Şimdi Ara

ekran kartı ustalarına bazı sorular....

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
1.103
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • tek kelimeyle yardımmmm.............arkadaşlar siz bir kaç şey soracağım rop sayı nedir ne işe yara ?,paralel işlemci hızı ve sayısı ayrıca bunların performansa olan katkısı nedir? lütfrn yardım edin. ne kadar biliyorsanız cevaplayın.az da olsa olsun ben razıyım...açıkçası aynı bunu başka sitedede sordum ama cevap vern olmadı...umarı burda veren olur...şimdiden sağolun..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi canım istanbul -- 3 Ekim 2008; 17:01:41 >



  • ben busene ege üni . bilgisayar mühendisliğini kazandım ve bu sene bölüme başlayacağım.öğrenirsem ilk işim bu rop nedir sorularına cevap vermek....cevap verecek adam yok ya internette...cevap veren değil doğrusu bilen yok desem daha iii...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi canım istanbul -- 3 Ekim 2008; 18:12:36 >




  • Söylediğin birimler ekran kartının işlem yapmasını sağlayan birimlerdir ne kadar fazla olursa o kadar iyi olur
    Önemlidirler bunların sayısını arttırmak, gpu veya bellek hızını arttırmaktan daha fazla performans sağlayacağını söyleyebilirim
  • sağol...ama tam tatmin olamadım valla..benim asıl istediğim böyle geniş bir şekilde anlatan birisi olması..ama sizde çaba harcamışsınız genede çok çok sağol kardeş...
  • Bİraz nette araştırırsanız sanırım bişeyler bulabilirsiniz..bende merak ettim şimdi araştırcam bişi b
  • EKRAN KARTLARI


    Ekran Kartı Ne Görev Yapar, Nasıl Kullanılır?....
    Bilgisayarda ekranlarının (monitör) çalışması için, makinenin içinde bir ekran kartı olmalıdır. ekran kartları, diğer bir adıyla grafik kartları, bilgisayar monitöründeki her türlü yazı, grafik, resim, film gibi şekillerin oluşturulmasında işlemci ile monitör arasında görev yapan adaptörlerdir. Yani ekran kartları bir bilgisayarın CPU’ sunda işlenen verileri monitöre anlaşılır bir şekilde iletme amacıyla kullanılır. Bilgisayarın yaptığı işlerin sonucu, ekranımızda görüntülenir. Bilgisayar tanıtılırken, elde edilen işlemlerin sonuçlarının alındığı ortam veya cihazlara çıkış ünitesi denilir. Bu itibarla, monitörlerde, yani çıkış araçlarında görülen sonuçlar, ekran kartından gelen bilgilerdir.

    Ekran Kartının Çeşitleri
    Ekran kartları farklı çeşitlerde ve kalitelerde üretildiklerinden, bunlarla ilgili standartlar geliştirilmiştir. Başlangıcı itibariyle bu standartlar aşağıda anlatılmaktadır.

    MDA(monochromeDisplayAdapter):
    720*350 Piksel çözünürlükte çalışan tek renkli bu ekran kartları grafik gösteremez. Kullanıcı ekranda sadece harfleri, sayıları, özel karakterleri ve ASCII karakter özel grafik simgelerini görebilir. Bilgisayarın ilk yıllarında kullanılan bu kartların çalışma frekansı 14.8Khz/50Hz yatay/düşeydir. Sarı- siyah veya yeşil-beyaz görünümde bir text alana sahiptir. Bu tip kartlar artık kullanılmamaktadır.
    CGA (Color Graphics Adapter):
    IBM’in ilk renkli grafik kartıdır.Bu kartlar çok düşük bir renk sayısı ve yok denecek kadar az renk derinliğine sahip kartlardır. 16 renk gösterir ve yazı, grafik ve renk olmak üzere üç ayrı modda çalışır. Bu kartların çalışma frekansı 15.7Khz/50Hz yatay/düşeydir Şu anda kullanılmamaktadır.
    EGA (Enhanced Graphics Adapter):
    CGA’nın geliştirilmiş bir sürümüdür. Fakat CGA kartlarına göre çok gelişmiş
    bir yapıdadırlar. 640x350 çözünürlük ve 256 KB belleğe sahiptir. 64 renk gösterir. Şu anda kullanılmamaktadır.

    Hercules mono Graphics
    Tek renkli olmasına rağmen, renkleri grinin tonlarıyla gösterebilir ve grafikleri de destekler 720x348 piksellik çözünürlüğü ile CGA’ dan daha iyi görüntü gösterir. Şu anda
    Kullanılmamaktadır

    VGA (Video Graphics Array)
    Yukarıda sayılan ekran kartları artık kullanılmamaktadır. Günümüzün Grafik standardı VGA kartıdır. VGA bütün görüntü modlarıyla uyumludur. VGA kart teknolojisi sayısal sinyalleri analog sinyallere dönüştürme yoluyla yukarıdaki sayılan ekran kartlarından tamamen ayrılır. İlk çıkan VGA kartlar 256 renk gösterirken şu anda64 bit veri yolu üzerinde 8 byte ve daha üzeri VRAM kullanan çok yüksek hızlı ekran kartlarıdır. VGA ekran kartıyla birlikte renkli monitörler kullanılmaya başlandı.
    VGA kartının geliştirilmişidir. 800x600 çözünürlükte ve 256 renk gösterir. 4 Megabyte’a kadar video belleği vardır.

    SUPER VGA
    Bu kartların önceleri ISA ve VESA veri yolu olanları imal edilmekteydi. Şimdi PCI VE AGP veri yolu kartlar üretilmektedir.



    En Temel Bileşenleriyle Bir Ekran Kartı



    Grafik İşlemcisi
    Güncel kartlar için grafik işlemcisi görüntü hesaplamalarını yapmak için ekran kartının üzerine oturtulmuş bir CPU`dur dersek yanlış olmaz. Son zamanlarda grafik işlemcileri yapı ve karmaşıklık bakımından CPU`ları solladılar ve işlev bakımından da görüntü üzerine yoğunlaşmış bir CPU niteliğine kavuştular. CPU`ya neredeyse hiç yük bindirmeden üç boyutlu işlemcileri tek başlarına tamamlayabiliyorlar artık. Bu yüzden de güncel grafik işlemcileri GPU (Graphics Processing Unit - Grafik İşlemci Birimi) adıyla anılıyorlar.
    Görüntü Belleği
    Ekran kartının üzerinde bulunur ve görüntü hesaplamalarıyla ilgili veriler burada saklanır. Sisteminizdeki ana bellek gibi çalışır, yalnız burada bu belleğin muhat tabı CPU değil görüntü işlemcisidir. Önceleri ekran kartlarının ayrı bellekleri yoktu fakat görüntü işlemcileri hızlanıp geliştikçe ekran kartları sistemden yavaş yavaş bağımsızlıklarını ilan etmeye başladılar. Bellek miktarı kadar ekran kartının sıkıştırma algoritmalarıyla bu belleği ne kadar verimli kullanabildiği de önemlidir.
    Ramdac
    Monitörlerdeki analog sinyallerden bahsetmiştik, işte RAMDAC (RAM Dijital-to-Analog Converter) görüntü belleğindeki verileri analog RGB (Red Green Blue, monitörde renklerin bu üç renkten türetildiğini yazmıştık) sinyallerine çevirerek monitör çıkışına verir. Monitörde kullanılan üç ana renk için de birer RAMDAC ünitesi vardır ve bunlar her saniye belirli bir sayıda görüntü belleğini tarayıp oradaki verileri analog sinyallere dönüştürürler. RAMDAC`in bu işlemi ne kadar hızlı yapabildiği ekran tazeleme hızını belirler. Bu hız Hz cinsinden belirtilir ve ekrandaki görüntünün saniyede kaç kere yenilendiğini gösterir. Örneğin monitörünüz 60 Hz`te çalışıyorsa gördüğünüz görüntü saniyede 60 kere yenilenir. Ekran tazeleme hızını mümkün olduğu kadar 85 Hz`in altına çekmemenizi öneririm, daha düşük tazeleme hızları göz sağlığınız için zararlı olabilir. Tabi bu gözünüzün ne kadar hassas olduğuna da bağlı, bazı gözler 75 ve 85 Hz arasındaki farkı hissedemezken bazıları ilk bakışta bunu anlayabilir. RAMDAC`in iç yapısı ve özellikleri hangi çözünürlükte ne kadar rengin gösterilebileceğini de belirler.

    LCD ekranlar yapıları gereği dijtal olduklarından RAMDAC`ten değil de direk görüntü belleğinden görüntü bilgisini alıp kullanabilirler. Bunun için DVI (Digital Video Interface) adında özel bir bağlantı kullanırlar. Bu konuya ileride "Monitörler Nasıl Çalışır?" yazısında detaylı olarak değineceğiz.
    BIOS
    Ekran kartlarının da birer BIOS'ları vardır. Burada ekran kartının çalışma parametreleri, temel sistem fontları kayıtlıdır. Ayrıca bu BIOS sistem açılırken ekran kartına ve onun belleğine de küçük bir test yapar.
    Ekran Kartının Çalışma Prensipleri
    Ekran kartları bu üç bileşenin teknolojilerine göre performans gösterirler ve bilgisayarın işlemcisine büyük oranda yardımcı olurlar. Çünkü diğer donanımlardan farklı olarak kendi üzerlerinde de işlemler yapan işlemciler vardır. Ancak yapılan işlem yalnızca CPU’ dan gelen görüntünün ekrana gönderilmesini kapsar. Yani CPU’nun yapması gereken işi üzerine alamaz ve bilgisayarın işlemcisi sinyali görmedikçe ekran kartının yapabileceği çok fazla bir şey yoktur. Öyleyse sistem performansına ne gibi katkıları olabilir? Bunu anlamak için ekran kartlarının gelişiminden bahsetmek gerekir.
    İlk VGA kartlar oldukça hantal bir teknolojiye sahiptirler. CPU’ dan aldıkları bilgileri doğrudan ekrana gönderirlerdi ve ek olarak herhangi bir görev üstlenmezlerdi. CPU ekrana gönderilecek olan resmin tüm hesaplamalarını yapmak zorundaydı.
    ekrana gönderilecek olan her imaj, büyük oranda bir veriydi ve CPU, RAM’ dan aldığı bu büyük veri yığınını ekran kartına gönderiyordu. Windows işletim sistemleri piyasaya çıkınca grafik görüntüler daha da arttı ve bu da CPU’ ların yetersiz kalmalarına neden oldu. Daha fazla grafiksel görüntü ekrana yansıtılıyordu ve bu sebeple, CPU zamanının büyük kısmını ekrana gönderilecek bilgiyi oluşturmak için harcıyordu. 1024x768 piksel ebatlarında ve 16 bit renk derinliğindeki bir görüntü yaklaşık olarak 1.5 MB yer tutuyor. Sürekli değişken bir ekranda aktarılan bilginin yoğunluğu CPU’yu çok yoruyordu. Tabii bütün bu bilgiler ise çok yavaş olan ISA veri yolundan gönderiliyordu. Bunun sonucu olarak hızlandırıcı kartlar geliştirilmeye başlandı.
    Veri yolu olarak ise PCI kullanılır oldu. Hızlandırıcılı ekran kartlarının çıkması ile birlikte görüntü işlemlerinde büyük değişiklikler oldu.Artık ekran kartları çizgiler, pencereler ve daha değişik resimler çizebiliyorlardı. CPU ise tüm Bitmap resmi ekran kartına göndermek zorunda kalmıyordu. Yalnızca bir önceki ekran ile bir sonraki ekran arasında ne gibi değişiklikler olduğunu ekran kartına gönderiyordu. ekran kartı ise bu bilgilere dayanarak monitör üzerindeki görüntüyü değiştiriyordu. İşlemler bu şekilde yapılmaya başlanınca, CPU üzerindeki işlemlerin miktarı gittikçe hafifledi.
    Günümüzde ekran kartları PCI veya AGP veri yolunu kullanıyorlar ve CPU’dan aldıkları bilgileri çok hızlı bir şekilde ekrana yansıtıyorlar. Bu da CPU’nun rahatlamasına yol açıyor. Ancak burada artık tüm iş ekran kartına kalıyor. Ekran kartının gücü ve hafızası ekrana yansıtılan görüntünün hızını ve kalitesini belirliyor. Dolayısıyla daha önceden saydığımız ekran kartının 3 unsuru grafik kalitesinde büyük önem taşıyor.
    Örneğin PCI veri yolundan gelen grafik bilgileri (piksek) ekran tazeleme (refresh) belleğine yazılır. Burada grafik ile text oluşumu olarak ayrılırlar.
    Textleri (yazılar) grafik kartındaki karakter jeneratörü işler. Grafik elemanlar ise grafik hızlandırıcı chip’e gönderilir. Grafik hızlandırıcı chip grafiği oluşturan tüm veri noktalarını tek tek hesaplar ve ekran tazeleme belleğine yazdırır.
    Bellekteki bilgilerin ekrana yazdırılmasından RAMDAC (Random Access Memory Digital AnalogConventer)sorumludur.
    Grafik kartı CRT kontroller yardımıyla ekran tazeleme belleğini adresler ve her bilgiyi tek tek okur. Resmin okunacak nokta sayısı ekran kartının o anki çözünürlüğüne bağlıdır.
    Örneğin 800*600 çözünürlük 480.000 noktadan oluşur. ekrandaki bu resmin saniyedeki tazeleme hızı aynı zamanda resmin video bellekten bir saniyedeki okuma adedidir.
    Eğer bu hız 70 Hertzin altında ise interlaced olarak adlandırılır. :Bu hız ergonomik değildir ve uzun süre bilgisayar başında çalışıyorsanız yorucu bir etkisi olmaktadır. ekran tazeleme hızı 70Hz’in ne kadar yukarısına çıkarsa o kadar iyidir.
    ekran kartına ait bir pikselin renk derinliği 1-24 bit arasındaki bir renk bilgisiyle açıklanır. RAMDAC bu bilgiyi üzerinde taşıdığı renk paletiyle birleştirerek rengi son haline getirir.
    Örneğin 256 renk modunda bir piksel 8 bitlik bir veri içerir ve renk paletindeki toplam kayıt (register) değeri 256’dır. Yani renk paleti aktif grafik moduna göre
    RAMDAC’ yüklenir ve aktif grafik modu depiştiğnde uygun grafik modu tekrar yüklenir.
    RAM: ekran kartları standart olarak 1, 2, 4 MB ve daha yüksek hafızalara sahiptirler. Size ne kadar gerekli? Bu sorunun cevabı aslında sisteminizi hangi amaçla kullandığınıza bağlı olarak değişiyor. Ekran kartınızda bulunan RAM miktarı sayesinde video cip’i daha büyük Bitmap dosyalarını hafızaya atabiliyor. Bu da daha yüksek çözünürlüklerde ve renk modunda çalışabilmenizi sağlıyor.

    Çözünürlük
    Çözünürlüğün görüntü kalitesini belirleyen en önemli faktör olduğunu söyleyebiliriz. Çözünürlük, ekrandaki görüntünün kaç pikselden oluşacağını belirler ve yatay ve dikey piksel cinsinden belirtilir (800x600,1024x768 gibi). Çözünürlük arttıkça görüntü birbirinden bağımsız olarak kontrol edilebilen daha çok pikselden oluşur ve görüntü kalitesi de yükselir.
    Windows 95 ile hayatımıza giren "scaleable screen objects" teknolojisi sayesinde çözünürlük arttıkça ekrandaki kullanılabilir alan da artar. Windows ekranında çözünürlük ne olursa ekrandaki nesneleri oluşturan piksel sayısı değişmez. Çözünürlük arttıkça pikseller de küçüleceği için nesneler daha az yer kaplar ve masaüstündeki kullanılabilir alan çözünürlükle doğru orantılı olarak artar.
    Çözünürlük arttıkça yükselen görüntü kalitesinin de bir bedeli var tabi ki: Çözünürlük yükseldikçe kontrol edilmesi gereken piksel sayısı ve dolayısıyla da gerekli işlem gücü, ayrıca bu piksellerin bilgilerini tutmak için gerekli bellek miktarıyla onların transferi için gereken bellek bant genişliği artar. Bu yüzden de performans düşer. Kullanmak istediğiniz çözünürlüğü hem ekran kartınız desteklemeli, hem de monitörünüz fiziksel olarak gerekli sayıda pikseli ekranda oluşturabilmeli.
    RAM ve Çözünürlük


    Çözünürlük 16 bit’te Bitmap büyüklüğü Gerekli RAM Miktarı

    640x480 614,000 byte 1 MB

    800x600 960,000 byte 1,5 MB

    1024x768 1.572.864 byte 2 MB

    1152x864 1.990.656 byte 2,5 MB

    1280x1024 2.621.440 byte 3 MB

    1600x1200 3.840.000 byte 4 MB




    “RAM ve Çözünürlük” isimli yukarıdaki tablo, 16 bit renk modunda çalışırken kaç MB hafızaya ihtiyaç duyduğunuzu görebilirsiniz. 16 bit renk modu en popüler modlardan biridir. Eğer kullandığınız programlar özel olarak 24 veya 32 bit renk modunda çalıştırmayı gerektirmiyorsa, mümkün olduğunca 16 bit’te çalışmaya özen göstermek gerekir.
    Eğer büyük bir monitöre sahipseniz muhtemelen yüksek çözünürlükte çalışmanız gerekecektir. Bunun için daha yüksek RAM’ e ihtiyaç duyacaksınız. Ancak işin bir de ilginç bir püf noktası var. RAM’ların hepsi bir hücreden oluşur. Eğer 1024x768 piksel çözünürlükte ve 16 bit renk derinliğinde çalışacaksanız, 2 MB ekran kartı sizin için yeterli olacaktır. Ancak her görüntünün tazelenmesinde RAM boşaltılacak ve tekrar doldurulacaktır. Bunun yerine 4 MB’lık bir ekran kartı kullanacak olursanız, aynı çözünürlükte ekranda bir görüntü varken halen 2 MB’lık RAM boş olacaktır. Diğer görüntü gönderilirken, bu boş olan 2 MB kullanılırken bir sonraki işlem için diğer 2 MB boşaltılacaktır. Bu grafik performansını artıracaktır
    Renk Derinliği
    Piksellerin kendilerine ait renklerinden bahsetmiştik, piksellerin alabileceği renkler kırmızı, yeşil ve maviden türetilir. İşte renk derinliği bu renklerin miktarını belirler. Renk derinliği ne kadar artarsa her pikselin alabileceği renk sayısı artar, renkler gerçeğe daha yakın olur. Renk derinliği bit cinsinden belirtilir, işlemcilerle ilgili yazımızda bitlere kısaca değinmiştik. Her bit 1 ve 0 olarak iki değer alabilir. 8 bit kullanıldığında bu bitlerden 28 = 256 kombinasyon üretilir. Aynı şekilde 8 bit renk derinliğinde de her piksel için 256 renk kullanılabilir. İnsan gözünü aldatıp ekrandaki görüntüyü gerçek gibi göstermek için kullanılan üç rengin de (kırmızı, yeşil ve mavi) 256`şar tonu gereklidir, bu da renk başına 8 bitten 24 bit yapar. Bu moda True Colour (Gerçek Renk) adı verilir. Fakat çoğu güncel ekran kartı görüntü belleğini kullanma yöntemleri yüzünden pikselleri bu modda göstermek için 32 bite ihtiyaç duyarlar. Kalan 8 bit alpha kanalı (piksellerin saydamlık bilgisini tutar) için kullanılır.
    High Colour (16 bit) modunda ise yeşil için altı ve maviyle kırmızı için de beşer bit kullanılır. Yeşil için 64, maviyle kırmızı için de renk başına 32 farklı yoğunluk vardır bu modda. Renk kalitesinde 32 bite göre çok az fark olsa da piksel başına 4 yerine 2 byte (8 bit = 1 byte) hafıza gerekeceğinden 32 bite göre performans avantajı sağlar.
    256 renk (8 bit) modu ilk duyuşta size renk fakiri izlenimi verebilir fakat renk paleti denen bir yöntemle bu 8 bit olabilecek en verimli şekilde kullanılarak renk kalitesi biraz arttırılır. Renk paletinin mantığı şöyledir: Kullanılacak 256 renk gerçek renk modundaki 3 bytelık renklerden seçilir ve bu renklerden bir renk paleti oluşturulur. Her program ilgili paletteki 256 renkten istediğini seçip kullanabilir. Böylece örneğin kırmızı için iki, mavi ve yeşil için de üçer bit kullanılarak elde edilen renklerden daha canlı renkler elde edilebilir ve elimizdeki 8 bit en verimli şekilde kullanılmış olur. En çok kullanılan üç renk modunu tanıdık, peki ekran kartımız üretemediği renklere ne yapıyor? Sistemimizin 256 renge ayarlı olduğunu fakat 16 bitlik bir resim dosyası açtığımızı varsayalım. Bu durumda hazırdaki renklerin değişik kombinasyonları kullanılarak üretilemeyen renge yakın bir renk oluşturulur ve bu renk üretilmesi gereken rengin yerine gösterilir. Buna dithering denir. Tabi ki dithering yöntemiyle elde edilmiş bir resmin kalitesi orijinal resme göre göre çok daha düşüktür

    ALINTIDIR!!!




  • zaman ayırdığın ve ilgilendiğin için sağol madmaxzek.ama benim asıl sormak istediğim bu değildi...zaten burda anlatılanların çoğunu biliyorum(en azından okumuştum)..benim sorduğum bu rop denen velet nedir?...valla çok canımı sıktı bu ya..bide parelel işlemci hızı?...belki yazı içinde aynı anlam taşıyan kısımlar olabilir ama ben genede çıkaramadım..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: canım istanbul

    zaman ayırdığın ve ilgilendiğin için sağol madmaxzek.ama benim asıl sormak istediğim bu değildi...zaten burda anlatılanların çoğunu biliyorum(en azından okumuştum)..benim sorduğum bu rop denen velet nedir?...valla çok canımı sıktı bu ya..bide parelel işlemci hızı?...belki yazı içinde aynı anlam taşıyan kısımlar olabilir ama ben genede çıkaramadım..


    Sen rop u ne yapacaksın sayısı arttıkça performansın arttığını bil yeter GPU üretimine mi başlayacaksın sanki.Paralel işlemci hızı zaten shader yani gölge birimi hızı demektir sayısı arttıkça pixel ve texture fillrate yi arttırır.
    Rops u ise şöyle açıklayabilirim: Pixel Fill Rate = (x(herhangi bir sayı). ROPs) x (Core Clock) yani 9600GT nin pixel fillrate si 12.3=16x770 (9600GT de 16 rops bulunmakta).Umarım anlamışsındır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emreonal69 -- 4 Ekim 2008; 13:11:02 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: emreonal69

    quote:

    Orjinalden alıntı: canım istanbul

    zaman ayırdığın ve ilgilendiğin için sağol madmaxzek.ama benim asıl sormak istediğim bu değildi...zaten burda anlatılanların çoğunu biliyorum(en azından okumuştum)..benim sorduğum bu rop denen velet nedir?...valla çok canımı sıktı bu ya..bide parelel işlemci hızı?...belki yazı içinde aynı anlam taşıyan kısımlar olabilir ama ben genede çıkaramadım..


    Sen rop u ne yapacaksın sayısı arttıkça performansın arttığını bil yeter GPU üretimine mi başlayacaksın sanki.Paralel işlemci hızı zaten shader yani gölge birimi hızı demektir sayısı arttıkça pixel ve texture fillrate yi arttırır.
    Rops u ise şöyle açıklayabilirim: Pixel Fill Rate = (x(herhangi bir sayı). ROPs) x (Core Clock) yani 9600GT nin pixel fillrate si 12.3=16x770 (9600GT de 16 rops bulunmakta).Umarım anlamışsındır.







  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.