Şimdi Ara

Bilimi bu kadar yüce yapan nedir? (Sert Eleştiri İçerir)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
110
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Aşağıdaki paragrafta bilime bakış açımı çok kısa bir özet halinde dile getirdim.


    Bana göre bilim bulunmaz hint kumaşı değildir. Bilim, yalnızca insan tarafından geliştirilmiş olan pek çok düşünme biçimlerinden biridir ve en iyisi olmak zorunda değildir. Bilim bir yanıyla din veya ideoloji, öbür yanıyla parapsikoloji, astroloji, falcılık gibi uygulamalardan sadece biridir. Bilimin akılcı ve deneysel olma gerekçesiyle yürüttüğü üstünlük savı yersizdir, doğruluk ve bilgi hiçbir çalışma biçiminin tekelinde değildir. Bilim de tüm diğer arayışlar gibi üstünkörü ve temelde irrasyoneldir; ne dayandığı varsayım veya ilkeler, ne de ulaştığı sonuçlar bakımından ona üstünlük ya da ayrıcalık sağlayan bir özelliği yoktur.


    Sorum ise başlıkta yer alıyor. Sizce bilimi bu kadar yüce yapan nedir?




  • İşe yarar, somut, insanın hayatını kolaylaştıran, insanın merak duygusunu besleyen ve pekiştiren şeydir ve objektiftir. Bu yüzden üstündür. Falcılıkla, dinle, ideolojiyle alakası yoktur. Kişiler kendi ideolojilerini haklı çıkarmak adını kullansalar da bu bilimin suçu değildir, bilimi bağlamaz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 6 Şubat 2023; 0:50:57 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kartal Göz kullanıcısına yanıt

    İşe yararlık: Falcılık, dinler ve ideolojiler de işe yarar şeylerdir.


    Hayatı kolaylaştıran: Sanırım burada bilim ve teknolojiyi birlikte ele aldınız. İnsanın hayatını kolaylaştırdığı şüpheli. Bana daha çok zorlaştırdı gibi görünüyor.


    Merak Duygusu: Falcılık ve astroloji insanın merak duygusunu daha çok pekiştiriyor bence. Aslında tamamen merak duygusu üzerine oluşmuş doktrinler desek yalan olmaz.


    Objektiflik: Belki de en tartışılmaya müsait iddian buydu. Bilimin objektiflik, nesnellik ve evrensellik iddiası bana göre zırvalıktan ibaret.


    Diğerleriyle alakalı olduğuna dair bir iddiam yok. Ben sadece bilimin diğer düşünme yöntemlerin üstün olduğu iddiasının altının boş olduğunu vurguladım.


    Ayrıca bilimin de kendisinin paralelinde ilerleyen bir ideoloji ile yürüdüğünü söylemek mümkün.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eulogy -- 6 Şubat 2023; 7:31:54 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Valla kim yüceltiyosa bilimi arkasından bi Tanrı karşıtlığı çıkıyo bu güruhda galiba, yanlış gözlemlemediysem.

    Yüceltmenin bi anlamı yok bence.Sonuçta bililmde insanların elinde.Şekilden şekile sokabiliyosun.Olduğu gibi değerlendirmek lazım.
    Dişin ağriyo, hap yut, acısı bi süreliğine dursun.Böyle basit değerlendirmek lazım sanki.

    Bilemedim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • eulogy kullanıcısına yanıt

    Bana sanki sadece bir sonuca ulaşma peşinde değilsiniz de bir düşünceye kendinizi zorlama durumunda, zorla bir düşüncesinin karşısında kalmaya çalışıyorsunuz gibi hissetirdi yazdığınız şeyler. Falcılık ne işe yarıyor mesela? Bugün bir kahve içip falına baktırdığınızda bu ne işinize yarıyor? Somut olarak yani.


    Evet hayatı kolaylaştıran doğru. Şu andaki iletişimizdeki kolaylık, pratiklik bunun canlı bir örneği. Evet bilim ve teknolojiyi birbirinden neden ayırıyoruz ki? Teknoloji bilimden faydalanmıyor mu?


    Falcılık, astroloji merak duygusunu beslerken kişiye karşılığında ne veriyor? Gerçeği mi? "Üç vakte kadar çok zengin biriyle karşılaşacaksın, bak yol görünüyor buradan" ile gezegenlerin kütle çekim bilgisini bir mi tutuyorsunuz?


    Objektiflik konusunda yazdığınız şeyler ağır. Örnekler rica edeceğim. Neden zırvaymış anlayalım. Ayrıca son cümlenizle ilgili örneklere de ihtiyacım var.


    Bir de başlıkta "yüce"likten bahsediliyor. Bilim ve yücelik? Yani burayı mümkünse örneklendirebilir miyiz daha iyi anlamak açısında. Yoksa yazılanlar hep havada altı hep boş kalıyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 6 Şubat 2023; 10:23:11 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kartal Göz kullanıcısına yanıt

    Merhaba


    Mesajların için teşekkür ederim. Bu başlıkta güzel bir tartışma döneceğine dair inancım var. Fakat öncelikle dürüstçe davranıp bir noktada sizi bilgilendirmek isterim.


    Bu başlıkta yazdığım ilk mesajda bilime ait yönlendirilen eleştiriler bana ait değil. Bu düşünceler geçtiğimiz yüzyılın en büyük 3 bilim felsefecisinden biri olan Paul Feyerabend'e ait. Diğerleri de Karl Popper ve Thomas Kuhn, hatta bu listeye Imre Lakatos'u da ekleyebiliriz.


    Hatta cümleleri bile değiştirmeden bir tane bilimsel makaleden alıntıladım. Sadece Feyerabend yazan yerleri kendim olarak değiştirdim. Makalenin linkini paylaşayım.


    https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/285577



    Bilimi bu kadar yüce yapan nedir? (Sert Eleştiri İçerir)



    İnsanların bu ilk alıntıladığım paragrafa nasıl tepki vereceğini merak ettim. Gerçi iki kişi dışında yazan olmadı. Yani istediğimi alamadım.


    Fala baktırmak ne işe yarıyor?


    Fala baktıranlara sorup veri toplamak lazım. Neyin kime faydalı olduğuna kim karar veriyor?


    Gerçek?


    Bilimin gerçeği verdiğini nereden biliyorsunuz? Bilimin gerçek ile ilişkisi öyle bildiğiniz gibi değil. Öncelikle bunun için ölçme teorisine bakmanız, determinizmi yorumlamanız ve değişkenin doğasını eleştirmeniz gerekiyor. Bilim de dahil olmak üzere gerçeğe ulaştığını iddia eden her düşünsel doktrin kibirlilik yapıyordur. örneğin ölçme teorisinde yer alan rasgele değişkenin sonsuzda normal dağılım gösterip ortalamasının 0 olduğu gerçeklikle örtüşmez. bu yüzden gerçek değer = ölçülen değer +/- hata varsayımı zaten başından yanlıştır. Bu aynı zamanda gerçekliği analitik düzlem üzerinde noktasal olarak tanımlamak demektir. Oysa gerçeklik noktasal değil kümesel olabilir.


    Objektiflik konusu birçok açıdan ele alınabilir. Öncelikle bilim insanları laboratuvara girdiklerinde ana dillerini, ait oldukları kültürleri, yaşadığı deneyimleri, algılama biçimlerini yanında götürürler. Ürettikleri bilgi de gayet özneldir. Bunu dünyaya nesnel ve evrensel adı altında pazarlaması baştan sona çelişkili zaten. Bilimsel bilgi, bilimsel bilgiyi üreten toplum tarafından kültürlenir. Öncelikle bunun farkına varmak lazım.


    Anladığım kadarıyla "bilim" ile "yücelik" kelimelerini yan yana kullanmam size biraz absürd geldi. Fakat inanın bu soru cümlesi de yine 20. yüzyılın en büyük 3 bilim felsefecisinden biri olan Paul Feyerabend'e ait. Üstelik Feyerabend bu sizin alakasız bulduğunuz sorunun bilim camiasında sürekli sorulduğunu dile getiriyor. Kendisi ise bu sürekli sorulan sorunun üzerine iki soru daha ekliyor.



    Bilimi bu kadar yüce yapan nedir? (Sert Eleştiri İçerir)





    Aynı gün içerisinde 3 tane büyük deprem olunca hepimiz bir tık sarsıldık. O yüzden isterseniz bu tartışmayı birkaç gün erteleyebiliriz. Belki tartışmayı Feyerabend'in Yönteme Karşı ve Bilim Kilisesi eserlerini okuduktan sonra devam ettirmek argüman üretmeniz açısından sizin için daha avantajlı olabilir. Hepimize büyük geçmiş olsun ve başımız sağ olsun.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eulogy -- 6 Şubat 2023; 13:57:33 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.