Şimdi Ara

Fatih Sultan Mehmed'in Mahlası ile Yazdığı Şiiirler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
8
Cevap
0
Favori
2.113
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar, bu aralar Fatih Sultan Mehmed’in Avni mahlasıyla yazdığı şiirlere merak saldım. Bilmediğim kelimelerin anlamına bakıyorum, şiir yorumlamalarını okuyorum; başarılı bir padişah olduğu kadar tanınması gereken bir sanatçıymış kendisi. Aralarından aşağıdaki şiirini çok beğeniyorum ama orijinal haline rastlayamadım, bilgisi olan varsa yazabilir mi lütfen?

    ‘‘Hiç kimse yok kimsesiz
    Herkesin var bir kimsesi
    Ben bugün kimsesiz kaldım
    Ey kimsesizler kimsesi

    Kimse aradığım yollarda
    Kimsesizlik kimsem oldu
    Dinsin artık hicranın cana 
    Kimse aradığım yollar
    Kimsesiz kimselerle doldu’’



  • 15.yy'^da böyle bir ifade olmayacağını herhalde edebiyatla az biraz ilgilenen herkes bilir.

    Yazma Eserler Kurumunun yayınladığı Divana bakın. İnternetten Fatihin şiirleri diye aratarak bir yere varılmaz.

    EK: Orijinalini koyuyorum bakan bulsun;

    Her kesî bir kimseyi idindi âlemde kesî
    Kimsenem sensin menüm iy kimsesüzler kimsesi

    Dede Ömer Ruşeninin. İfade tarzı olarak da yukarıdakiyle alakası yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi E-Nazmi -- 26 Ocak 2018; 12:33:31 >
  • GAZEL

    İmtisâl-i câhidû fillâh olubdur niyyetüm
    Dîn-i İslâm’un mücerred gayretidür gayretüm

    Allah için küfürle cihadın misalini vermektir niyetim
    Mücerret gayretim, (sadece) İslâm dini içindir.

    Fazl-ı Hakk u himmet-i cünd-i ricâlullâh ile
    Ehl-i küfri ser-te-ser kahr eylemekdür niyyetüm

    Hakk üstünlüğü ve Allah’ın yücelttiği veliler himmetiyle
    Kâfirleri baştan sona kahreylemektir niyetim.

    Enbiyâ vü evliyâya istinâdum var benüm
    Lutf-ı Hak’dandur hemân ümmîd-i feth ü nusretüm

    Peygamberlerle velilerdir istindım benim;
    Hakk’ın lütfundandır, fetih ve başarı ümidim.

    Nefs ü mâl ile n’ola kılsam cihânda ictihâd
    Hamdülillah var gazâya sad hezârân ragbetüm

    Nefis ve malla cihadıma şaşılmasın;
    Hamdolsun, gazaya binlerce rağbetim var.

    Ey Mehemmed mu’cizât-ı Ahmed-i Muhtâr ile
    Umaram gâlib ola a’dâ-yı dîne devletüm

    Ey Mehmet, Seçilmiş Ahmed’in mucizeleriyle
    Umarım, galip gelir din düşmanlarına devletim.

    Avnî (Fatih Sultan Mehmet)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yeşilpaltoluadam -- 26 Ocak 2018; 16:39:11 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Eger meyl itmese nâza güzeller
    Göñül aldurmaz idi ehl-i diller

    Dehânuñuñ beyânı muhtasardur
    Mutavveldür saçuñda muhtasarlar

    Harâmî gamzeñ ü tarrâr zülfüñ
    Göñül şehrinde bilmem ne ararlar

    Señüñ vasluñ metâı cân degermiş
    İşidürüz görenler şöyle dirler

    Dile zülfüñde gamzeñden irişür
    Gice içinde korhulu haberler

    Kalur ayakda zülfüñe uyanlar
    Saçuñ sevda iden başdan çıkarlar

    Gül-i dünyâda yokdur bûy-i rahat
    Hemân ‘Avnî irişür derd-i serler

    Bu arada yanlış hatırlamıyorsam Fatih'in Avni Divanı'nı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı, hatta internette de olması lazım. Ayrıca Cem Sultan'ın divanına da bakmanı tavsiye ederim, çok güzel şiirleri vardır. Ben şahsi olarak ise 2. Selim'in şiirlerini çok severim.

    Leylî zülfün sihr-i gamzen akl u cânum aldılar
    Eyleyüp mecnûn beni sahrâ-yı aşka saldılar

    Göreli hüsn ile sen Yûsuf-cemâli gözlerüm
    Akl u dil çâh-ı zenehdâna düşüben kaldılar

    Cân u gönlüm leblerün şevkine kandil mest olup
    Sabr elinden şîşe-i nâmûsı yire çaldılar

    Leblerün cânâ şarâb imiş görinür su gibi
    Şevk ile atşân idüp yok yire cânum aldılar

    Dişlerün vasfın Selîmî vasf idelden akl u dil
    Baş u cânı terk idüben bahr-ı aşka taldılar.

    Bunlar dışında ise Şah İsmail'in şiirleri mükemmeldir hatta birinci sınıf şairdir. Yavuz veya Kanuni ile kıyaslanmaz bile bence.

    Aman hey erenler mürüvvet sizden
    Öksüzem garibem amana geldim
    Şu benim halime merhamet eylen
    Ağlayu ağlayu meydana geldim

    Şahın bahçesinde men garip bülbül
    Efkarım artmakta halim pek müşkül
    Koparmadım asla kokladım bir gül
    Kafir oldum ise imana geldim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven

    Eger meyl itmese nâza güzeller
    Göñül aldurmaz idi ehl-i diller

    Dehânuñuñ beyânı muhtasardur
    Mutavveldür saçuñda muhtasarlar

    Harâmî gamzeñ ü tarrâr zülfüñ
    Göñül şehrinde bilmem ne ararlar

    Señüñ vasluñ metâı cân degermiş
    İşidürüz görenler şöyle dirler

    Dile zülfüñde gamzeñden irişür
    Gice içinde korhulu haberler

    Kalur ayakda zülfüñe uyanlar
    Saçuñ sevda iden başdan çıkarlar

    Gül-i dünyâda yokdur bûy-i rahat
    Hemân ‘Avnî irişür derd-i serler

    Bu arada yanlış hatırlamıyorsam Fatih'in Avni Divanı'nı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı, hatta internette de olması lazım. Ayrıca Cem Sultan'ın divanına da bakmanı tavsiye ederim, çok güzel şiirleri vardır. Ben şahsi olarak ise 2. Selim'in şiirlerini çok severim.

    Leylî zülfün sihr-i gamzen akl u cânum aldılar
    Eyleyüp mecnûn beni sahrâ-yı aşka saldılar

    Göreli hüsn ile sen Yûsuf-cemâli gözlerüm
    Akl u dil çâh-ı zenehdâna düşüben kaldılar

    Cân u gönlüm leblerün şevkine kandil mest olup
    Sabr elinden şîşe-i nâmûsı yire çaldılar

    Leblerün cânâ şarâb imiş görinür su gibi
    Şevk ile atşân idüp yok yire cânum aldılar

    Dişlerün vasfın Selîmî vasf idelden akl u dil
    Baş u cânı terk idüben bahr-ı aşka taldılar.

    Bunlar dışında ise Şah İsmail'in şiirleri mükemmeldir hatta birinci sınıf şairdir. Yavuz veya Kanuni ile kıyaslanmaz bile bence.

    Aman hey erenler mürüvvet sizden
    Öksüzem garibem amana geldim
    Şu benim halime merhamet eylen
    Ağlayu ağlayu meydana geldim

    Şahın bahçesinde men garip bülbül
    Efkarım artmakta halim pek müşkül
    Koparmadım asla kokladım bir gül
    Kafir oldum ise imana geldim


    Şah İsmail'in hiç ama hiç hece ölçüsüyle şiiri yok. Bütün eski yazmalarda aruzla yazılmış şiirler var. Bu koşmalar falan sonradan Anadolu sahasında söylenmiş şiirler. Bu konu üzerine yazılmış bir makale de vereyim;

    hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/download/1281/1265

    Yani evet bazı koşmalar güzel falan ama Hatai'nin değil. Zaten İsmail'in makta beyitlerinde uyguladığı formül çok karakteristik. Hiç bir koşmada öyle bir yansıması yok.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven

    Eger meyl itmese nâza güzeller
    Göñül aldurmaz idi ehl-i diller

    Dehânuñuñ beyânı muhtasardur
    Mutavveldür saçuñda muhtasarlar

    Harâmî gamzeñ ü tarrâr zülfüñ
    Göñül şehrinde bilmem ne ararlar

    Señüñ vasluñ metâı cân degermiş
    İşidürüz görenler şöyle dirler

    Dile zülfüñde gamzeñden irişür
    Gice içinde korhulu haberler

    Kalur ayakda zülfüñe uyanlar
    Saçuñ sevda iden başdan çıkarlar

    Gül-i dünyâda yokdur bûy-i rahat
    Hemân ‘Avnî irişür derd-i serler

    Bu arada yanlış hatırlamıyorsam Fatih'in Avni Divanı'nı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı, hatta internette de olması lazım. Ayrıca Cem Sultan'ın divanına da bakmanı tavsiye ederim, çok güzel şiirleri vardır. Ben şahsi olarak ise 2. Selim'in şiirlerini çok severim.

    Leylî zülfün sihr-i gamzen akl u cânum aldılar
    Eyleyüp mecnûn beni sahrâ-yı aşka saldılar

    Göreli hüsn ile sen Yûsuf-cemâli gözlerüm
    Akl u dil çâh-ı zenehdâna düşüben kaldılar

    Cân u gönlüm leblerün şevkine kandil mest olup
    Sabr elinden şîşe-i nâmûsı yire çaldılar

    Leblerün cânâ şarâb imiş görinür su gibi
    Şevk ile atşân idüp yok yire cânum aldılar

    Dişlerün vasfın Selîmî vasf idelden akl u dil
    Baş u cânı terk idüben bahr-ı aşka taldılar.

    Bunlar dışında ise Şah İsmail'in şiirleri mükemmeldir hatta birinci sınıf şairdir. Yavuz veya Kanuni ile kıyaslanmaz bile bence.

    Aman hey erenler mürüvvet sizden
    Öksüzem garibem amana geldim
    Şu benim halime merhamet eylen
    Ağlayu ağlayu meydana geldim

    Şahın bahçesinde men garip bülbül
    Efkarım artmakta halim pek müşkül
    Koparmadım asla kokladım bir gül
    Kafir oldum ise imana geldim


    Şah İsmail'in hiç ama hiç hece ölçüsüyle şiiri yok. Bütün eski yazmalarda aruzla yazılmış şiirler var. Bu koşmalar falan sonradan Anadolu sahasında söylenmiş şiirler. Bu konu üzerine yazılmış bir makale de vereyim;

    hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/download/1281/1265

    Yani evet bazı koşmalar güzel falan ama Hatai'nin değil. Zaten İsmail'in makta beyitlerinde uyguladığı formül çok karakteristik. Hiç bir koşmada öyle bir yansıması yok.

    Benim elimdeki makale de tam tersini söylüyor. Hatta şöyle diyor:

    Şiir nev’i Manzume adedi Beyit yekânn
    11 heceli nefes (Koşma tarzı) 61 718
    11 heceli gazel 5 32
    8 heceli nefes (Semaî tarzı) 38 462
    7 heceli nefes (İlâhî tarzı) 1 10
    7 heceli mâni 10 20

    Örnek:

    Mûsâ’ya verdiğin Tûr’un hakkiçün
    îsâ’ya verdiğin sûnm hakkiçün
    Ol şems ü kamerin nurun hakkiçün
    Hatâ ettim günahımı bağışla

    Cümle biten çiçeklerin hakkiçün
    On iki Ma’sûm’i pâk’in hakkiçün
    Sen ganîsin sende ngayrı kimsem yok
    Hatâ ettim günâhımı bağışla

    Hatâyı çağırır aman Enelhak
    Münkir kullanndan uzaksın uzak
    Sen ganîsin senden gayn kimsem yok
    Hatâ ettim günâhımı bağışla

    Sadettin Nüzhet Ergun'un Hatayi Divanı kitabından aldım bunları bu arada.http://esgici.net/006/Hatayi%20Divani%20%20%20Sadeddin%20Nuzhet%20Ergun.pdf veyahttps://archive.org/details/HatyyDivanaahsmailSafevSEdebHayatVeNefesleri

    Hatayi mahlasını kullanan başka Türk şairleri var Azerbaycan coğrafyasında. Osmanlı tarafında ise Hatayi kullanılmıyor. Bunlar ise Şah İsmail'e ait olan şiirler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven

    Eger meyl itmese nâza güzeller
    Göñül aldurmaz idi ehl-i diller

    Dehânuñuñ beyânı muhtasardur
    Mutavveldür saçuñda muhtasarlar

    Harâmî gamzeñ ü tarrâr zülfüñ
    Göñül şehrinde bilmem ne ararlar

    Señüñ vasluñ metâı cân degermiş
    İşidürüz görenler şöyle dirler

    Dile zülfüñde gamzeñden irişür
    Gice içinde korhulu haberler

    Kalur ayakda zülfüñe uyanlar
    Saçuñ sevda iden başdan çıkarlar

    Gül-i dünyâda yokdur bûy-i rahat
    Hemân ‘Avnî irişür derd-i serler

    Bu arada yanlış hatırlamıyorsam Fatih'in Avni Divanı'nı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı, hatta internette de olması lazım. Ayrıca Cem Sultan'ın divanına da bakmanı tavsiye ederim, çok güzel şiirleri vardır. Ben şahsi olarak ise 2. Selim'in şiirlerini çok severim.

    Leylî zülfün sihr-i gamzen akl u cânum aldılar
    Eyleyüp mecnûn beni sahrâ-yı aşka saldılar

    Göreli hüsn ile sen Yûsuf-cemâli gözlerüm
    Akl u dil çâh-ı zenehdâna düşüben kaldılar

    Cân u gönlüm leblerün şevkine kandil mest olup
    Sabr elinden şîşe-i nâmûsı yire çaldılar

    Leblerün cânâ şarâb imiş görinür su gibi
    Şevk ile atşân idüp yok yire cânum aldılar

    Dişlerün vasfın Selîmî vasf idelden akl u dil
    Baş u cânı terk idüben bahr-ı aşka taldılar.

    Bunlar dışında ise Şah İsmail'in şiirleri mükemmeldir hatta birinci sınıf şairdir. Yavuz veya Kanuni ile kıyaslanmaz bile bence.

    Aman hey erenler mürüvvet sizden
    Öksüzem garibem amana geldim
    Şu benim halime merhamet eylen
    Ağlayu ağlayu meydana geldim

    Şahın bahçesinde men garip bülbül
    Efkarım artmakta halim pek müşkül
    Koparmadım asla kokladım bir gül
    Kafir oldum ise imana geldim


    Şah İsmail'in hiç ama hiç hece ölçüsüyle şiiri yok. Bütün eski yazmalarda aruzla yazılmış şiirler var. Bu koşmalar falan sonradan Anadolu sahasında söylenmiş şiirler. Bu konu üzerine yazılmış bir makale de vereyim;

    hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/download/1281/1265

    Yani evet bazı koşmalar güzel falan ama Hatai'nin değil. Zaten İsmail'in makta beyitlerinde uyguladığı formül çok karakteristik. Hiç bir koşmada öyle bir yansıması yok.

    Benim elimdeki makale de tam tersini söylüyor. Hatta şöyle diyor:

    Şiir nev’i Manzume adedi Beyit yekânn
    11 heceli nefes (Koşma tarzı) 61 718
    11 heceli gazel 5 32
    8 heceli nefes (Semaî tarzı) 38 462
    7 heceli nefes (İlâhî tarzı) 1 10
    7 heceli mâni 10 20

    Örnek:

    Mûsâ’ya verdiğin Tûr’un hakkiçün
    îsâ’ya verdiğin sûnm hakkiçün
    Ol şems ü kamerin nurun hakkiçün
    Hatâ ettim günahımı bağışla

    Cümle biten çiçeklerin hakkiçün
    On iki Ma’sûm’i pâk’in hakkiçün
    Sen ganîsin sende ngayrı kimsem yok
    Hatâ ettim günâhımı bağışla

    Hatâyı çağırır aman Enelhak
    Münkir kullanndan uzaksın uzak
    Sen ganîsin senden gayn kimsem yok
    Hatâ ettim günâhımı bağışla

    Sadettin Nüzhet Ergun'un Hatayi Divanı kitabından aldım bunları bu arada.http://esgici.net/006/Hatayi%20Divani%20%20%20Sadeddin%20Nuzhet%20Ergun.pdf veyahttps://archive.org/details/HatyyDivanaahsmailSafevSEdebHayatVeNefesleri

    Hatayi mahlasını kullanan başka Türk şairleri var Azerbaycan coğrafyasında. Osmanlı tarafında ise Hatayi kullanılmıyor. Bunlar ise Şah İsmail'e ait olan şiirler.

    Farkındaysan Nüzhet Ergun sadece bir tane yazmayı yeni yazıya çevirmiş. 60-70 tane gazel var bunda sadece bir o kadar da koşma ve Köprülü'nün kütüphanesinde diyor. Büyük ihtimalle 16. yy'dan değil yazma. Benim attığım makaleyi okursan göreceksin ki 16.yy'dan kalan yazmaların hiç birisinde hece ölçüsüyle şiir yok.

    Ek olarak da şunu diyeyim; Şu mesajındaki koşma bile 19.yy özelliği taşıyor Şah İsmail'in olduğu söylenen çoğu koşma gibi ve bariz İstanbullu.

    EK: Ayrıca Halk Edebiyatında Karacaoğlan'ın bile şiirlerinin kaçının onun olup olmadığı, kaç şiiri olduğu meçhulken şu şu koşmalar Hatai'nindir demek her şeyden bağımsız olarak çok cesaret gerektirir.

    2.EK: Senin için Rıza Tevfik bu işe ne diyor diye baktım. Tekke ve Halk Edebiyatı Makaleleri, Degah Yayınları, sayfa 221'e bakarsan en büyük Halk Edebiyatın uzmanlarından birisinin benimle aynı fikirde olduğunu görebilirsin hiç Hatayi üzerine inceleme yapmamış olmasına karşın(mesela yazmaları karşılaştırmamış yüzyıllara göre).

    3.EK: İsmail'in diğer ıvır zıvırı dışında 300-400 gazeli var.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi E-Nazmi -- 26 Ocak 2018; 19:52:39 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven

    Eger meyl itmese nâza güzeller
    Göñül aldurmaz idi ehl-i diller

    Dehânuñuñ beyânı muhtasardur
    Mutavveldür saçuñda muhtasarlar

    Harâmî gamzeñ ü tarrâr zülfüñ
    Göñül şehrinde bilmem ne ararlar

    Señüñ vasluñ metâı cân degermiş
    İşidürüz görenler şöyle dirler

    Dile zülfüñde gamzeñden irişür
    Gice içinde korhulu haberler

    Kalur ayakda zülfüñe uyanlar
    Saçuñ sevda iden başdan çıkarlar

    Gül-i dünyâda yokdur bûy-i rahat
    Hemân ‘Avnî irişür derd-i serler

    Bu arada yanlış hatırlamıyorsam Fatih'in Avni Divanı'nı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı, hatta internette de olması lazım. Ayrıca Cem Sultan'ın divanına da bakmanı tavsiye ederim, çok güzel şiirleri vardır. Ben şahsi olarak ise 2. Selim'in şiirlerini çok severim.

    Leylî zülfün sihr-i gamzen akl u cânum aldılar
    Eyleyüp mecnûn beni sahrâ-yı aşka saldılar

    Göreli hüsn ile sen Yûsuf-cemâli gözlerüm
    Akl u dil çâh-ı zenehdâna düşüben kaldılar

    Cân u gönlüm leblerün şevkine kandil mest olup
    Sabr elinden şîşe-i nâmûsı yire çaldılar

    Leblerün cânâ şarâb imiş görinür su gibi
    Şevk ile atşân idüp yok yire cânum aldılar

    Dişlerün vasfın Selîmî vasf idelden akl u dil
    Baş u cânı terk idüben bahr-ı aşka taldılar.

    Bunlar dışında ise Şah İsmail'in şiirleri mükemmeldir hatta birinci sınıf şairdir. Yavuz veya Kanuni ile kıyaslanmaz bile bence.

    Aman hey erenler mürüvvet sizden
    Öksüzem garibem amana geldim
    Şu benim halime merhamet eylen
    Ağlayu ağlayu meydana geldim

    Şahın bahçesinde men garip bülbül
    Efkarım artmakta halim pek müşkül
    Koparmadım asla kokladım bir gül
    Kafir oldum ise imana geldim


    Şah İsmail'in hiç ama hiç hece ölçüsüyle şiiri yok. Bütün eski yazmalarda aruzla yazılmış şiirler var. Bu koşmalar falan sonradan Anadolu sahasında söylenmiş şiirler. Bu konu üzerine yazılmış bir makale de vereyim;

    hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/download/1281/1265

    Yani evet bazı koşmalar güzel falan ama Hatai'nin değil. Zaten İsmail'in makta beyitlerinde uyguladığı formül çok karakteristik. Hiç bir koşmada öyle bir yansıması yok.

    Benim elimdeki makale de tam tersini söylüyor. Hatta şöyle diyor:

    Şiir nev’i Manzume adedi Beyit yekânn
    11 heceli nefes (Koşma tarzı) 61 718
    11 heceli gazel 5 32
    8 heceli nefes (Semaî tarzı) 38 462
    7 heceli nefes (İlâhî tarzı) 1 10
    7 heceli mâni 10 20

    Örnek:

    Mûsâ’ya verdiğin Tûr’un hakkiçün
    îsâ’ya verdiğin sûnm hakkiçün
    Ol şems ü kamerin nurun hakkiçün
    Hatâ ettim günahımı bağışla

    Cümle biten çiçeklerin hakkiçün
    On iki Ma’sûm’i pâk’in hakkiçün
    Sen ganîsin sende ngayrı kimsem yok
    Hatâ ettim günâhımı bağışla

    Hatâyı çağırır aman Enelhak
    Münkir kullanndan uzaksın uzak
    Sen ganîsin senden gayn kimsem yok
    Hatâ ettim günâhımı bağışla

    Sadettin Nüzhet Ergun'un Hatayi Divanı kitabından aldım bunları bu arada.http://esgici.net/006/Hatayi%20Divani%20%20%20Sadeddin%20Nuzhet%20Ergun.pdf veyahttps://archive.org/details/HatyyDivanaahsmailSafevSEdebHayatVeNefesleri

    Hatayi mahlasını kullanan başka Türk şairleri var Azerbaycan coğrafyasında. Osmanlı tarafında ise Hatayi kullanılmıyor. Bunlar ise Şah İsmail'e ait olan şiirler.

    Farkındaysan Nüzhet Ergun sadece bir tane yazmayı yeni yazıya çevirmiş. 60-70 tane gazel var bunda sadece bir o kadar da koşma ve Köprülü'nün kütüphanesinde diyor. Büyük ihtimalle 16. yy'dan değil yazma. Benim attığım makaleyi okursan göreceksin ki 16.yy'dan kalan yazmaların hiç birisinde hece ölçüsüyle şiir yok.

    Ek olarak da şunu diyeyim; Şu mesajındaki koşma bile 19.yy özelliği taşıyor Şah İsmail'in olduğu söylenen çoğu koşma gibi ve bariz İstanbullu.

    EK: Ayrıca Halk Edebiyatında Karacaoğlan'ın bile şiirlerinin kaçının onun olup olmadığı, kaç şiiri olduğu meçhulken şu şu koşmalar Hatai'nindir demek her şeyden bağımsız olarak çok cesaret gerektirir.

    2.EK: Senin için Rıza Tevfik bu işe ne diyor diye baktım. Tekke ve Halk Edebiyatı Makaleleri, Degah Yayınları, sayfa 221'e bakarsan en büyük Halk Edebiyatın uzmanlarından birisinin benimle aynı fikirde olduğunu görebilirsin hiç Hatayi üzerine inceleme yapmamış olmasına karşın(mesela yazmaları karşılaştırmamış yüzyıllara göre).

    3.EK: İsmail'in diğer ıvır zıvırı dışında 300-400 gazeli var.

    Yalnız kitabın başını okursan orada nüshalar arasındaki farklardan bahsediyor. Yani sadece bir tanesini yeni yazıya çevirmiyor. Orada da en iyi nüshanın Londra'da olduğunu, o nüshada da Rubai adı altında hece vezniyle yazılmış 10 dörtlük bulunduğunu söylüyor. Makaleyi de okudum. Orada özellikle Ergun hakkında çok kesin ifadeler yer alıyor ve sadece belli kısımları almış. Halbuki Ergun, daha sonraki kısımlarda o fikre neden vardığını bazı örneklere girerek açıklıyor. Genel itibariyle savı mantıklı dursa da kendi savını desteklemek için bazı ifadeleri seçmiş.

    Ha benim vardır veya yoktur diye bir iddiam yok. Nitekim halen daha tartışma konusu bir durum. O yüzden Hatayi mahlasını kullanıp o şiirleri kim yazdıysa, Şah İsmail divanındaki şiirleri seviyorum diyelim. Çünkü kimin yazdığı şu aşamada ilgi alanım değil, şiirin kendisini seviyorum.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.