Şimdi Ara

2010 YGS Yanlış Sorular

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
146
Cevap
1
Favori
10.993
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 95-96 ve 99'da sınavlara girdim. 3 yılda da ilk 500'e girdim (400küsür, 58 ve 300küsür).
    93-2010 arası çoğu ÖSS-ÖYS sınavlarını da hatırlarım. Böyle rezilini görmemiştim... Hadi 1 olur, belki 2 olur... Ama bir sınavda 10 tane şaibeli soru varsa, ortada büyük bir çapsızlık var demektir...

    ***************************

    KESİN YANLIŞ OLAN SORULAR:

    TARİH:

    15. Türkiye’de çok partili döneme ilk geçiş denemelerinin başarısız olması üzerine, 1945 yılına kadar çok partili döneme geçiş ertelenmiştir. Bu ertelemede, aşağıdaki ilkelerden öncelikle hangisinin kötüye kullanılmasını engelleme amacı olduğu savunulabilir?

    A) Cumhuriyetçilik B) Laiklik C) İnkılapçılık D) Milliyetçilik E) Halkçılık


    Cevap B şıkkı olarak verilmiş ama bu kesinlikle yanlıştır. Çünkü soruda sorulan, "Hangi ilkenin ihlal edildiği" değil, "Hangi ilkenin kötüye kullanıldığı"dır.
    Dolayısıyla ÖSYM'ye göre çok partili döneme geçişteki gecikme, "Laikliğin kötüye kullanılmasını engelleme" amacı taşımaktadır. Yani TCF ve SCF "Laikliği kötüye kullandıkları için" kapatılmışlardır. Oysa bu önerme tamamen yanlıştır. Olması gereken cevap, Cumhuriyetçilik ilkesinin Laikliği ortadan kaldırma yönünde kötüye kullanılmasıdır, yani A şıkkıdır.

    FELSEFE:

    39. Michelangelo bir anıt heykel yapmak üzere görevlendirilir. Heykelinde kullanacağı malzeme için mermer ocağına gider. Sanatçı, kendilerini eşsiz heykellere dönüştürecek yontma kalemini bekler gibi görünen o mermer kütlelerin karşısında, coşkuyla kendinden geçer. Böylece ocaklarda altı aydan fazla zaman geçirir. Oysa mermer kütlelerin içinde uyuyup kalmış figürleri kurtarmak için bir an önce işe koyulması gerekirdi.

    Bu parçaya göre sanatçının işlevi aşağıdakilerden hangisidir?

    A) İdeale uygun sanat eseri ortaya koymak
    B) Doğayı aynen yansıtmak
    C) Yeni bir form yaratmak
    D) Hayal gücünün sınırlarını zorlamak
    E) Malzemeyle sınırlı sanat etkinliğinde bulunmak


    Cevap E diye verilmiş ama yanlış. "Malzemeyle sınırlı sanat etkinliğinde bulunmak" sanatın ruhuna da aykırı olduğu gibi, bu metinden anlaşılan da bu değildir. Çünkü bu parçaya göre sanatçının yapması gereken, hayal kurmak yerine ortaya bir yapıt koymasıdır. Yani eskilerin deyimiyle "sanatçılığını kuvveden fiile çıkarması"dır. Dolayısıyla cevap C şıkkı olan "Yeni bir form yaratmak" olmalıdır.

    MATEMATİK:

    16. p, q ve r önermelerinin değilleri sırasıyla p′, q′, r′ ile gösterildiğine göre, aşağıdakilerden hangisi p∨q⇒q∧r önermesine denktir?
    A) p′∧q′⇒q′∨r′
    B) p′∧q′⇒q′∧r′
    C) p′∨q′⇒q′∧r′
    D) q′∧r′⇒p′∨q′
    E) q′∨r′⇒p′∧q′


    Soruda "p∨q⇒q∧r" önermesi içinde parantez kullanılmadığı için, soru (p∨q)⇒(q∧r) , p∨(q⇒q∧r) , (p∨q⇒q)∧r gibi farklı şekillerde algılanabilir. Soru metni birden fazla şekilde anlaşılabileceği için hatalıdır. Dolayısıyla soru da hatalıdır.

    20. İki basamaklı bir AB sayısı asal olduğunda BA sayısı da asalsa AB’ye simetrik asal denir. Bir AB simetrik asal sayısı için A•B çarpımı aşağıdakilerden hangisi olamaz?
    A) 7 B) 9 C) 15 D) 21 E) 63


    Cevap C denmiş ve doğrudur. Ama B şıkkında geçen 9 sayısının çarpanları 1 ve 9 olabileceği için, AB ve BA sayıları 19 ve 91 olur. 91 de 7x13 olduğu için asal değildir. Dolayısıyla B şıkkı da doğrudur. 2 Doğru cevap olduğu için de soru yanlıştır.

    FEN:

    15. Aşağıda verilen ünlü isimlerden hangisinin kimya biliminin gelişmesine katkısı olmamıştır?
    A) Neils Bohr
    B) John Dalton
    C) Amadeo Avagadro
    D) Michelangelo Buonarroti
    E) Marie Curie


    Niels Bohr'un adı kendi dilinde bile "Neils" diye yazılmadığı için bu soru da teknik olarak hatalıdır. Türkçe sorularında yazım hatası ve imla hatası soruları sorulan bir sınavda öğrenci basım hatası yapıldığını da hesaba katarak cevap veremeyeceği gibi, bu soruda da basım hatası yapıldığını düşünmek zorunda ve durumunda değildir... "Bu adamın adı Niels Bohr'du, bizi kandırmak için Neils yazmışlar" diyen birisi hatalı sayılamaz.

    26. Bir elementin nötr atomu ile başka bir element atomunun iyonu karşılaştırıldığında aşağıdakilerden hangisi kesinlikle farklıdır?
    A) Proton sayıları B) Nötron sayıları C) Elektron sayıları D) Çapları E) Hacimleri


    Cevap A denmiş, doğrudur. Ama D ve E de doğrudur. Çünkü atom çapı elektronların dönüş yörünge mesafelerine göre (aslında yörünge mesafesi değil de, elektron bulutunun sınırları) belirlenir. Bu yörünge mesafesi de elektronlar ve atom çekirdeğindeki proton ve nötronlar arasındaki 3 temel kuvvetle alakalıdır. Kütle Çekim Kuvveti, Elektromanyetik Çekim Kuvveti ve Zayıf Etkileşim Kuvveti (Weak Interaction)...

    Proton sayıları farklı olduğu durumda, Proton/Elektron oranı aynı bile olsa, bu 3 kuvvetin tamamı aynı orantıda değişmeyeceği için, elektronların dönme yörüngeleri de değişir ve atom çapı da değişir. Tabi doğal olarak Atom hacmi de değişir. Dolayısıyla hiçbir iyonun atom çapları (ve buna bağlı olarak hacimleri) birbirinin aynı olmaz. Bu bazı kimya kitaplarında da aynen bu şekilde belirtilir.

    Soruda 3 doğru cevap olduğu için bu soru da yanlıştır.

    32. Aşağıdaki tabloda dört ayrı ortamda bulunan besin molekülleri ve ortamın oksijen durumları verilmiştir.
    Ortam Besin molekülü Oksijen durumu
    I Glukoz Yok
    II Glukoz Var
    III Aminoasit Yok
    IV Aminoasit Var
    Yukarıdaki ortamlardan hangilerine maya mantarı eklenmesi sonucu etil alkol açığa çıkar?
    A) Yalnız I B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV


    Soru hatalıdır çünkü maya mantarları oksijen olsa da, olmasa da fermentasyon yaparlar. Oksijensiz ortamda zaten fermentasyon yaparlar ama oksijenli ortamda da büyük oranda fermentasyonu tercih ederler. Yani etil alkol üretirler. Dolayısıyla cevap "I ve II" olmalıdır. Ama o da şıklarda yok. (Not: Aminoasitlerin indirgenmesi oksijenli solunumda gerçekleştiği için iki durumda da etil alkol üretilmez).

    TARTIŞMALI SORULAR:

    TÜRKÇE:

    24. (I) Geçmiş çağlardan günümüze kalan büyük yapıtlar, örneğin Tolstoy’un Savaş ve Barış, Stendhal’ın Parma Manastırı, Dostoyevski’nin Budala adlı yapıtları çağlarının birer tanığıdır. (II) Ama yazarlar bu yapıtları çağın tanığı olmak isteğiyle yazmamıştır. (III) Çağlarının havasını kendi kişiliklerinde erittiklerinden ister istemez çağın etkileri yapıtlarında belirir. (IV) Ne var ki çağına tanıklık etmenin çeşitli yolları vardır. (V) Bu yollara başvurulmadan yazılanlar bu işlevi yerine getiremez, kısa zamanda unutulur, öte yandan yaratma isteğiyle yazılan yapıtlarsa kalıcılığa ulaşır.

    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Kızıl ve Kara’yı okuyan günümüz insanının, Napolyon çağının anlayışını bu kitapta bugün de bulması, yapıtın kalıcılığını sağlayan sanatsal ve dilsel değerinin bir göstergesidir.” cümlesi getirilebilir?

    A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.


    Cevap E şıkkı olarak verilmiş. Oysa hem C hem E şıkları metnin bütünlüğünü bozmaz.

    Paragrafta (IV). cümlede eserin kalıcılığa ulaşması için "yaratma isteğiyle yazılması gerektiği" belirtiliyor. Yani bir yargı belirtiliyor. Eğer E şıkkı doğru kabul edilirse, verilen cümle bu yargıdan sonra gelir ve buna uygun bir örnek olmak durumundadır. Oysa alakası yoktur, çünkü cümlede "yapıtın kalıcılığını sağlayan değer", "Napolyon çağının anlayışını yansıtması" olarak anlaşılmaktadır. Yani "yaratma isteğiyle yazılması" değildir. O yüzden (V) cümlesinden sonra gelmek zorunda da değildir, çünkü o cümleyle çok fazla bir bağlantısı yoktur.

    Çünkü (V)'te "...yaratma isteğiyle yazılan yapıtlarsa kalıcılığa ulaşır." derken (X)'te "Yapıtın kalıcılığını sağlayan sanatsal ve dilsel değerin bir göstergesi, Kızıl ve Kara'yı okuyan günümüz insanının Napolyon çağının anlayışını bu kitapta bugün de bulmasıdır." deniyor. (Cümle öğelerini yer değiştirdim ki daha net anlaşılsın).

    Yani verilen cümleye göre Kızıl ve Kara kalıcıdır çünkü "Napolyon çağının anlayışını bugün bile yansıtmaktadır". Yoksa (V)'inci cümleden çıkarılması gereken "kalıcıdır çünkü yaratma isteğiyle yazılmıştır" yargısına bir işaret içermez. O yüzden (V)'ten sonra gelmek zorunda da değildir.

    Eğer C şıkkı doğru kabul edilirse, (III). cümlede belirtilen "çağın etkilerinin yapıtında belirmesi" yargısı verilen cümlede örneklendiği için arada bağlantı vardır ve bu da paragrafın bütünlüğünü bozmaz.

    "Ne var ki" de havada kalmaz, çünkü yazar zaten kendisi "çağa tanıklık etmenin çeşitli yolları olduğunu" söylüyor. Yani çağa tanıklık etmenin tek yolu Kızıl ve Kara'daki gibi "Napolyon çağının anlayışının bu kitapta bugün de bulunması" olmak zorunda değildir. İki cümleyi kısaltırsak, "Kızıl ve Kara'da çağa tanıklık etmenin xxx yolu kullanılmıştır, ne var ki bunun başka yolları da vardır." haline gelir, ki metin olarak doğrudur.

    Verilen cümle ile (V). cümleyi bağlayan da "yapıtın kalıcılığa ulaşması" yargısı. Ama bu yargıya örnekten önce de varabilir, sonra da varabilir. Önce örneği verip sonra yargıyı da söyleyebilir, önce yargıyı belirtip sonra ispat için örnek de verebilir...

    Biri tümdengelim, biri tümevarımdır. İkisi de doğrudur. Burada hangisi en doğrudur gibi bir durum da olmaz. Onu bilmek için paragrafın öncesi ve sonrasını da bilmen gerekir.

    TARİH:

    12. Erzurum Kongresi’ni, İstanbul’da bulunan İngiliz ve Fransız temsilcileri ihtilal olarak nitelendirmiş ve Osmanlı saltanatı aleyhine sonuçlar verebilecek gelişme olarak değerlendirmiştir.

    Bu değerlendirmenin Erzurum Kongresi’nin,

    I. ulusal istencin egemen kılınması,
    II. yabancı bir devletten teknik ve ekonomik yardım alınabilmesi,
    III. Mebuslar Meclisi (Meclis-i Millî)’nin hemen toplanması ve merkezî hükûmetin aldığı kararları Meclisin denetimine sunması

    kararlarının hangilerinden kaynaklandığı savunulabilir?
    A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III

    Cevap D olarak verilmiş. Lakin unutulan bir nokta var. Tarih 1919 ve bahsedilen Meclis, İstanbul'daki Mebusan Meclisi. Yani 1876 Anayasası ile kurulan ve kısa bir süre faaliyetten sonra 32 sene kapalı kalıp, tekrar 1908'de faaliyete geçen ve 1918 Mondros Mütarekesi sonrasına kadar faaliyette olan Osmanlı Meclisi... Bu meclis 1918'in son aylarında Padişah Vahdettin tarafından tekrar seçime gidilmesi için feshedilmiş ama seçimler yapılamadığı için Erzurum Kongresinin yapıldığı tarihte yaklaşık 6 aydır kapalı durumdadır. Osmanlı Saltanatı içinde 10 yıldır faaliyette bulunan bir Meclisin tekrar toplanmasını talep etmenin Osmanlı Saltanatı aleyhine sonuç verecek bir durum olduğunu iddia etmeleri ilginçtir... Bu meclis zaten önceden de heyet-i vekilenin (yani merkezi hükümetin) kararlarını denetleyebilmekte ve gensoru vererek hükümet düşürebilmekteydi.

    Özetle Erzurum Kongresinin yapıldığı tarihte 23 Nisan 1920'de Ankara'da kurulacak olan Büyük Millet Meclisinin iması bile geçmemiştir. O meclisin açılması planlanan bir faaliyet değil, 16 Mart 1920 tarihinde İngilizlerin Mebusan Meclisini basması sonrası anlık alınan bir karardır. Dolayısıyla Meclisi Mebusanın hemen toplanması ve merkezi hükümetin aldığı kararların meclis denetimine sunulması Osmanlı Saltanatı aleyhine sonuç verecek bir gelişme olarak algılanamaz.

    Eğer Erzurum'daki bu kongre, merkezi hükümetten bağımsız ve ihtilali andıran bir yapının karar alması olarak düşünülürse, o zaman tüm şıklar doğru olur. Çünkü bu kongrenin herhangi bir kararı alması bile Saltanat aleyhine sonuç verecek bir gelişmedir.

    FELSEFE:

    35. Bir paradigmanın açıklayamadığı olgular, sorular, durumlar yani anomaliler ortaya çıktığında o paradigmanın taraftarları ya bu durumu görmezden gelir ya da hâlâ olguları bu paradigmayla açıklama çabasını sürdürürler. Ama asla bu paradigmadan vazgeçmezler. Bu durum, gece kaybettiği anahtarını arayan adamın, anahtarını, düşürdüğü sokağın karanlık köşesinde değil de ışığın daha iyi olduğu sokak lambasının altında aramasına benzer.

    Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi paradigma değişimini güçleştiren etmendir?

    A) Olgulardaki niceliksel değişimi fark edememe
    B) Olguları kurama uydurmaya çalışma
    C) Benimsenen kuramların yetersiz oluşu
    D) Nesnel bakıştan yoksun olma
    E) Ölçüm araçlarının kurama göre hazırlanmış oluşu


    Cevap B şıkkı ve doğru da. Ama D şıkkı da doğrudur. Çünkü adamın anahtarı sokak lambasının altında araması duygusal, yani subjektif bir davranıştır ve gerekçesi de nesnel bakıştan yoksun olmadır. Soruda "...güçleştiren birincil etmendir?" gibi bir öncelik belirtilmediği için sorunun 2 doğru cevabı vardır ve dolayısıyla soru yanlıştır.

    FEN:

    11. Asal eksenine dik kesiti şekildeki gibi olan düzgün altıgen dik prizmanın yan yüzeyleri kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, mor renklere boyanmıştır. Prizma şekildeki konumdan başlayarak, O noktasından geçen asal ekseni çevresinde ok yönünde 1/3 devir yaparsa prizmanın hangi renkteki yüzeyini, K ve L noktalarından bakan gözlemcilerin her ikisi de görür?

    A) Kırmızı B) Turuncu C) Sarı D) Yeşil E) Mor

    Cevap E şıkkı demişler ama A, B, E olması lazım. Yani Turuncu, Kırmızı ve Mor.

    Çünkü soruda "Devir yaptıktan sonra" gibi bir ifadeyle durum (state) belirtilmiyor. "Devir yaparsa", "görür" diye geniş zaman kullanılıyor. Görme işleminin ne zaman gerçekleştiği net olarak belirtilmediği için, bu soru da hatalıdır.

    ***************************

    Özetle, ÖSS-ÖYS gibi ulusal bir sınav yapıyorsanız, sorularınızın tek cevabı olması gerekir. O da doğru cevap olmalıdır. Eğer yorumla veya görüşle birden fazla cevap çıkabiliyorsa, bu soruları hazırlayanların çapsız olduklarını gösterir. Çapsız adamlar da rica ediyorum milyon tane öğrencinin çaplarını ölçmekte kullanılmasınlar.

    1 metrelik mesafeyi ölçmek için 1 metreden kısa cetvel kullanılmaz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ysselim -- 2 Temmuz 2010; 10:27:53 >







  • Ya o 39. felsefe sorusunda en mantıklı yanıt C değil mi? E ne alaka?

    Vallahi ben doğru yanıtlara iyi ki bakmamışım, bakmayacağım da. Sinirlenmeye gerek yok. Sonuçları bekleyeceğim sadece. Özellikle Sos-1 ve Türkçeden batıracağıma eminim çünkü.


    Düzenleme: Buraya koyduğun soruların hepsini yanlış yapmışım bu arada.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C1E9C52E6 -- 12 Nisan 2010; 18:44:15 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: :AlacaKaranlık:

    Ya o 39. felsefe sorusunda en mantıklı yanıt C değil mi? E ne alaka?

    Vallahi ben doğru yanıtlara iyi ki bakmamışım, bakmayacağım da. Sinirlenmeye gerek yok. Sonuçları bekleyeceğim sadece. Özellikle Sos-1 ve Türkçeden batıracağıma eminim çünkü.


    Evet oradaki en doğru şık C, ama C bile yarım doğru...

    Ben bu soruları hazırlayanları cidden görmek istiyorum... Hatta bir zahmet, onları da sınava alsınlar soru hazırlanmasından önce...
  • Saçmalık başka bir şey değil. Cevap dediğiniz çıkar ortaya arkadaş. Bir şıkda oluyor diğeride oluyor. Bu adamlar güya 1 yıl oturup soru hazırlıyorlar. ÖSS'ye hazırlanan öğrencilerden bir kurul oluşturun hepsinden daha iyi soru sorarlar.
  • İnanmak istesemde, çoğu düşüncene katılsamda bunların iptal edilmeyeceği bir gerçek. Bu sınav ne kadar bilgili olduğunu değil, ne kadar şanslı olduğunu ölçüyordu..
  • Bi tane daha kimyadaki bilim adamı sorunda Niels Bohr'u , Neils Bohr olarak yazmıslar!!!
  • zaten geçen senede özellikle fizikte yanlışlar ve yorum hataları vardı sorularda. öylece kapatıp gittiler. İptal etmeyecekleri bir gerçek. çapsız kurumların çapsız sınavları...
  • evet çok haklısın sosyal sorularında ve bazı fen sorularında çok saçmalamışlar.

    paradigma sorusuna bende d demiştim hatta çok emindim ama yanlışmış.gerçi şimdi bakınca b şıkkı doğru geldi. sosyal sorularını çok hızlı okuyup geçtiğim için daha iyi okusam b dermişim. ilkeler ve heykel sorusunu bende çözemedim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi -kibar- -- 12 Nisan 2010; 19:07:06 >
  • Ben de "Nesnel bakıştan yoksun olma" yaptım. Diğer şık da uyuyor ama. Saçma sapan bir sınavdı.
  • Felsefe sorusunu ben de C yaptım

    İlkelerin kötüye kullanılması sorusunuda A yaptım..

    Felsefeyi bilmem ama Sosyal A olmalı.. Laiklik ile parti ne alaka anlamadım
  • Yahu buraya gelip de Sos-1'den 35+ net yaptığını söyleyen çok üye oldu. Ama nedense hiçbirinden sorulara dair ses çıkmıyor.

    Çok merak ediyorum, onlar bu soruları ne yaptı, nasıl yaptı? Eğer hiçbir açıklama getiremiyorlarsa bana o netleri sallıyorlarmış, gibi geliyor.
  • Türkçe 24 Tarih 15 Felsefe 35 Felsefe 39 burada benim yanlış işaretlediğim sorular ve sizle aynı düşüncedeyim öteki sorulara itirazdada haklısınız benim şansım tutmuş yapmışım Matematik te 9-15 çelişkisine düşmedim allahtan yoksa bütün sınav haybeye giderdi fizik sorusundada zaman belirtmemiş hatta ben soruyu ilk başta renk spektrumu zannettim madem basit makineden basit bir soru soracaksın adam gibi sor neyseki sonra renk spektrumu fikrinden uzaklaşıp moru işaretledim

    Bu arada Biyoloji tablo sorusunda Aminoasitler Pirüvik asitten tepkimeye katılır hatta icabında içerindeki N grubu çıkarılıp glikoza dönüşür gene etil alkol oluşturur haksız mıyım?
  • Felsefe soruları ancak bu kadar saçma hazırlanabilirdi.

    Hazırlayan arkadaşları tebrik ediyorum.Ne idüğü belirsiz sorular ve sorularla zerre alakası olmayan seçenekler...

    O 39'uncu sorunun cevabı da en mantıklı(aslında değil de öyle kafaya böyle tarak hesabı !) c şıkkı'dır.

    Az biraz felsefeyle içli dışlı olan hiç kimse "e" şıkkını işaretlemez.Hatta kafadan eleyeceği ilk şık "e" şıkkıdır.

    Ama ösym "e" demiş.

    Aferin onlara.

    Bu beyinle "Durmak yok yola devam."
  • Toplu olarak bir mail atsak arkadaşlar ? Ne kadar dikkate alırlar bilinmez ama facebook'tan da mail atacak üye buluruz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: huseyin16

    Toplu olarak bir mail atsak arkadaşlar ? Ne kadar dikkate alırlar bilinmez ama facebook'tan da mail atacak üye buluruz.


    Bence o e-postaları okuyup katıla katıla gülerler.
  • Bende öyle düşünüyorum. Cevap yazma zahmetine girmeyeceklerini ama denemekte fayda var desek kaç kişi destek çıkacak ?

    Olmadı protesto maili yerine neden o sorunun cevabı o şık onu açıklayıcı mail atsınlar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ysselim
    Özetle, ÖSS-ÖYS gibi ulusal bir sınav yapıyorsanız, sorularınızın tek cevabı olması gerekir. O da doğru cevap olmalıdır. Eğer yorumla veya görüşle birden fazla cevap çıkabiliyorsa, bu soruları hazırlayanların çapsız olduklarını gösterir. Çapsız adamlar da rica ediyorum milyon tane öğrencinin çaplarını ölçmekte kullanılmasınlar.

    1 metrelik mesafeyi ölçmek için 1 metreden kısa cetvel kullanılmaz...


    Kesinlikle haklısın.

    Sözeldeki birçok soru böyle. İki şık da doğru gibi sanki. Tarihte aylardır ulaşamadığım yanlış sayısına dün sınavda ulaştım. Yorum sınavı olacak kolay olacak diye bas bas bağırmıştı herifler okadar. Bu muydu yorum Allah aşkına? Tarihteki soruların yarısı bilgi istiyordu. Yorum yeteneği bilgiyle mi ölçülür? O soruları yapan arkadaşlara da helal olsun ne diyim.
    Ayrıca bilmem kaç yıldır çıkmayan mantık gibi bir konudan soru sormaları ve kimya bölümünde genel kültür sorusu sormaları bence ayrı bir saçmalık.Ayrıca geometri 12 çıkmayacak mıydı
    Genel olarakta genel kültürü , ezberi kuvvetli kişiler ve birazda şanslı olanlar bu sınavı kazanır




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dusau

    Bu arada Biyoloji tablo sorusunda Aminoasitler Pirüvik asitten tepkimeye katılır hatta icabında içerindeki N grubu çıkarılıp glikoza dönüşür gene etil alkol oluşturur haksız mıyım?


    Yok o soru yanlış değil. Çok adice bir soru ama, yanlış değil... İnsan hücresi olsa doğru da, maya mantarı olunca yanlış...
  • ya şimdi ysselim kardeş. Mıknatıs sorusunda hem C hem D olmuyor mu ?

    O soruda D şıkkında O noktasına göre moment aldığımızı düşünelim.Mıknatıslar arası uzaklıklar eşit olduğu için kuvvetlerde eşit olur.Z mıknatısı O ya daha yakın olduğu için momenti daha küçük olur.Ve Mıknatısın Kütlesi ile Z mıknatısının Kuvveti aynı yönlü oldukları için momentleri de aynı yönlü yani toplamayacak mıyız ?. Y mıknatısı O ya daha uzak olduğu içn O noktasına göre momenti daha büyük ve X ve Z ye Ters oluyor.
    Şimdi Toplam momentin Sıfır olacağını düşünürsek.Z nin ve Mıknatısın Ağırlığının momenti toplamı Ynin momentine eşit olabilir.Böylece momentler toplamı sıfır olur ve dengede kalır.

    Acaba nerede yanlış yapıyorum veya yanlış düşünüyorum açıklarsan teşekkür ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi djangoreinhardt -- 12 Nisan 2010; 19:41:46 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: m.ali20

    quote:

    Orijinalden alıntı: ysselim
    Özetle, ÖSS-ÖYS gibi ulusal bir sınav yapıyorsanız, sorularınızın tek cevabı olması gerekir. O da doğru cevap olmalıdır. Eğer yorumla veya görüşle birden fazla cevap çıkabiliyorsa, bu soruları hazırlayanların çapsız olduklarını gösterir. Çapsız adamlar da rica ediyorum milyon tane öğrencinin çaplarını ölçmekte kullanılmasınlar.

    1 metrelik mesafeyi ölçmek için 1 metreden kısa cetvel kullanılmaz...


    Kesinlikle haklısın.

    Sözeldeki birçok soru böyle. İki şık da doğru gibi sanki. Tarihte aylardır ulaşamadığım yanlış sayısına dün sınavda ulaştım. Yorum sınavı olacak kolay olacak diye bas bas bağırmıştı herifler okadar. Bu muydu yorum Allah aşkına? Tarihteki soruların yarısı bilgi istiyordu. Yorum yeteneği bilgiyle mi ölçülür? O soruları yapan arkadaşlara da helal olsun ne diyim.
    Ayrıca bilmem kaç yıldır çıkmayan mantık gibi bir konudan soru sormaları ve kimya bölümünde genel kültür sorusu sormaları bence ayrı bir saçmalık.Ayrıca geometri 12 çıkmayacak mıydı
    Genel olarakta genel kültürü , ezberi kuvvetli kişiler ve birazda şanslı olanlar bu sınavı kazanır


    Sorulmayacak soru sorulabilir. Çok zor soru da sorulabilir. Adam tutup da Klorofil-a moleküllerinin ucundaki O oksijenlerinin polar açılarını da sorabilir...

    Ama yanlış soru, veya iki cevaplı soru, veya yoruma açık soru sorulamaz...

    Cevaplar net olur, kişiden kişiye değişmez.

    Eğer ulusal bir sınav yapıyorsanız, sorularınız da nesnel ve evrensel olmak durumundadır...

    Bu sınavda en az 4 sorunun net olarak iptal edilmesi, ya da cevabının düzeltilmesi gerekir... 6-7 civarında soru da tartışmalı olarak kalır...

    Ha ne yapacaklar? Matematik sorusu hariç dokunmayacaklar bile... "Ayranım ekşidir" diyecek olgunlukta çok insan olduğunu zannetmiyorum...

    Ben öyle bir tane hoca gördüm. O da ODTÜ'de Transport dersi veren Ayhan İnal... Sınıfa geldi birgün ve "Çocuklar, sınavdan sonra gelip sınav kağıtlarınıza bakın. Çünkü bir sorunun misal 3 çeşit çözüm yolu vardır ve ben bunları bilirimi, ama siz gider 4. bir yolla çözersiniz ve ben anlamayabilirim... Veya sorularınızı değerlendirirken hata da yapabilirim. Sonuçta ben de bir insanım. Ben soruyu sorarken ne düşündüğümü bilirim de, sizin soruyu çözerken ne düşündüğünüzü bilemem... O yüzden rica ediyorum, sınav sonrası gelin kağıtlarınızı inceleyin..."

    Böyle hocanın eli öpülür ama, nerde ÖSYM'de böyle hocalar...




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.