Şimdi Ara

Arkadaşlar şu anda trt 2 de Türk yapımı..

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
0
Favori
1.124
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Belgesel var ben bizim yaptığımız bu belgeseli meraktan dolayı izliyorum akbabalarla ilgili.
    2 sene sürmüş çekimler bakalım nasıl olmuş.

    EKLEMELER:

    http://www.devkanatlar.com/v1.4/

    Mükemmeldi bu hayvanlar sevilmez mi.
    Bazı notlar aldım unutmadan bu akbabalar Kızılcahamam ormanlarında yaşıyor ve belgesel Türk yapımı.
    Kamera arkasınıda yayınladılar. Meğer ne hazırlıklar yapılıyormuş.

    Ece soydam yönetmenlik yapmış ve çocukluk hayaliymiş bayan olması ayrı bir konu. Elif yamaç biyolog, doktorasını “kara akbabalar” üstüne yapmış.Temmuz 2004 de başlamışlar çekime.

    Aldığım bazı notları ileteyim.

    14 kiloymuş kara akbaba.
    40 yıl yaşıyorlarmış.
    Amerika’dakiler gibi kokuyla değil görerek yiyecekleri buluyorlarmış.
    Kuluçkaya kar altında yatıyorlar.
    Ağaçlarda yaşadıkları için kuluçkaya kar altında yatıyorlar ama ağır oldukları için ağaç bulmak zor oluyormuş.
    Anlık olarak 100 km hıza çıkıyormuş normalde ise 50 km. hızla uçuyorlarmış.
    Kanatlarının uçlarında 7 tüy varmış.
    Kuyruğu ise 12 tüyden oluşuyormuş.
    kanat genişliği 160 cm. yani 3 metre iki kanadı.
    En yüksek yaşama yeri 10 000 metreymiş.
    Sakallı akbaba vardı, kocaman kemiği yutuyordu.
    Yemek yerken kuzgunlar bir türlü rahat vermiyorlar. Her yer karlı cesaretleniyorlar mecburen.
    55 gün kuluçka süresi bahara kadar ve tek yumurta oluyor eğer yumurtaya bir şey olursa aynı yıl içinde bir tane daha yumurtlayabiliyorlarmış. Yumurtayı günde 20 kez eşit ısı için çeviriyorlar, yumurtanın en büyük düşmanı kuzgunlar hatta yediler yumurtayı şimdi. Anne baba geldi üzüldüler.
    Nisan sonu geldi yavru doğdu o kadar çirkin ve tatlı ki.. annesi yemek yedirdikten sonra yavrunun gagasını temizliyor çünkü büyürken gagasında şekil bozukluğu olabilirmiş annesi bunu biliyor. 40 gün sonra yavru ayakta duruyor, ilk oyuncağı annesinin tüyü.
    Aaaa inanılmaz bir şey, tuvaletini yuvaya yapmıyor yavru.
    Hani akbabalar yuvarlak olurlar gökyüzünde ve kanat çırpmadan uçarlar yerden yükselen hava sıcaklığı yani hava termallerini yakalayıp bu şekilde yorulmadan uçarlarmış.

    Bu arada yaban domuzlarının doğadaki bir görevi dişleriyle toprakları sürüp tohumların olgunlaşmalarını sağlıyorlarmış.

    Bir türde kızıl akbaba ama Türkiye de yaşamıyor sadece yavru yapıp Afrika’ya gidiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi selenvirus -- 19 Kasım 2006; 21:25:04 >







  • bu ayki national geographic dergisinde bununla ilgibir yazı da vardı. yayınlanması bitince vcd olarak çıkar. o zaman izlerim artık ilk bölüm kaçtı.
  • İmzana hayran kaldım
    edit: Alakasız oldu belki konuyla ama şimdi gördüm
    quote:

    Orjinalden alıntı: selenvirus

    Belgesel var ben bizim yaptığımız bu belgeseli meraktan dolayı izliyorum akbabalarla ilgili.
    2 sene sürmüş çekimler bakalım nasıl olmuş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PlutosDaddy -- 19 Kasım 2006; 20:36:01 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: PlutosDaddy

    İmzana hayran kaldım



    Sağol.

    woop
    Vay be hem de Türkiyede çekilmiş bu belgesel kurt falanda var. Daha 20 dakika oldu başlayalı, Türkiye'de 4 tür akbaba varmış "kara akbaba" türüne avrupada 2. en fazla popülasyona sahip ülkeymişiz.
  • abi ben seni ilk kez gördüm hoşgeldin bende izledim onu timuçin falan vardı ama o belgesel tam olarak kimi anlatıyo timuçin kim yani?
  • Çok güzel herkes izlesin Selen teşekkürler
  • ?
    quote:

    Orjinalden alıntı: emure

    abi ben seni ilk kez gördüm hoşgeldin bende izledim onu timuçin falan vardı ama o belgesel tam olarak kimi anlatıyo timuçin kim yani?
  • Sanırım aynı belgeselden bahsetmiyoruz, bu Türkiye de ki akbaba türlerinden bahsediyor.
  • Banner rica ederim. izleyen olsun dedim Türkiye'de neler varmış.
  • süpersin
    quote:

    Orjinalden alıntı: emure

    abi ben seni ilk kez gördüm hoşgeldin bende izledim onu timuçin falan vardı ama o belgesel tam olarak kimi anlatıyo timuçin kim yani?
  • Allahım ya uçuş antrenmanına bakın olduğu yerde zıplıyor kanat çırpıyor, ne tatlı
  • Sonunda bitti süperdi.

    Ekip ikiye ayrılıyor iki yuvayı izliyorlar hangisinde ilk yumurtadan yavru çıkacak diye, bir yuvada yavru 20 gün geçmesine rağmen ymurta çatlamamış, meğer yumurta bozukmuş. o kadar tepeye tırmanıyorlar her gün, aksiliğe bak yumurtadan yavru çıkmıyor hem de yakın çekim olacaktı, büyük bir olay belgeselciler için. Sırf bunun için artık çadırda kalıyorlardı halbuki.

    Neyse ekip bu sefer yumurtanın çatladığı yuvayı izlemeye alırlar yavruya osman adını verirler.
    Bu sefer Osman'ın uçuşunu beklerler ama osman inat etmiştir uçmamaktadır sadece antrenman yapmakta ve yatmaktadır sonra , normalde 100 günlükken falan uçması gerekirmiş, 110 olur 120 olur 130 olur artık filmler bile neredyse bitmiştirki osman 132 günlükken uçar.

    Akbabalar yemek yerken çekim yapmak isterler ama akbabalar, eksi 16 da 6 gün kalan ekip için hazırlanan leşe bir kere bile gelmiyorlar. sonra çekimi soğuk ve zor koşul nedeniyle bırakıyorlar. yönetmen kız diyorduki "ben küstüm onlara bir tanesinin gelmesi yeterdi" diyor kamera arkası görüntülerde.
    Ertesi sene 2006 ocakta tekrar eksik kalan yemek yerken çekim sahnesi için yola çıkıyorlar, bu seferde 1 hafta sonra nihayetinde yemek yemeye akbabalar, tilkiler falan gelir. sonunda ve mutlu son artık çekim aşaması sona ermiştir.

    Hacettepe senfoni orkestrası müziği hazırlamış, Anadolu ezgilerinin yer aldığı müzikler oluşturuluyor ve kullanılıyor belgeselde.

    Yeni bölümlerin çekim çalışmaları başlamış bile.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi selenvirus -- 19 Kasım 2006; 22:05:44 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.