adam bagirdi. yagmurlu hava. goruyor apartmanin camini. simsek cakti. bekledi. yurudu. posta kutusu. eski. kendisi de eski ama ceketi yeni. keyfi iyi. posta kutusuna bakti ve bir mektup. yagmur.
bilemedi tabi yalnizlarin ulkesinde yalniz olmak ne demek. ilk kez yurtdisindaydi ve sansina japonya cikmisti. acaba bu gercek miyi yoksa filmlerde kizdigi ruyali sacmaliklari mi yasiyordu. umursamadi . ruya da olsa su an japonyadaydi. ama nerenin neresiydi burasi. yasli bir cift gordu. korktu . diyemedi. ne dese ona merhamet gosterirlerdi.
sonra bu yasadiginin bir ruya oldugu ihtimaliyle rahat davranmaya basladi. hem ona merhamet etmezlerse baska ulkeye giderdi.
yasli cift aslinda onu gormediler bile. sesi duyulmuyor muydu yoksa ? aslinda sonradan farkina varacagi gercek ona cok erken gosterilmisti. burada konusmak yasaklanmisti
ama madem burada konusmak yasakti neden burada bulmustu kendini. bunun hesabini kime soracagini bilemiyordu hem o umut bagladigi yasli cift de bir anda kaybolmustu. telefonuna sigindi hemen. fakat telefonda sadece kendi resmini gosterm bir ekran ve calismayan sanal tuslar vardi. kimi aramak istese hep kendi resmine bakiyordu
telefonu birakti. hem bir bahane uzerine kurulmamis miydi yasami zaten. hayatinda hic bu kadar hizli karar vermemisti.