Şimdi Ara

C sınıfının lideri (karşılaştırmalı testler) (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
122
Cevap
6
Favori
11.299
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Golf bana göre bu sınıfın en iyisi değil.Bi ford focus,bir yeni i30 bu üçlüyü kullanan diyorum bakın, arada bir fark olduğunu anlayamaz bile.Golfü bu sınıfta sürüş dinamiği iyi diye birinci ilan eden vatandaşlar, gidip bir kez de olsa kullansın öyle yorumlasın.Ben diğer rakiplerini kullanmadığım için yorum yapamıyorum.

    Objektiflik gereği konuşmam gerekirse,tekrar bu üçlünün içerisinde i30 bana göre daha ağır basıyor.Üç aracıda incelemiş olan bana i30, tamamen premium sınıf araba havası vermeye yetmiş bulunuyor.F/P düzeyi enfes bir c sınıfı otomobil karşımızda durmakta.Eksiği yok fazlası var demek için kimse kendini kasmasın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nilve

    quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    Konunun ilk mesajındaki dergilerin bir kısmı:
    quote:


    http://www.autozeitung.de/auto-vergleichstest/bmw-118i-2012-und-vw-golf-1-4-tsi-im-test/gesamtbewertung
    http://www.autozeitung.de/auto-vergleichstest/neuer-honda-civic-2012-vw-golf-ford-focus-citroen-c4-test/gesamtbewertung
    http://www.auto-motor-und-sport.de/vergleichstest/bmw-116d-und-vw-golf-1-6-tdi-unikum-gegen-universaltalent-4418500.html?show=2
    http://www.auto-motor-und-sport.de/vergleichstest/bmw-118i-und-vw-golf-1-4-tsi-fahrdynamik-gegen-ausgewogenheit-4052135.html?show=2
    http://www.auto-motor-und-sport.de/vergleichstest/master-test-2011-welches-kompaktmodell-ist-das-beste-3893258.html?show=2

    Yukarıdaki dergilerin hepsi Alman.

    Bunlar da ilk mesajdaki diğer dergiler:
    quote:


    http://www.autoexpress.co.uk/carreviews/grouptests/277177/honda_civic_vs_focus_and_golf.html
    http://www.autoexpress.co.uk/carreviews/grouptests/253891/alfa_romeo_giulietta_vs_rivals.html
    vs,vs..


    Yukarıdakiler de yine Alman Auto Bild dergi grubunun İngiltere ayağı.


    Ülkemizde 91'den beri Otohaber ve peşinden Auto Show satılıyor.

    Bunlar da Alman menşeili.


    Bu dergilerde yıllardan beri C sınıfında başka bir araç Golf'ü devirmeyi bırak, ona yaklaşamadı bile.

    B sınıfında Polo, D sınıfında da Passat bayrağı elinde tutuyor çok uzuuuuun bir süredir.


    Birkaç testte VW'nin fiyat-performans konusunda gözbebeği kuzeni Skoda modellerine izin verdiler.

    Hepsi bu.


    Rica ediyorum uyanın artık bu rüyadan.



    edit: alıntı düzeltildi

    1- Evet bu dergiler alman menşeli, fakat bunda yadırganacak bir durum olduğunu sanmıyorum. Almanlar otomotive yön veren bir kaç ülkeden biri hele premium sınıf söz konusu olduğunda başı çeken bir ülke. Haliyle sadece otomotiv sanayisi ile değil medyasıyla dahi bu sektörün başında gelen ülkelerinden olması gayet normal.

    2- Bu tür karşılaştırmalı testleri puanlandırma suretiyle sitelerinde yer veren adresler bunlar olduğu için bu siteleri örnek verdim. Yoksa ingiliz menşeli autocar dergisinde de golf en iyisi olarak belirtilmişti. Sadece alman dergilerine özgü değil golfün birinciliği.

    3- Bu forum ne kadar inkar etmeye çalışırsa çalışsın bu dergilerin sektör üzerinde önemli bir etkisi olduğu muhakkak. "Engine of the year", "COTY" başta olmak üzere en saygın ödüller dergi editörlerinden oluşturulan jüriler tarafından verilmektedir.

    4- Yine bu dergiler tarafından verilen "Altın direksiyon" "yılın otomobili" vs gibi ödülleri alan otomobil üreticileri bu ödülleri reklamlarında kullanmaktadır.

    Tabiri caizse o kadar ıvır zıvır konunun paylaşıldığı veya bilen bilmeyen herkesin ahkam kestiği, aşırı subjektif yorumların havada uçuştuğu otomobiller konusunda siz ister satılmış deyin ister taraflı farketmez ama bu dergilere ait testlerin paylaşılmasında ben bir mahzur görmüyorum.

    Daha önce de yazmıştım. Benim için bu dergiler forumdaki otomobil bilgisi, ne kadar objektif olduğu, hangi duygularla yorum yaptığı (birinin her fırsatta bir markaya bela okuduğu, bir diğerinin tiksindiğini deklare ettiği bir markanın aracını testi ne kadar dikkate alınır) meçhul forum testlerinden daha saygındır.

    Not: Sizin testlerinize katılmadığım noktalar olmakla beraber değer veriyorum ve foruma katkınızı inkar edemem. Fakat forumlarda çok az bilgiye sahip olup da çokça ahkam kesenler olduğu sürece dergiler her zaman için daha muteber olacaktır diye düşünüyorum.





    1. Ben de onu diyorum ya işte arkadaşım.

    Almanya sadece otomotiv sanayisi ile değil medyasıyla dahi bu sektörün başında gelen ülkelerinden birisiyken kendi medyalarında kendi sanayiilerini öne çıkartacak (ve olabildiğince yanlı ve taraflı) bir yayın politikası güdeceklerdir.

    Belki de onlar haklıdır ama bana ters geliyor işte.

    Anlaştığımıza sevindim. :)


    Ancak burada "hele premium söz konusu olduğunda başı çeken bir ülke" sözüne katılmakla birlikte Vw firmasını premium olarak görmediğimi de hatırlatayım.

    Sen de bundan sonraki yazışmalarımızda Volkswagen firmasını "Almandır-premiumdur" yaklaşımıyla Mercedes ve BMW ile aynı kefede kullanmazsan sevinirim.


    2. Golf'ün birinciliği konusunda önceki mesajdaki sevgili Ufuk'un (Wolfien) yazdıklarına bir göz atmanı dilerim.

    Ayrıca muhtemelen takip edememişsin ancak İngiliz Autocar yeni Ford Focusu birinci seçti.
    http://www.autocar.co.uk/car-categories/family-hatches

    Gerçi Ford İngilterede ciddi olarak çok sevilir ve muhtemelen bu markaya torpil geçilmiştir.

    O yüzden yine de Golf'ü birinci sayabiliriz.

    Zaten seneye Golf 7 gelir ve sonra sınıfında tekrardan en iyi seçilir. :)



    Yeri gelmişken bu birinci seçmelerle ilgili bir tespitimi de hemen belirteyim:

    Medya sektörü ilk maddede belirttiğim gibi otomotiv sektörüyle gayet içli dışlıdır.

    Her ikisi de doğal olarak gelir elde etmek (veya gelirini arttırmak) ister ve otomotiv sektörü bu amaçla satışlarını sıcak tutmak ve arttırmak için reklam verirken medya da reklam kabul eder.

    Yani medya yayınları ve otomotiv sektörünün reklam bütçesi arasında yakın bir ilişki vardır.

    2011 yılında açıklanan (2010 yılı) reklam harcamaları rakamlarına göre VW firması İngilterede sektör ortalamasının iki katından daha fazla bir bütçeyi reklama ayırarak zirveyi almıştır.

    En yakın rakibinin 2 katına yakın bir para dökmüştür reklama:

    quote:

    Volkswagen’s £73.5m budget was more than double the industry average in 2010...

    http://www.bradtop100.co.uk/04-Automotive/01-volkswagen-group-uk-ltd

    Durum böyleyken otomotiv sektörünün reklam bütçesinden nemalanan medyada yer alan "en iyi araç" gibi çıkar ilişkilerinin meyvesi bir kriteri dikkate almaktansa bizzat kullanıcıların araçlarından uzun dönemdeki memnuniyetlerini duymak daha sağlıklı ve gerçekçi olacaktır.


    Bunlar Amerikada araç sahiplerinin araçlarından memnuniyetlerini gösteren istatistikler:

    http://www.clarkhoward.com/news/clarkhoward/cars/reliability-ratings-2012-cars/nFNfM/


    Bunlar da İngiltere araç memnuniyet istatistikleri (2004-2012 yılları arası):

    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2004/league-table--1-to-40/207800
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2005/and-the-winners-are/214562
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-satisfaction-survey-2006/winners/220291
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2007/winners/225557
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-customer-satisfaction-poll-08/the-winners/232612
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-owner-satisfaction-2009/the-winners/240819
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2010/the-league-tables/250115
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2011/the-results/257096
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2012/the-results/263078

    Piyasaya çıktığında ya da daha sonraki dönemlerde yukarıda otomotiv firmalarıyla ilişkilerinden bahsettiğim otomobil dergilerince test edilip sınıf birincisi ilan edilen Golf'ü bu listelerde birinci olmayı bırak, üst sıralarda bile göremiyoruz.

    Ne dersin? :))


    3. Ben dergilerin sektör üzerinde etkisi olduğunu inkar etmediğim gibi bilakis hep bunu savunmuşumdur.

    Sektör üzerinde bu kadar etkili olan bu dergilerin 1. maddede de belirttiğim gibi kendilerinin en büyük reklamvereni olan VW firmasını (haliyle) yanlı ve taraflı olarak her fırsatta birinci-en iyi-sınıf lideri-amiral gemisi-liderin ünvan maçı vb. iddialı ve bilinçaltına çalışıcı ifadelerle tanıtmaları-savunmaları-sunmaları-lanse etmeleri de direkt olarak bunun bir göstergesi zaten.

    4. Verilen bu ödüller kesinlikle çok prestijlidir ancak uzun dönemde sorunsuzluk ve kullanıcı memnuniyeti sonuçlarını yansıtmadığı için benim nezdimde 1. ve 3. maddelerdeki normal ve belaltı çalışmaların bir meyvesi olmaktan öteye geçemezler. :)

    Hem bu ödülleri almış, hem de kullanıcılarını memnun bırakmış markalar var ise (bir tane var ama reklama girer şimdi, yazmayayım ) onlar kabulumdur mesela.


    Bu arada dergilerin test yapmasına birşey demediğim gibi aynı dergileri yıllardan beri alıyor olmamın gerekçesi de bu testler zaten.

    Ancak bu testlerde tek katılmadığım nokta da puanlama ve sıralama yapılması.

    Keşke sadece teknik veriler ve sürüş verileri eklense.

    Ve fakat bu puanlama kısmı çoğu kişinin ilk ve belki de tek baktığı yer ve bu açıdan bu dergiler benim gözümde araçlar hakkında sadece fikir verme aşamasında muteberler.


    Kendi adıma konuşmam gerekirse bizim testlerde herhangi bir araç en iyi ya da en kötü diye bir ifadem olmadı.

    Hatta test yazımın sonuna "bu aracı almayı düşünenlerin bir ya da mümkünse birkaç kez bu aracı test edip alım kararını ona göre vermelerini" salık vermeye çalıştım zira beklentiler ciddi anlamda değişebiliyor ve herkesin bütçesine göre alabileceği en iyi araba diğerleriyle örtüşmeyebiliyor.


    Burası sonuçta herkese açık bir forum ve misafirler bile forumun çok büyük bir kısmını üye olmadan takip edebiliyorlar sanırım.

    Bu açıdan bilgisi sınırlı olup da ahkam kesmek isteyenler de olacaktır haliyle.

    Prim vermezsek yazdıklarıyla kalırlar.


    Alttaki kısım cidden önemli:

    quote:

    Daha önce de yazmıştım. Benim için bu dergiler forumdaki otomobil bilgisi, ne kadar objektif olduğu, hangi duygularla yorum yaptığı (birinin her fırsatta bir markaya bela okuduğu, bir diğerinin tiksindiğini deklare ettiği bir markanın aracını testi ne kadar dikkate alınır) meçhul forum testlerinden daha saygındır.


    Anıl-Görkem-Arda-Utku ve kendim adına konuşuyorum.

    VW düşmanı yakıştırmasının yapıldığı bu ekipte VW firmasına en kinli () kişi muthemelen benim zira hep yazdığım gibi 2000 li yılların başlarına kadar ciddi derecede bir VW sempatizanı idim.

    Gözüm Golf 4 ve Passat'tan başka araç görmezdi ve kendi paramla bu araçları, özellikle de Golf'ü alacağım günün hayalini kurardım.

    Honda platonik bir aşkken Vw ateşli bir dilberdi benim için.


    Ancak VW için bu hissettiklerimde bu dergilerin yönlendirmesinin çok büyük bir payı varmış meğer.

    Bunu farkettiğimde aldatılmış hissettim kendimi.

    Cidden gözümden düştü buna ortak ve alet olanlar.

    Birkaç sayıda bir, bir VW modeli lider çıkar, her karşılaştırmada diğer markalar nal toplardı.

    Bazen aynı sayıda iki ayrı karşılaştırmalı test verilir ve Vw modelleri iki testte de açık ara ile lider çıkarlardı.

    Gerçi bunu hala daha yapıyorlar.

    Bu haftaki Otohaber dergisinde lisansör Alman dergisinden aldığı "Tiguan'ın ünvan maçı" ve "En küçüklerin büyük kapışması" adları altında 2 ayrı karşılaştırmalı test var mesela.

    Bunlar da puanlamanın olduğu sayfalar:

     C sınıfının lideri (karşılaştırmalı testler)

     C sınıfının lideri (karşılaştırmalı testler)


    Hatta 7-8 ayda bir Japon-İtalyan-Fransız araçlarını kendi aralarında çarpıştırıp önde bitireni Alman araçlarıyla karşılaştırırlardı.

    Henüz üstün Alman araçları seviyesinde değiller ya!!!

    Meğer bunlar bile öyleymiş.

    O günlerimde Salı sabah 06:30'da daha balyaları açılmamış dergileri dükkana birlikte alırdık bayii ile.

    Ve o güzel günlerimde aldatılmış olmanın vermiş olduğu bir kin beslerim hala.

    Golf bu kadar iyiyse madem böyle oyunlara ihtiyaç duymadan da bunu başarabilmeliydi.

    Benim testlerimde bu duygularımı aracın dışında bırakır, teste öyle çıkarım ama, orası da ayrı. :)


    Peki bunları niye yazdım şimdi?

    Söyleyeyim hemen: Şüphesiz yukarıdaki alıntıdaki yazılanların doğrulu değeri vardır ve yazacağım itham için peşinen de özür dilerim ancak asıl olay VW markalı araçlar bu testlerde bir şekilde her zaman ipi önde göğüslediği için bu dergiler sana göre saygındır zira sen de bir süreden beridir bu dergilerin yönlendirmesinden etkilenmiş ve markaya olan sevgin gittikçe büyümüş (bu uğurda gidip 320D alabilecekken) VW Golf bile satın almış ve nihayetinde benim karşımda kendini bu satırları okur halde bulmuşsundur.

    Bunu benim de algılayıp kabul etmem yıllarımı aldı ama bundan sonraki yaşantında bu yazmış olduğum cümlede % 1'lik bile olsa bir haklılık payı olabileceğine ihtimal verip bu dergileri bu mentaliteyle takip etmeye çalışır ve bunu yapmaya bir süre devam edersen kısa (veya belki de uzun) bir süre sonra bu oran büyüyecek ve dediklerimde haksız olmadığımı farkedip benim kadar olmasa bile olayı bu şekilde görmeye başlayacaksın.

    Uyanın bu rüyadan derken demeye getirdiğim şey buydu.

    Denemekten bir zarar gelmeyecek, gör bak. :)


    Selamlar, sevgiler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 6 Temmuz 2012; 1:03:40 >




  • Nilve şu konuyu açtın ya, eline sağlık. Bu dergiler konusunda bazen kendimin paranoya yaptığımı bile düşündüğüm oldu. O kadar diyorum.
  • Haluk hocamın yazısına ekleme olarak şunları söyleyebilirim:
    Dergi testleri yararlıdır, yararlı bilgiler içerir, çoğu ciddi dergide, çok tecrübeli editörler görev yapmakta ve sıradan bir sürücüye göre çok daha iyi testler yapmaktadırlar. Bu yönden takip edilmeleri faydalıdır. Ancak "kesin doğrular" olarak kabul edilmemeli, içlerindeki "sıralamalardan" çok, somut verilere (yol tutuş yorumları, fren mesafeler, tüketim vb) önem verilmelidir. (elbette bu verilerin de objektif olduğu testler azdır)

    Ancak, o karşılaştırma tablosu ve sizin yerinize "sıralama" yapmaları pek inandırıcı değil. Zaten indandırıcı olması için "tasarım", "imaj" vb subjektif hiçbir madde içermemesi gerekir. Bunun yanında, çok iyi bir "sıralama" yapmak için, "konfor" ve "sürüş özellikleri" gibi genel maddeler üzerinden puanlama yapmak yerine, bu maddeleri "süspansiyon konforu", "iç mekan genişliği", "sessizlik", "konfor donanımları" (aynı seviye donanım paketleri incelenmeli) vb detay maddelere ayırarak puan vermeliler. "Bunların hepsini düşünüyorlar zaten" diyebilirsiniz ama belki ben o detayı görmek istiyorum çünkü benim o detaydaki bazı maddelere aşırı önem verme/hiç önem vermeme- olasılığım var.

    Bununla birlikte, pek çok testte tutarsız puanlamalar da yapılmaktadır. Daha önce forumda açılan bir başlıkta böyle bir açık yakalamıştık, "ortalama puan" bazı modeller için "aritmetik ortalama" yı tutarken, bazı modellerde ciddi derece altında ya da üstünde çıkıyordu.

    Yine bu sıralamalarda çok yapılan bir yanlışlık da, puanlamanın aradaki farklara göre dengeli yapılamaması. Örneğin : X aracının yakıt tüketimi 5 litre, Y aracının 5.2 litre, Z aracının ise 6.2 litre çıkmış. "Tüketim" puanlarına baktığınızda, X ve Y'nin birbirine çok yakın puan almasını ancak Z'nin bariz bir biçimde farkılılaşmasını bekliyorsunuz. Fakat bir de bakıyorsunuz ki, X'e 7, Y'ye 6 ancak Z'ye 5 vermişler... Ya da X'e 10 verirken, ona çok yakın tüketen Y'ye 8 vermişler... vb... Bunun örnekleri pek çok testte mevcut, fonksiyonellikten 1 puan alanlar mı dersiniz, iç mekan genişliğinde aynı segment rakibinin yarısı kadar puan alanlar mı dersiniz... Ne kadar tuhaf durum varsa, hepsiyle karşılaşılabiliyor...

    Özetle, bu testleri ciddiye almak ve okumak gerek. Ancak hiçbir zaman bir "kesin veri" olarak ele almamak lazım... Hele ki sıralamaları... Ayrıca daha önceki mesajımda da söylediğim gibi, otomobil zevkleri subjektiftir, değerlendirilebilecek pek çok kriteri vardır. O yüzden "en iyi" kavramı, kişiden kişiye değişir...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi wolfien -- 6 Temmuz 2012; 8:35:18 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 207m


    quote:

    Orijinalden alıntı: nilve


    quote:

    Orijinalden alıntı: trapspeed


    quote:

    Orijinalden alıntı: Anro


    quote:

    Orijinalden alıntı: mulligun



    quote:

    Orijinalden alıntı: derfgt




    quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    1. Ben de onu diyorum ya işte arkadaşım.

    Almanya sadece otomotiv sanayisi ile değil medyasıyla dahi bu sektörün başında gelen ülkelerinden birisiyken kendi medyalarında kendi sanayiilerini öne çıkartacak (ve olabildiğince yanlı ve taraflı) bir yayın politikası güdeceklerdir.

    Belki de onlar haklıdır ama bana ters geliyor işte.

    Anlaştığımıza sevindim. :)


    Ancak burada "hele premium söz konusu olduğunda başı çeken bir ülke" sözüne katılmakla birlikte Vw firmasını premium olarak görmediğimi de hatırlatayım.

    Sen de bundan sonraki yazışmalarımızda Volkswagen firmasını "Almandır-premiumdur" yaklaşımıyla Mercedes ve BMW ile aynı kefede kullanmazsan sevinirim.


    2. Golf'ün birinciliği konusunda önceki mesajdaki sevgili Ufuk'un (Wolfien) yazdıklarına bir göz atmanı dilerim.

    Ayrıca muhtemelen takip edememişsin ancak İngiliz Autocar yeni Ford Focusu birinci seçti.
    http://www.autocar.co.uk/car-categories/family-hatches

    Gerçi Ford İngilterede ciddi olarak çok sevilir ve muhtemelen bu markaya torpil geçilmiştir.

    O yüzden yine de Golf'ü birinci sayabiliriz.

    Zaten seneye Golf 7 gelir ve sonra sınıfında tekrardan en iyi seçilir. :)



    Yeri gelmişken bu birinci seçmelerle ilgili bir tespitimi de hemen belirteyim:

    Medya sektörü ilk maddede belirttiğim gibi otomotiv sektörüyle gayet içli dışlıdır.

    Her ikisi de doğal olarak gelir elde etmek (veya gelirini arttırmak) ister ve otomotiv sektörü bu amaçla satışlarını sıcak tutmak ve arttırmak için reklam verirken medya da reklam kabul eder.

    Yani medya yayınları ve otomotiv sektörünün reklam bütçesi arasında yakın bir ilişki vardır.

    2011 yılında açıklanan (2010 yılı) reklam harcamaları rakamlarına göre VW firması İngilterede sektör ortalamasının iki katından daha fazla bir bütçeyi reklama ayırarak zirveyi almıştır.

    En yakın rakibinin 2 katına yakın bir para dökmüştür reklama:

    quote:

    Volkswagen’s £73.5m budget was more than double the industry average in 2010...

    http://www.bradtop100.co.uk/04-Automotive/01-volkswagen-group-uk-ltd

    Durum böyleyken otomotiv sektörünün reklam bütçesinden nemalanan medyada yer alan "en iyi araç" gibi çıkar ilişkilerinin meyvesi bir kriteri dikkate almaktansa bizzat kullanıcıların araçlarından uzun dönemdeki memnuniyetlerini duymak daha sağlıklı ve gerçekçi olacaktır.


    Bunlar Amerikada araç sahiplerinin araçlarından memnuniyetlerini gösteren istatistikler:

    http://www.clarkhoward.com/news/clarkhoward/cars/reliability-ratings-2012-cars/nFNfM/


    Bunlar da İngiltere araç memnuniyet istatistikleri (2004-2012 yılları arası):

    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2004/league-table--1-to-40/207800
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2005/and-the-winners-are/214562
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-satisfaction-survey-2006/winners/220291
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2007/winners/225557
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-customer-satisfaction-poll-08/the-winners/232612
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-owner-satisfaction-2009/the-winners/240819
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2010/the-league-tables/250115
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2011/the-results/257096
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2012/the-results/263078

    Piyasaya çıktığında ya da daha sonraki dönemlerde yukarıda otomotiv firmalarıyla ilişkilerinden bahsettiğim otomobil dergilerince test edilip sınıf birincisi ilan edilen Golf'ü bu listelerde birinci olmayı bırak, üst sıralarda bile göremiyoruz.

    Ne dersin? :))


    3. Ben dergilerin sektör üzerinde etkisi olduğunu inkar etmediğim gibi bilakis hep bunu savunmuşumdur.

    Sektör üzerinde bu kadar etkili olan bu dergilerin 1. maddede de belirttiğim gibi kendilerinin en büyük reklamvereni olan VW firmasını (haliyle) yanlı ve taraflı olarak her fırsatta birinci-en iyi-sınıf lideri-amiral gemisi-liderin ünvan maçı vb. iddialı ve bilinçaltına çalışıcı ifadelerle tanıtmaları-savunmaları-sunmaları-lanse etmeleri de direkt olarak bunun bir göstergesi zaten.

    4. Verilen bu ödüller kesinlikle çok prestijlidir ancak uzun dönemde sorunsuzluk ve kullanıcı memnuniyeti sonuçlarını yansıtmadığı için benim nezdimde 1. ve 3. maddelerdeki normal ve belaltı çalışmaların bir meyvesi olmaktan öteye geçemezler. :)

    Hem bu ödülleri almış, hem de kullanıcılarını memnun bırakmış markalar var ise (bir tane var ama reklama girer şimdi, yazmayayım ) onlar kabulumdur mesela.


    Bu arada dergilerin test yapmasına birşey demediğim gibi aynı dergileri yıllardan beri alıyor olmamın gerekçesi de bu testler zaten.

    Ancak bu testlerde tek katılmadığım nokta da puanlama ve sıralama yapılması.

    Keşke sadece teknik veriler ve sürüş verileri eklense.

    Ve fakat bu puanlama kısmı çoğu kişinin ilk ve belki de tek baktığı yer ve bu açıdan bu dergiler benim gözümde araçlar hakkında sadece fikir verme aşamasında muteberler.


    Kendi adıma konuşmam gerekirse bizim testlerde herhangi bir araç en iyi ya da en kötü diye bir ifadem olmadı.

    Hatta test yazımın sonuna "bu aracı almayı düşünenlerin bir ya da mümkünse birkaç kez bu aracı test edip alım kararını ona göre vermelerini" salık vermeye çalıştım zira beklentiler ciddi anlamda değişebiliyor ve herkesin bütçesine göre alabileceği en iyi araba diğerleriyle örtüşmeyebiliyor.


    Burası sonuçta herkese açık bir forum ve misafirler bile forumun çok büyük bir kısmını üye olmadan takip edebiliyorlar sanırım.

    Bu açıdan bilgisi sınırlı olup da ahkam kesmek isteyenler de olacaktır haliyle.

    Prim vermezsek yazdıklarıyla kalırlar.


    Alttaki kısım cidden önemli:

    quote:

    Daha önce de yazmıştım. Benim için bu dergiler forumdaki otomobil bilgisi, ne kadar objektif olduğu, hangi duygularla yorum yaptığı (birinin her fırsatta bir markaya bela okuduğu, bir diğerinin tiksindiğini deklare ettiği bir markanın aracını testi ne kadar dikkate alınır) meçhul forum testlerinden daha saygındır.


    Anıl-Görkem-Arda-Utku ve kendim adına konuşuyorum.

    VW düşmanı yakıştırmasının yapıldığı bu ekipte VW firmasına en kinli () kişi muthemelen benim zira hep yazdığım gibi 2000 li yılların başlarına kadar ciddi derecede bir VW sempatizanı idim.

    Gözüm Golf 4 ve Passat'tan başka araç görmezdi ve kendi paramla bu araçları, özellikle de Golf'ü alacağım günün hayalini kurardım.

    Honda platonik bir aşkken Vw ateşli bir dilberdi benim için.


    Ancak VW için bu hissettiklerimde bu dergilerin yönlendirmesinin çok büyük bir payı varmış meğer.

    Bunu farkettiğimde aldatılmış hissettim kendimi.

    Cidden gözümden düştü buna ortak ve alet olanlar.

    Birkaç sayıda bir, bir VW modeli lider çıkar, her karşılaştırmada diğer markalar nal toplardı.

    Bazen aynı sayıda iki ayrı karşılaştırmalı test verilir ve Vw modelleri iki testte de açık ara ile lider çıkarlardı.

    Gerçi bunu hala daha yapıyorlar.

    Bu haftaki Otohaber dergisinde lisansör Alman dergisinden aldığı "Tiguan'ın ünvan maçı" ve "En küçüklerin büyük kapışması" adları altında 2 ayrı karşılaştırmalı test var mesela.

    Bunlar da puanlamanın olduğu sayfalar:

     C sınıfının lideri (karşılaştırmalı testler)

     C sınıfının lideri (karşılaştırmalı testler)


    Hatta 7-8 ayda bir Japon-İtalyan-Fransız araçlarını kendi aralarında çarpıştırıp önde bitireni Alman araçlarıyla karşılaştırırlardı.

    Henüz üstün Alman araçları seviyesinde değiller ya!!!

    Meğer bunlar bile öyleymiş.

    O günlerimde Salı sabah 06:30'da daha balyaları açılmamış dergileri dükkana birlikte alırdık bayii ile.

    Ve o güzel günlerimde aldatılmış olmanın vermiş olduğu bir kin beslerim hala.

    Golf bu kadar iyiyse madem böyle oyunlara ihtiyaç duymadan da bunu başarabilmeliydi.

    Benim testlerimde bu duygularımı aracın dışında bırakır, teste öyle çıkarım ama, orası da ayrı. :)


    Peki bunları niye yazdım şimdi?

    Söyleyeyim hemen: Şüphesiz yukarıdaki alıntıdaki yazılanların doğrulu değeri vardır ve yazacağım itham için peşinen de özür dilerim ancak asıl olay VW markalı araçlar bu testlerde bir şekilde her zaman ipi önde göğüslediği için bu dergiler sana göre saygındır zira sen de bir süreden beridir bu dergilerin yönlendirmesinden etkilenmiş ve markaya olan sevgin gittikçe büyümüş (bu uğurda gidip 320D alabilecekken) VW Golf bile satın almış ve nihayetinde benim karşımda kendini bu satırları okur halde bulmuşsundur.

    Bunu benim de algılayıp kabul etmem yıllarımı aldı ama bundan sonraki yaşantında bu yazmış olduğum cümlede % 1'lik bile olsa bir haklılık payı olabileceğine ihtimal verip bu dergileri bu mentaliteyle takip etmeye çalışır ve bunu yapmaya bir süre devam edersen kısa (veya belki de uzun) bir süre sonra bu oran büyüyecek ve dediklerimde haksız olmadığımı farkedip benim kadar olmasa bile olayı bu şekilde görmeye başlayacaksın.

    Uyanın bu rüyadan derken demeye getirdiğim şey buydu.

    Denemekten bir zarar gelmeyecek, gör bak. :)


    Selamlar, sevgiler.



    Hoca ağzına sağlık.Alıntısını yaptığım vw müritleri bu yazıyı güzelce okusunlar,rezilliklerin değil de objektifliğin sözcüsü olsunlar.
    Özellikle de 207m arkadaşım,hani para almıyordu bunlar?
    Hani objektifti?Bana mı inanacaksınız bunlara mı?Çıkarın pembe gözlüklerinizi.
    Giuletta 1 serisi gibi arabaların yanında adı geçmez golfün.
    Kaç para veriyor senin firma oto dergilerine gözlerinle gördün mü?
    Anket yayınladım,1 serisi yerlerde süründürdü golfü,giuletta 10 farkın altına inmedi.
    Neymiş çok kral araçmış süper araçmış.
    Golf kendi sınıfında çok kral araç süper araç,premium kompakt sınıfta değil.
    Sabaha kadar bağırsanız bu böyle kusura kalmayın bırakın artık fanatizmi.
    Tekrar aynı şeyi iddia ediyorum,Araba dergisi Allah 1 dese sözüne güvenilmez.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi shadowgeist -- 6 Temmuz 2012; 10:08:31 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    quote:

    Orijinalden alıntı: nilve

    quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    Konunun ilk mesajındaki dergilerin bir kısmı:
    quote:


    http://www.autozeitung.de/auto-vergleichstest/bmw-118i-2012-und-vw-golf-1-4-tsi-im-test/gesamtbewertung
    http://www.autozeitung.de/auto-vergleichstest/neuer-honda-civic-2012-vw-golf-ford-focus-citroen-c4-test/gesamtbewertung
    http://www.auto-motor-und-sport.de/vergleichstest/bmw-116d-und-vw-golf-1-6-tdi-unikum-gegen-universaltalent-4418500.html?show=2
    http://www.auto-motor-und-sport.de/vergleichstest/bmw-118i-und-vw-golf-1-4-tsi-fahrdynamik-gegen-ausgewogenheit-4052135.html?show=2
    http://www.auto-motor-und-sport.de/vergleichstest/master-test-2011-welches-kompaktmodell-ist-das-beste-3893258.html?show=2

    Yukarıdaki dergilerin hepsi Alman.

    Bunlar da ilk mesajdaki diğer dergiler:
    quote:


    http://www.autoexpress.co.uk/carreviews/grouptests/277177/honda_civic_vs_focus_and_golf.html
    http://www.autoexpress.co.uk/carreviews/grouptests/253891/alfa_romeo_giulietta_vs_rivals.html
    vs,vs..


    Yukarıdakiler de yine Alman Auto Bild dergi grubunun İngiltere ayağı.


    Ülkemizde 91'den beri Otohaber ve peşinden Auto Show satılıyor.

    Bunlar da Alman menşeili.


    Bu dergilerde yıllardan beri C sınıfında başka bir araç Golf'ü devirmeyi bırak, ona yaklaşamadı bile.

    B sınıfında Polo, D sınıfında da Passat bayrağı elinde tutuyor çok uzuuuuun bir süredir.


    Birkaç testte VW'nin fiyat-performans konusunda gözbebeği kuzeni Skoda modellerine izin verdiler.

    Hepsi bu.


    Rica ediyorum uyanın artık bu rüyadan.



    edit: alıntı düzeltildi

    1- Evet bu dergiler alman menşeli, fakat bunda yadırganacak bir durum olduğunu sanmıyorum. Almanlar otomotive yön veren bir kaç ülkeden biri hele premium sınıf söz konusu olduğunda başı çeken bir ülke. Haliyle sadece otomotiv sanayisi ile değil medyasıyla dahi bu sektörün başında gelen ülkelerinden olması gayet normal.

    2- Bu tür karşılaştırmalı testleri puanlandırma suretiyle sitelerinde yer veren adresler bunlar olduğu için bu siteleri örnek verdim. Yoksa ingiliz menşeli autocar dergisinde de golf en iyisi olarak belirtilmişti. Sadece alman dergilerine özgü değil golfün birinciliği.

    3- Bu forum ne kadar inkar etmeye çalışırsa çalışsın bu dergilerin sektör üzerinde önemli bir etkisi olduğu muhakkak. "Engine of the year", "COTY" başta olmak üzere en saygın ödüller dergi editörlerinden oluşturulan jüriler tarafından verilmektedir.

    4- Yine bu dergiler tarafından verilen "Altın direksiyon" "yılın otomobili" vs gibi ödülleri alan otomobil üreticileri bu ödülleri reklamlarında kullanmaktadır.

    Tabiri caizse o kadar ıvır zıvır konunun paylaşıldığı veya bilen bilmeyen herkesin ahkam kestiği, aşırı subjektif yorumların havada uçuştuğu otomobiller konusunda siz ister satılmış deyin ister taraflı farketmez ama bu dergilere ait testlerin paylaşılmasında ben bir mahzur görmüyorum.

    Daha önce de yazmıştım. Benim için bu dergiler forumdaki otomobil bilgisi, ne kadar objektif olduğu, hangi duygularla yorum yaptığı (birinin her fırsatta bir markaya bela okuduğu, bir diğerinin tiksindiğini deklare ettiği bir markanın aracını testi ne kadar dikkate alınır) meçhul forum testlerinden daha saygındır.

    Not: Sizin testlerinize katılmadığım noktalar olmakla beraber değer veriyorum ve foruma katkınızı inkar edemem. Fakat forumlarda çok az bilgiye sahip olup da çokça ahkam kesenler olduğu sürece dergiler her zaman için daha muteber olacaktır diye düşünüyorum.





    1. Ben de onu diyorum ya işte arkadaşım.

    Almanya sadece otomotiv sanayisi ile değil medyasıyla dahi bu sektörün başında gelen ülkelerinden birisiyken kendi medyalarında kendi sanayiilerini öne çıkartacak (ve olabildiğince yanlı ve taraflı) bir yayın politikası güdeceklerdir.

    Belki de onlar haklıdır ama bana ters geliyor işte.

    Anlaştığımıza sevindim. :)


    Ancak burada "hele premium söz konusu olduğunda başı çeken bir ülke" sözüne katılmakla birlikte Vw firmasını premium olarak görmediğimi de hatırlatayım.

    Sen de bundan sonraki yazışmalarımızda Volkswagen firmasını "Almandır-premiumdur" yaklaşımıyla Mercedes ve BMW ile aynı kefede kullanmazsan sevinirim.


    2. Golf'ün birinciliği konusunda önceki mesajdaki sevgili Ufuk'un (Wolfien) yazdıklarına bir göz atmanı dilerim.

    Ayrıca muhtemelen takip edememişsin ancak İngiliz Autocar yeni Ford Focusu birinci seçti.
    http://www.autocar.co.uk/car-categories/family-hatches

    Gerçi Ford İngilterede ciddi olarak çok sevilir ve muhtemelen bu markaya torpil geçilmiştir.

    O yüzden yine de Golf'ü birinci sayabiliriz.

    Zaten seneye Golf 7 gelir ve sonra sınıfında tekrardan en iyi seçilir. :)



    Yeri gelmişken bu birinci seçmelerle ilgili bir tespitimi de hemen belirteyim:

    Medya sektörü ilk maddede belirttiğim gibi otomotiv sektörüyle gayet içli dışlıdır.

    Her ikisi de doğal olarak gelir elde etmek (veya gelirini arttırmak) ister ve otomotiv sektörü bu amaçla satışlarını sıcak tutmak ve arttırmak için reklam verirken medya da reklam kabul eder.

    Yani medya yayınları ve otomotiv sektörünün reklam bütçesi arasında yakın bir ilişki vardır.

    2011 yılında açıklanan (2010 yılı) reklam harcamaları rakamlarına göre VW firması İngilterede sektör ortalamasının iki katından daha fazla bir bütçeyi reklama ayırarak zirveyi almıştır.

    En yakın rakibinin 2 katına yakın bir para dökmüştür reklama:

    quote:

    Volkswagen’s £73.5m budget was more than double the industry average in 2010...

    http://www.bradtop100.co.uk/04-Automotive/01-volkswagen-group-uk-ltd

    Durum böyleyken otomotiv sektörünün reklam bütçesinden nemalanan medyada yer alan "en iyi araç" gibi çıkar ilişkilerinin meyvesi bir kriteri dikkate almaktansa bizzat kullanıcıların araçlarından uzun dönemdeki memnuniyetlerini duymak daha sağlıklı ve gerçekçi olacaktır.


    Bunlar Amerikada araç sahiplerinin araçlarından memnuniyetlerini gösteren istatistikler:

    http://www.clarkhoward.com/news/clarkhoward/cars/reliability-ratings-2012-cars/nFNfM/


    Bunlar da İngiltere araç memnuniyet istatistikleri (2004-2012 yılları arası):

    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2004/league-table--1-to-40/207800
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2005/and-the-winners-are/214562
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-satisfaction-survey-2006/winners/220291
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2007/winners/225557
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-customer-satisfaction-poll-08/the-winners/232612
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-owner-satisfaction-2009/the-winners/240819
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2010/the-league-tables/250115
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2011/the-results/257096
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2012/the-results/263078

    Piyasaya çıktığında ya da daha sonraki dönemlerde yukarıda otomotiv firmalarıyla ilişkilerinden bahsettiğim otomobil dergilerince test edilip sınıf birincisi ilan edilen Golf'ü bu listelerde birinci olmayı bırak, üst sıralarda bile göremiyoruz.

    Ne dersin? :))


    3. Ben dergilerin sektör üzerinde etkisi olduğunu inkar etmediğim gibi bilakis hep bunu savunmuşumdur.

    Sektör üzerinde bu kadar etkili olan bu dergilerin 1. maddede de belirttiğim gibi kendilerinin en büyük reklamvereni olan VW firmasını (haliyle) yanlı ve taraflı olarak her fırsatta birinci-en iyi-sınıf lideri-amiral gemisi-liderin ünvan maçı vb. iddialı ve bilinçaltına çalışıcı ifadelerle tanıtmaları-savunmaları-sunmaları-lanse etmeleri de direkt olarak bunun bir göstergesi zaten.

    4. Verilen bu ödüller kesinlikle çok prestijlidir ancak uzun dönemde sorunsuzluk ve kullanıcı memnuniyeti sonuçlarını yansıtmadığı için benim nezdimde 1. ve 3. maddelerdeki normal ve belaltı çalışmaların bir meyvesi olmaktan öteye geçemezler. :)

    Hem bu ödülleri almış, hem de kullanıcılarını memnun bırakmış markalar var ise (bir tane var ama reklama girer şimdi, yazmayayım ) onlar kabulumdur mesela.


    Bu arada dergilerin test yapmasına birşey demediğim gibi aynı dergileri yıllardan beri alıyor olmamın gerekçesi de bu testler zaten.

    Ancak bu testlerde tek katılmadığım nokta da puanlama ve sıralama yapılması.

    Keşke sadece teknik veriler ve sürüş verileri eklense.

    Ve fakat bu puanlama kısmı çoğu kişinin ilk ve belki de tek baktığı yer ve bu açıdan bu dergiler benim gözümde araçlar hakkında sadece fikir verme aşamasında muteberler.


    Kendi adıma konuşmam gerekirse bizim testlerde herhangi bir araç en iyi ya da en kötü diye bir ifadem olmadı.

    Hatta test yazımın sonuna "bu aracı almayı düşünenlerin bir ya da mümkünse birkaç kez bu aracı test edip alım kararını ona göre vermelerini" salık vermeye çalıştım zira beklentiler ciddi anlamda değişebiliyor ve herkesin bütçesine göre alabileceği en iyi araba diğerleriyle örtüşmeyebiliyor.


    Burası sonuçta herkese açık bir forum ve misafirler bile forumun çok büyük bir kısmını üye olmadan takip edebiliyorlar sanırım.

    Bu açıdan bilgisi sınırlı olup da ahkam kesmek isteyenler de olacaktır haliyle.

    Prim vermezsek yazdıklarıyla kalırlar.


    Alttaki kısım cidden önemli:

    quote:

    Daha önce de yazmıştım. Benim için bu dergiler forumdaki otomobil bilgisi, ne kadar objektif olduğu, hangi duygularla yorum yaptığı (birinin her fırsatta bir markaya bela okuduğu, bir diğerinin tiksindiğini deklare ettiği bir markanın aracını testi ne kadar dikkate alınır) meçhul forum testlerinden daha saygındır.


    Anıl-Görkem-Arda-Utku ve kendim adına konuşuyorum.

    VW düşmanı yakıştırmasının yapıldığı bu ekipte VW firmasına en kinli () kişi muthemelen benim zira hep yazdığım gibi 2000 li yılların başlarına kadar ciddi derecede bir VW sempatizanı idim.

    Gözüm Golf 4 ve Passat'tan başka araç görmezdi ve kendi paramla bu araçları, özellikle de Golf'ü alacağım günün hayalini kurardım.

    Honda platonik bir aşkken Vw ateşli bir dilberdi benim için.


    Ancak VW için bu hissettiklerimde bu dergilerin yönlendirmesinin çok büyük bir payı varmış meğer.

    Bunu farkettiğimde aldatılmış hissettim kendimi.

    Cidden gözümden düştü buna ortak ve alet olanlar.

    Birkaç sayıda bir, bir VW modeli lider çıkar, her karşılaştırmada diğer markalar nal toplardı.

    Bazen aynı sayıda iki ayrı karşılaştırmalı test verilir ve Vw modelleri iki testte de açık ara ile lider çıkarlardı.

    Gerçi bunu hala daha yapıyorlar.

    Bu haftaki Otohaber dergisinde lisansör Alman dergisinden aldığı "Tiguan'ın ünvan maçı" ve "En küçüklerin büyük kapışması" adları altında 2 ayrı karşılaştırmalı test var mesela.

    Bunlar da puanlamanın olduğu sayfalar:

     C sınıfının lideri (karşılaştırmalı testler)

     C sınıfının lideri (karşılaştırmalı testler)


    Hatta 7-8 ayda bir Japon-İtalyan-Fransız araçlarını kendi aralarında çarpıştırıp önde bitireni Alman araçlarıyla karşılaştırırlardı.

    Henüz üstün Alman araçları seviyesinde değiller ya!!!

    Meğer bunlar bile öyleymiş.

    O günlerimde Salı sabah 06:30'da daha balyaları açılmamış dergileri dükkana birlikte alırdık bayii ile.

    Ve o güzel günlerimde aldatılmış olmanın vermiş olduğu bir kin beslerim hala.

    Golf bu kadar iyiyse madem böyle oyunlara ihtiyaç duymadan da bunu başarabilmeliydi.

    Benim testlerimde bu duygularımı aracın dışında bırakır, teste öyle çıkarım ama, orası da ayrı. :)


    Peki bunları niye yazdım şimdi?

    Söyleyeyim hemen: Şüphesiz yukarıdaki alıntıdaki yazılanların doğrulu değeri vardır ve yazacağım itham için peşinen de özür dilerim ancak asıl olay VW markalı araçlar bu testlerde bir şekilde her zaman ipi önde göğüslediği için bu dergiler sana göre saygındır zira sen de bir süreden beridir bu dergilerin yönlendirmesinden etkilenmiş ve markaya olan sevgin gittikçe büyümüş (bu uğurda gidip 320D alabilecekken) VW Golf bile satın almış ve nihayetinde benim karşımda kendini bu satırları okur halde bulmuşsundur.

    Bunu benim de algılayıp kabul etmem yıllarımı aldı ama bundan sonraki yaşantında bu yazmış olduğum cümlede % 1'lik bile olsa bir haklılık payı olabileceğine ihtimal verip bu dergileri bu mentaliteyle takip etmeye çalışır ve bunu yapmaya bir süre devam edersen kısa (veya belki de uzun) bir süre sonra bu oran büyüyecek ve dediklerimde haksız olmadığımı farkedip benim kadar olmasa bile olayı bu şekilde görmeye başlayacaksın.

    Uyanın bu rüyadan derken demeye getirdiğim şey buydu.

    Denemekten bir zarar gelmeyecek, gör bak. :)


    Selamlar, sevgiler.

    - Ben premium araçlar söz konusu olduğunda almanların başı çektiğini söylemiştim siz buradan benim vw'yi bu kategoriye soktuğum fikrine kapılmışsınız. Kesinlikle vw premium sınıfta bir marka değildir onu söyleyeyim.

    - Avrupada bildiğim kadarıyla automotorsport dergisi 11 ülkede dünya genelinde ise 36 ülkede yayınlanıyor. Bakıldığında avrupa menşeli dergiler içerisinde belki de en fazla satış rakamına ulaşan dergi. Autobild de keza almanya menşeli fakat bir çok ülkede bu gruba mensup dergiler var. Bir de ingiliz menşeli autocar var. Avrupada başı çeken dergiler bunlar. (Topgear, evo genelde spor araçları değerlendirdiği için bu kapsam dışında tutabiliriz.) Şimdi herkesin bir fikrinin olduğu bir konuda acaba bu sektörün önde gelen dergilerinin görüşünün ne istikamette olduğunun ortaya konulmasında nasıl bir sakınca olabilir? Biz forumda istediğimiz kadar kendimizi ciddiye alalım ama sektör açısından bakıldığında bu degilerin görüşleri ve değerlendirmeleri çok daha etkilidir. Bu etkili olabilme vasıfları da ancak sağlayabilecekleri objektiflik ile mümkün olabilir. Benim çıkarımım, firmaların bu dergilere reklam ve test araçlarını vermeye devam etmeleri, bu dergilerce verilen ödülleri reklamlarında kullanmaları firmalar nezdinde, bu dergilerin çokça satıyor olması da okuyucuları nezdinde bu noktada belli bir seviyeyi yakaladıklarını göstermektedir. (Sadece kendimizi kıstas almayalım avrupa genelinde on binlerce okuyucu kitlesinden bahsediyorum)

    - Dergilerin yanlı ve taraflı olduğunu dile getiriyorsunuz. Bu başlık altındaki ilk mesajımda da belirttim. Dergiler mutlak olarak doğruyu ortaya koyamasa da forum yorumlarına mukayese edildiğinde çok daha sağlıklı bir fikir vereceği kanaatindeyim. Yanlılıktan ve tarafgirlikten bahsettiğiniz için söylüyorum, peki forumlardaki yorumlar çok mu objektif, tarafsız, doğruyu ve gerçeği ortaya çıkarmaya matuf bir özelliğe sahip. Benim bu söylediklerimi kendi üzerinize almayın lütfen. Ben genel olarak forum yorumları üzerinden konuşuyorum. Çoğunluğu 25 yaş altı ve o yaşın gerektirdiği gibi tasarım perspektifli otomobilleri değerlendiren, araçları limitlerinde kullanabilme olanağı olmayan, otomobiller konusunda ne kadar bilgili olduğu ve değerlendirme kabiliyeti meçhul, aşırı subjektif yorumları ben dergi yorumları ile eş tutmam. Sanırım bu konuda bir özgürlüğüm olabilmeli.

    - Bu dergilerle ilgili söylediğiniz parayı veren düdüğü çalar, ne kadar çok para o kadar çok puan kabilinden sözleriniz ise bir varsayım ve kusura bakmayın ama dergilerde çalışan editörlerin emeğine bir saygısızlık olarak görüyorum. Bu dergilerde çoğu kere puanlamada en son sıralarda yer verilen, olumsuz bir çok eleştiri alan markaların, takip eden sayılarda yine de reklamlarını çokça görmüşümdür. Fakat verdikleri reklamlar o markayı daha üst sıralara çekmeye yetmemiştir. Bu tür konular faraziyeler yerine ispatla ancak dikkate alınır. Vw'nin ingilterede 2 kat fazla reklama para harcaması sizin de söylediğiniz gibi onu focusun önünde 1. yapmaya yetmemiştir.

    - Kullanıcı memnuniyetleri ile ilgili anketler apayrı bir konu. JD power anketinde geçen yıl üst sıralarda yer alan chrysler bir yıl içinde 9. sıradan 25. sıraya düşebiliyor.
    Buna karşılık ben ADAC istatistiklerini koyarım. Yine bir netice çıkmaz. Keza bu memnuniyet anketleri en iyi aracı belirleme noktasında nasıl bir işlevi var anlayabilmiş değilim. Eğer mevzu sorunsuzluksa bu en iyi aracı belirlemede kıstaslardan bir tanesi olur. Farzı muhal auris isterse evladiyelik bir araç olsun bu onu golften, focustan daha iyi bir araç yapmaya yetmez.

    - Geçmişte senin geçtiğin yollardan geçtim şimdi bu noktaya erdim diyorsunuz yanlış anlamadıysam. Bakalım gelecek ne gösterecek, ama kendim için ve sizin için ancak esenlik dilerim. Bu konular sadece bir hobi, bazen bizi geren fakat şimdilik vaz geçemediğimiz, sevdiğimiz bir uğraşı.




  • Haluk abi eline sağlık. Parayla yayın yapanları savunanların ne kadar büyük bir hata içinde olduklarını açık bir şekilde ortaya dökmüşsün.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nilve

    - Ben premium araçlar söz konusu olduğunda almanların başı çektiğini söylemiştim siz buradan benim vw'yi bu kategoriye soktuğum fikrine kapılmışsınız. Kesinlikle vw premium sınıfta bir marka değildir onu söyleyeyim.

    - Avrupada bildiğim kadarıyla automotorsport dergisi 11 ülkede dünya genelinde ise 36 ülkede yayınlanıyor. Bakıldığında avrupa menşeli dergiler içerisinde belki de en fazla satış rakamına ulaşan dergi. Autobild de keza almanya menşeli fakat bir çok ülkede bu gruba mensup dergiler var. Bir de ingiliz menşeli autocar var. Avrupada başı çeken dergiler bunlar. (Topgear, evo genelde spor araçları değerlendirdiği için bu kapsam dışında tutabiliriz.) Şimdi herkesin bir fikrinin olduğu bir konuda acaba bu sektörün önde gelen dergilerinin görüşünün ne istikamette olduğunun ortaya konulmasında nasıl bir sakınca olabilir? Biz forumda istediğimiz kadar kendimizi ciddiye alalım ama sektör açısından bakıldığında bu degilerin görüşleri ve değerlendirmeleri çok daha etkilidir. Bu etkili olabilme vasıfları da ancak sağlayabilecekleri objektiflik ile mümkün olabilir. Benim çıkarımım, firmaların bu dergilere reklam ve test araçlarını vermeye devam etmeleri, bu dergilerce verilen ödülleri reklamlarında kullanmaları firmalar nezdinde, bu dergilerin çokça satıyor olması da okuyucuları nezdinde bu noktada belli bir seviyeyi yakaladıklarını göstermektedir. (Sadece kendimizi kıstas almayalım avrupa genelinde on binlerce okuyucu kitlesinden bahsediyorum)

    - Dergilerin yanlı ve taraflı olduğunu dile getiriyorsunuz. Bu başlık altındaki ilk mesajımda da belirttim. Dergiler mutlak olarak doğruyu ortaya koyamasa da forum yorumlarına mukayese edildiğinde çok daha sağlıklı bir fikir vereceği kanaatindeyim. Yanlılıktan ve tarafgirlikten bahsettiğiniz için söylüyorum, peki forumlardaki yorumlar çok mu objektif, tarafsız, doğruyu ve gerçeği ortaya çıkarmaya matuf bir özelliğe sahip. Benim bu söylediklerimi kendi üzerinize almayın lütfen. Ben genel olarak forum yorumları üzerinden konuşuyorum. Çoğunluğu 25 yaş altı ve o yaşın gerektirdiği gibi tasarım perspektifli otomobilleri değerlendiren, araçları limitlerinde kullanabilme olanağı olmayan, otomobiller konusunda ne kadar bilgili olduğu ve değerlendirme kabiliyeti meçhul, aşırı subjektif yorumları ben dergi yorumları ile eş tutmam. Sanırım bu konuda bir özgürlüğüm olabilmeli.

    - Bu dergilerle ilgili söylediğiniz parayı veren düdüğü çalar, ne kadar çok para o kadar çok puan kabilinden sözleriniz ise bir varsayım ve kusura bakmayın ama dergilerde çalışan editörlerin emeğine bir saygısızlık olarak görüyorum. Bu dergilerde çoğu kere puanlamada en son sıralarda yer verilen, olumsuz bir çok eleştiri alan markaların, takip eden sayılarda yine de reklamlarını çokça görmüşümdür. Fakat verdikleri reklamlar o markayı daha üst sıralara çekmeye yetmemiştir. Bu tür konular faraziyeler yerine ispatla ancak dikkate alınır. Vw'nin ingilterede 2 kat fazla reklama para harcaması sizin de söylediğiniz gibi onu focusun önünde 1. yapmaya yetmemiştir.

    - Kullanıcı memnuniyetleri ile ilgili anketler apayrı bir konu. JD power anketinde geçen yıl üst sıralarda yer alan chrysler bir yıl içinde 9. sıradan 25. sıraya düşebiliyor.
    Buna karşılık ben ADAC istatistiklerini koyarım. Yine bir netice çıkmaz. Keza bu memnuniyet anketleri en iyi aracı belirleme noktasında nasıl bir işlevi var anlayabilmiş değilim. Eğer mevzu sorunsuzluksa bu en iyi aracı belirlemede kıstaslardan bir tanesi olur. Farzı muhal auris isterse evladiyelik bir araç olsun bu onu golften, focustan daha iyi bir araç yapmaya yetmez.

    - Geçmişte senin geçtiğin yollardan geçtim şimdi bu noktaya erdim diyorsunuz yanlış anlamadıysam. Bakalım gelecek ne gösterecek, ama kendim için ve sizin için ancak esenlik dilerim. Bu konular sadece bir hobi, bazen bizi geren fakat şimdilik vaz geçemediğimiz, sevdiğimiz bir uğraşı.




    Değerli forumdaşım.

    En büyük hobim olan otomobilleri 20 küsur yıldır Türkçe ve İngilizce dergiler, son 10 yıldır da dergiler + internet vasıtasıyla çok yakından takip ediyorum.

    Dergilermiş, testlermiş, firmalarmış, Avrupa, Amerika dünya vb bunlar ayrıntı.

    "Ermek" falan iddialı kaçar da detayıyla anlatmaya çalıştığım tecrübem bu yönde oldu.

    Olaya azıcık dıştan yani belli bir markanın sempatisi ve beğenisi altında olmadan ve "bu adamın dediklerinde haklılık payı olabilir" perspektifinden bakabilirsen bahsettiğim fikirlerin yeşereceğinden ve çok geçmeden olayın bu şekilde cereyan ediyor olduğunu göreceğini düşündüğümden bahsettim sadece.

    Bir sürü forumdaşımla bazen didişme, bazen atışma, bazen de aynı fikri savunma şeklinde ama saygı sınırlarını koruma dustürünü gözeterek yazışıyorum.

    Karşıt fikirleri savunduğumuz hiçbir forumdaşıma bunları yazmadım ama ilk sen oldun.

    (Sende ışık görüyorum dermişim )

    Fikirlerini yazıya dökmede maksimum derecede ihtimam göstermeye çalışıyor olduğun için de benzer bir ihtimamı göstermen durumunda benim geçtiğim sürecin bir benzerinden geçerken yabancılık çekmeyeceğini düşündüğümü söylemeye getiriyorum.


    Selamlar




  • Haluk 23 arkadaşımıza teşekkürler...

    Benimde kafamda olan ama uzun uzun yazmaya üşendiğim otomotiv-medya-reklam-para ilişkisini üşenmeden uzun uzun açıklamış .
  • quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    quote:

    Orijinalden alıntı: nilve

    - Ben premium araçlar söz konusu olduğunda almanların başı çektiğini söylemiştim siz buradan benim vw'yi bu kategoriye soktuğum fikrine kapılmışsınız. Kesinlikle vw premium sınıfta bir marka değildir onu söyleyeyim.

    - Avrupada bildiğim kadarıyla automotorsport dergisi 11 ülkede dünya genelinde ise 36 ülkede yayınlanıyor. Bakıldığında avrupa menşeli dergiler içerisinde belki de en fazla satış rakamına ulaşan dergi. Autobild de keza almanya menşeli fakat bir çok ülkede bu gruba mensup dergiler var. Bir de ingiliz menşeli autocar var. Avrupada başı çeken dergiler bunlar. (Topgear, evo genelde spor araçları değerlendirdiği için bu kapsam dışında tutabiliriz.) Şimdi herkesin bir fikrinin olduğu bir konuda acaba bu sektörün önde gelen dergilerinin görüşünün ne istikamette olduğunun ortaya konulmasında nasıl bir sakınca olabilir? Biz forumda istediğimiz kadar kendimizi ciddiye alalım ama sektör açısından bakıldığında bu degilerin görüşleri ve değerlendirmeleri çok daha etkilidir. Bu etkili olabilme vasıfları da ancak sağlayabilecekleri objektiflik ile mümkün olabilir. Benim çıkarımım, firmaların bu dergilere reklam ve test araçlarını vermeye devam etmeleri, bu dergilerce verilen ödülleri reklamlarında kullanmaları firmalar nezdinde, bu dergilerin çokça satıyor olması da okuyucuları nezdinde bu noktada belli bir seviyeyi yakaladıklarını göstermektedir. (Sadece kendimizi kıstas almayalım avrupa genelinde on binlerce okuyucu kitlesinden bahsediyorum)

    - Dergilerin yanlı ve taraflı olduğunu dile getiriyorsunuz. Bu başlık altındaki ilk mesajımda da belirttim. Dergiler mutlak olarak doğruyu ortaya koyamasa da forum yorumlarına mukayese edildiğinde çok daha sağlıklı bir fikir vereceği kanaatindeyim. Yanlılıktan ve tarafgirlikten bahsettiğiniz için söylüyorum, peki forumlardaki yorumlar çok mu objektif, tarafsız, doğruyu ve gerçeği ortaya çıkarmaya matuf bir özelliğe sahip. Benim bu söylediklerimi kendi üzerinize almayın lütfen. Ben genel olarak forum yorumları üzerinden konuşuyorum. Çoğunluğu 25 yaş altı ve o yaşın gerektirdiği gibi tasarım perspektifli otomobilleri değerlendiren, araçları limitlerinde kullanabilme olanağı olmayan, otomobiller konusunda ne kadar bilgili olduğu ve değerlendirme kabiliyeti meçhul, aşırı subjektif yorumları ben dergi yorumları ile eş tutmam. Sanırım bu konuda bir özgürlüğüm olabilmeli.

    - Bu dergilerle ilgili söylediğiniz parayı veren düdüğü çalar, ne kadar çok para o kadar çok puan kabilinden sözleriniz ise bir varsayım ve kusura bakmayın ama dergilerde çalışan editörlerin emeğine bir saygısızlık olarak görüyorum. Bu dergilerde çoğu kere puanlamada en son sıralarda yer verilen, olumsuz bir çok eleştiri alan markaların, takip eden sayılarda yine de reklamlarını çokça görmüşümdür. Fakat verdikleri reklamlar o markayı daha üst sıralara çekmeye yetmemiştir. Bu tür konular faraziyeler yerine ispatla ancak dikkate alınır. Vw'nin ingilterede 2 kat fazla reklama para harcaması sizin de söylediğiniz gibi onu focusun önünde 1. yapmaya yetmemiştir.

    - Kullanıcı memnuniyetleri ile ilgili anketler apayrı bir konu. JD power anketinde geçen yıl üst sıralarda yer alan chrysler bir yıl içinde 9. sıradan 25. sıraya düşebiliyor.
    Buna karşılık ben ADAC istatistiklerini koyarım. Yine bir netice çıkmaz. Keza bu memnuniyet anketleri en iyi aracı belirleme noktasında nasıl bir işlevi var anlayabilmiş değilim. Eğer mevzu sorunsuzluksa bu en iyi aracı belirlemede kıstaslardan bir tanesi olur. Farzı muhal auris isterse evladiyelik bir araç olsun bu onu golften, focustan daha iyi bir araç yapmaya yetmez.

    - Geçmişte senin geçtiğin yollardan geçtim şimdi bu noktaya erdim diyorsunuz yanlış anlamadıysam. Bakalım gelecek ne gösterecek, ama kendim için ve sizin için ancak esenlik dilerim. Bu konular sadece bir hobi, bazen bizi geren fakat şimdilik vaz geçemediğimiz, sevdiğimiz bir uğraşı.




    Değerli forumdaşım.

    En büyük hobim olan otomobilleri 20 küsur yıldır Türkçe ve İngilizce dergiler, son 10 yıldır da dergiler + internet vasıtasıyla çok yakından takip ediyorum.

    Dergilermiş, testlermiş, firmalarmış, Avrupa, Amerika dünya vb bunlar ayrıntı.

    "Ermek" falan iddialı kaçar da detayıyla anlatmaya çalıştığım tecrübem bu yönde oldu.

    Olaya azıcık dıştan yani belli bir markanın sempatisi ve beğenisi altında olmadan ve "bu adamın dediklerinde haklılık payı olabilir" perspektifinden bakabilirsen bahsettiğim fikirlerin yeşereceğinden ve çok geçmeden olayın bu şekilde cereyan ediyor olduğunu göreceğini düşündüğümden bahsettim sadece.

    Bir sürü forumdaşımla bazen didişme, bazen atışma, bazen de aynı fikri savunma şeklinde ama saygı sınırlarını koruma dustürünü gözeterek yazışıyorum.

    Karşıt fikirleri savunduğumuz hiçbir forumdaşıma bunları yazmadım ama ilk sen oldun.

    (Sende ışık görüyorum dermişim )

    Fikirlerini yazıya dökmede maksimum derecede ihtimam göstermeye çalışıyor olduğun için de benzer bir ihtimamı göstermen durumunda benim geçtiğim sürecin bir benzerinden geçerken yabancılık çekmeyeceğini düşündüğümü söylemeye getiriyorum.


    Selamlar




    Haluk bey,

    "Olaya azıcık dıştan yani belli bir markanın sempatisi ve beğenisi altında olmadan ve "bu adamın dediklerinde haklılık payı olabilir" perspektifinden bakabilirsen"
    işte bu sözünüze katılırım fakat aynı tavrı sizden de beklerim. Zira tartışmalardaki temel problemlerden biri bu. Eskilerin dediği gibi "müsademe-i efkardan barika-i hakikat doğar".

    Evet benim vw'ye sempatim var ama bmw'ye de var hatta son geliştirdiği motorlar nedeniyle renault'a da ve daha başka bazı markalara da var. Benim vw'ye olan sempatim emin olun sizin honda'ya olan sempatinizden daha ileride değil. Mesela b sınıfında polo benim seçeneklerim arasına girmez, d sınıfında ise yeni 3.20d kesin ve açık ara favorimdir.

    Vw'ye sempatim ise özelde golf içindir. Mesajlarımın da çoğu golf ile ilgilidir. Yalnız yazdıklarımda belki golf ile ilgili abartılı olarak değerlendirilebilecek ifadeler olabilir ama rakiplerini veya bir başka marka ve modeli küçümseyici ifadelerden özellikle kaçınırım ve zaten haddim de değil.

    Benim bu konuyla ilgili baştan itibaren söylediğim şey, dergilerin görüşlerinin mutlak ve kesin doğruları içermese de forum yorumlarından daha sağlıklı fikir vereceğidir. Keza otomotiv dünyasında da dergi görüşlerinin daha etkili olduğu şeklinde. Açıkçası ben bu düşüncemde öyle çok yadırganacak bir taraf bulamıyorum.

    Şu konuya da değinmeden geçemeyeceğim. Golfü tercih etmemde kendi beğeni ve tecrübelerim etkili olmuştur. Yani farzettiniz gibi kendi irademi dergilere ipotek etmiş ve bu dergilerin golfü birinci seçmesi nedeniyle böyle bir tercihte bulunmuşum gibi bir durumun sözkonusu olmadığını söylemek isterim. Dergiler ittifakla en iyisi focus deseydi dahi ben yine golfü alırdım. Ama golfü tercih ettiğim için golf en iyisidir demezdim. Bundan emin olabilirsiniz.

    Esen kalın..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nilve
    Haluk bey,

    "Olaya azıcık dıştan yani belli bir markanın sempatisi ve beğenisi altında olmadan ve "bu adamın dediklerinde haklılık payı olabilir" perspektifinden bakabilirsen"
    işte bu sözünüze katılırım fakat aynı tavrı sizden de beklerim. Zira tartışmalardaki temel problemlerden biri bu. Eskilerin dediği gibi "müsademe-i efkardan barika-i hakikat doğar".

    Evet benim vw'ye sempatim var ama bmw'ye de var hatta son geliştirdiği motorlar nedeniyle renault'a da ve daha başka bazı markalara da var. Benim vw'ye olan sempatim emin olun sizin honda'ya olan sempatinizden daha ileride değil. Mesela b sınıfında polo benim seçeneklerim arasına girmez, d sınıfında ise yeni 3.20d kesin ve açık ara favorimdir.

    Vw'ye sempatim ise özelde golf içindir. Mesajlarımın da çoğu golf ile ilgilidir. Yalnız yazdıklarımda belki golf ile ilgili abartılı olarak değerlendirilebilecek ifadeler olabilir ama rakiplerini veya bir başka marka ve modeli küçümseyici ifadelerden özellikle kaçınırım ve zaten haddim de değil.

    Benim bu konuyla ilgili baştan itibaren söylediğim şey, dergilerin görüşlerinin mutlak ve kesin doğruları içermese de forum yorumlarından daha sağlıklı fikir vereceğidir. Keza otomotiv dünyasında da dergi görüşlerinin daha etkili olduğu şeklinde. Açıkçası ben bu düşüncemde öyle çok yadırganacak bir taraf bulamıyorum.

    Şu konuya da değinmeden geçemeyeceğim. Golfü tercih etmemde kendi beğeni ve tecrübelerim etkili olmuştur. Yani farzettiniz gibi kendi irademi dergilere ipotek etmiş ve bu dergilerin golfü birinci seçmesi nedeniyle böyle bir tercihte bulunmuşum gibi bir durumun sözkonusu olmadığını söylemek isterim. Dergiler ittifakla en iyisi focus deseydi dahi ben yine golfü alırdım. Ama golfü tercih ettiğim için golf en iyisidir demezdim. Bundan emin olabilirsiniz.

    Esen kalın..

    Konu sempati beslediğim Honda ile ilgili olursa aynı tavrı göstermeye çalışırım tabii ki ama bu konu VW ile ilgili.


    Golfü tercih etme konusunda beğeni ve tecrübelerin etkili olduğuna şüphem yok zaten.

    Benim söylemeye çalıştığım o beğeninin oluşmasında bu dergilerin çok ama çok etkisi oluyor.

    Bir dergi alıyorsunuz Golf Kral diyor.

    Sonra bir süre dergi almıyorsunuz ve birkaç yıl sonra tekrar alınca yine Golf lider.

    Dergi almaya devam ettikçe Golf rakiplerin hepsini deviriyor, her zaman deviriyor, hala deviriyor.

    Çünkü yeni test olsun olmasın mütemadiyen Golf haberi çıkar.

    Golf 7 çıkmadan GTI çizimlerini paylaşırlar.

    Cabriosu ayrı, R modeli ayrı, TSI modeli ayrı, DSG'si ayrı, TDI modeli ayrı olarak rakipleriyle karşılaştırılır.

    10 küsur yıldır hybrid modellerinin piyasaya çıkınca şu kadarcık yakıtla şu kadar menzile ulaşacağı haberleri çıkar.

    Başka bir modelin daha geniş olan bagajına Golf'le karşılaştırılınca "yükleme eşiği yüksek" nitelendirmesiyle eksi puan verilir.

    Daha teknolojik olan modeller Golf'ün sadeliği karşısında karmaşık ve kullanımı zor; daha sade modeller de sıkıcı olur.

    Yani siz o dergileri bir şekilde okumaya başlayınca zaten paçayı kaptırıyorsunuz.

    Golf ya da (genel anlamda VW grubu araçları) iliklerinize işliyor.

    Araç alımında ilk tercihinizi bu marka modelden yana kullanıyorsunuz.

    Buna bayiilerin burunlarından kıl aldırmayan tavırları da eklenince bunun doğaüstü bir araç falan olduğuna kanaat getirenler bile oluyor. :)


    Bu arada bu yazdıklarım sadece Golf için geçerli değil tabii.

    Golf yokken Astra ve Focus da Fransız, Japon ve İtalyan rakipleri karşısında neredeyse her zaman daha yüksek skorlar alır.

    Bu yazdıklarımın sonu yok.

    21 yıldır hiç ama hiç değişmedi. :)



    Dergilerin yorumlarıyla forum yorumlarını karşılaştırmamak gerektiğine katılıyorum zira dergiler çıkarları doğrultusunda yorum yapacaklardır ama forum yorumları dediğinizde durum çok değişir.

    Şüphesiz her karşılaştırmaya aynı modeli yazanlar çıkacaktır ama bir de olaya iyi tarafından bakmak lazım.


    DSG ve Polo ile ilgili Janjan'ın paylaşımına çok güvenirim.

    Accord ve özellikle de Accord 2.4 için Sıcakyüz'ün yorumuna güvenirim.

    Kendisiyle tanışmıyoruz ama Hüseyin ZST'nin yorumlarını çok mantıklı ve direkt olarak tecrübeye dayalı bulur ve dikkate alırım.

    Geçen sene araç alımı sırasında Coşkun'la neredeyse her gün telefonda görüştük ve 10 kadar ayrı araca baktıktan sonra fiyat performans açısından Cruze da karar kıldı.

    Bu araçla (veya önceki aracı Caddy) ile ilgili olarak kendisinin yorumlarına güvenirim. Kendi aracımla ilgili alakasız bir durumda bile elim hemen numarasına gidebilir.

    Yine kendisiyle tanışmıyoruz ama Volkman'ın kullandığı araçlarla ilgili objektif bilgi vereceğine inanıyorum.

    Forumun en çok araç değiştiren üyelerinden birisi olarak omerf -ki kendisiyle tanışmıyoruz- kullandığı araçları eleştirebilen bir forumdaşımızdır ve bu yönde benim de takdirimi kazanmıştır.

    Forumdaki en objektif kişilerden birisi de belki Wolfien Ufuk'tur. Aynı şehirde olmamıza kendisiyle henüz tanışamadık ama piyasa tercihlerinden uzak bir araç tercihi yapabileceğine emin olduğum nadir kişilerden birisidir.

    Ve son olarak da sevgili ZSARA Recai. Gerek kendime araç alırken gerekse de başka bir konuda devamlı olarak görüştüğüm, araç alımında önceliği araçtan alınacak zevk olarak görebilen nadir forumdaşlardan birisidir.

    Kendisine de daha önce söylediğim gibi yorumlarının çoğunun altına imzamı atabileceğim kadar kendisine ve bakış açısına güvenirim.


    Ve bu listenin en başına eklemem gereken bizim ekip var ama torpil geçmiş olmayayım diye onları yazmıyorum. :)

    MCK, Bora, Şarapçı, 19can84, dermeister01, mriya, sapultra, vet147, bacey, berk984 ve Raif de şu an aklıma gelen diğer kişiler.

    Yukarıda yazdıklarım gibi bu arkadaşlarımın yorumlarına da otomotiv dergilerinin yorumlarından kat be kat daha fazla güvenirim.

    Bu kişilerden de sadece vet147 ve Raif'le tanışıyorum.

    Burada şu anda adını yazamadığım ama yorumlarına otomotiv dergilerinin testlerinden ve puanlamalarından daha fazla itimat edeceğim, çoğuyla tanışmadığım ama forumda yazılarına denk geldiğim 3 liste daha çıkar benden. :)

    Bu forumu takip ediyor olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.



    Bugünkü yazdıklarımla üstümden büyük bir yük kalktı gerçekten.

    1 yıla yakındır yazmak isteyip de bir türlü fırsat, zaman ve uygun ortam bulamadığım konulardan bir kısmını paylaşabildim.


    Vesile olduğun için teşekkür ederim. :)

    Görüşmek üzere.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 6 Temmuz 2012; 22:10:24 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    quote:

    Orijinalden alıntı: nilve
    Haluk bey,

    "Olaya azıcık dıştan yani belli bir markanın sempatisi ve beğenisi altında olmadan ve "bu adamın dediklerinde haklılık payı olabilir" perspektifinden bakabilirsen"
    işte bu sözünüze katılırım fakat aynı tavrı sizden de beklerim. Zira tartışmalardaki temel problemlerden biri bu. Eskilerin dediği gibi "müsademe-i efkardan barika-i hakikat doğar".

    Evet benim vw'ye sempatim var ama bmw'ye de var hatta son geliştirdiği motorlar nedeniyle renault'a da ve daha başka bazı markalara da var. Benim vw'ye olan sempatim emin olun sizin honda'ya olan sempatinizden daha ileride değil. Mesela b sınıfında polo benim seçeneklerim arasına girmez, d sınıfında ise yeni 3.20d kesin ve açık ara favorimdir.

    Vw'ye sempatim ise özelde golf içindir. Mesajlarımın da çoğu golf ile ilgilidir. Yalnız yazdıklarımda belki golf ile ilgili abartılı olarak değerlendirilebilecek ifadeler olabilir ama rakiplerini veya bir başka marka ve modeli küçümseyici ifadelerden özellikle kaçınırım ve zaten haddim de değil.

    Benim bu konuyla ilgili baştan itibaren söylediğim şey, dergilerin görüşlerinin mutlak ve kesin doğruları içermese de forum yorumlarından daha sağlıklı fikir vereceğidir. Keza otomotiv dünyasında da dergi görüşlerinin daha etkili olduğu şeklinde. Açıkçası ben bu düşüncemde öyle çok yadırganacak bir taraf bulamıyorum.

    Şu konuya da değinmeden geçemeyeceğim. Golfü tercih etmemde kendi beğeni ve tecrübelerim etkili olmuştur. Yani farzettiniz gibi kendi irademi dergilere ipotek etmiş ve bu dergilerin golfü birinci seçmesi nedeniyle böyle bir tercihte bulunmuşum gibi bir durumun sözkonusu olmadığını söylemek isterim. Dergiler ittifakla en iyisi focus deseydi dahi ben yine golfü alırdım. Ama golfü tercih ettiğim için golf en iyisidir demezdim. Bundan emin olabilirsiniz.

    Esen kalın..

    Konu sempati beslediğim Honda ile ilgili olursa aynı tavrı göstermeye çalışırım tabii ki ama bu konu VW ile ilgili.


    Golfü tercih etme konusunda beğeni ve tecrübelerin etkili olduğuna şüphem yok zaten.

    Benim söylemeye çalıştığım o beğeninin oluşmasında bu dergilerin çok ama çok etkisi oluyor.

    Bir dergi alıyorsunuz Golf Kral diyor.

    Sonra bir süre dergi almıyorsunuz ve birkaç yıl sonra tekrar alınca yine Golf lider.

    Dergi almaya devam ettikçe Golf rakiplerin hepsini deviriyor, her zaman deviriyor, hala deviriyor.

    Çünkü yeni test olsun olmasın mütemadiyen Golf haberi çıkar.

    Golf 7 çıkmadan GTI çizimlerini paylaşırlar.

    Cabriosu ayrı, R modeli ayrı, TSI modeli ayrı, DSG'si ayrı, TDI modeli ayrı olarak rakipleriyle karşılaştırılır.

    10 küsur yıldır hybrid modellerinin piyasaya çıkınca şu kadarcık yakıtla şu kadar menzile ulaşacağı haberleri çıkar.

    Başka bir modelin daha geniş olan bagajına Golf'le karşılaştırılınca "yükleme eşiği yüksek" nitelendirmesiyle eksi puan verilir.

    Daha teknolojik olan modeller Golf'ün sadeliği karşısında karmaşık ve kullanımı zor; daha sade modeller de sıkıcı olur.

    Yani siz o dergileri bir şekilde okumaya başlayınca zaten paçayı kaptırıyorsunuz.

    Golf ya da (genel anlamda VW grubu araçları) iliklerinize işliyor.

    Araç alımında ilk tercihinizi bu marka modelden yana kullanıyorsunuz.

    Buna bayiilerin burunlarından kıl aldırmayan tavırları da eklenince bunun doğaüstü bir araç falan olduğuna kanaat getirenler bile oluyor. :)


    Bu arada bu yazdıklarım sadece Golf için geçerli değil tabii.

    Golf yokken Astra ve Focus da Fransız, Japon ve İtalyan rakipleri karşısında neredeyse her zaman daha yüksek skorlar alır.

    Bu yazdıklarımın sonu yok.

    21 yıldır hiç ama hiç değişmedi. :)



    Dergilerin yorumlarıyla forum yorumlarını karşılaştırmamak gerektiğine katılıyorum zira dergiler çıkarları doğrultusunda yorum yapacaklardır ama forum yorumları dediğinizde durum çok değişir.

    Şüphesiz her karşılaştırmaya aynı modeli yazanlar çıkacaktır ama bir de olaya iyi tarafından bakmak lazım.


    DSG ve Polo ile ilgili Janjan'ın paylaşımına çok güvenirim.

    Accord ve özellikle de Accord 2.4 için Sıcakyüz'ün yorumuna güvenirim.

    Kendisiyle tanışmıyoruz ama Hüseyin ZST'nin yorumlarını çok mantıklı ve direkt olarak tecrübeye dayalı bulur ve dikkate alırım.

    Geçen sene araç alımı sırasında Coşkun'la neredeyse her gün telefonda görüştük ve 10 kadar ayrı araca baktıktan sonra fiyat performans açısından Cruze da karar kıldı.

    Bu araçla (veya önceki aracı Caddy) ile ilgili olarak kendisinin yorumlarına güvenirim. Kendi aracımla ilgili alakasız bir durumda bile elim hemen numarasına gidebilir.

    Yine kendisiyle tanışmıyoruz ama Volkman'ın kullandığı araçlarla ilgili objektif bilgi vereceğine inanıyorum.

    Forumun en çok araç değiştiren üyelerinden birisi olarak omerf -ki kendisiyle tanışmıyoruz- kullandığı araçları eleştirebilen bir forumdaşımızdır ve bu yönde benim de takdirimi kazanmıştır.

    Forumdaki en objektif kişilerden birisi de belki Wolfien Ufuk'tur. Aynı şehirde olmamıza kendisiyle henüz tanışamadık ama piyasa tercihlerinden uzak bir araç tercihi yapabileceğine emin olduğum nadir kişilerden birisidir.

    Ve son olarak da sevgili ZSARA Recai. Gerek kendime araç alırken gerekse de başka bir konuda devamlı olarak görüştüğüm, araç alımında önceliği araçtan alınacak zevk olarak görebilen nadir forumdaşlardan birisidir.

    Kendisine de daha önce söylediğim gibi yorumlarının çoğunun altına imzamı atabileceğim kadar kendisine ve bakış açısına güvenirim.


    Ve bu listenin en başına eklemem gereken bizim ekip var ama torpil geçmiş olmayayım diye onları yazmıyorum. :)

    MCK, Bora, Şarapçı, 19can84, dermeister01, mriya, sapultra, vet147, bacey, berk984 ve Raif de şu an aklıma gelen diğer kişiler.

    Yukarıda yazdıklarım gibi bu arkadaşlarımın yorumlarına da otomotiv dergilerinin yorumlarından kat be kat daha fazla güvenirim.

    Bu kişilerden de sadece vet147 ve Raif'le tanışıyorum.

    Burada şu anda adını yazamadığım ama yorumlarına otomotiv dergilerinin testlerinden ve puanlamalarından daha fazla itimat edeceğim, çoğuyla tanışmadığım ama forumda yazılarına denk geldiğim 3 liste daha çıkar benden. :)

    Bu forumu takip ediyor olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.



    Bugünkü yazdıklarımla üstümden büyük bir yük kalktı gerçekten.

    1 yıla yakındır yazmak isteyip de bir türlü fırsat, zaman ve uygun ortam bulamadığım konulardan bir kısmını paylaşabildim.


    Vesile olduğun için teşekkür ederim. :)

    Görüşmek üzere.

    Haluk hocam,

    siz dermeister01 arkadaşın yorumlarını dergi yorumlarından daha tarafsız buluyorsanız artık benim size bu konuda söyleyecek bir sözüm kalmamıştır.

    Sağlıcakla kalın..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nilve
    Haluk hocam,

    siz dermeister01 arkadaşın yorumlarını dergi yorumlarından daha tarafsız buluyorsanız artık benim size bu konuda söyleyecek bir sözüm kalmamıştır.

    Sağlıcakla kalın..

    O kadar yazdığım arasından bu kısma takıldıysan diyecek birşey yok zaten dostum. :)

    Kendisinin Vw karşısında Hyundai modellerini tercih ediyor-öne çıkarıyor diye böyle düşünmene şaşırdım.

    Bildiğim kadarıyla fiyat performans olarak bazı modelleri daha popüler olan bazı marka modellerden öne koyabiliyor.

    Ayrıca kendisinin çok güzel incelemeleri de mevcut:

    http://forum.donanimhaber.com/m_61124171/mpage_1/f_/key_//tm.htm

    Herkes aynı düşünecek diye birşey yok tabii.

    Sen de sağlıcakla kal. :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: shadowgeist

    quote:

    Orijinalden alıntı: 207m


    quote:

    Orijinalden alıntı: nilve


    quote:

    Orijinalden alıntı: trapspeed


    quote:

    Orijinalden alıntı: Anro


    quote:

    Orijinalden alıntı: mulligun



    quote:

    Orijinalden alıntı: derfgt




    quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    1. Ben de onu diyorum ya işte arkadaşım.

    Almanya sadece otomotiv sanayisi ile değil medyasıyla dahi bu sektörün başında gelen ülkelerinden birisiyken kendi medyalarında kendi sanayiilerini öne çıkartacak (ve olabildiğince yanlı ve taraflı) bir yayın politikası güdeceklerdir.

    Belki de onlar haklıdır ama bana ters geliyor işte.

    Anlaştığımıza sevindim. :)


    Ancak burada "hele premium söz konusu olduğunda başı çeken bir ülke" sözüne katılmakla birlikte Vw firmasını premium olarak görmediğimi de hatırlatayım.

    Sen de bundan sonraki yazışmalarımızda Volkswagen firmasını "Almandır-premiumdur" yaklaşımıyla Mercedes ve BMW ile aynı kefede kullanmazsan sevinirim.


    2. Golf'ün birinciliği konusunda önceki mesajdaki sevgili Ufuk'un (Wolfien) yazdıklarına bir göz atmanı dilerim.

    Ayrıca muhtemelen takip edememişsin ancak İngiliz Autocar yeni Ford Focusu birinci seçti.
    http://www.autocar.co.uk/car-categories/family-hatches

    Gerçi Ford İngilterede ciddi olarak çok sevilir ve muhtemelen bu markaya torpil geçilmiştir.

    O yüzden yine de Golf'ü birinci sayabiliriz.

    Zaten seneye Golf 7 gelir ve sonra sınıfında tekrardan en iyi seçilir. :)



    Yeri gelmişken bu birinci seçmelerle ilgili bir tespitimi de hemen belirteyim:

    Medya sektörü ilk maddede belirttiğim gibi otomotiv sektörüyle gayet içli dışlıdır.

    Her ikisi de doğal olarak gelir elde etmek (veya gelirini arttırmak) ister ve otomotiv sektörü bu amaçla satışlarını sıcak tutmak ve arttırmak için reklam verirken medya da reklam kabul eder.

    Yani medya yayınları ve otomotiv sektörünün reklam bütçesi arasında yakın bir ilişki vardır.

    2011 yılında açıklanan (2010 yılı) reklam harcamaları rakamlarına göre VW firması İngilterede sektör ortalamasının iki katından daha fazla bir bütçeyi reklama ayırarak zirveyi almıştır.

    En yakın rakibinin 2 katına yakın bir para dökmüştür reklama:

    quote:

    Volkswagen’s £73.5m budget was more than double the industry average in 2010...

    http://www.bradtop100.co.uk/04-Automotive/01-volkswagen-group-uk-ltd

    Durum böyleyken otomotiv sektörünün reklam bütçesinden nemalanan medyada yer alan "en iyi araç" gibi çıkar ilişkilerinin meyvesi bir kriteri dikkate almaktansa bizzat kullanıcıların araçlarından uzun dönemdeki memnuniyetlerini duymak daha sağlıklı ve gerçekçi olacaktır.


    Bunlar Amerikada araç sahiplerinin araçlarından memnuniyetlerini gösteren istatistikler:

    http://www.clarkhoward.com/news/clarkhoward/cars/reliability-ratings-2012-cars/nFNfM/


    Bunlar da İngiltere araç memnuniyet istatistikleri (2004-2012 yılları arası):

    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2004/league-table--1-to-40/207800
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2005/and-the-winners-are/214562
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-satisfaction-survey-2006/winners/220291
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2007/winners/225557
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-customer-satisfaction-poll-08/the-winners/232612
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-owner-satisfaction-2009/the-winners/240819
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2010/the-league-tables/250115
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2011/the-results/257096
    http://www.whatcar.com/car-news/jd-power-survey-2012/the-results/263078

    Piyasaya çıktığında ya da daha sonraki dönemlerde yukarıda otomotiv firmalarıyla ilişkilerinden bahsettiğim otomobil dergilerince test edilip sınıf birincisi ilan edilen Golf'ü bu listelerde birinci olmayı bırak, üst sıralarda bile göremiyoruz.

    Ne dersin? :))


    3. Ben dergilerin sektör üzerinde etkisi olduğunu inkar etmediğim gibi bilakis hep bunu savunmuşumdur.

    Sektör üzerinde bu kadar etkili olan bu dergilerin 1. maddede de belirttiğim gibi kendilerinin en büyük reklamvereni olan VW firmasını (haliyle) yanlı ve taraflı olarak her fırsatta birinci-en iyi-sınıf lideri-amiral gemisi-liderin ünvan maçı vb. iddialı ve bilinçaltına çalışıcı ifadelerle tanıtmaları-savunmaları-sunmaları-lanse etmeleri de direkt olarak bunun bir göstergesi zaten.

    4. Verilen bu ödüller kesinlikle çok prestijlidir ancak uzun dönemde sorunsuzluk ve kullanıcı memnuniyeti sonuçlarını yansıtmadığı için benim nezdimde 1. ve 3. maddelerdeki normal ve belaltı çalışmaların bir meyvesi olmaktan öteye geçemezler. :)

    Hem bu ödülleri almış, hem de kullanıcılarını memnun bırakmış markalar var ise (bir tane var ama reklama girer şimdi, yazmayayım ) onlar kabulumdur mesela.


    Bu arada dergilerin test yapmasına birşey demediğim gibi aynı dergileri yıllardan beri alıyor olmamın gerekçesi de bu testler zaten.

    Ancak bu testlerde tek katılmadığım nokta da puanlama ve sıralama yapılması.

    Keşke sadece teknik veriler ve sürüş verileri eklense.

    Ve fakat bu puanlama kısmı çoğu kişinin ilk ve belki de tek baktığı yer ve bu açıdan bu dergiler benim gözümde araçlar hakkında sadece fikir verme aşamasında muteberler.


    Kendi adıma konuşmam gerekirse bizim testlerde herhangi bir araç en iyi ya da en kötü diye bir ifadem olmadı.

    Hatta test yazımın sonuna "bu aracı almayı düşünenlerin bir ya da mümkünse birkaç kez bu aracı test edip alım kararını ona göre vermelerini" salık vermeye çalıştım zira beklentiler ciddi anlamda değişebiliyor ve herkesin bütçesine göre alabileceği en iyi araba diğerleriyle örtüşmeyebiliyor.


    Burası sonuçta herkese açık bir forum ve misafirler bile forumun çok büyük bir kısmını üye olmadan takip edebiliyorlar sanırım.

    Bu açıdan bilgisi sınırlı olup da ahkam kesmek isteyenler de olacaktır haliyle.

    Prim vermezsek yazdıklarıyla kalırlar.


    Alttaki kısım cidden önemli:

    quote:

    Daha önce de yazmıştım. Benim için bu dergiler forumdaki otomobil bilgisi, ne kadar objektif olduğu, hangi duygularla yorum yaptığı (birinin her fırsatta bir markaya bela okuduğu, bir diğerinin tiksindiğini deklare ettiği bir markanın aracını testi ne kadar dikkate alınır) meçhul forum testlerinden daha saygındır.


    Anıl-Görkem-Arda-Utku ve kendim adına konuşuyorum.

    VW düşmanı yakıştırmasının yapıldığı bu ekipte VW firmasına en kinli () kişi muthemelen benim zira hep yazdığım gibi 2000 li yılların başlarına kadar ciddi derecede bir VW sempatizanı idim.

    Gözüm Golf 4 ve Passat'tan başka araç görmezdi ve kendi paramla bu araçları, özellikle de Golf'ü alacağım günün hayalini kurardım.

    Honda platonik bir aşkken Vw ateşli bir dilberdi benim için.


    Ancak VW için bu hissettiklerimde bu dergilerin yönlendirmesinin çok büyük bir payı varmış meğer.

    Bunu farkettiğimde aldatılmış hissettim kendimi.

    Cidden gözümden düştü buna ortak ve alet olanlar.

    Birkaç sayıda bir, bir VW modeli lider çıkar, her karşılaştırmada diğer markalar nal toplardı.

    Bazen aynı sayıda iki ayrı karşılaştırmalı test verilir ve Vw modelleri iki testte de açık ara ile lider çıkarlardı.

    Gerçi bunu hala daha yapıyorlar.

    Bu haftaki Otohaber dergisinde lisansör Alman dergisinden aldığı "Tiguan'ın ünvan maçı" ve "En küçüklerin büyük kapışması" adları altında 2 ayrı karşılaştırmalı test var mesela.

    Bunlar da puanlamanın olduğu sayfalar:

     C sınıfının lideri (karşılaştırmalı testler)

     C sınıfının lideri (karşılaştırmalı testler)


    Hatta 7-8 ayda bir Japon-İtalyan-Fransız araçlarını kendi aralarında çarpıştırıp önde bitireni Alman araçlarıyla karşılaştırırlardı.

    Henüz üstün Alman araçları seviyesinde değiller ya!!!

    Meğer bunlar bile öyleymiş.

    O günlerimde Salı sabah 06:30'da daha balyaları açılmamış dergileri dükkana birlikte alırdık bayii ile.

    Ve o güzel günlerimde aldatılmış olmanın vermiş olduğu bir kin beslerim hala.

    Golf bu kadar iyiyse madem böyle oyunlara ihtiyaç duymadan da bunu başarabilmeliydi.

    Benim testlerimde bu duygularımı aracın dışında bırakır, teste öyle çıkarım ama, orası da ayrı. :)


    Peki bunları niye yazdım şimdi?

    Söyleyeyim hemen: Şüphesiz yukarıdaki alıntıdaki yazılanların doğrulu değeri vardır ve yazacağım itham için peşinen de özür dilerim ancak asıl olay VW markalı araçlar bu testlerde bir şekilde her zaman ipi önde göğüslediği için bu dergiler sana göre saygındır zira sen de bir süreden beridir bu dergilerin yönlendirmesinden etkilenmiş ve markaya olan sevgin gittikçe büyümüş (bu uğurda gidip 320D alabilecekken) VW Golf bile satın almış ve nihayetinde benim karşımda kendini bu satırları okur halde bulmuşsundur.

    Bunu benim de algılayıp kabul etmem yıllarımı aldı ama bundan sonraki yaşantında bu yazmış olduğum cümlede % 1'lik bile olsa bir haklılık payı olabileceğine ihtimal verip bu dergileri bu mentaliteyle takip etmeye çalışır ve bunu yapmaya bir süre devam edersen kısa (veya belki de uzun) bir süre sonra bu oran büyüyecek ve dediklerimde haksız olmadığımı farkedip benim kadar olmasa bile olayı bu şekilde görmeye başlayacaksın.

    Uyanın bu rüyadan derken demeye getirdiğim şey buydu.

    Denemekten bir zarar gelmeyecek, gör bak. :)


    Selamlar, sevgiler.



    Hoca ağzına sağlık.Alıntısını yaptığım vw müritleri bu yazıyı güzelce okusunlar,rezilliklerin değil de objektifliğin sözcüsü olsunlar.
    Özellikle de 207m arkadaşım,hani para almıyordu bunlar?
    Hani objektifti?Bana mı inanacaksınız bunlara mı?Çıkarın pembe gözlüklerinizi.
    Giuletta 1 serisi gibi arabaların yanında adı geçmez golfün.
    Kaç para veriyor senin firma oto dergilerine gözlerinle gördün mü?
    Anket yayınladım,1 serisi yerlerde süründürdü golfü,giuletta 10 farkın altına inmedi.
    Neymiş çok kral araçmış süper araçmış.
    Golf kendi sınıfında çok kral araç süper araç,premium kompakt sınıfta değil.
    Sabaha kadar bağırsanız bu böyle kusura kalmayın bırakın artık fanatizmi.
    Tekrar aynı şeyi iddia ediyorum,Araba dergisi Allah 1 dese sözüne güvenilmez.

    1.Eğer ben VW müridiysem, sende Alfa müridisin ;)
    2.O dergiler para almıyor bunuda nerden çıkardınız.
    3.VW 1. olunca para alıyor, ama diğer markalar 1. olunca neden helal olsun deniyor.
    4.BMW 1 serisi premium bir araçtır ve fiyatı yüksektir.Farklı kitlelere hitap eden bir araçtır.Ama Golf' ün Giu' nun yanında adı geçmez lafı çok komik bir laf.Golf bence Giu' dan daha kaliteli ve daha iyi bir araçtır.Zaten o yüzden Golf aldım.Dur bakalım daha Golf 7 gelmedi
    5.Golf sınıfının kralıdır evet.
    6.Premium kompakt Giu ile karşılaştırıldığında da sonuç belli zaten yorma kendini.
    7.Asıl fanatizm senin yaptığındır bence.Giu' nun iç mekanına kaliteli diyorsun, iç hacmi geniş diyorsun, D.N.A modu koymuşlar Golf' de yok diyorsun.170 TBI, Golf 160' ı parçalar diyorsun.Giu' da deri koltuk standart diyorsun vs vs şimdilik aklıma bunlar geldi, gelmeyenlerde var




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 207m


    laflarımın hala arkasındayım.
    otomobil dergilerinin hepsi yalaka.
    Alıyorlar reklamı seçiyorlar golfü.
    İşte anket yayınladım,yerlerde süründü 118in alfanın karşısında.
    Golf iyi bir araç,ama kompakt sınıfta.
    Premium kompakt sınıfta değil.
    Ayrıca deri koltuğa kaç para istediklerini burada yazmayım istersen,zaten insan içine çıkacak halin kalmadı iyice batarsın:)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: shadowgeist

    quote:

    Orijinalden alıntı: 207m


    laflarımın hala arkasındayım.
    otomobil dergilerinin hepsi yalaka.
    Alıyorlar reklamı seçiyorlar golfü.
    İşte anket yayınladım,yerlerde süründü 118in alfanın karşısında.
    Golf iyi bir araç,ama kompakt sınıfta.
    Premium kompakt sınıfta değil.
    Ayrıca deri koltuğa kaç para istediklerini burada yazmayım istersen,zaten insan içine çıkacak halin kalmadı iyice batarsın:)

    4.000 TL alıyorlar bir itirazın mı var ? Sanane isteyen verir isteyen vermez.Deri döşeme ekletince yine Giu' dan ucuz oluyor.Sanki Giu' da herşey sudan ucuzda gelmiş burda konuşuyorsun.Ayrıca o bahsettiğin saçma sapan yorumlarla, ve otomobilden zerre kadar anlamadığını belli eden cümlelerinle kimin insan içine çıkamadığı belli zaten Yok anket yapmışda yok yerlerde sürünmüşde.İnan bana anketinin sonucuna bakmadım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 207m

    4.000 TL alıyorlar bir itirazın mı var?

    alaman söğüşü deri döşemeleri.
    yırtılmaz,çizilmez.
    Söğüşseverlere özel.
  • golf iyide çok para
  • Diğer bir konuda bir arkadaş VW grubunun medya ile ilişkilerini ve VW araçlarının testlerdeki kayırılmasını çok çok güzel anlatmış:

    quote:

    Orijinalden alıntı: kaipola

    "i30 çok mu iyi? Auto Bild (Auto Show) panikte!" başlığının altına yazmıştım aşağıdaki tespitlerimi. Burası daha uygun bir yermiş aslında:

    AutoShow'un ve "Auto" ismiyle başlayan dünyadaki bir çok derginin lisansör dergisi olan AutoBild, Axel Springer AG isimli bir yayın grubu tarafından yayınlanır. Bu yayın grubu ile Volkswagen Grubu arasında özel bir ilişki bulunur.

    Derginin yaptığı tüm karşılaştırmalarda Volkswagen modelleri sınıf lideridir. B segmenti için Polo, C segmenti için Golf, D segmenti için Passat sınıf lideri olan ve referans kabul edilen araçlar olarak hemen her kaşılaştırmadan lider çıkar.


    (İngiliz AutoCar'a göre ise B'nin lideri Punto, C'nin lideri Focus, D'nin lideri BMW 3'tür örnek olarak)

    Burada alınan kararlarda milliyetçi etkiler bulunur.

    Hyundai konusuna gelince: Hyundai (ve aynı teknolojileri kullanan Kia) "ucuz Koreli" sıfatından kurtulmak için bir atılım yaptı. Hyundai örneğinden gidersek:
    - Araçlarda model sınıflaması değişti. kodlar "i" ile başlar oldu.
    - 2 Alman tasarımcı transfer edildi. Araçların tasarımlarında marka kimliği oluşturma çabası başladı. Yani Alman otomobilleri gibi, ilk bakışta onun hangi marka otomobil olduğunu anlatan ve tüm modellerde ortak bulunan bir ön yüz geliştirildi. Mercedes'in yıldızlı ızgarası, BMW böbrekleri, Audi trapezoid izgarası gibi.
    - Malzeme kalitesi ve işçilikde de çok ciddi iyileştirmeler yapıldı.
    - Marka bilinirliği için uluslararası organizasyonlarda sponsorluklar yapıldı ve paralar harcandı.

    Autobild'e dönüyorum: Autobild'in Hyundai tasarımlarından övgüyle bahsetmesinin nedeni tasarım ekibinin Alman olmasıdır.

    Frankfurt otomobil fuarında, Volkswagen Başkanı Martin Winterkorn bir Hyundai i30 kullanmış ve "hiç ses yok" demişti (VW Başkanı'nın başka bir Avrupalı marka aracı kullanması ve hakkında olumlu yorum yapması imkansızdır)

    VW 2011 yılı itibariyle dünyanın en büyük 3. üreticisidir ve GM'nin ekonomik krizle, Toyota'nın gaz pedalı skandalıyla kaybettiği dönemde, sahip olduğu markalar ile (Bugatti, Lamborghini, Audi, Porsche, Bentley, Seat, Skoda, Suzuki...) dünyanın en zengin model gamını yaratarak 2015'de satışda dünya lideri olmayı hedeflemektedir.

    VW'deki bir Hyundai hayranlığı değildi. Hyundai gerçekten çok yol katetmiş bir firma ancak Golf'ün gerçek rakibi olarak gösterilmesi, aslında VW'nin ve AutoBild'in Alman olmayan diğer avrupalı kompakt otomobillere yaptığı bir göndermedir.

    Bu stratejik bir oyun ya da karardır.

    Golf'e gelince:

    VW Golf sınıfının en iyisidir doğru. Bunun nedeni ise sanıldığından çok farklıdır. Golf sanıldığının tersine en iyi özelliklere sahip olduğu için lider değildir, "hiçbir önemli zayıfığı bulunmadığı için" liderdir. Klişeler göre Focus, Golf'den daha iyi yol tutar, Astra Golf'den daha konforlu ayarlara sahiptir, Auris'in uzun dönem kalitesi Golf'den daha yüksektir, BMW'nin direksiyonu Golf'e göre daha direkttir, A3'ün malzeme kalitesi ve işçiliği Golf'den daha öndedir... gibi...

    Ama eninde sonunda her zaman en az "en iyi 2." olabilen Golf bu testlerden lider çıkar. Çünkü kalite, işçilik, donanım, performans, tüketim, iç hacim, bagaj hacmi, değişkenlik, maliyetler, imaj, tasarım, akla gelen her konuda hiçbir zaman çok olumsuz yorum almaz.

    Golf ile ilgili bir şey daha. Boyutları büyümesine rağmen, Mk1 Golf ile Mk5.5 (güncel) Golf'ün tasarımı hala aynıdır. Bu önemli bir ayrıntıdır. Kalitesi ve teknolojisi bu kadar ileri giderken, kimliğini korumasıdır Golf'ün başarısı.

    Autobild'in ve Autoshow'un 2012 testlerinde yaptığı bir başka hileli (!) durumu da aktarayım:

    2012'nin 2. çeyreğinde yapılan testlerde Golf 2.liğe düşmeye başladı. Bu testlerde Golf, Focus'a ve Astra'ya kaybetmeye başladı. Bunun nedeni ise mevcut Golf platformunu "artık eskidi" diyerek yolcu etmek ve yeni A3 ve Golf'de kullanılacak olan 2013 model tamamen yeni MQB platformunu öne çıkarmaktır. MQB platormlu yeni kasalar gelince her şey tekrar eskiye dönecek, yine Golf'ün lider bitirdiği testler göreceğiz.





  • yeni makyajlı kasası ve de özellikle hem çok cimri, hem de çok performanslı yeni dizel motorlarıyla, megane her türlü kafa tutar golf'e.
    niye kimse bundan bahsetmemiş anlamadım
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.