Şimdi Ara

Edebiyatımızdaki En Güzel Beyitler, Kıtalar, Şiirler... (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
1.308
Cevap
11
Favori
167.494
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Düşmana kalırsa kalsın dosta muhtaç olmagıl

    Yavuz Sultan Selim
  • Yılda bir kurban keserler halk-ı alem id için
    Dem be dem saat be saat ben senin kurbanınam

    Fuzuli
  • Muhabbetten Muhammed oldu hasıl
    Muhammedsiz muhabbetten ne oldu hasıl
  • MİLYON KERE AYTEN

    Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
    Oh ne iyi
    Ayten'li içkiler içip
    Sarhoş oluyorum ne güzel
    Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
    Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
    Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
    Ayten üstüne
    Saatim her zaman Ayten'e beş var
    Ya da Ayten'i beş geçiyor
    Ne yana baksam gördüğüm o
    Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
    Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
    Günlerden Aytenertesidir
    Odur gün gün beni yaşatan
    Onun kokusu sarmıştır sokakları
    Onun gözleridir şafakta gördüğüm
    Akşam kızıllığında onun dudakları
    Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
    Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
    Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz
    Onu siz de seversiniz benim gibi
    Ama yağma yok
    Ayten'i size bırakmam
    Alın tek kat elbisemi size vereyim
    Cebimde bir on liram var
    Onu da alın gerekirse
    Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
    Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
    Parasızlık da bir şey mi
    Ölüm bile kötü değil
    Aytensizlik kadar
    Ona uğramayan gemiler batsın
    Ondan geçmeyen trenler devrilsin
    Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
    Kapansın onu görmeyen gözler
    Onu övmeyen diller kurusun
    İki kere iki dört elde var Ayten
    Bundan böyle dünyada
    Aşkın adı Ayten olsun

    ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN




  • BEKLEYENLER ICIN

    Bir ayak sesi duymayayim
    Kapiya kosuyorum
    Gelen sen misin diye
    Bir siyah sac gormeyeyim
    Yuregim burkuluyor
    Aglamakli oluyorum
    Her sey bana seni hatirlatiyor
    Gokyuzune baksam
    Gozlerinin binlercesini gorurum
    Bir ruzgar degse yuzume
    Ellerini dusunmeden edemem
    Yaktigim butun sigaralarin dumanlari sana benzer
    Tadi senden gelir
    Yedigim yemislerin
    Ictigim ickilerin
    Ve icimdeki bu dayanilmaz sikinti
    Bu emsalsiz huzun
    Seni bekledigim icindir

    Resmine bakamaz oldum
    Uykulardan korkuyorum artik
    Utaniyorum odamdaki butun esyalardan
    Su sedir hala gelip oturmani bekliyor
    Su ayna karsisinda guzelligini seyretmeni
    Su kadeh dudaklarina degebilmek icin duruyor masada

    Ve su saat geldigin anda
    Durabilir sevincinden
    Zaman cildirabilir
    Cunku benim dunyamda
    Olumsuzluk, seni sevmek demektir.

    Bir cocuk dogmayi bekler
    Bir agir hasta olmeyi
    Bitkiler yagmur ve gunesi bekler
    Yalniz bir kadin sevilmeyi
    Ve dusun ki bir adam
    Icinde butun bekleyenlerin korkusu ve umidi
    Seni bekler
    Asilmayi bekleyen bir idam mahkumu gibi

    Sen gelinceye kadar
    Pencerem kapali duracak
    Ruzgar gelmesin diye
    Artik perdeleri acmayacagim
    Gun isigi girmesin diye
    Sonra kahrolacagim
    Bu karanlikta, bu derin yalnizlikta
    Ve gunlerce gecelerce haykiracagim
    Nerdesin diye, Nerdesin?

    Bir gun bu kapidan sen gireceksin
    Biliyorum
    Ergec bu bekleyisin bir sonu gelecek
    Yillarca sonra
    Oldugum gun bile gelsen
    Butun bu bekleyisimi ve oldugumu unutup
    Cocukler gibi sevinecegim
    Kalkip sarilacagim ellerine
    Uzun uzun agliyacagim.

    UMIT YASAR OĞUZCAN




  • kıs ve delikanlı
    Bir genç kiz delikanliya sorar: "Benden hoslaniyor musun?"
    - Cocuk hayir diye cevap verir.
    Kiz sorar: "Beni sevimli buluyor musun?"
    -Cocuk hayir diye cevap verir.
    Kiz sorar: "Kalbinde yerim var mi?"
    - Cocuk hayir diye cevap verir.
    Kiz sorar:"Peki gidersem benim icin aglar misin?"
    - Cocuk hayir diye cevap verir.
    Kiz üzgün gitmek üzere arkasini döner.
    Cocuk onu kollarina alir ve:
    Ben senden hoslanmiyorum, Seni Seviyorum !
    Seni sevimli degil ba$döndürücü buluyorum !
    Kalbimde sana yer yok, benim kalbim sensin Ve
    Senin arkandan aglamam, senin icin ölürüm der !!!


    Gerçekten Sevseydin!!
    Bir Kız arkasından surekli takip eden birisini farkeder.
    Takip devam eder, kiz bundan rahatsız olur ve sorar:
    - Sen neden beni takip ediyorsun ?
    Delikanlı:
    -Size ilk görüşte aşık oldum ve sizi herşeyden çok seviyorum..
    Kız:
    - Bak arkamdan ablam geliyor sen ona aşık ol.. Benden sana yâr olmaz..
    Delikanlı arkasına bakar kimseyi goremeyince:
    - Bana yalan söyledin... Kimse yok.
    Kız:
    - Asıl sen bana yalan söyledin... Eğer beni gerçekten sevseydin arkana bile bakmazdın der...




  • Cümleler doğrudur sen doğru isen
    Doğruluk bulunmaz sen eğri isen."
    Yunus Emre
  • Bilmem nideyim
    Kanda gideyim
    Aşkin elinden
    Aşkin elinden

    Meskenim daglar
    Durmaz kan aglar
    Gözyaşim çaglar
    Aşkin elinden

    Kaddim yay oldu
    Işim vay oldu
    Bagrim nay oldu
    Aşkin elinden

    Dinle zarimi
    Verdim serimi
    Kodum arimi
    Aşkin elinden

    Varim vereyim
    Üryan olayim
    Zevke ereyim
    Aşkin elinden

    YUNUS'un sözü
    Kan aglar gözü
    Dogrudur özü
    Aşkin elinden

    Yunus Emre
  • ceviz ağacı

    Başım köpük köpük bulut içim dışım deniz
    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda
    Budak budak serham serham ihtiyar bir ceviz
    Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında

    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda
    Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında
    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda
    Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl
    Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril
    Koparıver gözlerinin gülüm yaşını sil

    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda
    Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında
    Yapraklarım ellerimdir tam yüz bin elim var
    Yüz bin elle dokunurum sana İstanbul’a
    Yapraklarım gözlerimdir şaşarak bakarım
    Yüz bin gözle seyrederim seni İstanbul’u
    Yüz bin yürek gibi çarpar çarpar yapraklarım
    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda
    Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi etusch -- 19 Temmuz 2008; 13:21:38 >




  • Çaycı getir ilaç kokulu çaydan
    Dakika düşelim senelik paydan
    Zindanda dakika farksızdır aydan
    Karıştır çayını zaman erisin
    Köpük köpük duman duman erisin
    Necip Fazıl KISAKÜREK



    ''Zindandan Mehmede Mektup'' şiirrinden alıntıdır.Köpük Köpük Duman duman zaman erisin derken zindanda zamanın ne kadar zor geçtiğini ve artık insanın içtiği çayın köpüğü ve dumanıyla vakit geçirebilecek kadar zor bir durumda olduğunu anlıyoruzBu dizelerin önünde saygıyla eğiliyor bu büyük şairimize Allahtan rahmet diliyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vaynett -- 1 Aralık 2007; 21:01:44 >
  • Arkadaşlar devlet memurumusunuz? hele böyle okuyarak doktor öğretmen hakim vs. mi oldunuz ?O zaman bu şiiri dikkatle okumanızı öneriyorum... çünkü burada hayatını kitaplara adayan ve iş işten geçince yaşamış olduğu bu hayatan dolayı çok pişman olan birinin içler acısı durumu anlatılıyor.adam okumuş ve bi sürü emek etmiş elde var sıfır

    GEÇTİ BOR'UN PAZARI SÜR EŞEĞİ NİĞDEYE

    basta kavak yelleri estigi gunler hani?
    umdugumuz neseler serefler unler hani?
    beklenilen alayli, sanli dugunler hani?

    servi gibi umitler dondu birer igdeye,
    gecti borun pazari sur esegi nigdeye.

    sende cevher var imis, onu herkes ne bilsin?
    kimler boyle zugurdun huzurunda egilsin,
    soyle bir dairede mudur bile degilsin,

    ne cikar ogrenmissen üçü beşi pi diye,
    gecti borun pazari sur esegi nigdeye.

    bilmem ki, ne olmakti senin gayen, maksadin?
    fare gibi kitaplar arasinda yasadin,
    ne dansettin, eglendin, ne de sevdin kiz, kadin,

    kim derdi hey serseri gencligine kiy diye,
    gecti borun pazari sur esegi nigdeye.

    gonul ne calgi ister ne eglence, ne de dans,
    ne guzel kadinlarin onlerinde reverans,
    kapandikca kapandi bunca yildir kahpe sans.

    ihtiyarlik golgesi perde cekti dideye,
    gecti borun pazari sur esegi nigdeye.

    firsati iyi kolla sakin olma dangalak,
    genc iken vur partiyi, durma, ye, keyfine bak,
    sonra ic sampanyalar, viskiler, bardak bardak,

    dokunuyor uc kadeh simdi bizim mideye,
    gecti borun pazari sur esegi nigdeye.

    hasanin boregine vaktinde yetismeli,
    hic durmadan govdeye atistirip, sismeli,
    yanip da kavrulmadan mukemmelen pismeli,

    sonra seni almazlar hic bir yere ciy diye,
    gecti borun pazari sur esegi nigdeye.

    namdar rahmi karatay




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vaynett -- 1 Aralık 2007; 21:47:50 >




  • Seni dağladılar, değil mi kalbim,
    Her yanın, içi su dolu kabarcık.
    Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
    Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

    Sensin gökten gelen oklara hedef;
    Oyası ateşle işlenen gergef.
    Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
    Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!
  • Seni Sana Terk Ediyorum

    geceler telaşla koşuyordu gölgeme
    bir gece kuşu daha uçuyordu avuçlarından
    yırtıyordu gecenin karanlığını baykuş sesleri
    arz inliyordu yıldızların aksine
    en sade suretini koyup çıkınıma /sırtıma atıp
    seni sana terk ediyorum...

    bozkırın koynunda deli dolu at süren ben
    dökülen eylüllere soktum gökyüzünün maviliğini
    ayın dolmuş haliydi son durağım
    içimdeki trenler çoktan devrildi, vagonlar darmadağın
    çatlamış dudağımı şiirlerle ıslatıp
    seni sana terk ediyorum...

    kanıyor ayak uçlarım dilime inat
    kaçırıyorum bakışlarımı alev küresinden
    bıçaklar kaygan zeminlerde bilenirken
    geceye sızan birkaç damla kan
    gözlerimden yüreğime sessizce akan
    en şiddetli zehri acılarıma katıp
    seni sana terk ediyorum...

    kaldırım taşlarında uyuttuğum düşleri
    bir atımlık barut kokan sabrımı
    gün görmemiş hayâllerime vuruyorum
    tütsüye mahkûm petekten oğul almak
    zırdeli şafaklara ağlamak
    bana mı düştü yar
    sabahla gidiyorum, balımı peteklere satıp
    seni sana terk ediyorum...

    kaç kalibreydi boynumdan vurduğun söz
    sahi ceylanlar neden hep boynundan vurulur
    gölgem kan kaybından ölmekte
    kırılan bir kalemin hesabı mı yapılır
    sevdam yüreğimde musallaya yatıp
    seni sana terk ediyorum...




  • Ben Sokak Çocuğuyum

    şu dört direkli köprünün altında
    açmışım gözlerimi
    sahipsiz
    rüzgar sarmış kundağımı
    yağmurla beslenmişim

    adımı insanlar koymuş
    benden habersiz
    benimsemişim
    serseri derler, hırsız derler
    .... derler, anlamam da
    alınmam da

    hiç fiyakalı dolaşmadım sokaklarda
    marka satmadım
    gökyüzü yorganım oldu hep
    dirseğim yastık
    alışkınım; kara, yağmura, soğuğa
    üşümem
    sıcak dokunur bana

    özlemem, hiç tanımadığım hisleri
    istemem varlığını bilmediğim şeyleri
    kıskanmam hiç kimseyi
    özenmem

    halbuki bilmez kimse
    kendilerinden şanslı olduğumu
    daha özgür
    ve daha zengin

    şu deniz herkesten çok benimdir
    arkasındaki orman da
    bütün sokaklar benimdir herkesten çok
    her simitçi biraz bana çalışır

    aslında her çocuktan daha çocuğum
    canım hiç sıkılmaz buralarda
    en sevdiğim oyundur
    köşe kapmaca

    yalnız da değilimdir
    yüzlerce kardeşim var
    benim gibi, bana benzer
    kimse ayırt edemez bizi
    birbirimizden

    geceleri toplanmaya başlarız
    el ayak çekildikten sonra
    konuşuruz, güleriz, dertleşiriz
    biraz farklı olsa da
    herkes kadar biz de umut besleriz
    hayallerimiz de vardır
    ayın dolaştığı yerlerde

    herkes kadar okumuşluğum da vardır
    her tip insandan bir harf öğrendim
    insanları en iyi ben tanırım
    okuldan, öğretmenden anlamam ama
    bu sokakların mektebini bitirdim
    bana lazım olanı öğrendim

    herkes kadar insanım da galiba
    herkes kadar ben de bazen ağlarım

    kafam da var, kalbim de
    severim de, düşünürüm de
    yalnız ben sokak çocuğuyum
    sokaklarda yaşamak tek suçum

    bir gün ben de gideceğim buralardan
    herkes gibi
    yalnız biraz sessizce
    kimseler anlamadan

    cenazem omuzlar üzerinde gitmeyecek
    belki
    belediye kaldıracak gürültüsüzce
    ağlayanlar olmayacak başucumda
    bir hayırsever uğramazsa geçerken
    mezarım da çorak kalacak sonunda
    benim gibi

    içimizden kimin gittiği
    fark edilmeden
    biri alacaktır yerimi
    vakit geçmeden

    evet, ben sokak çocuğuyum
    bu sokaklarda ne ilk
    ne de sonuncuyum




  • Gözlerin

    gözlerinde tanıdım seni
    hayata gülümsemeye çalışan kalbinin
    bakışlarına düşen güzelim yansımalarında

    kocaman küçümen yaşına sığdırdığın
    onca yükün
    kah kadınsı kah çocuksu
    içten konuşmalarıydı paylaştıkların

    aldırdığın kaşlarında
    hatırlamak istemez gibiydin
    unutmaya çalıştığın günler aylar yılların
    kalın kapkara yitirilmiş umutlarını

    ardında kalan ince çizgilerde
    belki hiç tatmadığın
    dişiliğinin okşanasılığı
    hoyrat sözcüklerinde saklı
    zerafetinin sevilesiliği
    çocuksu kadınlığının
    omuza, kalbe, dudağa düşen
    beklentisi..ni..
    yaşamak ister gibiydi
    doyulası gözlerin
    duyamadığım
    sende saklı sözlerin

    kimbilir …
  • UTANSIN

    Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
    Hedefe varmayan mızrak utansın!

    Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
    Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

    Eski çınar şimdi noel ağacı;
    Dallarda iğreti yaprak utansın!

    Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
    Onu sürdürmeyen çırak utansın!

    Ölümden ilerde varış dediğin,
    Geride ne varsa bırak utansın!

    Ey binbir tanede solmayan tek renk;
    Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

    NECİP FAZIL KISAKÜREK



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi etusch -- 2 Aralık 2007; 18:28:09 >
  • ''Kim demiş arkadaş uğrunda ölmek zor. Asıl uğrunda ölünecek arkadaş bulmak zor.''

    kim sölemişti hatırlamıyorum...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _Cizre_

    ''Kim demiş arkadaş uğrunda ölmek zor. Asıl uğrunda ölünecek arkadaş bulmak zor.''

    kim sölemişti hatırlamıyorum...

    güzell
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _Cizre_

    ''Kim demiş arkadaş uğrunda ölmek zor. Asıl uğrunda ölünecek arkadaş bulmak zor.''

    kim sölemişti hatırlamıyorum...


    evet arkadas cok güzel söz
  • Hasret bir rüzgar kapı kapı aralar geçer
    Gördüğüm her güzel şey beni yaralar geçer
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.