Atomic Heart (2023) [ANA KONU]

oyunun en sevdiğim yanı badem bıyıklı öldürmek. hiç olmadığı kadar badem bıyık öldürüyoruz. 10/10. masterpiece.

Taş gibi, filinta gibi bir oyun. Yine oyunu beceremeyenlerce sızlanma duvarına dönüyormuş az daha konu. Bir arkadaşım bir herif attı ak saçlı sakallı, yotubermış. Konsolüstü sanırım isimleri, adamcağız oyunu anlamamış arabayla gitmesi gereken 1km lik yeri yayan koştur koştur gidiyor kan ter içinde ve yolda kafasına robot düşüyor sonra sızlanarak 40 dk öncesine gidiyor save almayı akıl edemediği için. Tekrar sokarım len oyuna diyip vın vın robotların arasından koşarak yine 1km yeri koşuyor   Halbuki teyzemiz arabaya bin git oğlum diyor o görevden önce vs vs. Yani ülkenin binlerce koyun takipçisi olan ünlü 'oyundan anlayan' tipleri öyleyse forumda ki Kamil abi'nin böyle olması çok çok normal. Tıpkı ülkenin başında gelen tüm aptal siyasetçilere laf edip kendi işe yaramazlığından haberi olmayan bir Türk tipi işte. Her konuda komediyiz.

Adam demiş ki ''FPS oyunlarında hiç katlanamadığım şey oyunun akıcı olmaması''. Kardeşim iyi misin? Bu oyundan iyi optimizeli bir oyun çıkmadı şu 3-5 yılda. Sen her gün 2D platform oyunları mı oynuyorsun ne ara bu kadar uzak kaldın yaw.

Karakterin tepkileri çok kötüymüş, yazanın işten çıkartılması lazımmış. Emrin olur efendim mail atalım atsınlar adamı. Portfolyosunda rockstar olan bir insan bu kadar bilmiş ve mütevazi olamaz helal olsun sana.

Metro exodus'un karakter tepkisi daha mı iyi? (Karakterimizden değil bak diğerlerinden bahsediyorum  ) Veya RE remake'ler özellikle RE Village'ın aptal mı aptal Ethan'ı? Aptal Ethan'ın avarel tepkilerinden hiç kisme bahsetmemişti bu oyuna laf etmişler Plague tale requiem'in tiyatral abartılı tepkileri nasıl peki? Yada tamam CP77'nin tepkileri bu oyuna göre çok mu doğal ve kaliteli? Karakterimiz tam bir kasıntı gibi, ezberden konuşuyor gibiydi. Bu oyunların hepsine bayılırım o ayrı. Yani daha oyunu atmosferini anlayamamış insanlar hiç çekinmeden tepkiler berbat yazan işten atılsın diyor. Abicim komedi. Bu karakterin tepkileri kadar kaliteli yine son yıllarda çıkan hiç bir oyunda görmedim. Yer yer güldürüyor yer yer ''aynı tepkileri'' veriyorsun. Saçma sapan kapı kilitlerine ben söverken aynı anda karakterimizin de sövmesine denk gelmek çok güzel bişi. RDR2 nin diyaloglarını çok beğenmiştim bundan başka olarak.

Yakın zamanda çıkmış High on Life kadar güzel diyalogları - tepkileri var oyinın.

Oyun özellikle optimizasyon konusunda o kocaman şirketlere ders vermesi lazım, kafalarına vura vura öğretmesi lazım. Oyun çıkmadan önce biz optimizasyonumuza çok güveniyoruz demişlerdi omuzlarını silerek. Haklılarmış gerçekten, oyundan güzel olan bir şey varsa o da optimizasyonu. DLSS zırvasını açmadan native 4K da bu kadar akıcı bir oyun oynamadım beş yıldır. 100+ FPS ultra ayarlar 4K ve DLSS kapalı. Harbi çok şaşılası. DLSS açmadan akıcı oynanabilen oyun yok ulen şu çağda.

Oyunda tam açık dünya yok, 'main quest' dışında bir NPC, bir 'side quest' yok. Yani oyunda açık dünya diye etiketlendirilen saçma sapan o şey yok. Loot lazım olur görevin ortasında gider koşa koşa gider evlerden loot yaparsın. Görevin ortasında diyorum bak, diğer 'açık dünya' oyunları bile bu kadar özgür değil. Yani görevden 4 km uzaklara gidip manzaraya bakıp geri dönebilirsin. Yolda da loot olur, yeni silah tarifleri olur şanslıysan bir şeylere denk gelirsin.

Kameralar gerçekten çok fazla ve rahat nefes aldırmıyorlar. Ben alıştım 10 saat oynamışım artık havaya bakarak gidiyorum gördüğüm kamerayı şokluyup yoluma devam ediyorum. Ama sıkıcı gerçekten çok abartmışlar.

Oyunun en rezil eksileri, yerde ölü olan tiplerin tıpa tıp aynı olması, evlerin bazılarının dekorlarından tut masanın üstündeki sigara kutusuna kadar aynı olması filan. Bindiğimiz arabalarda sadece kırmızı olan copy-paste arabalar.

Ama bunları zorda olsa görmezden gelebiliyorum çünkü heriflerin ilk oyunu, ilk deneyimi. Oyunun grafikleri şahane üstüne böylede akıcı bir optimzasyon koymaları başlı başına tebrik edilesi. Kaliteli animasyonlu ara sahneleri ilmek ilmek işlenilmiş bir FPS oyunu oynamayı buram buram özlemişsim. Hikaye odaklı ve bu kadar özenilmiş bir oyun buldunuz kıllısını arıyorsunuz. Oyunun atmosferi çekmemiştir beğenmezsin, hiç sana hitap etmez o ayrı kimse bir şey diyemez. her şeyi herkes sevemez. Ama çok küstahça yorumlar yapmakta akıllı adam işi değil.

Gördüğüm bir posterin ss ini paylaşayım, Bazı kişilerce ayıplı sayılır, ulu orta açmayın diye linkli koyuyorum. . Bu oyundaki gerçek posterlerden oluşan hamfendi posterlerinden daha güzelini bile görmedim ben oyunlarda  Rus oyunu dedikte bu kadar beklemiyordum, robotundan posterine, oyununa kadar taş gibi.

Bonus: https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2936700209

Edit: oyunda HDR ve RT yok buda başka bir üzücü eksi.

Oyuna 5 saat sonra katlanamamayı bırakın, 13 saat oynadım hala oynayasım var. Kendi hislerinizi yalan yanlış demeden bu kadar kesin şekilde genele vurmak her konuda yanlış. Doğru kısımlar var ama çok boşa ofansif yazılar. Puzzle tarafı kısmen doğru, yine de tadında bırakmışlar ne çok zor, ne çok kolay yap geç kafasında zaten oyunlarda bulmaca işini hiç sevmem. Oyun bulmacalarında da zeka ve yenilik aramakta ne kadar gerçek bir görüş tartışılası. Zeki bulmacaları oyunlarda ummak mantıklı değil hayatta daha zekice tasarlanan bulmacalar var. Oyuncuyu yönlendirmemeleri doğru her şeyi kendim buldum.

Combat ve vuruş hissi çok güzel 13 saat oynadım hala eğlendiriyor. Şu vuruş hissine bu kadar takılan gurmelerin her oyunda vuruş hissi vuruş hissi demeleri, her ağızdan aynı kalıp sözler çok sıkıcı, bir oyuna da vuruş hissi güzel olmuş diyin veya hiç bahsetmeyin şaşarım.

Oyunu Game Pass PC ile 3 saat kadar oynadım ve bayağı beğendim diyebilirim. Girişi de güzeldi, devamında da epey zevk aldım. Bazıları giriş uzun diye gömmüşler ama ben bu tarz sekanslara bayılırım. Atomic Heart da bunu iyi başarmış, dünyasını iyi tanıtmış. Ayrıca seslendirmeleri de gömenler olmuş ama ben beğendim. Karakterin mevzuyla dalga geçmesi de bence güzel çünkü benimle aynı tepkileri veriyor sanki. Oyunda kombat çeşitliliği de epey yüksek. Düşmanlarımız robot olmasına rağmen vuruş hissini beğendim. En önemlisi, bir Bioshock hayranı olarak aynı havayı aldığım için mutluyum. Geliştirici stüdyo ilk oyunu olmasına rağmen iyi bir iş çıkarmış. Grafikler de gayet hoş, göze hitap ediyor. Optimizasyon yağ gibi akıyor, herhangi bir takılma yaşamadım. Özetle bu oyun bence olmuş. Şimdilik 8,5/10 veririm bu oyuna. İlerleyen saatlerde umarım sıkmaz. İlk 3 saatlik deneyimim böyleydi. Fiyatı maalesef çok fazla, eğer ki 400-500 TL civarı olsaydı veya Game Pass'te olmasaydı direkt almayı düşünürdüm ama Game Pass'ten oynayabildiğim için 700 TL psikolojik sınırımı aşıyor. Ancak iyi bir indirim aldığında Steam kütüphaneme mutlaka ekleyeceğim. Herkese iyi oyunlar dilerim.   Spoiler yememek adına konuyu takipten çıkıyorum.

Game Pass bedava değil ki. Türkiye'de buglarla, şunla bunla çok ucuza alındı zamanında ama MS için ciddi bir gelir kalemi bu yurt dışında. Ayda 10 doları, 20 doları çatır çatır ödüyor herkes. Atomic Heart, Wo Long, Redfall ve Starfield gibi first day oyunlarla daha fazla abonelik satmak istiyor MS ve third party firmalara para ödeyip oyunlarını ilk günden koyuyor sisteme. Denuovo koymak saçma değil, MS bile istiyor olabilir.

yani bence de gayet keyifli bir oyun, insanlar her oyundan ciddi, oturaklı, ağırbaşlı şeyler beklemeye, her oyun 90+ olsun her saniyesiyle beni ekrana kilitlesin falan istiyor. 90+ olsun her şey falan. yani bu insanların çoğu imdb'si 6-8 arası olan yüzlerce bölümlük dizileri izlerken de oturup diyorlar mı "ya bu dizi de sıktı". her dizi 9+ olup her saniyesiyle seni alıp götürsün mü? bazen de zaman öldürmek istersin, eğlenmek istersin. eğlence 9+ yapımlara özel bir şey mi? tam tersine 9+ yapımlar genelde bende eğlence değil hüzün, keder, hayata dair ders alma gibi etkiler bırakıyor. bunda da hiç sorun yok. ben her oynadığım oyun beni sürükleyip götürsün bana bir şeyler düşündürsün istemem. aynısı filmler ve diziler için de geçerli. bu oyun için de geçerli. insanlardaki bu yeni "şu oyun kadar iyi değil, oynamam, şu oyunda bunu gördük, bu oyun şöyleydi" tepkileri garip.

"matrix gibi olmamış, ben john wick izlemem" demeye benziyor bu. bu anlayış olsa olsa oyun endüstrisini çöküşe götürür. neyse ki Steam istatistiklerinden görüyoruz ki öyle bir durum yok. insanlar geçmiş oyunun başına, keyif alarak oynuyorlar. premium fiyata satılan, herhangi bir abonelik servisine dahil edilmeyen 70 dolara satılan callisto ve forspoken'ı da biliyoruz.

bir de bunu game passe bağlayanlar var, neymiş oyun kötüymüş çünkü game pass'e gelmiş. yani oyun gayet iyi bir kere, game pass'e gelmesine rağmen steamde 40000 bin kişi oynuyor. game pass'e gelmeyen (asla da gelmeyecek olan) forspoken ve callisto protocon ikisi beraber toplam 20000'i geçememiş ilk günlerine baktım steamdb'den. düşünün oyun game pass pc'de uygun bir fiyata erişilebilmesine rağmen 40000 kişi almış oynuyor steam'de. forspoken demosuna ve ilk 1 2 saat videolarına baktığımda mesela kötü bir oyun olduğunu belli ediyordu, optimizasyonu zaten bambaşka bir noktada. bu oyun bunların tam tersi, gerçekten yukarıdaki arkadaşın dediği gibi son 2 3 yılda çıkan optimizasyonu en iyi oyun. üstelik unreal engine 4 olmasına rağmen meşhur unreal engine takılmaları bile pek yok gibi.

demek ki bir oynun game passde olup olmaması oyunun iyi olup olmamasını belirlemiyormuş. game passte olmasına da sevindim. şu an steam'de 40 bin oynanıyorsa game pass pc'de de bir 20 30 bin oynanıyordur. oyun forspoken ve callisto protocol gibi yapımların hayal bile edemeyeceği ilgiye ve oynanış sayısına sahip.

işin komiği de ne mi? game pass'e geldiği için sözde kötü ve kalitesiz iddia edilen bu oyunun forspoken ve callisto'dan ÇOK daha kaliteli olması, daha iyi optimize olması, daha çok ilgi görülmesi ve sevilmesi. işte işin ironik kısmı bu. neden mi? çünkü forspoken xbox'a çıkmayan, sony destekli bir oyun. öbür yandan callisto protocol de sony stüdyolarndan birçok aşamada yardım almış bir diğer oyun. sonuç? boş iki oyun. bu oyunun en azından bir olayı var. farklı bir şeyler deniyor. eğlendiriyor. bunu yaparken de ağır başlı 70 dolar oyunuz biz, çok kaliteli AAA yapımız ona göre tavırları sergilemiyor. game pass'e gelmiş, güzel yere fiyatlandırması var, platform ayırt etmeden iyi çalışıyor.

yani söylenebilecek çok şey var bu olayda ama bu kadarı yeterli. içimden geldiği için yazdım, sağda solda görüp duruyorum oyuna laf edip beraberinde "işte game pass'in marifeti" diyenleri. sanarsın game pass öncesi böyle çerezlik eğlenceli 75-85 metacritic oyunlar yoktu da, game pass ile beraber olmaya başladı. sanki her çıkan 3 oyundan 2'si skyrim, rdr2, witcher 3 gibiydi de game pass bunu bozdu.

içimi dökmek istedim. game pass marifeti olan oyun buysa ve game pass marifeti olmayan oyunlar callisto protocol ve forspoken gibi yapımlarsa, game pass marifeti bu oyunu ben tercih ederim, hem de seve seve.

Oyunu açık dünya kısmı başladıktan sonra silmeyi düşünmüştüm fakat konuda neler olacak, hangi mekanlara gidecek diye merak edip bitirdim. Açıkçası bazı yerlerini görmezden gelince, sonuna kadar götürdü. Fiyatını hak eder mi etmez mi sizin ekonomik durumunuza kalmış ama 'garip' bir oyun olduğu için şimdi ya da indirimde oynamanızı tavsiye ederim.

-Bu 'gariplik' hoşunuza gidebilir ya da oyunu ciddiye almamanızı sağlayabilir. Açıkçası benim oyunla yaşadığım en büyük sorun bu oldu. Oyun bir tema karmaşası içinde. Bioshock'a sürekli göndermeler yapıyor ve etkilendiğini saklamıyor. Bu durum sonlara doğru daha bariz bir duruma geliyor. Bu tamamen kişisel bir durum ama Bioshock'a bu kadar gönderme yapıyorsan ben de seni Bioshock seviyesinde bir oyun gibi eleştirmek zorunda kalırım.

-Oyunun bazı yaptıklarının, anlatmaya çalıştıkları ile alakası yok. Seksi robotları mesela garip karşılamıyorum, Japon oyunları seven biri olarak bu tarz fetiş şeylere karşı değilim aksine severim bile. Fakat oyunda ilerledikçe 'bakın robotun fiziği iyi, bakın poposu var' diye çok üstüne gidiyor. Oyunun sonlarına doğru ikizlerin konusu açıklandığı zamanda iyi hoş fakat üstüne düşündüğünüz zaman pek anlamı, açıklaması yok. Onu geçtim upgrade yaptığınız makine sürekli 'beni becer, hadi, üstüme çık' tarzında konuşuyor. İlk başta 'aa ilginç' diyorsunuz fakat bir süre sonra anlamsız, rahatsız edici bir duruma dönüşüyor. Eğer oyun High on Life gibi bir kafada olsa bunlar tamam fakat konu ilerledikçe karanlık ve bazı şeyler anlatmaya çalışan bir oyuna dönüşüyor ve ikisi birbirini tutmuyor.

-Oyun bir sürü açıdan iyi bir oyun, iyi fikirlere sahip fakat yaptığı her konuda biraz geride kalıyor. Sanat yönetimi gerçekten çok iyi, açılış kısmı zaten oldukça güzel. Eski Sovyet şehirlerine gittiyseniz ya da tarihe meraklıysanız kafanızda direk oturuyor. Teknoloji çok gelişmiş ama evlerin dizaynı, arabaların dizaynı çok gelişmiş değil ve 'brutal' tam Sovyet kafasını yansıtıyor. Fakat bu tarz mekanlarda çok takılmak yerine genelde aksiyonun döndüğü yerler 'bunker' denilebilecek yerlerde geçiyor.

-Aksiyonu tatminkar ama beklediğim gibi değil. Beklenti ile alaklı bir durum ama ben çok daha hızlı bir aksiyon oyunu bekliyordum. Düşmanların ataklarında, animasyonlarında bir hamlık var fakat dediğim gibi kötü diyemem. Gayet tatminkar. Melee aksiyonunu da gerçekten başarılı buldum. Robotların neresine vurduğunuza göre hasar almaları güzel bir sistem olmuş. Fakat düşmanların çeşitliliğini yeterli bulmadım. Aynı zamanda düşmanların belli başlı, görmesi zor olmayan atakları var. Oyunun yüksek zorluk seçeneklerinde bu durum değişmiyor sadece çok daha fazla 'damage' veriyorlar ve tam bir 'bullet sponge' a dönüşüyorlar. Zorluk seçeneği yetenekleriniz test etmek yerine sabır işine dönüşüyor. Bu durum özellikle bosslarda geçerli. Bossların dizaynı gayet güzel fakat beni rahatsız eden 8 yaşında olsanız, 30 yaşında olsanız ya da FPS turnuva şampiyonu olsanız bile bossları herkes aynı şekilde geçmek zorunda. Belli başlı ataklarda bekleyip, zayıf nokta ortaya çıkınca vurmak üzerine kurulu. Bunda bir sorun yok ama bunu zamanında olan PS2 Spider-Man oyunları gibi çok basit ve çok sık bir şekilde yapıyor.

-Oyunda ara ara 'ya ben niye bu oyunu oynamak ile zamanını harcıyorum' dediğim yerler oldu. Zaten sanat yönetimi başarılı olmasa çoktan silmiştim. Her oyunda olur bilirsiniz bir kapı açmanız gerekir bunun için şifre bul, anahtar bul gibi. Atomic Heart bunu çok sık ve çok bariz bir şekilde yapıyor. 'Makineye 4 tüp lazım, 4'ünü bul', 'şuna bilet lazım' gibi. Bunu ara sıra da yapmıyor sürekli yapıyor ve sizi aynı yerlerde dolandırıyor. Oyundaki bulmacalar da zeka gerektirmiyor fakat yapması uzun süren, sıkıcı bulmacalar. Bunlar atılsa oyunun süresi çok daha kısalabilirmiş.

-Oyunun açık dünyası bence en başarısız yanı. Ben şahsen her yeri gezmeyi sevdiğim için, önce bir temizleyip rahat rahat gezmeyi, araştırmayı severim. Fakat Atomic Heart'ın açık dünyası sürekli sizi görünce destek düşman çağıran kameralar ve sürekli tamir olan düşmanlar ile dolu. Rahat, rahat gezemiyorsunuz, düşmanları avlasanız bile kısa sürede tamir oluyorlar. Tamir olmasını engellemek için yapabilecekleriniz var ama bu da süreli, net bir çözümü yok. Tamir olmasını engellemek için gerekenleri yaparsanız da oyunda yan görev gibi olan 'bunker'lara girmek için gerekli olan kapı açma işlemini yapamıyorsunuz, çünkü tamir olmasına engel olmak için tüm sistemi geçici olarak çökertmiş oluyorsunuz. Bu yüzden eski oyunlar gibi düşmanları umursamadan koşa koşa gezmek zorunda kaldım. Oysa güzel ortam yaratmışsın bırak rahat rahat gezelim.

-Fakat açık dünyada olan ekstra ekipman, özellik bulacağınız 'dungeon' tarzında olan 'bunker'ları gezmek hoşuma gitti. Crafting önemli bir yer tutuyor özellikle yüksek zorluklarda. Gezmeyi, araştırmayı sevdiğim için hoşuma gitti. Fakat silaha yapılan upgradeleri pek gerekli bulmadım. Oynanışta çok büyük kolaylık sağlamıyor, biraz yetersiz kalıyor.

-Anladığım kadarıyla çoğu arkadaş oyunu Türkçe oynuyor fakat İngilizce oynadığınız zaman fark ediyorsunuz ki altyazı ile seslendirme çoğu yerde farklı.

-Performansı gayet iyi. Özellikle Dead Space gibi işlemciyi gereksiz fazla kullanan bir oyundan sonra neredeyse işlemci ve ekran kartı en yüksek ayarda olmasına rağmen çalışmıyor gibi. Aynı zamanda bir bug ile de karşılaşmadım.

-Oyunda ana karakter hiç sevilesi bir karakter değil ve diyaloglar yakın zamanda çıkan Forspoken kalitesizliğinde. 'Bad-ass' karakter yaratmaya çalışırken, hödük yaratmışlar. Yanımızdaki Charles gerekli bir şeyler anlatıyor, 'kes, tamam' gibi cevaplar veriyor. Birine soru soruyor, diğer karakter açıklamaya başlıyor 'tamam kısa kes' tarzı konuşuyor. Hadi oyun boyunca bariz olan şeyleri sürekli görmezden gelmesi, inanmaması ve anlamaması sonunda açıklanıyor fakat içi boş, hödük gibi konuşan bir karakter yaratmışlar.

-Oyun konusu boyunca size 'twistler' yapıyor. Bazı şeyler açıklanıyor, bazısı açıklanmıyor fakat oyunun birden fazla sonu var ve seçtiğiniz sona göre oyun anlattığı çoğu şeyi unutuyor. Bir sonda çok önemli olaylar olurken diğer sonda 'abi boşver be' tadına bitiyor ve Dünya'ya ne oldu, o olaylar biz karışmayınca nasıl çözüldü hiç açıklama gereği bile duymuyor.

-Alternatif tarih oyunu olduğu için Wolfenstein gibi diğer ülkelere ne oldu, bu durum onları nasıl etkiledi açıklamasını beklerdim fakat konudan dolayı biraz Amerika'yı açıklıyor ama tam olarak Almanya ne durumda falan bunları derinleştirmiyor. Bir kelime Çin'e ne oldu öğreniyoruz ki böyle güçlü bir USSR varken büyük ihtimalle Japonya yaptığı katliamları yapamadı ve Çin daha iyi durumda kaldı diye oyuncu düşünüyor. Oysa oyunda bir sürü gereksiz ses kaydı, okunacak yazılar varken bunları derinleştirmeye çalışabilirdi.

-----------------------------------------------------------------------

Yazımın bu kısmında oyun konu ve işlenen temalardan dolayı Bioshock olmaya çalıştığı için oyunu sadece benim gözümde iyi ve kötü yapan yanlardan gerçek tarihten bahsedeceğim. Çoğu oyuncu için pek önemli şeyler olduğunu sanmıyorum. Çoğu kişi için oyunu iyi ya da kötü yapmayacaktır. Fakat benim büyük sorunlarım var.

-Oyun çıkmadan önce bu Rus propagandası mı yoksa Rusya ve komunizm eleştirisi mi gibi tartışmalar vardı. Bu tartışmalar gereksiz çünkü oyun bunları yapacak kadar başarılı bir oyun değil. Kollektiv teknolojisi ile

Fakat onu da beceremiyor. Kısacası belli başlı fikirleri var ama bunları kaleme güzel dökememiş. Yani kapitalizm evet, kötü dersiniz ya da büyük ulusların nasıl insanları kontrol etmeye çalıştığı hakkında bir fikriniz var diyelim. Bunu güzel bir şekilde anlatamıyorsunuz. Amatör olarak senaryo yazmaya çalışmış arkadaşlar vardır öyle benim inanılmaz fikrim var demekle olmaz. Kuralları vardır, yazıya dökmek zordur, bunlar yetenek ister. Açıkçası oyunda bunları becerememiş. Zaten o diyaloglara 'evet güzel' diyen bir ekipten daha fazlasını beklemek saçma olurdu.

-Oyunda beni en büyük rahatsız eden şey.

Açık açık bir propaganda yok ortada ama şöyle düşünün Wolfenstein oyununda Naziler kontrolü ele almış fakat diğer ülkelere pek bir şey yapmamış. İnsanları pek baskı altında değil ama yönetim kadrosunda belli başlı kişiler kötü niyetli gibi bir oyun olsaydı ne büyük tepkiler alırdı.

Her türlü farklı görüşü duymaya, okumaya açığım. Sonuçta Hitler'in de Kavgam kitabını 'bu kendini nasıl savunuyor' diye aldık okuduk. Rus oyunuysan USSR eleştirmiyorsan git cayır cayır kapitalizm, batılı ülkeleri eleştir ama onu da yapmıyor. Fakat hiç bir şey yapmaması düşünürseniz USSR o kadar da kötü değildi sonucuna çıkıyor.

-Bizim ülkemizde tarih pek okunmadığı için Sovyetler ile Naziler aynı şey değil ne alaka diyenler olacaktır. Fakat aslında Sovyetlerin, Nazilerden çok aman aman farklı olmadığını görebilirsin. Naziler sistematik olarak belli başlı grupları hedef alırken Sovyetler bazı zaman sistemsizlikten bazı zaman bilmemezlikten büyük yıkılmlara neden oldu.

Kendi fikirlerine karşı diye kendi halkı dahil diğer Sovyetlere dahil olan ülkelerden okumuş, etmiş karşı olan insanları alıp işçi kamplarına göndermeler ki bu hikayeleri Azeri arkadaşlarınız varsa onlardan da dinleyebilirsiniz. Sırf Ukrayna zamanında gelişiyor, kendine elit bir sınıf yaratıyor diye neden olduğu 'Holodomor' olayını bilmeyen arkadaşların araştırmasını öneririm. Neden oldukları kıtlık yüzünden sokakta ölü insanlar, ölü insanları kesip yiyenlere neden oldu. Hatta o aşamaya gelmiş ki Ukrayna ile ilgisi olmayan ülkeler bile 'bu kadar da fazla' diye yardım göndermeye çalışmıştır.

Kendi halkını Nazino adasına sürüp orda insanların açlıktan bebekleri, zayıf bulduklarını canlı canlı yemesine sebep olmuştur. Hatta o derece yamyam olmuşlar ki artık insan eti en iyi nasıl yenir bilgi sahibi olup. Daha lezzetli geliyor diye insanları canlı canlı yemeye başlamışlar. Nazino adası olarakta aratabilirsiniz. Zaten 3 askere 1 silah kafası ile savaşa çıkıp, üstüne tank geliyor olsa savaştan kaçarsa ailesini öldürmek ile tehdit eden bir yönetim anlayaşından bahsediyoruz. WW2'de sözde kurtardıkları yerlerde ne canilikler yaptıkları ve geri vermemek için direndikleri, UK ile USA'in USSR'ı Batı Avrupa'dan çıkarmak için neler yaptıklarını, göze aldıklarını araştırabilirsiniz.

Bu arada ben bunlar var oynamayın ya da Rusya kötü USA çok iyi demiyorum. Yanlış anlaşılma olmasın oyun zaten aslında bunlara hiç karışmıyor, incelemiyor, aktif olarak savunmuyor da eleştirmiyor. Sadece

Oyun yani bir şey anlatır gibi yapıp bunu yapamıyor. Bu bir sorun değil oyun iyi ya da kötü demiyorum sadece Bioshock'a bu kadar gönderme yapan bir oyunda ki sonunda bu bariz bir hal alıyor hiç bir ideoloji eleştirmeyi başaramazsan kimsinde Bioshock adını ağzına alıyorsun derler. En azından ben derim serinin fanı olarak ki zaten kendi düşüncelerimi yazıyorum. 

- Son olarak arkadaşlar bu aralar forumda çok görüyorum ve başıma geliyor. Oyun dediğiniz şey bir ürün yani aslında yoğurt, makas gibi bir üründen farkı yok. Keyif almak için parasını veriyoruz ve oynuyoruz. Beğenip, beğenmemek tamamen kişisel zevkler. Zaten forumun amacıda kendi düşüncelerimizi paylaşmak. Siz oyunu beğendiğiniz ya da beğenmediniz diye 'sen anlamıyorsun, o anlamaz, o beceremez' gibi yorumlar yapmanın bir anlamı yok. Beğendiyseniz ne mutlu size. Aynı zamanda Türkiye'de ne yazık ki hala oturmayan eleştiri nedir ne değildir de anlamaya davet ediyorum. Oyuna parasını verdim, aldım ve bu bir eğlence ürünü, tabi ki kendi fikirlerimi, aklıma gelen her şeyi söylerim. Şu eleştiri kültürünü bir oturtun artık. Bir de mesajlarınızda çaktırmadan laf atanlar görüyorum gelin etikletleyin beraber tartışalım. Bunlar ürün arkadaşlar para verip aldığınız şeyleri hayatınızın değişmez bir parçasıymış gibi korumanıza gerek yok.