BMW 8 serisi.. (2. sayfa)

quote:

Orjinalden alıntı: okan

hocam belli bir devri geçmedikçe pasif gibi bir anlatım sergilediğin motor 7.50il de 0-100 km de 6.8 saniye gibi harikalar yaratıyor. Üstelik 8.50 dende 120 kg gibi daha ağır bir araba 7.50il. Çokta başarılı bir makinedir. 2 motor olması gibi saçma bir durumu ilkdefa duydum 98 model 7.40i kullanıcısı olarak. kaynak gösterirseniz bu ilginç bilgiyi doğrulamak isterim...

8 Serisine dönünce,
Çook asil bir araç. Bmwteam forumlarında bir abimizde beyaz 8.50csi vardı. Öyle böyle bir araç diildir. Tasarım olarak üretldiği yılların çok ilerisinde bir araçtır... Herzaman sahip olmak istedim açıkçası. Bugün olsa yarın olsa Allah kısmet ederse birtane 8.40 yada 50 ye sahip olmak istiyorum. Ayrıca 40 bin ytl ye alınacak en iyi spor araçlardandır. Youtube de videoları var bir bakın derim...

quote:

Orjinalden alıntı: faho

Aracın Motor sağ ve sol kısımlarına entegre edilmiş 2500'lük iki adet motor,arç ile belli bir devire ulaşmadığınızda otomatik olarak gereksinim duymadığı için sadece 1 tanesi devrede oluyor,ancak devirli kullanınca hızın da paralelinde diğer bir motor devreye giriyor ve gerçek güç ortaya çıkıyor.

Motorun işleyişini 7.50 ila sahibi bir ahbabım daha doğrusu bir amcamız anlattı,şu an 98 model 2,0 lt lik bir laguna kullanmaktayım,ama 95 - 96 model civarı temiz bir 7,28ia ya da ila istiyorum ve birkaç ay içinde ama en geç yaz olmadan satın almak istiyorum.Malum vergi vb.. nedenler ile daha yüksek motor segmentine çıkamıyorum.Siz tavsiye edermisiniz 7.28?Çekişte felan bir sorun yaratır mı?Zaten araca Prince ayarında bir lpg taktıracağım,siz tüplü mü kullanıyorsunuz?Genel olarak + ları ve - leri neler 7 serisinin?Bakım masrafı genel olarak nasıl(periyodik ana parçalar olarak)...Aydınlatırsanız memnun olurum.

quote: Orjinalden alıntı: okan hocam belli bir devri geçmedikçe pasif gibi bir anlatım sergilediğin motor 7.50il de 0-100 km de 6.8 saniye gibi harikalar yaratıyor. Üstelik 8.50 dende 120 kg gibi daha ağır bir araba 7.50il. Çokta başarılı bir makinedir. 2 motor olması gibi saçma bir durumu ilkdefa duydum 98 model 7.40i kullanıcısı olarak. kaynak gösterirseniz bu ilginç bilgiyi doğrulamak isterim... 8 Serisine dönünce, Çook asil bir araç. Bmwteam forumlarında bir abimizde beyaz 8.50csi vardı. Öyle böyle bir araç diildir. Tasarım olarak üretldiği yılların çok ilerisinde bir araçtır... Herzaman sahip olmak istedim açıkçası. Bugün olsa yarın olsa Allah kısmet ederse birtane 8.40 yada 50 ye sahip olmak istiyorum. Ayrıca 40 bin ytl ye alınacak en iyi spor araçlardandır. Youtube de videoları var bir bakın derim...

quote:

Orjinalden alıntı: TheDino

Bu araç hiç tutulmadı arkadaşlar. İkinci eli bile tutmadı ki üretici için bu çok önemli değildir.
Neden tutulmadı, fiyat itibariyle süperspor otomobillere yakın bir fiyatı vardı ve 2 tonluk ağırlığıyla tam bir fiyaskoydu.

Sonuç olarak hedeflendiği pazarda rekabetçi olamadı. Teknik olarak çoğumuz için şu anda bile çok iyi olan bu otomobil, o günlerde bir ferrari alabilen adam için hiç çekici gelmiyordu. Olaya bu açıdan bakın.

quote:

Orjinalden alıntı: mec

quote: Orjinalden alıntı: TheDino Bu araç hiç tutulmadı arkadaşlar. İkinci eli bile tutmadı ki üretici için bu çok önemli değildir. Neden tutulmadı, fiyat itibariyle süperspor otomobillere yakın bir fiyatı vardı ve 2 tonluk ağırlığıyla tam bir fiyaskoydu. Sonuç olarak hedeflendiği pazarda rekabetçi olamadı. Teknik olarak çoğumuz için şu anda bile çok iyi olan bu otomobil, o günlerde bir ferrari alabilen adam için hiç çekici gelmiyordu. Olaya bu açıdan bakın.

Bu araç "10" seneye yaklaşan üretim süresi boyunca BMW'nin bayrak gemisi aracıydı ve en pahalı modeliydi.. Yani "gayet iyi tuttu".. "Luxury Touring Coupe" denen otomobil segmentini dünya otomobil lügatına bu otomobil soktu.. 2 tonluk ağırlığını 6.8sn'de 0'dan 100kmh'ye çıkarabilecek kadar agresif, çalışırken emme manifoldu üzerine dik yerleştirilen bir demir parayı düşürmeyecek kadar titreşimsiz çalışabilen V12 motoruyla kendisi "fiyasko" değil mühendislik harikasıydı.. Ortadan motorlu bir Ferrari veya arkadan motorlu bir Porsche gibi safkan bir süper otomobil değildi.. Bu tip otomobillerle ne dizayn edildiğinde, ne üretildiğinde ne de satışa sunulduğunda en ufak bir pazar paylaşımı olmadı.. Haliyle hiç girmediği bir savaşı kaybetmesi de sözkonusu olmadı.. Süper otomobillerle aynı sınıfı hedefleyen M8 versiyonu BMW'nin bu pazara girme kararından vazgeçmesi nedeniyle üretilmedi.
Hedeflediği pazarın diğer örneklerinden Jaguar XJS, Mercedes SEC ve SL serisi gibi sedan konforuna sahip coupe ve roadster otomobiller arasında daha satışa sunulmadan ilk tanıtıldığı 1989'da bile ciddi bir rakip konumuna gelmişti..

Türkiye gibi yetkili servislerin bile çoğu zaman üst segment otomobillerde arıza tespit, onarım ve yedek parça temini gibi hususlarda zayıf kaldığı, benzin fiyatlarının zirveye çıktığı, vergilendirmede motor hacimlerinin araç yaş ve piyasa değerinden daha ön planda olması gibi bariz hataların işlendiği bir ülkede, belki bir elin parmaklarından bile az sayıda kalmış bir otomobilin ikinci elde tutmadığını düşünmek gerçekten son derece lüzumsuz(!) bir mantıktır.. Ki bu araç değil dünya genelinde, üretildiği ülke olması itibarıyla en düşük fiyatla satılan örneklerinin bulunduğu Almanya'da bile ikinci elde son derece kıymetli ve meraklıları tarafından ilgiyle takip ve takdir edilen bir otomobildir.

Ayrıca; her otomobil firması için ikinci el en az ilk el kadar önemlidir.. Marka imajı oluşmasını sağlayan en önemli unsur müşteri memnuniyeti ve kullanıcı sayısındaki artıştır ki bu her iki parametre de direkt olarak ikinci el ile ilgilidir.. İkinci el değeri önemlidir.. Başarılı ikinci el değeri sadık müşteri kitlesinin oluşmasında esas ve direkt etmendir..

Olaya hangi açıdan bakarsanız bakın asıl olan budur..

quote:

Orjinalden alıntı: mec

quote: Orjinalden alıntı: TheDino Bu araç hiç tutulmadı arkadaşlar. İkinci eli bile tutmadı ki üretici için bu çok önemli değildir. Neden tutulmadı, fiyat itibariyle süperspor otomobillere yakın bir fiyatı vardı ve 2 tonluk ağırlığıyla tam bir fiyaskoydu. Sonuç olarak hedeflendiği pazarda rekabetçi olamadı. Teknik olarak çoğumuz için şu anda bile çok iyi olan bu otomobil, o günlerde bir ferrari alabilen adam için hiç çekici gelmiyordu. Olaya bu açıdan bakın.

Bu araç "10" seneye yaklaşan üretim süresi boyunca BMW'nin bayrak gemisi aracıydı ve en pahalı modeliydi.. Yani "gayet iyi tuttu".. "Luxury Touring Coupe" denen otomobil segmentini dünya otomobil lügatına bu otomobil soktu.. 2 tonluk ağırlığını 6.8sn'de 0'dan 100kmh'ye çıkarabilecek kadar agresif, çalışırken emme manifoldu üzerine dik yerleştirilen bir demir parayı düşürmeyecek kadar titreşimsiz çalışabilen V12 motoruyla kendisi "fiyasko" değil mühendislik harikasıydı.. Ortadan motorlu bir Ferrari veya arkadan motorlu bir Porsche gibi safkan bir süper otomobil değildi.. Bu tip otomobillerle ne dizayn edildiğinde, ne üretildiğinde ne de satışa sunulduğunda en ufak bir pazar paylaşımı olmadı.. Haliyle hiç girmediği bir savaşı kaybetmesi de sözkonusu olmadı.. Süper otomobillerle aynı sınıfı hedefleyen M8 versiyonu BMW'nin bu pazara girme kararından vazgeçmesi nedeniyle üretilmedi.
Hedeflediği pazarın diğer örneklerinden Jaguar XJS, Mercedes SEC ve SL serisi gibi sedan konforuna sahip coupe ve roadster otomobiller arasında daha satışa sunulmadan ilk tanıtıldığı 1989'da bile ciddi bir rakip konumuna gelmişti..

Türkiye gibi yetkili servislerin bile çoğu zaman üst segment otomobillerde arıza tespit, onarım ve yedek parça temini gibi hususlarda zayıf kaldığı, benzin fiyatlarının zirveye çıktığı, vergilendirmede motor hacimlerinin araç yaş ve piyasa değerinden daha ön planda olması gibi bariz hataların işlendiği bir ülkede, belki bir elin parmaklarından bile az sayıda kalmış bir otomobilin ikinci elde tutmadığını düşünmek gerçekten son derece lüzumsuz(!) bir mantıktır.. Ki bu araç değil dünya genelinde, üretildiği ülke olması itibarıyla en düşük fiyatla satılan örneklerinin bulunduğu Almanya'da bile ikinci elde son derece kıymetli ve meraklıları tarafından ilgiyle takip ve takdir edilen bir otomobildir.

Ayrıca; her otomobil firması için ikinci el en az ilk el kadar önemlidir.. Marka imajı oluşmasını sağlayan en önemli unsur müşteri memnuniyeti ve kullanıcı sayısındaki artıştır ki bu her iki parametre de direkt olarak ikinci el ile ilgilidir.. İkinci el değeri önemlidir.. Başarılı ikinci el değeri sadık müşteri kitlesinin oluşmasında esas ve direkt etmendir..

Olaya hangi açıdan bakarsanız bakın asıl olan budur..

quote:

Orjinalden alıntı: TheDino

Daha önceki mesajımda da yazdığım gibi, BMW 8 serisi "çok kötü bir arabaydı" demedim, hatta şu an bile bir çok otomobilden çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Önce bu konuda anlaşalım. Çok iyi bir otomobildi. Süper bir otomobildi. Belki bir öncüydü. Ama o gün cebinde bir BMW 8.50 parası olan çok az insanın tercihiydi.
Kaldı ki sadece ben böyle düşünmüyorum. BMW bu fiyaskoyu daha ekonomik 8.40 modeliyle "felaket" ten kurtardı. Efsanefi BMW M1 benzerliğiyle bir süre sattı. Eğer satışlar iyi gitseydi (10 sene otomobil dünyasında bir başarı değildir) M8 modeliyle süper spor segmentine rakip olacaktı ama M8 asla üretilmedi. Nedeni sorulduğunda, BMW yetkilileri benim yazdıklarıma benzer cümlelerle açıkladı.

Sadece duygusal değil ticari açıdan bakın olaya.

quote: Orjinalden alıntı: mec quote: Orjinalden alıntı: TheDino Bu araç hiç tutulmadı arkadaşlar. İkinci eli bile tutmadı ki üretici için bu çok önemli değildir. Neden tutulmadı, fiyat itibariyle süperspor otomobillere yakın bir fiyatı vardı ve 2 tonluk ağırlığıyla tam bir fiyaskoydu. Sonuç olarak hedeflendiği pazarda rekabetçi olamadı. Teknik olarak çoğumuz için şu anda bile çok iyi olan bu otomobil, o günlerde bir ferrari alabilen adam için hiç çekici gelmiyordu. Olaya bu açıdan bakın. Bu araç "10" seneye yaklaşan üretim süresi boyunca BMW'nin bayrak gemisi aracıydı ve en pahalı modeliydi.. Yani "gayet iyi tuttu".. "Luxury Touring Coupe" denen otomobil segmentini dünya otomobil lügatına bu otomobil soktu.. 2 tonluk ağırlığını 6.8sn'de 0'dan 100kmh'ye çıkarabilecek kadar agresif, çalışırken emme manifoldu üzerine dik yerleştirilen bir demir parayı düşürmeyecek kadar titreşimsiz çalışabilen V12 motoruyla kendisi "fiyasko" değil mühendislik harikasıydı.. Ortadan motorlu bir Ferrari veya arkadan motorlu bir Porsche gibi safkan bir süper otomobil değildi.. Bu tip otomobillerle ne dizayn edildiğinde, ne üretildiğinde ne de satışa sunulduğunda en ufak bir pazar paylaşımı olmadı.. Haliyle hiç girmediği bir savaşı kaybetmesi de sözkonusu olmadı.. Süper otomobillerle aynı sınıfı hedefleyen M8 versiyonu BMW'nin bu pazara girme kararından vazgeçmesi nedeniyle üretilmedi. Hedeflediği pazarın diğer örneklerinden Jaguar XJS, Mercedes SEC ve SL serisi gibi sedan konforuna sahip coupe ve roadster otomobiller arasında daha satışa sunulmadan ilk tanıtıldığı 1989'da bile ciddi bir rakip konumuna gelmişti.. Türkiye gibi yetkili servislerin bile çoğu zaman üst segment otomobillerde arıza tespit, onarım ve yedek parça temini gibi hususlarda zayıf kaldığı, benzin fiyatlarının zirveye çıktığı, vergilendirmede motor hacimlerinin araç yaş ve piyasa değerinden daha ön planda olması gibi bariz hataların işlendiği bir ülkede, belki bir elin parmaklarından bile az sayıda kalmış bir otomobilin ikinci elde tutmadığını düşünmek gerçekten son derece lüzumsuz(!) bir mantıktır.. Ki bu araç değil dünya genelinde, üretildiği ülke olması itibarıyla en düşük fiyatla satılan örneklerinin bulunduğu Almanya'da bile ikinci elde son derece kıymetli ve meraklıları tarafından ilgiyle takip ve takdir edilen bir otomobildir. Ayrıca; her otomobil firması için ikinci el en az ilk el kadar önemlidir.. Marka imajı oluşmasını sağlayan en önemli unsur müşteri memnuniyeti ve kullanıcı sayısındaki artıştır ki bu her iki parametre de direkt olarak ikinci el ile ilgilidir.. İkinci el değeri önemlidir.. Başarılı ikinci el değeri sadık müşteri kitlesinin oluşmasında esas ve direkt etmendir.. Olaya hangi açıdan bakarsanız bakın asıl olan budur..

quote:

Orjinalden alıntı: okan

o bu diilde yukardaki foto Mercedes Cls Nin Photoshopla düzenlenmiş hali... Kısacası fake...

quote:

Orjinalden alıntı: mec

quote: Orjinalden alıntı: TheDino Daha önceki mesajımda da yazdığım gibi, BMW 8 serisi "çok kötü bir arabaydı" demedim, hatta şu an bile bir çok otomobilden çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Önce bu konuda anlaşalım. Çok iyi bir otomobildi. Süper bir otomobildi. Belki bir öncüydü. Ama o gün cebinde bir BMW 8.50 parası olan çok az insanın tercihiydi. Kaldı ki sadece ben böyle düşünmüyorum. BMW bu fiyaskoyu daha ekonomik 8.40 modeliyle "felaket" ten kurtardı. Efsanefi BMW M1 benzerliğiyle bir süre sattı. Eğer satışlar iyi gitseydi (10 sene otomobil dünyasında bir başarı değildir) M8 modeliyle süper spor segmentine rakip olacaktı ama M8 asla üretilmedi. Nedeni sorulduğunda, BMW yetkilileri benim yazdıklarıma benzer cümlelerle açıkladı. Sadece duygusal değil ticari açıdan bakın olaya. quote: Orjinalden alıntı: mec quote: Orjinalden alıntı: TheDino Bu araç hiç tutulmadı arkadaşlar. İkinci eli bile tutmadı ki üretici için bu çok önemli değildir. Neden tutulmadı, fiyat itibariyle süperspor otomobillere yakın bir fiyatı vardı ve 2 tonluk ağırlığıyla tam bir fiyaskoydu. Sonuç olarak hedeflendiği pazarda rekabetçi olamadı. Teknik olarak çoğumuz için şu anda bile çok iyi olan bu otomobil, o günlerde bir ferrari alabilen adam için hiç çekici gelmiyordu. Olaya bu açıdan bakın. Bu araç "10" seneye yaklaşan üretim süresi boyunca BMW'nin bayrak gemisi aracıydı ve en pahalı modeliydi.. Yani "gayet iyi tuttu".. "Luxury Touring Coupe" denen otomobil segmentini dünya otomobil lügatına bu otomobil soktu.. 2 tonluk ağırlığını 6.8sn'de 0'dan 100kmh'ye çıkarabilecek kadar agresif, çalışırken emme manifoldu üzerine dik yerleştirilen bir demir parayı düşürmeyecek kadar titreşimsiz çalışabilen V12 motoruyla kendisi "fiyasko" değil mühendislik harikasıydı.. Ortadan motorlu bir Ferrari veya arkadan motorlu bir Porsche gibi safkan bir süper otomobil değildi.. Bu tip otomobillerle ne dizayn edildiğinde, ne üretildiğinde ne de satışa sunulduğunda en ufak bir pazar paylaşımı olmadı.. Haliyle hiç girmediği bir savaşı kaybetmesi de sözkonusu olmadı.. Süper otomobillerle aynı sınıfı hedefleyen M8 versiyonu BMW'nin bu pazara girme kararından vazgeçmesi nedeniyle üretilmedi. Hedeflediği pazarın diğer örneklerinden Jaguar XJS, Mercedes SEC ve SL serisi gibi sedan konforuna sahip coupe ve roadster otomobiller arasında daha satışa sunulmadan ilk tanıtıldığı 1989'da bile ciddi bir rakip konumuna gelmişti.. Türkiye gibi yetkili servislerin bile çoğu zaman üst segment otomobillerde arıza tespit, onarım ve yedek parça temini gibi hususlarda zayıf kaldığı, benzin fiyatlarının zirveye çıktığı, vergilendirmede motor hacimlerinin araç yaş ve piyasa değerinden daha ön planda olması gibi bariz hataların işlendiği bir ülkede, belki bir elin parmaklarından bile az sayıda kalmış bir otomobilin ikinci elde tutmadığını düşünmek gerçekten son derece lüzumsuz(!) bir mantıktır.. Ki bu araç değil dünya genelinde, üretildiği ülke olması itibarıyla en düşük fiyatla satılan örneklerinin bulunduğu Almanya'da bile ikinci elde son derece kıymetli ve meraklıları tarafından ilgiyle takip ve takdir edilen bir otomobildir. Ayrıca; her otomobil firması için ikinci el en az ilk el kadar önemlidir.. Marka imajı oluşmasını sağlayan en önemli unsur müşteri memnuniyeti ve kullanıcı sayısındaki artıştır ki bu her iki parametre de direkt olarak ikinci el ile ilgilidir.. İkinci el değeri önemlidir.. Başarılı ikinci el değeri sadık müşteri kitlesinin oluşmasında esas ve direkt etmendir.. Olaya hangi açıdan bakarsanız bakın asıl olan budur..

Üretim bandında kalma süresi genel anlamda bir otomobilin başarısı belirten bir parametre değildir.. Eğer böyle olsaydı hepimiz Tofaş'ın kuş serisi önünde saygıyla eğilirdik..
Cebinde Ferrari parası olan adam sadece tek bir Ferrari ile yetinmez.. Haliyle pek çok otomobil kolleksyonucusunun garajında Ferrari'lerin yanında bir 8 serisi de vardır.. Bunu çeşitli web sitelerinden, klüp ve cemiyetlerden görebilirsiniz.. Haliyle artık bu Ferrari vs BMW 8.50 olayına fazla takılmayın bence..
M1 Italyan dizaynır Guigiaro tarafından, Lamborghini desteğiyle ve yarış amaçlı üretildi.. Bir pist aracıydı.. Safkan bir spor otomobildi.. Hiçbir şekilde 8 serisine esin kaynağı olmadı..
8.40, 5.0lt'lik modele nazaran ekonomik bir modeldi.. Yalnız üretim amacı ekonomik olmak değil BMW'nin 5lt'lik motorunda piston yataklarını imal ederken kullandığı Nikasil denen malzemenin Kuzey Amerika'da OPEC amborgosu sonrası sıkça rastlanan düzensiz sülfür oranlı yakıtın Nikasil ile tepkimeye girmesi nedeniyle oluşan korozyon problemini ortadan kaldırmaktı..

Fiyasko, felaket tabirlerini kullanmanızı hala anlamış değilim.. Ki bir de bu tabirlerin bir BMW çalışanı tarafından da söylenen laflar olduğunu iddia etmeniz biraz komik oldu sanırım..

quote:

Orjinalden alıntı: okan



hmm ilginç bir sistem araştırıcam bunu

ben lpg ile kullanıyorum çok memnuum. Kesinlikle e38 kasayı tavsiye ederim. 728de performans olarak çok çok iyidir. Kasayı rahatça kaldırır hatta bayağı seridir bile diybilirm. Hala yollardaki birçok araçtan daha üstün olduğnu söleyebilrim. Masrafları olarak baktığımızda ufak bir örnek vriyim geçen katalitik konvertörleri değiştiriyim dedim tanesi 3 milyar 2 tane var toplamda 6 milyar. direksiyon kutusu arızalandı 6.5 milyar dediler. 2 çift amortisörü yaklaşık 4 milyar. Yani arıza durumunda epey bir bütçe ayırmanız gerekebilir. bunlar dışında konforun performansın gerçekten doruk noktalarını yaşatıyor araç size... Ancak hava fltresidir, yağıdır vs.. dir çokta pahalı diil... Ha V8 olanların hava filtresi 2 tane o yüzden 2 tane alıyosunuz bide büyükolması sebebiyledaha pahalı. diğer araçların 2 katı kadar yağ alıyor tam sentetik olduğu için daha pahalı oluyor vs... yada en ufak örnek geçenlerde abs sensörlerinden birisi su aldı 600 lira ya taktılar ufacık bir parçayı. saymam gerekirse rölantiyi düzenleyen ufacık bir devre var onun fiyatı 1000 euro dediler falan filan... yani arıza durumunda tekrar sölüyorum uğraştırır maddi yönden...