Teknoloji fakülteleri üzerine fikirler

Öncelikle; Anadolu Teknik Lisesi mezunuyum. Fırat Yazılım'ı kazandım. (MF4: 375)
Sağda solda hep teknoloji fakülteleri üzerine yazılar okudum. Burada da vardı. Onun üzerine fikirlerimi sunmak istiyorum.

1. Meslek liselilerin eğitim gördüğü 4 yıl:
Evet, bir mühendislik eğitimi vermez. Elbette vermez! Ancak temelini atar. Bilişim Teknolojisi Alanı'ndaki öğrenci algoritma öğrenir, programlama dili öğrenir, Elektrik-Elektronik Teknolojisi Alanı'ndaki öğrenci temel elektronik bilgisini, devre elemanlarını öğrenir, Otomotiv Teknolojisi Alanı'ndaki öğrenciler motorun çalışma prensibini...
Böylece üniversitede öğrencinin bunları tekrar anlamasına gerek yoktur. Önceki 4 yılda öğrendiklerinin hepsini aktif olarak, üniversite hayatında ve meslek hayatında da kullanacaktır.

Pekala; vida da sıkılır, bilgisayar da toplanır. Biz de farkındayız bunların mühendislik olmadığını. Ama meslek lisesinde olup, daha meslek lisesindeyken özgün ve işe yarar devre yapıp, patent peşinde koşan arkadaşlarım oldu. Bizim okulun kütüphane programını yaptım. Zil programını yazdım. Onlarca irili ufaklı oyun projesine başladım, üçü dördü bitti, çalıştırdık, oynadık. Öğrencilerle ilgili tüm verileri tutan, başarı grafiği çıkartan, öğretmenlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak programla projeye katıldık, grup liderliği yaptım. Benimle aynı yeri kazanan bir dostumun, 1 yıl öncesine kadar Web üzerine kendi ofisi vardı. İş alıyor, proje yapıyor ve para kazanıyordu. Bakın; lise öğrencisinden bahsediyoruz. Biz tüm bunları yaparken, pidecide çalışan Ege Bilgisayar Mühendisliği mezunu insanlara rastladım. Boğaziçi Elektronik Mühendisliği mezunu, elektronik ürün toptancılarına rastladım. Adam Boğaziçi mezunu ama Scart-Scart Kablo satıyor. Bilgi kullanacak olanlar için değerlidir. Meslek lisesi, mesleğini seven öğrenciler için Oxford'tur, Stanford'tur, Münih Teknik'tir.

2. Meslek liselilerin YGS ile mühendis yapılması:
Toplam 511.221 meslek liseli sınava başvurmuştur. Toplam MTOK ise 3.420'dir. Bu da demektir ki meslek liselilerin sadece binde 6'sı pozitif ayrımcılık görmüşlerdir. Bu da, ülkedeki lise düzeyindeki mesleki eğitimi desteklemek ve öğrencileri teşvik etmek açısından oldukça doğru ve makul bir orandır. Yani ihmal edilebilir bir sayıdır. Hiç bir genel lise mezununu da etkilemez. Haksızlık olmaz. Onlar için değişen birşey yoktur. Ki meslek liselilere uygulanan katsayının yanında; bunu buraya "bir sorunmuş gibi" yazmak bile saçma olur.

Bu konudaki tek haklı gerekçe matematik, fizik vb. bilmeyen mühendisler yetiştirileceği olur ki; o da sadece bir yanıltsamadır. Sonuçta MTOK'tan girenler bir sene intibah (matematik, fizik, kimya, biyoloji) görecek ve o senenin sonundaki sınavda başarılı olurlarsa 1. sınıfa başlayacaklardır. Yani bir nevi alternatif bir LYS'leri olacaktır.

3. "Meslek liseleri yeteri kadar zeki değildir, mühendisler ise zeki olmak zorundadır" savı
İki üç yerde okudum. Bazıları meslek liselilerin zaten zeki olmadıklarından dolayı meslek liselerinde olduklarını savunmuş.
Öncelikle kimseyi zorla meslek lisesine almazlar. İsteyen gider düz liseye. Endüstri meslek lisesinde okuyan arkadaşlar kendi istekleri ile gelmişlerdir okullarına. Teknik lisedeki arkadaşlar okul içerisindeki not ortalaması yüksek olanlardan seçilirler. Anadolu teknik lisesinde olanlar da zaten anadolu lisesindedirler ve anadolu lisesi kazanmış olarak gelirler. (Örnek verecek olursam, benim bir çok anadolu lisesi tuttuğu halde, işimi sevdiğimden ve gerçekten eğitimini almak istediğimden dolayı anadolu teknik seçtim.) Nedir bu anadolu teknik? Hergün 10 ders, matematik sınavı, fizik sözlüsü, temrin heyecanı, atölye temizliği, yaz stajı, üniversite hazırlığı... Şikayet ediyor muyum? Hayır. Çünkü yeterince zekiyim.

Zeka tartışmasını ortaya atmışken soruyorum da, karşıt düşüncede olanlar samimi olarak cevaplasınlar lütfen. "Herhangi bir özel üniversitenin mühendislik fakültesi mezununun mu yoksa herhangi bir devlet üniversitenin teknoloji fakültesi mezununun mu mühendislik yetkilerine sahip olmasını isterdiniz? Bu yetkiyi verirken zekanın konumu nerede olacaktır?"
Demek istediğim meslek liselerini hiç bir şey bilmemekle suçlarken meslek liselerinden zeka olarak daha kötü olması muhtemel bir takım insanların özel üniversiteden çıkıp çatır çatır imza atmasına neden sesiniz çıkmamaktadır? MTOK öğrencileri bile, bölümlerini kazanmak için meslek liseleri arasındaki ciddi bir yarıştan çıktılar ve 1000'de 6'lık kesime girdiler. İşte tam olarak burası atlanıyor. Yoksa kimse, aslında her meslek liselinin altında küçük bir Einstain vardır iddasında değildir.

4. İşi sevmek:
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Teknoloji fakültesine giden her öğrenci, işini seven öğrencidir. Bu, bir mesleği icra edip edemeyeceğinize kadar veren en önemli parametredir. Ama mühendislik fakültesine gidenlerin bir çoğu işine tutkuyla bağlı değildir. "Ne tutturursam" kaygısındadır. Bunu en iyi tercih listelerinden anlarsınız. Kazanmış bir meslek liselinin tercihlerini açın. Sadece tek meslek ya da meslek grubu göreceksiniz. Örneğin bilgisayar mühendisliği aklından geçen birisinin; en uç noktaları: elektronik ve yazılım mühendislikleri olacaktır. Ötesi asla olmaz.

Ama iyi bir anadolu lisesi mezunu, bolcana bir puan almış birinin tercih listesine bakarsanız, meslekler sözlüğü gibi olduğunu fark edersiniz. Uzay mühendisliği, hemen altında tıp, onun altında makina mühendisliği, onun da altında endüstri...
Yani demek oluyor ki, bu adam hiç bir mesleği sevmiyor. Ya da hepsini seviyor hem de yapabileceğine inanıyor. Hani üniversitenin amacı bilimadamı yetiştirmekti? Bana bir tane bilimadamı gösterin ki alanına üniversiteye girdikten sonrasında ilgi duymaya başlasın. Tüm biliminsanları daha küçük yaşlardan bir mesleğe ilgi duyar ve 15'ine geldiğinde çoktan o iş üzerine çalışmalar yapar, çalışma olmasa bile kafasında birşeyler dolanıyordur fikriyle ilgili. Oysa bizimkiler bilimin peşinde değil, paranın, imzanın peşinde.

5. Teknoloji fakültelerinin kapatılacak olması:
Evet kapatılabilir ama girenler mezun olacaklardır, kazanılmış bir haktır. Ve mühendislik de kazanılmış bir haktır. Kimsenin hakkı gasp edilemez. Tüm girenler için hayırlı uğurlu olsundur.

Bu konuda puanla yetkiyi doğru orantıyla hesaplayan zihniyete de şu örnek kısa yoldan verilebilir. Sakarya Teknoloji'nin herhangi bir bölümünün puanı, Fırat Mühendislik'in aynı bölümünün puanından yüksektir. Buna göre "mühendis olmak istediği" için Sakarya'ya giden birina "biz sana şaka yaptık, burası gerçek mühendislik (Artık ne demekse, benim ortaya attığım bir kavram değil.) değildi" diyemezsiniz.

Tabi bu dediklerim MTOK olmayanlar içindi. Ama MTOK'lar da muafiyet sınavlarını geçtikleri an kendilerinden istenenleri tamamlamış olacak ve aynı alınamayan haklara sahip olacaklardır.

6. Diploma gerçekten önemli mi?
Bu son cümlelerim kendi sektörüm için geçerlidir. Bilişim Teknolojilerinde diplomanız "çok" para etmez. Mühendislik fakültelerinizde okursunuz, biter. Daha sonra 1400 lira maaşla Tapu Kadastro'da çalışırsınız. Bildiğin öğretmen maaşı. Kendini geliştirmezsin, üniversiteyi gezecek tatil olarak görürseniz en iyi ihtimalle sonunuz buna benzer. Siz okurken bazıları üniversite falan hiç dinlemez. Steve Jobs Apple'ı, Bill Gates Microsoft'u kurar. İkisinin de herhangi bir diploması yoktur. Mark Zuckerberg Facebook'u yaparken öğrencidir ve daha sonra okuldan atılacak ve üniversite mezunu olamayacaktır. Tamer Şahin'in hiç bir bilgisayar eğitimi yokken Türkiye'nin ilk hacker'ı ünvanı sanıyorum onundur.

Alıntı olmadığını söylememe gerek yok sanırım.

Teknoloji fakülteleri üzerine fikirler

Benzer içerikler