Şimdi Ara

Sinan Meydan Türk Tarihini savaşları ile değil de Kültür ve Medeniyet boyutuyla anlatan tarih...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
0
Favori
259
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Tarihçi-Yazar Sinan Meydan Türk Tarihini savaşları ile değil de Kültür ve Medeniyet boyutuyla anlatan Atatürk’ün hazırlattığı tarih kitaplarının Eğitim Müfredatından kaldırılmasını eleştiriyor.





  • Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TURKISH POWER -- 7 Ocak 2018; 22:25:21 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.

    Haklısın.




  • TURKISH POWER kullanıcısına yanıt
    Görüntüyü izledin mi bilmiyorum. Burada çok satması istenen bir kitap ya da çok reyting getirmesi gereken bir tv programından bahsedilmiyor. Eğitim müfredatını hazırlarken sıkıcı mı heyecanlı mı diye bir ayrımdan söz edilemez. Eğitimde önemli olan özellikle de Yunanlıların mimari üstünlüğü, felsefedeki derinliğidir. Askeri okullarda Büyük İskender olabilir bu mantıklı olandır. Söylediklerin doğru fakat eğitimde bu şekilde düşünemeyiz popüler yayıncılıkta geçerlidir sadece.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.

    Yunan ve batı tarihiyle ilgili aynı kaynakları biz de okuyoruz da nedense bizde böyle saçma, sığ, özenti görüşler oluşmuyor. Haa ama ufak bir farkı unuttum. Bunları okurken diğer kaynakları da, yani Türk kaynaklarını da okuyoruz. Aramızda böyle bir fark oluyor işte. Sağdan soldan topladığı göçebelerle istila ettiğini, vahşi bir barbar olduğunu cümlesini sarf edebilecek kafaya sahip birisinin de okumasını beklemek hata olurdu zaten. Okusa zaten bu cümleleri etmezdi.

    Ayrıca ne babasının ne de İskender'in hadi bütün Yunanlar birleşelim, yihuu bir olalım diye bir düşüncesi de yoktur. Tam tersine, özellikle Atinalılar tarafından Yunan dahi görülmezler ki bu nedenle 2. Philippos ile savaşmışlardır. Pers tehdidi var, sen bu işi yaparsın bizi korursun diye zaten fırsat kollayan adamı gaza getirdiler, o da gitti Yunan birliğini zorla sağladı. Oğlu da ben dünyaya hakim olmak istiyorum dedi ve gidebildiği yere kadar gitti. İskender'in boşluğunu komutanları küçük şehirler olarak doldurmaya çalıştı. Onları da Roma yuttu. Kartaca'dır vs. çatırdattı; Attila da gelip indirdi.

    Bu arada Attila'nın vahşi olup olmadığını söylemen için önce çağdaş kaynakları bir okuman gerekiyor. Ne hikmetse çağdaş kaynaklar tam tersini söylüyor. Hukuk, sosyal idare ve adalet başta olmak üzere birçok konuda daha üstün olduklarını yazıyorlar. Yani medeniyet demek Roma'ya, batıya ait bir şey demek değildir. O batının medeniyetidir, diğeri ise doğunun medeniyetidir. Doğunun medeniyetinde ise kalıcı eser bırakmak, taştan koca koca binalar yapmak yoktur. Çünkü onun kültüründe buna ihtiyaç yoktur. Nitekim, buna rağmen daha yeni yeni Moğolistan'da Göktürk dönemine ait mezar kompleksleri, binalar bulunuyor. Bugüne kadar bilinenin aksine mimari özelliklere sahip binalar yapıkları ortaya çıkıyor. O yüzden şu batı hayranlığını bir bırakalım artık. Bu kadar özenti olmak, sığ olmak hakikaten sıkıcı olsa gerek. İki taraf da cihan hakimiyetinin peşinde. Kanı iki taraf da döküyor. Yalnız benim aklıma takılan bir şey var; batılıların Attila'dan korkmasının, nefret etmesinin geçerli bir sebebi var. Çok güzel sopa yemişler çünkü. O yüzden de tanrının kırbacı demişler, Allah'ın cezası olarak görmüşler. Yalnız senin gocunman neden, orasını anlayamadım. Seni de mi sopaladı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bigelow

    Görüntüyü izledin mi bilmiyorum. Burada çok satması istenen bir kitap ya da çok reyting getirmesi gereken bir tv programından bahsedilmiyor. Eğitim müfredatını hazırlarken sıkıcı mı heyecanlı mı diye bir ayrımdan söz edilemez. Eğitimde önemli olan özellikle de Yunanlıların mimari üstünlüğü, felsefedeki derinliğidir. Askeri okullarda Büyük İskender olabilir bu mantıklı olandır. Söylediklerin doğru fakat eğitimde bu şekilde düşünemeyiz popüler yayıncılıkta geçerlidir sadece.

    Bende aynı şekilde düşünüyorum zaten. Sen beni yanlış anladın heralde. Ben bu durumu eleştiriyorum.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.

    Yunan ve batı tarihiyle ilgili aynı kaynakları biz de okuyoruz da nedense bizde böyle saçma, sığ, özenti görüşler oluşmuyor. Haa ama ufak bir farkı unuttum. Bunları okurken diğer kaynakları da, yani Türk kaynaklarını da okuyoruz. Aramızda böyle bir fark oluyor işte. Sağdan soldan topladığı göçebelerle istila ettiğini, vahşi bir barbar olduğunu cümlesini sarf edebilecek kafaya sahip birisinin de okumasını beklemek hata olurdu zaten. Okusa zaten bu cümleleri etmezdi.

    Ayrıca ne babasının ne de İskender'in hadi bütün Yunanlar birleşelim, yihuu bir olalım diye bir düşüncesi de yoktur. Tam tersine, özellikle Atinalılar tarafından Yunan dahi görülmezler ki bu nedenle 2. Philippos ile savaşmışlardır. Pers tehdidi var, sen bu işi yaparsın bizi korursun diye zaten fırsat kollayan adamı gaza getirdiler, o da gitti Yunan birliğini zorla sağladı. Oğlu da ben dünyaya hakim olmak istiyorum dedi ve gidebildiği yere kadar gitti. İskender'in boşluğunu komutanları küçük şehirler olarak doldurmaya çalıştı. Onları da Roma yuttu. Kartaca'dır vs. çatırdattı; Attila da gelip indirdi.

    Bu arada Attila'nın vahşi olup olmadığını söylemen için önce çağdaş kaynakları bir okuman gerekiyor. Ne hikmetse çağdaş kaynaklar tam tersini söylüyor. Hukuk, sosyal idare ve adalet başta olmak üzere birçok konuda daha üstün olduklarını yazıyorlar. Yani medeniyet demek Roma'ya, batıya ait bir şey demek değildir. O batının medeniyetidir, diğeri ise doğunun medeniyetidir. Doğunun medeniyetinde ise kalıcı eser bırakmak, taştan koca koca binalar yapmak yoktur. Çünkü onun kültüründe buna ihtiyaç yoktur. Nitekim, buna rağmen daha yeni yeni Moğolistan'da Göktürk dönemine ait mezar kompleksleri, binalar bulunuyor. Bugüne kadar bilinenin aksine mimari özelliklere sahip binalar yapıkları ortaya çıkıyor. O yüzden şu batı hayranlığını bir bırakalım artık. Bu kadar özenti olmak, sığ olmak hakikaten sıkıcı olsa gerek. İki taraf da cihan hakimiyetinin peşinde. Kanı iki taraf da döküyor. Yalnız benim aklıma takılan bir şey var; batılıların Attila'dan korkmasının, nefret etmesinin geçerli bir sebebi var. Çok güzel sopa yemişler çünkü. O yüzden de tanrının kırbacı demişler, Allah'ın cezası olarak görmüşler. Yalnız senin gocunman neden, orasını anlayamadım. Seni de mi sopaladı.

    Barbar bir Hun bozuntusunun bana herhangi bir zararı olamaz. "Tanrının cezası" olarak anılmak çok güzel bişey olmasa gerek be reyiz. Attila gibi veya sadece askeri olarak bişeyler yapmış olan diğer barbarlar gibi adamlardan pek haz ettiğim söylenemez. Ki batı hayranı da değilim. Fakat Roma imparatorluğu ile Attilanın göçebelerini karşılaştırdığımızda her yönüyle Roma üstün gelir. Romanın ikiye bölündüğü ve Doğu roma ordusunun kartacalılarla uğraştığı bir ortamda romayı elindeki binlerce kana susamış savaşçıyla haraca bağlamak marifet değildir. Kim olsa o haracı verir. Attilanın teşkilatı o öldükten sonra bitmiştir. Roma ise yüzyıllarca daha yaşamıştır. Ne doğu medeniyetinden bahsediyorsun sen Allah aşkına? Doğu medeniyetine Ahameniş impratorluğunu örnek ver, ne bileyim Koreden Polonyaya kadar uzanan Moğol imparatorluğunu örnek ver, halklar arası kaynaşma ve ticaretin doğu medeniyeti altında nasıl şekil aldığından falan bahset yav. Babür-Hint-İngiliz ilişkilerinden falan bahset. Ama Attilayı örnek verme. Onda medeniyet yok.

    Ki benim bahsettiğim olay bu değil. Konumuz bu değil ki.

    Sonuçta ortada bir realite var. Yunan birliği sağlanmış mı? Sağlanmış. Bu birlik tarih yazmış mı? Yazmış. Aynı moğollar gibi.

    İskenderin düşüncesi Yunan birliğinden öte, Yunanlılarla diğer milletleri kaynaştırmaktır. Bu yüzden sevilmiştir diğer milletler tarafından.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TURKISH POWER -- 27 Ocak 2018; 12:30:13 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.

    Yunan ve batı tarihiyle ilgili aynı kaynakları biz de okuyoruz da nedense bizde böyle saçma, sığ, özenti görüşler oluşmuyor. Haa ama ufak bir farkı unuttum. Bunları okurken diğer kaynakları da, yani Türk kaynaklarını da okuyoruz. Aramızda böyle bir fark oluyor işte. Sağdan soldan topladığı göçebelerle istila ettiğini, vahşi bir barbar olduğunu cümlesini sarf edebilecek kafaya sahip birisinin de okumasını beklemek hata olurdu zaten. Okusa zaten bu cümleleri etmezdi.

    Ayrıca ne babasının ne de İskender'in hadi bütün Yunanlar birleşelim, yihuu bir olalım diye bir düşüncesi de yoktur. Tam tersine, özellikle Atinalılar tarafından Yunan dahi görülmezler ki bu nedenle 2. Philippos ile savaşmışlardır. Pers tehdidi var, sen bu işi yaparsın bizi korursun diye zaten fırsat kollayan adamı gaza getirdiler, o da gitti Yunan birliğini zorla sağladı. Oğlu da ben dünyaya hakim olmak istiyorum dedi ve gidebildiği yere kadar gitti. İskender'in boşluğunu komutanları küçük şehirler olarak doldurmaya çalıştı. Onları da Roma yuttu. Kartaca'dır vs. çatırdattı; Attila da gelip indirdi.

    Bu arada Attila'nın vahşi olup olmadığını söylemen için önce çağdaş kaynakları bir okuman gerekiyor. Ne hikmetse çağdaş kaynaklar tam tersini söylüyor. Hukuk, sosyal idare ve adalet başta olmak üzere birçok konuda daha üstün olduklarını yazıyorlar. Yani medeniyet demek Roma'ya, batıya ait bir şey demek değildir. O batının medeniyetidir, diğeri ise doğunun medeniyetidir. Doğunun medeniyetinde ise kalıcı eser bırakmak, taştan koca koca binalar yapmak yoktur. Çünkü onun kültüründe buna ihtiyaç yoktur. Nitekim, buna rağmen daha yeni yeni Moğolistan'da Göktürk dönemine ait mezar kompleksleri, binalar bulunuyor. Bugüne kadar bilinenin aksine mimari özelliklere sahip binalar yapıkları ortaya çıkıyor. O yüzden şu batı hayranlığını bir bırakalım artık. Bu kadar özenti olmak, sığ olmak hakikaten sıkıcı olsa gerek. İki taraf da cihan hakimiyetinin peşinde. Kanı iki taraf da döküyor. Yalnız benim aklıma takılan bir şey var; batılıların Attila'dan korkmasının, nefret etmesinin geçerli bir sebebi var. Çok güzel sopa yemişler çünkü. O yüzden de tanrının kırbacı demişler, Allah'ın cezası olarak görmüşler. Yalnız senin gocunman neden, orasını anlayamadım. Seni de mi sopaladı.

    Barbar bir Hun bozuntusunun bana herhangi bir zararı olamaz. "Tanrının cezası" olarak anılmak çok güzel bişey olmasa gerek be reyiz. Attila gibi veya sadece askeri olarak bişeyler yapmış olan diğer barbarlar gibi adamlardan pek haz ettiğim söylenemez. Ki batı hayranı da değilim. Fakat Roma imparatorluğu ile Attilanın göçebelerini karşılaştırdığımızda her yönüyle Roma üstün gelir. Romanın ikiye bölündüğü ve Doğu roma ordusunun kartacalılarla uğraştığı bir ortamda romayı elindeki binlerce kana susamış savaşçıyla haraca bağlamak marifet değildir. Kim olsa o haracı verir. Attilanın teşkilatı o öldükten sonra bitmiştir. Roma ise yüzyıllarca daha yaşamıştır. Ne doğu medeniyetinden bahsediyorsun sen Allah aşkına? Doğu medeniyetine Ahameniş impratorluğunu örnek ver, ne bileyim Koreden Polonyaya kadar uzanan Moğol imparatorluğunu örnek ver, halklar arası kaynaşma ve ticaretin doğu medeniyeti altında nasıl şekil aldığından falan bahset yav. Babür-Hint-İngiliz ilişkilerinden falan bahset. Ama Attilayı örnek verme. Onda medeniyet yok.

    Ki benim bahsettiğim olay bu değil. Konumuz bu değil ki.

    Sonuçta ortada bir realite var. Yunan birliği sağlanmış mı? Sağlanmış. Bu birlik tarih yazmış mı? Yazmış. Aynı moğollar gibi.

    İskenderin düşüncesi Yunan birliğinden öte, Yunanlılarla diğer milletleri kaynaştırmaktır. Bu yüzden sevilmiştir diğer milletler tarafından.

    Yahu Attila'nın teşkilatı dediğin şey zaten büyük bir kültür konfederasyonunun batıya doğru uzanmış kollarından biridir. Attila'nın kendi kurduğu bir sistem yok ki o öldü diye sistemi yıkılsın. Bunu da geçtim senin dediğin anlamdaki "medeniyet" in dünya tarihindeki varlığı tamamen coğrafi şartların ve iklimin getirisiyle oluşmuştur. İbn Haldun'un deyimiyle medeniyet orta kuşakta kurulabilir ancak. Daha kuzey veya güneyde büyük binalar dikip felsefe yapan milletler bulamazsın. Orta Asya'nın bozkırındaki ya da kuzeyin buzullarındaki adam savaşmaktan başka çok az şey bilir. Ancak açık fikirlidir bu insanlar.İnançlar ve milletler arasındaki dengeyi yerleşiklerden daha iyi gözetir.Bunları biz hem Attila'nın Hunlarında, hem Cengiz'in Moğollarında görüyoruz. Ki orta kuşağa inen bu "barbarlar" da medeniyete katkı sağlamaya başlamışlardır. Kan dökmek ya da yakıp yıkmaksa eğer takıldığın bunları örnek verdiğin İskender de Roma da pek ala yaptılar. Çok güzel mimari eserlerinin ya da iyi felsefecilerinin olması akıttıkları kanın telafisi midir?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MANGUTAY -- 27 Ocak 2018; 16:47:30 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.

    Yunan ve batı tarihiyle ilgili aynı kaynakları biz de okuyoruz da nedense bizde böyle saçma, sığ, özenti görüşler oluşmuyor. Haa ama ufak bir farkı unuttum. Bunları okurken diğer kaynakları da, yani Türk kaynaklarını da okuyoruz. Aramızda böyle bir fark oluyor işte. Sağdan soldan topladığı göçebelerle istila ettiğini, vahşi bir barbar olduğunu cümlesini sarf edebilecek kafaya sahip birisinin de okumasını beklemek hata olurdu zaten. Okusa zaten bu cümleleri etmezdi.

    Ayrıca ne babasının ne de İskender'in hadi bütün Yunanlar birleşelim, yihuu bir olalım diye bir düşüncesi de yoktur. Tam tersine, özellikle Atinalılar tarafından Yunan dahi görülmezler ki bu nedenle 2. Philippos ile savaşmışlardır. Pers tehdidi var, sen bu işi yaparsın bizi korursun diye zaten fırsat kollayan adamı gaza getirdiler, o da gitti Yunan birliğini zorla sağladı. Oğlu da ben dünyaya hakim olmak istiyorum dedi ve gidebildiği yere kadar gitti. İskender'in boşluğunu komutanları küçük şehirler olarak doldurmaya çalıştı. Onları da Roma yuttu. Kartaca'dır vs. çatırdattı; Attila da gelip indirdi.

    Bu arada Attila'nın vahşi olup olmadığını söylemen için önce çağdaş kaynakları bir okuman gerekiyor. Ne hikmetse çağdaş kaynaklar tam tersini söylüyor. Hukuk, sosyal idare ve adalet başta olmak üzere birçok konuda daha üstün olduklarını yazıyorlar. Yani medeniyet demek Roma'ya, batıya ait bir şey demek değildir. O batının medeniyetidir, diğeri ise doğunun medeniyetidir. Doğunun medeniyetinde ise kalıcı eser bırakmak, taştan koca koca binalar yapmak yoktur. Çünkü onun kültüründe buna ihtiyaç yoktur. Nitekim, buna rağmen daha yeni yeni Moğolistan'da Göktürk dönemine ait mezar kompleksleri, binalar bulunuyor. Bugüne kadar bilinenin aksine mimari özelliklere sahip binalar yapıkları ortaya çıkıyor. O yüzden şu batı hayranlığını bir bırakalım artık. Bu kadar özenti olmak, sığ olmak hakikaten sıkıcı olsa gerek. İki taraf da cihan hakimiyetinin peşinde. Kanı iki taraf da döküyor. Yalnız benim aklıma takılan bir şey var; batılıların Attila'dan korkmasının, nefret etmesinin geçerli bir sebebi var. Çok güzel sopa yemişler çünkü. O yüzden de tanrının kırbacı demişler, Allah'ın cezası olarak görmüşler. Yalnız senin gocunman neden, orasını anlayamadım. Seni de mi sopaladı.

    Barbar bir Hun bozuntusunun bana herhangi bir zararı olamaz. "Tanrının cezası" olarak anılmak çok güzel bişey olmasa gerek be reyiz. Attila gibi veya sadece askeri olarak bişeyler yapmış olan diğer barbarlar gibi adamlardan pek haz ettiğim söylenemez. Ki batı hayranı da değilim. Fakat Roma imparatorluğu ile Attilanın göçebelerini karşılaştırdığımızda her yönüyle Roma üstün gelir. Romanın ikiye bölündüğü ve Doğu roma ordusunun kartacalılarla uğraştığı bir ortamda romayı elindeki binlerce kana susamış savaşçıyla haraca bağlamak marifet değildir. Kim olsa o haracı verir. Attilanın teşkilatı o öldükten sonra bitmiştir. Roma ise yüzyıllarca daha yaşamıştır. Ne doğu medeniyetinden bahsediyorsun sen Allah aşkına? Doğu medeniyetine Ahameniş impratorluğunu örnek ver, ne bileyim Koreden Polonyaya kadar uzanan Moğol imparatorluğunu örnek ver, halklar arası kaynaşma ve ticaretin doğu medeniyeti altında nasıl şekil aldığından falan bahset yav. Babür-Hint-İngiliz ilişkilerinden falan bahset. Ama Attilayı örnek verme. Onda medeniyet yok.

    Ki benim bahsettiğim olay bu değil. Konumuz bu değil ki.

    Sonuçta ortada bir realite var. Yunan birliği sağlanmış mı? Sağlanmış. Bu birlik tarih yazmış mı? Yazmış. Aynı moğollar gibi.

    İskenderin düşüncesi Yunan birliğinden öte, Yunanlılarla diğer milletleri kaynaştırmaktır. Bu yüzden sevilmiştir diğer milletler tarafından.

    Batıyı bildiğini zannedip kendi tarihini bu kadar bilmeyene de denk gelmemiştim. Maşallah.

    İskender Yunanlar ile diğer milletleri kaynaştırdığı için sevilmiştir ha




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.

    Yunan ve batı tarihiyle ilgili aynı kaynakları biz de okuyoruz da nedense bizde böyle saçma, sığ, özenti görüşler oluşmuyor. Haa ama ufak bir farkı unuttum. Bunları okurken diğer kaynakları da, yani Türk kaynaklarını da okuyoruz. Aramızda böyle bir fark oluyor işte. Sağdan soldan topladığı göçebelerle istila ettiğini, vahşi bir barbar olduğunu cümlesini sarf edebilecek kafaya sahip birisinin de okumasını beklemek hata olurdu zaten. Okusa zaten bu cümleleri etmezdi.

    Ayrıca ne babasının ne de İskender'in hadi bütün Yunanlar birleşelim, yihuu bir olalım diye bir düşüncesi de yoktur. Tam tersine, özellikle Atinalılar tarafından Yunan dahi görülmezler ki bu nedenle 2. Philippos ile savaşmışlardır. Pers tehdidi var, sen bu işi yaparsın bizi korursun diye zaten fırsat kollayan adamı gaza getirdiler, o da gitti Yunan birliğini zorla sağladı. Oğlu da ben dünyaya hakim olmak istiyorum dedi ve gidebildiği yere kadar gitti. İskender'in boşluğunu komutanları küçük şehirler olarak doldurmaya çalıştı. Onları da Roma yuttu. Kartaca'dır vs. çatırdattı; Attila da gelip indirdi.

    Bu arada Attila'nın vahşi olup olmadığını söylemen için önce çağdaş kaynakları bir okuman gerekiyor. Ne hikmetse çağdaş kaynaklar tam tersini söylüyor. Hukuk, sosyal idare ve adalet başta olmak üzere birçok konuda daha üstün olduklarını yazıyorlar. Yani medeniyet demek Roma'ya, batıya ait bir şey demek değildir. O batının medeniyetidir, diğeri ise doğunun medeniyetidir. Doğunun medeniyetinde ise kalıcı eser bırakmak, taştan koca koca binalar yapmak yoktur. Çünkü onun kültüründe buna ihtiyaç yoktur. Nitekim, buna rağmen daha yeni yeni Moğolistan'da Göktürk dönemine ait mezar kompleksleri, binalar bulunuyor. Bugüne kadar bilinenin aksine mimari özelliklere sahip binalar yapıkları ortaya çıkıyor. O yüzden şu batı hayranlığını bir bırakalım artık. Bu kadar özenti olmak, sığ olmak hakikaten sıkıcı olsa gerek. İki taraf da cihan hakimiyetinin peşinde. Kanı iki taraf da döküyor. Yalnız benim aklıma takılan bir şey var; batılıların Attila'dan korkmasının, nefret etmesinin geçerli bir sebebi var. Çok güzel sopa yemişler çünkü. O yüzden de tanrının kırbacı demişler, Allah'ın cezası olarak görmüşler. Yalnız senin gocunman neden, orasını anlayamadım. Seni de mi sopaladı.

    Barbar bir Hun bozuntusunun bana herhangi bir zararı olamaz. "Tanrının cezası" olarak anılmak çok güzel bişey olmasa gerek be reyiz. Attila gibi veya sadece askeri olarak bişeyler yapmış olan diğer barbarlar gibi adamlardan pek haz ettiğim söylenemez. Ki batı hayranı da değilim. Fakat Roma imparatorluğu ile Attilanın göçebelerini karşılaştırdığımızda her yönüyle Roma üstün gelir. Romanın ikiye bölündüğü ve Doğu roma ordusunun kartacalılarla uğraştığı bir ortamda romayı elindeki binlerce kana susamış savaşçıyla haraca bağlamak marifet değildir. Kim olsa o haracı verir. Attilanın teşkilatı o öldükten sonra bitmiştir. Roma ise yüzyıllarca daha yaşamıştır. Ne doğu medeniyetinden bahsediyorsun sen Allah aşkına? Doğu medeniyetine Ahameniş impratorluğunu örnek ver, ne bileyim Koreden Polonyaya kadar uzanan Moğol imparatorluğunu örnek ver, halklar arası kaynaşma ve ticaretin doğu medeniyeti altında nasıl şekil aldığından falan bahset yav. Babür-Hint-İngiliz ilişkilerinden falan bahset. Ama Attilayı örnek verme. Onda medeniyet yok.

    Ki benim bahsettiğim olay bu değil. Konumuz bu değil ki.

    Sonuçta ortada bir realite var. Yunan birliği sağlanmış mı? Sağlanmış. Bu birlik tarih yazmış mı? Yazmış. Aynı moğollar gibi.

    İskenderin düşüncesi Yunan birliğinden öte, Yunanlılarla diğer milletleri kaynaştırmaktır. Bu yüzden sevilmiştir diğer milletler tarafından.

    Batıyı bildiğini zannedip kendi tarihini bu kadar bilmeyene de denk gelmemiştim. Maşallah.

    İskender Yunanlar ile diğer milletleri kaynaştırdığı için sevilmiştir ha

    Dalga geçmek, alaycı bir tavırla ezmeye çalışmanın dışında bir tavırda benimseyebilirsiniz. Kimse burada sizin gibi düşünmek durumunda değil, takdir ederseniz. Medeni bir insan gibi tartışmak ve konu hakkında bilgilendirici yazılarınızı görmek isteriz. Ama bu böyle olmaz. İlk mesajınızda da benzer bir tavrınız vardı, bu mesajda doz biraz artmış. Ne bildiğinizin çok bi önemi yok, ne verebildiğiniz önemli bence. Bilgiyi aktarabilmektir mesele.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.

    Yunan ve batı tarihiyle ilgili aynı kaynakları biz de okuyoruz da nedense bizde böyle saçma, sığ, özenti görüşler oluşmuyor. Haa ama ufak bir farkı unuttum. Bunları okurken diğer kaynakları da, yani Türk kaynaklarını da okuyoruz. Aramızda böyle bir fark oluyor işte. Sağdan soldan topladığı göçebelerle istila ettiğini, vahşi bir barbar olduğunu cümlesini sarf edebilecek kafaya sahip birisinin de okumasını beklemek hata olurdu zaten. Okusa zaten bu cümleleri etmezdi.

    Ayrıca ne babasının ne de İskender'in hadi bütün Yunanlar birleşelim, yihuu bir olalım diye bir düşüncesi de yoktur. Tam tersine, özellikle Atinalılar tarafından Yunan dahi görülmezler ki bu nedenle 2. Philippos ile savaşmışlardır. Pers tehdidi var, sen bu işi yaparsın bizi korursun diye zaten fırsat kollayan adamı gaza getirdiler, o da gitti Yunan birliğini zorla sağladı. Oğlu da ben dünyaya hakim olmak istiyorum dedi ve gidebildiği yere kadar gitti. İskender'in boşluğunu komutanları küçük şehirler olarak doldurmaya çalıştı. Onları da Roma yuttu. Kartaca'dır vs. çatırdattı; Attila da gelip indirdi.

    Bu arada Attila'nın vahşi olup olmadığını söylemen için önce çağdaş kaynakları bir okuman gerekiyor. Ne hikmetse çağdaş kaynaklar tam tersini söylüyor. Hukuk, sosyal idare ve adalet başta olmak üzere birçok konuda daha üstün olduklarını yazıyorlar. Yani medeniyet demek Roma'ya, batıya ait bir şey demek değildir. O batının medeniyetidir, diğeri ise doğunun medeniyetidir. Doğunun medeniyetinde ise kalıcı eser bırakmak, taştan koca koca binalar yapmak yoktur. Çünkü onun kültüründe buna ihtiyaç yoktur. Nitekim, buna rağmen daha yeni yeni Moğolistan'da Göktürk dönemine ait mezar kompleksleri, binalar bulunuyor. Bugüne kadar bilinenin aksine mimari özelliklere sahip binalar yapıkları ortaya çıkıyor. O yüzden şu batı hayranlığını bir bırakalım artık. Bu kadar özenti olmak, sığ olmak hakikaten sıkıcı olsa gerek. İki taraf da cihan hakimiyetinin peşinde. Kanı iki taraf da döküyor. Yalnız benim aklıma takılan bir şey var; batılıların Attila'dan korkmasının, nefret etmesinin geçerli bir sebebi var. Çok güzel sopa yemişler çünkü. O yüzden de tanrının kırbacı demişler, Allah'ın cezası olarak görmüşler. Yalnız senin gocunman neden, orasını anlayamadım. Seni de mi sopaladı.

    Barbar bir Hun bozuntusunun bana herhangi bir zararı olamaz. "Tanrının cezası" olarak anılmak çok güzel bişey olmasa gerek be reyiz. Attila gibi veya sadece askeri olarak bişeyler yapmış olan diğer barbarlar gibi adamlardan pek haz ettiğim söylenemez. Ki batı hayranı da değilim. Fakat Roma imparatorluğu ile Attilanın göçebelerini karşılaştırdığımızda her yönüyle Roma üstün gelir. Romanın ikiye bölündüğü ve Doğu roma ordusunun kartacalılarla uğraştığı bir ortamda romayı elindeki binlerce kana susamış savaşçıyla haraca bağlamak marifet değildir. Kim olsa o haracı verir. Attilanın teşkilatı o öldükten sonra bitmiştir. Roma ise yüzyıllarca daha yaşamıştır. Ne doğu medeniyetinden bahsediyorsun sen Allah aşkına? Doğu medeniyetine Ahameniş impratorluğunu örnek ver, ne bileyim Koreden Polonyaya kadar uzanan Moğol imparatorluğunu örnek ver, halklar arası kaynaşma ve ticaretin doğu medeniyeti altında nasıl şekil aldığından falan bahset yav. Babür-Hint-İngiliz ilişkilerinden falan bahset. Ama Attilayı örnek verme. Onda medeniyet yok.

    Ki benim bahsettiğim olay bu değil. Konumuz bu değil ki.

    Sonuçta ortada bir realite var. Yunan birliği sağlanmış mı? Sağlanmış. Bu birlik tarih yazmış mı? Yazmış. Aynı moğollar gibi.

    İskenderin düşüncesi Yunan birliğinden öte, Yunanlılarla diğer milletleri kaynaştırmaktır. Bu yüzden sevilmiştir diğer milletler tarafından.

    Batıyı bildiğini zannedip kendi tarihini bu kadar bilmeyene de denk gelmemiştim. Maşallah.

    İskender Yunanlar ile diğer milletleri kaynaştırdığı için sevilmiştir ha

    Dalga geçmek, alaycı bir tavırla ezmeye çalışmanın dışında bir tavırda benimseyebilirsiniz. Kimse burada sizin gibi düşünmek durumunda değil, takdir ederseniz. Medeni bir insan gibi tartışmak ve konu hakkında bilgilendirici yazılarınızı görmek isteriz. Ama bu böyle olmaz. İlk mesajınızda da benzer bir tavrınız vardı, bu mesajda doz biraz artmış. Ne bildiğinizin çok bi önemi yok, ne verebildiğiniz önemli bence. Bilgiyi aktarabilmektir mesele.

    Kusura bakma da bu kafayla sadece alay edilir. Çünkü sen de alay ediyorsun. Sadece farkında değilsin. O kadar farkında değilsin ki aynı fikirde olup olmama meselesi olduğunu düşünüyorsun. Ayrıca ben hiçbir zorunluluğum olmamasına rağmen bu forumda tarih üzerine en çok paylaşım yapan, kaynağıyla birlikte neredeyse akademik makale, kitap seviyesinde yazı paylaşan kullanıcıyım. O yüzden bu lafları başkasına söyle. Bunun dışında zaten akademik olarak tarihle uğraştığım için, neyin nasıl aktarıldığı konusunda senden ders almama gerek yok.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MANGUTAY


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.

    Yunan ve batı tarihiyle ilgili aynı kaynakları biz de okuyoruz da nedense bizde böyle saçma, sığ, özenti görüşler oluşmuyor. Haa ama ufak bir farkı unuttum. Bunları okurken diğer kaynakları da, yani Türk kaynaklarını da okuyoruz. Aramızda böyle bir fark oluyor işte. Sağdan soldan topladığı göçebelerle istila ettiğini, vahşi bir barbar olduğunu cümlesini sarf edebilecek kafaya sahip birisinin de okumasını beklemek hata olurdu zaten. Okusa zaten bu cümleleri etmezdi.

    Ayrıca ne babasının ne de İskender'in hadi bütün Yunanlar birleşelim, yihuu bir olalım diye bir düşüncesi de yoktur. Tam tersine, özellikle Atinalılar tarafından Yunan dahi görülmezler ki bu nedenle 2. Philippos ile savaşmışlardır. Pers tehdidi var, sen bu işi yaparsın bizi korursun diye zaten fırsat kollayan adamı gaza getirdiler, o da gitti Yunan birliğini zorla sağladı. Oğlu da ben dünyaya hakim olmak istiyorum dedi ve gidebildiği yere kadar gitti. İskender'in boşluğunu komutanları küçük şehirler olarak doldurmaya çalıştı. Onları da Roma yuttu. Kartaca'dır vs. çatırdattı; Attila da gelip indirdi.

    Bu arada Attila'nın vahşi olup olmadığını söylemen için önce çağdaş kaynakları bir okuman gerekiyor. Ne hikmetse çağdaş kaynaklar tam tersini söylüyor. Hukuk, sosyal idare ve adalet başta olmak üzere birçok konuda daha üstün olduklarını yazıyorlar. Yani medeniyet demek Roma'ya, batıya ait bir şey demek değildir. O batının medeniyetidir, diğeri ise doğunun medeniyetidir. Doğunun medeniyetinde ise kalıcı eser bırakmak, taştan koca koca binalar yapmak yoktur. Çünkü onun kültüründe buna ihtiyaç yoktur. Nitekim, buna rağmen daha yeni yeni Moğolistan'da Göktürk dönemine ait mezar kompleksleri, binalar bulunuyor. Bugüne kadar bilinenin aksine mimari özelliklere sahip binalar yapıkları ortaya çıkıyor. O yüzden şu batı hayranlığını bir bırakalım artık. Bu kadar özenti olmak, sığ olmak hakikaten sıkıcı olsa gerek. İki taraf da cihan hakimiyetinin peşinde. Kanı iki taraf da döküyor. Yalnız benim aklıma takılan bir şey var; batılıların Attila'dan korkmasının, nefret etmesinin geçerli bir sebebi var. Çok güzel sopa yemişler çünkü. O yüzden de tanrının kırbacı demişler, Allah'ın cezası olarak görmüşler. Yalnız senin gocunman neden, orasını anlayamadım. Seni de mi sopaladı.

    Barbar bir Hun bozuntusunun bana herhangi bir zararı olamaz. "Tanrının cezası" olarak anılmak çok güzel bişey olmasa gerek be reyiz. Attila gibi veya sadece askeri olarak bişeyler yapmış olan diğer barbarlar gibi adamlardan pek haz ettiğim söylenemez. Ki batı hayranı da değilim. Fakat Roma imparatorluğu ile Attilanın göçebelerini karşılaştırdığımızda her yönüyle Roma üstün gelir. Romanın ikiye bölündüğü ve Doğu roma ordusunun kartacalılarla uğraştığı bir ortamda romayı elindeki binlerce kana susamış savaşçıyla haraca bağlamak marifet değildir. Kim olsa o haracı verir. Attilanın teşkilatı o öldükten sonra bitmiştir. Roma ise yüzyıllarca daha yaşamıştır. Ne doğu medeniyetinden bahsediyorsun sen Allah aşkına? Doğu medeniyetine Ahameniş impratorluğunu örnek ver, ne bileyim Koreden Polonyaya kadar uzanan Moğol imparatorluğunu örnek ver, halklar arası kaynaşma ve ticaretin doğu medeniyeti altında nasıl şekil aldığından falan bahset yav. Babür-Hint-İngiliz ilişkilerinden falan bahset. Ama Attilayı örnek verme. Onda medeniyet yok.

    Ki benim bahsettiğim olay bu değil. Konumuz bu değil ki.

    Sonuçta ortada bir realite var. Yunan birliği sağlanmış mı? Sağlanmış. Bu birlik tarih yazmış mı? Yazmış. Aynı moğollar gibi.

    İskenderin düşüncesi Yunan birliğinden öte, Yunanlılarla diğer milletleri kaynaştırmaktır. Bu yüzden sevilmiştir diğer milletler tarafından.

    Yahu Attila'nın teşkilatı dediğin şey zaten büyük bir kültür konfederasyonunun batıya doğru uzanmış kollarından biridir. Attila'nın kendi kurduğu bir sistem yok ki o öldü diye sistemi yıkılsın. Bunu da geçtim senin dediğin anlamdaki "medeniyet" in dünya tarihindeki varlığı tamamen coğrafi şartların ve iklimin getirisiyle oluşmuştur. İbn Haldun'un deyimiyle medeniyet orta kuşakta kurulabilir ancak. Daha kuzey veya güneyde büyük binalar dikip felsefe yapan milletler bulamazsın. Orta Asya'nın bozkırındaki ya da kuzeyin buzullarındaki adam savaşmaktan başka çok az şey bilir. Ancak açık fikirlidir bu insanlar.İnançlar ve milletler arasındaki dengeyi yerleşiklerden daha iyi gözetir.Bunları biz hem Attila'nın Hunlarında, hem Cengiz'in Moğollarında görüyoruz. Ki orta kuşağa inen bu "barbarlar" da medeniyete katkı sağlamaya başlamışlardır. Kan dökmek ya da yakıp yıkmaksa eğer takıldığın bunları örnek verdiğin İskender de Roma da pek ala yaptılar. Çok güzel mimari eserlerinin ya da iyi felsefecilerinin olması akıttıkları kanın telafisi midir?

    Telafisi değildir elbette. Ama bi taraf bunları yaparken aynı zamanda insanlık tarihini önemli ölçüde etkileyecek potansiyele sahip işlerde yaptılar. Diğerleri yapmadı, yapamadı.

    Bunun coğrafi konumla çok bi alakası yok. Doğunun bağrından kopan İslam medeniyetinin insanlık tarihini nasıl etkilediği ortada. İspanyadan Hindistana kadar uzandığı her yerde medeniyet, bilim, felsefe veya mimaride çok ilerideydiler. Dünyaya adaleti ve huzuru öğrettiler. Coğrafi konumla alakalı olmuş olsaydı çölün ortasında doğan İslam bunları yapamazdı.

    İslam öncesi Türklerin yaptıklarıyla Müslüman Türklerin yaptıklarını karşılaştırdığınızda bunu görebilirsiniz mesela.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER


    quote:

    Orijinalden alıntı: MANGUTAY


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.

    Yunan ve batı tarihiyle ilgili aynı kaynakları biz de okuyoruz da nedense bizde böyle saçma, sığ, özenti görüşler oluşmuyor. Haa ama ufak bir farkı unuttum. Bunları okurken diğer kaynakları da, yani Türk kaynaklarını da okuyoruz. Aramızda böyle bir fark oluyor işte. Sağdan soldan topladığı göçebelerle istila ettiğini, vahşi bir barbar olduğunu cümlesini sarf edebilecek kafaya sahip birisinin de okumasını beklemek hata olurdu zaten. Okusa zaten bu cümleleri etmezdi.

    Ayrıca ne babasının ne de İskender'in hadi bütün Yunanlar birleşelim, yihuu bir olalım diye bir düşüncesi de yoktur. Tam tersine, özellikle Atinalılar tarafından Yunan dahi görülmezler ki bu nedenle 2. Philippos ile savaşmışlardır. Pers tehdidi var, sen bu işi yaparsın bizi korursun diye zaten fırsat kollayan adamı gaza getirdiler, o da gitti Yunan birliğini zorla sağladı. Oğlu da ben dünyaya hakim olmak istiyorum dedi ve gidebildiği yere kadar gitti. İskender'in boşluğunu komutanları küçük şehirler olarak doldurmaya çalıştı. Onları da Roma yuttu. Kartaca'dır vs. çatırdattı; Attila da gelip indirdi.

    Bu arada Attila'nın vahşi olup olmadığını söylemen için önce çağdaş kaynakları bir okuman gerekiyor. Ne hikmetse çağdaş kaynaklar tam tersini söylüyor. Hukuk, sosyal idare ve adalet başta olmak üzere birçok konuda daha üstün olduklarını yazıyorlar. Yani medeniyet demek Roma'ya, batıya ait bir şey demek değildir. O batının medeniyetidir, diğeri ise doğunun medeniyetidir. Doğunun medeniyetinde ise kalıcı eser bırakmak, taştan koca koca binalar yapmak yoktur. Çünkü onun kültüründe buna ihtiyaç yoktur. Nitekim, buna rağmen daha yeni yeni Moğolistan'da Göktürk dönemine ait mezar kompleksleri, binalar bulunuyor. Bugüne kadar bilinenin aksine mimari özelliklere sahip binalar yapıkları ortaya çıkıyor. O yüzden şu batı hayranlığını bir bırakalım artık. Bu kadar özenti olmak, sığ olmak hakikaten sıkıcı olsa gerek. İki taraf da cihan hakimiyetinin peşinde. Kanı iki taraf da döküyor. Yalnız benim aklıma takılan bir şey var; batılıların Attila'dan korkmasının, nefret etmesinin geçerli bir sebebi var. Çok güzel sopa yemişler çünkü. O yüzden de tanrının kırbacı demişler, Allah'ın cezası olarak görmüşler. Yalnız senin gocunman neden, orasını anlayamadım. Seni de mi sopaladı.

    Barbar bir Hun bozuntusunun bana herhangi bir zararı olamaz. "Tanrının cezası" olarak anılmak çok güzel bişey olmasa gerek be reyiz. Attila gibi veya sadece askeri olarak bişeyler yapmış olan diğer barbarlar gibi adamlardan pek haz ettiğim söylenemez. Ki batı hayranı da değilim. Fakat Roma imparatorluğu ile Attilanın göçebelerini karşılaştırdığımızda her yönüyle Roma üstün gelir. Romanın ikiye bölündüğü ve Doğu roma ordusunun kartacalılarla uğraştığı bir ortamda romayı elindeki binlerce kana susamış savaşçıyla haraca bağlamak marifet değildir. Kim olsa o haracı verir. Attilanın teşkilatı o öldükten sonra bitmiştir. Roma ise yüzyıllarca daha yaşamıştır. Ne doğu medeniyetinden bahsediyorsun sen Allah aşkına? Doğu medeniyetine Ahameniş impratorluğunu örnek ver, ne bileyim Koreden Polonyaya kadar uzanan Moğol imparatorluğunu örnek ver, halklar arası kaynaşma ve ticaretin doğu medeniyeti altında nasıl şekil aldığından falan bahset yav. Babür-Hint-İngiliz ilişkilerinden falan bahset. Ama Attilayı örnek verme. Onda medeniyet yok.

    Ki benim bahsettiğim olay bu değil. Konumuz bu değil ki.

    Sonuçta ortada bir realite var. Yunan birliği sağlanmış mı? Sağlanmış. Bu birlik tarih yazmış mı? Yazmış. Aynı moğollar gibi.

    İskenderin düşüncesi Yunan birliğinden öte, Yunanlılarla diğer milletleri kaynaştırmaktır. Bu yüzden sevilmiştir diğer milletler tarafından.

    Yahu Attila'nın teşkilatı dediğin şey zaten büyük bir kültür konfederasyonunun batıya doğru uzanmış kollarından biridir. Attila'nın kendi kurduğu bir sistem yok ki o öldü diye sistemi yıkılsın. Bunu da geçtim senin dediğin anlamdaki "medeniyet" in dünya tarihindeki varlığı tamamen coğrafi şartların ve iklimin getirisiyle oluşmuştur. İbn Haldun'un deyimiyle medeniyet orta kuşakta kurulabilir ancak. Daha kuzey veya güneyde büyük binalar dikip felsefe yapan milletler bulamazsın. Orta Asya'nın bozkırındaki ya da kuzeyin buzullarındaki adam savaşmaktan başka çok az şey bilir. Ancak açık fikirlidir bu insanlar.İnançlar ve milletler arasındaki dengeyi yerleşiklerden daha iyi gözetir.Bunları biz hem Attila'nın Hunlarında, hem Cengiz'in Moğollarında görüyoruz. Ki orta kuşağa inen bu "barbarlar" da medeniyete katkı sağlamaya başlamışlardır. Kan dökmek ya da yakıp yıkmaksa eğer takıldığın bunları örnek verdiğin İskender de Roma da pek ala yaptılar. Çok güzel mimari eserlerinin ya da iyi felsefecilerinin olması akıttıkları kanın telafisi midir?

    Telafisi değildir elbette. Ama bi taraf bunları yaparken aynı zamanda insanlık tarihini önemli ölçüde etkileyecek potansiyele sahip işlerde yaptılar. Diğerleri yapmadı, yapamadı.

    Bunun coğrafi konumla çok bi alakası yok. Doğunun bağrından kopan İslam medeniyetinin insanlık tarihini nasıl etkilediği ortada. İspanyadan Hindistana kadar uzandığı her yerde medeniyet, bilim, felsefe veya mimaride çok ilerideydiler. Dünyaya adaleti ve huzuru öğrettiler. Coğrafi konumla alakalı olmuş olsaydı çölün ortasında doğan İslam bunları yapamazdı.

    İslam öncesi Türklerin yaptıklarıyla Müslüman Türklerin yaptıklarını karşılaştırdığınızda bunu görebilirsiniz mesela.

    Çok yanlış bir örneklendirme bu. İslam medeniyeti dediğimiz olgu Arapların Akdeniz havzasına yani orta kuşağa girip hali hazırda buraların yerleşik medeniyetlerinden etkilenmesi ve eski eserlerin tercümesiyle kurulmuş bir şey. Aksi halde bu adamlar Cihad politikasıyla Arap yarımadasından hiç çıkmamış olsalardı bu gün öyle bir medeniyetten söz edemezdik. Her kabilenin diğerine üstünlük sağlamaya çalıştığı, doğru düzgün tarım bile yapılamayan bir yerde neyin medeniyetini kuracaklar? Medeniyet kurmanın inançla bir ilgisi yok etrafındaki şartlar ve imkanlarla alakalı bu durum. Afrika Kıtasında medeniyet hep Akdenizin kenarındadır. Mısır, Kartaca gibi. Daha güneydeki kabileler neden asırlarca hiç bir varlık gösteremediler çok mu aptallardı? Ya da Avrupaya bakalım. Tarihteki bütün felsefi, bilimsel akımlar hep Yunanistan ve İtalyada gelişmiş serpilmiş. Kuzeyde ne var? Keltler, Cermenler, Trakyalılar ve ne tesadüf ki hepsi de barbar. Daha örnekler çoğaltılabilir. Bu arada ben bunu kendi çıkarımımmış gibi anlatıyorum ama bu durum sosyolojik bir gerçektir.

    Şimdi diğer konuya gelecek olursak Attila dediğimiz tarihi şahsiyet zeki, teşkilatçı, sadece Hunları değil Cermen kabilelerini de kendi tarafında toplayıp ortak bir hedefe doğru kanalize edebilmiş güçlü bir lider. Bir programda yanlış hatırlamıyorsam Ahmet Taşağıldan duyduğuma göre hayatı Avrupada şirket yöneticilerine okutulacak kadar önemli biri. Şimdi senin söylemlerin Attilayı ve Hunlarını hiç görmediği halde onlar hakkında atıp tutan Romalı tarihçi Ammianus Marcellinus'a benziyor dostum. Hani konuya hakim değilsin kusura bakma ama yazdığın şeyler, "Hiçbir şey başaramamış, altın peşinde koşmuş, kan akıtmış" ya da " Barbar Hun bozuntusu" yapma etme gözünü seveyim ya. Şimdi ben çıksam Büyük İskender ne la. Sadece şan şöhret peşinde koşmuş, önüne çıkan her medeniyeti ezip geçmiş, milleti kılıçtan geçirmiş yumuşak herifin tekidir desem bu ne kadar doğru bir söylem olur. Tarihi bu şekilde mi değerlendireceğiz...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MANGUTAY


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER


    quote:

    Orijinalden alıntı: MANGUTAY


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURKISH POWER

    Savaş, tarihe heyecan katar. Barışı okumak sıkıcıdır.

    Mesela herkes Büyük İskenderi bilir. Ama babasını bilen pek yoktur. Esasen babasının oluşturduğu altyapı sayesinde İskender, Büyük İskender olmuştur. Ama Yunan Birliğinin sağlandığı o dönem ilgi çekmez. Yunan Birliğinin yaptığı istilalar ilgi çeker. Yunan Kültürüde çok ilgi çekmez. Büyük İskenderin milletleri birleştirme arzusu da ilgi çekmez. Yunanlıların mimaridaki üstünlüğü, yunan felsefesinin derinliği, vs vs falan hiç ilgi çekmez. İlgi çeken şey savaştır.

    Bu yüzden dönemine göre gelişmiş bir medeniyet kuran Doğu ve Batı Romayı, sağdan soldan topladığı göçebelerle birlikte istila edip, tek yaptığı şey kan dökmek olan, hiçbir eser bırakmayan, hiçbir faydalı bişey yapmayan, daha çok altından başka bir hedefi olmayan ve vahşi bir barbardan öteye gitmeyen Attila, ilgi çekici bir şahıstır. Macarlar ve Türkler onun mirasını sahiplenmek için yarışır.

    Gibi gibi.

    Yunan ve batı tarihiyle ilgili aynı kaynakları biz de okuyoruz da nedense bizde böyle saçma, sığ, özenti görüşler oluşmuyor. Haa ama ufak bir farkı unuttum. Bunları okurken diğer kaynakları da, yani Türk kaynaklarını da okuyoruz. Aramızda böyle bir fark oluyor işte. Sağdan soldan topladığı göçebelerle istila ettiğini, vahşi bir barbar olduğunu cümlesini sarf edebilecek kafaya sahip birisinin de okumasını beklemek hata olurdu zaten. Okusa zaten bu cümleleri etmezdi.

    Ayrıca ne babasının ne de İskender'in hadi bütün Yunanlar birleşelim, yihuu bir olalım diye bir düşüncesi de yoktur. Tam tersine, özellikle Atinalılar tarafından Yunan dahi görülmezler ki bu nedenle 2. Philippos ile savaşmışlardır. Pers tehdidi var, sen bu işi yaparsın bizi korursun diye zaten fırsat kollayan adamı gaza getirdiler, o da gitti Yunan birliğini zorla sağladı. Oğlu da ben dünyaya hakim olmak istiyorum dedi ve gidebildiği yere kadar gitti. İskender'in boşluğunu komutanları küçük şehirler olarak doldurmaya çalıştı. Onları da Roma yuttu. Kartaca'dır vs. çatırdattı; Attila da gelip indirdi.

    Bu arada Attila'nın vahşi olup olmadığını söylemen için önce çağdaş kaynakları bir okuman gerekiyor. Ne hikmetse çağdaş kaynaklar tam tersini söylüyor. Hukuk, sosyal idare ve adalet başta olmak üzere birçok konuda daha üstün olduklarını yazıyorlar. Yani medeniyet demek Roma'ya, batıya ait bir şey demek değildir. O batının medeniyetidir, diğeri ise doğunun medeniyetidir. Doğunun medeniyetinde ise kalıcı eser bırakmak, taştan koca koca binalar yapmak yoktur. Çünkü onun kültüründe buna ihtiyaç yoktur. Nitekim, buna rağmen daha yeni yeni Moğolistan'da Göktürk dönemine ait mezar kompleksleri, binalar bulunuyor. Bugüne kadar bilinenin aksine mimari özelliklere sahip binalar yapıkları ortaya çıkıyor. O yüzden şu batı hayranlığını bir bırakalım artık. Bu kadar özenti olmak, sığ olmak hakikaten sıkıcı olsa gerek. İki taraf da cihan hakimiyetinin peşinde. Kanı iki taraf da döküyor. Yalnız benim aklıma takılan bir şey var; batılıların Attila'dan korkmasının, nefret etmesinin geçerli bir sebebi var. Çok güzel sopa yemişler çünkü. O yüzden de tanrının kırbacı demişler, Allah'ın cezası olarak görmüşler. Yalnız senin gocunman neden, orasını anlayamadım. Seni de mi sopaladı.

    Barbar bir Hun bozuntusunun bana herhangi bir zararı olamaz. "Tanrının cezası" olarak anılmak çok güzel bişey olmasa gerek be reyiz. Attila gibi veya sadece askeri olarak bişeyler yapmış olan diğer barbarlar gibi adamlardan pek haz ettiğim söylenemez. Ki batı hayranı da değilim. Fakat Roma imparatorluğu ile Attilanın göçebelerini karşılaştırdığımızda her yönüyle Roma üstün gelir. Romanın ikiye bölündüğü ve Doğu roma ordusunun kartacalılarla uğraştığı bir ortamda romayı elindeki binlerce kana susamış savaşçıyla haraca bağlamak marifet değildir. Kim olsa o haracı verir. Attilanın teşkilatı o öldükten sonra bitmiştir. Roma ise yüzyıllarca daha yaşamıştır. Ne doğu medeniyetinden bahsediyorsun sen Allah aşkına? Doğu medeniyetine Ahameniş impratorluğunu örnek ver, ne bileyim Koreden Polonyaya kadar uzanan Moğol imparatorluğunu örnek ver, halklar arası kaynaşma ve ticaretin doğu medeniyeti altında nasıl şekil aldığından falan bahset yav. Babür-Hint-İngiliz ilişkilerinden falan bahset. Ama Attilayı örnek verme. Onda medeniyet yok.

    Ki benim bahsettiğim olay bu değil. Konumuz bu değil ki.

    Sonuçta ortada bir realite var. Yunan birliği sağlanmış mı? Sağlanmış. Bu birlik tarih yazmış mı? Yazmış. Aynı moğollar gibi.

    İskenderin düşüncesi Yunan birliğinden öte, Yunanlılarla diğer milletleri kaynaştırmaktır. Bu yüzden sevilmiştir diğer milletler tarafından.

    Yahu Attila'nın teşkilatı dediğin şey zaten büyük bir kültür konfederasyonunun batıya doğru uzanmış kollarından biridir. Attila'nın kendi kurduğu bir sistem yok ki o öldü diye sistemi yıkılsın. Bunu da geçtim senin dediğin anlamdaki "medeniyet" in dünya tarihindeki varlığı tamamen coğrafi şartların ve iklimin getirisiyle oluşmuştur. İbn Haldun'un deyimiyle medeniyet orta kuşakta kurulabilir ancak. Daha kuzey veya güneyde büyük binalar dikip felsefe yapan milletler bulamazsın. Orta Asya'nın bozkırındaki ya da kuzeyin buzullarındaki adam savaşmaktan başka çok az şey bilir. Ancak açık fikirlidir bu insanlar.İnançlar ve milletler arasındaki dengeyi yerleşiklerden daha iyi gözetir.Bunları biz hem Attila'nın Hunlarında, hem Cengiz'in Moğollarında görüyoruz. Ki orta kuşağa inen bu "barbarlar" da medeniyete katkı sağlamaya başlamışlardır. Kan dökmek ya da yakıp yıkmaksa eğer takıldığın bunları örnek verdiğin İskender de Roma da pek ala yaptılar. Çok güzel mimari eserlerinin ya da iyi felsefecilerinin olması akıttıkları kanın telafisi midir?

    Telafisi değildir elbette. Ama bi taraf bunları yaparken aynı zamanda insanlık tarihini önemli ölçüde etkileyecek potansiyele sahip işlerde yaptılar. Diğerleri yapmadı, yapamadı.

    Bunun coğrafi konumla çok bi alakası yok. Doğunun bağrından kopan İslam medeniyetinin insanlık tarihini nasıl etkilediği ortada. İspanyadan Hindistana kadar uzandığı her yerde medeniyet, bilim, felsefe veya mimaride çok ilerideydiler. Dünyaya adaleti ve huzuru öğrettiler. Coğrafi konumla alakalı olmuş olsaydı çölün ortasında doğan İslam bunları yapamazdı.

    İslam öncesi Türklerin yaptıklarıyla Müslüman Türklerin yaptıklarını karşılaştırdığınızda bunu görebilirsiniz mesela.

    Çok yanlış bir örneklendirme bu. İslam medeniyeti dediğimiz olgu Arapların Akdeniz havzasına yani orta kuşağa girip hali hazırda buraların yerleşik medeniyetlerinden etkilenmesi ve eski eserlerin tercümesiyle kurulmuş bir şey. Aksi halde bu adamlar Cihad politikasıyla Arap yarımadasından hiç çıkmamış olsalardı bu gün öyle bir medeniyetten söz edemezdik. Her kabilenin diğerine üstünlük sağlamaya çalıştığı, doğru düzgün tarım bile yapılamayan bir yerde neyin medeniyetini kuracaklar? Medeniyet kurmanın inançla bir ilgisi yok etrafındaki şartlar ve imkanlarla alakalı bu durum. Afrika Kıtasında medeniyet hep Akdenizin kenarındadır. Mısır, Kartaca gibi. Daha güneydeki kabileler neden asırlarca hiç bir varlık gösteremediler çok mu aptallardı? Ya da Avrupaya bakalım. Tarihteki bütün felsefi, bilimsel akımlar hep Yunanistan ve İtalyada gelişmiş serpilmiş. Kuzeyde ne var? Keltler, Cermenler, Trakyalılar ve ne tesadüf ki hepsi de barbar. Daha örnekler çoğaltılabilir. Bu arada ben bunu kendi çıkarımımmış gibi anlatıyorum ama bu durum sosyolojik bir gerçektir.

    Şimdi diğer konuya gelecek olursak Attila dediğimiz tarihi şahsiyet zeki, teşkilatçı, sadece Hunları değil Cermen kabilelerini de kendi tarafında toplayıp ortak bir hedefe doğru kanalize edebilmiş güçlü bir lider. Bir programda yanlış hatırlamıyorsam Ahmet Taşağıldan duyduğuma göre hayatı Avrupada şirket yöneticilerine okutulacak kadar önemli biri. Şimdi senin söylemlerin Attilayı ve Hunlarını hiç görmediği halde onlar hakkında atıp tutan Romalı tarihçi Ammianus Marcellinus'a benziyor dostum. Hani konuya hakim değilsin kusura bakma ama yazdığın şeyler, "Hiçbir şey başaramamış, altın peşinde koşmuş, kan akıtmış" ya da " Barbar Hun bozuntusu" yapma etme gözünü seveyim ya. Şimdi ben çıksam Büyük İskender ne la. Sadece şan şöhret peşinde koşmuş, önüne çıkan her medeniyeti ezip geçmiş, milleti kılıçtan geçirmiş yumuşak herifin tekidir desem bu ne kadar doğru bir söylem olur. Tarihi bu şekilde mi değerlendireceğiz...

    Priskos'un anlattığı Attila ile hiçbir zaman Attila'yı görmemiş, hatta onun tebaasından hiçbir kimseyi dahi görmemiş Marcellinus'un anlatımı şu duruma tam uymuş hakikaten. Sen git batı tarihine özenti derecesinde hayranlık duy ama onu bile bilme, kendi tarihine de bir o kadar yabancı ol, coğrafi şartlar gibi o şeyin ortaya çıkmasının temel sebeplerini bilme yine de ahkam kes, sonra da niye benimle dalga geçiyorsun...

    Bir topluluğun kültürel özelliklerini ve yaşayış biçimini belirleyen coğrafi şartlardan bihaber ol, Türk tarihi ve özellikle İslam öncesi tarihten zerre haberin olmasın, batı tarihinden konuşmaya kalk ama onu bile bilme... Şimdi ben bu durumla dalga geçmeyeyim, alay etmeyeyim de ne yapayım yahu ? Ciddiye alıp cevap mı vereceğim bir de.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.