Şimdi Ara

Mobil iletişimde aşırı rekabet uyarısı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
728
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, Türkiye'de mobil sistemler üzerinden yapılan data trafiğinin geçen yıla göre 15 kat arttığını, bunun şirketlerin giderlerini de artırdığını belirterek, ''Böyle giderse sektör, duopole hatta monopole dönebilir'' dedi. AA muhabirine açıklamalarda bulunan Acarer, mobil iletişim firmalarının Türkiye ekonomisi için büyük öneme sahip olduğunu, yaptıkları yatırım ve oluşturdukları istihdam alanına bir çok sektörde rastlanmadığını belirtti. Sektör kuruluşları arasında bir ''aşırı rekabet ortamının'' sözkonusu olduğunu savunan Acarer, bunun kısa dönemde tüketici için iyi gibi gözükmesine rağmen uzun vadede tehditler barındırdığını ifade etti. BTK'nın açıkladığı son raporlara göre mobil hatlar üzerinde oluşan data trafiğinin geçen yıla göre yüzde 1495 arttığını, bunun 15 katlık bir artış olduğu anlamına geldiğini ifade eden Acarer, şöyle konuştu: ''Data trafiği 15 kat artmış, işletmelerin gelirleri yüzde 5-6 artmış. Giderleri daha fazla artıyor. Kardaki bir kuruluşun gideri gelirinden daha hızlı artarsa, bir süre sonra zarar etme noktasına gelmeden, makul kar edememe noktasına geldiği için işi bırakacaktır. Böyle bir durumda sektör duopole hatta monopole dönebilir. Kısa dönemde bu aşırı rekabet tüketiciye olumlu yansır ama orta ve uzun dönemde olumsuz yansır. Buna dikkat etmemiz lazım. İşletmeleri korumamız lazım. Bu işletmeler dünyanın vergisini veriyor, insanını istihdam ediyor. Sadece mobil işletmelerin 3. çeyrekteki yatırımı 817 milyon lira. 3 ayda kaç kuruluş böyle yatırım yapıyor. Türkiye ekonomisi için çok önemli bir konudan bahsediyoruz.'' Acarer, aşırı rekabet ortamının sürdürülebilir karları baskı altında tuttuğunu, diğer yandan da giderleri hızla yükseldiğini anlatarak, ''Kira giderleri yükseliyor. Dövizde artış oldu, bunların bir çok gideri dövize bağlı. Bu firmalar global krizde bile istihdama devam etti. Aşırı rekabeti kendileri yapıyorlar. Ona yapacak bir şeyimiz yok. Diyoruz ki 'oynama sınırınız şurası. Alt ve üst sınırınız bu. Bu sınırda rekabeti yapın, kendi fiyatlarınızı belirleyin'. Şu anda Avrupa'nın en düşük fiyatlarına sahip ülkeyiz'' dedi. -''Güvercin mi yetiştirmek gerekiyor'' Baz istasyonlarının insan sağlığına zararlı olduğu iddiasıyla bazı bölgelerde yeni altyapı oluşturma yatırımlarının engellendiğini ifade eden Acarer, bu sorunun artık gündemden çıkması gerektiğini ifade etti. Bu konuda vatandaşların yanlış bilgiledirildiğini savunan Acarer, baz istasyonlarından radyasyon değil elektromanyetik alan yayıldığını, kullanılan sistemlerin frekans değerlerinin sağlığa zararı bulunmayan bir boyutta olduğunu belirtti. Acarer, bilgisayar, saç kurutma makinesi, mikrodalga fırın, çamaşır makinesi gibi bir çok cihazın da elektromanyetik alan yarattığını belirtti. Baz istasyonları kaldırılsa dahi kentlerdeki elektromanyetik alanın azalmayacağını öne süren Acarer, ''Tek kaynak bu değil mesela radyo ve televizyon vericileri çok daha büyük bir kaynak. Bu vericilerin bulunduğu bölgelerde çok yüksek elektromanyetik alan var. Yüksek gerilim hatları da öyle. Baz istasyonlarını kaldırırsanız mobil haberleşme olmaz. Mobil haberleşmeyi yapmak için güvercin yetiştirmek mi gerekiyor? Dumanla mı haberleşelim? Baz istasyonlarının mutlaka yerleşim yerlerinin içinde olması gerekiyor. Bunu kaldırıp şehrin dışında bir tepeye kurmak mümkün değil'' dedi. Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedeflediğini ve bir bilişim toplumu yaratmaya çalıştığını kaydeden Acarer, ''(Fiber için şehirleri kazdırmayacağız, baz istasyonlarını sökeceğiz) dersen iletişim nasıl gelişecek. Bu konuyla ilgili Ulaştırma Bakanlığı'nın yeni bir teşkilat yapısı oldu. Burada da yeni, ek görevler var. Bu konu orada da değerlendirildi. Sanıyorum ki bundan sonra bu konuda yapılacak ikincil düzenlemelerle bu konuya çözüm getirilecektir'' dedi. -Van depremi ve cep telefonu- Baz istasyonlarının yıkılmasına yönelik değerlendirmelerde, bu sistemlerin devletin malı olduğunun da dikkate alınması gerektiğini söyleyen Acarer, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sabit operatör de mobil operatör de imtiyaz sözleşmesiyle çalışır. Devlet yapması gereken bir şeyi bir şirkete, belli bir süre için ve bir lisans bedeli karşılığı yaptırıyor. 25 sene sonunda, örneğin 2023 yılında doluyor. 12-13 senesi kalmış, lisans süresi bitiyor. Devlet kendi kurmadığı, işletmelere kurdurduğu tüm sistemi geri alacak. Baz istasyonlarını, santralleri, kuleleri geri alacak. Bu sistemler aslında devletin sistemleri. Adam davulla zurnayla baz istasyonu yıkıyor. Bu kimin sistemi, bir süre sonra, 13 sene sonra devletin olacak sisteme zarar veriyor. Peki bu suç değil mi? Hukukçuların aslında bunu değerlendirmesi lazım. Devletin şu anki sistemine zarar vermek suç da 10 sene sonraki malına vermek suç değil mi? Olaya yargının bu şekilde bakması lazım.'' Acarer, konunun başka bir boyutunun da baz istasyonlarının kaldırılmasından dolayı ortaya çıkacak maddi manevi zararlar olduğunu kaydederek, '' Bu zararın sorumlusu kim olacak? Van depreminde 112 ve 155'e 70 bin çağrı geldi, bunun 60 bine yakını mobil sistemler üzerinden. Kaç kişi kurtuldu böylelikle. Orada baz istasyonları kaldırılmış olsaydı ne olacaktı, bu canlar kurtarılamayacaktı. Hukukçuların konuyu bu yönüyle de değerlendirmesi gerekiyor.''



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi crazy0067 -- 21 Kasım 2011; 11:27:51 >







  • quote:

    Orijinalden alıntı: crazy0067

    Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, Türkiye'de mobil sistemler üzerinden yapılan data trafiğinin geçen yıla göre 15 kat arttığını, bunun şirketlerin giderlerini de artırdığını belirterek, ''Böyle giderse sektör, duopole hatta monopole dönebilir'' dedi. AA muhabirine açıklamalarda bulunan Acarer, mobil iletişim firmalarının Türkiye ekonomisi için büyük öneme sahip olduğunu, yaptıkları yatırım ve oluşturdukları istihdam alanına bir çok sektörde rastlanmadığını belirtti. Sektör kuruluşları arasında bir ''aşırı rekabet ortamının'' sözkonusu olduğunu savunan Acarer, bunun kısa dönemde tüketici için iyi gibi gözükmesine rağmen uzun vadede tehditler barındırdığını ifade etti. BTK'nın açıkladığı son raporlara göre mobil hatlar üzerinde oluşan data trafiğinin geçen yıla göre yüzde 1495 arttığını, bunun 15 katlık bir artış olduğu anlamına geldiğini ifade eden Acarer, şöyle konuştu: ''Data trafiği 15 kat artmış, işletmelerin gelirleri yüzde 5-6 artmış. Giderleri daha fazla artıyor. Kardaki bir kuruluşun gideri gelirinden daha hızlı artarsa, bir süre sonra zarar etme noktasına gelmeden, makul kar edememe noktasına geldiği için işi bırakacaktır. Böyle bir durumda sektör duopole hatta monopole dönebilir. Kısa dönemde bu aşırı rekabet tüketiciye olumlu yansır ama orta ve uzun dönemde olumsuz yansır. Buna dikkat etmemiz lazım. İşletmeleri korumamız lazım. Bu işletmeler dünyanın vergisini veriyor, insanını istihdam ediyor. Sadece mobil işletmelerin 3. çeyrekteki yatırımı 817 milyon lira. 3 ayda kaç kuruluş böyle yatırım yapıyor. Türkiye ekonomisi için çok önemli bir konudan bahsediyoruz.'' Acarer, aşırı rekabet ortamının sürdürülebilir karları baskı altında tuttuğunu, diğer yandan da giderleri hızla yükseldiğini anlatarak, ''Kira giderleri yükseliyor. Dövizde artış oldu, bunların bir çok gideri dövize bağlı. Bu firmalar global krizde bile istihdama devam etti. Aşırı rekabeti kendileri yapıyorlar. Ona yapacak bir şeyimiz yok. Diyoruz ki 'oynama sınırınız şurası. Alt ve üst sınırınız bu. Bu sınırda rekabeti yapın, kendi fiyatlarınızı belirleyin'. Şu anda Avrupa'nın en düşük fiyatlarına sahip ülkeyiz'' dedi. -''Güvercin mi yetiştirmek gerekiyor'' Baz istasyonlarının insan sağlığına zararlı olduğu iddiasıyla bazı bölgelerde yeni altyapı oluşturma yatırımlarının engellendiğini ifade eden Acarer, bu sorunun artık gündemden çıkması gerektiğini ifade etti. Bu konuda vatandaşların yanlış bilgiledirildiğini savunan Acarer, baz istasyonlarından radyasyon değil elektromanyetik alan yayıldığını, kullanılan sistemlerin frekans değerlerinin sağlığa zararı bulunmayan bir boyutta olduğunu belirtti. Acarer, bilgisayar, saç kurutma makinesi, mikrodalga fırın, çamaşır makinesi gibi bir çok cihazın da elektromanyetik alan yarattığını belirtti. Baz istasyonları kaldırılsa dahi kentlerdeki elektromanyetik alanın azalmayacağını öne süren Acarer, ''Tek kaynak bu değil mesela radyo ve televizyon vericileri çok daha büyük bir kaynak. Bu vericilerin bulunduğu bölgelerde çok yüksek elektromanyetik alan var. Yüksek gerilim hatları da öyle. Baz istasyonlarını kaldırırsanız mobil haberleşme olmaz. Mobil haberleşmeyi yapmak için güvercin yetiştirmek mi gerekiyor? Dumanla mı haberleşelim? Baz istasyonlarının mutlaka yerleşim yerlerinin içinde olması gerekiyor. Bunu kaldırıp şehrin dışında bir tepeye kurmak mümkün değil'' dedi. Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedeflediğini ve bir bilişim toplumu yaratmaya çalıştığını kaydeden Acarer, ''(Fiber için şehirleri kazdırmayacağız, baz istasyonlarını sökeceğiz) dersen iletişim nasıl gelişecek. Bu konuyla ilgili Ulaştırma Bakanlığı'nın yeni bir teşkilat yapısı oldu. Burada da yeni, ek görevler var. Bu konu orada da değerlendirildi. Sanıyorum ki bundan sonra bu konuda yapılacak ikincil düzenlemelerle bu konuya çözüm getirilecektir'' dedi. -Van depremi ve cep telefonu- Baz istasyonlarının yıkılmasına yönelik değerlendirmelerde, bu sistemlerin devletin malı olduğunun da dikkate alınması gerektiğini söyleyen Acarer, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sabit operatör de mobil operatör de imtiyaz sözleşmesiyle çalışır. Devlet yapması gereken bir şeyi bir şirkete, belli bir süre için ve bir lisans bedeli karşılığı yaptırıyor. 25 sene sonunda, örneğin 2023 yılında doluyor. 12-13 senesi kalmış, lisans süresi bitiyor. Devlet kendi kurmadığı, işletmelere kurdurduğu tüm sistemi geri alacak. Baz istasyonlarını, santralleri, kuleleri geri alacak. Bu sistemler aslında devletin sistemleri. Adam davulla zurnayla baz istasyonu yıkıyor. Bu kimin sistemi, bir süre sonra, 13 sene sonra devletin olacak sisteme zarar veriyor. Peki bu suç değil mi? Hukukçuların aslında bunu değerlendirmesi lazım. Devletin şu anki sistemine zarar vermek suç da 10 sene sonraki malına vermek suç değil mi? Olaya yargının bu şekilde bakması lazım.'' Acarer, konunun başka bir boyutunun da baz istasyonlarının kaldırılmasından dolayı ortaya çıkacak maddi manevi zararlar olduğunu kaydederek, '' Bu zararın sorumlusu kim olacak? Van depreminde 112 ve 155'e 70 bin çağrı geldi, bunun 60 bine yakını mobil sistemler üzerinden. Kaç kişi kurtuldu böylelikle. Orada baz istasyonları kaldırılmış olsaydı ne olacaktı, bu canlar kurtarılamayacaktı. Hukukçuların konuyu bu yönüyle de değerlendirmesi gerekiyor.''

    mantıklı, gidiş hiç de iyi değil



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi JackDanielSD -- 21 Kasım 2011; 12:25:27 >




  • Ne mantığı hocam.devir internet devri.denizbank uygulama yapmış bankaya gitmeden sıramatik uygulamasını kullanarak sıra alabiliyorsun,ve insanlar artık her ihtiyaçini cepden görmeye başladı.ligtvyi izliyorsun,yemek sipariş ediyorsun,tabiki data kullanımı artacak.yıllarca somürduler bizi ,bırak da biraz hizmet versinler.
    Bu BTK ne iş yapar anlamadım,hep köstek olur kullanıcıya,önce 444lu numaralari bozdu.şimdi de interneti alacak elimizden

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mahmut716

    Ne mantığı hocam.devir internet devri.denizbank uygulama yapmış bankaya gitmeden sıramatik uygulamasını kullanarak sıra alabiliyorsun,ve insanlar artık her ihtiyaçini cepden görmeye başladı.ligtvyi izliyorsun,yemek sipariş ediyorsun,tabiki data kullanımı artacak.yıllarca somürduler bizi ,bırak da biraz hizmet versinler.
    Bu BTK ne iş yapar anlamadım,hep köstek olur kullanıcıya,önce 444lu numaralari bozdu.şimdi de interneti alacak elimizden

    yanlız mantıklı düşünmek gerekir dedikleri gibiyse evet kısa süreli bize avantajlı gelebilir ama uzun süreli dönemde çok daha pahalıya kullanım söz konusu olabilir.Nasıl devlet sıkıştıkça herşeye zam koyuyor yetmiyor vergileri arttırıyor, aynısı gsm operatörlerinden de gelebilir diyorlar :) örnek avea faturasızlarda 1 gb 9 tl veriyor karı ne ki bu işten maliyeti nedir misal merak ediyorum.Vodafone desek cepneti enazından yeni abone alımına kapadı belki uzun dönemde içerikte de değişikliğe gidip sınırlandırabilir.Turkcelle birşey diyemeyeceğim çünkü onun pek ucuz yanı yok :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CeSiN -- 21 Kasım 2011; 14:02:38 >




  • burada kullanıcıların da hatası var, hizmetlerin ucuz olması gerçekten iyi fakat, mobil cihazlar için hizmete açılan bir paketi sınırsız diye bilgisayarında kullanan zihniyette yanlış bana göre. bu durumu aylar önce de söyledim bu trafiğe bu yoğunluğa operatörler de bir yere kadar dayanır, bir zaman sonra onlar da pes etmek zorunda kalırlar, hep söyleriz ya Turkcell hep pahalıdır diye, bakıldığı zaman adamlar en iyisini yapmış kendileri için demek ki...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DSGNRY

    burada kullanıcıların da hatası var, hizmetlerin ucuz olması gerçekten iyi fakat, mobil cihazlar için hizmete açılan bir paketi sınırsız diye bilgisayarında kullanan zihniyette yanlış bana göre. bu durumu aylar önce de söyledim bu trafiğe bu yoğunluğa operatörler de bir yere kadar dayanır, bir zaman sonra onlar da pes etmek zorunda kalırlar, hep söyleriz ya Turkcell hep pahalıdır diye, bakıldığı zaman adamlar en iyisini yapmış kendileri için demek ki...

    Bizim milletimize sınırsız kavramı fazla geliyor :) baksana kablolu internet firmaları bile yüksek hızlara geçmeye başladıktan sonra adil kullanım limiti mevzusunu hemen devreye soktular :) kaçarı yok yani hep limitler dahilinde kullanacağız birşeyleri suistimal edenler yüzüne.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CeSiN

    quote:

    Orijinalden alıntı: DSGNRY

    burada kullanıcıların da hatası var, hizmetlerin ucuz olması gerçekten iyi fakat, mobil cihazlar için hizmete açılan bir paketi sınırsız diye bilgisayarında kullanan zihniyette yanlış bana göre. bu durumu aylar önce de söyledim bu trafiğe bu yoğunluğa operatörler de bir yere kadar dayanır, bir zaman sonra onlar da pes etmek zorunda kalırlar, hep söyleriz ya Turkcell hep pahalıdır diye, bakıldığı zaman adamlar en iyisini yapmış kendileri için demek ki...

    Bizim milletimize sınırsız kavramı fazla geliyor :) baksana kablolu internet firmaları bile yüksek hızlara geçmeye başladıktan sonra adil kullanım limiti mevzusunu hemen devreye soktular :) kaçarı yok yani hep limitler dahilinde kullanacağız birşeyleri suistimal edenler yüzüne.

    Bizim milleti durdurmak mümkün değil..

    Kesinlikle katılıyorum. Amerika'da öğrenim gören bir arkadaşım var. iPhone kullanıcısı kendisi. Jailbreak yapıyor musun? dedim. Aynen cevap şu;

    "Abi saçmalama, burda insanlar Jailbreak yapanlara sahtekar gözüyle bakıyor. 1 $ olan uygulamaya parası neyse verip alıyor adam. Bizim Türkler işin cini"

    Ben zaten bu cevaptan sonra susarım...




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.