Şimdi Ara

Entel nedir Entellektüel nedir? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
61
Cevap
0
Favori
203.961
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:



    Bahsettiğin bu insan tipinin zaten entel olarak tanımlanması imkansız.
    Anlama, öğrenme, bilgilenme konusunda her zaman açlık duyan bir insan, entel olarak adlandırılıyorsa bu adlandırmayı yapanlarla ilgili bir sorun var demektir.

    Bence entellik birazda şöhrete kavuşma derdinde/çabasında olanların düşeceği bir durumdur. Bu; takdir edilme, kabul görme isteğinin sanırım oldukça abartılmış bir halini oluşturuyor.



    +1 yazılanları okudum çoğu nlamlı güzel şeyler yazsada bu çok iyi bir açıklama olmuş kardeş..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Bir de "evlenilecek kız vardır, eğlenilecek kız vardır" geyiği var. Her bir birey kendine göre karşıdaki insanlara yafta yapıştırabiliyor da birinin kriteri diğeri için geçerli olmuyor. Bu entel, entellektüel meselesi de aynen öyle. Bu kelimelerin tanımları belli olsa da sınıflandırma işi göreceli. Mesela herkes kendine göre entellektüeldir, kimse "ben entellektüel değilim, sadece entelim" demez. Ama sonuçta bence "entel" tanımı altındaki insan dahi "maganda"ya on basar.


    Dün bununla ilgili bir konuda tartışmam olmuştu;

    http://forum.donanimhaber.com/m_16271841/tm.htm

    Fakat bir türlü bana beklentilerini yazamadılar.
    Anlamak güç değil ama kendilerinden de utandılar sanırım ki bunu ifade edemediler...

    Eğlenilecek kız yaftasına verilen tokat gibi bir tepkiydi benimki... Ancak bunu anlayamadılar.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Bir de "evlenilecek kız vardır, eğlenilecek kız vardır" geyiği var. Her bir birey kendine göre karşıdaki insanlara yafta yapıştırabiliyor da birinin kriteri diğeri için geçerli olmuyor. Bu entel, entellektüel meselesi de aynen öyle. Bu kelimelerin tanımları belli olsa da sınıflandırma işi göreceli. Mesela herkes kendine göre entellektüeldir, kimse "ben entellektüel değilim, sadece entelim" demez. Ama sonuçta bence "entel" tanımı altındaki insan dahi "maganda"ya on basar.


    Entellektüelden ne anladığınıza, maganda dan ne anladığııza bağlıdır.Yazdığınız gibi herkes kendine göre entellektüeldir,başkasına göre maganda da olabilir.Hiç yoktan bazıları magandalıklarını kabul eder.


    Saygılarımla,




  • Bilgili olmak entel olmayı gerektirir mi?sanmıyorum.İnsanlar bilgi sahibi olup,görgü sahibi olmayabilirler.Bence entellektüel olmak görgülü olmayı da gerektirir.Görgülü insan başkalarınız üzmeden fikrini empoze edebilir.arada ki fark budur.Bazıları kendini entellektüel görebilir veya sanabilir.1000 lerce kitap okuyan birisi,alması gerekeni alamazsa ; bir kitap okuyanla aynı yerdedir.Okuduğunuzdan ne anladığınız , anladığınızı özümsemeniz, özümsediğinizi nasıl aktardığınız önemlidir.Kendini entellektüel sanan entellere ithaf olunur...

    Saygılarımla,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Steinberger_2 -- 1 Ağustos 2007; 1:35:10 >
  • Entelektüel , entellektüel kelimesinin yanlış yazılmış olduğunu bilen insandır.

    Eeee bunca sene boşuna okumadık.

    http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF3FB36B5C02E7607F&KELIME=entelekt%u00fcel



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huhukomsu -- 5 Ağustos 2007; 13:25:41 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Huhukomsu

    Entelektüel , entellektüel kelimesinin yanlış yazılmış olduğunu bilen insandır.

    Eeee bunca sene boşuna okumadık.






    Ben de hiç dikkat etmeden kullanırım entellektüeli.
    Intellectual'deki iki L'den kaynaklanıyor herhalde.

    Aslında Aydın ya da Münevver kelimeleri çok daha hoş duruyor.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Steinberger_2


    Bilgili olmak entel olmayı gerektirir mi?sanmıyorum.İnsanlar bilgi sahibi olup,görgü sahibi olmayabilirler.Bence entellektüel olmak görgülü olmayı da gerektirir.Görgülü insan başkalarınız üzmeden fikrini empoze edebilir.arada ki fark budur.Bazıları kendini entellektüel görebilir veya sanabilir.1000 lerce kitap okuyan birisi,alması gerekeni alamazsa ; bir kitap okuyanla aynı yerdedir.Okuduğunuzdan ne anladığınız , anladığınızı özümsemeniz, özümsediğinizi nasıl aktardığınız önemlidir.Kendini entellektüel sanan entellere ithaf olunur...

    Saygılarımla,


    Katılıyorum. İnsan muhatabının kalbini kırma, onları rencide etme pahasına fikirlerini aktaracaksa, hiç aktarmasın daha iyi. "Üslup" bu konuda meselenin en önemli yanını oluşturuyor.
    Fikirleri aktarırken üslubumuzu sertleştirebiliriz. Bu olağan birşey. Zaman zaman bu sert üslubu ben de kullanıyorum.
    Ama insanın durması gereken bir nokta vardır.

    Daha en baştan insanın kendisini entelektüel () olarak tanımlamasında zaten bir sorun var gibi.
    Kişi kendisini hep bir öğrenci olarak görmeli, amatör ruhunu hiç kaybetmemeli.
    "Ben bir entelektüelim" cümlesini rahatlıkla kurabiliyorsak derhal o eski amatör ruha, öğrenciliğine geri dönmeye çaba sarfetmeliyiz.




  • TDK halt etmiş.

    Konuşulan-Yazılan dili TDK'nın yönlendirdiği günler çoktan geçti.
    Serbest Piyasada başka bir tarz tutup yaygınlaşabilir.

    Entellektüel otoriteye kafa sallayan değil özgür düşünendir.

    ayrıca,

    galat-ı meşhur lügat-i sahihten yeğdir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 5 Ağustos 2007; 18:52:31 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    TDK halt etmiş.

    Konuşulan-Yazılan dili TDK'nın yönlendirdiği günler çoktan geçti.
    Serbest Piyasada başka bir tarz tutup yaygınlaşabilir.

    Entellektüel otoriteye kafa sallayan değil özgür düşünendir.

    ayrıca,

    galat-ı meşhur lügat-i sahihten yeğdir


  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    TDK halt etmiş.

    Konuşulan-Yazılan dili TDK'nın yönlendirdiği günler çoktan geçti.
    Serbest Piyasada başka bir tarz tutup yaygınlaşabilir.

    Entellektüel otoriteye kafa sallayan değil özgür düşünendir.

    ayrıca,

    galat-ı meşhur lügat-i sahihten yeğdir



    Devletin hangi kurumu bir işe yarıyor ki zaten.

    Özgür düşünmek için o sözüne ettiğiniz otoritenin olmadığı platformlar gereklidir.
    Her türlü otoriteye, güce karşı gelip özgürce düşünebilen kişilerde anarşistlerdir.

    " Bırak bu entel dantel işlerini! " diyende o sözüne ettiğiniz serbest piyasadır.
    Bilmem anlatabildim mi?

    galat-ı meşhur lügat-i sahihten yeğdir
    O da ne yazık ki eskidendi.
    Word'ün spell check'inden geçirebiliyor muyuz? Hatta belki size sormadan otomatik olarak düzeltiyordur bile.

    Sonra Google şöyle demesin
    "Bunu mu demek istediniz? Entelektüel "

    Hatta şu şekli daha da acı olabilir
    " Did you mean: Entelektüel "

    O zaman "galat-ı meşhur lügat-i sahihten yeğdir" butonu arar durursunuz. :D

    Ek:

    quote:

    feylesof
    Ben de hiç dikkat etmeden kullanırım entellektüeli.
    Intellectual'deki iki L'den kaynaklanıyor herhalde.


    Zaten problem/çelişki buradan kaynaklanıyor.
    intellectuel'den araklanırken kırpılmış birazcık.

    Bence de "aydın" kelimesi çok daha güzel.


    1.Bilim, teknik ve kültürün değişik dallarında özel öğrenim görmüş (kimse), aydın, münevver:
    "Pek sevinmez görünmek, bazı entelektüel bozuntularının oldum olasıya başvurdukları pis bir numaradır."- H. Taner.

    TDK'nın verdiği örnek cümlede gayet güzelmiş.

    Bu hocalarında bir tutumudur.
    Şunu çok iyi bilir ki öğrenciyle arası iyi olursa , bu samimiyetten yararlanıp kendisine daha fazla soru sorulacaktır. Ehh bilgisine güvenmeyen biriside buna set çekmek adına katı, sevimsiz , soğuk olurlar.

    Hatta okul hayatında çok katı olup , günlük yaşantısında pamuk gibi olan hocalar vardır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huhukomsu -- 6 Ağustos 2007; 0:53:41 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Huhukomsu

    Entelektüel , entellektüel kelimesinin yanlış yazılmış olduğunu bilen insandır.

    Eeee bunca sene boşuna okumadık.

    http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF3FB36B5C02E7607F&KELIME=entelekt%u00fcel


    :) doğru.

    sanırım, konuşma dilindeki türkçe harf diziliminden kaynaklanıyor bu hata.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Huhukomsu

    quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    TDK halt etmiş.

    Konuşulan-Yazılan dili TDK'nın yönlendirdiği günler çoktan geçti.
    Serbest Piyasada başka bir tarz tutup yaygınlaşabilir.

    Entellektüel otoriteye kafa sallayan değil özgür düşünendir.

    ayrıca,

    galat-ı meşhur lügat-i sahihten yeğdir



    Devletin hangi kurumu bir işe yarıyor ki zaten.

    Özgür düşünmek için o sözüne ettiğiniz otoritenin olmadığı platformlar gereklidir.
    Her türlü otoriteye, güce karşı gelip özgürce düşünebilen kişilerde anarşistlerdir.

    " Bırak bu entel dantel işlerini! " diyende o sözüne ettiğiniz serbest piyasadır.
    Bilmem anlatabildim mi?

    galat-ı meşhur lügat-i sahihten yeğdir
    O da ne yazık ki eskidendi.
    Word'ün spell check'inden geçirebiliyor muyuz? Hatta belki size sormadan otomatik olarak düzeltiyordur bile.

    Sonra Google şöyle demesin
    "Bunu mu demek istediniz? Entelektüel "

    Hatta şu şekli daha da acı olabilir
    " Did you mean: Entelektüel "

    O zaman "galat-ı meşhur lügat-i sahihten yeğdir" butonu arar durursunuz. :D

    Ek:

    quote:

    feylesof
    Ben de hiç dikkat etmeden kullanırım entellektüeli.
    Intellectual'deki iki L'den kaynaklanıyor herhalde.


    Zaten problem/çelişki buradan kaynaklanıyor.
    intellectuel'den araklanırken kırpılmış birazcık.

    Bence de "aydın" kelimesi çok daha güzel.


    1.Bilim, teknik ve kültürün değişik dallarında özel öğrenim görmüş (kimse), aydın, münevver:
    "Pek sevinmez görünmek, bazı entelektüel bozuntularının oldum olasıya başvurdukları pis bir numaradır."- H. Taner.

    TDK'nın verdiği örnek cümlede gayet güzelmiş.

    Bu hocalarında bir tutumudur.
    Şunu çok iyi bilir ki öğrenciyle arası iyi olursa , bu samimiyetten yararlanıp kendisine daha fazla soru sorulacaktır. Ehh bilgisine güvenmeyen biriside buna set çekmek adına katı, sevimsiz , soğuk olurlar.

    Hatta okul hayatında çok katı olup , günlük yaşantısında pamuk gibi olan hocalar vardır.



    bence "yeni bir kavram" bulunmak zorunda. "aydın" kavramı çok genel.

    - entelektüel,
    - intelligentsia
    - literati

    üçü de "aydın", ama üçü birbirinden çok farklı.

    verdiğin örnekteki gibi... münevver, "özel öğrenim görmüş kimse" olarak kullanılabilir. (bende daha çok o çağrışımı yapıyor). örneğin "öğretmenler", ama olgun, belli bir oturmuşluğu olan, işini hakkıyla yapan öğretmen gibi bir tip canlanıyor gözümde.

    ama bir de, "sırça köşkte oturarak" belli bir konu hakkında görüş belirten "aydın" tipi var... bu "aydın tipi" toplumsal yaşamda olanlara "müdahil" olmaz; toplumsal yaşamı yorumlamakla yetinir. yorumları yol gösterici olabilir de, olmayabilir de, o onun sorunu değildir.

    bir de, yazı ve söz aracılığı ile toplumun bilinçlenmesine yardım eden, yol gösteren, aydınlatan, gerekirse suçlayan kişi olarak bir aydın tipi var... o doğrudan doğruya zaten hayatın içerisindedir; başına gelmedik de kalmaz zaten...

    bunlar da alt başlıklara ayrılabilir. ancak yine de, örneğin TDK'nın, yerleşik sözcüklerin yerine yenilerini bulmanın yanı sıra, dili bu şekilde genişletecek sözcüklere de yönelmesi gerekir diye düşünüyorum.

    gerçi bu da toplumsal kültürle paralel olarak genişleyip daralan bir süreç...




  • @ Huhukomsu
    quote:


    Devletin hangi kurumu bir işe yarıyor ki zaten.


    Kurumun becerisinden ziyade,
    bugünkü iletişim çağında dili merkezi olarak kontrol etmek imkansız.


    quote:

    galat-ı meşhur lügat-i sahihten yeğdir
    O da ne yazık ki eskidendi.
    Word'ün spell check'inden geçirebiliyor muyuz? Hatta belki size sormadan otomatik olarak düzeltiyordur bile.

    Sonra Google şöyle demesin
    "Bunu mu demek istediniz? Entelektüel "

    Hatta şu şekli daha da acı olabilir
    " Did you mean: Entelektüel "

    O zaman "galat-ı meşhur lügat-i sahihten yeğdir" butonu arar durursunuz. :D


    Google kullanım sıklığına bakıyor,
    "entellektüel" galat-ı meşhur olduğundan, yerine başka bir şey önermiyor.




  • entellektüel, "düşünme işiyle uğraşan çok bilgili kişidir" diyebilirsek de,

    kavramın içini olumlu anlamda doldurmak istersek, toplumunun ve genel olarak insanlığın bulunduğu noktadan daha ileri insani, düşünsel , felsefi , maddi açıdan daha "iyi" örgütlenmiş noktaya gelmesi için çabalayan kimseye diyebiliriz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: narada



    ancak yine de, örneğin TDK'nın, yerleşik sözcüklerin yerine yenilerini bulmanın yanı sıra, dili bu şekilde genişletecek sözcüklere de yönelmesi gerekir diye düşünüyorum.

    gerçi bu da toplumsal kültürle paralel olarak genişleyip daralan bir süreç...


    Oldukça geniş bir yelpazeye sahip olan Aydın kavramı yerine, bahsettiğin gibi her bir alt grup için yeni bir tanımlamaya gidilebilir. Belli bir sürecin sonucunda toplum, bu yeni kavramları gündelik yaşamına dahil edebilir. Tabi toplumun bunları kabullenebilirliğiyle doğru orantılı bir şekilde gelişecek olan bir süreç bu.
    Benim gözlemlediğim kadarıyla TDK'nın önerdiği kelimelerin, kabullenebilirliğiyle ilgili ciddi bazı sorunlar var.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: feylesof


    quote:

    Orjinalden alıntı: narada



    ancak yine de, örneğin TDK'nın, yerleşik sözcüklerin yerine yenilerini bulmanın yanı sıra, dili bu şekilde genişletecek sözcüklere de yönelmesi gerekir diye düşünüyorum.

    gerçi bu da toplumsal kültürle paralel olarak genişleyip daralan bir süreç...


    Oldukça geniş bir yelpazeye sahip olan Aydın kavramı yerine, bahsettiğin gibi her bir alt grup için yeni bir tanımlamaya gidilebilir. Belli bir sürecin sonucunda toplum, bu yeni kavramları gündelik yaşamına dahil edebilir. Tabi toplumun bunları kabullenebilirliğiyle doğru orantılı bir şekilde gelişecek olan bir süreç bu.
    Benim gözlemlediğim kadarıyla TDK'nın önerdiği kelimelerin, kabullenebilirliğiyle ilgili ciddi bazı sorunlar var.


    evet. bu sorunların bir kısmı TDK'dan kaynaklanıyor gibi görünse de, aslında TDK'nın bu konuda pek suçu yoktu. ama topluma anlatamadılar ve alay konusu haline geldiler. bu da, kurumun intihar etmesiyle aynı anlama geldi.

    şöyle çalışıyorlardu: "dil kurulu" benzeri bir kurulları vardı. toplumun her kesminden gelen tüm öneriler bu kurula geliyordu ve bu kurul, "açıklamalarıyla birlikte gelen bu öneriyi" değerlendirme (kabul ya da reddetme) yoluna gitmiyor, tümünü topluma sunuyordu. "toplum tarafından benimsenen sözcükler yerleşir, kabul görmeyenler de zaten silinir gider" diye düşünüyorlardı.

    ancak bunun kurumu da yıprattığının farkına varamadılar. daha doğrusu, vardılar da önemsemediler. kurdukları çalışma mantığına göre, doğrusu buydu ve "sözcük üretme", "üretilen sözcüğü belirleme" yetkisi toplumun kendisinde olmalıydı. yıpranan kurumun kendisi oldu.

    burada da "aydınlar" devreye giriyor aslında. ama onların büyük çoğunluğu da, berber dükkanına "deising hair" (yazması bile zor, yazamadım zaten) tabelası asan berber gibi, sözücükleri yabancı dilde kullanmanın daha "anlaşılır (!)" olduğuna hükmettiler. kullanmayanlar ise kavramın çevirisi üzerinde bir türlü fikir birliğine varamadılar. (örneğin a-priori gibi... herkes kendine göre birşey buldu.) bu kez de, inanılmaz bir kavram kargaşası doğdu...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi narada -- 6 Ağustos 2007; 2:53:36 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: feylesof


    quote:

    Orjinalden alıntı: narada



    ancak yine de, örneğin TDK'nın, yerleşik sözcüklerin yerine yenilerini bulmanın yanı sıra, dili bu şekilde genişletecek sözcüklere de yönelmesi gerekir diye düşünüyorum.

    gerçi bu da toplumsal kültürle paralel olarak genişleyip daralan bir süreç...


    Oldukça geniş bir yelpazeye sahip olan Aydın kavramı yerine, bahsettiğin gibi her bir alt grup için yeni bir tanımlamaya gidilebilir. Belli bir sürecin sonucunda toplum, bu yeni kavramları gündelik yaşamına dahil edebilir. Tabi toplumun bunları kabullenebilirliğiyle doğru orantılı bir şekilde gelişecek olan bir süreç bu.
    Benim gözlemlediğim kadarıyla TDK'nın önerdiği kelimelerin, kabullenebilirliğiyle ilgili ciddi bazı sorunlar var.


    bu sadece tdk nın sorunu değil. bir mantalite sorunu var. yüzlerce yıllık bir dil birikimini, bir anda latince ye çevirip insanları kupkuru bırakırsanız diliniz tabi ki güdük kalır. aydınların da suçu yok. örneğin türkçe de
    tek kelimeyle ifade edilen bir felsefi kavram aslında almanca da birkaç farklı kelimeyle ifade ediliyor. daha doğrusu birden fazla karşılığı var ve bizim kelimelerimiz aynı anlamı ifade etmek için yetersiz kalabiliyor. bu nedenle epey bi zamana, tarihsel olarak bir dil gelişimine ihtiyaç var.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: feylesof


    quote:

    Orjinalden alıntı: narada



    ancak yine de, örneğin TDK'nın, yerleşik sözcüklerin yerine yenilerini bulmanın yanı sıra, dili bu şekilde genişletecek sözcüklere de yönelmesi gerekir diye düşünüyorum.

    gerçi bu da toplumsal kültürle paralel olarak genişleyip daralan bir süreç...


    Oldukça geniş bir yelpazeye sahip olan Aydın kavramı yerine, bahsettiğin gibi her bir alt grup için yeni bir tanımlamaya gidilebilir. Belli bir sürecin sonucunda toplum, bu yeni kavramları gündelik yaşamına dahil edebilir. Tabi toplumun bunları kabullenebilirliğiyle doğru orantılı bir şekilde gelişecek olan bir süreç bu.
    Benim gözlemlediğim kadarıyla TDK'nın önerdiği kelimelerin, kabullenebilirliğiyle ilgili ciddi bazı sorunlar var.


    Bir de aslında TDK tarafından önerilmeyen ama onlar tarafından önerilmiş gibi lanse edilen kelimeler var ki onlar da zaten başlı başına birer sıkıntı.




  • @vese

    quote:

    Devletin hangi kurumu bir işe yarıyor ki zaten.

    İnce bir kinayeydi...

    Artık bilgiye erişmenin gün geçtikçe daha da kolaylaştığı bir çağda yaşıyoruz.

    Bilgi bir tık ötenize kadar geliyor ve siz yanlış olanı kullanmaya devam ediyorsanız diyecek bir şey yok.

    TDK* 'nın eleştirilecek bir çok yanı vardır ama boşta bir kurum değildir.
    En azından attığı adımlar bilimsel temellere dayanır. Bir kelimedeki bir "l" harfini aman insanlar fazla yorulmasın, fazla kalem , kağıt tüketmesin diye kırpmamışlardır. Elbet bir sebebi vardır. ( Dilbilimci olmadığım için bir yorum getiremeyeceğim.)

    Diğer taraftan bir insan bile, toplumun geniş kesimlerince kabul edilecek kadar güzel kavramlar üretebiliyorsa pekala bir kurum çok daha güzel işler yapabilir. Yeterki üzerinde ÇALIŞSIN.

    (Bkz: Aydın Köksal Bey'in bilişim terimlerinde gösterdiği çabaya.http://tr.wikipedia.org/wiki/Ayd%C4%B1n_K%C3%B6ksal Bugün hangimiz bilgisayar kelimesini kullanmıyoruz? Ya da hangi birimize itici geliyor?)

    Verdiğim Google örnekleride yanlış anlaşılmış.
    Sanırım Google'da o kelimeleri arattın. :)
    Ne entellektüel, ne de entelektüel için bir öneri varmış. :)

    Google örneğiyle anlatmak istediğim şuydu ; doğru kullanım oranı arttıkça Google'ın da doğru olanı önereceğiydi.
    Aynen bugün "yanlız" kelimesinin doğru yazımını önerdiği gibi. (Bunu mu demek istediniz? yalnız )

    @vese
    senin dediğin gibi kelimelerin yazım kurallarını toplumun inisiyatifine bırakacak olursak eğer herkese herkez, yalnıza yanlız, domatese domatez dememiz lazım.

    Bilmem anlatabildim mi?
    Sonuçta bu bir süreç.

    Bilgiyle daha fazla içli dışlı oldukça, daha fazla öğrendikçe bu hatalarımızdan kurtulacağız.

    Hayır zaten artık öyle bir çağda yaşıyoruz ki bilginin, başarının kutsandığı , Tanrısallaştırıldığı bir iş hayatında, bir sosyal çevrede herkese herkez , yalnıza yanlız dediğiniz vakit ne söylediğinizin bir önemi kalmıyor.
    Hemen sınıflandırılıyorsunuz.
    Denemesi bedava. :D

    Sonuç itibariyle ben dostane bir şekilde siz sevgili Entelektüel DH üyelerini uyardım.
    Uyup uymamak size kalmış. Dilerseniz üç " l" harfiyle de yazabilirsiniz. :)

    Kaldı ki öğrenmek yaşam boyunca sürecek olan bir eylem , bir fiil ...

    Kendi adıma ben bu değişime ayak uydurduğumu düşünüyorum , en azından uydurmaya çabalıyorum.
    Kendimde kalıplaşmış bir takım yanlışları değiştirmeye çalışıyorum.

    Ufak bir örnekle de mesajımı sonlandırmak istiyorum.
    Gündelik yaşamımda şarj etmek fiilini şarz etmek olarak kullanan birisiydim.
    Yazım sırasında hatam olmuyordu ama sözel durumlarda ısrarla şarz diyordum. :D
    İnsan birazcık kendini otokontrol ederek bundan kurtulabiliyor.

    Gerçi "şarz" kelimesi içime nasıl yerleşmişse artık daha hala o kelimeyi söylemeden önce bir "control loop çalıştırıyorum" kendi içimde. :D
    Değişmek dışarıdan kolay gibi görünür ama zordur.

    Neyse hava zaten sıcak, su yok.
    Bu kadar yeterli sanırım.
    Sözün özü "durmak yol yola devam"
    Muhteşem bir slogan kesinlikle :D

    *
    TDK kelimelerin köklerine inse , yaptıklarını bizlerle daha detaylı ve bilimsel bir şekilde paylaşsa eminim ki çok daha kalıcı olacaktır.
    Misal bir insana "yalnız" kelimesinin yazımını ezberleterek öğreteceğinize(?) yalnız kelimesinin yalın'dan türetilmiş bir kelime olduğunu öğretmeniz çok daha etkili ve bilimsel olacaktır. (Ben daha bu yolla öğrenen birisinin yalnız kelimesinin yazımını unuttuğuna şahit olmadım. )

    Evet TDK çalışmıyor gibi görünüyor belki ama bu da yanlış. :)
    Yine bir örnekten yola çıkacak olursak eğer uluslararası kelimesi ben lise sıralarındayken bitişik yazılıyordu. :) Sonra mikisoft 'un word'ü ayırmaya başladı. Dedik noluyoruz? TDK'nın yazım kılavuzuna baktığımızda gerçektende ayrı yazıldığını gördük. Sebep ? Bilemiyoruz. :)
    Neyse bir süre sonra tekrardan birleşik yazımını uygun gördü TDK. :D

    Kısacası TDK'da kendi içinde bir takım devinimler geçiriyor.
    Dıştan pasif durduğuna bakmayın.
    Onlarda durmadan yola devam ediyorlar.
    Sanırım onlarında sloganı "Durmak yok yola devam!" :)




  • Yarım doktor candan, yarım imam dinden edermiş...
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.