Şimdi Ara

Bekara hayat yok evli ne yapsın? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
33
Cevap
0
Favori
4.088
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
53 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • 4200 maaş ev kira bir çocuk var hayat bana güzel bea..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Henüz yeni boşanmış biri olarak söylüyorum evlenmeyin kardeşim evlenmeyin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ekmek arası melemen kullanıcısına yanıt
    Geçmiş olsun hocam hayırlısı bu dur belki. Özel değilse sebebi neydi boşanmanızin

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Limonen

    Geçmiş olsun hocam hayırlısı bu dur belki. Özel değilse sebebi neydi boşanmanızin
    Forumda konum vardı hocam ama kısa özet geçim. Ankara'dan adanaya yolladı firma beni ama hanfendibbenle gelmedi beni yalnız bıraktı Ankarayi bırakamazmis film orda koptu zaten. Evlilik saten çatırdıyordu bu tam bitirdi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Asla evlenmeyi düşünmüyorum.Yaşım oldu 30 bu yaşa kadar evlenmediysem bu saatten sonrada evlenmem zaten.Param olsada evlenmem bu topraklara bir çocuk getirmek o çocuğa yapılabilicek en kötülüktür.Neden böyle bir Dünyaya çocuk getirip onunda hayatını mahfediyim.Doğucak okuycak Ülkenin yobazlarıyla muhatap olmak zorunda kalıcak zaten Ülkede yobaz sayısı çok fazla pislik bu topraklar benden eksik kalsın.Suriyelilerden sıra gelmez bize zaten onlar yeteri kadar ürüyorlar memlekette kendileri gibi pislik Üretiyorlar fabrika üretimi gibi.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: serenas

    Hayata sıfırdan başlamak böyle bir şey... İşyerine yürüyerek gidip gelecek yerden bulman lazım evi. Emlakçıdan değil sahibinden ayarlamaya bakacaksın. Öğle yemeğini vermiyorlarsa evden getireceksin. Yani yol ve yemek masrafın olmayacak, sigaran olmayacak. Eve eşya alırken kırk kere düşüneceksin, hesaplısını bulacaksın.. Erzak alırken az alacaksın, bitti mi yeniden alırsın, mahalle pazarından akşamüstü alışveriş yapacaksın, zerre israfın olmayacak.. Ucuz telefon, hat, internet kullanacaksın. Özel hastaneye gitmeyeceksin. Hafta sonları canın sıkılırsa para harcamayacağın aktiviteler bulacaksın.. Yani dostum, vahşi kapitalizm cebindeki parayı almak için seni kolaya yönlendirir, sen zor olanı tercih edeceksin.. Parayı bir şekilde hayatından çıkarman lazım. Aksi takdirde iki yakan bir araya gelmez.. Sonuçta senin gibi ve senin durumunda olan binlerce, hatta yüzbinlerce insan var. Evlenmek istersen de senle aynı kafadan çalışan bir kadın bulacaksın. Seni bilmem ama bence düğün falan gereksiz işler.. El alemi yedirip içirip eğlendireceksin diye bilmem kaç borcun altına girmek akıl karı değil.. Yani ayağını yorganına göre uzatma moduna geçeceksin, yakın çevrende buna uymayan herkesi de hayatından çıkaracaksın.. Aksi takdirde bu Türkiye şartlarında ne para biriktirebilirsin, ne de bir ev araba alıp aile kurabilirsin..
    O kadar güzel özetlemişsiniz ki mesela şu cümlenin altına imza atılır: "Yani dostum, vahşi kapitalizm cebindeki parayı almak için seni kolaya basit olana yönlendirir, sen zor olanı tercih edeceksin".

    Bir de şuna takıldım: "Seni bilmem ama bence düğün falan gereksiz işler.. El alemi yedirip içirip eğlendireceksin diye bilmem kaç borcun altına girmek akıl karı değil".

    Şimdi buna takıldım derken ben hep bu durumu düşünürüm acaba gerçekten böyle yapılabilir mi bunu böyle yapıp evlenen nikahlanan vs var mı? Gerçekten böyle hiç kimseyi (bunu duyup dört bir yandan gelen tanıdık tanımadık eş dost akrabalar vb) bir düğün salonu nikah salonu kına gecesi ortamına toplamadan kimseyle yüz göz olmadan, sadece erkek/kız tarafınca sadece anneler-babalar aile arasında karar verilip evlilik cüzdanı onaylatılıp imzalar atılıp evliliğe başlanır mı? nasıl olur bu?. (Cümbür cemaat onlarca kişiyi bir düğün/nikah ortamına toplayıp yedirip içirip eğlence ayağına girişilmemesi meselesinden bahsediyorum, düğün masrafları zaten ayrı bir başa bela olay) Tabii ki böyle bir şeyi ilk başta evlenecek olan kız ile erkek beraberce düşünüp önce kendileri kesin net karar vermeliler ve bu kararlarından hiç mi hiç vazgeçmemeliler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ravenholm

    O kadar güzel özetlemişsiniz ki mesela şu cümlenin altına imza atılır: "Yani dostum, vahşi kapitalizm cebindeki parayı almak için seni kolaya basit olana yönlendirir, sen zor olanı tercih edeceksin".

    Bir de şuna takıldım: "Seni bilmem ama bence düğün falan gereksiz işler.. El alemi yedirip içirip eğlendireceksin diye bilmem kaç borcun altına girmek akıl karı değil".

    Şimdi buna takıldım derken ben hep bu durumu düşünürüm acaba gerçekten böyle yapılabilir mi bunu böyle yapıp evlenen nikahlanan vs var mı? Gerçekten böyle hiç kimseyi (bunu duyup dört bir yandan gelen tanıdık tanımadık eş dost akrabalar vb) bir düğün salonu nikah salonu kına gecesi ortamına toplamadan kimseyle yüz göz olmadan, sadece erkek/kız tarafınca sadece anneler-babalar aile arasında karar verilip evlilik cüzdanı onaylatılıp imzalar atılıp evliliğe başlanır mı? nasıl olur bu?. (Cümbür cemaat onlarca kişiyi bir düğün/nikah ortamına toplayıp yedirip içirip eğlence ayağına girişilmemesi meselesinden bahsediyorum, düğün masrafları zaten ayrı bir başa bela olay) Tabii ki böyle bir şeyi ilk başta evlenecek olan kız ile erkek beraberce düşünüp önce kendileri kesin net karar vermeliler ve bu kararlarından hiç mi hiç vazgeçmemeliler.

    Alıntıları Göster
    Selam,
    Biz böyle evlendik. Sade bir nikah töreni ile. O kadar sade ki nikah masası izleyenlerden daha kalabalıktı :) Ben İzmir'de , eşim Çanakkale'de, ailelerimiz İstanbul'daydı.2018 Aralık ayında Çanakkale'de sadece nikah kıydık, aileleri bile çağırmadık. Haziran ayında İstanbul'da güzel bir restoran ile anlaşıp yemek düzenledik. Takı ve hediye istemiyoruz, gelen kendi yemek parasını versin dedik ve çok güzel bir eğlence oldu. Bizi seven değer veren az bir arkadaş ve akraba topluluğu oldu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ravenholm

    O kadar güzel özetlemişsiniz ki mesela şu cümlenin altına imza atılır: "Yani dostum, vahşi kapitalizm cebindeki parayı almak için seni kolaya basit olana yönlendirir, sen zor olanı tercih edeceksin".

    Bir de şuna takıldım: "Seni bilmem ama bence düğün falan gereksiz işler.. El alemi yedirip içirip eğlendireceksin diye bilmem kaç borcun altına girmek akıl karı değil".

    Şimdi buna takıldım derken ben hep bu durumu düşünürüm acaba gerçekten böyle yapılabilir mi bunu böyle yapıp evlenen nikahlanan vs var mı? Gerçekten böyle hiç kimseyi (bunu duyup dört bir yandan gelen tanıdık tanımadık eş dost akrabalar vb) bir düğün salonu nikah salonu kına gecesi ortamına toplamadan kimseyle yüz göz olmadan, sadece erkek/kız tarafınca sadece anneler-babalar aile arasında karar verilip evlilik cüzdanı onaylatılıp imzalar atılıp evliliğe başlanır mı? nasıl olur bu?. (Cümbür cemaat onlarca kişiyi bir düğün/nikah ortamına toplayıp yedirip içirip eğlence ayağına girişilmemesi meselesinden bahsediyorum, düğün masrafları zaten ayrı bir başa bela olay) Tabii ki böyle bir şeyi ilk başta evlenecek olan kız ile erkek beraberce düşünüp önce kendileri kesin net karar vermeliler ve bu kararlarından hiç mi hiç vazgeçmemeliler.

    Alıntıları Göster
    Biz öyle yaptık, nikah salonunda tebrikleri kabul ettik. Bitti. Kına gecesi, akrabalara düğün yok. Bir barı kapattık o gece için, arkadaşlarla eğlendik. Dj arkadaşlarım çaldı. Herkes kendi içeceğini kendisi aldı. Bize bedava tabii:)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • gayet var kardeşim bana 32 yaşındayım eşimle beraber doktoruz toplam 35-40k arası alıyoruz döner sermayeye göre değişiyor gayet de halım keyfim yerimde 2 de çocuğum var rabbim bundan geriye koymasın zor durumdakilere yardım etsin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kanatlandırmayan_Redbull

    Nerden bulucaz hocam bu bahsettigini

    Alıntıları Göster
    Ben evlendim kardeşim gayet doktoruz ikimizde mutluyum 32yaşındayım 2 çocuğum var oğlan 7 yaşında kız 2.5 biraz erken evlendik hacım 35k civarı kaznıyoruz gayet mutluyum hamd olsun buna şükür bulursun bulursun inşallah
  • Türkiye'de bir yerde ücretli olarak çalışmanın maliyeti çok fazla. Yemek ve yol masrafın karşılanmıyorsa. Her gün 3 çeşit yemek en az 15 tl. Yol parası bulunduğun ile bağlı olarak değişir. En az 5-10 tl arası.Ayda 25 gün çalışılıyor desek. 375 tl yemek, 125-250 tl arası yol. Maaşın en az 500 tl'si yol ve yemeğe gidiyor. Aldığın maaş 2020 için asgari ücret 2.324 tl diyelim. Kaldı mı 1.824 tl. Bunun yerine çalışmasan. Öğleye doğru kalkarsın. Öğlen kahvaltı gibi yaparsın. Akşam da evde pişen yemeği yersin. Anan Ananın, babanın emekli maaşıyla geçinir gidersin. Asgari ücretle çalışmak resmen kölelik. Hiç çalışma daha iyi. Dilencilik yapsan daha fazla kazanırsın. Ülkede emeğin değeri yok. Günde 10-12 saat çalışırsın. Az ücrete razı oluyorsun. Aslında asgari ücret günlük değil saatlik olarak açıklanmalı. İllere göre farklı asgari ücret açıklanmalı. Mesela İstanbul'da yaşamanın maliyeti daha fazla. Bu yüzden İstanbul için asgari ücret fazla açıklanmalı. Çalışmadan, anadan babadan kalan mallara konan mirasyedi tiplerin elde ettiği kira gelirlerinden daha fazla vergi alınmalı. Hiçbir katma değer yaratmıyorlar. Hiçbir emek sarfetmiyorlar. Sadece dünyaya şanslı olarak geldiklerinden rant geliri elde ediyorlar. Paradan para kazanan faizci tiplerden de fazla vergi kesilmeli. Türkiye'nin sorunu bu. Gerçekten fazla gelir elde edenden vergi toplanmıyor. Çalışan emekçi insanlardan vergi toplanıyor. Emeğin değeri çok düşük. BU şekilde olmaz. Bir yerden sonra toplumsal patlama olur. İsyanlar başlar. Joker filmindeki gibi zengin düşmanları türer. Örgütlenirlerse. Olaylar terörize olur. Pastadan paylarını isterler. Kapitalizm çöker. Zaten çöksün. Ama bizim vatandaşımız kaderci, kısmetçi, şükür edebiyatı ile büyüdüğünden, çocuğu olunca Allah nasibini, rızkını verir zihniyetinde olduğundan. Böyle isyanlar bizim ülkemizde görülmez. Genelde Güney Amerika ülkelerinde ve Ab ülkelerinde haklkar haklarını arıyor. Bizim gibi din ile sömürülen, baskıcı yöneticilerin altında ezilen halklardan bir örgütlü yapı, isyan hareketi çıkmaz. Bizim idareciler de malını bildiklerinden, istedikleri gibi at koştururlar. Nasılsa ne yaparsan yap milletten ses çıkmaz. Nato kafa nato mermer. Çaldılar ama çalıştılar der kendilerini kandırırlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hekim Bey

    gayet var kardeşim bana 32 yaşındayım eşimle beraber doktoruz toplam 35-40k arası alıyoruz döner sermayeye göre değişiyor gayet de halım keyfim yerimde 2 de çocuğum var rabbim bundan geriye koymasın zor durumdakilere yardım etsin
    Zaten tıp fakültesi, bir kaç mühendislik (Üniversite kaliteli olacak), yazılım mühendisliği, robot teknolojileri ile ilgi bölümler hariç fazla kazanç sağlamıyor. Ya anadan babadan sermaye olacak ticaret yapacaksın. Ya da devlet memuru olacaksın. Bunlar dışındakiler sürünüyor. Çocuğum olsa tıp fakültesi veya yazılım mühendisliği bölümlerine yönlendiririm. Tıp fakültesinde uzmanlığını dermatolog veya estetik cerrahı bölümlerini seçmesini isterim. Geleceğin meslekleri yazılım mühendisliği ve robot teknolojileri. İleride yapay zeka ve robot teknolojileri gelişince birçok meslek tarih olup gidecek. Bir fabrikayı bir yazılım mühendisi ve bir operatör çalıştıracak. Önceden binlerce kişinin çalıştığı fabrikayı birkaç kişi idare edecek. Robotlar 7/24 365 gün durmadan üretim gerçekleştirecek. Zifiri karanlıkta çalışacak. Fabrikanın enerji ihtiyacı güneş panellerinden karşılanacak. İşçi yemek gideri, işçi tazminat gideri, işçi kıyafet gideri, işçi kaprisi, insan hatası, iş kazası gibi olaylar olmayacak. Maliyetler düşecek, karlılık artacak. Hal böyle olunca birçok insan işsiz kalacak. Bunlar daha başlangıç. Dünya'nın nüfusu bu kadar artmamalı. Herkes sorumluluk sahibi olmalı. Fare gibi üreyip sokağa salmamalı. Çünkü gelecekleri yok. Gelecekte bizi savaş ve yıkım bekliyor. Çünkü bölüşüm problemi var. Dünya'nın en zenginleri pastadan en fazla payı alıyor. Ve gün geçtikçe aldıkları pay artıyor. Orta sınıf yok oluyor. Fakirler önceleri anca karınlarını doyuruyorlardı. Şimdi açlık ile karşı karşıyalar. ÜLkemizde 4 kişilik aile için yoksulluk sınırı 7.000 küsur tl. Kaç ailenin eline 7.000 tl ve üstü para geçiyor. BU böyle gidemez. Toplumsal patlama yakındır. Yakında market yağmalamaya başlarlar. Bizim toplum hizada duruyor, itaat ediyorsa. Din ile baskılanmış, kader,kısmet, şükür edebiyatı ile avutulmuş olmalarındandır. Ama bunun bir sınırı, sabrın sonu var. Bizim ülkemizde hep sağ popülist partiler iktidar olabiliyor. Onların da ömürleri ekonomi bozulana kadar. Şu an sallantıdalar. Milliyetçilik duygularını sömürmek için savaş başlattılar. Bahaneleri savaş.




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.