Şimdi Ara

konu kapatilabilir...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
0
Favori
203
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C0963D60D -- 6 Eylül 2019; 17:50:42 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Kısmen katılıyorum. Ama şöyle de bir şey var. İnsanlar yaptıkları işten,çalıştıkları derslerden,çözdükleri testlerden sıkıldıkları zaman vakit geçirecek bir şeyler arıyorlar. Kimisi oyun oynuyor,kimisi dizi-film izliyor,kimisi de kitap okuyor. Her kitap okuyan birey "uhuu ben ufkumu genişletiyorum,kitap okumak çok güzel yea" kafasında değil. Zaman geçirmek için okuyorlar. Bunun sonucunda da bahsettiğiniz sürükleyici-akıcı romanlar ön plana çıkıyor. Ülkemizde kitap okuma oranı bu kadar düşükken bir de okuyanları eleştirmek doğru değil bence.

    Ayrıca her kitabın zamanı var. Derslerden boğulan bir öğrencinin ağır kitaplar okuması çok zor olur. Kitap üzerine kafa yormak istemez. Şu sıralar okul-iş yoğunluğunda fırsat buldukça kitap okuyorum bende. Ha ne okuyorsun diye soracak olursan 1984'ü yeni bitirdim. Yine bu tarz sürükleyici kitaplar okumaya devam ederim muhtemelen.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Heyea -- 28 Eylül 2016; 15:43:27 >




  • Kısaca yazarın geçimini sağlamak amacıyla kaleme alınmış eser.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Heyea kullanıcısına yanıt
    Bunları okumayı film izlemek, oyun oynamak gibi sadece boş zamanlarını değerleme aracı olarak görenlere lafım yok ama bu kitapları okuyanların çoğu bilinçsizce yaptıklarının çok yararlı bir iş olduğuna kendini ikna etmiş ve o şekilde motive olarak okuyorlar. Halbuki hiçbir faydası yok.

    1984 güzel bir edebiyat kitabı, boş beleş değil. Aslında klasiklerin tamamına yakını sürükleyici, okuması çok zevkli kitaplar fakat çocukluktan beri hayran kültürüyle yetişen ve bu popüler kültürün kölesi olmuş özenti gençler klasikleri hiç keşfedemedikleri için ilk okuduklarında çok ağır geldiğini ve zevk alamadıklarını söylüyorlar. Kendine bir şey katacak edebiyat kitapları yerine Pegasus Yayınları, Doğan Kitap, Epsilon Yayınları gibi yayınevlerinin çıkardığı, arkasında bestseller yazan popüler kültür kitaplarını okuyorlar.

    Son olarak "Ülkemizde kitap okuma oranı bu kadar düşükken bir de okuyanları eleştirmek doğru değil." bakış açısı tamamen yanlış. Önemli olan nicelik değil niteliktir, eğer sana bir şey katmayan kitapları okuyorsan kaç kitap okuduğunun hiçbir önemi yok. Mesela Türkiye'de üniversite sayısını sürekli arttırmamıza rağmen bilim adamı çıkmamasının nedeni, olayın üniversite sayısıyla değil üniversitelerde eğitimin kalitesiyle alakası olmasındandır. Aynı şekilde 100 tane Astroloji, sahte bilim kitabı okusan sana ne katar diye sorsam hiçbir şey dersiniz ki popüler kültür kitaplarının da onlardan pek farkı yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C0963D60D -- 1 Ekim 2016; 6:58:46 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ne yazıkki size katılmıyorum. Toplumumuzun çok büyük bir kısmının hayatında eline kitap almadığını, kafasını yalan dolan haberlerle dolu facebooktan kaldırmadığı, gazetenin magazin sayfasına bakıp köşe yazılarını asla görmediği bir dönemde olduğumuzu düşünürsek keşke popüler kültür kitaplarını bile okusalar kısmını önemle savunuyorum bende hiç olmazsa eline kitap almış olur.

    İnsanları kafka, Dostoyevski okuyanlar ve popüler kitapları okuyanlar diye ayrıştırmak doğru değil bence, Hangi kitabın kime ne kattığına karar verme lüksümüz yok. Kimisi sabah akşam kişisel gelişim okur, kimisi dünya klasiklerinden kafasını kaldırmaz kimisi fantastik edebiyatın içinde kaybolur elf dili öğrenir bu hangi yemekten kim daha çok tat alıcak gibi kimi brokoli sever kimisi kebap.

    Tabiki dünya klasikleriyle gözümde kirli peçete kadar değeri olmayan popüler kültürün meşhur kitabı grinin elli tonu gibi sapık saçmalıkları bırak kıyaslamayı rafta yan yana koyma hatasına bile düşmem ama okuyanlarıda ayrıştırmam.




  • Don Quijote de bir zamanlar o begenmedigin kitaplardan biriydi. Zamaninin best selleriydi. Hatta incilden sonra en cok basilan kitap oldugunu soyleyenler bile var. Her kitabin edebi bi degeri olmayabilir ama kulturel bir degeri vardir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kitap yazmak o kadar kolay bir şey değildir, iyi yazmak ise gerçekten zor bir şey. Bunu amatör bir yazar olarak söylüyorum. Kurmaca - hayali - bir roman Alan okuyan kişinin amacı zamanını değerlendirmektir. Elbette bu kitaplar kafka gibi yazarların kitapları ile karşılaştırılamaz karşılaştırılmamalıdır da.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cinéma kullanıcısına yanıt
    Bestseller kitaplara karşı değilim, niteliksiz popüler kültür kitaplarına karşıyım. Edebi değeri olan bazı kitaplar da çok satıyor (Stefan Zweig, George Orwell kitapları, Suç ve Ceza, Tutunamayanlar gibi) fakat bunların diğerlerinden farkı sürekli satması. Arkasında New York Times Bestseller yazan kitaplar niteliksiz ürün olduğu için 10 sene sonra unutulup gidiyor ama verdiğin Don Quijote örneğinde olduğu gibi edebi değeri olan kitaplar her zaman satıyor. Klasikler çok satmasından ziyade sürekli (her dönem) sattığı için klasik oluyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okumayın, okutmayın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Film izlerken keyif veren aksiyon hollywood filmlerini izliyoruz değilmi. İşte popüler kitaplarda bu boşluğun kendi kategorisinde dolduruyor. Varlıkları normal

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sterma

    Bunları okumayı film izlemek, oyun oynamak gibi sadece boş zamanlarını değerleme aracı olarak görenlere lafım yok ama bu kitapları okuyanların çoğu bilinçsizce yaptıklarının çok yararlı bir iş olduğuna kendini ikna etmiş ve o şekilde motive olarak okuyorlar. Halbuki hiçbir faydası yok.

    1984 güzel bir edebiyat kitabı, boş beleş değil. Aslında klasiklerin tamamına yakını sürükleyici, okuması çok zevkli kitaplar fakat çocukluktan beri hayran kültürüyle yetişen ve bu popüler kültürün kölesi olmuş özenti gençler klasikleri hiç keşfedemedikleri için ilk okuduklarında çok ağır geldiğini ve zevk alamadıklarını söylüyorlar. Kendine bir şey katacak edebiyat kitapları yerine Pegasus Yayınları, Doğan Kitap, Epsilon Yayınları gibi yayınevlerinin çıkardığı, arkasında bestseller yazan popüler kültür kitaplarını okuyorlar.

    Son olarak "Ülkemizde kitap okuma oranı bu kadar düşükken bir de okuyanları eleştirmek doğru değil." bakış açısı tamamen yanlış. Önemli olan nicelik değil niteliktir, eğer sana bir şey katmayan kitapları okuyorsan kaç kitap okuduğunun hiçbir önemi yok. Mesela Türkiye'de üniversite sayısını sürekli arttırmamıza rağmen bilim adamı çıkmamasının nedeni, olayın üniversite sayısıyla değil üniversitelerde eğitimin kalitesiyle alakası olmasındandır. Aynı şekilde 100 tane mitoloji, sahte bilim kitabı okusan sana ne katar diye sorsam hiçbir şey dersiniz ki popüler kültür kitaplarının da onlardan pek farkı yok.

    1000 tane tarih kitabı okusan ne olacak?

    1000 tane felsefe kitabı okusan ne olacak?

    1000 tane bilim kitabı okusan ne olacak?

    O da 1000 tane popüler kültür kitabı okusa ne olacak?

    Ondan zevk alıyorsa bırak, yargılamada okusun.

    Ha sen bilimi felsefeyi tarihi okurken zevk almıyorsan ve evet bu doğru olan böyle yapmalıyım, diğer saçmalıklar gerçek değil evet bunlar gerçek diyorsan, belki de popüler kültür değirmeninde öğütülen sensin.

    Ha okusa felsefe tarih bilim vb. çok daha sever belki ama konu bu değil.




  • Tekrar yazıyorum, isteyen istediğini okusun ben kendi görüşümü yazdım. Yargılama ve eleştirme hakkım var. Öyle bir cevap yazmışsınız ki gören de popüler kültür kitapları okuyanlara işkence yapıyoruz sanacak, ben sadece edebiyat kitaplarının yerine sadece bu niteliksiz kitapların okunmasını eleştiriyorum. Konuyla alakalı yanlış bir şey yazdıysam düzeltirsiniz ama gelip bu konuya "milleti eleştirme sakın" demeyin.

    Ayrıca konuyu tamamen yanlış anlamışsınız. Tarih, felsefe, bilim kitapları okusan teorik bilgi öğrenirsin yararlıdır ama ben bundan bahsetmedim. Burada bahsettiğim konu nonfiction (kurgu dışı) kitaplar değil, fiction (kurgu) kitaplarından bahsediyorum. Edebiyat diye tanıtılıp sadece para kazanma amacıyla yazılan, zorlasa herkesin iyi kötü yazabileceği bir olay anlatan, klasik sayılan kitaplarda olduğu gibi önemli bir insanlık sorunundan bahsetmeyen, gönderme metafor ve diğer sanatsal değerleri yok sayan kısaca hiçbir edebi değeri olmayan kurgu kitaplarının gereksizliğinden bahsettim.
    Edit: Sahte bilim kitabı dedim diye kafan karışmış heralde. Sözdebilim (pseuodoscience) tamamen uyduruk bir alandır ve bu türden kitapları okumanın insana zaman kaybından başka bir etkisi olmaz o yüzden verdim o örneği. Popüler kültür kitaplarını da zaman kaybı konusunda biraz buna benzettim. Nasıl olduysa bilim, tarih, felsefe gibi nonfiction türünde kitapları eleştirdiğim anlamı çıkarmışsın oradan ama sadece örnek verme amacıyla sahte bilimden (https://tr.wikipedia.org/wiki/S%C3%B6zdebilim ) bahsettim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C0963D60D -- 1 Ekim 2016; 6:54:24 >




  • Yok sondakini yanlış anlamışsın. Elinden ne gelir hocam? Herkes aydınlanacak olsa keşke ama bu imkansız.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.