Ara

Fransız Başbakan başörtüsünü üniversitelerde yasaklatmak istiyor (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
135
Cevap
1
Favori
1.507
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Lews Therin Telamon kullanıcısına yanıt
    Başörtüsü gibi basit bir konuyu alıp "Evrim"e getiriyorsunuz. Fikrin reklamını yapıp, sonunda az kaldı, herkes kabul edecek diye bağlıyorsunuz.

    Bu tartışma bu günlerin tartışması değil, bu tartışma evrim'in olup olmadığı tartışması da değil. Materyalist düşüncenin kabul edilme tartışması.

    O zaman özüne geçin konunun. Hiç zaman kaybetmeyin. Ha bugün ha yarın diyerek ömrünüz bitiyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Atılgan oo

    quote:

    Orijinalden alıntı: mansurhusrev

    Niye son 3 yıl yahu çok merak ettim ? Ayrıca kanıtlaması gerekenler evrimcilerdir bizler değil. Sen kanıtlandı diye kendini kandırmaya devam et. Bu arada ekonomist olarak ne seviyede bir biyoloji eğitimi aldın ?

    yahu bilader bu sizin ortak ozelliginiz midir nedir. illa size her mesajda her seyi en basindan mi anlatacagiz. gelmis evrimciler kanitlasin diyirsun. ben sana kanitlandinigina dair belgeyi yukarda koydum. daha nesini anltayim. kaynak turkce ac oku. oraya en az 20 tane ornek var. en bariz olanini tekrar koyuyorum.

    http://www.evrimagaci.org/fotograf/54/6165


    yav hadi son uc yildan vazgectim sen yeter ki su evrimi ret eden bir makale getirde inceleyelim.

    bu arada benim ekonomi ile ilgili olmam yukariya koydugum makaleyi anlamayacagim anlamina gelmiyor. zira makale cok net. oku ve nereyi anlamadigini soyle onuda tartisirizi. hadi bekliyorum.

    Sen de anlama sıkıntısı mı var ? Ben niye uzmanı olmadığım konuda tartışma yapayım. Benim söylediğim şey şudur : Evrimi kabul eden bilim adamları da var kabul etmeyen bilim adamları da. Ben sıradan bir vatandaş olarak kabul etmeyenlere inandığım için yobaz oluyorum sen kabul edenlere inandığın için aydın oluyorsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: brain

    Başörtüsü gibi basit bir konuyu alıp "Evrim"e getiriyorsunuz. Fikrin reklamını yapıp, sonunda az kaldı, herkes kabul edecek diye bağlıyorsunuz.

    Bu tartışma bu günlerin tartışması değil, bu tartışma evrim'in olup olmadığı tartışması da değil. Materyalist düşüncenin kabul edilme tartışması.

    O zaman özüne geçin konunun. Hiç zaman kaybetmeyin. Ha bugün ha yarın diyerek ömrünüz bitiyor.



    Gayet basit aslında

    Başörtülüler evrimi kabul ediyor mu?

    %99 hayır

    Biyolojide, tıpta yeni ilaçlar, teknikler geliştirmek için evrime ihtiyaç var mı?

    Evet



    Demek ki başörtüsü zihniyeti bilime engelmiş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Lews Therin Telamon kullanıcısına yanıt
    Eee nolmuş ? Sayı çok mu önemli ? Zamanında da bir kişi dünya dönüyor diyordu geri kalan reddediyordu. Bilimin doğasında zaten değişim var. Bugün kabul edenler de yarın reddedebilir. Veya bugün kanıtlandığı söylenen şey daha sonra reddedilebilir. Bunun heralde sayısız örneği vardır. Kanıtlanmış şeylerde dahi değişim olabilirken bugün kanıtlanmamış evrim teorisini hunharca savunup tek gerçek kabul etmek işinşze geliyor. Çünkü evrim sizin için bilimsel bir olgu değil tamamen bir ideolojiye dayanak yapma çabası

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Lews Therin Telamon kullanıcısına yanıt
    Yine dönemedik konunun özüne, sizin yeriniz ben mi yazayım :

    "Evrim varsa, yaratıcı yoktur" demiyor musunuz?

    Amacınızı açık etmek size zarar vermez. Doğru konu tartışılır.
    Bu kadar dolambaçlı, gizli fikirli, planlı hareket neden?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: brain

    Yine dönemedik konunun özüne, sizin yeriniz ben mi yazayım :

    "Evrim varsa, yaratıcı yoktur" demiyor musunuz?

    Amacınızı açık etmek size zarar vermez. Doğru konu tartışılır.
    Bu kadar dolambaçlı, gizli fikirli, planlı hareket neden?

    Yoo, demiyorum. Bakınız evrimi kabul eden müslüman ve hristiyanlar, evrim Tanrı'nın yaratma biçimidir diyor.

    Benim ateizmim birkaç felsefi sebebe dayanıyor, bilime değil.

    Ben bilim düşmanlığına düşmanım. Aslında pek de bağlamıyor beni insanların neye inandığı ya da inanmadığı, bilimi engellemeye başlayana kadar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mansurhusrev

    Eee nolmuş ? Sayı çok mu önemli ? Zamanında da bir kişi dünya dönüyor diyordu geri kalan reddediyordu. Bilimin doğasında zaten değişim var. Bugün kabul edenler de yarın reddedebilir. Veya bugün kanıtlandığı söylenen şey daha sonra reddedilebilir. Bunun heralde sayısız örneği vardır. Kanıtlanmış şeylerde dahi değişim olabilirken bugün kanıtlanmamış evrim teorisini hunharca savunup tek gerçek kabul etmek işinşze geliyor. Çünkü evrim sizin için bilimsel bir olgu değil tamamen bir ideolojiye dayanak yapma çabası

    500 yıl öncesinde değiliz, bilgimiz bol. En basitinden genetik bilimi var önümüzde, evrime ispattır. Yok dediğiniz ispat. Her gün yenileri bulunan ispatlardan. Binlercesi bulunup hiçbiri evrime ters düşmeyen fosiller de ispattır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • şimdi ben yüksek lisans için fransaya gitsem pembe cırtlak sarı mor ateş kırmızısı türbanlı ve makyajlı cezayirli tunuslu kız göremiycekmiyim ne gereği var fransaya gitmenin o zaman
  • Lews Therin Telamon kullanıcısına yanıt
    Siz ispat ettiğinize inanmaya devam edin öyleyse.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yasakçı zihniyet zamanında türban var diye okullara alınmayan öğrenciler şimdi ülkede öatır çatır intikamlarını alıyor. Ya bunun fransa ile alakası yok ilte yüzde 90 yavur bir memleket ayrıca orada yasaklanacağınıda sanmıyorum. Afamlar medeyet olarak bizden 50 yıl öncede öndeydiker hala öndeler onlar islamdan korkmuşlardır eski türkiyede olduğu gibi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Lews Therin Telamon kullanıcısına yanıt
    "Müslüman mahallesinde salyangoz satmanızın" sebebini anlıyorum. Sonuçta inanıyorsunuz ve görüşünüzü yaymaya, insanları ikna etmeye çalışıyorsunuz.

    Ama burada değişik taktiklere gerek yok.

    "evrimi kabul eden müslüman ve hristiyanlar, evrim Tanrı'nın yaratma biçimidir diyor. "
    diyorsunuz!

    Böyle birini gönderin o ikna etsin o zaman. Siz neden burada bunu yapıyorsunuz? Başörtüsü konusunda ateist ne düşünür, ona cevap verseniz neyse.

    İnanmayan birinin müslümanlara dinleri konusunda akıl vermesi kadar saçma bir şey olabilir mi?

    Ateizminizin neye dayandığını merak etmeyen müslümanların, inançlarıyla, hem de değişik taktiklerle oynuyorsunuz.

    Burada bilime düşman müslüman da yok. Yani muhatabınızı da yanlış seçiyorsunuz. Gidin bilime düşmanım diyenle tartışın. Onu siz icat ettiniz, bulursunuz belki.

    Hem "inançlar beni bağlamıyor, neye inanırlarsa inansınlar" diyorsunuz, hem felsefenizi yaymaya çalışıyorsunuz. Bu da ayrı bir çelişki.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mansurhusrev


    quote:

    Orijinalden alıntı: Atılgan oo

    quote:

    Orijinalden alıntı: mansurhusrev

    Niye son 3 yıl yahu çok merak ettim ? Ayrıca kanıtlaması gerekenler evrimcilerdir bizler değil. Sen kanıtlandı diye kendini kandırmaya devam et. Bu arada ekonomist olarak ne seviyede bir biyoloji eğitimi aldın ?

    yahu bilader bu sizin ortak ozelliginiz midir nedir. illa size her mesajda her seyi en basindan mi anlatacagiz. gelmis evrimciler kanitlasin diyirsun. ben sana kanitlandinigina dair belgeyi yukarda koydum. daha nesini anltayim. kaynak turkce ac oku. oraya en az 20 tane ornek var. en bariz olanini tekrar koyuyorum.

    http://www.evrimagaci.org/fotograf/54/6165


    yav hadi son uc yildan vazgectim sen yeter ki su evrimi ret eden bir makale getirde inceleyelim.

    bu arada benim ekonomi ile ilgili olmam yukariya koydugum makaleyi anlamayacagim anlamina gelmiyor. zira makale cok net. oku ve nereyi anlamadigini soyle onuda tartisirizi. hadi bekliyorum.

    Sen de anlama sıkıntısı mı var ? Ben niye uzmanı olmadığım konuda tartışma yapayım. Benim söylediğim şey şudur : Evrimi kabul eden bilim adamları da var kabul etmeyen bilim adamları da. Ben sıradan bir vatandaş olarak kabul etmeyenlere inandığım için yobaz oluyorum sen kabul edenlere inandığın için aydın oluyorsun.

    yav he he. yine taklalara basladi. kabul etmeyen bilim adamlari varmis.

    tamam getir inceleyelim diyorum yok diyorsun. seni gorende sanki son yillarda evrim karsiti makale yayinlanmis sanar. neyse herkes isin ozunu anlamustir zaten. asagiya evrimin dunya genelinde ne kadar bilim adaminca ve bilimsel kurulusca kabul edildigine dair bilgi koyuyorum. eger halen yok ben kabul etmiyorum diyorsan sana kediciklerle basarilar.




    EVRİM AĞACI gama?
    Bu yaşam görüşünde ihtişam var!

    Evrim'in Bilim İnsanlarınca Kabul Edilirliğine Dair: ''Uluslararası Evrim Eğitimi Bildirgesi''
    17 Sep, 01:05 – Yazdır

    Sonra bak Favorilerine ekle
    Günümüzde halen evrimin bilim insanları tarafından "şüpheyle yaklaşılan" ve "kabul edilmemiş", sadece bir "teori" olan, dolayısıyla "ispatlanamamış" bir "düşünce" olduğuna dair söylentiler halk arasında dolaşıyor, dolaştırılıyor. Bu işteki ilk tuhaf taraf, biyoloji ve ilgili dallarda çalışmalar yapan tüm bilim insanlarının %95'inden fazlası (kimi kaynağa göre %99 civarı) evrimi kabul etmektedir (buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan,
    buradan ve benzerlerinden bilgi alabilirsiniz). Diğer gülünç taraf, bir doğa yasasını, bir bilim insanının bilimsel bir temelde reddedebileceğini iddia etmekten kaynaklanıyor. Tabii şu anda bilimin içinde olmayan toplumlarda evrimin neden yasa olduğu bilinmediği, Evrim Teorisi'nin ne olduğunun anlaşılmadığı ve "evrim" ile "Evrim Teorisi"nin birbirinden farklı şeyler olduğu algılanamadığı için, bu tür sanrılar da kısmen anlayışla karşılanabilmektedir. Ancak sözü edilen bu konularda bir miktar bilgi edinen kişiler, evrimin bilimsel düzlemde reddedilebilir bir kavram olmadığını kolayca göreceklerdir. Yani birilerinin evrimi reddetmesi, kütleçekimini reddetmesi kadar absürttür. İkisi de benzer şekillerde gözlenmiş, test edilmiş, algılanmıştır. İki konuyla ilgili de teoriler bulunmaktadır; ancak bir doğa yasası ile, o yasaya yönelik bilimsel teori birbirine karıştırılmamalıdır. Evrimin doğada gerçekleştiği tartışılabilir bir konu değildir. Tıpkı bıraktığımız topların yere düşüp düşmediği gibi... Ancak bu yasaların neden ve nasıl işlediği elbette tartışılabilir; zaten gözlem ile bilim arasındaki fark da buradadır diyebiliriz. Herkes gözlem yapar; ancak sadece "neden" ve "nasıl" diye sorabilenler bilim üretebilirler. Teoriler de, bu sorulara aranan cevaplardan doğarlar. Tüm bunları öğrenmek için, 3 yazıdan oluşan Bilimsel Yöntem yazı dizimiz okunabilir.



    Bu makalemizde ise halk arasında evrimle ilgili yanlış anlaşılmalardan ziyade, bilim düşmanlarının kendilerini haklı çıkarmak için bilimsel cemiyeti de sahtekar bir şekilde yanlarına çekme çabalarına değinmek istiyoruz. Halk üzerinde, sanki evrim bilim camiasında kabul edilmiyormuş, büyük bir ret varmış, bilim insanları evrimi umursamıyormuş gibi bir algı yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu elbette saçmalıktır. Ancak kimi zaman, bu tür iddiaların saçmalıklarını görmek için, çarpıcı verilerden söz etmek faydalı olmaktadır. Biz de burada, tüm Dünya'daki bilim insanlarını çatısı altında toplayan bir bildiriyi ve bu bildiriye imza atan kurumları inceleyeceğiz.



    Aslında bu yazımız, Düşünsel Evrim sayfasının kurucusu ve Felis Agnosticus takma adıyla da bilinen sevgili Bahar Kılıç'ın bizlerle paylaşmayı kabul ettiği güzel bir yazısını, biraz eklemeler yaparak yayınladığımız bir yazıdır. Bu vesileyle, kendisine yazısını bizlerle paylaştığı için ve bu harika çalışmaya imza attığı için teşekkür ediyoruz. Bakalım bilim camiasında gerçekten de evrime karşı güçlü bir kabulsüzlük durumu söz konusu mu?



    21 Haziran 2006'da ilan edilen ve Dünya çapından onlarca bilim akademisinin bildirge metnini tamamen kabul ettiklerine dair imza attıkları Akademilerarası Panel'in (IAP) Evrim Eğitimi Bildirgesi aşağıdadır:



    Bugün evrenin, yeryüzünün ve canlıların ortaya çıkışı ve gelişimi hakkındaki bilimsel deliller, dünyanın birçok ülkesinde gizlenmekte, çarpıtılmakta veya bilimin sınayamayacağı teorilerle karıştırılmaktadır.

    Bizler, aşağıda isimleri bulunan Bilim Akademileri olarak, dünyanın çeşitli yerlerinde bazı kamu eğitim kurumlarında verilen fen derslerinde, dünyada yaşamın kökenleri ve evrimi konusunda bilimsel kanıt, veri ve test edilebilir kuramların örtbas edildiğini, inkar edildiğini ya da bilimsel olarak sınanması mümkün olmayan kuramlarla karıştırıldığını öğrenmiş bulunuyoruz.

    Yetkilileri, öğretmenleri ve velileri tüm çocukları bilimsel yöntemler ve buluşlar konusunda eğitmeye ve doğa bilimlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olmaya çağırıyoruz. Yaşadıkları dünyanın doğasına ilişkin bilgiler, insanları beşeri gereksinimlerini karşılama ve gezegeni koruma konularında daha yetkin kılacaktır.

    Dünya'nın kökenleri ve evrimiyle bu gezegendeki yaşam hakkında aşağıdaki kanıtlara dayalı olguların, çok sayıda gözlemle çeşitli bilimsel disiplinlerin birbirinden bağımsız deneylerinden kaynaklanan bulgularla doğrulandığı konusunda görüş birliğine sahibiz. Evrimsel değişimin ince ayrıntıları konusunda bugün hala yanıtlanmamış sorular olsa bile, bilimsel kanıtlar aşağıdaki sonuçlarla tam bir uyum içindedir:

    1) Şu andaki şekline son 11-15 milyar yılda evrim geçirerek gelmiş olan evren içinde bizim dünyamız, yaklaşık 4,5 milyar yıl önce oluşmuştur.

    2) Oluşumundan itibaren dünya -jeolojisi ve çevresiyle birlikte- sayısız fiziksel ve kimyasal gücün etkisiyle değişmiştir ve değişmeye devam etmektedir.

    3) Dünyada yaşam en az 2,5 milyar yıl önce ortaya çıkmıştır. Bundan kısa bir süre sonra, fotosentez yapan canlıların evrimleşmesi, en az 2 milyar yıl öncesinden başlayarak atmosferin yavaş yavaş önemli miktarlarda oksijen içeren bir biçime dönüşmesine yol açmıştır. Soluduğumuz oksijeni açığa çıkarmasının ötesinde, fotosentez süreci, gezegenimizde insan yaşamının bağımlı olduğu sabit enerji ve besinin son kertedeki kaynağını oluşturur.

    4) Dünyada ilk ortaya çıktığından beri yaşam birçok biçim almıştır. Bunların tümü paleontoloji ile modern biyoloji ve biyokimya bilimlerinin tanımladığı ve birbirlerinden bağımsız olarak ve artan bir kesinlikte doğruladığı gibi, evrilme süreçlerini sürdürmektedir. İnsanlar dahil olmak üzere bugün yaşayan tüm canlıların kalıtsal şifrelerinin ortaklığı, açıkça onların ortak kökenlerine işaret etmektedir.

    Bizler, aynı zamanda, Evrim eğitimi ve daha genel olarak herhangi bir bilimsel bilgi alanının eğitimi bağlamında bilimin niteliğine ilişkin olarak aşağıdaki bildirgenin altına da imzamızı atmaktayız:

    Bilimsel bilgi evrenin doğasına ilişkin çok başarılı olmuş ve çok önemli sonuçlar doğurmuş bir sorgulama biçiminin ürünüdür. Bilim i) doğal dünyayı gözlemleyerek ve ii) sınanabilir ve çürütülebilir hipotezler oluşturarak gözlemlenebilir olgular için daha derin açıklamalar türetir. Gözlemler yeterince ikna edici hale geldiklerinde, bu olguları açıklayan bilimsel kuramlar geliştirir ve daha gözlenmemiş olguların olası yapısı ve sürecine ilişkin öngörüler getirir.

    İnsanın değer ve amaç anlayışı doğa bilimlerinin kapsamı dışındadır. Yine de, doğayı kavrayışımıza bilimsel, sosyal, felsefi, dinsel, kültürel ve siyasal öğeler de katkıda bulunur. Bu farklı alanların her biri, kendi etkinlik alanının sınırları ve kısıtlılıklarının ayrımında olarak, diğerlerine karşı özenli davranmak zorundadır.
    Mevcut sınırlarını kabul etmekle birlikte bilim açık uçludur ve kuramsal ya da deneysel yeni bilgiler ışığında, sürekli olarak kendini geliştirir ve yeni alanlara açılır.





    Hiçbir tartışmaya yer bırakmaksızın, evrimi ve Evrim Teorisi'ni olduğu gibi ortaya koyan, çok açık bir bildirgedir. Bir bildirgenin açıklığı önemlidir, çünkü bu makalenin sonunda göstereceğimiz bir diğer yazıdan görebileceğiniz gibi, bilim düşmanları üstü kapalı bildirgelere bilim insanlarının imzalarını toplayarak sanki evrime karşı bir kabulsüzlük varmış gibi lanse etmeye çalışmaktadırlar. Hoş, bu art niyetli çabalarında bile mutlak bir başarısızlığa ulaşmaktadırlar; ancak yine de, yukarıdaki bildirgenin açıklığını fark etmek, sonradan o yazıyı okurken bir bildirgenin nasıl yazılması gerektiği konusunda size referans olabilecektir.



    Pekala, bakalım hangi bilim akademileri bu bildirgeye imza atmışlar? Bir ülkedeki bilim akademileri çok önemlidir. Çünkü ülkenin resmi bilim platformlarının aksine, genellikle özgürdürler ve gerçekten alanlarının üstadı olan kişilerce kontrol edilirler. Örneğin ülkemizde TÜBİTAK gibi bir devlet kurumunun yanısıra, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) gibi 2012 yılına kadar bağımsız olan, bundan sonraysa özgürlüğü tamamen elinden alınmış olan bir kurum vardır. TÜBİTAK devletin resmi bilim politikalarının bir yansımasıyken, TÜBA özellikle teknoloji haricinde kalan, "gerçek bilim" diyebileceğimiz temel bilimlere odaklanan bir kurumdur ve sahasında tanınmış bilim insanlarının katılımıyla yürütülmektedir (en azından 2012 yılına kadar öyleydi). Dolayısıyla "bilim akademisi" adı altında toplanan bilim insanları, bulundukları ülkelerin siyasetlerinden tamamen arınmış (veya öyle olması beklenen) gruplardır ve bu yüzden o ülkedeki bilim cemiyetini gerçekten ve hiçbir baskı altında kalmadan temsil edebilirler. Tam olarak bu sebeple bildirgeye imza atan bilim akademileri çok büyük öneme sahiptir. Evet, bakalım yukarıdaki bildirgeye kimler imza atmış...



    Yukarıdaki bildirgeye imza atan bilim kuruluşları:



    1. Afrika Bilimler Akademisi

    2. Alman Bilim ve İnsani Bilimler Akademileri Birliği

    3. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi

    4. Arjantin Pozitif, Fizik ve Doğa Bilimleri Ulusal Akademisi

    5. Arnavutluk Bilimler Akademisi

    6. Avustralya Bilimler Akademisi

    7. Avusturya Bilimler Akademisi

    8. Bangladeş Bilimler Akademisi

    9. Belçika Kraliyet Bilim, Edebiyat ve Güzel Sanatlar Akademisi

    10. Londra Kraliyet Topluluğu, Birleşik Krallık

    11. Bosna-Hersek Bilim ve Sanat Akademisi

    12. Brezilya Bilimler Akademisi

    13. Bulgaristan Bilimler Akademisi

    14. Çek Cumhuriyeti Bilimler Akademisi

    15. Çin Bilimler Akademisi

    16. Academia Sinica, Çin, Tayvan

    17. Danimarka Kraliyet Bilim ve İnsani Bilimler Akademisi

    18. Endonezya Bilimler Akademisi

    19. Fas Krallık Akademisi

    20. Ulusal Bilim ve Teknoloji Akademisi, Filipinler

    21. Filistin Bilim ve Teknoloji Akademisi

    22. Académie des Sciences, Fransa

    23. Güney Afrika Bilimler Akademisi

    24. Hırvatistan Bilimler Akademisi

    25. Hindistan Ulusal Bilim Akademisi

    26. Hollanda Kraliyet Sanatlar ve Bilimler Akademisi

    27. İran İslam Cumhuriyeti Bilimler Akademisi

    28. İrlanda Kraliyet Akademisi

    29. İspanya Kraliyet Pozitif, Fizik ve Doğa Bilimleri Akademisi

    30. İsrail Bilim ve İnsani Bilimler Akademisi

    31. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi

    32. İsviçre Bilim Akademileri Konferansı

    33. Academia National dei Lincei, İtalya

    34. Japonya Bilim Konseyi

    35. Kanada Kraliyet Topluluğu (RSC): Kanada Sanat ve Bilim Akademileri

    36. Karayip Bilimler Akademisi

    37. Kenya Ulusal Bilimler Akademisi

    38. Kolombiya Pozitif, Fizik ve Doğa Bilimleri Akademisi

    39. Küba Bilimler Akademisi

    40. Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Bilimler Akademisi

    41. Letonya Bilimler Akademisi

    42. Litvanya Bilimler Akademisi

    43. Macar Bilimler Akademisi

    44. Makedonya Bilimler ve Sanatlar Akademisi

    45. Academia Mexicana de Ciencias, Meksika

    46. Bilimsel Araştırma ve Teknoloji Akademisi, Mısır

    47. Moğolistan Bilimler Akademisi

    48. Nijerya Bilimler Akademisi

    49. Özbekistan Bilimler Akademisi

    50. Pakistan Bilimler Akademisi

    51. Academia Nacional de Ciencias del Peru

    52. Polonya Bilimler Akademisi

    53. Académie des Sciences et Techniques du Sénégal

    54. Sırbistan Bilimler ve Sanatlar Akademisi

    55. Singapur Bilimler Akademisi

    56. Slovak Bilimler Akademisi

    57. Slovenya Bilimler Akademisi

    58. Sri Lanka Ulusal Bilimler Akademisi

    59. Academia Chilena de Ciencias, Şili

    60. Tacikistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi

    61. Türkiye Bilimler Akademisi

    62. Uganda Ulusal Bilimler Akademisi

    63. Venezüella Ulusal Fizik, Matematik ve Doğal Bilimleri Akademisi

    64. Yeni Zelanda Kraliyet Topluluğu Akademi Konseyi

    65. Atina Akademisi, Yunanistan

    66. Zimbabwe Bilimler Akademisi

    67. Gelişmekte Olan Dünya Bilimler Akademisi (TWAS)

    68. Uluslararası Bilim Konseyi (ICSU) Yönetim Kurulu (IAP’de gözlemci kuruluş).





    Bu isimlerin fazlalığı ile övünmeye gerek yoktur. Önemli olan, bu isimler altında toplanan bilim insanlarıdır. İşte biz de merakımıza yenik düşerek, Evrim Ağacı olarak, Akademilerarası Panel'in (IAP) Genel Sekreteri Sn. Joanna Lacey ile e-posta üzerinden yazıştık ve kendisine bünyelerinde kaç akademi olduğunu ve imza atanların, Dünya'da bulunan, resmi olarak akademisyen olan kişilerin toplam yaklaşık sayılarına oranını sorduk.



    Kendisi, 2011 yılı itibariyle IAP'ye bağlı toplamda 104 akademi bulunduğunu, bunlardan 25 tanesinin gözlemci, uluslararası ya da lokal kuruluş olduğunu, dolayısıyla bildirgeye bir ülke adına imza atabilecek akademilerin sayısının 79 olduğunu, bunların yukarıda sayılan 68'inin bildirgeye imza attığını bize bildirdi. Geri kalan ülkelerin büyük bir kısmının dini rejimle yönetildiklerini veya bağımsız olmadıklarını, bu yüzden böyle bir bildirgeye imza atmalarının hayatlarını veya kariyerlerini tehlikeye atacağını belirttiklerini aktardı. Aslında bu bilim akademilerinin de evrimi kabul ediyor olmalarına rağmen, onları da sanki reddediyormuş gibi saydığımızda, yukarıda imzası olan bilim insanlarının, Dünya'daki bilim insanlarının sayısının, en azından akademilerce temsil edilen büyük çoğunluğunun, çok kötü bir tahminle bile %85'ten fazlası olacağını bize bildirdi; ancak net bir sayı vermekten de güvenli tarafta olmak açısından kaçındı.



    Endişesi anlaşılırdır, zira elbette bilim akademileri bir ülkedeki bilim insanlarının tamamını kapsamaz; ancak genel olarak akademi içerisinde her kesmi temsil eden temsilciler bulunmaktadır ve bir akademinin görüşü, o ülkenin bilim insanlarının genel görüşünü büyük oranda yansıtmaktadır; çünkü pek çok ülkede bilim akademileri üyeleri, ülkenin bilim insanlarınca, demokratik bir şekilde seçilmektedir (ne yazık ki Türkiye, bu ülkeler arasında olmayan nadir ülkelerdendir).



    Kendisine buradan da bize verdiği ayrıntılı bilgiler için teşekkür ediyoruz. Görülebileceği ve şuradaki yazımızda verdiğimiz bilgilerle ve kaynaklarla teyit edilebileceği gibi, eğer imza atmaya çekinen bilim insanları da dahil edilirse, Dünya çapında akademilerce temsil edilen bilim insanlarının %95'inden fazlası, eğer dahil edilmezlerse de %85'inden fazlası Evrim'i bir doğa yasası ve bilimsel gerçek olarak kabul etmektedirler.



    Eğer ki bu bildirge üzerine halen bilim insanlarının evrimi kabul etmediği iddia ediliyorsa, bu kişileri bizle değil, doğrudan IAP ile görüşmeye davet ediyoruz. Ancak daha önemlisi, bu konuyla ilgili olarak kaleme aldığımız Steve Projesi (Project Steve) ve Keşif Enstitüsü (Discovery Institute) başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ediyoruz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bilim karşıtlarının çabaları, art niyetleri ve başarısızlıkları ile ilgili oldukça faydalı bilgiler verecektir.



    Umarız faydalı olmuştur.



    Saygılarımızla.



    ÇMB (Evrim Ağacı)



    Kaynaklar ve İleri Okuma:

    Bu yazı, Bahar Kılıç'ın izniyle Evrim Ağacı tarafından geliştirilerek yayınlanmıştır.
    TÜBA
    IAP Orjinal Bildirge

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Atılgan oo kullanıcısına yanıt
    Yahu evrimi kabul etmeyen bilim adamı olduğunu bilmen için buraya yazmak mı lazım. Kendin bakıp öğrenebilirsin çok basit birşey. Beceremem o kadarına aklım yetmiyor diyorsan söyle srnin için yazayım.

    Ek olarak , o yazıyı okuyup oraya yapıştırdıysan , kendi koyduğun yazıdan bile evrimi kabul etmeyen bilim adamlarının olduğunu anlardın. Ama daha onu bile anlamamışsın bilim adamlığı yapıyorsun burada



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mansurhusrev -- 14 Nisan 2016; 14:06:50 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben dünyanın dönmediğini söyleyen insanlara, dünya dönüyor diyorum.

    Felsefem bilimle alakalı değil dediğim halde felsefe yaymakla suçlanıyorum.

    Evrime dayalı çalışma yapmazsanız, tıpta ilerleyemezsiniz, en basitinden, evrimleşip antibiyotiklere karşı koyan bakterilere karşı yeni ilaç geliştiremezsiniz diyorum.

    Başörtülü insanların %99'unun evrimi reddettiğini, dolayısıyla çalışma yapıp yeni ilaç geliştiremeyeceğini söylüyorum. Bu apaçık bilim düşmanlığıdır.

    Bunları da dışarıdan biri olarak değil, bir tıp öğrencisi olarak söylüyorum.


    İnsanların inandıklarına da bilimi engellemeyene kadar karışmam diyorum. Art niyetli bir şekilde kendinizi haklı çıkarmak için laf cımbızlamayın.

    Evrimi kabul eden müslüman istemişsiniz. Buyrun onu da getirelim.

    @Hümiyettin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mansurhusrev

    Yahu evrimi kabul etmeyen bilim adamı olduğunu bilmen için buraya yazmak mı lazım. Kendin bakıp öğrenebilirsin çok basit birşey. Beceremem o kadarına aklım yetmiyor diyorsan söyle srnin için yazayım.

    Ek olarak , o yazıyı okuyup oraya yapıştırdıysan , kendi koyduğun yazıdan bile evrimi kabul etmeyen bilim adamlarının olduğunu anlardın. Ama daha onu bile anlamamışsın bilim adamlığı yapıyorsun burada


    amaaan sende halkisin hocam. bende senin gibi bir anda kabul edememistim. sana da hak veriyorum. bak papa bile kabul etti. hepiniz edeceksiniz. suan da kabul etme orani %85 gerisini de islamin yogun yasandigi yerlerdeki bilim adamlari olusturuyor ki bu bilim adamlari namaz kilmak kanseri onler gibi buyuk bilimsel calismalara imza atan bilim adamlari. ee onlarida hor gormemek lazim. simdi adam evrimi kabul etse kelle gidecek.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Lews Therin Telamon kullanıcısına yanıt
    Siz ateist bir doktor olana kadar devam edin o zaman. Bu kadar doktor var, bilim adamı var hepsi ateist mi? Madem ki dediğiniz gerçek onlardan başlayın inandırmaya..

    O yukarıdaki uzun yazı var ya. Sırf onu paylaşmak için, reklamınızı yapmak için, yayabilemek için, soru oluşturabilmek için bu konu bu kadar uzatılıp, bu kadar safsata uydurulduğunu düşünüyorum.

    Bu forumda olan bir yazıya link vermek mümkünken, sayfa doldurulması başka neyi ifade eder ki?

    Ne olacak şu başörtüsü takılsın mı, takılmasın mı tartışmasına dönseniz. Neden hemen evrim? Birisi size şeriat diye başlasa burada sayfalarca yazı paylaşmaya siz ne düşünürsünüz? Böyle mi olmalı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: brain

    Siz ateist bir doktor olana kadar devam edin o zaman. Bu kadar doktor var, bilim adamı var hepsi ateist mi? Madem ki dediğiniz gerçek onlardan başlayın inandırmaya..

    O yukarıdaki uzun yazı var ya. Sırf onu paylaşmak için, reklamınızı yapmak için, yayabilemek için, soru oluşturabilmek için bu konu bu kadar uzatılıp, bu kadar safsata uydurulduğunu düşünüyorum.

    Bu forumda olan bir yazıya link vermek mümkünken, sayfa doldurulması başka neyi ifade eder ki?

    Ne olacak şu başörtüsü takılsın mı, takılmasın mı tartışmasına dönseniz. Neden hemen evrim? Birisi size şeriat diye başlasa burada sayfalarca yazı paylaşmaya siz ne düşünürsünüz? Böyle mi olmalı.

    Bu adam DNA'nın, Tanrının dili olduğunu düşünen çok değerli bir bilimadamı. İnsan Genom Projesinin başındaydı.



    Demek ki ateizmle evrimin bir alakası yokmuş. Ben evrimin inançlarına ters olduğunu söyleyip reddedenlere düşmanım, bu adama değil.

    Çünkü bilime inancınızı karıştıramazsınız. Karıştırdığınız zaman onun adı bilim olmaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Lews Therin Telamon kullanıcısına yanıt
    Mesajımı okumadın heralde. Suçladığım şeyi yapıyorsun şu an.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: brain

    Mesajımı okumadın heralde. Suçladığım şeyi yapıyorsun şu an.

    Felsefeni yayıyorsun dersen ben de inatla şimdi yaptığım şeye devam ederim. Yanlış algı oluşturan sensin, ateizmle evrimi bağdaştırıyorsun. Ben de öyle olmadığını ispatlıyorum.

    Başörtüsü meselesiyle alakasını da yukarıda söyledik. Erkek hastaya bakmam diyorsan senin tıp fakültesinde işin yoktur. Ne hikmetse bunlar da hep başörtülülerden çıkıyor, bizzat başıma geldi ondan söylüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lews Therin Telamon


    quote:

    Orijinalden alıntı: brain

    Mesajımı okumadın heralde. Suçladığım şeyi yapıyorsun şu an.

    Felsefeni yayıyorsun dersen ben de inatla şimdi yaptığım şeye devam ederim. Yanlış algı oluşturan sensin, ateizmle evrimi bağdaştırıyorsun. Ben de öyle olmadığını ispatlıyorum.

    Başörtüsü meselesiyle alakasını da yukarıda söyledik. Erkek hastaya bakmam diyorsan senin tıp fakültesinde işin yoktur. Ne hikmetse bunlar da hep başörtülülerden çıkıyor, bizzat başıma geldi ondan söylüyorum.



    Ne demek tıp fakültesinde işi yok sana mı soracak ister kıza bakar ister erkeğe ister yaşlıya ister gence isterse hiç doktorluk falan yapmaz zevkine okur senden icazet mi alacak? Çok zor birşey değil erkek hastaya erkek doktorun kadın hastaya kadın doktorun bakmasını sağlamak. Hastanın da doktorun da isteği bu yönde olursa başkasına ne ?

    Ayrıca ateizmle evrimin hiç alakası yokmuş gibi konuşuyorsun da bazı evrimci bilim adamları öyle demiyor. Evrimle ilgilenen biri olarak bunu bilmemen ilginç.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.