Şimdi Ara

çocuk meydana getirmek (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
46
Cevap
0
Favori
1.202
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: köle

    Üstteki arkadaşa cevaben yaşım 26. Çocuk yapma konusu şahsidir, aslında bana göre tüm konu başlıkları şahsidir, ben şahsım üzerinden gitmeden bu olayı başka kaynaklardan destek alarak anlatamam.

    Mucizevi birşey derken o manada söylemedim. Mucize yaşamın sırlarının her insanın kendi içinde olmasında saklı. Bilim-felsefe-forumlar ve en güvendiğiniz kaynaklar bile çoğu zaman "yanlış" şeyler söylemekteler. Herşeyden bağımsız bir sır var içimizde.

    Yaşamak mı istiyoruz ölmek mi, ağlamak mı istiyoruz gülmek mi, işte bunların hepsi bir sır. Bunlar bebekler için de bir sır. Siz ağlayan bir bebeği susturmayı öğrendiniz. Ama onun neden ağladığına dair çok net şeyler bilemessiniz.

    Ben madem bunları görüyorsam, size çocuk yapmak öğretilmiştir diyeceğim, içgüdü yoktur da diyeceğim. Çünkü içgüdünün manası, insanın üremek için karşı koyamadığı bir istektir. İşte bu manadaki bir içgüdü doğru değil, aranılan tek şey üremek ve yeni bir yaşam yaratmak değil.

    Daha fazla açıklama yapmadan şunu soriyim, hayatından ne kadar mutlusun? Dış dünyadan ve tüm öğretilenlerden kopabilecek kadar haz dolu bir yaşam sürüyor musun? Bana soracaksan eğer ben sürüyorum. Bu yüzden çocuk yapmayacağım çünkü ben zaten bir bebeğim. Bir bebeğin ne hissettiğini senden çok daha iyi anlayabilirim. Ve bir bebeğin gözünden senin içgüdülerinin olması, annelik duygularının olması ve tüm hayvanların da bu şekilde yapması o kadar komikki, ben sadece kafamı çevirip daha fazla ağlamak istiyorum. Benim ağlayışım sizlerden daha mutlu.



    İçgüdüler karşı konulamaz istekler değildir. İçgüdü bir eğilimdir. Sizde, bende ve tüm insanlarda ortak olan belki de tek şeydir. İsterseniz karşı koyarsınız. Doğurduğu bebeği sırf toplum baskısından dolayı öldüren anneler duyduk. İçgüdülerin esiri olmak değil, tam tersine onlara karşı koymak "öğretilmiş" bir davranıştır. Bu yüzden sizin fikirleriniz "öğretilmiş" veya "inançsal" oluyor.

    Kişi kendini sorgulamaya, başka bir deyişle felsefe yapmaya başladığında ancak ölmek mi yaşamak mı istediğine, hangisinin kendisini daha mutlu ettiğine karar verebilir. Eğer yaşamak istemiyorsanız ölmek çok zor değil. Fakat, bir bebeğin henüz beyin faaliyetleri bu seçimi yapacak kadar gelişmeden bu gibi şeyleri düşünmesi olanaksızdır. Sizin bu "öğretilmiş ve inançsal" düşünceleriniz beş yaşınızdayken var mıydı?

    Yukarıda basit bir felsefe yaptım. Ortada bir bebek yok iken, onun var olmayı seçme gibi bir ihtimali de yoktur. Böyle bir ihtimal yoksa onun elinden alınmış bir hak da yoktur. Büyür, beyinsel gelişimini tamamlar ve belki onu doğuran ebeveyinlere minnet duyar, belki de onlara nefret duyar ve ölmeyi yani yokluğa geri dönmeyi tercih eder. Tercihler ancak tercih yapabilecek bir mekanizma var olduğunda geçerlidir.

    Ayrıca kendinizi yaşamdan aldığınız haz, mutluluk gibi konularda diğer insanlarla karşılaştırmamalısınız. Çünkü siz benim beynimin içini okuyamıyorsunuz. Ben de sizin. O yüzden belki ben sizden çok daha fazla haz alıyorum. Belki bebek sahibi olan bir annenin hazzı sizin yaşamdan aldığınız hazzın çok ötesinde. Belki bir bebeğin ne hissettiğini anlayamayan tek kişi sizsiniz. Karşılaştırmalar sadece iki gözlenebilir kavram arasında yapılır. Kendinizi ne kadar iyi tanırsanız tanıyın, diğer insanları hiçbir zaman onlar kadar tanıyamayacaksınız.

    Kişisel olarak çocuk yapmama kararınıza saygı duyuyorum. Ancak ben kendim adına tam tersini düşünüyorum. Bunu sadece bana çocuk yapmam öğretildiği için de yapıyor değilim. Sadece istiyorum, daha ötesi var mı? Diyelim ki egom için istiyorum ne farkeder ki? Nasıl olur da hayatımından yeterli hazzı almadığımı iddia edebilirsiniz? Biri de çıkar der ki çocuk sahibi olmayarak hayattaki en büyük hazdan mahrum kalıyorsunuz.

    Bir bebeğin gözünden dünyaya bakmak çok güzel. Her türlü öğretiden, baskıdan uzak, temiz ve saf. Bir bebeği yaşama ne küstürebilir ki? Belki de yaşam sevincinin maksimum olduğu nokta dünyaya ilk geldiğimiz andır. Hangimiz çocukluğumuza geri dönmek istemiyoruz ki? Şimdi bunlara düşünerek sırf bir bebeğin ağlaması gibi sembolik bir örnek vermenin ne anlamı var? Onun ağlaması veya gülmesinin konumuzla ne alakası var?




  • Teşekkürler, beni alt ettiniz. Hazlarımızı karşılaştırabilecek hiç bir ölçütümüz yok. Ve benim çok üzülerek ve sinirlenerek söylüyorum ki sizi bu bencilce istekten uzak tutabilmek gibi bir gücüm de yok.

    Son söylediğim gibi, ben bir bebeğim ve sen benim ilgimi çekmiyorsun. Ama çırpınsam da zırlasam da hiçbirşey yapamıyorum. Eğer aynı evde yaşasaydık ve sen beni senelerce büyütseydin mecburen sana boyun eğecektim. Ve herkes gibi olacaktım. Bu laflardan biraz olsun ders çıkarabilecek birileri umut ediyorum vardır. Ben bu tartışmadan çekiliyorum ve kafamdakilerin öğretilmiş olduğunu kabul ediyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: köle


    Kadınların annelik içgüdüsü falan yoktur, psikolojik ihtiyaçları için çocuk yaparlar.





    Sadece cevap vermeye değer bu cümle vardı. Bu forum kahvehane köşesi değil, bir iddia ortaya atıyorsanız ispatını da yapmak zorundasınız. İnsanlardaki nadir hayvanlık iç güdülerinden bir tanesi annelik iç güdüsüdür. Bilimsel ispatı var, sizin aksini savunacak ispatınız nelerdir kaynaklarıyla bir yazar mısınız? Çünkü evrimde çığır açacaksınız annelik içgüdüsünün olmaması evrime çok ciddi bir darbe vurur ki yaradılışçılar bile annelik iç güdüsünün varlığının aksini savunmamışlardır.

    Dediğim gibi burası kahvehane köşesi değil, kendi bildiklerinizi diğerlerine empoze etmek için her söylenenin aksini yazarak burada prim yapamazsınız. Bilimsel ve kültürel bir bölüm burası.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: köle

    Çocuk yapmak yanlıştır. İnsan çocuk ya da bebek dünyaya getirerek, aslında içinde kendi büyütemedeği çocukluğunu yeniden var etmeye çalışır. Çocuk yapan birinin hayatı kaymalıdır, eğer kendine yeteri kadar dürüst davranabilirse. Çocukların size, aslında sizin onlara ihtiyacınız olduğundan daha az ihtiyaçları var. İşte bu, hayat kaydırmalıdır. Hayatı kayan ve daha sonra bir ölçüde bunu toparlayan biri herşeyin sonunda ben çocuğu kendi bencil isteklerim için yaptım diyebilecektir. Bunu çocuğunuza ve kendinize itiraf ettiğinizde ortaya gerçek bir ilişki çıkar. Ve bu dakikadan sonra çocuğun size ihtiyacı yoktur. Hem siz, hem de çocuğunuz bu hayat içerisinde öğrenebileceği en önemli bilgiyi öğrenmiş demektir.

    Üremek, nesli devam ettirmek? Bunlar sadece güzel öğretilmiş ve inandırılmış şeyler.



    Kesinlikle katılmıyorum. Hatta biraz da ilgi çekmek amaçlı bir mesaj gibi algılıyorum.
    Ancak tabi her türlü düşünceye de saygılıyım.




  • Bence ebeveynlerin içinde birazcık umut olmasa, en kötü şartlar ve ortamlarda dahi çocuk yapmaya devam etmezlerdi, tabi herkesin iddiasının geçerli olduğu yerler mutlaka var; yani Afrika'nın felanca kabilesinde tanrılar emrettiği için çocuk yapılıyordur belki, Türkiye'de mahalle baskısından, felanca yerde ülkenin çıkarıcı için vs..

    Doğma ve doğurulma hakkı gibi bir seçenek söz konusu olamaz, zira biz zaten sperm halimizdeyken doğmayı seçtik, bu seçimi hatırlamıyoruz tabii ki, ama o sperm de bizden farklı bilince sahip farklı bir yaratık değildi, yumurtaya doğru hücum eden de bizdik yine.
  • çocuk yapmak 5 dk, doğmasını beklemek yaklaşık 9 ay, büyümesini beklemek bi ömre bedel. Çocuğun dünya için faydalı bi birey olması paha biçilemez
  • FRP mi oynuyoruz ?
  • Yanaklarından bir bahar uçar

    Gülümsediği zaman içimdeki kor alır onun rüzgarını

    Ellerimle havaya atıp kahkahalarını duymak yaprağın üzerinde dans ettirir

    Elimden tuttuğunda derim ki bir kalp yetişiyor bu kargaşada

    Bir kez daha umutlarla dolu

    Bir kez daha inatla mutlu olmak için

    Doğduğu an sustu kollarımda acı sesi

    Kokladı babasını ve sustu
    Benim eğitimim de başladı
    Hayatımın bir kısmının en sıcak anlamı belirdi

    Her çığlıkla doğan çocuk insanoğlunun inatlaşmasıdır sevgisizliğe
  • Bu dünyaya ve kendime yapacağım en büyük kötülük çocuk yapmak olur. Ha panda olsaydım yapardım bir sürü ama..
  • Hayatı iyi giden bir insan "ben neden dünyaya geldim, beni yaparlarken bana mı sordular" gibi düşüncelere kapılmıyor. Genelde bu tür düşüncelere hayatı terslikler ile dolu olan kişiler kapılıyor.
    Yüz binlerce yıldır süre gelen üreme çoğalma sistemi bu soruya imkan vermiyor, yapacak birşey yok maalesef...
  • bBen bu dnyaya çocuk getirmem diyenler dönsnde kendilerine baksın,
    kendi ebeveynleri aynı şeyi söyleselerdi, bir nokta bile olamamış halde idiler şimdi.
    Doğanın kendi dengesi vardır,siz istesenizde istemesenizde o denge kurulur.
    İnsanoğlunun varlığıda bu dengenin bir parçası.ister tv izleyip bira içenlerin ,ister elitlerin
    soylarıyla olsun bu böyle devam eder.
    Ha bazılarının dünyaya çocuk getirmem demesi , ha 3 çocuk yapın diyenlerin söylemi, arada fark yok,denge bu söylemlerden etkilenmez.
    Bu arada henüz anne baba olmamış kişilerin annelik yada babalık içgdüsü hakkında işkembeden sallaması, benim ve evet çocuklarımda gaz çıkartıyor, insan bedeninin hiçdeğilse doğal fonksiyonu, gaz çıkartmamdan daha yapmacık ve desteksiz sallamadır.
  • Hiç bilmiyorum.Onun sorumluluğu var,babamı kaybettikten sonra ne kadar etkilendiğimi gördüm,benim başıma bir şey gelirse onlar napar diye düşünüyorum.Ama yinede çocuk sahibi olmak istemiyorum diyeyem,maddi gücüm olursa üç tane çocugum olsun isterim.Ama sorumluluk :S,kendi hayatından fedakarlık etmek filan,üniversiteden sonra düşünmem gerek tam olarak.
  • Sokaklarda bu kadar afedersiniz sıçılıp sıçılıp sokağa salınmış boş gereksiz velet varken, dünyanın nufusu bu durumdayken devlet insanları zorla kısırlaştırmalı bence. Annelik veya babalık duygusu belki vardır ama ilkel duygularımıza gem vurmayı öğrenmeliyiz. Çocuk demek yaptınmı ona gerekirse ölene kadar bakmak zorunda olmak demek. İster 10 yaşında olsun ister 40 yaşına gelsin. Ama zihniyet, yapalım üçer beşer, 20ye kadar biz bakarız, sonra o bize bakar şeklinde olduğundan zor tabi.. Bu ülkede insanlar çocuklarını sevmiyor bile, yetiştirip büyütüp adam ettikleri oğulları şehit olunca vatan sağolsun diyebiliyor. Benim oğlum olsa ve savaş dahi olsa, tükürürüm vatanına, önce çocuğum gelir, can gelir. Hal böyleyken, ülkede insanların çocuklarına verdikleri, sevgi, terbiye vs. ortada iken en azından bu ülkede insanlara çocuk yapmamayı öğretmek şart. Cahilce üremelerinin zararı sadece kendilerine olmuyor çünkü. Bu arada merak edenler; Ben tek çocuğum, annem bebek gibi hala sever beni, babam kendi askerden kaçıp 3 ay bedelli yapmış bir adamdır, banada aynısını söyler, 27 yaşındayım, çalışmıyorum, parayı babamdan alıyorum..




  • quote:

    Bu arada merak edenler; Ben tek çocuğum, annem bebek gibi hala sever beni, babam kendi askerden kaçıp 3 ay bedelli yapmış bir adamdır, banada aynısını söyler, 27 yaşındayım, çalışmıyorum, parayı babamdan alıyorum..


  • quote:

    Orijinalden alıntı: köle


    quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    Madem farklı konuları konuşacağız; "çocuk yapmak öğretilmiştir" veya "annelik içgüdüsü yoktur" gibi komik şeyler söylemeyin. Eğer bu sözlerinize gerçek dışı, şiirsel anlamlar yüklüyorsanız bilemem. Zira bu aralar böyle anlaşılmaz konuşmaya çalışmak moda.

    Şimdi bilimden bahsettik diye "kendi varoluşumuzdan uzak" olmuşuz. Felsefe yapmanın ne demek olduğunu anlayamayan insanlar var bu forumda. Zannediliyor ki bilimden bahseden biri felsefik düşünemez. Yine zannediliyor ki felsefe yapmak, sürekli kapalı ifadelerle, benzetmelerle, şiirsel anlatımlarla konuşmaktır. Tamamen yanlış düşünceler.

    Şimdi bilimi bir kenara bırakıyorum ve kendimi sorguluyorum. Eğer var olmak mucizevi bir şey ise neden içimdeki binlerce potansiyel mucizeden birinin gerçek olmasına engel olayım ki?


    Üstteki arkadaşa cevaben yaşım 26. Çocuk yapma konusu şahsidir, aslında bana göre tüm konu başlıkları şahsidir, ben şahsım üzerinden gitmeden bu olayı başka kaynaklardan destek alarak anlatamam.

    Mucizevi birşey derken o manada söylemedim. Mucize yaşamın sırlarının her insanın kendi içinde olmasında saklı. Bilim-felsefe-forumlar ve en güvendiğiniz kaynaklar bile çoğu zaman "yanlış" şeyler söylemekteler. Herşeyden bağımsız bir sır var içimizde.

    Yaşamak mı istiyoruz ölmek mi, ağlamak mı istiyoruz gülmek mi, işte bunların hepsi bir sır. Bunlar bebekler için de bir sır. Siz ağlayan bir bebeği susturmayı öğrendiniz. Ama onun neden ağladığına dair çok net şeyler bilemessiniz.

    Ben madem bunları görüyorsam, size çocuk yapmak öğretilmiştir diyeceğim, içgüdü yoktur da diyeceğim. Çünkü içgüdünün manası, insanın üremek için karşı koyamadığı bir istektir. İşte bu manadaki bir içgüdü doğru değil, aranılan tek şey üremek ve yeni bir yaşam yaratmak değil.

    Daha fazla açıklama yapmadan şunu soriyim, hayatından ne kadar mutlusun? Dış dünyadan ve tüm öğretilenlerden kopabilecek kadar haz dolu bir yaşam sürüyor musun? Bana soracaksan eğer ben sürüyorum. Bu yüzden çocuk yapmayacağım çünkü ben zaten bir bebeğim. Bir bebeğin ne hissettiğini senden çok daha iyi anlayabilirim. Ve bir bebeğin gözünden senin içgüdülerinin olması, annelik duygularının olması ve tüm hayvanların da bu şekilde yapması o kadar komikki, ben sadece kafamı çevirip daha fazla ağlamak istiyorum. Benim ağlayışım sizlerden daha mutlu.



    içgüdü yoktur deyip insan psikolojisini neden olarak göstermek komik.insan psikolojisini insanın salt mantıksal düşüncelerinden oluşan bir dünya mı sanıyorsunuz? insanlar aldığı kararları matematiksel işlemler sonucu mutlak bir açıklık ve netlikle almıyor.yok saydığın içgüdüler zaten insan psikolojisinin kökenini oluşturuyor.
    insan psikolojisinde bilincin yeri sandığınızdan çok daha kısıtlıdır.
    yüzbinlerce yıllık evrim sonucu insan beynine yerleşmiş kompleks davranış kalıpları aldığımız kararlarda yani psikolojimizde çok daha fazla pay sahibidir.
    senin bebek yapmama kararın içgüdülerden arınmış mantıklı bir insan olduğunu değil sadece farklı yönde gelişmiş bir psikolojin olduğunu gösterir.
    dünyaya, henüz kendi psikolojisini tam olarak kontrol altına alıp bütün kararlarını mantıklı bir şekilde verecek kadar güçlü bir bilince sahip bir insan gelmedi.
    kendini bu kadar yetenekli görüp zerdüşt edasıyla başı sonu belli olmayan yazılar yazman da bi çeşit psikolojik masturbasyon bana göre..

    buraya kadar yazdıklarım temelsiz düşüncelerineydi..

    konuya gelirsek, çocuk yapmak şartlar oluştuğunda en aykırı düşünen insanın bile savunduğu bir eylem olabilir.tamamen kişinin yaşadığı çevreye ve ihtiyaçlarına göre değişen bir durum.
    kimse kendine" çocuk yapmak soyun devamı için gereklidir" lafı öğretildi diye çocuk yapmaz.aynı şekilde kişinin genlerinde "üremek için çocuk yapmalısın" emrini veren kodlar da yoktur.insanın çeşitli içgüdüleriyle şartlanmış istekleri kişiyi çocuk yapmaya yöneltir.bu içgüdülerin tam olarak ne olduğunu açıklayamam ama "soyun devamı" üremenin nedeni değil sonucudur.büyük ihtimalle her insan davranışında olduğu gibi üremede de "güç istenci" denen kavram vardır.




  • Ben zerdüşten daha da öte biriyim, ayrıca psikolojik mastürbasyon yaptığım da fazlasıyla doğrudur.

    Konuya dönelim, ben olayın en kökenini anlatmaya çalışıyorum, yazarken öyle bi kaptırıyorum ki sanki herkes beni anlayacakmış gibi. İçgüdü yok derken, içgüdülerimizin hedefi yok demek istiyorum. İnsanların büyük bir cinsel haz alma kapasitesi var, ama bu kapasitenin belli bir nesnesi yok, gayesi yok. Sevişmek, üremek, ya da karşı cinsten etkilenmek bu kapasitenin farklılaşmış halleri. İnsan kendi kendine tatmin olabilir, olmalıdır, hatta en büyük tatmini bu şekilde yaşar, diğer cinsiyetle olanların çoğu sonradan eklenmiştir, kendi cinselliğimize ve bedenimize uzaklaştığımız için, bu hazzı bir başkasının vermesini bekliyoruz. Buna mecbur kalıyoruz.

    Ben bişeylerin size öğretildiği için çocuk yaptığınızı söylemiyorum, söylesem de burdaki kimse bunun farkında bile olamaz. Ben başka birşey söylüyorum; kendi hayatınıza uzaksınız, kendi yaşama amacınıza uzaksınız, kendi kararlarınıza , kendi cinselliğinize uzaksınız, kendi yaşamınıza uzak olduğunuz için kendi ölümünüze de uzaksınız.

    Ve tüm bunların sonunda da bir bebeğin gerçekten ne hissettiğini bilemessiniz. Ama öğrenmek için belki de çocuk yapmak zorundasınız. Herkes için doğru, ama bana göre yanlış bir hareket. Buyrun üreyin, çünkü bunu sorgulamadınız ve buna ihtiyaç duyuyorsunuz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hastradamus
    konuya gelirsek, çocuk yapmak şartlar oluştuğunda en aykırı düşünen insanın bile savunduğu bir eylem olabilir.


    Aykırı olmakla falan ilgisi yok. Dünya görüşü, bakış açısı ile alakalı. Gelişmiş ülkelerde, genç nufusun azlığı, çocuk yapan çiftlerin azlığı dikkat çekerken, gelişmemiş ülkelerde tam tersi, genç nesil daha fazladır ve insandan öte, kedi köpek gibi ürer insanlar. Nicelik değil nitelik önemli olduğundan da sonuç ortada. Bence üremek insan için çok bencilce bir davranış. Sonuçta kendi çocuğum ben bakıyorum densede, onu dünyaya getiriyorsunuz ve bunda özgürsünüz. Bunun böyle olmaması lazım. Sınırlama getirilmeli. Sanırım nufusu yoğun ülkelerde buna benzer sınırlamalar getirilecek hatta kısmen getirildi bile. Yakın gelecektede kaynakların kullanımı açısından genel olarak sadece seçilenler çocuk yapabilecek. Aksi taktirde bencilce üreme hakkını kendinde gören insanoğlu kaynakların yokolması yüzünden yok olacaktır. Çok önceden çocuk yapmaya sınır getirilmeliydi. Sadece beraber iki çiftin ve ailesinin alacağı bir karar olmamalı. Dediğim gibi siz yapsanızda dünyaya etki ediyor, adı üstünde dünyaya getirmek.. Yakın gelecekte ilk önce en fazla bir çocuk denecek belki, ama sonrasında eminim tamamen seçilen bazı kişilerin çocuk yapmasına izin verilecek. Aksi taktirde insan virüsü kanser gibi istilaya devam edecek maalesef, bunu görebilen ve düşünebilen insanlarda sadece üzülerek seyirci kalacak. Bunun böyle olmasının nedeni insanın ekolojik dengede yer almaması, ona uymaması. Hayvanlarda cinsel bir korunma olmaksızın, istedikleri gibi üreyebildikleri halde, kendi kendilerini avladıklarından doğal bir denge oluşarak hiçbir zaman tek bir türün hakimiyetine izin vermiyor. Bu düzenin içine insan sonradan sokulmuş, yapay uyumsuz bir tür gibi davranarak, her yeri kendine uygun olduğunu düşündüğü (birkaç kişi böyle düşünüp başkalarına düşündürtüyor desek daha doğru) şekle çeviriyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: köle

    Ben zerdüşten daha da öte biriyim, ayrıca psikolojik mastürbasyon yaptığım da fazlasıyla doğrudur.

    Konuya dönelim, ben olayın en kökenini anlatmaya çalışıyorum, yazarken öyle bi kaptırıyorum ki sanki herkes beni anlayacakmış gibi. İçgüdü yok derken, içgüdülerimizin hedefi yok demek istiyorum. İnsanların büyük bir cinsel haz alma kapasitesi var, ama bu kapasitenin belli bir nesnesi yok, gayesi yok. Sevişmek, üremek, ya da karşı cinsten etkilenmek bu kapasitenin farklılaşmış halleri. İnsan kendi kendine tatmin olabilir, olmalıdır, hatta en büyük tatmini bu şekilde yaşar, diğer cinsiyetle olanların çoğu sonradan eklenmiştir, kendi cinselliğimize ve bedenimize uzaklaştığımız için, bu hazzı bir başkasının vermesini bekliyoruz. Buna mecbur kalıyoruz.

    Ben bişeylerin size öğretildiği için çocuk yaptığınızı söylemiyorum, söylesem de burdaki kimse bunun farkında bile olamaz. Ben başka birşey söylüyorum; kendi hayatınıza uzaksınız, kendi yaşama amacınıza uzaksınız, kendi kararlarınıza , kendi cinselliğinize uzaksınız, kendi yaşamınıza uzak olduğunuz için kendi ölümünüze de uzaksınız.

    Ve tüm bunların sonunda da bir bebeğin gerçekten ne hissettiğini bilemessiniz. Ama öğrenmek için belki de çocuk yapmak zorundasınız. Herkes için doğru, ama bana göre yanlış bir hareket. Buyrun üreyin, çünkü bunu sorgulamadınız ve buna ihtiyaç duyuyorsunuz.



    sen kendi yaşam felsefeni anlatıyorsun bense sınırlı bi alanda konu hakkında konuşuyorum.
    o zaman senin yaşam amacın hakkında konuşalım.
    ne için yaşarsın? her davranışın kendi koyduğun bir takım ilkelere göre midir? öyleyse bu ilkelerin %100 doğru olduğundan nasıl eminsin? duygularına kapılıp bu ilkelere ters hareket ettiğinde kendini nasıl avutuyorsun? niçe'nin bahsettiği üst insanla aynı kişi misin?bu kadar aşmış ve yıkmış biri nasıl olur da psikolojik masturbasyona ihtiyac duyar? diğer soruları da kendin yarat ne de olsa sınırsız şeyler söyleyebilirsin bu mevzu hakkında..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PAXMAHNHOB

    quote:

    Orijinalden alıntı: hastradamus
    konuya gelirsek, çocuk yapmak şartlar oluştuğunda en aykırı düşünen insanın bile savunduğu bir eylem olabilir.


    Aykırı olmakla falan ilgisi yok. Dünya görüşü, bakış açısı ile alakalı. Gelişmiş ülkelerde, genç nufusun azlığı, çocuk yapan çiftlerin azlığı dikkat çekerken, gelişmemiş ülkelerde tam tersi, genç nesil daha fazladır ve insandan öte, kedi köpek gibi ürer insanlar. Nicelik değil nitelik önemli olduğundan da sonuç ortada. Bence üremek insan için çok bencilce bir davranış. Sonuçta kendi çocuğum ben bakıyorum densede, onu dünyaya getiriyorsunuz ve bunda özgürsünüz. Bunun böyle olmaması lazım. Sınırlama getirilmeli. Sanırım nufusu yoğun ülkelerde buna benzer sınırlamalar getirilecek hatta kısmen getirildi bile. Yakın gelecektede kaynakların kullanımı açısından genel olarak sadece seçilenler çocuk yapabilecek. Aksi taktirde bencilce üreme hakkını kendinde gören insanoğlu kaynakların yokolması yüzünden yok olacaktır. Çok önceden çocuk yapmaya sınır getirilmeliydi. Sadece beraber iki çiftin ve ailesinin alacağı bir karar olmamalı. Dediğim gibi siz yapsanızda dünyaya etki ediyor, adı üstünde dünyaya getirmek.. Yakın gelecekte ilk önce en fazla bir çocuk denecek belki, ama sonrasında eminim tamamen seçilen bazı kişilerin çocuk yapmasına izin verilecek. Aksi taktirde insan virüsü kanser gibi istilaya devam edecek maalesef, bunu görebilen ve düşünebilen insanlarda sadece üzülerek seyirci kalacak. Bunun böyle olmasının nedeni insanın ekolojik dengede yer almaması, ona uymaması. Hayvanlarda cinsel bir korunma olmaksızın, istedikleri gibi üreyebildikleri halde, kendi kendilerini avladıklarından doğal bir denge oluşarak hiçbir zaman tek bir türün hakimiyetine izin vermiyor. Bu düzenin içine insan sonradan sokulmuş, yapay uyumsuz bir tür gibi davranarak, her yeri kendine uygun olduğunu düşündüğü (birkaç kişi böyle düşünüp başkalarına düşündürtüyor desek daha doğru) şekle çeviriyor.

    aykırı derken çocuk yapmaya karşı olan dünya görüşünü kastettim zaten.üremek tabiki bencilce bir davranış.kimse içinde bulunduğu topluma faydalı olması için çocuk üretmez.bu işin bahanesi olur ancak.

    insanların üremesine karışmak,askere gitmeye zorlamak,oy vermelerine engel olmak vs. bana göre faşizmdir.ama şunu da biliyorum ki askerliğin zorunlu olmadığı bir gelişmişlik seviyesinde zaten insanlar sonuçlarını düşünmeden bilinçsizce çocuk yapmayacaktır.

    kısıtlamak yerine insanlara bu konuda eğitim vermek yani aile planlaması denen birşey var.bu yeterince uygulanıyor mu onu sorgulamak lazım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hastradamus

    sen kendi yaşam felsefeni anlatıyorsun bense sınırlı bi alanda konu hakkında konuşuyorum.
    o zaman senin yaşam amacın hakkında konuşalım.
    ne için yaşarsın? her davranışın kendi koyduğun bir takım ilkelere göre midir? öyleyse bu ilkelerin %100 doğru olduğundan nasıl eminsin? duygularına kapılıp bu ilkelere ters hareket ettiğinde kendini nasıl avutuyorsun? niçe'nin bahsettiği üst insanla aynı kişi misin?bu kadar aşmış ve yıkmış biri nasıl olur da psikolojik masturbasyona ihtiyac duyar? diğer soruları da kendin yarat ne de olsa sınırsız şeyler söyleyebilirsin bu mevzu hakkında..



    Bunları cidden merak ettiğini sanmıyorum. Eğer ciddi isen de burdan cevap yazmak istemiyorum, özelden sorabilirsin.

    Konuyu açan kişi konu hakkında görüşleriniz nelerdir diye sormuş, ben de bundan yola çıkarak tabi ki şahsi görüşümü sundum. İçgüdü nedir, psikoloji nedir, bunları da fazlasıyla biliyorum. Bunlar üzerine de konuşulabilir, ama gerek görmüyorum, çünkü bu son derece şahsi bir meseledir ve insanların burda kendi hayat-çocuk görüşlerini açıkça anlatabilmesi bana göre çok daha önemlidir.




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.