Şimdi Ara

dil anlatımdan hikaye yazdım

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1
Cevap
0
Favori
159
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • arkadaşlar dil anlatım dersinden bir hikaye yazdım bakın nasıl olmuş ona göre öğretmene vereceğim birde başlık bulamadım ona yardım eder misiniz???


    On beş ya da on altı yaşında bir gençti. Ortaokulunu bitirmiş, liseye yazılmıştı. O yaşına kadar hayatı hep başarılı geçmişti. Ta ki sınıflarındaki bir kızdan hoşlanıncaya kadar. Kızın adı Ece’ydi. Genç her zaman, her yerde onu düşünüyordu. Çünkü onu çok seviyordu. Ama onun da kendisini sevdiğini bilmiyordu. Bunu ona sormak istediğinde sesi kısılıyor, konuşamıyordu.
    Okullarında sınav haftası yaklaşmıştı. Herkes sınavlara çok çalışıyordu. Ama genç Ece’yi düşünmekten derslerine çalışamıyordu. Ona ilk başlarda kolay gelen sorular artık onun için sonucu belirsiz bir şey haline geliyordu. Gencin tam iki senesi böyle geçti. Üçüncü senesinde Ece’ye açılmak istedi. Ama sonuç yine aynıydı.
    O senenin ilk aylarında Ece’nin babası onu o okuldan aldırdı. Genç Ece’yi bir daha göremeyeceği için çok üzülüyordu. Ece’yi o kadar çok seviyordu ki onu kalbinden çıkaramıyordu. Neyse ki son senesinde kendini düzeltti. Sonra iyi bir puan alarak bir üniversiteye gitti.
    Genç o zamandan sonra bir daha Ece’yi göremeyeceğini sanmıştı. Ama ikisi de aynı üniversitedeydiler. Ece’ye olan aşkını anlatacaktı. Onu kantinde boş buldu ve hemen yarına oturdu. Yaşadıklarının hep sini ona anlattı ve Ece’nin de kendisini sevdiğini öğrendi. Ece birden “Evlenelim.” dedi. Genç önce şaşırdı ve sonra bunu onayladı. O akşam ailesiyle Ece’yi istemeye gitti. Babası iki aşığın evlenmesinin mümkün olmayacağını söyleyince gencin dünyası başına yıkıldı. Ertesi gün Ece’ye:
    - Gel kaçırayım seni. Evlenelim, çocuğumuz olunca da baban bizi affeder dedi.
    Ertesi akşama kadar genç bütün hazırlıkları yaptı ve Ece’yi kaçırdı. Babası onlara çok kızdı.
    Evlendikten yaklaşık 3 ay sonra gence askerlik kâğıdı geldi. İlk önce acemi birliğine yazıldı. Daha sonra da doğuda bir ile gitti. Askerliği iyi bir şekilde geçiyordu. Terhisine bir ay kala Ece ona bir mektup gönderdi. Mektupta bir oğullarının olduğu yazıyordu. Genç çok sevinmişti.
    Gece uyurken çok korkunç bir kâbus gördü. Kâbusunda askerliğini bitirmiş, arabayla eve doğru gidiyordu. Birden büyük bir patlama sesi duyuldu. Öndeki araba mayına basmıştı.
    Bütün askerler korktu. Sonra araban indiler ve siper aldılar. Teröristler pusu kurmuştu. Her tarafta kurşunlar havada uçuyordu. Bir kurşun taştan sekerek gencin kalbine saplandı. Ertesi gün genci uzunca bir tabuta yatırdılar. Yolda ilerlediklerini hissedebiliyordu.
    “Genç yaşta öldü zavallı.”, “Terhisine bir ay kalmıştı.” dediklerini duyuyordu genç. Yapacağı birçok işi vardı. Oğlunu okutacak, evinin masraflarını ödeyecekti. Gencin kulağına bir ses geldi. “Geçti artık geçti.” diyordu. Genç olanları düşünürken birden tabut açıldı. Dışarıdaki ışık gözünü almıştı onun. Çevresindekiler tabutu omuzlarına aldılar ve cenaze namazı için camiye doğru yürüdüler. Evet cami. Askerden döner dönmez namaza niyaza başlayacaktı. Ama olmadı. Çünkü şehit oldu.
    Genç yine aynı sesi duydu. “Geçti artık geçti.”
    Namaz bitti ve insanlar tabut omuzlarında mezarlığa doğru yürüdüler. Genç, zamanında birçok kişinin kalbini kırmıştı. Özellikle de Ece’nin babasınındı. Eğer yaşasaydı hemen özür dileyecekti. Ama yapamazdı. Çünkü artık geçti. Birden durdular. Bir kişi genci kucaklayarak içi yağmurla ıslanmış mezara kondu. Bu sırada genç korkudan dua etmeye başladı. Sonra insanlar gence toprak atmaya başladı. Gencin üzerine atılan her toprak üzdüğü bir kişinin ona olan nefreti gibi canını acıtıyordu. Mezarlıkta duran üç beş kişi de sonunda gitti. Genç, mezarından eşini ve çocuğunu görüyordu. Ece bir adamla evlenmişti. Adam Ece’yi dövüyor, çocuğa kızıyordu. Eğer şehit olmasaydı onları her şeyden koruyacağına inanıyordu.
    Genç, yavaş yavaş gözlerini açtı ve etrafa bakındı. Genç, ateşten yanıyordu. Hastanedeydiler. Karşısında bir doktor, başucunda karısı ve çocuğu vardı. Tekrar aynı sesi duydu. “Her şey bitti artık.”
    Genç sevinç içinde yukarı baktı ve:
    - Allah’ım! Sana şükürler olsun. Sen bana iyi bir insan olmam için bir şans verdin. Ben de bugünden sonra iyi bir insan olmaya çalışacağım. İlk işim babamın kalbini almak olacak, dedi.
    Allah, gence iyi bir ders verdi ve genç o günden sonra iyi bir insan olmak için çalıştı.







  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.