Şimdi Ara

Osmanlı'nın 250 sene boyunca matbaayı yasaklaması (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
168
Cevap
1
Favori
7.796
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
59 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Komik olan ne biliyor musun? Şu anki konunun açılış amacından tut, kimilerinin "osmanlı" genellemesi üzerinden neyi aşağılamaya çalıştığını sen de biliyorsun, koyduğum tepkinin direk hedefinin ne olduğunun da farkındasın ama gel gelelim mesajının başına koymuş olduğun iki ana başlık üzerinden bir entrika ile tarih anlatmışsın. İşte komik olan bu. O halde konuyu bir başkasının yazdığı mesajı örnekleyerek ele alıyorum ilk iş, belki o zaman anlayacaksındır:


    -Bana yazmış atmış olduğun post'un bir üstündeki mesajı oku. "Kuyruklu yıldız meselesinden çıkan bir fetva ile bir gözlem evinin yıktırıldığından" bahsediyor ve mesajın sonunda ise bunu takke, örtünme gibi kavramlara getirerek "bakın müslümanlar bilime karşı" algısı oluşturuluyor.


    Şu forumda karşıt görüşteki birine 1 defaya mahsus dürüst ol: Bütün konu müslümanlara saldırmak değil mi? Her şeyin tek sebebi bu, açılan konuların çoğunun derdi gayesi bu, başka bir şey değil. Sen de biliyorsun, tarih dersine hiç gerek yok ki şu konunun kendisinin bile ana fikrine aykırı zaten vermeye çalıştığın ders.


    Devam ediyorum ben konuyu farklı açıdan ele almaya: Bana yazdığın mesajın bir üstündeki mesajda Takiyüddin'in bilim çalışması yürüttüğü gözlem evinin Osmanlı ya da --üstü kapalı kastettikleri şekilde-- Müslümanlar tarafından yıktırmış imajı var. Halbuki vakanın gerçeği: Yine Müslüman bir bilim adamı ve din alimi olan Takiyüddin, ve yine Osmanlının kendisi tarafından kurdurulan bir gözlem evinden bahsediyoruz. Şimdi adam diyor ki biz bilim yapacaktık ama müslümanlar bozdu diyor. Gel de gülme. Arkadaş, Takiyüddin kendisi müslüman bir alim bilim adamı, rasathaneyi kurduran ve finanse eden Osmanlı yönetimi zaten. Sonra da bir fetva çıkarıldı ve aynı kişiler tarafından yıktırıldıysa bu işte bir terslik, ya da bir çarpıtma ya da en azından kuşku uyandıracak bir şey yok mu? Çalışmanın sahipleri müslüman zaten niye bilime karşı çıkıp ilerlemeyi durdurmak maksatlı yıktırsınlar?


    Yanlış bilgilerde bile çelişiyorlar Müslümanlara küfretmek için, ki tüm bu iddiaların kaynağı olan Atâî’nin doğum tarihi bile bu hadiseden sonra. Zira tam aksine, İslâm medreseleri ve ayrıca büyük câmilerin bünyesinde her zaman rasathane veya bunun muadili müesseseler (muvakkithane) olmuştur. Zira İslâmiyette vakit, pek çok ibadetin şartıdır. Bunların hesaplanması için vakti iyi bilmek gerekiyor. Bu sebeple İslâm âleminde her zaman o dönem müneccim denilen astronomi âlimi yetişmiştir. Takiyyüddin’in kurduğu, medreseden ayrı ve hususi maksatla kurulmuş bir rasathanedir.


    Ama gel gelelim öğretilen şeye bak: İlk defa rasathane kurmuştuk bilim yapacaktık, sonra da müslümanlar geldi onu fetva verip yıktırdı. Osmanlı'da kurulan gözlem evini Amerikalılar mı kurdu da Osmanlı yıktı mantık ne? Gene Osmanlı kurmadı mı? Gene ilim - bilim alimleri kurmadı mı? Gene içindeki Matematikçi müslüman coğrafyanın bir alimi değil miydi? Sanki bana Ateistler bilim yaparken Müslümanlar gelmiş yıktırmış gibi salak saçma boş bir provokasyon var ve hiç birinizin gıkı çıkmıyor.


    Bi araştırın bakalım meselelerin aslı ne, kaldı ki sebebi net olarak bilinmeyen olaylar zinciri hep, bu tip şeylerden dem vurulup islama ve müslümanlara devamlı bir saldırı var ecdad üzerinden. E yaz sana 10 sayfa tarih bilgisi bu rezillikleri yapanlara? Yok, yazmaszın, çifte standart uygulayacaksın ya. :) İşte benim bütün tepkim bu tip şeylere anlıyor musun? Beni zerre miktarı objektif gözle anlayabildin mi dürüst ol?


    Mesela hayatında hiç müslümanlara cehalet ve benzeri şeyler isnat edenlere karşı algoritmanın, ilk kamera obscura'nın ve örneği verilebilecek pek çok şeyin ilk admını müslüman ilim alimleri yapmıştır diye tarih dersi verdin mi? Hadi tıp alanında İbni Sina üzerinden gidelim desem çoğunuz yobaz dicektir. Avrupa'daki bazı üniversitelerde tıp öğrencilerine İbni Sina eserleri üzerinden ders işletildiğinden hiç dem vurdun mu örneğin? Ya da ne bileyim sayılabilecek çok şey varda ben basit örnekler veriyorum. Yani sonuç olarak hep mi benim gibi adamların karşısındasın? Hiç karşı tarafın cahillerine tarih dersi vermeye kalktın mı? Yok. Yapmazsın. Görüşün orayla aynı çünkü. Matbaa var, internet var da cahillik hiç olmadığı kadar zirvede. Ama onu bile inceden bize isnat etmeye çalışmak utanç verici


    Yani alt dallara ayırdığın, ecdadımız aslında bunlar, Osmanlı ise himaye eden hanedanlık dediğin konunun bütünü Osmanlı şeklinde ele alınıyor ve saldırı yapılıyor. Benim buna tepki koyarken senin argümanını kullanmam anlamsız olur zaten. Ne alaka konu o bile değil, ama üstü kapalı yürütülen bir karalama çalışması olduğu için konu sanki oymuş gibi gözüküyor.


    Sen alıntıladığın mesajımda matbaa ile ilgili bir kısmı alıp yanlışı savunduğumu gördün mü? Dertleri matbaa ya da bilim değil diyerek konuya girmenin sebebi yukarıda anlattıklarım işte. Önce bir beni anlaman gerekiyor, sonrasında tarih konuşulur. Müslümanım diye gıcık gitmeye çalıştığına pek şüphem yok daha önce de yapmıştın. Yürütülen karalama çalışmalarının tamamı aynı ana fikre sahip.


    Oraya koyduğum haritanın sebebi, sizin aşırı küçümseme yoluna gittiğiniz bir imparatorluğun, gerçekten de itham edildiği kadar çağının gerisinde kalması ile o koca haritayı asırlarca nasıl yönetecekti demeye getirmek. Ya da diyelim bir kaza oldu yönettiler hadi senin kastettiğine benzer bir şeyi kabul edelim, yine de yaşadığımız toprağın Müslüman kanına borçlu olunduğunu değiştiriyor mu? Bu haritalar gerçek, bu milletin islam ile ilgili geçmişi yeni değil, her tarafta müslüman kanı olduğu gerçek. Ha savaş kaybetmiştir kazanmıştır, tarihte binlerce böyle inişli çıkışlı vaka var zaten, netice itibariyle bu gün bile Avrupa ülkelerinin çoğundan büyük bir ülkeye sahipsek yine Müslümanların asırlarca bu toprakları yönetmiş olmasından, sonrasında pek çok yapılan hatalar zinciri ile kaybettik. Bunları da inkâr eden yok ama pek çoğunuzun derdi bu değil, ben onun için yazdım zaten bu konuya. Yoksa ortaçağa dönelim demiyor kimse.


    Fatih dahi bir örnek, İstanbulu fethetmesinin ardında siyasi, jeopolotik nedenler zaten var İstanbul boşuna istenmedi ancak fethe yönelik hadise de nail olmak isteyen bir Müslümandı. Şimdi İstanbul'da yaşayıp habire islama ve müslümanlara sövenler nankörlük etmiş olmuyor mu? Bu fetih bir Osmanlı başarısı değil mi örneğin? Hala bak üstüne bastığın bir toprak bırakmışlar sana, yani en fazla ne kadar kötü olabilirler?


    Hazar Hanlığı derken, Musevilik inancına sahip İslamiyet öncesi Türk devletini mi kastediyorsun? Heralde öyle, müslümanlara karşı savaşmış diyince İslamiyet sonrası Türk devletlerini görmezden gelmeye çalışmıyor musun bir Osmanlı furyasıdır gidiyor derken? Başka Müslüman imparatorluklar da var haklısın, hepsini eşit yere koymak yerine Hazar'ı katıp Müslümanlara karşı savaştılar demenin ardındaki art niyeti anlamıyor muyum sence? :) Gerçi sana göre ben Müslüman olduğum için cahil ve salağım, öyle hareketler yapman normal yani.


    - Neyse yine senin alıntı yaptığın mesajımda, senin de değiminle bu günün Türkiyesi gelişmeye daha açık demişken; son dönemlerde yabancı basının bile bol bol gündemine oturan, özellikle yazılımsal ve donanımsal yerlilik oranı daha önce hiç olmadığı kadar yüksek onlarca savaş teknolojilerimiz var ki bize ait olmasa kimseden izin almadan satışını bile yapamazsın, ve yapılan onca üretimden vs. dem vurdum. Dedim ki birini bile desteklemiyorken nasıl olurda matbaa'dan dem vurmaya kalkabilirsiniz? Çelişkinin daniskası bunlar hep. Sen de mesajımdan hadi ortaçağa dönelim gibi anlamsız, alakasız bir anlam çıkarıp tarih dersi vermeye çalışmışsın ve mesajını bu inceden imâ ile sonlandırmışsın. Yani ben hadi cahiliye dönemine geri dönelim diyormuşum. :) Pek çoklarımaalesef, ilim, tarih ve bilim ardına saklanmış sürekli olarak çifte standart uyguluyor ve karalama kampanyası yürütüyor inançlılara karşı. İşte bütün resim bu sen de bunu biliyorsun, lafı dolandırıp tarih uzmanlığına soyunmaya gerek yok hiç.


    Sizlerle aynı görüşte olan insanların birinin bile konu açıpta: ya pek çok şey kötü ama şu üretim noktasında da iyi şeyler yapılıyor diyeninizi görmedim. Ama işinize gelince gelişmişlikten ve teknolojiden bahsediyorsunuz? E peki teknoloji / üretim haberlerinde niye ortalığı yıkıyorsunuz o zaman? İşte tepkim bunlara. Çoğunluğun her tarafından dalavere fışkırıyor başka bişe değil, beni bu ortamda ana problemin matbaa olduğuna, cehalet mehalet olduğuna nasıl ikna edeceksin? Tarih dersi vermedeye kalkışmadan önce neye tepki koyduğumuzu bir anlayın.


    Bu dönemde inançlılara, ataya vs. küfretmek moda olduğundan, popülerlikten ötürü sırtının sıvazlanacağını bildiğin için bana önceden attığın blok'u kaldırıp zorla post kasmana gerek yoktu bu arada.  




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kabus2224 -- 9 Ocak 2023; 16:53:25 >




  • zubulala kullanıcısına yanıt

    Üzgünüm ama senin sahip olup da benim olamadığım şey bana ait değildir. Kusura bakma.

  • Kusura bakılacak bir durum yok. Aksine, cevabın için teşekkür ederim ve bilmeni isterim ki seni anlıyorum. Böyle düşünmen çok normal ama üzülme; bunlar gerçekler...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi zubulala -- 9 Ocak 2023; 16:59:26 >
  • Long Nightt kullanıcısına yanıt

    Ahmet Haşim'in aktardığı tablo Mustafa Kemal döneminde-ve hatta ondan çok sonra- kendini sürdürmeye devam etti. Mustafa Kemal, Anadolu halkını balla, çörekle besledi de biz mi duymadık?

  • zubulala kullanıcısına yanıt

    Pek de üzülmüyorum. Sonuçta doğduğum ülkeyi ben seçmedim. Yaşayacağım ülkeyi umarım seçebilirim ama.

  • Her şey gönlünce olsun.

  • Aşar vergisinin kaldırılması.


    Örnek çiftlikler kurulması.


    Tarım Kredi Kooperatiflerinin kurulması.


    Yüksek Zıraat Enstitüsünün kurulması.


    Millet mekteplerinin açılışı.


    Salgın hastalıklara karşı verilen mücadele.

  • kabus2224 kullanıcısına yanıt

    Osmanlı'yı ne zannediyor bunlar . Kendi mirasını Dünya'yı bilmeyen bir şeye akıl erdiremiyen geri kafalı aciz gibi gören bir tek biziz heralde ya. Osmanlı bilmiyordu di mi ilim, teknik , işini. Kralını yapmadı mı , yaptı. Batı'da değişen neydi peki . Sömürgecilik faaliyetleri , merkantilizm ticari kapitalizm sonrası ortaya çıkan " Sanayi Kapitalizmi. Batının hangi şartlarda " kalkındığını" ve Bunun ne sonuçlara yol açacağını önceden görmüş ihatta bizzat gözlerinin önünde görmüş insanlar, başlarının kanları göz yaşları üzerinde yükselmiş vahşi bir uygarlığı mı örnek alacaklardı .


    Ben bambaşka bir şey iddia edeceğim . Osmanlı, sanayi kapitalizmin alasını yapardı. Bunu yapmak istemedi , tercih etmedi. Bunun günahını üstlenmek istemediler. Sonuç olarak dayak yedik mi , çok kötü dayak yedik, dayağın etkisi hala geçmiş değil ama alnımızda kara leke yok, elimizde kimsenin kanı yok, kimse arkamızdan beddua edemez. Fakat gün gelecek gençler Batı işlediği günahların hesabını ağır şekilde verecek. Dünya kimseye kalmıyor, tarih buna şahit zaten, geriye doğru bakın kim ilelebet iktidarda kalmış, gücünü korumuş.. Kimler gelmiş geçmiş.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OPTİMİST -- 9 Ocak 2023; 18:17:59 >




  • kabus2224 kullanıcısına yanıt

    Sürekli alakasız ve hasır adam mantık safsatası-vari cevaplar verenleri bloklayıp sonradan bloğu açıyorum. Alakasız bir cevap geleceğini tahmin ediyordum fakat alıntılamadan atıfta bulunmam konuda Batı üstündeki Osmanlı hakimiyeti argümanını öne süren kişiye saygısızca olurdu.


    Genel anlamda bakıldığında yazınızın okunması güç. Ciddi bir gereksiz detay yığılması var. "Müslümanlar her taraftan saldırı altında" teması güçlü bir tonda hissediliyor. Bu düşünce yapısından kurtulmanızı tavsiye ederim. Benzeri bir sağlıksız yaklaşım ve mantalite Rusya'da "Batı Rusya'yı yok etmek istiyor" başlığı altında var, Batı'da ise Rusya'yı ve Rusları öcü olarak lanse eder biçimde, "kötülüğün vücut bulmuş hali" bir Rusya algısı var. Bu vaziyetin psikolojik, ideolojik, politik vb sebepleri uzun uzun irdelenebilir. Ama şu kesin ki böylesi bir korku ve duygusal histeri hali gerçekliği ister istemez çarpıtıyor. Meseleyi sağlıklı ve sağduyulu biçimde ele almanın önüne geçiyor.


    Daha çok Şarlken örneğinden yola çıkarak ağırlıklı biçimde Osmanlı Batı'ya hükmetti argümanınıza itiraz ederken, Osmanlıcılığın Avrupa milliyetçiliğinden türeyen ama bu milliyetçiliğe bir cevap şeklinde geliştirilen fevkalade garip bir ideoloji olduğunu ima ederken, Türk-İslam sentezinin yaptığı Türk ile Ümmet eşleştirmesinin noksanlığı ve mantıksızlığından dem vururken bu kadar yoğun biçimde Takiyyüddin ve Rasathanesi üzerinde durmanız garip. İlgili rasathane ne Avrupa dünyasındaki tek rasathane, ne de İslam alemi ve Osmanlı dünyasındaki ilk ve tek rasathanedir. Astrolojiye ve teolojiye ilişkin batıl inançlardan dolayı Osmanlı tarafından yıkıldığı da iddianızın aksine doğrudur. Tabii Osmanlı'nın son rasathanesi de olmamıştır. Takiyyüddin'in rasathanesi hakkında kendi gizemci (yıkılışı konusunda aksini iddia edip bilgi vermeyen) tarih kurgunuzu yerleştirmeye çalışıyor gibi görünseniz de bunlar aslında iyi bilinen tarihsel mevzulardır.


    Kendi kendinize, tahayyülünüzdeki farazi birisiyle veya kafayı taktığınız birileriyle kavga ediyor gibi yazmışsınız. Cevap verdim ama biliyorum ki yine hasır adam, ad hominem ve suçlamalarla dolu alakasız bir cevap gelecektir. Gaz lambası (gas lighting) çabası ve bolca yansıtmayla beraber.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • OPTİMİST kullanıcısına yanıt

    Yazdıklarınız tamamiyle bahane. Aşırı taraftarlığın getirmiş olduğu ne olursa olsun savunma dürtüsü sizi Osmanlı'nın tartışmasız olarak başarısız olduğu konuda bile savunmaya itiyor.


    Osmanlı bilimsel gelişmeyi istemedi değil gayet istedi de. Ama alasını yapamadı, sizin zannettiğiniz gibi kolay değil o işler. Çok şeyin değişmesi gerekiyor. Heh işte modernleşmeye, batıyı yakalamaya çalışan padişahların başına da neler geldiğini biliyoruz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DarkTechno -- 9 Ocak 2023; 18:39:44 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hayır elbette balla ve çörekle besleyemedi.Zira herşeyi sıfırdan kurmak zorunda kaldı.Ahmet Haşim'in aktardığı tabloya bakarsan Türk halkı daha ekmek yapmayı bile bilmiyor,salgın hastalıklarla kırılıyor,karınları kurtlarla dolu birşekilde yaşıyorlardı.Mustafa Kemal Paşa'nın devraldığı Anadolu tam anlamıyla harabe ve kaderine terk edilmiş bir haldedir.1923-1938 yılları arasında Atatürk'ün önderliğinde yapılan reformlar ve imar hareketleri ile Türk ulusu adeta orta çağdan 20.yüzyıla taşınmıştır.Ancak bunu Osmanlı yüzlerce yıl başaramamıştır.


    En basitinde eğer İstanbul,Bursa,Trabzon,İzmir gibi belli başlı büyük Anadolu şehirlerinde yaşamıyorsan çevrende Osmanlıya ait çok az eser görürsün.Bunlarda genelde ya cami ya medrese ya da köprü şeklindedir.Hastane,ilkokul,lise,üniversite,kütüphane,baraj,elektrik,demiryolu,kara yolu gibi bugün çevrende gördüğün herşeyi Cumhuriyet rejimi Anadolu'ya getirmiştir.Türkler ilk defa Cumhuriyet rejimi ile ekonomiye tam anlamıyla katılma imkanı bulabilmiştir.


    Son olarak bugün bir tır dorsesine saklanarak Avrupa'ya geçmeye çalışan Pakistanlılar,Afganlar gibi değilsek bunu yine Atatürk'e borçluyuz.1923 yılındaki Anadoluyu aklında canlandırmak istiyorsan bugünkü Afganistan'a,Pakistan'a bakman yeterli olacaktır.





  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    "Ad hominem ve suçlamalar" şeklinde bir yaklaşım almaz mıyım acaba diye umaraktan, bu konu altında yazılmış olan gerçek bir mesaj üzerinden örnekleme yapmıştım, bunu da vurguladım üstelik yazacaklarımı neye istinaden genelleyebildiğimi ispatlamak için. "Hayali bir varlıkla tartışıyor" tarzında gereksiz bir cevap almayı engellemek birinci amaçtı. Yine de engel olmadı. :) Zira yazdığım mesajda da sık sık karşılaştırmalı örnekler verdim donanımhaber'de bile devamlı görülmesi mümkün olan örnekler. Yine de yok, inkâr edene tesir etmez.


    Zira söylediğim hiçbir şeye direkt cevap alamadığım gibi, şunları şunları da yaptın mı dürüst ol? Diye sorduğum sorulara dahi bir cevap gelmedi ama gelmeyeceğini biliyordum zaten. Klasik ateist / deist lafları geldi hepsine genel cevap olarak: ad hominem falan filan. Çok bariz bir çizginiz var ve asla sapmazsınız. :) Yarın yine üstü kapalı küçümsemelere devam bir gram utanma olmaksızın...


    Son olarak, oğrafyamızın dibinde müslüman coğrafyalarında uçuşan yabancı askeri uçaklar ve yabancı istihbarat ajanları, batı tarafından desteklenen hem TSK'yı hem de başka müslüman sivilleri hedef alan terör örgütleri, artı sosyal medya'da devamlı islama saldırı, artı en basitinden donanımhaberde bile islama ve müslümanlara her gün istisnasız yağan hakaretler ve daha niceleri: "müslümanlara her taraftan bilinçli saldırı var" argümanının kanıtı olamıyorsa, Rusya örneği ile kendinizi avutmaya devam edin bana göre sıkıntı yok.  


    Anlaşmamız mümkün değil kısacası, o yüzden herkese selametle.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kabus2224 -- 9 Ocak 2023; 18:57:26 >




  • yobaz derki, bir milleti bir gecede cahil bıraktılar

    bende sanıyorum ki ülkece okur yazarligimiz varmış

    meğerse camide hoca elinde sopa ile kuran öğretiyor ya bütün okur yazarlığı oymuş meğerse

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • kabus2224 kullanıcısına yanıt

    Bu mantıkla herkes her gün saldırı altında, Batı, Rusya, Türkiye, Müslümanlar, Uygurlar, siz, ben vs de dahil. Bu da artık bir güvenlik çalışmaları veya tartışması meselesi. Yani "güvenlik" kavramının köktenliğine takılıp kalmazsak ve birazcık olsun konu spesifik yaklaşırsak mevcut konuyla yine alakasız. Kelimelerin sınırlı anlamlarını enflasyona uğratıp dönüştürerek hasır adam safsatasını sürdürüp mantıksızlığınızla böbürlenebilirsiniz. Ne gördüğümü doğrudan söylüyorum. Her şeye güvenlik krizi boyutu katmak sağlıklı değil. Güvenlik insan davranışının belirlenmesine çok büyük rol oynayan önemli ve kökten bir mesele. Kabul. Ama tutup da Osmanlı'da matbaa kültürü yoktu meselesinden bir anda Amerikalılar TSK'nın gelişmiş ithal silah sistemlerini kontrol ediyor, Türkiye uzun süredir bir kukla, Pentagon Müslümanları bombalıyor vs muhabbetine geçmeyelim. Ayaklarınız biraz yere basmaya başladığı zaman tartışalım, o zaman "anlaşmazlığımızın" da bir kıymeti olur.


    İyi akşamlar.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Bu ortodoksları sapık ve kafir olarak gören katolikler, doğu roma yani bizansa yardım etselerdi, Istanbulu bile ele geciremezlerdi.. Bu avrupaya hükmetme olayı balkanlarla sınırlı kalmıs bir olay zaten.. Bence osmanlının bu kadar palazlanmasının sebebi kesinlikle ortodoksları sapık olarak gören katolik zihniyetiydi..




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Warlord384 -- 9 Ocak 2023; 19:20:35 >
  • Vanished Man V kullanıcısına yanıt
    Bir abdülaziz döneminde iyiydi o da ekonomi çok kötü olduğu için iflas verdi. Sonra başkası geçti o da donanmayı çok umursamadı. Kalyon gemisi diyorum yelkenli olan, sen buharlı diyorsun sıvamaya çalışıyorsun. Talim diye bir şey yoktu Osmanlı gemileri limanlara bağlı bir şekilde çürüyordu hep. Son 300 yılda doğru düzgün top atış talimi bile yapmamıştır, nereye donanması iyi olsun? Manevra yapmayı bilmiyordu askerler. Silah atmadan iyi donanma olabilir mi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Warlord384 kullanıcısına yanıt

    Alternatif tarih senaryolarını kafamızda bir simülasyon oynatırcasına canlandırıp speküle edebiliriz ama esasında işler öbür türlü olsaydı ne olacağını bilemeyiz. Özellikle 1204 Haçlı Seferi'nden yola çıkarsak Latin ve Cermen Katolik Hristiyanların Rum imparatorluğunun aşırı zayıflamasında rolü olduğu sıklıkla dile getirilir. Ancak bir yandan Osmanlı'nın yerli cemiyetten başarıyla devşirilen tam bir savaş gücü olarak geliştiği de bariz. Buna mukabil özellikle geç dönem Rum ordusu paralı yabancı askerlerden oluşan, açık vermeye daha elverişli fazlasıyla karma bir orduydu. Rumların çok daha fazla kaynağı olsaydı da sonuç pek farklı olmayabilirdi. Esas problem şu ki Batı tarihçiliğinde Rum imparatorluğunu "Hıristiyanlığın doğu kalesi veya hududu" olarak betimleyen muhafazakar bir önyargı bulunur. Sizin alternatif tarih varsayımınız bu önyargının bir yankısı gibidir. Yani Hıristiyanlar doğuda daha önce Sasani Perslerini, Müslüman Arapları ve Selçuklu Türklerini tutan kendi kalelerini baltalamış, haliyle Osmanlıların önü açılmıştır gibisinden bir çıkarım. Fakat bu yaklaşım Rumların tıpkı Osmanlılar gibi diğerlerine karşı saldırgan yani emperyal / yayılmacı oldukları ve toparlanır toparlanmaz Hıristiyan Avrupa toprakları ve halkları üstünde askeri harekatlara giriştiği gerçeğini atlıyor. Katolikler kadar Rumlar da pek çok kez Katolikleri oyuna getirmiştir. Müslümanlarla da iş tutmuştur. Yani "kalleş ve hain" Katolikler, "arkadan bıçaklanan" Ortodokslar resmi bence çok yanlıştır. Batı'nın ideolojik biçimde "Bizans" adını verdiği İstanbul'daki Rum-Roma İmparatorluğu özünde Katoliklerin hasmıydı. Hem de en az hatta belki de Müslümanlardan daha fazla. Kiliseleri birleştirme çabası da Rum'un son dönemindeki ölümcül zayıflığından ve Osmanlı'nın artan tehditkar gücünden vuku buldu yoksa bazı Rum elitleri asla Katolik Kilisesi'yle birleşmeye çabalamazdı. Elitler ve entelektüeller seviyesinde kısmi ve çoğunlukla da menfaat odaklı bir uzlaşı olsa da bilhassa da halk ve muhafazakar çevreler seviyesinde Katolik Batılılar ve Ortodoks Rumlar büsbütün düşmandı. Karşılıklı olarak birbirilerini sapkın görüyorlardı. Sapkın görmek Katoliklere has değildi. Osmanlılarla Kızılbaşlar ve Safevilerin durumu gibi düşünülebilir. Yani karşılıklı bir mesele. Bilhassa Ortaçağ insanı için din ve dinin doğru yorumu yani doğru mezhep hayati önem arz ediyordu. Bir ölüm kalım meselesiydi. Avrupa Protestanlığın doğumuyla muazzam bir kan gölüne döndü. İlk Protestanları hiç de Katoliklerden daha barışçıl, hümanist vs görme hatasına düşmeyin. Ortaçağ insanının taassubu ve din adına estireceği terör bizim gibi pek çok modern insanın kanını donduracak türdendir. 15.yüzyılın Katoliklerinden (veya bakış açısına göre Ortodokslarından) çok şey bekliyorsunuz. Biz zaten Türkiye'de halen bu Ortaçağ bağlamını kırmaya çalışıyoruz. Türkiye'de hala belirli inançlar uğruna kan dökecek bir sürü vahşi tip var. Atatürk tüm ömrünü bu bağlamı kırarak Türkiye'yi modern hale getirmeye adadı. "Ortaçağ" kesinlikle bir öcü değil, aksine bizim öz vahşi doğamızı ve pek çok insani karakteristiğimizi çok güzel yansıtır ama günümüzde yeri yok. Geçmiş geçmişte kalmalıdır.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Bu nasıl bir uydurmaysa bir türlü unutulmadı gitti. Yok böyle bir şey. Osmanlı'nın matbaayı yasaklaması da hattatların protestosu bilmemnesi de yok. Matbaa Osmanlı'ya gayrimüslimler vasıtasıyla hem de uygun olduğuna dair özel izinle ta 16. yüzyılda gelmiştir. Müslüman matbaası açıldıktan sonra da basılan kitapların büyük kısmını ulema ve diplomat sınıfı almıştır. Türkiye'nin matbaa tarihi, kitap kültürü ve tarihiyle ilgili, Müteferrikayla ilgili zaten yayınlar vardı, son senelerde de birçok kitap ve başka yayınlar çıktı. Zavallı Müteferrika, bastığı kitaplar satılmadığı için en son yabancılara Türkçe gramer kitapları satmaya ve borçlarını kapatmaya çalıştı. Adamın terekesi yayınlandı. Daha detaylı bilgi isteyen, bu konuları merak eden daha doğrusu bu konular üzerinden bir yargıya varmak isteyen zahmet edip biraz açıp okusun. 1500 senelik uydurmalarla yargı dağıtmaya çalışmayın artık.


    Bu arada maşallah. Koca konuda hangi görüşten olursa olsun tek bir doğru mesaj dahi yok. Bu da okullarda verilen tarih ve kültür eğitiminin durumunu çok güzel gösteriyor. Sorsan şuraya mesaj atanlar en azından bilmem ne lisesi mezunu veya öğrencisidir, x üniversitesi talebesidir hatta mesleği olan koca adamlardır. İnanılır gibi değil. Şuraya mesaj atılan mesajların hiçbirinde bile en ufak bilgi kırıntısı yok. En yakın birkaç tanesinde de oradan buradan duyulan şeylerin akılda kalan kırıntıları var. O kadar bariz anlaşılıyor ki.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 9 Ocak 2023; 22:27:37 >




  • Kraven kullanıcısına yanıt

    Hee yalan. 1493'te İstanbul Yahudileri kullanmaya başlıyor, 1567'de Ermeniler, 1627'de Yunanlar. Ama ne hikmetse Müslümanların kullanması 1729'a kadar mümkün olmuyor.

  • MRTFR kullanıcısına yanıt

    İnternetten kopyala yapıştır bilgiyle gelmekle olmuyor o işler. Yasak olduğuna dair bir ferman, hüküm vs. var mı da "mümkün olmuyor" diyebiliyorsun? Öyle ezbere orada burada gördüklerini yazarak yalnızca tarih değil hiçbir konuda yargıya varamazsın. Açıp herhangi bir matbuat tarihiyle ilgili çalışmaya baktın mı? Gayrimüslim matbaalarının bastığı kitapların ne olduğuna bakma zahmetine de girdin mi mesela? Müteferrika'nın terekesini veya onun üzerine yapılmış çalışmaları okudun mu? Ne olmuş mesela 1729'dan sonra? Kaç kitap basılmış, kaç kitap satılmış, kimler almış bu kitapları hiç araştırdın mı?


    Ne kadar bayılıyorsunuz ezbere konuşmaya yahu. Elinizin altında internet var tabii. Oradan tarihlere bakıp bakıp yaz, yazınca çıkıyor. Tarihçilik de böyle işliyor zaten bu kafaya göre.

  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.