Şimdi Ara

ATATÜRK'ÜN GERÇEK ÖLÜM NEDENİ !

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
318
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hafta sonu Ceyhan Mumcu'yu dinledim. Konu AB'nin Kemalizm'e bakışıydı.
    Konuşmasına Attila İlhan'ı anarak başladı. Onun aydınlanma
    etkinliklerine editörlük yaptığından söz etti. "Parola vatan, işareti namus" sözünü yeniden gündeme getirişini anlattı. Bu söz İzmir'de
    şehitlik anıtının taşında Arapça harflerle yazılmış bir sözdü. Attila
    İlhan o yazının tozlarını parmaklarıyla silmiş, yeniden gündeme
    taşımıştı. Konuşmasının sonunda sorular - yanıtlar bölümüne
    geçildi. Ceyhan Mumcu'ya Attila İlhan'ın bir dergide yayınlanan
    kendisiyle yapılan röportajda "Atatürk'ün nasıl öldüğü
    araştırılmalıdır" dediğini anımsattım."Bu sözünü onun vasiyeti kabul
    etmek gerekir. Sizin bu konuda bir bilginiz var mı?" diye sordum.
    Aldığım yanıtı okurlarımla paylaşmak istiyorum: Bir deniz tabip
    albayın bu konuda yaptığı doktora tezi vardır. Orada Atatürk'e yanlış
    tedavi uygulandığı anlatılmaktadır. Atatürk sanıldığı gibi siroz hastası
    değildi.Atatürk'e sıtma tedavisi yapılmış, aşırı "kinin"
    yüklenmiş ve karaciğeri bu yüzden iflas etmiş, siroza dönüşmüştü.
    Tedaviyi yapan doktor mason locası üstadı azamlarından Doktor Mim
    Kemal'dir. Durumu iyice fenalaştıktan sonra Celâl Bayar'ın ısrarı ile
    dışarıdan bir doktor getirilir. Yanlış tedavi yapıldığını, karaciğerinin

    bu yüzden iflas ettiğini rapor eden bu yabancı doktordur. İstirahat
    için 2 ay kadar kaldığı Savarona'da nemli sıcaktan durumu daha da
    kötüleşmiş, son günlerinde Dolmabahçe Sarayı'na götürülmüştü.

    Peki, nasıl oldu da sirozdan öldüğü açıklandı ve bütün yazılı kaynaklara
    da böyle girdi?
    Büyük Millet Meclisinde ölüm raporu gündeme getirildi. Mason locaları
    1935'te kapatılmasına rağmen Mecliste hala mason milletvekilleri vardı.
    Efendim, gençlerimize terbiye olur, onun alkol ve sigaradan öldüğünü
    duyuralım" denir ve kabul edilir. Arkasından Yeşilay icat edilir,
    tarih kitaplarına da böyle girer.

    Ceyhan Mumcu'dan bunları duyduktan sonra ne yapmam gerekir diye
    düşündüm. İlk işim bu bilgiyi okurlarımla paylaşmak. Şimdi bu bilgiler
    elimizde ve biz çocuklarımızı terbiye edeceğiz diye, yüce önderimiz
    hakkındaki bu yalanla O'nu halkımızın gözünde küçültmeye devam edecek
    miyiz? Okul kitaplarından Atatürk'ü çıkartmak için elinden geleni yapan
    AB, bu düzeltmeyi yapmamıza izin verir mi? Demek ki kendi kitaplarımızı
    kendimiz yazmak zorundayız. En çok satılmakta olan "Şu Çılgın Türkler"
    kitabı belli ki bir boşluğu dolduruyor.
    Demek ki; halkımız şiddetle kendi tarihiyle ilgili doğru
    bilgilere ulaşma ihtiyacı duyuyor. Neyse ki Türk ulusu ATATÜRK'ünü hâlâ
    çok seviyor, hiçbir yalan O'nu gözden düşüremiyor!


    Servet DENİZ







  • ben de okudum bir yerde..siroz da karaciğer küçülür müymüş neymiş ..Atatürk'te tam tersi olmuş yani siroz değilmiş..ama işte bu masoınlar yüzünden durum ortada..millet yok ayyaştı,biri der iki kadeh içerdi..durum buna döndü..adamın içkisi tartışılır oldu...bu şerefsiz masonlar dünyayı oynatıyo parmağında Atatürk bunları kapattı,İnönü açtı ve sene 2003 tü sanırım..köşke cumhuriyetin bekçileri olarak çıktılar




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.