Şimdi Ara

Almanya Türkiye Arası Mesafe Kaç km? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
76
Cevap
3
Favori
206.400
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşım, yanına bir HARİTA al, hangi gümrük kapılarından geçeceğini önceden belirle. Ayrıca navigasyona çok da fazla güvenme. Şehirden şehire, etap şeklinde gitmeye çalış. Navigasyon sana sadece referans ve konum/istikamet göstericisi olarak görev yapsın. Yol belli zaten, ilk hedef KAPIKULE, Alamancılar, ileri! Lütfen fındıklı çikolata ve ince dilim kesilmiş kaşar peynir veya Kaffee Hag, Jacobs ya da konserve çiğ balık getirmeyiniz. Türkiye'de de var, hem de envai çeşit. Hele LAPTOP hiç getirmeyin, QWERTZ klavyeli ä/ß tuşlu ve ı/ğ/ş/ç tuşsuz bilgisayar Türkiye'de para etmiyor. Cep telefonu olabilir, ya da 9.90 €'ya KAUFHOF'tan aldığınız Çin malı telsiz telefonlar da mükemmel birer hediyedir, ucuz ve işe yarar. Siz sağ ve salim geliniz, yeter. Lütfen otobanlarda aşırı hızlı gitmeyin, aracınız yüklü, içinde küçüç çocuklar, eşler, akrabalar var. Yol yorgunu olabilirsiniz, dikkatiniz dağılabilir. 2 saatte bir durup mola verin. Güzel bir yer gördüğünüzde MUTLAKA DURUN, içinizde ukte kalmasın. Vatan gibisi yok, dostlarım.

    quote:

    Orijinalden alıntı: sadekar42

    Yolculuk sırasında yanlış bir istikamete girildiğinde geri dönüşüm kolay olabilirmi?Birde bu arabadaki navigasyon cihazları rahatlıkla türkiyeye kadar getirebilirmi sizce?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Taner Göde

    Arkadaşım, yanına bir HARİTA al, hangi gümrük kapılarından geçeceğini önceden belirle. Ayrıca navigasyona çok da fazla güvenme. Şehirden şehire, etap şeklinde gitmeye çalış. Navigasyon sana sadece referans ve konum/istikamet göstericisi olarak görev yapsın. Yol belli zaten, ilk hedef KAPIKULE, Alamancılar, ileri! Lütfen fındıklı çikolata ve ince dilim kesilmiş kaşar peynir veya Kaffee Hag, Jacobs ya da konserve çiğ balık getirmeyiniz. Türkiye'de de var, hem de envai çeşit. Hele LAPTOP hiç getirmeyin, QWERTZ klavyeli ä/ß tuşlu ve ı/ğ/ş/ç tuşsuz bilgisayar Türkiye'de para etmiyor. Cep telefonu olabilir, ya da 9.90 €'ya KAUFHOF'tan aldığınız Çin malı telsiz telefonlar da mükemmel birer hediyedir, ucuz ve işe yarar. Siz sağ ve salim geliniz, yeter. Lütfen otobanlarda aşırı hızlı gitmeyin, aracınız yüklü, içinde küçüç çocuklar, eşler, akrabalar var. Yol yorgunu olabilirsiniz, dikkatiniz dağılabilir. 2 saatte bir durup mola verin. Güzel bir yer gördüğünüzde MUTLAKA DURUN, içinizde ukte kalmasın. Vatan gibisi yok, dostlarım.

    quote:

    Orijinalden alıntı: sadekar42

    Yolculuk sırasında yanlış bir istikamete girildiğinde geri dönüşüm kolay olabilirmi?Birde bu arabadaki navigasyon cihazları rahatlıkla türkiyeye kadar getirebilirmi sizce?




    hocam zaten navigasyona güven olmayacağını düşünüyorum bende yardımların için sağol




  • 3000 km
  • En yakın akrabam almancı, has almancı denilebilir. 1998 de geldiklerinde hiç unutmuyorum kola, şeker, kinder çikolata getirmişlerdi.
    Bizde kibarlık olsun diye şaşırmış numarası yapardık, kilerde koli koli vardı halbuki.
    Opel kadettlerle gidip mercedeslerle geldiler, benzinini bile babam doldururdu şimdi adam bmw den inmiyor, bir tane zincir mutlaka olacak, kolsuz atlet. olacak.
    Kuzenlerimde mutlaka şapka olacak, bizim doyçlandda adidaslar şu kadar para. ''Haydi maç oynayalım''.... ehliyet aldım demez ehliyet yaptım derler... ilginçtir almancılar.
  • "Den Führerschein machen" = birebir çevirisi (mode to mode) "Ehliyeti yapmak", ancak semantik çevirisi "Sürücü belgesi sınavını geçmek/başarmak" ve Almanca düşünüp bunu Türkçe sözcüklerle ifade ettiklerinden "Ehliyeti yapmak" onlara göre doğru, bize garip geliyor.

    quote:

    Orijinalden alıntı: İstenmeyen Tüy

    ehliyet aldım demez "ehliyet yaptım" derler... ilginçtir almancılar.
  • @Taner Göde, almancılar, alman terimleriyle bayağı içli dışlısınız sanıyorum? Türk gurbetçilerin yaşadıklarını, yaşamlarını kültürlerini anlatan bi konu açsanız seve seve okurum, okunur. saygılar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Taner Göde

    "Den Führerschein machen" = birebir çevirisi (mode to mode) "Ehliyeti yapmak", ancak semantik çevirisi "Sürücü belgesi sınavını geçmek/başarmak" ve Almanca düşünüp bunu Türkçe sözcüklerle ifade ettiklerinden "Ehliyeti yapmak" onlara göre doğru, bize garip geliyor.

    quote:

    Orijinalden alıntı: İstenmeyen Tüy

    ehliyet aldım demez "ehliyet yaptım" derler... ilginçtir almancılar.



    T-şörtüm kırıldı derler mesela,yırtıldı demezler




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Taner Göde

    quote:

    Orjinalden alıntı: F1SECO

    em çabuk bu iki ülke arası yol kaç saatte alınmıştır acaba . ferrarili bir adam ibreyi sona vurdurup glse ondanda bıkar be zaten hız sınırı var yapamazdaaaaaa


    Delmenhorst'tan (Almanya'nın kuzeyindeki Bremen'e yakın) Adana'ya benim bildiğim rekor tam 48 saat, çift şoför, tek kontak, Mercedes 230.4 otomobille 25 yıl önce. 4000 km'lik yolda 6 saatte bir şoför değişmiş, birisi uyurken diğeri direksiyon sallamış, sadece hudut kapılarında ikisi ayıkmış. Bu "başarıyı" gösteren dayım ve yengem... Zaten Yugoslavya savaşından sonra rota değişmiş, İtalya'ya geçip gemi ile Yunanistan'a veya Çeşme'ye gidip Türkiye'ye bu şekilde giriş yapmaya başlamışlardır (bilhassa 90'lı yıllarda). Ondan sonra da çoğunluk havayolunu tercih etmiştir.

    Şu anda otomobiliyle gelenler direksiyon sallamaya meraklı gençler ve nostalji yaşamak isteyenler veya 5.000 €'ya aldığım S600'üyle mahallede hava atmak isteyen ithal damatlar.


    Sizin rekor biraz uzun sürmüş

    Sevgili eniştem Hüseyin ve iki kuzenim toplam üç şoför Alamanya'nın Aynıtaraf Frankfurt'undan canım Türkiyeme 1.4 tek kapı golf ile 24 saatte girdiler




  • 3000 km civarı. Geçen yıl dayım ve kuzen 6 saat mola dahil 23 saatte geldiler. 1 günlük yol gözünüzde büyümesin.

    (Frankfurt-Ankara)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi S.Yalçın -- 23 Temmuz 2010; 16:48:00 >
  • DH Forum Otomobil Geneldeki mesajlarım arasında ara sıra Alamancıların özelliklerini irdeliyorum, çünkü ben de bir Alamancıyım, 20 yıl Hollanda'da yaşadım, babam 1969'da ben henüz 1 yaşındayken gurbetçi olarak bizi Hollanda'ya götürdü, 1970'li ve 1980'li yılları orada yaşadım. Ayrı bir konu açmaya gerek yok, çünkü bu halen yaşayan bir olgu, 4. kuşak da doğmaya başladı, 3. kuşak zatan Alman olmuş...


    quote:

    Orijinalden alıntı: İstenmeyen Tüy

    @Taner Göde, almancılar, alman terimleriyle bayağı içli dışlısınız sanıyorum? Türk gurbetçilerin yaşadıklarını, yaşamlarını kültürlerini anlatan bi konu açsanız seve seve okurum, okunur. saygılar




  • Madem konu hortlamis, kücük bir iki not.

    - Avusturya'da otobanlar ücretlidir. Vignette denilen bir bandrol almaniz gerekir. En ucuzu 10 günlük olan 8 eur degerindeki bandroldur.
    Almayip, otobanda giderseniz 200-400 eur arasinda bir cezayi polis gördügü yerde keser.
    Eger almazsaniz, düz sehirler arasi yollari kullanabilirsiniz.

    - Avrupa birliginde kesilen cezalar adrese gelir. Türkiye'ye gönderdiklerini biliyorum. Ama Avrupa'da yasiyorsaniz, ceza %100 size gelecektir.

    - Rekor vs gibi denemelere girmenizi tavsiye etmem. Sonucta araba sakaya gelmez.

    - Almanya'da hiz siniri bazi noktalarda yoktur. Buradalarda 280 le giderken, beni sollayanlar bile vardi.
  • Gurbetçilerin en çok üzüldüğü kendilerini Avrupa'ya gönderen devletin zorlukları hem orada, hem burada çıkarmaya devam etmesiydi. Aşırı dolu konsolosluklar, Avrupa'da olduğunu unutup Türk vatandaşlarına bağıran, çemkiren ve evrakları yüzüne fırlatan konsoloslukta oraya torpille gelmiş memurlar, astronomik hizmet tarifeleri, vb. vb. Babam askerlik yoklaması için işyerinden 2 gün izin alıp Hollanda'nın diğer ucundaki konsolosluğa gidip sabahtan akşama kadar sıra bekleyip uğraşmak zorunda kalıyordu. Türkiye'ye 2 yılda bir izine gelirdilk. 6 hafta tatilin zaten 1,5 haftası yolda geçerdi çünkü sadece babamın sürücü belgesi vardı. 12 Eylül ihtilaline kadar vize istemeyen Alamanya o tarihte vize şartını koyunca sıkıntılar başgöstermeye başladı. Her defasında vize almak zorunda kalıyorduk, evrakları postayla Alman konsolosluğuna gönderip 10 gün bekliyorduk. Tatil için Avusturya, Yugoslavya ve Bulgaristan vizelerini de almak gerekiyordu.

    En güzeli Almanya etabıydı. 8-10-12 şeritli kaymak gibi otobanlar, biz en sağ şeritte giderdik. Sol şeritlerde PORSCHE, BMW, MERCEDES spor araçları birbirini kovalarlardı, ara sıra da motorcu konvoyları geçer, televizyonda gördüğüm filmleri eski Opel veya Ford araçlarımızın camlarından canlı izlerdik. Bir devletin büyük ve güçlü olması için GENİŞ ve UZUN OTOBAN ŞART! Alamanya da bunu 100 yıl önce fark etmiş, 2. Dünya Savaşından sonra daha da geliştirmiş, paralı yol, köprü veya tünel yok Alamanya'da... Hız sınırı da yok! 100-200-300-400 km/h bas basabildiğin kadar! Alaman Dinlenme tesisleri de meşhur, her biri köy kadar, devasa tesisler. Kaybolmamak imkansız. Biz Türk çocukları için biöilmiş kaftan, durmadan oyar, reflektör sökerdik.

    Avusturya'nın çıkışına kadar herşey iyi, esas cehennem Yugoslavya ve Bulgaristan'dı. Dua eder de aracımız 1.500 km'lik bu etapta bozulmasın, lastiğimiz patlamasın, benzinimiz bitmesin. Yugoslavya ve Bulgaristan için gümrükte 100 DM mecburi benzin fişi almak gerekiyordu, yoksa devletleri nasıl döviz kazanacak? Çok pis bir ülke, ne yazık ki insanları da o zaman böyleydi. Şimdi onlar AB'de, biz daha girmeye çalışıyoruz.

    Bir şekilde bu etap da tamamlanınca uzaktan Kapıkule'deki 70 metrelik direkte göndere çekilmiş ve salanan ay yıldızlı Türk Bayrağını görünce bir garip olurduk. Bulgaristan'dan Türkiye'ye geçiş tam 6 metre genişliğinde (!) bir açıklıktı. Önce Bulgar çıkış gümrüğünden geçer, sonra Türk tarafına ulaşırdın. Hemen arabadakiler ikiye ayrılırdı. Pasaport kuyruğuna ve Triptik kuyruğuna. Pasaport onayından sonra araç muayeneye geçerdin. Elinde ufak bir el feneriyle bir adam motor numarasını tespit etmeye çalışırdı, şasiden de aracın seri numarası ve plakası teyit edilirdi, ayrıca radyo/teyp var mı, o da yazılırdı pasaporta. Sonra gümrük kısmında arabada ne var, ne yoksa indir. Kaçak mal, bilhassa araç yedek parçası ve elektronik eşya olup olmadığına bakılırdı. Çok çok sıkı ve yasaktı. Döviz sokmak da yasaktı. Banka havalesi ile göndermek gerekiyordu. Onda da epey bir komisyon almasını iyi bilirdi Türkiye'deki devlet bankaları. Kadınlar sütyen ve külotlarında deste deste az Doyşe Mark sokmadı Türkiye'ye! Sokmak bir dert, bozdurmak ayrı bir dert. Bankaya götürürsün, 3 saat sürer, pasaport sureti çekilecek, fotokopi makinası yoktu o zaman, noterden sureti yazılacak. Kuyumucular bozardı dövizi, riski onlara aitti, gizlice ve yüksekten!

    3 defa televizyon getirdik Türkiye'ye. Üçünde de televizyonların kendi değerlerinin yarısından fazlasını vergi olarak devlete ödedik, amaç Türk televizyon sanayini korumak! İşte bu korumacılık politikası nedeni ile 30-40 yıl aynı teknoloji Bursa üretimi İtalyan ve Fransız araçları, merdaneli çamaşır makinalarını, siyah/beyaz SABA televizyonları bize sattılar... Radyo, televizyon, daktilo, telefon, pikap, kasetçalar, beyaz eşya (!) hepsini beyan ederek ver vergisini ödeyerek içeriye sokabiliyordun. Türkiye'ye girişte bize kucak açması gereken yerde 1001 dereden su getirip olmadık eziyetler çektiren, Triptik denilen çağdışı uygulamayı hâlâ kaldırmayan ve otomobili SÜPER LÜKS bir uzun vadeli yatırım ürünü olarak gören devlet nedense bu demode davranışını sergilemekten vazgeçmedi.

    Yurtdışına çıkış harcı uygulayan belki de tek devlet biziz. Vatandaşlarından yurtdışına turist olarak çıkarken para almak, yabancılardan yurtiçine turist olarak girerken para almak, her adımda para demek, yıldırdı ve bıktırdı. Bu hususta devlet yıllarca çok hatalı davrandı. Emin olun ki Alamanya'da Alamancıların bu konular hakkında söyleyecekleri çoktur. Bu süreç halen devam etmekte, vatandaşlıktan çıkıp başka ülke vatandaşlığına girenlere verilen ve "her işinizi göreceksiniz" vaadiyle dağıtılan PEMBE KART (artık MAV KART oldu) TAPU ve SGK dışında bir yerde geçmiyor, kimlik çevirisi talep ediliyor. Burnundan nefes alıp dinamit lokumu gibi terleyen ve patlamak üzere olan sayısız gurbetçi gördüm.

    Devam edecek...




  • İşte bundan bahsediyoruz Taner Bey.Sizin dilimize gösterdiğiniz hassasiyetle , su gibi akan anlatım şeklinizle , bizim yaşama sansımızın olmadığı anılarınızla , böyle dolu dolu mesajlarınızı okumaktan büyük keyif alıyoruz ( en azından ben keyifle okuyorum ).Zamanınız el verdikçe lütfen yazmaya , anılarınızı paylaşmaya devam edin.Saygılarımla...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: synax1234

    İşte bundan bahsediyoruz Taner Bey.Sizin dilimize gösterdiğiniz hassasiyetle , su gibi akan anlatım şeklinizle , bizim yaşama sansımızın olmadığı anılarınızla , böyle dolu dolu mesajlarınızı okumaktan büyük keyif alıyoruz ( en azından ben keyifle okuyorum ).Zamanınız el verdikçe lütfen yazmaya , anılarınızı paylaşmaya devam edin.Saygılarımla...

    kesinlikle...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: buta


    quote:

    Orijinalden alıntı: synax1234

    İşte bundan bahsediyoruz Taner Bey.Sizin dilimize gösterdiğiniz hassasiyetle , su gibi akan anlatım şeklinizle , bizim yaşama sansımızın olmadığı anılarınızla , böyle dolu dolu mesajlarınızı okumaktan büyük keyif alıyoruz ( en azından ben keyifle okuyorum ).Zamanınız el verdikçe lütfen yazmaya , anılarınızı paylaşmaya devam edin.Saygılarımla...

    kesinlikle...


    Forumda Kıdemli Yarbaydan daha yüksek bir rütbe verilmeli bence, otomobil bölümünde en çok takip ettiğim, en sevdiğim yorumcu.
    Kitap çıkartsın alırım. ciddiyim




  • Yazın ile resmen Almanya'dan İstanbul'a gelmiş gibi oldum Taner abi. Devamını bekleriz.
  • up olacak ama,
    sadece T.C vatandasi olanlar turkiye'ye yabanci bir arabayla girebiliyor mu?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ThisisaNightmare

    up olacak ama,
    sadece T.C vatandasi olanlar turkiye'ye yabanci bir arabayla girebiliyor mu?

    Girebiliyor yanlış bilmiyorsam getirilen araba türkiyede 6 ay süreyle kalabiliyordu.Ama yeni çıkan yasa ile 2 yıl oldu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sadekar42

    quote:

    Orijinalden alıntı: ThisisaNightmare

    up olacak ama,
    sadece T.C vatandasi olanlar turkiye'ye yabanci bir arabayla girebiliyor mu?

    Girebiliyor yanlış bilmiyorsam getirilen araba türkiyede 6 ay süreyle kalabiliyordu.Ama yeni çıkan yasa ile 2 yıl oldu.

    peki ne kadar sure yurtdisinda kalabiliyor sonrasinda? 2 yil mi 6 ay mi? Bide yasa onaylandi mi? Ben tasarida diye biliyordum?
    Son olarak, sahista sadece turist vizesi varsa hic bir ulkede kalmadiysa yinede getirebiliyor mu gecici olarak?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ThisisaNightmare

    quote:

    Orijinalden alıntı: sadekar42

    quote:

    Orijinalden alıntı: ThisisaNightmare

    up olacak ama,
    sadece T.C vatandasi olanlar turkiye'ye yabanci bir arabayla girebiliyor mu?

    Girebiliyor yanlış bilmiyorsam getirilen araba türkiyede 6 ay süreyle kalabiliyordu.Ama yeni çıkan yasa ile 2 yıl oldu.

    peki ne kadar sure yurtdisinda kalabiliyor sonrasinda? 2 yil mi 6 ay mi? Bide yasa onaylandi mi? Ben tasarida diye biliyordum?
    Son olarak, sahista sadece turist vizesi varsa hic bir ulkede kalmadiysa yinede getirebiliyor mu gecici olarak?

    Açıkcası turist vizesi ile araç getirilebilirmi bilmiyorum.Babamın çalışma vizesi var o şekilde gelmişti yurt dışından yasa yürürlüğe girdi diye biliyorum ben.




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.