Şimdi Ara

YERLİ ÜRETİM YAPAN ÇİFTÇİYİ CEZALANDIRACAĞIZ

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
997
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Selamlar

    Bartın gazetesinin manşet haberine göre yerli fide satışı yapan üreticiye 20.000 TL para cezası kesilecek.

    Kaynak :https://eksiup.com/p/2y14139oyfwt

    Tarım konusunda artık x politika ,y politika veya x parti,y parti meselesi olduğunu düşünmüyorum. İçimizdeki hainleri bitirmeden biz nasıl dışarısı ile uğraşalım. Dışarıda çıkarları doğrultusunda bizi zora sokan 10 ülke var ise içeride çıkarları için soyadını soydaşını toprağını satan fahişe ruhlu milyonlarca yönetici ve milyonlarca insanımız var.

    Aşağıda arkadaşlar yanlışımı düzeltmişler. Teşekkür ederim. Ama şöyle bir gerçekte var.
    https://www.tarimorman.gov.tr/BUGEM/Belgeler/Bitkisel%20%C3%9Cretim/Tohumculuk/%C4%B0statistikler/ithalat_miktar_parasal_deger.pdf



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi power44 -- 24 Mayıs 2019; 9:41:42 >







  • Dönem olarak aynı abdülhamit zamanını yaşıyoruz, onların zamanında da tütünün yurt dışına olan borçlar karşılığı yabancı ülkeler tarafından haciz edilmesi durumu vardı.

    Kolcu denilen kolluk kuvveti çiftçinin tüm tütün hasatına çökmüştü. Üzerinde bir yaprak tütün bile bulunduran çiftçileri vurma yetkisine sahiptiler. "Kolcular gelmeden Halil'im" de bahsedilen kolcular buydu.

    Teee aradan 1 asır geçmiş durumda ve hükümet lisanslı tohum diye bir yasa ile karşımızda, bu sefer kolcuların vurma yetkisi yok ama para cezası kesiyorlar. Bazı kişilerde dayanıksız ve verimsiz tohum kullanmamak adına diye şakşakçılık yapıyorlarda, Anadolu topraklarında milyonlarca yıl boyunca kendi kendine yetişen, hatta sadece bu topraklara ait olan binlerce tohum verimsiz diye ektirilmiyor, takası yapılamıyor.

    Çünkü verimli dedikleri tohumlar genetiği ile oynanmış tohumlar ve bu tohumlar kendileri için özel üretilmiş gübre ve ilaç kombinasyonu ile yüksek verim veriyorlar. Peki bunları kim üretiyor ? Tabki amerikan menşeili büyük firmalar, 2002 den beri ülkemizdeki tarım politikalarını malesef ki bu şirketler belirliyor.

    Peki yerli ve millilik diye ortalığı yıkan hükümet neden böyle kararlara imza atıyor ? Tabiki tamamen duygusal. Yakın zamandan bir örnek vereyim, tarım bakanlığının patates ekimini yasaklaması, tarım bakanının en büyük donuk patates üreticisi olan amerikalı firmanın TR ayağı olması gibi.

    Çok merak eden araştırır google üzerinden. Hele bir cargill olayı var ki, bu şirket yüzünden şeker fabrikalarını sattık.
  • Eksisozlukten kaynak gosteriyorsunuzya bayiliyorum :)
    Bari biraz teknik bilgi ekleseydin.

    Bilmeyenler icin soyleyeyim; cifti zaten LISANSSIZ(haberde bahsedilen) yerli fide KULLANMIYOR. cunku verimsiz,dayaniksiz. Bu sebeble ozellikle seralarda LISANSLI fide kullaniliyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam olay şu galiba;

    quote:

    5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu ile Tohumculuk Sektöründe Yetkilendirme ve Denetleme Yönetmeliğine göre; Tohumlukları (tohum, fide, fidan vb.) yetiştiren, işleyen, satışa hazırlayan, dağıtan, satan gerçek ve tüzel kişilere Tohumluk Bayi Belgesi/ Üretici belgesi alma zorunluluğu getirilmiştir. Yetkisiz kişilerin fide, fidan, tarla bitkileri tohumu ve sebze tohumu satmaları yasaklanmıştır.


    (eğer gerçekten yasaksa kanun maddesi nedir ona bakalım)
    https://trabzon.tarimorman.gov.tr/Haber/440/Fide-Fidan-Tohum-Satisi-Bilgilendirme

    internette de yerli tohum satışı var
    https://www.google.com/search?rlz=1C1GCEU_trTR819TR819&biw=1920&bih=937&tbm=shop&ei=a4znXKPlOvHhmwXMu46QAQ&q=yerli+tohum&oq=yerli+tohum&gs_l=psy-ab.3..0l5.15067.16425.0.16745.5.2.0.3.3.0.290.290.2-1.1.0....0...1c.1.64.psy-ab..1.4.298....0.GDLml5hxbNA




  • Dönem olarak aynı abdülhamit zamanını yaşıyoruz, onların zamanında da tütünün yurt dışına olan borçlar karşılığı yabancı ülkeler tarafından haciz edilmesi durumu vardı.

    Kolcu denilen kolluk kuvveti çiftçinin tüm tütün hasatına çökmüştü. Üzerinde bir yaprak tütün bile bulunduran çiftçileri vurma yetkisine sahiptiler. "Kolcular gelmeden Halil'im" de bahsedilen kolcular buydu.

    Teee aradan 1 asır geçmiş durumda ve hükümet lisanslı tohum diye bir yasa ile karşımızda, bu sefer kolcuların vurma yetkisi yok ama para cezası kesiyorlar. Bazı kişilerde dayanıksız ve verimsiz tohum kullanmamak adına diye şakşakçılık yapıyorlarda, Anadolu topraklarında milyonlarca yıl boyunca kendi kendine yetişen, hatta sadece bu topraklara ait olan binlerce tohum verimsiz diye ektirilmiyor, takası yapılamıyor.

    Çünkü verimli dedikleri tohumlar genetiği ile oynanmış tohumlar ve bu tohumlar kendileri için özel üretilmiş gübre ve ilaç kombinasyonu ile yüksek verim veriyorlar. Peki bunları kim üretiyor ? Tabki amerikan menşeili büyük firmalar, 2002 den beri ülkemizdeki tarım politikalarını malesef ki bu şirketler belirliyor.

    Peki yerli ve millilik diye ortalığı yıkan hükümet neden böyle kararlara imza atıyor ? Tabiki tamamen duygusal. Yakın zamandan bir örnek vereyim, tarım bakanlığının patates ekimini yasaklaması, tarım bakanının en büyük donuk patates üreticisi olan amerikalı firmanın TR ayağı olması gibi.

    Çok merak eden araştırır google üzerinden. Hele bir cargill olayı var ki, bu şirket yüzünden şeker fabrikalarını sattık.




  • Çiftçiye acımam, destek için verilen parayı bankaya atar, yer, sonra af ister, vade ister

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dj_Gençkan D kullanıcısına yanıt
    Her dediğinize eyvallah, hatta eli kanlı bir terörist olan Henry Kissinger'ın bir lafı vardır bu mevzu üzerine: "Ziraat ziraatçilere bırakılmayacak kadar önemli bir mevzudur".

    Fakat söylemlerinizi insan duygularına oynayarak güçlendirmeye çalışmanız saçma. GDO'yu neden negatif bir şeymiş gibi gösterdiniz? Halkın GDO üzerindeki fikri tamamen kanser vs korku üzerine, ki hiçbiri kanıtlanmamış.

    Bizim GDO'dan korkmak yerine, bizim de Türkiye genetik mühendisliğimizi geliştirip, kendimiz icat ve keşfedip, kendimiz yapmamız gerekiyor.

    Bugün bir kilo marul için tonlarca su harcıyoruz. 50 yıl sonra Fırat ve Dicle su kaynakları için bir devletle savaşmayacağımız kesin değil. O marulu tonlarca suyla değil de on kilo suyla üretebilecek teknolojimiz olsa fena olmaz mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: LutSamed

    Her dediğinize eyvallah, hatta eli kanlı bir terörist olan Henry Kissinger'ın bir lafı vardır bu mevzu üzerine: "Ziraat ziraatçilere bırakılmayacak kadar önemli bir mevzudur".

    Fakat söylemlerinizi insan duygularına oynayarak güçlendirmeye çalışmanız saçma. GDO'yu neden negatif bir şeymiş gibi gösterdiniz? Halkın GDO üzerindeki fikri tamamen kanser vs korku üzerine, ki hiçbiri kanıtlanmamış.

    Bizim GDO'dan korkmak yerine, bizim de Türkiye genetik mühendisliğimizi geliştirip, kendimiz icat ve keşfedip, kendimiz yapmamız gerekiyor.

    Bugün bir kilo marul için tonlarca su harcıyoruz. 50 yıl sonra Fırat ve Dicle su kaynakları için bir devletle savaşmayacağımız kesin değil. O marulu tonlarca suyla değil de on kilo suyla üretebilecek teknolojimiz olsa fena olmaz mı?
    GDO şu yüzden sakıncalı, insan ve çevresi sürekli etkileşim halinde süregelen yüzbinlerce yıllık bir evrim sonucu şekillenmiştir. Taaa ki 1950 lilere kadar, 1950 lerden itibaren genetik bilimi ile yediğimiz ürünlerin evrimini hızlandırdık ama insan bünyesi aynı kaldı. Belki bitkilerin genleri ile oynamasaydık, yüzlerce yılda kazanacakları özellikleri biz 50 yılda ekledik ama insan bünyesi yerinde kaldı, artık beyin ne yediğini algılayamıyor.

    Mesela buğdayın glutenini artırmak, böceklere karşı güçlü olmasını sağlamak için yıllrdır çalışılıyor ve bu çalışmalar sonucunda GDO lu ürün tüketen toplumların kanser oranının nasıl bir grafik izlediği inceleniyor. GDO yu savunmanız şaşırtıcı gerçektende, tüm araştırmalar GDO kanser yapıyor sonuçlarını açıklarken, gelişmiş avrupa ülkeleri halklarının sağlığını korumak adına bunları yasaklıyorken, hangi amaçla savunuyorsunuz ki?

    şu yazıyı şuraya bırakayım, GDO nun ne kadar thlikeli olduğunu anlarsınız belki, buğdayın içinde civanın işi ne? İş sadece binlerce insanı öldürerek bitmiyor, toprağıda zehirleyip gelecek nesilleri de etkiliyor. Siz dünya üzerindeki açlık sorununun GDO lu bitkiler ile çözüleceğini mi sanıyorsunuz ? Yüksek verim dayanıklık vs vs yalanları ile kandırıyorlar. Dünyadaki açlık, zenginlerin açlığının bitmesi ile biter ancak.

    "1971 yılındaki Irak tahıl zehirlenmesini duymuş
    muydunuz? Sanmam. Yazmazlar ...
    Irak, kuraklık sorununu aşmak için Norman Borlaug tarafından
    Meksika' da geliştirilen yüksek verimli olduğu iddia edilen
    hibrit tohumu "mexipak"i Meksika ve ABD' den ithal etti.
    73 bin 201 ton buğday ve 22 bin 262 ton arpa İspanyolca etiketli
    turuncu-pembe çuvallarla Irak'a geldi.
    Tabii ki söylenmedi ama bu tohumlar, ortalama 7.9 !-Lgi g
    cıva içeriyordu. Bazı numunelerde bu oran neredeyse iki katına
    kadar çıkıyordu. Bu nedenle, 1966 yılında İsveç ve 1971 yılı
    başında İngiltere bu tohumların ülkelerine girişini yasaklamıştı.
    Ama. Bile bile Irak' a çok düşük fiyata sattılar. Yanlışlık filan yok,
    bilerek yaptılar. çünkü: 1968 yılında ülke yönetimine Sosyalist
    BAAS el koyup petrolü millileştirmiştil
    BAAS yönetiminin biyolojik savaştan haberi bile yoktu. Cıva
    kaplı tohumlar başta Kerkük, Erbil olmak üzere Irak topraklarına
    ekiIdi.
    43
    Sonuç? Yüzlerce insan ve sığır gibi verimli hayvanlar zehirlenerek
    can verdi. Daha da acısı ...
    Irak bugün dünyanın en yüksek parkinson hastalığı oranına
    sahip! (Parkinson belirtileri cıva zehirlenmesi semptomlarına
    çok benzer ve beynin içine giren cıva bu hastalığa sebep olur.)"



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dj_Gençkan -- 24 Mayıs 2019; 12:4:55 >




  • Dj_Gençkan D kullanıcısına yanıt
    https://www.youtube.com/watch?v=sH4bi60alZU

    Video açıklamasında yirmi küsur linkle savunmayı görebilirsiniz.

    Ben de savınızı kanıtlamanız açısından peer-reviewed study göndermenizi rica ediyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LutSamed -- 24 Mayıs 2019; 12:19:21 >
  • Dj_Gençkan D kullanıcısına yanıt
    Sanmam yazmazlar ne ya Her tarafta yazıyor.

    GDO ile hiçbir alakası yok o zehirlenmenin. Civayı (methylmercury), taşınırken tohumlar bozulmasın diye kattıran Irak hükümeti. Tohumlar ekildiği için zehirlenme yaşanmıyor. Tohumlar, ekim döneminden geç geliyor ekemiyorlar. Üzerinde tüketmeyin yazmasına rağmen halk kendi dilinde ibare yazmadığı için anlamıyor. Civalı tohumları kullanıp ekmek olarak yemeye ve hayvanlara yedirmeye başlıyorlar. Halkın bir kısmının zehirli olduğu konusunda da bilgisi var (kağıda zehirli olduklarını anladıklarına dair parmak bastırıyorlar, ve tohumun etrafında renkli kabuk var) ama yıkayıp yine de tüketiyorlar.

    GDO ile kanser arasında kurulmuş bir bağlantı da yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hckr -- 24 Mayıs 2019; 12:46:22 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: aksinaletinsan

    Eksisozlukten kaynak gosteriyorsunuzya bayiliyorum :)
    Bari biraz teknik bilgi ekleseydin.

    Bilmeyenler icin soyleyeyim; cifti zaten LISANSSIZ(haberde bahsedilen) yerli fide KULLANMIYOR. cunku verimsiz,dayaniksiz. Bu sebeble ozellikle seralarda LISANSLI fide kullaniliyor.
    İsrail fidesi mi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: korkusuzkahraman86

    İsrail fidesi mi?

    Alıntıları Göster
    Olurda bir gün herhangi bir konuda araştirma yeteneğiniz gelişirse ;
    "5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu ile Tohumculuk Sektöründe Yetkilendirme ve Denetleme Yönetmeliğine göre; Tohumlukları (tohum, fide, fidan vb.) yetiştiren, işleyen, satışa hazırlayan, dağıtan, satan gerçek ve tüzel kişilere Tohumluk Bayi Belgesi/ Üretici belgesi alma zorunluluğu getirilmiştir. Yetkisiz kişilerin fide, fidan, tarla bitkileri tohumu ve sebze tohumu satmaları yasaklanmıştır."
    Bu konu üzerine eğilip kafanizdaki bütün yanlış bilgilerden kurtulabilirsiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İnşallah, ektiğiniz ekini sökerler de anlarsınız yanlışlığı. Sizin burada bahsettiğiniz yasa, GMO ürünün poleni bulaşmış çevre tarlalara el koyma yasasıdır. Azıcık uyanık olun ama arpanız dışarıdan, biliyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mete Can Karahasan -- 25 Mayıs 2019; 0:51:17 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mete Can Karahasan

    İnşallah, ektiğiniz ekini sökerler de anlarsınız yanlışlığı. Sizin burada bahsettiğiniz yasa, GMO ürünün poleni bulaşmış çevre tarlalara el koyma yasasıdır. Azıcık uyanık olun ama arpanız dışarıdan, biliyoruz.
    Sizden kalan arpalarla idare ediyoruz işte.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sağol tespiti doğruladığın için! Utanma arlanma olsa, taş bile yarılırdı. Nasıl bir illetsiniz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi: ölümü gösterip sıtmaya rıza dileniyorsunuz denir sizinkisine.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mete Can Karahasan

    Sağol tespiti doğruladığın için! Utanma arlanma olsa, taş bile yarılırdı. Nasıl bir illetsiniz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi: ölümü gösterip sıtmaya rıza dileniyorsunuz denir sizinkisine.
    Ben de parçlanmadan kalmaniza çok şaşırdım. Demek ki insan bu duruma alışıyor. Doğall karsılıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Biz parçalanmayız, perçinleşiriz. Siz kendiliğinizden biliyorsunuz tabii, su ısınır kurbağa mayışır. Size doğal olan, bize yabancı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aksinaletinsan

    Olurda bir gün herhangi bir konuda araştirma yeteneğiniz gelişirse ;
    "5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu ile Tohumculuk Sektöründe Yetkilendirme ve Denetleme Yönetmeliğine göre; Tohumlukları (tohum, fide, fidan vb.) yetiştiren, işleyen, satışa hazırlayan, dağıtan, satan gerçek ve tüzel kişilere Tohumluk Bayi Belgesi/ Üretici belgesi alma zorunluluğu getirilmiştir. Yetkisiz kişilerin fide, fidan, tarla bitkileri tohumu ve sebze tohumu satmaları yasaklanmıştır."
    Bu konu üzerine eğilip kafanizdaki bütün yanlış bilgilerden kurtulabilirsiniz.

    Alıntıları Göster
    Soruma cevap vermediniz İsrail menseyli tohumlar mi dedim.

    Ülkemizde ki tohumların yüzde 80i İsrail menseyli itiraziniz varsa olmadığını kanıtlayin.
    Ama ben Trakya da yaşıyorum ve hala tarım yapılan bir yer ve tohumlar İsrail den geliyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.