Şimdi Ara

Elektrik Değeri Ölçme Cizahı Yardımı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
0
Favori
428
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba, günümüz teknolojisinde geçen bir kitap yazıyorum ve eğer bir konuda desteğinizi alabilirsem cidden çok mutlu olurum. Şimdiden zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim.


    Liseli öğrenciler sınıfça bir laboratuvarı ziyarete gidiyorlar. Orası dünyanın en iyi elektrik santrallerinden birisi. Hidroelektrik, jeotermal, güneş ve nükleer enerji gibi bir çok enerjiyi test etmekte/üretmekte başarılılar.

    Gezi sırasında bu laboratuvarın ortaklarından birisi herkesi tahliye ettirip çocukların üstlerine kilitliyor ve bir reaktörü aktive ediyor.


    Bu reaktör kısacası yarım saat içinde patlayacak ısıya gelip herkesi öldürecek.


    Bunu çok zeki bir öğrenci önceden fark ediyor ve yanında getirdiği bir cihazı laboratuvardaki herhangi bir obje veya kabloya test edecek. Böylelikle ne kadar elektrik akımının binadan dolaştığını öğrenmiş olup diğerlerini uyaracak.

    Kısacası portatif, çocuğun kullanabileceği ve test ettiğinde elektrik değerlerinin aşırı yüksek olduğunu okuyabilecek bir cihaz arıyorum. Akım ve Voltaj arasındaki farkları biraz araştırdım ama hangisini ölçse daha mantıklı olur onu da çok anlamış değilim.


    İnternette biraz cihazları araştırdım, Takometre, Osiloskob, Spektrum Analizörü ve Test Pattern Generator adlı cihazları buldum. Tabi bunlar hakkında benim pek bir fikrim yok, normal veya aşırı değerleri ne olur bilmiyorum. Hatta belki de konuyla çok alakasız aletler olabilir hepsi. Eğer sizin aklınıza bir fikir geldiyse, "karakter şu aletle şurayı test ederek şu değeri ölçebilir ve normalinden şu kadar yüksek olduğunu görür." derseniz tamamen hikayeyi ona göre şekillendirebilirim. Dediğim gibi, karakter aşırı zeki ve araştırmasını iyice yapmış birisi olduğundan bilgi dağarcığı benim aksime çok daha geniştir.


    Tekrardan çok çok teşekkür ederim, bu konuyu uzun süredir çözemediğim için çok yardıma ihtiyacım vardı. Günümüz teknolojisini işleyip terimleri ve cihazları uydurarak mantık dışı şeyler yazmak istemedim.


    İyi günler dilerim. 








  • Merhaba &Serhat505,

    Fevkalade muazzam imlaların ve noktalama işaretlerine olan dikkatin beni sana bir entari yazmak için teşvik eden en başlıca sebep. Bir çok yazının özensiz yazıldığı bu mecrada da senin gibi birine rastlamak insanın minnettarlık duygularını okşuyor.

    Bahsettiğin akıllı ve araştırmacı karakterimiz için merakımı dile getireceğim bir konu; az sonra başlarına gelebilecek tehlikeyi teyit etmesinin ardından bu karakterimiz arkadaşlarını kurtarabilecek mi? Bu kurtarıl bir kahramanlık senaryosu mu olmalı? Ölçü aletiyle tehlikeyi farketmesinin ardından başka bir aletle veya taktiksel hareketlerle günü kurtaralım mı? Henüz yazılmakta olan bir kitap için detaylı bilgi sunmak elbette absürt olur bunu anlıyorum, bu durumda sana farzı misaller üzerinden yazacağım.

    Laboratuvarın, içinde nükleer enerjiye de yer vermişsin. Mantığım beni yanıltmıyorsa nükleer enerjinin doğaya zararlı olmasının başlıca sebebi radyasyon yayıyor olmasıdır.

    Vikipedianın da yer verdiği “Çernobil Faciası” olayı da bir nükleer santralin patlaması olayıdır, wikipedianın detaylıca yazılmış metinlerinde kullandığı “Ani ve beklenmedik bir güç dalgalanması”, “Acil durum butonu”, “Güç çıkışının daha fazla büyümesi”, “Buhar basıncının bir dizi tepkimeye yol açması” gibi anlaşılır terimler, hem okuyucunun mantıksal anlayışına yardımcı olacak hem de enerji mühendisleri gibi bu konularda bilgisi engin insanların metinleri mantıksız bulmamasına yarayacaktır kanımca.

    Radyoaktif alan ölçmek için elektronikte Geiger Mueller (‘Geiger-Müller’ veya ‘Geiger sayacı’ da denilebilir) bir atom altı parçacık dedektörüdür.

    Başka bir alet Lüxmetre veya diğer adıyla Pozometre. Bunlarla ilgili metinlere de bir göz atabilirsin.

    Bu alet konusunun yanı sıra, laboratuvarda oluşacak felaket, bu felakete sebibiyet verecek olan fiziksel durum ve bu durumdaki bilimsel terimler, dağarcığımın tekrar hatırlaması için küçük bir kaç araştırma yapıp sana sonraki entarilerimde söz vermemekle birlikte sunabileceğim alternatifler olabilir.

    Bu arada hikayen izlediğim bir diziyle kısmi uyuşuyor, ilham alabileceğini düşündüğüm bir kısım bulabilirsem seninle paylaşmaktan çekinmem.

    Esenlikler,




  • Merhaba,


    Öncelikle cevabınız için çok teşekkür ederim. Dün gece birkaç saat araştırma yapıp çıkmaz sokağa ulaşınca biraz umutsuzlaşıyordum ki siz yorum yaptınız. Hem yazınız hem de fikirleriniz tekrardan motivasyon verdi bana takıldığım bölüme devam etmek için. Bu yüzden cidden minnettarım.


    Evet konuyu yazarken ''elektrik ölçümü'' diye yazdım ama internette biraz okuma yapınca reaktörlerin radyasyon yaydığını gördüm ve bunu fark etmesi çok daha güzel olurdu hikaye için. Radyasyon değerlerinin ne zaman zararlı olmaya başlayacağını, radyasyonu ölçen dedektörlere falan bakıyordum ki çok üzücü bir sonuçla karşılaştım; çoğu cihaz reaktörün bulunduğu odadayken radyasyonu ölçebiliyormuş. Benim hikayemde karakterler reaktörün birkaç kat üstündeki müzedeler. (Çalışanlar bir grup öğrenciyi aktif bir reaktöre asla yaklaştırmaz gibime geliyor)


    Radyasyonu ölçen basit bir portatif cihaz buldum, ismi "Benetech GM3120 Elektromanyetik Alan Radyasyon Ölçer". Ne kadar yüksek kaliteli bilmiyorum ama bunu izin alıp yanında getirmiş olabilecek boyutta bir cihaz gibi düşündüm. Belki cihazın çok çok düşük bir radyasyonu her saniye ölçmesi ardından böyle bir şeyi fark edebilir?


    Bahsettiğiniz ''Kurtaracak mı?" sorusu da çok güzel bir soru, karakter bunu fark eder etmez herkesi çıkışa doğru yönlendirmeye çalışacak. Her geçen saniyeyle laboratuvarda başka bir aksilik gün yüzüne çıkması kaçma planına oldukça teşvik etmiş olacak tabi. Dediğiniz güç dalgalanmaları, güç çıkışının daha fazla büyümesi, buhar basıncı gibi noktaları da buralara ekleyeceğim.


    Toplanınca iki öğrencinin kayıp olduğunu fark ediyorlar ve sınıf böylece iki gruba ayrılıyor. Birisi öğrencileri ararken diğeri çıkış yolunu arayıp zemini keçeli kalemle çizecekler (diğer grup, arkadaşlarını bulunca çıkışı kolaylıkla bulsun diye). Aramaya giden grup sınıf arkadaşlarından birisini karanlık bir koridorda, bir grup yetişkinin karşısında öldürülmüş halde, çıkış arayan grup ise önlerindeki çatının çökmesi nedeniyle yolları kapandığı için başka çıkış bulmaya çalışırken buluyor kendilerini. Sonuç olarak, maalesef kaçamayacaklar ve reaktör patlayarak oradaki herkesi öldürecek.


    Öğrenciler normal hayatlarına devam edip derslere girip çıkarken 3 gün sonra yavaş yavaş olanları bir anda hatırlamaya başlayacaklar. Kitabın burasından sonrası daha çok gizem ve başlarına gelenin ne olduğunu araştırmaları üzerine kurulu. Nasıl oradan çıktılar? Nasıl ölmediler? O yetişkinler kimydi? Niye laboratuvaraa bilerek kapatıldılar ve patlama gerçekleştirdi? Niye o öğrenciler? Öğrenciler ve yetişkiner arasında bir bağ var mı? Hafıza kaybı neden oldu? Hatırlamadıkları o üç günde neler oldu?


    Gördüğün gibi kitabın laboratuvardan sonrası biraz mantık dışına çıkıyor ki bunda büyük bir problemim yok benim. Ancak başlangıcı ''gerçekçi'' yazmaya çalışıp başaramazsam sonra gerçeklikten koptuğu kısımlar ''düzgün kurgu'' değil, ''basit hayal ürünü'' olur ve bunu istemem. Sonuçta temeli sağlam olmayan bina çöker.


    Lüxmetre ve Pozometre cihazlarını duymamıştım, şimdi hemen araştıracağım. Dizi konusunda çok sevinirim benzer bir kısmı çıkarsa, başka insanların benzer bir konuyu nasıl işlediklerini görmek kesinlikle eğitici olur benim için.


    Tekrardan çok teşekkür ederim, iyi günler dilerim.





  • Komplike bir elektrik enerjisi üretim tesisinden bahsediyorsunuz. Benim tavsiyem, bu tesislerin bir arada bulunabilmesi ve çalışmalarındaki uyum bakımından; hidroelektrik, nükleer ve rüzgar enerji santrali olabilir. Laboratuvar olarak bahsettiğiniz de, bu kompleksin ana kumanda odası gibi bir yer olmalıdır.

    Şimdi, hidroelektrik enerji santrali ile nükleer enerji santralinin çalıştırılması arasında şöyle bir bağlantı olsun. Öncelikle hidroelektrik santrali devreye alınabilsin ve enerji oradan sağlansın. Bu santralin yetersiz geldiği yerde de nükleer enerji santrali devreye alınsın. Hidroelektrik santralin türbinini hareket ettiren sular, aktıkları doğrultuda sabit debi sağlamak amacı ile bir depoya alınmakta ve bu depodan da -ihtiyaç halinde- nükleer reaktörün soğutulması için kullanılmaktadır. Hidroelektrik santralin çalışmaması durumunda nükleer santrali de çalıştırmamak gerekir. Çünkü nükleer reaktörü soğutma amacı ile sürekli su akışı sağlanamayacağı için depoda kalan su bir süre sonra tükenir ve soğutma görevini yapamaz. Nükleer reaktör yüksek ısıdan dolayı infilak eder.

    Laboratuvar veya kumanda odası gibi bir yerden yapılabilecek elektriksel veya radyoaktif ölçümlerle santralde anormal bir durum olduğunu anlamak mümkün değil. Ancak ana kumanda odasında, her elektrik üretim santrali (hes, nükleer ve rüzgar enerjisi) için anlık olarak ne kadar güç üretildiğini/çekildiğini gösteren ölçü aletleri mutlaka bulunmaktadır. Şimdi, bahsettiğiniz zeki öğrencinin gözü bu kumanda panosuna ilişir. Bakar ki, hidroelektrik santralden hiç bir enerji hareketi yok ama nükleer santralin çıkışından binlerce kilovat enerji çekiliyor. Hemen bağlantıyı kurar. Hidroelektrik santrali çalıştırılmadan, hiç bir şekilde nükleer santral devreye alınmamalıdır. Zira, nükleer santralin soğutulması için sürekli su akışı sağlanamaz. Aslında bu durumu engellemek üzere bir dizi elektronik koruma üniteleri vardır ama bir şekilde devre dışı kalmış veya bırakılmışlardır. Artık, tesiste bulunan hatta yakın çevresinde yaşayan herkesin vakti sınırlıdır. Depoda toplanan suyun tükenmesinden sonra nükleer reaktör hızla ısınarak infilak edecektir. Bu şekilde bir senaryo olabilir...





  • ENCHANTER E kullanıcısına yanıt

    Merhaba, cevabınız beni ne kadar mutlu etti anlatamam. Anlattığınız şeyleri okudukça hikaye resmen aklımda daha da netleşti ve benim planımda da binaların birbirine bağlılardı. Bu bağı hidroelektrik santralinden su çekmeyle daha da belli etmiş olurum ve cidden hikaye öncekine göre daha da gerçekçilik kazandı.


    Bu laboratuvar sahnelerini çok fazla kez tekrardan yazdım ve sizin de söylediklerinizi hesaba katınca sanırım en güzel versiyonuna ulaşmış olacağım. Kontrol odasındaki bir kişinin perspektifinden hikayeyi gördüğümüz bir sahne var, eğer öğrencileri hiç indiremezsem bile orada kullanırım hataların tespiti kısmını.


    Eğer müsaitseniz bir soru daha sorabilir miyim? Biliyorum tespiti yapılamaz dediniz ama hikayedeki olay akışıyla mümkün olup olmayacağını merak ettim. Karakter laboratuvara izinle ufak bir radyasyon ölçer sokuyor . İnternette de bakınca ''Elektromanyetik Alan Radyasyon Ölçer" tarzı cihazlar buldum ama kapasiteleri düşük gibi. Eğer bu reaktör çok şiddetle radyasyon yaymaya başladıysa, yukarıdaki çocuk cihazı çalıştırınca çok çok az da olsa bu değeri alabilir mi?

    Radyasyon konusundaki bilgim az o yüzden belki de patlamadan radyasyon yayma imkanı bile olmayabilir reaktörün. Reaktörün ürettiği enerji direk radyasyon yayıyor olabilir belki? Eğer imkansızsa, karakterlerin yolunu kontrol odasına doğru çevirsem iyi olacak. Çok cahil bir soru olmamıştır umarım.


    Dediğim gibi, tekrardan çok teşekkür ederim. İki üç gündür bu entrymi kontrol ediyorum belki biri daha cevaplamıştır diye ve iyi ki kontrol etmişim. Çok sevindim.





  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.