Şimdi Ara

Evrim karşıtlarının argümanları ne ? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
0
Favori
1.119
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • hynque kullanıcısına yanıt
    Eee konudaki mesajların çoğu senin açtığın konu ile alakalı değil bunu sen de kabul ediyorsun demektir. Yanılıyor muyum?

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Şimdi bu yazdığın klavyeye bir bak ve düşün. Bu klavye kendi kendine var olabilir miydi ? Hayır biri bunu yaptı. Ben sana gelip desem bu klavye kendi kendine zamanla oluştu inanır mısın ?


    Dolayısıyla insanda kendi kendine oluşmamıştır. Evrim yoktur. Bütün canlılar mükemmel bir biçimde bir anda zuhur etmiştir.

    Dinden bağımsız:

    Konu bu kadar basitse eğer?

    Sizin klavye örneği aklıma şu aşağıdaki tartışmayı getirdi.


    Fikrinizi almak istiyorum.

    Dakika 2:40 ve 4:00 arası.

    Arkadaşın argümanları "bilimsel" mi yoksa felsefi mi yoksa nedir?

    Yorumunuz?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Dr. james tour

    https://www.youtube.com/watch?v=zU7Lww-sBPg&feature=youtu.be
     
    Abiyogenez hakkında 13 videoluk cevap
    serisi

    https://www.youtube.com/watch?v=NqoVxwdWWpg&feature=youtu.be
     
     
    Konu bilim diye açılmış, inançlıları aşağılama ve küçümsemeden başka bir şey yok. Aynı eleştirdiğiniz insanlar gibi sadece önünüze verilen bilgileri alıyorsunuz, sırf bir şeyi reddetmek uğruna yapılan hiçbir sey objektif degildir, bu bir surectir ve bu kadar uzun bir surecin elde deneysel verisi yoktur. Bu surecin her bir evresi sözde bilimsel argumanlara dayanır ancak hiçbiri deneyselleştirilmeden kılıfına uydurulur. Deneysel olduğu düşünülen abiyogenez için isteyen bu adamın çalışmalarına baksın. Bu adam kimyager, molekuler konusunda uzman, birçok makele ve alıntılanmaya sahip, isteyen araştırsın. Meselenin başlangıcı ( abiyogenez) çözülsün ondan sonra cinsiyet kavramı, cinsellik gibi mevzuların sadece kağıt üzerinde sisteme oturtulduğu, somuttan soyut duyarlılığa geçiş meselelerini tartışmaya sıra gelir. ( Daha önce akraba evliligi konusunda yazan arkadasa soru; ilk surecte özürlü mutantlar olmaktan nasıl kurtuldu bu ne zaman ikili formda uremeye basladıgı bilinmeyen canlılar?) Mesele; bu bakterilerde gelismeye başlıyor, ondan sonra, kompleks oluşumlarda bunlar daha yararlı ve stratejik(eseyli-eseysiz) olana milyon yılda evriliyor gibi yaklaşımlar günümüzde bilim olarak kabul edilir oldu. Evrim çift cinsiyette görev ayrımının, kadındaki gebelik meselesinin uygun koşulları sağlayabildigi tüm evreleri açıklamak zorundadır
    Soyut algı noktası felsefe bölümünde tartışılması gereken asıl konudur bence. Materyelist bakış açısının varlık dünyasında mekanizma olarak kabul edilen molekuler birikim ve canlılık; varlık kavramının ötesinde nasıl bir soyut algıya ulaşıyor? Buna göre psikoloji ve sosyoloji gibi ilimlerde mantıkcı pozitivizm, insan mekanizmasını standart temellere oturtması gerekirken yetersiz kalıyor ve bknz: hermeneutik

    Başka bir nokta daha önce belirttiğim gibi ratgeleliğin belli bir sınır çizgisi dışına çıkmaması, ortalık star wars evrenindeki gibi olması gerekirken bir tekdüzelilik var. ( böcekler( bunlarında çoğu iki) hariç iki göz hakimiyeti).
     
    Diğer mesele son form ile değişim türleri( araform) arasındaki büyük ölçüde eksiklikler; özellikle yeni türler arasındaki geçişler çok azdır, iddia edilen ara türler incelenirse hepsinin farklı bir yöne giden kendine has türler olması gerektiği görülür. Örneğin bu türler arasındaki organ değişimleri, ( kus cigerlerinde hava girisi kara hayvanlarından farklı olarak giris çıkışı farklıdır, uzun süre ucabilmesini saglar) deneysel degildir, olamazda. Surungen ve kus arasındaki araformlar, dogalsecilimin kurbani olmaya cok yatkindir(bknz; 4. parmak meselesi) Bunu geçin Pterozorların (uçan sürüngenler) nasıl evrimleştiğine dair en ufak bir ara fosil yoktur. Kuşlar bunlardan evrilmez, terapodlardan evrilir. ilk uçan canlılar ise böceklerdir, bu mekanizmanin evrimi hakkındada bilgi yoktur

    Şuan bilim dünyası kendini tepe noktaya yakın sandığı bir spekülasyon döneminden geçiyor, bu da bir nevi 21.yy bilim dünyasının dogması. Birisi bir çalışma yapıyor, ötekileride uzmanlık alanı olmadığı için kayıtsız kabul ediyor. Tabi meselenin bir de abiyogenez öncesi var; "henuz"açıklanamayan evrenin oluşumu öncesi( biraz felsefe ile uğraşan bu cümlenin kendi içinde paradoks taşıdığını farkeder)

    Diğer bir falsoda ; madem bilimsel arguman duymak istiyorsun, neden konuyu kendini mantık ilmine dayandıran felsefe bölümüne açıyorsun?

    Evrimin, 'teori' tamlamasını bilimsel açıdan atabilmesi için olması gereken teknojiler;
    -Yeryüzünün kendisinin bir kayıt cihazı olduğu tespit edilir ve bu teknoloji sayesinde geçmiş somut olarak gozlemlenebilirse
    - Zamanın sürec olarak hızlandirilabilir bir boyutu uzerinden deneysel veriler saglanirsa

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İlk proteinin oluşumu üzerinden güzel argüman çıkabilir ama olasılık hesabı için gerekli bilgileri deneylerle elde etmek lazım ilk önce, vardır çalışmalar da ben bilmiyorum.Bakkal hesabı gibi (1/20)^n demek çok saçma, en basitten protein oluşurken olayların birbirinden bağımsız olup olmadığı detaylıca analiz edilmeli.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bilimsel konulara dini açıdan bakmak elbette yanlış. ancak şu da gözden kaçırılmasın ki olayın tarihi bir kırılma noktasına denk gelen bir yüzü de olduğu için evrimi bildiğini-savunduğunu zanneden bazı bilim insanı olmayan arkadaşlarımız kuramı tam öğrenmiyor. sebebi de . dinci-bilimci ikilemi olarak görüp 'bilimci' tarafta olduklarını düşünmelerinden kaynaklanıyor.


    örneğin 1960 lara kadar ki kuramın yapısıyla şuan ki yapısı çok farklı.


    mesela seçilimci olmayan yaklaşım tamamen bir null modele dönüştü.


    epigenetikle birlikte bazı çevresel yaşantıların genetik olarak kalıtılabileceği ( ki devrim niteliğindedir) anlaşıldı.


    popülasyon genetiğinin matematiksel modellemelerini yapılabilmesiyle birlikte fonksiyonel analiz hemen hemen bırakıldı.



    kendini bilim şovalyesi olarak gören hangi arkadaşımız biliyor bu kısmını. evrim kuramının ipe sapa gelmez yaklaşımlarla ve kişilerce eleştirilmesi, kuramın içindeki açmazları ve zayıf noktaları görmenizi engelliyor.





    1. m.ö ve ve m.s'sı için ya da hadi m.ö'yi bırakalım. m.s'sı için evrime uğramış bir canlı varlık ve fosillerini delil olarak getirebilecek olan var mı?
    2. kanada'da bir yatılı kilise okulunun yakınında bulunan 182 kayıt dışı mezar ile ülkede son bir ayda bulunan çocuk mezarı sayısı 1148'e çıktı. rakam yükseldi mi bilmiyorum. bu ölümler neden oldu? evrimin esas mekanizmalarından sayılan doğal seleksiyon mu vardı bu ölümlerde?
    3. evrim kelimesinin ilk kullanımı 1600 lü yılların başına kadar gidiyor. hadi biz gidelim 1453'e. hadi kabaca 500 sene geçti diyelim. 500 senede, evrim geçiren bir canlı varlık oldu mu? olduysa ismini alalım. olmadıysa neden olmadı?
    4. evrimciler mutasyonu, evrimin ham maddesi olarak tanımlar. mutasyonu ise tesadüflere bağlarlar. örneğin virüslerin mutasyonlara uğramasını bilimciler tesadüfe bağlar. peki, covid19 virüsünün mutasyona uğraması tesadüf müdür?
    5. mutasyonlar evrim için gereklidir denir. yapıcı değil, yıkıcıdır. yani anlamayanlar için var olan bir yapıya dışarıdan müdahale ederseniz bozarsınız. covid19 mutasyona uğradığında, virüs evrim mi geçirmiş oldu? yoksa evriltildi mi?





    evrimi savunanlar bu soruları kendisine sorsun ve samimi bir şekilde de delilleriyle beraber kendisine cevaplasın.  




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The souls migration -- 8 Eylül 2021; 20:19:24 >




  • EN BASİTİ ŞEKİLDE SORUYORUM..


    EVRİM AĞACI ÇİZİYORLAR...


    BENDE O AĞACIN ALTINA BOYBAN BOYA ÇİZGİ ÇEKİYORUM..


    DİYORUM Kİ KARDEŞİM BUNUN GEÇMİŞİ NERDE...


    KİMSEDEN SES YOK SADECE BİR İKİ TESADUF CEVABI ALDIM....


    EVRİM TEORİSİNE İNANANLARA HİÇ BİR SÖZÜM YOK YANLIŞ ANLAŞILMASIN...,


    AMA HERŞEYEDE TESADUF DENMEZ BE KARDEŞİM...


    BİLİM BİLİM DEYİP HERŞEYE TESADÜF DEMEK BANA GÖRE SALAĞA YATMAKTIR....

  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.