Şimdi Ara

Forumdaki en boş konu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
196
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 20 yaşındayım. Maladaptif daydreaming denilen hayal kurma zımbırtısına sahibim hatta 12 üzerinden 11.75 mi ne değerlendirildim. Zaman içinde birçok psikolojik hastalık geçirdim. Ayrıca asperger olduğumu düşünüyorum ama kariyer hedefim açısından sorun çıkarmaması için psikiyatra hiç gitmedim ve çocukken de ailem çok optimist olduğu için otistik davranışlarımdan şüphelenseler de bir doktora göstermediler. Belirsiz bir zamandan itibaren kendimi avuca sığacak büyüklükteki bir taşın altındaki ezilmiş ve artık ne olduğu belli olmayan bir bahçe örümceği cesedi gibi hissediyorum. Peki bu ruh hali nedir, neden böyleyiz? Bunun nasıl olduğunu bilmiyorum ve sanki elimde olmadan birisi içimdeki mutluluğu ve hırsı bedenimden farkında olmadan çalıyormuş gibi hissediyorum. Bir gün bir şey oldu ve bütün sevincimi ve başarma isteğimi kaybettim... Uğraştığım spor dalında hiçbir zaman milli başarı elde edemeyeceğim, müziğe verdiğim emek sadece kendi etrafımda, dünyamda olan bir başarı olarak kalacak, okuldaki aldığım notlar nasıl ilkokul, ortaokul ve lisede yaptığım başarıların hiçbir halta yaramadığı gibi üniversitedeki başarıda tamamen anlamsız ve diğer her şey...


    Uğraştığım her hobi, giriştiğim her iş, yeltendiğim her uğraş kaçınılmaz olarak her defasında yarım yamalak bir şekilde elimde kalıyor ve ben yine o hissin mahkumu oluyorum. Ben hastayım, depresyon hastası... Bazıları hiç düşünmez ve mevcut durumu hiç değerlendirmezler, hayatlarının gidişatını umursamazlar ve her şeye saldırırlar, o anda yaptıkları her neyse sonuna kadar sorgulamadan devam ederler... Ben felsefe yaparım, düşünürüm, neden böyle derim, şöyle olsaydı nasıl olurdu diye sorarım. Bunun sonucunda düşünmekten bütün hırsını ve sevincini kaybetmiş ruh gibi dolaşan bir varlık olarak gezerim ortalıkta. Bazen mutlu olan insanların qeriseqalı olduğunu düşünüyorum. Bunun çok yanlış olduğunu biliyorum ama bunu düşünmeden ve buna inanmadan edemiyorum... Sadece düşünmüyorlar, bunu nasıl başarıyorlar? Bu kadar enerjiyi nasıl buluyorlar? Bu enerjiyi düşünmek yerine nasıl eyleme döküyorlar bir an olsun bile durup neyin doğru neyin yanlış, neyin gerekli neyin gereksiz ve hali hazırda uğraştığı, çabaladığı şeyin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine, bütün o verdiği çabaların sonuçlanıp sonuçlanmayacağına, gerçekten anlamlı olup olmadığına kafa yormadan nasıl bu saçmalığa devam edebiliyorlar?


    Bir yandan her şeyi bilmek istiyorum. Evrendeki her bilgiye sahip olmak istiyorum, neyin gerçekten doğru neyin gerçekten yanlış olduğu ve hangi durumlarda bilginin bu ikisi arasında gidip geldiğine... Laplace'in Şeytanı gibi... Bu çok delice, manyakça ve bir bakıma anlamsız... Hayatının belli bir dönemini sadece düşünmeyle geçirmeyi seçmiş ya da mecbur bırakılmış herkes hayatın ve etrafını çevreleyen her bir olgunun ne derece anlamlı ve gelecekte ne kadar çıkarına olacağını, hayatına ciddi bir yön verip vermeyeceğini düşünür. En sonunda anlamsız olduğunda karar kılar ve elini ayağını uğraştığı, çabaladığı, az ya da çok ter döktüğü ne varsa çeker... Hayatın doğasını düşünmek, buna kafa yormak kaçınılmaz olarak olumsuz bir çıkarım yapmaya yol açar, bu kaçınılmazdır...


    Düşünmemeyi başarmalıyım. Umursamamayı, her şeyi kontrol edemeyeceğimi öğrenmeliyim, kabullenmeliyim, hayatı çözdüğümü sanıyorum ama onun hakkında en ufak şeyi bile bilmiyorum. Ben kendini çok zeki sanan eşşekoğlueşşeğin tekiyim eşşeğim eşşek eşşek gibi eşşek aa ii aa ii.


    Bir yandan da hiçbir şey bilmemek istiyorum. Keşke cahil olsaydım, bu kadar sorgulamasaydım, bu kadar okumasaydım. Çok okuyup, çok sorgulayıp delirmeseydim. Bütün bunlardan sonra, onca yıldan sonra, kafayı gerekli gereksiz bir ton şeyle doldurup yaşamaktan ziyade yaşamanın ne olduğunu düşünmekten sonra vardığım sonuç beni ağır zortlattı. Çünkü oksimoron bir şekilde hayatın sorgulanmaması gereken bir şey olduğuna sorgulayarak kanaat getirdim. Keşke dinleri ve insan bilincini bu kadar merak etmeseydim, biyolojiyi, psikolojiyi ve astronomiyi bu kadar önemsemeseydim. Biyolog değilim, kimyager değilim, psikiyatr değilim, astronom da değilim. Bütün bunlardan sonra elimde para yok hayatın anlamını bilsem ne yazar... Mevcut işimde iyi bir işçi olup paramı alıp yarın bir sonraki köleliğe hazır olmak aslında odaklanabileceğim yegane şey olmalı. Mevcut şartlar altında hayat ancak böyle geçer ve bir yerlere varır. Yani sanırım... Lanet olsun... evet...

    @ZillaKami








  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.