Şimdi Ara

Annemin cahil ve sorunlu bir tip olması, anlaşmamın çok zor olması. Nasıl davranmalıyım?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
1
Favori
1.316
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar annemle sorunlarım var. Annem temizlik hastası, pimpirik, bıçakla dişini karıştıran, efendim ya da ne demek yerine bir şeyi anlamayınca Eğğğğ diye garip bir ses çıkaran, televizyon kumandasını ve cep telefonunu kullanmayı bilmeyen, okuma yazması var ile yok arası olan bir tip. Çok cahil biri. Söylediğim şeyleri hiç yapmıyor ve genelde çok zıt bir insan. 1 tane balık bırak dedim 3 kere söyledim. Akşam baktım 4 balık bırakmış. 2 kere yıkama diyorum aldığım gıdayı, 2 kere yıkıyor. Ne dersem zıt gidiyor. Sürekli böyle. Sabah her yeri açıyor ev havalansın diye , her taraf ceyran yapıyor. 5 dakika aç sonra kapat, üşüyorum diyorum. Kış ayında her tarafı açıyor saatlerce. Yemek buhar oluyor diyor. Ben de mutfağın kapısını kapat diyorum, balkonu açabilirsin diyorum. Arada sırada su içmeye gidince bakıyorum hem salonu açmış, hem de mutfağın kapısını. Benim annemin sorunu ne? Ayrıca konuşurken bir şey söyleyince, bu herhangi bir şey olabilir çok ters cevaplar veriyor genelde.


    Mesela bir şey konuşuyorum, soruyorum. Cevap yok, bir daha soruyorum. Bilmiyorum orda git bak. Gibisinden yani üslubu hep saldırganca ve gereksiz bir tartışmacı üslup benimsiyor hep. Az konuşsam da aynı, çok konuşsam da aynı. Yani bir alakası yok. Her türlü yöntemi denedim.Cahiller ile anlaşmak çok çok zor. Sırf ailem ile iletişimimi nasıl yapmalıyım konusu hakkında psikolojik danışmanlık ve rehberlik almaya gittim. 4 seans bir ay kadar bunu konuştuk. Bir takım çözümler buldum sözde ama annem çok zor bir insan. Sağlıklı bir şekilde iletişim kurulabilecek biri değil.


    Cahillik ile ilgili atasözlerine baktım. Cahille tartışmaya girme kazanamazsın, cahille sohbet edilmez vs gibi bir çok atasözü gördüm. Annem de kesin ve net olarak cahil biri. Ayrıca çok karamsar, negatif, sürekli kendi kendine söylenen bir tip, huzursuz bir tip, normal şartlarda kafaya takılmayacak şeyler hakkında sürekli kendi kendine olumsuz bir şekilde söyleniyor. Böyle birinin yanında yaşamak ister istemez benim de negatif biri olmama neden oluyor. Sohbet diye bir şey yok aramızda. Çünkü onla hiçbir şey konuşulmuyor.


    Küstük barıştık. Çünkü acıdım ona. Ailem çok sorunlu bir aile. Sizce annemle hiç konuşmasam ve sadece o bana bir şey söylerse cevap versem bu daha mantıklı bir çözüm olur mu? Bir de basit şeylerden ara ara konuşup onun dışında konuşmamak sizce nasıl bir çözüm. Yani günaydın demek, afiyet olsun demek gibi basit ve tartışmaya neden olması imkansıza yakın şeylerden konuşup onun dışında konuşmamak. Ve sadece o bana bir şey söylerse, sorarsa cevap vermek. Sizce böyle bir insanla bu şekilde bir konuşma içinde olmak en iyisi değil mi?








  • Sürekli kadınları hedef alan konular açıyordun. Kök neden annenmiş.

  • Sürekli kadınlara nefret kusan başlıklar açma sebebini bulduk.
    Şimdi sen de aramıza katılabilirsin feminist Meriç elini uzatman yeterli



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-DB1BCF8C0 -- 20 Kasım 2020; 21:17:45 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • sen gerçekten sıkıntılısın sorunu hep başkasında aramamak lazım biraz da kendine bak. annen senin kölen değil her dediğini yapmak zorunda da değil değişik biridir nasıl isterse öyle davranır. türkiyedeki çoğu aile sıkıntılı ama herkes annesi babası kötü diye bütün kadınlardan/erkeklerden nefret etmiyo


    tam yaşını bilmiyorum ama 20 yaşın üstündesin bu yaşta hala annenle yaşayıp bide annene laf ediyosun evden atılmadığına şükret. anan o kadar çekilmez biriyse git kendi evini tut kafana göre yaşa hatta istersen hiç konuşma bayramdan bayrama görüş benim anladığım o da senden bıkmış

  • Hocam ben seni çok iyi anlıyorum. Yaşın kaç bilmiyorum eğer üni veya altında isen ailenle yaşamaya mecbur devam edeceksin zaten ama tam tersi de olsa bu tip insanlara karşı nasıl davranılacağını bilmek önemli bence.

    Yapman gereken neredeyse hiç konuşmamak. Bişe sorarsa cevap verirsin hıhı dersin geçer gider asla ikili tartışmaya girme çünkü asla fikrini anlatamazsın. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey cahil ve vizyonsuz bir ailede doğmaktır. Bak neden vizyonsuz dedim çünkü bazı aileler yine cahil oluyor ama en azından kafaları çalışıyor bir vizyonları oluyor bir karakterleri oluyor saygı duyuyorsun ama tam tersi bomboş insanlar da var malesef.

    Akıllı olduğu halde cahillerle muhatap olmak zorunda kalan insan gerçekten acınacak haldedir. Oradan kurtulana kadar kendi dünyanda yaşamaya bak. Asosyal ol demiyorum sadece kendi içinde yaşa her şeyi aileni boşver. Her işini kendin yapabilmelisin kimseye ihtiyacın olmamalı bu hayatta. Bu süreci senin için verimli hale getirecek şeyler yap, kendini geliştir kendini değiştir. Gelecekte de onlara nasıl davranacağın artık sana kalmış bir şey orasını bilemem.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Altiorem -- 20 Kasım 2020; 21:54:58 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • Yardımcı olmayacaklar, hakaret edenler, negatif konuşanlar defolsun gitsin. 

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Altiorem

    Hocam ben seni çok iyi anlıyorum. Yaşın kaç bilmiyorum eğer üni veya altında isen ailenle yaşamaya mecbur devam edeceksin zaten ama tam tersi de olsa bu tip insanlara karşı nasıl davranılacağını bilmek önemli bence.

    Yapman gereken neredeyse hiç konuşmamak. Bişe sorarsa cevap verirsin hıhı dersin geçer gider asla ikili tartışmaya girme çünkü asla fikrini anlatamazsın. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey cahil ve vizyonsuz bir ailede doğmaktır. Bak neden vizyonsuz dedim çünkü bazı aileler yine cahil oluyor ama en azından kafaları çalışıyor bir vizyonları oluyor bir karakterleri oluyor saygı duyuyorsun ama tam tersi bomboş insanlar da var malesef.

    Akıllı olduğu halde cahillerle muhatap olmak zorunda kalan insan gerçekten acınacak haldedir. Oradan kurtulana kadar kendi dünyanda yaşamaya bak. Asosyal ol demiyorum sadece kendi içinde yaşa her şeyi aileni boşver. Her işini kendin yapabilmelisin kimseye ihtiyacın olmamalı bu hayatta. Bu süreci senin için verimli hale getirecek şeyler yap, kendini geliştir kendini değiştir. Gelecekte de onlara nasıl davranacağın artık sana kalmış bir şey orasını bilemem.

    Öncelikle güzel yorumun için teşekkürler. Konuşmana bakılırsa eğitimli birine benziyorsun. Dostum anlatılacak çok şey var. Burada klavyenin tuşlarına basarak kendimi ve ailemi tam olarak anlatabilmem çok çok uzun sürer ve zor. Ama çok özet geçeyim kafanda canlansın diye. Ben küçüklüğümden beri annemden ve babamdan hem fiziksel, hem psikolojik şiddet görmüş, evinde sürekli huzursuzluk ve kavga olan vahşi ve yobaz bir ailenin üyesiyim. Yaşım büyüdü ama ailem hayatımın içine etmeye devam etti. Ben aile sorunlarımla ilgili daha önce de konu açtım. Aslında gizli hesaptan, yani kimliğimizi, ismimizi ve fotoğrafımızı göremeyecekleri anonymus bir hesaptan soru sormak aslında çok daha faydalı olurdu. Neden dersen çünkü o zaman senin kimliğine saldıramıyorlar. Seni tanımıyorlar. Ama bu şekilde sorunca çeşitli nedenlerden dolayı seni sevmeyenler bunu bir fırsata çeviriyorlar.


    Mesela deist olmam, anti feminist olmam, akp ye karşı olmam vs gibi siyasi, dini ve çeşitli konularda benimle zıt düşmüş üyeler gelip negatif yorumlar yapıyorlar. Ha umursamıyorum onları ama sitenin faydası düşüyor, verimi düşüyor. Forum donanım adminleri ise bu önemli noktaları pas geçiyor. Bu da bu siteyi işe yaramaz yapıyor.

    Ben ailem için PDR ye de gittim. Psikolojik danışmanlık ve rehberliğe. Sırf annemin üzerimde oluşturduğu tartışma ve stresi nasıl azaltabileceğimi öğrenmek ve onunla nasıl doğru bir iletişim kurmamı öğrenmek için. Sırf 4 haftamı bu konuya verdim. Cahil bir anne ile nasıl muhatap olmalıyım konusuna. Ama öğrendiğim taktikler çok işe yaramadı. Çünkü bu taktikler sadece belli bir seviyede akıllı ve eğitimli insanlarda işe yarıyor. Aşırı cahil ve hiçbir laftan anlamayan, uyarıları unutan, burnunun dikine giden ebeveynlerde hiçbir işe yaramıyor. Çocuk yetiştirmek bir sanattır. Gerçekten bir sanattır ve zordur. Bunun için kitaplar var. Pedagoglar var. Bunlarla ilgili kitaplar yazıyorlar. Bunları okumayan, çocuk yetiştirmekten bir haber beyinsiz sürüsü yığınlara sahip Türkiye'de nüfus 85 milyona çıkmış. Bu korkunç bir rakam ve bunun acilen azaltılması gerekiyor.


    Sosyallik konusuna gelirsek. Ben sosyal biriyim. Kendimi bu alanda baya geliştirdim. Hatta bir kız tavlama ustasıyım. Çok kız arkadaşım oldu, sevgilim oldu. Arkadaşlarımla grup olarak ders çalışıyorduk, cafeye giderdik, birlikte güzel zamanlar geçirirdik. Ama virüs araya girince ailemle aynı evde çok daha fazla zaman geçirmek zorunda kaldım.. Bu Çinli domuzların yediği iğrenç yemekler yüzünden  bu pandemi en çok bana zarar verdi. Çünkü pandemi olmasa ben evde hiç durmam. Gider kütüphanede ders çalışırım. Arkadaşlarımla takılırım. 2 gün zaten part time çalışıyorum. Bütün zamanımı müthiş bir şekilde doldururdum. O zaman buraya konu açmak zorunda da kalmazdım. İstediğim bölüme karışmamış olsalar, üniversiteyi çoktan bitirmiş şimdi ayrı eve çıkmıştım. Ailen kötü ise hayata 1000 adım geriden başlıyorsun. Allah sabır versin ailesi kötü olanlara. Benim ailem çok çok kötü. Yaşayan bilir. Burada boş boş konuşan ergenlere bakma sen.


    Söylediğin şeyler, öneriler benim de düşündüğüm fikirler. Güzel bir yorum yazmışsın. Muhtemelen şimdi bu tarz bir stili devreye sokucam. Bakalım neler değişecek. Sanırım en iyisi bu. Konuşmamak, sadece annem bir şey söylerse cevap vermek. Hıhı deyip geçmek. Bunun çok yerinde ve işe yarayan bir çözüm olacağını düşünüyorum. 




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cross Thread -- 21 Kasım 2020; 12:17:16 >




  • Alfred Adler'in Insan Tabiatını Tanıma diye bir kitabı var onu oku hayatın değişecek

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • cahilin yanında kitap gibi sessiz ol demişler, boşa dememişlerdir heralde. :)

  • HIGHER kullanıcısına yanıt

    Kesinlikle haklısın. Boş yere dememişler. Müthiş bir söz.  

  • Bir kitapla hiç kimsenin hayatının değişeceğini sanmıyorum. Belki insanın hayatına bir şeyler katabilir. Bahsettiğin kitabı okudum. Katılmadığım ve yanlış yazdığını düşündüğüm bir çok nokta var. Mesela bu yazar erkeklerin kendini kadınlardan üstün gördüğünü ve erkek egemen bir dünyada yaşadığımızı yazmış. Bu feminist zırvalıklara sadece gülüyorum. Evet evet kendimizi üstün görüyoruz, erkekler egemen zaten maşallah. Kadınların sağlık sigortasının hiç kesilmemesi, askerlik yapmamaları, az çalışıp yüksek maaşlar almaları, boşandıkları erkeklerden nafaka ve tazminat almaları, 12 sene erken emekli olmaları, bir davada tutuklanma ihtimallerinin erkeklere göre yüzde 90 daha az olması, aynı suçu işlemeleri durumunda erkeklere oranlara 10 da 1 oranında ceza almaları , bu liste uzar gider.


    Ve bu kadar şeye rağmen erkeklerin egemen olduğunu düşünüyorsa, kadınlar tarafından beyni yıkanmış demektir. Bu kafadaki bir insanın başarılı ve akıllı biri olduğunu hiç sanmıyorum. O adam benden daha zeki değil.


    Kitabın asıl içeriğine gelecek olursak, kitabında insan ilişkilerine dair taktik önermiyor fazla. Bunu sadece ben demiyorum, kitabı okuyup yorumlayan bir çok kişi de benzer yorumları yapmış. Sadece var olan gerçekliği anlatıyor. Ben bunun gibi bir çok kitap okudum. Hepsinden bir kaç iyi fikir aldım. Benim annemde bu tarz taktiklerin hiçbirisi işe yaramaz. Yukarıdaki arkadaş CigaretteWithGear en iyi taktiği vermiş. Ki ben de benzer bir şeyi düşünüyorum. Hatta konuda ilk başta yazdım aynı şeyi. "Her işini kendin yapabilmelisin kimseye ihtiyacın olmamalı bu hayatta. " ve "Yapman gereken neredeyse hiç konuşmamak. Bişe sorarsa cevap verirsin hıhı dersin geçer gider asla ikili tartışmaya girme çünkü asla fikrini anlatamazsın."


    Bir de "cahilin yanında kitap gibi sessiz ol demişler," yorumunu yapan HİGHER adlı üye. Bu iki taktik bütün taktiklere, psikolojik tekniklere hepsine bedel. Neden biliyor musun? 15-20 tane psikoloji ve aile ile geçim ile ilgili kitap okuyup, DGS yi, işte çalışıp para kazanmayı ve ilgilendiğim önemli 2-3 tane işi sekteye uğratmak yerine bu tarz bir yöntemle çok daha verimli ve iyi sonuçlar almak mümkün. Zaten taktiklerin hiçbiri işe yaramaz cahil bir insana karşı. O taktikler belli bir zekaya sahip insanlarda işe yarayabilir. Alfred Adler Viyana'da doğmuş. Avrupada okuma yazma bilmeyen, telefon ve televizyon kumandasını kullanmayı bilmeyen ve bıçakla dişini karıştıran kaç kişi vardır? Efendim ya da ne demek yerine Eğğğğğ diye tuhaf bir ses çıkaran kaç kişi vardır? O taktikler Almanya toplumuna özgü. Türk toplum yapısı bambaşka. Ha ortak uygulanabilir insan ilişkileri elbette var. Ama dediğim gibi her şey kitapta yazıldığı gibi olmuyor. Ben çok taktik denedim annemde. Emin ol işlemiyor. Cahillikle ilgili atasözlerine bak anlarsın. En iyi taktik dediğim gibi onunla çok az konuşmak ve sadece o bir şey sorarsa geçici formalite icabı cevaplar vermek. Bir de ödül ceza yöntemi. Yine de yorumun için teşekkürler.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cross Thread

    Bir kitapla hiç kimsenin hayatının değişeceğini sanmıyorum. Belki insanın hayatına bir şeyler katabilir. Bahsettiğin kitabı okudum. Katılmadığım ve yanlış yazdığını düşündüğüm bir çok nokta var. Mesela bu yazar erkeklerin kendini kadınlardan üstün gördüğünü ve erkek egemen bir dünyada yaşadığımızı yazmış. Bu feminist zırvalıklara sadece gülüyorum. Evet evet kendimizi üstün görüyoruz, erkekler egemen zaten maşallah. Kadınların sağlık sigortasının hiç kesilmemesi, askerlik yapmamaları, az çalışıp yüksek maaşlar almaları, boşandıkları erkeklerden nafaka ve tazminat almaları, 12 sene erken emekli olmaları, bir davada tutuklanma ihtimallerinin erkeklere göre yüzde 90 daha az olması, aynı suçu işlemeleri durumunda erkeklere oranlara 10 da 1 oranında ceza almaları , bu liste uzar gider.


    Ve bu kadar şeye rağmen erkeklerin egemen olduğunu düşünüyorsa, kadınlar tarafından beyni yıkanmış demektir. Bu kafadaki bir insanın başarılı ve akıllı biri olduğunu hiç sanmıyorum. O adam benden daha zeki değil.


    Kitabın asıl içeriğine gelecek olursak, kitabında insan ilişkilerine dair taktik önermiyor fazla. Bunu sadece ben demiyorum, kitabı okuyup yorumlayan bir çok kişi de benzer yorumları yapmış. Sadece var olan gerçekliği anlatıyor. Ben bunun gibi bir çok kitap okudum. Hepsinden bir kaç iyi fikir aldım. Benim annemde bu tarz taktiklerin hiçbirisi işe yaramaz. Yukarıdaki arkadaş CigaretteWithGear en iyi taktiği vermiş. Ki ben de benzer bir şeyi düşünüyorum. Hatta konuda ilk başta yazdım aynı şeyi. "Her işini kendin yapabilmelisin kimseye ihtiyacın olmamalı bu hayatta. " ve "Yapman gereken neredeyse hiç konuşmamak. Bişe sorarsa cevap verirsin hıhı dersin geçer gider asla ikili tartışmaya girme çünkü asla fikrini anlatamazsın."


    Bir de "cahilin yanında kitap gibi sessiz ol demişler," yorumunu yapan HİGHER adlı üye. Bu iki taktik bütün taktiklere, psikolojik tekniklere hepsine bedel. Neden biliyor musun? 15-20 tane psikoloji ve aile ile geçim ile ilgili kitap okuyup, DGS yi, işte çalışıp para kazanmayı ve ilgilendiğim önemli 2-3 tane işi sekteye uğratmak yerine bu tarz bir yöntemle çok daha verimli ve iyi sonuçlar almak mümkün. Zaten taktiklerin hiçbiri işe yaramaz cahil bir insana karşı. O taktikler belli bir zekaya sahip insanlarda işe yarayabilir. Alfred Adler Viyana'da doğmuş. Avrupada okuma yazma bilmeyen, telefon ve televizyon kumandasını kullanmayı bilmeyen ve bıçakla dişini karıştıran kaç kişi vardır? Efendim ya da ne demek yerine Eğğğğğ diye tuhaf bir ses çıkaran kaç kişi vardır? O taktikler Almanya toplumuna özgü. Türk toplum yapısı bambaşka. Ha ortak uygulanabilir insan ilişkileri elbette var. Ama dediğim gibi her şey kitapta yazıldığı gibi olmuyor. Ben çok taktik denedim annemde. Emin ol işlemiyor. Cahillikle ilgili atasözlerine bak anlarsın. En iyi taktik dediğim gibi onunla çok az konuşmak ve sadece o bir şey sorarsa geçici formalite icabı cevaplar vermek. Bir de ödül ceza yöntemi. Yine de yorumun için teşekkürler.

    Babacım sen ne anlatıyorsun. Kitabın gidip en gereksiz yerlerini cımbızlayıp, çok farklı şekilde yorumlamışsın. İlk 20 sayfayı tekrar okursan Adler diyor ki, en basit şekilde örnek olarak araban bozulduğunda acaba neyi var diye düşünüyorsun, onu şu veya bu şekilde etiketlemiyorsun ama insanlar davranması gerektiği şekilde davranmadığında (yani bir şey olması gerektiği gibi değilse bozuktur diyebiliriz, araba gibi atıyorum, yani insanlar da bozuksa) onları neden hemen dışlamayı veya aşağılamayı tercih ediyoruz diyor. Ve insanın karakterinin büyük kısmının çocuklukta yaşadığı aşağılık duygusu ve bu duyguyu gidermek için gösterdiği çabalar sonucu oluştuğunu söylüyor. Yani annene kızmadan önce bir düşün, çocukluğunda yok yoktu, hiçbir şey görmemiş, hiç oyuncağı olmamış, belki istemediği biriyle evlenmiş, istemediği çocukları olmuş vs. vs. olabilir. Büyük bir travma yaşamıştır, kendi başına üstesinden gelemiyordur, dediğim gibi işte pişmanlıkları vardır, düşünsene 40-50 yaşındaysa boşa yaşanmış bir ömür. Geri döndürme şansı yok, telafi etme şansı yok. Biraz da onun penceresinden bak. Eğğğ diyor diye bir insan aşağılanır mı, eski insanların çoğu öyle konuşur genelde bunda bir şey yok. İnsanın oğlu da annesine böyle diyorsa sokayım öyle çağa




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1F943E7C5 -- 21 Kasım 2020; 22:49:3 >




  • Kardeş ben bu şekilde tonlarca kitap okudum. Sen bir suçluyu savunma konusunda kılıf arıyorsun. Bu düşünce yapısıyla herkesi savunabilirsin. Norveçde 200 kişiyi katletmiş Breivik i bile. Dersin ki o adamın psikolojisi bozuktu. Ailesi ırkçıydı, o adam öyle bir ortam içinde yetişti. Onu da anlamalısın. Eğğğ diyor diye onu dışlayamazsın vs. Benim verdiğim Eğğğ olayı, sorunlardan sadece milyonda bir tanesi. Sen oraya takılmışsın. Ben cehaletini göstermek için bunu yazdım. Bu tek sorun değil ki. Ben bütün günümü annemin bütün saçmalıklarını tek tek klavyenin tuşlarına basarak yazmaya kalksam günlerce zamanım gider. Aklıma gelenleri yazıyorum yüzeysel şekilde. Bak annemi tanımıyorsun, yaşadığım hayatı bilmiyorsun.


    Bir çocuk nasıl biriyse, ailesi onu o hale getirmiştir. Sen çocuğa ne verirsen o çocuk onu alır. Ortada bir suç varsa, bu suç sadece o suçu işleyenindir. Kadınlar suç işlediği zaman, suçu başkalarına atmak tipik feminist kafasıdır. Bu sorumluluktan kaçmaktır. Ben anneme beni dünyaya getir demedim. Suriyeliler savaştan kaçıyor, sokakta dileniyor ama çocuk yapıyorlar. Bu onların cehaletidir örnek vereyim. Ailem fakirlik görmüş, ama eskiden çoğu insan fakirdi. Ve bu onların beni öyle bir durumda dünyaya getirme hakkı vermiyor. Bana eziyet etme sonra da bunlara kılıf bularak şöyleydi böyleydi deme hakkını vermiyor.


    Bahsettiğin adamın kitabı tamamen boş bir kitap demiyorum. Haklı noktaları elbette vardır. Ama taktik söylemiyor. Sadece var olan bir takım sorunları dile getiriyor. Ben Cigarette with Gear adlı üye ile konuştum. Birlikte istişare ettik. Ve en iyi , en işe yarayan taktikleri birlikte bulduk. Biraz ondan taktik, biraz kendi taktiklerim. Biraz da bir takım atasözlerinden. Yani ortak bir çalışmanın ürünü.


    Ben sorunlarıma gerekli çözümleri buldum. O yüzden bu konuya daha yorum yapmanın gereği de kalmadı. Bilmediğin o kadar çok şey var ki yaşadığım sorunlarla ilgili. O yüzden boşver. Ama niyetin iyi olduğu için terslemedim seni. Yorumun için saol yine. İyi günler.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cross Thread -- 23 Kasım 2020; 14:48:28 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cross Thread

    Kardeş ben bu şekilde tonlarca kitap okudum. Sen bir suçluyu savunma konusunda kılıf arıyorsun. Bu düşünce yapısıyla herkesi savunabilirsin. Norveçde 200 kişiyi katletmiş Breivik i bile. Dersin ki o adamın psikolojisi bozuktu. Ailesi ırkçıydı, o adam öyle bir ortam içinde yetişti. Onu da anlamalısın. Eğğğ diyor diye onu dışlayamazsın vs. Benim verdiğim Eğğğ olayı, sorunlardan sadece milyonda bir tanesi. Sen oraya takılmışsın. Ben cehaletini göstermek için bunu yazdım. Bu tek sorun değil ki. Ben bütün günümü annemin bütün saçmalıklarını tek tek klavyenin tuşlarına basarak yazmaya kalksam günlerce zamanım gider. Aklıma gelenleri yazıyorum yüzeysel şekilde. Bak annemi tanımıyorsun, yaşadığım hayatı bilmiyorsun.


    Bir çocuk nasıl biriyse, ailesi onu o hale getirmiştir. Sen çocuğa ne verirsen o çocuk onu alır. Ortada bir suç varsa, bu suç sadece o suçu işleyenindir. Kadınlar suç işlediği zaman, suçu başkalarına atmak tipik feminist kafasıdır. Bu sorumluluktan kaçmaktır. Ben anneme beni dünyaya getir demedim. Suriyeliler savaştan kaçıyor, sokakta dileniyor ama çocuk yapıyorlar. Bu onların cehaletidir örnek vereyim. Ailem fakirlik görmüş, ama eskiden çoğu insan fakirdi. Ve bu onların beni öyle bir durumda dünyaya getirme hakkı vermiyor. Bana eziyet etme sonra da bunlara kılıf bularak şöyleydi böyleydi deme hakkını vermiyor.


    Bahsettiğin adamın kitabı tamamen boş bir kitap demiyorum. Haklı noktaları elbette vardır. Ama taktik söylemiyor. Sadece var olan bir takım sorunları dile getiriyor. Ben Cigarette with Gear adlı üye ile konuştum. Birlikte istişare ettik. Ve en iyi , en işe yarayan taktikleri birlikte bulduk. Biraz ondan taktik, biraz kendi taktiklerim. Biraz da bir takım atasözlerinden. Yani ortak bir çalışmanın ürünü.


    Ben sorunlarıma gerekli çözümleri buldum. O yüzden bu konuya daha yorum yapmanın gereği de kalmadı. Bilmediğin o kadar çok şey var ki yaşadığım sorunlarla ilgili. O yüzden boşver. Ama niyetin iyi olduğu için terslemedim seni. Yorumun için saol yine. İyi günler.

    Ne peki taktikler


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • futbol topu satın al ve şut çek.

  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.