Şimdi Ara

Geçmişte uğradığım gizli aşağılamayı dava edebilir miyim?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
692
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar. Sakarya Hendekte bir firmada çalışıyorum. Bu firmaya 2019 yılının temmuz ayında girdim. Girdiğim günden itibaren negatif enerji aldığım, firmanın eski elemanlarından olan, yönetimin de o tarihte belli bir bölümün sorumluluğunu verdiği bir şahıs var. O tarihlerde sorumlu, şu an ise belli bir süreliğine gelecek denmesine rağmen( geçen yıl başlarında) halen üretim mühendisi statüsündedir. Kendisi tam bilgim yok lakin en fazla lise mezunu olduğunu düşünüyorum.
    Şimdi beni rahatsız eden, kafamda sürekli sorular sormama sebep olan ve hatta kendimi bu kişiye karşı kurmama sebep olan durumlar silsilesini anlatacağım.
    İlkin bu şahıs işbaşı yaptığımız günlerde bir soru ve sual fırtınasına tabi tuttu beni ve işe yeni girdiğim için hayırdır amacın ne gibisinden bir çıkışta bulunamadım ancak soru işaretleri belirmeye başladı kafamda bu şahıs hakkında.
    Kimsin, necisin, hangi okulu okudun, neden memur olmadın? Gibi anlam veremediğim tepkiler veriyordu. Ben lisede elektrik, myo da otomotiv ve dgs ile kamu yönetimini bitirdim iki yıl daha okuyup. Bu kadar okumuşsun neden memur olmadın gibi bir söylemde bulununca şaşırdım. Ön yargı yapmamaya iyi niyetli olduğunu düşünmeye çalıştım. Sonra birgün yaşımı sordu 2019 da o tarihte 31 yaşındaydım. "Evli bekâr?" Dedi, bekârım dedim. Ve verdiği bu cevap-yorum(bana göre yersiz ve art niyetli) "oo artık yaş geçmiş, kör topal birini bulacaksın" sözü içimde volkanlar patlattı ancak bir kenara yazıp yine işime bakmaya çalıştım. Size sorayım arkadaşlar, siz daha yeni tanıdığınız bir insana, ne yaşadığını bilmediğiniz bir insana böyle bir yorum yapar mıydınız? Neyse bu şahsın kafa yapısı ve yakınında olan birkaç işçinin de kafa yapısının bana uygun olmadıklarını düşündüğüm için bunlara mesafeli duruyordum bu arada. Sonra zaman geçtikçe, dağınık çalıştığımı, el aletlerini özenli kullanmadığımı, proje föylerini yerlerine koymam gerektiği gibi argümanlar ortaya koymaya başladı. Sonra bir gün işle alakalı bana bir şey söyledi, şöyle şöyle yaparsın burayı dedi, onun dediği gibi yaptım parça çalışmadı yine sorunluydu, ona sormadan inisiyatif alarak biraz daha işledim parçayı ve bu kez sorun çözüldü.Ancak bu kez de kalite birimi beğenmeyerek kalite kontrol kağıdına yazmış, bu şahıs bu hata yazısına istinaden onarımı yaptığım parçanın yanına çağırarak birşey söyleyeceğim dedi, gittim, sonra başladı anlatmaya ancak hayal edin üst perdeden ve aşağılar üslupla, " ben sana böyle böyle yapılacak dedim, böyle mi yapılır" gibi cümleler. Dedim ki burada her şeyi senin dediğine göre yapacaksak inisiyatif alamayacaksak bizim olmamızın ne anlamı var? Karşılık argümanı şu oldu; "patronun da kalite föylerini gördüğü, iyi olmadığı, kızdığı" yönünde şeylerdi. Tamam dedim bu noktadan sonra herşeyi sana sorarım. O durumdan sonra muhabbetimi kestim ve iş icabı zoraki cevaplar veriyordum. Sabahları günaydın vb demiyordum. Bu hallerimden rahatsız olmuş benimle sohbet etmek istedi birgün özür vs diledi ancak cam vazo ve kırılma mevzusunu anımsayın. Bu şahısa ustalığının iyi olduğunu ancak asıl ustalığın gönülleri fethetmek olduğunu, benim daha çok üzgün olduğumu söyledim. Arkadaşlar en son dün (31-1-2022 pazartesi) bir iş buyurmak için yaklaşık 6-7 metrelik bir mesafeden eliyle işaret yapıp ağzıyla da "bir gelir misin" dedi. Daha öncelerden de aynı şeyi yapıyor, ayağına çağırıp söylüyordu söyleyeceği şeyi, o gün dedim ki; hep biz geliyoruz senin ayağına, iki adımda sen at gel söyle dedim bozuldu hemen ve "öyle mi? İçeriyi arıyorum o halde" dedi. Cevabım nereyi ararsan ara şeklinde oldu. Artık gözümü kararttım çünkü geceleri uyku uyuyamıyorum neredeyse zihnimi meşgul ediyor. Neyse üretim şefi ile ikisi çağırdılar yanlarına,bana şöyle dedi şef; "bir durum varmış, bu arkadaşın dediğini yapmıyor muşsun, bu arkadaş üretim sorumlusu ne derse yapmak zorundasın dedi. Cevabım; ayağına çağırıp söylemesin gelip söylesin oldu. Sonra üretim şefi; "bu yaptığın tutanak tutmayı icab ediyor biliyor musun?" Dedi. Ben; isterseniz attırın dedim. Bu şahsı sevmiyorum, sevmediğim kişiden emir almak istemiyorum dedim. Sonra kimsenin kimseyi sevmek zorunda olmadığı, ona verilmiş yetki gereği yapmam gerektiğini söyledi, ben yapmayacağımı söyledim. O peki tutanağını yazıyorum dedi, tamam dedim. Yazdı ve bugün savunmamı yazıp ik ya verdim. İk müdürü de 10 dakikalık şöyle olalım böyle olalım bilindik argümanları kullandı. Şimdi sözün özü bilgili avukat ya da normal arkadaşlardan yardım istiyorum, ben bu şahsa beni yıpratan sözlerinden dolayı manevi tazminat davası açabilir miyim? Farkındayım görünürde ben haksızım bu olayda ancak geçmişten dolayı hoşlanmadığım bir insandan, üstelik büyüklük gösterir şekilde emir almaya mecbur muyum? Son olarak bahsi geçen şahısı benden hariç 10'a yakın belki daha fazla insan hoşlanmıyor 30 kişilik firmada, kaldı ki ben bu şahısa eminim buna, hiçbir özel hayatı soran, iğneleyici, gizli niyetli konuşmam olmamasına rağmen, bu şahıs neden böyle davranmıştır? Dediğim gibi, manevi tazminat davası açmaya hakkım var mıdır bu olayda? Yardımcı olan herkese teşekkür ederimm.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >







  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.