Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
iOS
Android
Bildirim
[BİTTİ] Mustafa İslamoğlu - 'Kur'an Peygamberi Hz. Muhammed' ilk 100 Kitap 2 TL (3. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
5 Misafir (1 Mobil) - 4 Masaüstü, 
1 Mobil
1 Mobil
Giriş
Mesaj
-
-
belki sizden gelecek paraya gerek duymuyordur.
Ülkemizde din tahripçileri o kadar çok ki, 100 konuşmasından 99'u doğru 1 ' i yanlış ise , zamanla bizi böyle ehli sünnet hocalardan uzaklaştırıyor. Ve zaten doğruları söylemeli ki millet bunları dinlesin, ama araya 1 sahte bilgi eklesin , bizim hemen o sözü söyleyenden uzaklaşmamız lazım ki dinimiz elden gitmesin -
Soyadının "İSLAMOĞLU" olması ve İSLAM ile baştan aşağı çelişmesi sizce tesadüf mü?quote:
Orijinalden alıntı: Akid
Mustafa İslamoğlu çok değerli bir insandır katılmadığım fikirleri muhakkak vardır ama en azından dini istismar etmez kimseden para istemez en önemlisi kimseye masal anlatmaz.
Bu adamın SAPIKLIKLARI hakkında onlarca örnek verebilirim.
Size iki örnek vereyim ki bu adamın GERÇEK yüzünü görüp kendinizi FELAKETE sürüklemeyin.
----
Mustafa İslamoğlu’ndan Peygamberimize HAKARET
Mustafa İslamoğlu’nun Gerekçeli Meal Tefsiri eserindeki kısım:
![[BİTTİ] Mustafa İslamoğlu - 'Kur'an Peygamberi Hz. Muhammed' ilk 100 Kitap 2 TL](https://store.donanimhaber.com/37/73/fc/3773fc3a6bcf89f57863915d5dfde072.png)
İşte İslam Peygamberine, alemlere rahmet olan Nebi’ye “kibirli adam” diyen İslamoğlu’nun gerçek yüzü…
Meal çalışmasında KİBİRLİ yazılmış ve dipnotta bu ibâre yer almış ,daha sonra sitesi ve ilgili videosunda bu surenin ilgili ayetlerinin 3 ve 4.olduklarını izah etmiştir.
İslamoğlu tefsirindeki “kibirli adam” ifadesinden Peygamberimizi kasdetmediğini söylüyor ama diğer mudil kitabında Peygamberi işaret ettiğini yazıyor.. İşte batılın çelişkisi.
----
Mustafa İslamoğlu’nun Hazreti Ömer’e iftirası
Mustafa İslamoğlu yazdığı “Üç Muhammed” kitabıyla kainatın efendisinin faziletlerini inkar yoluna gitmiş ve O’nu tenkıs etmeye çalışmıştı.
Bu kitapta Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) Efendimize de iftira ettiği ve Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) düşmanlığı yaptığı ortaya çıktı.
İşte Ali Eren Hocamızın kaleminden o ince ayrıntı:
Uhud’da önce İslam ordusu galip durumdayken, Peygamberimizin önceden verdiği tenbihin tutulmaması sonucu bir bozgun yaşanmıştı. Bundan sonrasını Mustafa İslamoğlu şöyle yazıyor:
“Uhud Savaşı’nın bilinen safahatının ardından, Müslüman ordusu bozulunca savaş alanını ilk terk edip uzaklaşanlar, savaş konseyinde düşmanla yüzyüze karşılaşma konusunda en çok ısrarcı olanlardır. Bunlardan biri olan Hz. Ömer…” (Üç Muhammed, s. 232 (baskıya göre değişmektedir))
Ashab-ı Kiram içinde, gözü karalığı ve cesareti dillere destan olan Hazreti Ömer’e nasıl dil uzatıldığını görüyorsunuz değil mi?…
Bir kimse, ya Hanefi mezhebinden veya diğer ü. Hak mezhebin herhangi birinden ise, Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) hakkında böyel bir iftirada bulunamaz,
böyle bir ifade kullanamaz. Kullanmış ise o zaman da o kimse Hanefi Mezhebinden de değildir diğer üç hak mezhebin birinden de değildir.
Çünkü bu ifade itikaden Maturidi veya Eş’ari mezhebine aykırı olup, ehli sünnet Müslümanlar da itikadda ya Maturidi veya Eş’ari mezhebine mensuptur.
…
Bir kere yazarın ne demek istediği gayet açık
“Hazreti Ömer savaştan önce, düşmanla yüzyüze karşılaşmakta kendisi ısrar ettiği halde, ordu bozulunca savaş alanından ilk kaçan da yine kendisi oldu.” Demek istiyor.
Çünkü bu, yukarıda bahsettiğim türden basit bir yanlış değil, bir hadiseyi istismar ederek yapılan açık bir iftiradır.
…
Şunu baştan söyleyelim ki, siyer kitapları bu konuda bay İslamoğlu’nu yalanlıyor.
Savaştan önce düşmanla yüz yüze karşılaşmak isteyenlerin, cihad aşkıyla yanıp tutuşan genç heyecanlı genç sahabîlerdir.
Onların içinde Hazreti Ömer yoktu; bu bir.
İkincisi: Hazreti Ömer radıyallahu anh asla savaş alanından kaçmamıştır.
Siyer kitapları, Hazreti Ömer’in savaş meydanından kaçmaması şöyle dursun, Uhud’da Peygamberimizin yanından ayrılmayan 15 sahabî içinde Hazreti Ömer’in ismini de zikrederler.
Her biri ayrı ayrı asırlarda yazılan siyer kitaplarının yazarları, ruhlar aleminde haberleşip Mustafa İslamoğlu’nun yazdıklarını yalanlamakta anlaşmadılar herhalde.!..
Onların topu yanlış ve yalan yazdı da sadece İslamoğlu mu doğru yazıyor?
İslam ehli sünnetlerine mensup olan alimler içinde, Hazreti Ömer hakkında İslamoğlu’nun kullandığı ifadeyi kaleme alan hiçbir siyer alimi yoktur.
Ama Şiîler içinde var. Onlar amansız bir Hazreti Ömer düşmanı oldukları için onun hakkında uydurmadıkları ve uydurmayacakları yalan yoktur.
Hazreti Ömer hakkında yalan yazanlar bir Şiîlerdir bir de şiî hayranları…
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi stanco -- 22 Nisan 2015; 16:18:48 >
-
Bu adamın yayınlarından uzak durunquote:
Orijinalden alıntı: stanco
Soyadının "İSLAMOĞLU" olması ve İSLAM ile baştan aşağı çelişmesi sizce tesadüf mü?
Bu adamın SAPIKLIKLARI hakkında onlarca örnek verebilirim.
Size iki örnek vereyim ki bu adamın GERÇEK yüzünü görüp kendinizi FELAKETE sürüklemeyin.
----
Mustafa İslamoğlu’ndan Peygamberimize HAKARET
Mustafa İslamoğlu’nun Gerekçeli Meal Tefsiri eserindeki kısım:
İşte İslam Peygamberine, alemlere rahmet olan Nebi’ye “kibirli adam” diyen İslamoğlu’nun gerçek yüzü…
Meal çalışmasında KİBİRLİ yazılmış ve dipnotta bu ibâre yer almış ,daha sonra sitesi ve ilgili videosunda bu surenin ilgili ayetlerinin 3 ve 4.olduklarını izah etmiştir.
İslamoğlu tefsirindeki “kibirli adam” ifadesinden Peygamberimizi kasdetmediğini söylüyor ama diğer mudil kitabında Peygamberi işaret ettiğini yazıyor.. İşte batılın çelişkisi.
----
Mustafa İslamoğlu’nun Hazreti Ömer’e iftirası
Mustafa İslamoğlu yazdığı “Üç Muhammed” kitabıyla kainatın efendisinin faziletlerini inkar yoluna gitmiş ve O’nu tenkıs etmeye çalışmıştı.
Bu kitapta Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) Efendimize de iftira ettiği ve Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) düşmanlığı yaptığı ortaya çıktı.
İşte Ali Eren Hocamızın kaleminden o ince ayrıntı:
Uhud’da önce İslam ordusu galip durumdayken, Peygamberimizin önceden verdiği tenbihin tutulmaması sonucu bir bozgun yaşanmıştı. Bundan sonrasını Mustafa İslamoğlu şöyle yazıyor:
“Uhud Savaşı’nın bilinen safahatının ardından, Müslüman ordusu bozulunca savaş alanını ilk terk edip uzaklaşanlar, savaş konseyinde düşmanla yüzyüze karşılaşma konusunda en çok ısrarcı olanlardır. Bunlardan biri olan Hz. Ömer…” (Üç Muhammed, s. 232 (baskıya göre değişmektedir))
Ashab-ı Kiram içinde, gözü karalığı ve cesareti dillere destan olan Hazreti Ömer’e nasıl dil uzatıldığını görüyorsunuz değil mi?…
Bir kimse, ya Hanefi mezhebinden veya diğer ü. Hak mezhebin herhangi birinden ise, Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) hakkında böyel bir iftirada bulunamaz,
böyle bir ifade kullanamaz. Kullanmış ise o zaman da o kimse Hanefi Mezhebinden de değildir diğer üç hak mezhebin birinden de değildir.
Çünkü bu ifade itikaden Maturidi veya Eş’ari mezhebine aykırı olup, ehli sünnet Müslümanlar da itikadda ya Maturidi veya Eş’ari mezhebine mensuptur.
…
Bir kere yazarın ne demek istediği gayet açık
“Hazreti Ömer savaştan önce, düşmanla yüzyüze karşılaşmakta kendisi ısrar ettiği halde, ordu bozulunca savaş alanından ilk kaçan da yine kendisi oldu.” Demek istiyor.
Çünkü bu, yukarıda bahsettiğim türden basit bir yanlış değil, bir hadiseyi istismar ederek yapılan açık bir iftiradır.
…
Şunu baştan söyleyelim ki, siyer kitapları bu konuda bay İslamoğlu’nu yalanlıyor.
Savaştan önce düşmanla yüz yüze karşılaşmak isteyenlerin, cihad aşkıyla yanıp tutuşan genç heyecanlı genç sahabîlerdir.
Onların içinde Hazreti Ömer yoktu; bu bir.
İkincisi: Hazreti Ömer radıyallahu anh asla savaş alanından kaçmamıştır.
Siyer kitapları, Hazreti Ömer’in savaş meydanından kaçmaması şöyle dursun, Uhud’da Peygamberimizin yanından ayrılmayan 15 sahabî içinde Hazreti Ömer’in ismini de zikrederler.
Her biri ayrı ayrı asırlarda yazılan siyer kitaplarının yazarları, ruhlar aleminde haberleşip Mustafa İslamoğlu’nun yazdıklarını yalanlamakta anlaşmadılar herhalde.!..
Onların topu yanlış ve yalan yazdı da sadece İslamoğlu mu doğru yazıyor?
İslam ehli sünnetlerine mensup olan alimler içinde, Hazreti Ömer hakkında İslamoğlu’nun kullandığı ifadeyi kaleme alan hiçbir siyer alimi yoktur.
Ama Şiîler içinde var. Onlar amansız bir Hazreti Ömer düşmanı oldukları için onun hakkında uydurmadıkları ve uydurmayacakları yalan yoktur.
Hazreti Ömer hakkında yalan yazanlar bir Şiîlerdir bir de şiî hayranları…
Alıntıları Göster
-
Keşke bedava olsaydı olmalı -
Bedava olsaydı alırdım, 2 lira nedir loquote:
Orijinalden alıntı: ÖZELKUVVET
Keşke bedava olsaydı olmalı -
"Hazreti" yazmak yerine "Hz." yazıyorlar, "Hazreti" yazmak çok vakitlerini alıyor olmalı, bu şekilde kısaltarak acaba kaç dakika kazanmışlardır !quote:
Orijinalden alıntı: mrsmrc
Bedava olsaydı alırdım, 2 lira nedir lo
Alıntıları Göster
Bu kitabı almayın, aldırmayın ! -
quote:
Orijinalden alıntı: ferther
Kitapı almayın diye bir mantık olabilir mi.
Kitabı alın okuyun. Adamın sözlerine katılırsınız katılmazsınız o başka mesele.
Kitap, bilgi öğrenmek için okunur. Bir şeyin hak veya bâtıl, faydalı veya zararlı, iyi veya kötü olduğunu bilen, o konudaki kitabı niçin okusun?
Bilmiyorsa, bâtılı hak, kötüyü iyi, zararlıyı faydalı zannedebilir. Pisliğin içinde faydalı şey ararken, üstüne necaset bulaşmasa bile, en azından kokusundan zarar görür.
Bir yere atılan çamur yapışmasa bile iz bırakır.
Efgani ve K. Marx gibi, şeytanın yoldaşlarının kitaplarını okuyanın, oradaki zehirlerden etkilenmemesi mümkün değildir. Zehirle şaka olmaz. Şu kadarcık zehirden ne zarar gelir denmez.
Elini bir defa yılanın veya kaplanın ağzına koyup, acaba bir zararı olur mu diye tecrübeye kalkmak ahmaklık olur. Kaplan, insanı öldürebilir. Fakat şeytan ve yoldaşları ise, insanın sonsuz felaketine sebep olur.
Mezhepsiz yazar, (Her bid’at ehlinin kitabını okumak gerekir) diyor. Hadis-i şerifte, bu ümmetin 73 fırkaya ayrılacağı, 72sinin bid’at ve dalalet ehli, yani mezhepsiz olduğu bildirilmiştir.
Fırka-i naciyye denilen tek kurtuluş fırkasının Ehl-i sünnet vel-cemaat olduğunu bütün Ehl-i sünnet âlimleri bildirmiştir.
Mezhepsiz yazara göre, sadece Ehl-i sünnet yetmez, 72 sapık fırkanın her birini de incelemek, kitaplarını okumak gerekir.
Bir o fırkaya, bir öteki fırkaya baka baka, insanın gözü şaşı olmaz mı? Ehl-i sünnetteki bilgiler eksik mi de başka fırkaların kitaplarını okuyalım?
Mutezileyi, Cebriyyeyi okumakla ne kazanacağız? Hak belli iken, yeniden hakkı aramak için yollara mı düşeceğiz?
Karşıda koca bir saray olsa, ona giden ana bir cadde bulunsa, oraya gitmek için bütün çıkmaz sokaklara girmeye ne lüzum vardır?
Yalnız Ehl-i sünnet kitaplarını okumak, tek açıya kendini mahkum etmek değil, hak içinde hür yaşamaktır.
Hak ortada iken ne diye mezhepsizlerin kitaplarını okuyalım? Mezhepsizler yokken ortada din yok muydu?
Yahut hâşâ dinimizde bir noksanlık mı var da mezhepsizler bunu tamamlıyor?
Echel bir mezhepsiz de, (İbni Teymiyeci, selefi, Necdi, Kadiyani, Rafizi, Abduhçu ve 72 fırka mensupları olarak Ehl-i sünnetten çok olduğumuza göre, biz haklıyız) diyor.
Sayıca çok olmak önemli değildir. Çünkü iyilik, doğruluk, güzellik, hak gibi hususlar, hep çoğunluğun bulunduğu yerde olmaz.
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İnsanların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar.) [Enam 116]
Bid’at ehli çok diye onlara uyup da sapıtmamak gerekir.
Az da olsa Ehl-i sünnete uymalıdır! Genelde kıymetli ve iyi olan şeyler azdır.
Mesela şükretmek çok faziletlidir, fakat şükreden azdır.
Âyet-i kerimelerde mealen buyuruluyor ki:
(Şükreden azdır.) [Sebe 13]
İman edip iyi işler yapanlar da azdır. (Sad 24)
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Susmak, hikmettir; susan azdır.) [Deylemi]
Bazı bid’at ehli kimseler de (Hak veya bâtıl bütün İslam mezhepleri birleşmelidir) diyor.
On bardak sütün içinde bir bardak idrar konsa, hepsi de necis olur.
Koyun sütü, köpek veya hınzır sütü ile karıştırılırsa, elde koyun sütü de kalmaz.
Böyle acayip teklifler kıyamet alametlerindendir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlar.) [İ.Asakir]
(Ahir zamanda âlimler, halkın istediği yönde fetva verip, helale haram, harama helal derler, Kur’anı ticarete, menfaate alet ederler.) [Deylemi]
(Kötüler iyi, iyiler kötü gösterilmedikçe, Kıyamet kopmaz.) [Haraiti]
İslam âlimleri kötü, mezhepsizler iyi gösterildiğine göre, kıyamet yaklaşıyor demektir.
-
quote:
Orijinalden alıntı: levent_taka61
Guzel kardesim islamda zina ve bu gibi isnatlarda bulunmak icin sartlar vardir nur suresini size okumayi tavsiye ediyorum haber aldiginiz kaynaklar ile ilgilide ayeti kerime var hacurat suresi size bi fasik haber veriyorsa arastirin diyor ama siz fasigi gectim munafik musriklerin sozlerine bile itibar ediyor hemde islama mugayir olarak zinakar yani zani yaftasi koyuyorsunuz yanlis yoldasiniz..
Ben bir çelişkiden bahsettim.
Zina yapmıştır yapmamıştır demedim. Adamı göz altına alan bu ülkenin polisleri, suç istinat eden bu ülkenin savcısı.
Beni suçlayamazsınız. Fasik haber sitelerini, münafık müşrikleri yazında bizde bilgilenelim.
Bu arada bende kaynağımı yazayım :http://www.sabah.com.tr/gundem/2012/04/13/cubbeli-iddianamesi-kabul-edildi
-
Böyle mantık mı olur, Bir şeyin hak veya bâtıl, faydalı veya zararlı, iyi veya kötü olduğunu bilen, kitabı niye okusun demişsin.
Kitabı okumadan içinde ne yazdığını nereden bileceksin.
Kuranda bulunmayan, sonradan ortaya çıkan mezhep mevzularına hiç girmiyorum.... -
sıcak islamquote:
Orijinalden alıntı: Prensquote:
Orijinalden alıntı: levent_taka61
Guzel kardesim islamda zina ve bu gibi isnatlarda bulunmak icin sartlar vardir nur suresini size okumayi tavsiye ediyorum haber aldiginiz kaynaklar ile ilgilide ayeti kerime var hacurat suresi size bi fasik haber veriyorsa arastirin diyor ama siz fasigi gectim munafik musriklerin sozlerine bile itibar ediyor hemde islama mugayir olarak zinakar yani zani yaftasi koyuyorsunuz yanlis yoldasiniz..
Ben bir çelişkiden bahsettim.
Zina yapmıştır yapmamıştır demedim. Adamı göz altına alan bu ülkenin polisleri, suç istinat eden bu ülkenin savcısı.
Beni suçlayamazsınız. Fasik haber sitelerini, münafık müşrikleri yazında bizde bilgilenelim.
Bu arada bende kaynağımı yazayım :http://www.sabah.com.tr/gundem/2012/04/13/cubbeli-iddianamesi-kabul-edildi
Alıntıları Göster
-
ferther
kullanıcısına yanıt
Mezhepsiz Bid'at Ehline hidayet versin Rabbim , saygılar. -
quote:
Orijinalden alıntı: mtrxxx
Soyadının "İSLAMOĞLU" olması ve İSLAM ile baştan aşağı çelişmesi sizce tesadüf mü?
Bu adamın SAPIKLIKLARI hakkında onlarca örnek verebilirim.
Size iki örnek vereyim ki bu adamın GERÇEK yüzünü görüp kendinizi FELAKETE sürüklemeyin.
----
Mustafa İslamoğlu’ndan Peygamberimize HAKARET
Mustafa İslamoğlu’nun Gerekçeli Meal Tefsiri eserindeki kısım:
İşte İslam Peygamberine, alemlere rahmet olan Nebi’ye “kibirli adam” diyen İslamoğlu’nun gerçek yüzü…
Meal çalışmasında KİBİRLİ yazılmış ve dipnotta bu ibâre yer almış ,daha sonra sitesi ve ilgili videosunda bu surenin ilgili ayetlerinin 3 ve 4.olduklarını izah etmiştir.
İslamoğlu tefsirindeki “kibirli adam” ifadesinden Peygamberimizi kasdetmediğini söylüyor ama diğer mudil kitabında Peygamberi işaret ettiğini yazıyor.. İşte batılın çelişkisi.
----
Mustafa İslamoğlu’nun Hazreti Ömer’e iftirası
Mustafa İslamoğlu yazdığı “Üç Muhammed” kitabıyla kainatın efendisinin faziletlerini inkar yoluna gitmiş ve O’nu tenkıs etmeye çalışmıştı.
Bu kitapta Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) Efendimize de iftira ettiği ve Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) düşmanlığı yaptığı ortaya çıktı.
İşte Ali Eren Hocamızın kaleminden o ince ayrıntı:
Uhud’da önce İslam ordusu galip durumdayken, Peygamberimizin önceden verdiği tenbihin tutulmaması sonucu bir bozgun yaşanmıştı. Bundan sonrasını Mustafa İslamoğlu şöyle yazıyor:
“Uhud Savaşı’nın bilinen safahatının ardından, Müslüman ordusu bozulunca savaş alanını ilk terk edip uzaklaşanlar, savaş konseyinde düşmanla yüzyüze karşılaşma konusunda en çok ısrarcı olanlardır. Bunlardan biri olan Hz. Ömer…” (Üç Muhammed, s. 232 (baskıya göre değişmektedir))
Ashab-ı Kiram içinde, gözü karalığı ve cesareti dillere destan olan Hazreti Ömer’e nasıl dil uzatıldığını görüyorsunuz değil mi?…
Bir kimse, ya Hanefi mezhebinden veya diğer ü. Hak mezhebin herhangi birinden ise, Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) hakkında böyel bir iftirada bulunamaz,
böyle bir ifade kullanamaz. Kullanmış ise o zaman da o kimse Hanefi Mezhebinden de değildir diğer üç hak mezhebin birinden de değildir.
Çünkü bu ifade itikaden Maturidi veya Eş’ari mezhebine aykırı olup, ehli sünnet Müslümanlar da itikadda ya Maturidi veya Eş’ari mezhebine mensuptur.
…
Bir kere yazarın ne demek istediği gayet açık
“Hazreti Ömer savaştan önce, düşmanla yüzyüze karşılaşmakta kendisi ısrar ettiği halde, ordu bozulunca savaş alanından ilk kaçan da yine kendisi oldu.” Demek istiyor.
Çünkü bu, yukarıda bahsettiğim türden basit bir yanlış değil, bir hadiseyi istismar ederek yapılan açık bir iftiradır.
…
Şunu baştan söyleyelim ki, siyer kitapları bu konuda bay İslamoğlu’nu yalanlıyor.
Savaştan önce düşmanla yüz yüze karşılaşmak isteyenlerin, cihad aşkıyla yanıp tutuşan genç heyecanlı genç sahabîlerdir.
Onların içinde Hazreti Ömer yoktu; bu bir.
İkincisi: Hazreti Ömer radıyallahu anh asla savaş alanından kaçmamıştır.
Siyer kitapları, Hazreti Ömer’in savaş meydanından kaçmaması şöyle dursun, Uhud’da Peygamberimizin yanından ayrılmayan 15 sahabî içinde Hazreti Ömer’in ismini de zikrederler.
Her biri ayrı ayrı asırlarda yazılan siyer kitaplarının yazarları, ruhlar aleminde haberleşip Mustafa İslamoğlu’nun yazdıklarını yalanlamakta anlaşmadılar herhalde.!..
Onların topu yanlış ve yalan yazdı da sadece İslamoğlu mu doğru yazıyor?
İslam ehli sünnetlerine mensup olan alimler içinde, Hazreti Ömer hakkında İslamoğlu’nun kullandığı ifadeyi kaleme alan hiçbir siyer alimi yoktur.
Ama Şiîler içinde var. Onlar amansız bir Hazreti Ömer düşmanı oldukları için onun hakkında uydurmadıkları ve uydurmayacakları yalan yoktur.
Hazreti Ömer hakkında yalan yazanlar bir Şiîlerdir bir de şiî hayranları…
Fotoğrafın altındaki açıklamaya bakarsan kibirli adam dediği peygamber değil. Özellikle özne değiştiğinden bahsetmiş adam. Sen de gelmiş burada koca koca fotoğraf koyup şaşırtıcı cümleleri işaretleyip yanlış yönlendirme yapıyorsun.
Kendi ağzıyla da diyor bu videoda peygambere ait olmadığını.
https://www.youtube.com/watch?v=XB_DxOzBgMw
-
espial
kullanıcısına yanıt
hocam aklımızın herşeyi alamayacağı durumlar var tasavvufta. o yüzden herşeyi süzmeye çalışırsanız insan çok değişik yerlere gider. Son cümleniz yine tasavvuf bilginizin eksikliğinden kaynaklanıyor.
Yanlış anlamayın sadece dediğim gibi İmam Gazali (k.s) 'nin kitabı olan "Kalplerin Keşfi" kitabını tavsiye ederim. Kitabı okuduktan sonra aklınızdaki çoğu düşünce de değişme olur eminim. Naçizane tavsiye vesselam.
ayrıca bi link vereyim dikkatlice dinlerseniz anlarsınız oradaki tasavvuf ilmini.
https://www.youtube.com/watch?v=KSuvPVpMC4w
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi elmaarmutportakal -- 22 Nisan 2015; 16:58:58 > -
Gördüğüm kadarı ile saçma hadis ve uydurmalardan arınmış kurana yönelmiş bir yazar. Kitabı okumadım ancak kitapta peygamberin ilahlaştırılması doğrultusunda uydurulan hadis vb. şeyleri yalanlamanın üzerinde durulduğunu düşünüyorum.quote:
Orijinalden alıntı: Hadoopquote:
Orijinalden alıntı: mtrxxx
Soyadının "İSLAMOĞLU" olması ve İSLAM ile baştan aşağı çelişmesi sizce tesadüf mü?
Bu adamın SAPIKLIKLARI hakkında onlarca örnek verebilirim.
Size iki örnek vereyim ki bu adamın GERÇEK yüzünü görüp kendinizi FELAKETE sürüklemeyin.
----
Mustafa İslamoğlu’ndan Peygamberimize HAKARET
Mustafa İslamoğlu’nun Gerekçeli Meal Tefsiri eserindeki kısım:
İşte İslam Peygamberine, alemlere rahmet olan Nebi’ye “kibirli adam” diyen İslamoğlu’nun gerçek yüzü…
Meal çalışmasında KİBİRLİ yazılmış ve dipnotta bu ibâre yer almış ,daha sonra sitesi ve ilgili videosunda bu surenin ilgili ayetlerinin 3 ve 4.olduklarını izah etmiştir.
İslamoğlu tefsirindeki “kibirli adam” ifadesinden Peygamberimizi kasdetmediğini söylüyor ama diğer mudil kitabında Peygamberi işaret ettiğini yazıyor.. İşte batılın çelişkisi.
----
Mustafa İslamoğlu’nun Hazreti Ömer’e iftirası
Mustafa İslamoğlu yazdığı “Üç Muhammed” kitabıyla kainatın efendisinin faziletlerini inkar yoluna gitmiş ve O’nu tenkıs etmeye çalışmıştı.
Bu kitapta Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) Efendimize de iftira ettiği ve Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) düşmanlığı yaptığı ortaya çıktı.
İşte Ali Eren Hocamızın kaleminden o ince ayrıntı:
Uhud’da önce İslam ordusu galip durumdayken, Peygamberimizin önceden verdiği tenbihin tutulmaması sonucu bir bozgun yaşanmıştı. Bundan sonrasını Mustafa İslamoğlu şöyle yazıyor:
“Uhud Savaşı’nın bilinen safahatının ardından, Müslüman ordusu bozulunca savaş alanını ilk terk edip uzaklaşanlar, savaş konseyinde düşmanla yüzyüze karşılaşma konusunda en çok ısrarcı olanlardır. Bunlardan biri olan Hz. Ömer…” (Üç Muhammed, s. 232 (baskıya göre değişmektedir))
Ashab-ı Kiram içinde, gözü karalığı ve cesareti dillere destan olan Hazreti Ömer’e nasıl dil uzatıldığını görüyorsunuz değil mi?…
Bir kimse, ya Hanefi mezhebinden veya diğer ü. Hak mezhebin herhangi birinden ise, Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) hakkında böyel bir iftirada bulunamaz,
böyle bir ifade kullanamaz. Kullanmış ise o zaman da o kimse Hanefi Mezhebinden de değildir diğer üç hak mezhebin birinden de değildir.
Çünkü bu ifade itikaden Maturidi veya Eş’ari mezhebine aykırı olup, ehli sünnet Müslümanlar da itikadda ya Maturidi veya Eş’ari mezhebine mensuptur.
…
Bir kere yazarın ne demek istediği gayet açık
“Hazreti Ömer savaştan önce, düşmanla yüzyüze karşılaşmakta kendisi ısrar ettiği halde, ordu bozulunca savaş alanından ilk kaçan da yine kendisi oldu.” Demek istiyor.
Çünkü bu, yukarıda bahsettiğim türden basit bir yanlış değil, bir hadiseyi istismar ederek yapılan açık bir iftiradır.
…
Şunu baştan söyleyelim ki, siyer kitapları bu konuda bay İslamoğlu’nu yalanlıyor.
Savaştan önce düşmanla yüz yüze karşılaşmak isteyenlerin, cihad aşkıyla yanıp tutuşan genç heyecanlı genç sahabîlerdir.
Onların içinde Hazreti Ömer yoktu; bu bir.
İkincisi: Hazreti Ömer radıyallahu anh asla savaş alanından kaçmamıştır.
Siyer kitapları, Hazreti Ömer’in savaş meydanından kaçmaması şöyle dursun, Uhud’da Peygamberimizin yanından ayrılmayan 15 sahabî içinde Hazreti Ömer’in ismini de zikrederler.
Her biri ayrı ayrı asırlarda yazılan siyer kitaplarının yazarları, ruhlar aleminde haberleşip Mustafa İslamoğlu’nun yazdıklarını yalanlamakta anlaşmadılar herhalde.!..
Onların topu yanlış ve yalan yazdı da sadece İslamoğlu mu doğru yazıyor?
İslam ehli sünnetlerine mensup olan alimler içinde, Hazreti Ömer hakkında İslamoğlu’nun kullandığı ifadeyi kaleme alan hiçbir siyer alimi yoktur.
Ama Şiîler içinde var. Onlar amansız bir Hazreti Ömer düşmanı oldukları için onun hakkında uydurmadıkları ve uydurmayacakları yalan yoktur.
Hazreti Ömer hakkında yalan yazanlar bir Şiîlerdir bir de şiî hayranları…
Fotoğrafın altındaki açıklamaya bakarsan kibirli adam dediği peygamber değil. Özellikle özne değiştiğinden bahsetmiş adam. Sen de gelmiş burada koca koca fotoğraf koyup şaşırtıcı cümleleri işaretleyip yanlış yönlendirme yapıyorsun.
Kendi ağzıyla da diyor bu videoda peygambere ait olmadığını.
https://www.youtube.com/watch?v=XB_DxOzBgMw
Alıntıları Göster
-
haber veren arkadaşa tskler. severek okuduğum bir hoca. klasik düşünenlere tavsiye etmem. uzun arayışlar sonucunda kafamdaki soruların çoğuna cevap bulduğum. önyargısız olanlara tavsiye edebileceğim bence mükemmel eserler üreten biri. -
ferther
kullanıcısına yanıt
Kuranı kerimde mezheplere delil olmadığını nerden çıkardınız?
Mezhepsizlikle ilgili çeşitli sorular;
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=823 -
akremon
A
kullanıcısına yanıt
-
konuyu kaldırın lütfen, az bi din bilgimiz var onu da heba etmeyin bu saçma adamla.quote:
Orijinalden alıntı: Akid -
İndirim bitmiştir.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
