Şimdi Ara

EVLİLİK ÜZERİNE SOHBETLER (5. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16.233
Cevap
395
Favori
930.431
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
398 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yek-13

    4 sene önce anne babası ayrılmış biriyim. diyebileceğim şey şu ki; tamam boşanabilirsiniz. ama madem boşanacaktınız çocuk yapmasaydınız. olan onlara oluyor yani.

    Haklısın ama kimse boşanmak için evlenmez şunu unutma senin çektiğin acılar kadar onlarda acı çekiyor.
    Bundan sonra sana düşen güçlü olmaktır.
  • 38 yaşında ve bekarım , senet önüme konmadan, senedin kokusunu aldım hep...

    yaşanmış gerçek hikaye layı 2. elden dinledim

    2004 krizi borsacı bir arkadaş kriz olunca askere gitmeye karar veriyor, iki arabaları var birini eşi kullanıyor, araçlar erkege ait

    hanımına diyorki : hazır kriz varken askerligi aradan çıkarayım senin kullandıgın arabayı satalım , sen benim arabayı kullan, arabanın parasıyla da ben yokken idare

    et dönüncede Allah kerim, çalışır gene alırız, karısı bişey demiyor

    ertesi akşam adam işten geliyor kayınvalide-kayınpeder gelmiş sen kimsin kızımızın arabasını satıyorsun diye çıkışıyorlar

    adam bunları dinliyor

    cevap: arabayı siz mi aldınız, ben malıma istedigimi yaparım evimden defolun

    gelin hanım hiç ses çıkarmadan kapıda annesini ugurluyor ortam buz gibi

    adam, hanımına: sen ne duruyorsun sende ailenle beraber .... diyor

    iki arabayıda satıyor, askere gidiyor, hatunuda boşuyor, şu anda da bizim firmada çalışıyor.(çocukları yokmuş bu arada onuda belirteyim)


    --------------------------------------------------------------------------


    hikaye kısmı bir yana: hocam senin ilişkin bir şansı hakkediyor size evlilik terapisti araya iyice mesafeler grmeden.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: zero01

    Hocam 2 yıl Amerikada kaldım.
    1960lı yıllardan sonra Avrupada ve Amerikada evlilik kavramı yok oldu.

    Sıra Türkiyede.
    Tv programları, medya, globalleşen dünya, sosyal ağlar bunun önünü açtı artık.
    Kısacası kapitalizm bizim bekar olmamızı istiyor.

    Üzülerek söylüyorum.
    Çevremdeki 30 evlilikten 29unda aynı sorun var.
    Muhafazakarında da, Solcusunda da...


    Önemsemiyoruz dalga geçiyoruz ama bu konuda çok çok haklısınız,

    maalesef kapitalizm gerçekten ayrılmamızı - mutsuz olmamızı istiyor, çünkü "mutsuz insan" daha çok alışveriş yapar, bekar insan daha çok gezer - para harcar, 2 kişinin tek evde aynı makineleri TV - buzdolabı kullanması yerine "2 ayrı ev, 2 şer ayrı TV vs". satın alınması kapitalist düzen için daha iyidir.

    Kadınlar bütün gün medyada , gazetede ne izliyor ne okuyor bir düşünün ;

    * aldatmayan erkek yoktur - kadınlar mutlu olma şansınız yok, kocanız mutlaka sizi aldatıyor!
    * kariyer de yap- bebek de (eve ve çocuğa bağlı kalma )
    * kadın erkek eşitliği = ( evlilikte ve beraberlikte kadın erkek rollerini unutturma yayınları)
    * kendini şımart - mutlu et ,sen buna layıksın, alışveriş yap , tarzını yarat, tarzını değiştir, " ihtiyaç için değil zevk için" alışveriş yap.. gibi gibi...

    Bu ve benzeri alt mesajlar toplumumuzda kadınların beyinlerine yıllardır artan bir şekilde kodlanıyor, çevreleri tarafından ise bilinçsizce tekrarlanıyor. (aman kızım kendini ezdirme)

    Kadınlarımızın da fazla suçu yok, bu dünya düzenini ve bu oyunu anlayabilmek ve karşı koymak kolay değil, özellikle kitap okumanın bile unutturulduğu , popüler kültür ile beyinlerimizi meşgul ederek cahilliğin pompalandığı bu dönemde...

    bu sebeple sabahtan akşama "evi -karısı - çocuğu için" para kazanmak amacı ile kim bilir hangi iş yerinde kimlere kölelik yapan , "gerektiğinde patrona kendini ve gururunu ezdiren" kocaya eve gelince "çocuğu çişe götür" kavgası yapılabiliyor.

    amacım ortalığı kızıştırmak değil, huzurlu bir ilişki arıyorsak (ki erkek olarak hepimizin amacı budur) bunun çözümü için sorunu tam anlamak adına yazıyorum.

    erkek milletinin evi = kalesi gibidir, evlilikte de heyecandan çok bu sığınacak kalenin huzurlu olmasını ister, tüm gün dışarıda avlandıktan , para kazanmak için yorulduktan sonra kalesine sığınıp huzur içinde dinlenip ailesi ile vakit geçirmek , mutlu olmak ve ertesi güne hazırlanmaktır amacı...

    maalesef günümüzde yukarıdaki sebeplerden dolayı, bu huzur kadınlarımıza yetmiyor, onlar sürekli "hala kendilerini sevip sevmediğimizden" emin olmak için veya "kendilerini değerli hissetmek" için arayış durumunda oluyorlar, çünkü huzur ve sakinlikte eksiklik hissediyorlar , ilgilenilmek istiyorlar, "emin değiller" ne sizden, ne ilişkinizden aslında ne de kendilerinden... aslında sözde ezilmemek için uğraşıyorlar ama bazen yavaş yavaş üste çıkıyorlar.. biz erkekler de huzursuzluğu sevmediğimizden dolayı alttan alıp bu ortamı hazırlayabiliyoruz.

    burada "alttan almak" yanlış değil, sakın öyle anlaşılmasın, alttan alıp o anda sorunu büyütmemek ama daha sonra uygun zamanlarda konuyu konuşarak olması gerektiği halini (bazen çaktırmadan bilinç altına işleyebilmek) anlatabilmek gerekiyor. Kolay değil, karşımızda da bilinç altına bir yığın olumsuz mesajlar yüklenmiş bir kızcağız var.

    zaman zaman düzenli olarak övgü ve sevgi gösterisi ile maalesef kaba tabirle "gazını almak " işin olmazsa olmazı... ama haftada bir bu gaz alma sonrasında her konuşmada o bilinç altı mesajları yıkmaya çalışmak önemli..

    evlilik hazırlığında bunları sık sık konuşmak, evlilikte eşlerin görevlerinden bahsetmek önemli, hatta eş dost sohbetlerinde bile genel muhabbetler arasında bunları konuşabilmek önemli..

    doğada değişmeyen kurallar var, kadının doğurganlığı, erkeğin çalışma ve avlanma yeteneği, bu varoluştan beri bu şekilde, günümüzde değişkenlikleri olsa da temelde aynı.. yuvayı dişi kuş yapar, adam da çalışır harcını koyar..

    bugün modern ilişkilerin sorunlarının en büyük kaynağı budur. (modern olmayan ilişkilerde zaten tekme tokatlar konuşuyor- orası konumuz dışı)

    evlilikler keşke bitirilmese, o çocuklar mutsuz büyümese, her "ayrılık mağduru çocuk" maalesef yine ilerde mutlu ilişkiler kuramayan birey adayı oluyor.

    bu gidişatı değiştirebilecek bilinç, sabır ve sağlıcakla...




  • milletin de ne derdi varmış be

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Treth

    quote:

    Orijinalden alıntı: farukdanis

    quote:

    Orijinalden alıntı: Treth

    quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    dostum inan ki düşündüm bunu. kapıyı açıp çık git desem mi dedim kendi kendime.

    sonra çocukların odasına gidip o melek yüzlerini görünce ; bu kuzucukları anne baba ayrı büyütmeye hakkımız yok diye düşünüp, hep vazgeçiyorum.

    yapılanları Allaha havale ediyorum sadece.

    düğün zamanı ailesinin bana yaptıklarını duysanız, bende gercekten peygamber sabrı olduğuna inanırsınız

    tek bir örnek vereyim ; nikah yapılmadan 1 gün önce senet yapmışlar, ilk cümleyi aynen aktarıyorum.

    '' kız evi tarafından daha önce alınan ; LCD TV, bulaşık, çamaşır mak, oturma grubu, yatak odası vs.vs. gibi eşyalar boşanma durumunda yine kız tarafına teslim edilecektir. bu eşyaların olmaması halinde şu kadar para ödemeyi kabul ediyorum ''

    bahsedilen eşyalardan LCD TVnin taksidini 2 ay önce bitirmiştim, diğer bütün eşyaları ise kredi kullanarak alıp, 4er taksitlerini ödemiştim.

    sırf eşim bu senede karşı çıktı diye onun hatırına imzaladım ve '' sevr anlaşması mı bu '' sözümden başka laf söylemedim.

    Allah var yukarıda eşim çok karşı çıktı bu senede.

    ben bunu göze alıp ailesinin yaptıklarına ses çıkarmıyorken, eşimin her fırsatta ailem hakkında söyledikleri gercekten zoruma gidiyor.

    Bana benzer bir şey denediler. Hemen parmağımdan yüzüğü çıkarıp eline verdim. kuzu kuzu geri dönmek zorunda kaldılar.

    Neyse işte sonra evlilikte sorunlar oldu bir gün ben gidiyorum dedi.. Kapıyı açtım çabuk ol ev soğumasın dedim gitti.. Klasik ardımdan köpek gibi geleceksin filan lafları 7 ay ne aradım ne sordum.. Dayanamayıp aradılar bi kaç güne boşanma celbiniz ulaşır elinize dedim. Nitekim 5 yıllık bir süreç içindede boşandım..

    nafaka mal paylaşımı vs konusunu nasıl hallettiniz hocam?

    Düğün evresinde 40.000 tl kadar para harcadım. Kız tarafı hiç bir şeye dokunmadı..

    üstüne birde imam nikahında dinde bir şey vardı şu kadar gram altın ayrılık esnasında verilecektir diye adın unuttum orayada 500 gr. altın borç yazdılar.. Üstüne takılacak takılar için PAZARLIK.... yaptılar.. Kız kardeşlerin hepsine ( 4 tane ) 22 ayar yüzük almamı istediler .Her neyse cahillik aptallık ne derseniz diyin adına bu kadar şeye bir şekilde katlandım.

    Aslında katlanmamın tek sebebi de hani delikanlıyız erkeğiz ya söz verdik bir kere o sözü bozmak istemedim "kız severek hazırlanıyordu çocuk gibi seviniyordu ailesinin hayvanlığını kıza yüklemeyeyim" dedim.

    Neyse ayrılık çanları çalmaya başladığımda bütün bu kızgınlık ve nefreti saldım içimdeki. İlk önce işten çıktım sırf nafaka bağlatamasın diye. Sonra üstümdeki neyim var yok afedersin donum hariç her şeyi annemin üstüne geçirdim. En ufak adıma fatura bile kalmadı sonra boşanma davasını açtım.

    120 bin tl tazminat aylık 500 tl nafaka istemi ile geldi mahkemeye + boşanmak istemiyorum dedi.

    bir yandan da dünyanın en kötü kocası olarak gösterilmişim dilekçelerinde örnek olarak ;

    İçki sofrası kurdurup bir yandan içip onu dansöz gibi oynatıyor muşum ( hayatım boyunca bir bardak bile alkol kullanmadım sigara uyusturucu alkol ile işim yok )

    Her gün dövüyor muşum

    Eve hiç gitmiyor muşum.. vs. vs. görseniz sanki işkence makinesiyim. Ve dilekçenin sonunda ben kocamı seviyorum boşanmayacağım

    Hakim bu şartlara rağmen hem şikayet edip hem boşanmak istemiyorum diyen ve üstüne 120 bin tl + 500 tl nafaka isteyen kadını boşamadı neden bu kadar kendinle çelişiyorsun diye sormadı bile çünkü kadın hakimdi.


    Sonucunda 120 tl nafaka bağlandı tazminat isteği reddedildi ve boşanma davası reddedildi yani boşanamadım. Gidip çalışmıyorum işşizim diyip nafakaya itiraz davası açıp onuda iptal ettirdim.

    1 yıl sigortasız olarak ( özel olarak böyle istedim.. ) çalıştım. Sosyal haklarım ve nafaka kesilince kuyruğu sıkışmış kedi gibi dolanmaya başladılar peşimde ama acımadım hiç.

    En sonunda da Medeni kanundaki bir madde sayesinde ( 3 yıl bu maddenin süresinin dolmasını bekledim ) şartsız sadece taraflardan birinini isteğine bağlı olarak kesin boşanmaya karar verilen bir maddesi ile kurtuldum.

    hocam resmen sömürmüşler seni şimdi bandamı öyle olur diye düşünmüyor değilim bir abi olarak ne öneririsn 22yaşındayım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: rfssfr

    Bazen haberleri okurken kadının bir tek beyanından dolayı içeri alınan kocaları gördükçe bu ülkede erkeğin ciddi bir şekilde 2. sınıf vatandaş olarak görüldüğünü düşünüyorum.Düşünsenize kadın polise gidiyor kocam bana tecavüz etti hoop savcı erkek içerde. Hani hastane raporu.

    ALLAH KAHRETSİN!

    kendi yaşadım bunu, bi yakınım (bayan) bana hiçbir açıklama yapmadan suratıma hakaret ve küfürler yağdırmaya başladı, ne olduğunu anlamadım ve neden küfrettiğini sordum ama açıklama yapmaksızın dümdüz devam etti sövmeye. dakikalarca dayandım, cevap almadığım için başka odaya geçtim duymamak için.

    en son sabrım taştı ve gidip ona 'bi laf daha edersen kan çıkacak' dedim ama daha da fazla küfretmeye başladı ve hiçbir açıklama yapmıyo ben insan gibi cevap vermeme rağmen. dayanamadım, kendimi kaybettim ve sinirden duvara sert bi yumruk ile önce elimi, sorna da yine duvara kafa atarak burnumu dağıtıp kendi kendimi hastanelik ettim.

    bu anlamsızlığın içinde acile varana kadar hıçkırarak ağladım çünkü hayatımda bukadar saçma sapan bi şekilde hiçbir neden gösterilmeksizin dakikalarca küfür yememiştim, hemde bir yakınımdan, bir kızdan. hastanede gördüm hertarafım kan olmuş fena dövmüşüm kendimi.

    aylarca konuşmadık, sonra konuştuk, bunu neden yaptığını sordum, cevap: "sen bana telefonda bağırdın" dedi

    halbuki bağırmadım, kesin ve net bi şekilde söylüyorum BAĞIRMADIM ama sadece ona kırgın olduğum için sitemkar ve sinirli bi şekilde konuşmuştum.

    hem bağırsam ne olacak ki? karşılığı bu mu olmalıydı?

    nerde mantık? nerde adam gibi oturup konuşarak sorun çözme? ü

    bu olayda ben o kıza el kaldırmış olsam hiç dinlemeden hapse atarlar ve kadına şiddet uygulatı diye bütün türkiye arkamdan küfreder

    ekleme: bahsettiğim kız bu olay yaşandığında 24 yaşındaydı işte düşünün artık gerisini.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 5 Aralık 2012; 22:29:14 >




  • Çocuk var diye boşanmamak çok saçma.Sonuçta sen bu hayata bir kere geliyorsun; anlaşamıyorsan, sevmiyorsan, huzurun kalmamışsa kendini neden daha fazla yıpratasın ki?Boş yere kendine acı çektirmek mazoşistlikten başka bir şey değil.zararın neresinden dönersen kardır.çocuk için zor bir durum ama ne kadar erken ayrılırsanız o da o kadar çabuk alışır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sg888

    quote:

    Orijinalden alıntı: zero01

    Hocam 2 yıl Amerikada kaldım.
    1960lı yıllardan sonra Avrupada ve Amerikada evlilik kavramı yok oldu.

    Sıra Türkiyede.
    Tv programları, medya, globalleşen dünya, sosyal ağlar bunun önünü açtı artık.
    Kısacası kapitalizm bizim bekar olmamızı istiyor.

    Üzülerek söylüyorum.
    Çevremdeki 30 evlilikten 29unda aynı sorun var.
    Muhafazakarında da, Solcusunda da...


    Önemsemiyoruz dalga geçiyoruz ama bu konuda çok çok haklısınız,

    maalesef kapitalizm gerçekten ayrılmamızı - mutsuz olmamızı istiyor, çünkü "mutsuz insan" daha çok alışveriş yapar, bekar insan daha çok gezer - para harcar, 2 kişinin tek evde aynı makineleri TV - buzdolabı kullanması yerine "2 ayrı ev, 2 şer ayrı TV vs". satın alınması kapitalist düzen için daha iyidir.

    Kadınlar bütün gün medyada , gazetede ne izliyor ne okuyor bir düşünün ;

    * aldatmayan erkek yoktur - kadınlar mutlu olma şansınız yok, kocanız mutlaka sizi aldatıyor!
    * kariyer de yap- bebek de (eve ve çocuğa bağlı kalma )
    * kadın erkek eşitliği = ( evlilikte ve beraberlikte kadın erkek rollerini unutturma yayınları)
    * kendini şımart - mutlu et ,sen buna layıksın, alışveriş yap , tarzını yarat, tarzını değiştir, " ihtiyaç için değil zevk için" alışveriş yap.. gibi gibi...

    Bu ve benzeri alt mesajlar toplumumuzda kadınların beyinlerine yıllardır artan bir şekilde kodlanıyor, çevreleri tarafından ise bilinçsizce tekrarlanıyor. (aman kızım kendini ezdirme)

    Kadınlarımızın da fazla suçu yok, bu dünya düzenini ve bu oyunu anlayabilmek ve karşı koymak kolay değil, özellikle kitap okumanın bile unutturulduğu , popüler kültür ile beyinlerimizi meşgul ederek cahilliğin pompalandığı bu dönemde...

    bu sebeple sabahtan akşama "evi -karısı - çocuğu için" para kazanmak amacı ile kim bilir hangi iş yerinde kimlere kölelik yapan , "gerektiğinde patrona kendini ve gururunu ezdiren" kocaya eve gelince "çocuğu çişe götür" kavgası yapılabiliyor.

    amacım ortalığı kızıştırmak değil, huzurlu bir ilişki arıyorsak (ki erkek olarak hepimizin amacı budur) bunun çözümü için sorunu tam anlamak adına yazıyorum.

    erkek milletinin evi = kalesi gibidir, evlilikte de heyecandan çok bu sığınacak kalenin huzurlu olmasını ister, tüm gün dışarıda avlandıktan , para kazanmak için yorulduktan sonra kalesine sığınıp huzur içinde dinlenip ailesi ile vakit geçirmek , mutlu olmak ve ertesi güne hazırlanmaktır amacı...

    maalesef günümüzde yukarıdaki sebeplerden dolayı, bu huzur kadınlarımıza yetmiyor, onlar sürekli "hala kendilerini sevip sevmediğimizden" emin olmak için veya "kendilerini değerli hissetmek" için arayış durumunda oluyorlar, çünkü huzur ve sakinlikte eksiklik hissediyorlar , ilgilenilmek istiyorlar, "emin değiller" ne sizden, ne ilişkinizden aslında ne de kendilerinden... aslında sözde ezilmemek için uğraşıyorlar ama bazen yavaş yavaş üste çıkıyorlar.. biz erkekler de huzursuzluğu sevmediğimizden dolayı alttan alıp bu ortamı hazırlayabiliyoruz.

    burada "alttan almak" yanlış değil, sakın öyle anlaşılmasın, alttan alıp o anda sorunu büyütmemek ama daha sonra uygun zamanlarda konuyu konuşarak olması gerektiği halini (bazen çaktırmadan bilinç altına işleyebilmek) anlatabilmek gerekiyor. Kolay değil, karşımızda da bilinç altına bir yığın olumsuz mesajlar yüklenmiş bir kızcağız var.

    zaman zaman düzenli olarak övgü ve sevgi gösterisi ile maalesef kaba tabirle "gazını almak " işin olmazsa olmazı... ama haftada bir bu gaz alma sonrasında her konuşmada o bilinç altı mesajları yıkmaya çalışmak önemli..

    evlilik hazırlığında bunları sık sık konuşmak, evlilikte eşlerin görevlerinden bahsetmek önemli, hatta eş dost sohbetlerinde bile genel muhabbetler arasında bunları konuşabilmek önemli..

    doğada değişmeyen kurallar var, kadının doğurganlığı, erkeğin çalışma ve avlanma yeteneği, bu varoluştan beri bu şekilde, günümüzde değişkenlikleri olsa da temelde aynı.. yuvayı dişi kuş yapar, adam da çalışır harcını koyar..

    bugün modern ilişkilerin sorunlarının en büyük kaynağı budur. (modern olmayan ilişkilerde zaten tekme tokatlar konuşuyor- orası konumuz dışı)

    evlilikler keşke bitirilmese, o çocuklar mutsuz büyümese, her "ayrılık mağduru çocuk" maalesef yine ilerde mutlu ilişkiler kuramayan birey adayı oluyor.

    bu gidişatı değiştirebilecek bilinç, sabır ve sağlıcakla...



    çok güzel söylemişsiniz gerçekten ağızlarınıza sağlık... artık öyle bir dünyadayız ki , kendi kültür gelenek ve göreneklerimiz bile bunlara engel olamamaya başladı. kapitalist dünyanın etkilerini artık çevremizde değil bizzat kendimizde görüyoruz. doyumsuzluk açlık dahasını isteme sadece giyim kuşam teknoloji veya diğer ürünlerle değil kadın-erkek ilişkilerinde bulaştı. kızlar küçücük yaşlarda topuklu ayakkabı giyip makyaj yapmaya başladı. erkek çocukları apayrı dünyalarda... yazık çok yazık. gerçekten kendi çocuklarımızın üstüne titremek gerekiyor. benim yetiştiğim zamanın değer ve yargılarıyla piştiğim için günümüz dünyasında genç olsam nasıl yaşayacağımı bilmezdim....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: the right hand of evil

    Çocuk var diye boşanmamak çok saçma.Sonuçta sen bu hayata bir kere geliyorsun; anlaşamıyorsan, sevmiyorsan, huzurun kalmamışsa kendini neden daha fazla yıpratasın ki?Boş yere kendine acı çektirmek mazoşistlikten başka bir şey değil.zararın neresinden dönersen kardır.çocuk için zor bir durum ama ne kadar erken ayrılırsanız o da o kadar çabuk alışır.

    kendi adıma söylüyorum, 5 yaşında olduğumda annemle babam ayrılsa yıkılırdım, ha sonra yakınlarımın desteğiyle kendime gelirdim bi şekilde belki ama o yaşta sorun yaşamak çocuğun geleceğine de etki edebilir.

    buyüzden evlilikte hemen çocuk yapılmasına karşıyım şahsen.
  • ben olsam derhal boşanırdım herhalde.
    En ufak şeylerden tartışma çıkıyorsa bugün,
    Yarında çıkacaktır aynı tas aynı hamam devam edecek.
    Cocuk konusuda fikrimi degistirmedi kavga gürültü ortamında yetişcegine olmasın böyle bi ortam umarım hakkında hayırlısı olsun.


    Not:19 yaşında hayatı tam bilmeyen birinin yazısıdır ciddiye alma hocam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    quote:

    Orijinalden alıntı: the right hand of evil

    Çocuk var diye boşanmamak çok saçma.Sonuçta sen bu hayata bir kere geliyorsun; anlaşamıyorsan, sevmiyorsan, huzurun kalmamışsa kendini neden daha fazla yıpratasın ki?Boş yere kendine acı çektirmek mazoşistlikten başka bir şey değil.zararın neresinden dönersen kardır.çocuk için zor bir durum ama ne kadar erken ayrılırsanız o da o kadar çabuk alışır.

    kendi adıma söylüyorum, 5 yaşında olduğumda annemle babam ayrılsa yıkılırdım, ha sonra yakınlarımın desteğiyle kendime gelirdim bi şekilde belki ama o yaşta sorun yaşamak çocuğun geleceğine de etki edebilir.

    buyüzden evlilikte hemen çocuk yapılmasına karşıyım şahsen.

    Hemen çocuk yapılmasını ben de doğru bulmuyorum.Biz şu kadar yıl çıktık, birbirimizi çok iyi tanıyoruz diye evlenir evlenmez çocuk sahibi oluyorlar.Anlaşamayınca da olan çocuğa oluyor.Halbuki insanlar birbirini en iyi aynı evde yaşamaya başlayınca tanır.Çoğu insan flört aşamasında göstermediği yüzünü evlilikte gösteriyor.

    Ama açık söyleyeyim henüz evlat sahibi olmadığım için konuşmak kolay olsa da kimse için kendimi üzebileceğimi zannetmiyorum.Diyelim ki sırf çocuğum üzülmesin diye boşanmadım yıllar sonra çocuğum kıymet bilmedi beni huzur evine koydu.O zaman kahrolurum.
    Zaten üniversiteden sonra herkes yolunu çiziyor bu yüzden en doğrusu boşanmak bence.

    _____________________________

    Hocam konuyla alakasız ama sizi konu dışında hep görürüm.Nickiniz çok dikkatimi çeker.Soracaktım hep unutuyorum hazır yakalamışken sorayım nickinizin özel bir anlamı var mı?




  • Gerçekten tüm evlilerde aynı dert var, yaşım 41 10 yıllık evliyim 2 tane çocuğum var seninle hemen hemen aynı dertlerim var. Bende çocuklar için boşanmıyorum ancak çocuk için boşanmayıp, çocuklarıda huzursuz bir ortamda büyütmek de artık bana batmaya başladı. Evet ayrıldığında çocuklar sorun yaşayacak ancak bu şekilde de çok da sağlıklı bir şekilde büyümüş olmayacaklar. Birde aklında olsun, yıllar evvel bir büyüğüm bana, eşinden ortağından kafana ayrılmak ile ilgili bir düşünce girdiyse, o düşünce yıllarca kafanda durur ve er veya geç sen ondan ayrılırsın demişti. şimdilik en azından bunu ortağımda tecrübe ettiş oldum 9 yıl sonra ortağımdan ayrıldım.
  • Eli sopalı adamla evlenen karı muma dönüyorda medeni biriyle evlenen kadına rahat neden batıyor?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    Eli sopalı adamla evlenen karı muma dönüyorda medeni biriyle evlenen kadına rahat neden batıyor?
    İyi niyetli, hayatını düzenli yaşamak isteyen erkeğin başına herşey geliyor neredeyse.

    Anlamak mümkün değil...

    iyi olan erkekten sürekli daha iyi olan mı isteniyor, anlamıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Delft -- 22 Eylül 2014; 17:16:12 >
  • kadınların işı daha zor fakat erkekler hep en zor işin kendılerınde olduğunu sanırlar kadının gözü yüksekte değilse sorunun yüzde 90 ı erkekten kaynaklıdır bende eşımin tv basında uyumasına sınır oluyorum hemde akşam yemeğınden hemen sonra hıc sohbet etmeden uyanınca surat yaparsın anlasın diye sonra ben ne yaptım diyor 2 çocuk annesıyım bu arada



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi denizkabuğu -- 5 Aralık 2012; 23:31:24 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: denizkabuğu

    kadınların işı daha zor fakat erkekler hep en zor işin kendılerınde olduğunu sanırlar kadının gözü yüksekte değilse sorunun yüzde 90 ı erkekten kaynaklıdır bende eşımin tv basında uyumasına sınır oluyorum hemde akşam yemeğınden hemen sonra hıc sohbet etmeden uyanınca surat yaparsın anlasın diye sonra ben ne yaptım diyor 2 çocuk annesıyım bu arada

    Bu arkadaş kesin bayandır. O kadar derdi çileyi yapılan haksızlığı okuduğu halde hiç birine cevap vermeyip onun yerine " Kocam televizyon başında uyuyor şikayetçiyim hakim bey" diyorsa birisi mutlaka kadın olmalı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: denizkabuğu

    kadınların işı daha zor fakat erkekler hep en zor işin kendılerınde olduğunu sanırlar kadının gözü yüksekte değilse sorunun yüzde 90 ı erkekten kaynaklıdır bende eşımin tv basında uyumasına sınır oluyorum hemde akşam yemeğınden hemen sonra hıc sohbet etmeden uyanınca surat yaparsın anlasın diye sonra ben ne yaptım diyor 2 çocuk annesıyım bu arada

    Söz meclisten dışarı yaşadığım çevrede çıkan kavga-gürültülerin %90'ı bayanlar yüzünden olmuştu.
  • Benim tek bildiğim ve tek tavsiye edebileceğim şey, sizin hayatınızı, çocuğunuzun, eşinizin, ailenizin hayatını doğrudan etkileyecek boşanma gibi çok çok ciddi bir konuyu, sanal ortamda ki insanlara asla danışmamanız gerektiği. Bir aile danışmanlığına, psikoloğa ya da evlilik danışmanlığına başvurabilirdiniz. Daha uzman birilerinden yardım alabilirdiniz. Kimseye işini öğretecek değilim elbette, fakat bilgisayarın başına geçip buraya konu açarak, boşanıp boşanmayacağınız kararını bize danışmak ve ona göre hayatınıza bir yön vermek, gerçekten büyük bir pişmanlık olacaktır sizin için. Bence daha mutlu bir hayat ve evlilik için bilgisayar muhakkak evden çıkartılmalı. Hayırlı akşamlar.
  • 30 yasindayim.
    buyuk ihtimal 1 sene bilemediniz 2 sene icinde evlenecegim.evlilik oncesi yapilmasi gereken butun hazirliklarimi tamamladim.evmis esyaymis hepsini aldim en iyisinden.fakat sizinde bu konularda bahsettiginiz gibi hep icimde bir acaba sorusu oluyor.kiminle tanissam sanki evlendigimde cok degisecekmis,yapamayacakmisiz gibi geliyor.
    yukarida bir arkadas demis eli sopali erkeklerle evlenen kadinlar neden eslerine daha duzgun vs davraniyor diye.
    iste sorun bu.eli sopali degilde,bir sekilde ev icinde 2 esten birisinin bence kesinlikle otekisine buyuklugunu kabul ettirmesi gerekiyor.ve bunu mantikli bir sekilde iliskiyi devam ettirmek icin kullanmasi gerekiyor.her seye iyi niyetle cevap verirseniz emin olun karsiniz daki insan sizin iyi niyetinizi bir sure sonra suistimal etmeye baslayacaktir.bunun icin tartismalarda en onemli husus birbirinize saygili olmaktir.evlilikte bana gore en onemli husus dedigim gibi saygidir.sevgiymis maddiyatmis bir yere kadar.kisiler eger ki birbirilerine gosterdigi saygiyi kaybetmisse o iliski bana gore bitmistir.tartisirsiniz karsinizda ki kisiye lutfen sus hayatim,hatalisin hayatim yapma hayatim demenize ,tartismayi tatliya baglamaya calismaniza ragmen o kisi ustelemeye devam ediyorsa demek ki o kisiyi kapinin onune koyma vakti gelmistir bence.
    diger onemli husus 3. sahislar.
    sirf bunun icin evlenecegim kisi ile sozlesme yapmayi bile dusunuyorum.3. sahislar kesinlikle iliskiye karisamaz,eve ortak karar alinmadan kisiler kalici olarak gelemez vs diye.
    sahsen ben bu konudada kendimi saglama aldim.aileme 15 yasimdan beri ben bakiyorum.ve bir allahin kulu benim dedigimin disina cikamaz.babami zaten kaybettim annem deseniz dedigim gibi baskalarinin annesi gibi evliligime isine vs karisabilecek bir durumu soz konusu degil.sirf kendimi psikolojik olarak rahatlatmak tum sorunlardan arinmak icin 1 senedir kendi evimde tek yasiyorum.ve allaha sukur kendi temizligimi yemegimi gayet iyi bicimde yapiyorum.bugune kadar kimseye muhtac olmadim kimseyi de uzmedim.fakat bana yapilan hatalarida hic bir zaman karsiliksiz birakmadim.ki benim verdigim en buyuk ceza bana hata yapanlardan uzaklasmaktir.zamani gelip hatalarini anlayinca da is isten gecmis oluyor.
    iste bu yuzden ozellikle erkek arkadaslara tavsiyem ailenize bagli olmadan kendi kararlarinizi,kendi geleceginizi kendiniz hazirlayin.sonra evliliginizde kendi ailenizin etki etmesine izin vermeyin.kendi aileniz zaten evliliginizde etken olmayinca karsi taraftanda bunu isteme hakkiniz dogacaktir.
    sonucta evlilik 2 kisi arasinda yapilir.o kapidan beraber girdikten sonra artik anne baba yok.es var.
    tabi bir de evliligin monotonlasmasi konusu var.bir sure sonra ister istemez hersey siradanlasiyor.bu durumda da yine hersey ikinizde bitiyor.basbasa bir tatil.surpriz hediyeler,sefkatli bir sarilis.emin olun esinize belki butun sorunlari atlatmasina yetecektir.fakat tabi herseyi hak eden insana yapmak lazim.karsinizda butun bu yaptiklariniza ragmen ayni sekilde devam ediyorsa.demek ki o insanin size olan saygisi bitmistir.bu durumda da yapacak pek birsey kalmiyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    quote:

    Orijinalden alıntı: Treth

    quote:

    Orijinalden alıntı: mur@t_fb

    aynı durumdayım seninle dostum. aramızdaki tek fark benim 6 aylık ikizlerimin olması

    2 senedir evliyiz, tartışmaktan dolayı birbirimizden soğuma derecesine geldik.

    kadınları anlamak gerçekten çok güç. en ufak olayı büyütüp, tartışma çıkarıyorlar ve sonrasında haksız olsa bile bir şekilde üste çıktığını başardıklarını sanıyorlar.

    bizim tartışmalarımız hep aileler oldu. annem, babam, kardeşlerim çok sık gelmezler ve geldikleri zaman diken üstünde otururlar.

    elbette hataları oluyordur, fakat her yapılanı büyütüyor. annen şunu yaptı, ablan şöyle yaptı diyerek her şeyi eleştirmesi bıktırdı artık beni. ben onun ailesine nazik davrandıkça o tam tersini yapıyor. ailesinden birisi bana karşı hata yaptığında ben eleştirirsem direk savunmaya geçiyor, kavga ediyoruz

    sürekli ailelerden gidiyorum ama, onlardan birisi misafirliğe geldiğinde ne hazırlayacağını şaşırıyor, telefon edip şunları al, bunları al diyor, bende her seferinde alıp geliyorum. gerekirse annemi kendisi hazırlık yaparken çocuklara bakması için yardıma çağırıyor ( onun ailesi ilçede yaşıyor ). bizden birisi geldiğinde hiç bir sey umrunda değil. başlıyor sorulara; neden geliyorlar, görmüyorlarmı çocuk olduğunu, ben nasıl hazırlık yapayım gibisinden laflar ettiğinde benim şalterler atıyor ve başlıyoruz tartışmaya.

    tartıştığımız zaman ise ben dayanamıyorum gitmek istiyorum demeye baslıyor. çocukları düşündüğüm için haklı olduğum halde gönlünü alıyorum.

    bunlar belki söylenmez ama çocuklar doğduğunda annemlerin durumu iyi olmadığından 2 tane ceyrek altın taktılar. 1 hafta bunun kavgasını yaptı. torunlarına bunları mı layık gördüler, bilezik takamazlarmıydı diye bir dünya dırdır etti. onun annesi ise 2 tane takım ve battaniyeden baska bir sey getirmemesine rağmen '' melek '' oluverdi bir anda. bizimkileri eleştiriyordun annen ne taktı dediğimde ise '' kız tarafından mı bekliyorsun bir seyler diye basladı dırdıra ve yine tartışma.

    yanlış anlaşılmasın kimseden en ufak beklentim olmadı, ne taktı ne takmadı umurumda bile değil. beni kızdıran bir tarafında yaptıklarını eleştirirken, kendi tarafının yaptıklarını savunması.

    biraz uzun oldu kusura bakmayın. anlatacak o kadar şey var ki

    KADINLARLA TARTIŞIRKEN HAKLI ÇIKABİLMEK İÇİN ONLARDAN DAHA FAZLA SAÇMALAMANIZ GEREKİYOR

    kendi sözümdür





    Peygamber sabrı varmış sende. Ben bunun en fazla 2 kez yaşanmasına müsaade ederim üçüncü tekrarda evden atarım hiç acımam dünyada hiç bir insan oğlu vaz geçilmez değildir.

    Böyle insanlara ezdirmeyin kendinizi. Ben burada okurken sinir oldum şimdiye 50 kere evden atmıştım senin eşin gibi bir eşim olsa...

    dostum inan ki düşündüm bunu. kapıyı açıp çık git desem mi dedim kendi kendime.

    sonra çocukların odasına gidip o melek yüzlerini görünce ; bu kuzucukları anne baba ayrı büyütmeye hakkımız yok diye düşünüp, hep vazgeçiyorum.

    yapılanları Allaha havale ediyorum sadece.

    düğün zamanı ailesinin bana yaptıklarını duysanız, bende gercekten peygamber sabrı olduğuna inanırsınız

    tek bir örnek vereyim ; nikah yapılmadan 1 gün önce senet yapmışlar, ilk cümleyi aynen aktarıyorum.

    '' kız evi tarafından daha önce alınan ; LCD TV, bulaşık, çamaşır mak, oturma grubu, yatak odası vs.vs. gibi eşyalar boşanma durumunda yine kız tarafına teslim edilecektir. bu eşyaların olmaması halinde şu kadar para ödemeyi kabul ediyorum ''

    bahsedilen eşyalardan LCD TVnin taksidini 2 ay önce bitirmiştim, diğer bütün eşyaları ise kredi kullanarak alıp, 4er taksitlerini ödemiştim.

    sırf eşim bu senede karşı çıktı diye onun hatırına imzaladım ve '' sevr anlaşması mı bu '' sözümden başka laf söylemedim.

    Allah var yukarıda eşim çok karşı çıktı bu senede.

    ben bunu göze alıp ailesinin yaptıklarına ses çıkarmıyorken, eşimin her fırsatta ailem hakkında söyledikleri gercekten zoruma gidiyor.

    ya arkadaş bn anlmıyorum sana böle bir sözlemeşme sunuyolar sende evleniosun afedersın ama o kağıdı kukuleta yapar tövbe tövbe




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.