Şimdi Ara

Babaanne... ## Csb Dizisi ## 6. BÖLÜM(FİNAL) YAYINDA.

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
107
Cevap
16
Favori
2.387
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Önceki csblerimin uzun olduğunun farkına varmam üzere artık part part paylaşacağım sizlerle. İyi okumalar...

    6.BÖLÜM(FİNAL) YAYINDA

    Not: Takip eden arkadaşların bölümlerle veya genel olarak yazdığı olumlu ya da olumsuz yorumlar konunun hem üstte durmasını hem de diğer csblerimde daha dikkatli olmamı sağlayacaktır. Şimdiden teşekkürler.


    1.BÖLÜM (Harçlıkla gelen mutluluk)

    Sabah Üsküdar'da emniyette ehliyetle ilgili işlerim vardı oraya gittim işlerimi halletmeye. Emniyetteki işim bittiğinde hazır Üsküdardayken babaannemlere de gideyim dedim hem harçlığımı da almış olurdum zaten kaç gündür sigara alacak param bile yoktu. Neyse gittim babaanneme. Evde çok ağır bir koku vardı herhalde yine iğrenç bir yemek yaptı dedim. Zaten son günlerde inanılmaz bunaklığı üstündeymiş kulakları da ağır işitir olmuş. hatta aramızda geçen diyalog şöyle oldu:

    -babaanne barcelona dün naptı öyle ya?
    -büyükbaban camide oğlum gelir birazdan
    -barcelona diyorum barcelona bunak karı
    -inşallah oğlum inşallah şu okulunu da bitirseydin hayırlısıyla işi de bulurdun

    yine böyle saçma sapan diyaloglarla geçen konuşmanın ardından artık veda faslına geldik. ben kalkacaktım babaannem bekle iki dakika dedi mutfağa gitti cüzdanından büyük harçlığımı getircekti. Sonra geldi yanıma elini sıkmıştı ama içinde paralar vardı göremiyordum ama bayağı para vardı cömertliği üstündeydi. ben de tabi reddettim "olmaz babaanne falan dedim". sonra elini hiç açmadan elindeki paraları hırkamın cebine koydu. cebimde ağırlık oluşunca ben daha çok heyecanlandım kim bilir kaç para vardır diye. sonra çıktım evden. merdivenleri inerken elimi cebime bir attım ki ne göreyim? Babaannem para diye hırkamın cebine kuru fasülye taneleri koymuştu.

    2.BÖLÜM (Kuru fasülyenin hesabı)

    O an kan beynime fırlamıştı. Koşarak kapısına dayandım hızlı hızlı vurdum kapıya açtı kapıyı kolundan tuttuğum gibi koltuğa fırlattım. Cebimden kuru fasülyeleri çıkardım ve " Yarım aklınla sen benimle dalga mı geçiyorsun lan bunak?!" diye bağırdım. Sessizce durdu ne ağlıyordu ne de yüzünde başka bir ifade vardı buz gibi bakıyordu. Sonraki aramızda geçen diyalog şöyle oldu:

    -Hiç değilse yanına kuru üzüm kayısı falan da koysaydın da aşure yapardım. Şimdi sökül paraları yoksa babaanne falan dinlemem o yarım aklını da alırım.
    -Oğlum yapma etme paramız bitti büyükbaban hepsini kumarda kaybetmiş.
    -90 yaşındaki adam nerden bilecek kumarı lan yalan söyleme ver paraları bunak karı.
    -Oğlum vallaha yalan söylemiyorum.
    -Peki nerde o herif?
    -(Kem küm ederek) Bilmiyorum oğlum camiye gideceğim dedi bana gelmedi hala

    İnanılmaz sinirliydim evin arka odasının balkonuna gidecektim sinirim yatışsın diye. Tam arka odaya yöneldim ki babaannem engel olmaya çalıştı bana. Tuttum bunu yere fırlattım ağlamaya başladı. Arka odaya gittikçe o iğrenç koku artıyordu. Kapıyı bir açtım ki ne göreyim büyükbabam sırtına saplanmış bıçakla yerde kanlar içinde yatıyordu.

    3.BÖLÜM (İntikam ateşi)

    O anda buz gibi kesildim ve hemen odanın kapısını kapatıp çıktım ki az önce ağlayan babaannem tam karşımda ayakta durup gülüyordu. Tam tokatı yerleştirecekken kolumdan tuttu büktü yere yatırdı beni. Bu benim babaannem olamazdı şok içindeydim. "Babaanne bak bunun sonu kötü olur. Bak aramızda halledebiliriz sen büyükbabamın sakladığı paraların yarısını bana ver kimseye bahsetmeyeyim bu cinayeti cesedi de ortadan kaldırayım." dedim. Babaannem şeytani bir kahkahayla "Kimseye bahsetme şansın yok zaten şimdi git bu evden. En ufak bir şey ağzından kaçırırsan aynısını sana da yaparım." dedi. Ben de hemen çıktım evden kendimi Üsküdar sahile attım cebime koyduğu kuru fasülyeleri denizde sektirmeye çalışıyordum kara kara düşünerek. Parasızlığıma mı yanayım büyükbabamın öldüğüne mi yanayım babaannemin bir caniye dönüşmesine mi yanayım diye düşünürken aklıma bir fikir geldi ve doğru bizim mahallenin kahvesine gittim. Bizim arkadaşları topladım ve bana bir silah ayarlamalarını istedim. En sevdiğim arkadaşım Musa ayarlayacaktı bana silahı nedenini sorduğunda söylemedim tabiki. Anlatsam milletin ağzına sakız olurdum yaşlı kadından korktu kaçtı diye. Bir saat sonra silahı getirecekti, bana sahildeki büfelerin orada verecekti silahı. Ben anlaşır anlaşmaz büfelerin oraya gittim. Zaman geçmek bilmiyordu büfenin önünde bekliyordum. Bir süre sonra Musa geldi getirdi silahı "Eyvallah" deyip ayrıldım ordan babaannemlere gitmek üzere yola koyuldum. Babaannemlerin kapısına geldiğimde bir süre bekledim içeriyi dinlemeye koyuldum içerden garip sesler geliyordu yani insan olduğunu bilmesem zombiye dönüştü sanacaktım babaannemin, öyle sesler geliyordu sanki biri iştahlı bir şekilde bir şeyler yiyordu . Belimden çektim silahı arkamda saklayıp kapıyı çaldım. Babaannemin o yavaş yürüyüşü yoktu hızlı hızlı geliyordu kapıya bunu terliğinin sesinden anlıyordum ilk başta delikten bakmış olacak ki kapıda bekledi ve açtı kapıyı.


    4. BÖLÜM (Psikopatlığın son noktası)

    Kapıyı açar açmaz yine attı o sinir bozucu kahkahasını. Elleri dikkatimi çekti o anda. Kan içindeydi elleri midem bulandı resmen. Dayanamadım çektim silahımı silahı çekmemle birlikte baş parmağını namlunun ucuna koydu. Ben de çektim tetiği ama silah tutukluk yaptı ateş etmedi. Bunun üzerine babaannem yine o kahkahayı atıp elimden silahı aldı ve beni yakamdan tuttuğu gibi içeri çekti. Hala o iğrenç ses geliyordu. Babaanneme bu sesin ne olduğunu sordum, "Gerçekten ne olduğunu bilmek ister misin?" dedi. Korkmuş bir ses tonuyla kekeleyerek "Sanırım..." dedim. Babaannem ensemden tuttu ve beni sesin geldiği yere götürdü. Büyükbabamın cesedinin olduğu odaya götürüyordu babaannem beni inanılmaz derecede şaşkındım ve korkmuştum. En son odanın kapısına geldiğimizde kapıyı açmamla birlikte o iğrenç manzarayla karşı karşıya kaldım. Babaannemin karşı komşusunun süs köpeği Fifi büyükbabamı iştahla yiyordu resmen. O manzara karşısında midem o kadar bulanmıştı ki tam kusmak için arkamı döndüğümde babaannemin üstüne kustum. Babaannem sinirlenip tokadı geçirdi bana yeni aldığım fistanımın üstüne nasıl kusarsın diye. "Senin de sonun büyükbaban gibi olacak lanetli toruuuuun !!!!" diye bağırarak hızla içeri mutfağa doğru gitti ben de Fifi'ye bir tekme attıktan sonra hemen evin kapısına doğru koşmaya başladım tam kapıda beni yakalıyordu ki çıktım kapıdan hızla merdivenleri indim. Babaannem peşimden gelmeyi bıraktı ama o bağırışları sanki hala peşimden geliyordu. Kendimi zor sokağa attım etraftaki herkes bana bakıyordu. Kan ter içinde ana caddeye çıktım ve yolun kenarındaki polis arabasına yaklaştım ve olanları anlattım polisler destek ekip istediler ve babaannemlerin evinin önüne gittik. Polisler yukarıya çıktı ben aşağıda bekledim. Bir süre bekledikten sonra polislerin telsizden ambulans istediklerini duydum. Yakaladılar cani karıyı diyerek sevinmeye başlamıştım ki. Babaannemin evine giren polislerden biri gelip bana bir tokat attı ve "alın bu iti karakola götürün bizzat ben sorguya çekeceğim." dedi. Polisler yaka paça beni alıp karakola götürdüler ve sorgu odasına koydular. Polislere ne olduğunu sorduğumda kimse tek kelime cevap vermedi. Bense kurbanda kesilmeyi bekleyen öküz gibi beni sorguya çekecek polisi bekliyordum.

    5.BÖLÜM (Adam pisliğin teki çıktı)

    Yaklaşık 1 buçuk saat bekledikten sonra polis geldi ve içeri girer girmez ana avrat sövüp bana tekme attı ben oturduğum sandalyeden yere düştüm. "Noldu yakaladınız mı o caniyi?" diye sorduğumda üstüme çullandı ve aralıksız yumruk atmaya başladı. Kafayı yemek üzereydim sanki onca caniliği ben yapmışım gibi bana vuruyordu yerde kanlar içinde yatıyordum. 5 dakika dinlendikten sonra beni yakamdan tutup kaldırıp sandalyeye oturttu. Soru moru sormaya mecalim kalmamıştı. Rütbesini sonradan öğrendiğim dayakçı komiserle aramızdaki diyalog şöyle oldu:
    -Ulan nasıl böyle bir itlik yaparsın. Suçsuz yaşlı kadın senin yüzünden ölüm döşeğinde şu anda adi herif!!
    -(Mırıldanarak) Ne ölüm döşeği, noldu o caniye?
    -Bak hala cani diyor it (tokatı geçirir). Senin ihbarın üzerine gittik kadın içerde gayet normal bir şekilde televizyonunu seyrediyordu. Bir de kapıyı kırarak girdik kadın heyecanlandı nolduğunu sordu. Biz de anlattık işte cinayet ihbarı üzerine geldik diye. Zavallı kadıncağız o anda şok geçirdi ve bayıldı. Ambulansı çağırdık kalp krizi teşhisiyle hastaneye kaldırdılar. O kadına birşey olsun yemin ederim emdiğin sütü burnundan getirmezsem bana da Fikret demesinler.

    Bunları duyduktan sonra adeta şok geçirmiştim. Sinirlerim bozulmuştu. Kahkaha atmaya başladım. Bir yandan ağlayıp bir yandan kahkaha atıyordum. Komiser Fikret kahkaha attığımı görünce ayağının tabanıyla suratıma vurdu. O darbeden sonra gözlerim kararmıştı kendimden geçmiştim.

    Gözlerimi açtığımda kafam sargı beziyle sarılıydı, yatakta yatıyordum. Kafamın içinde sanki birileri davul çalıyordu. Bulunduğum odanın sağında koltukta biri oturuyordu biraz daha dikkatli baktığımda bunun o dayakçı Fikret komiser olduğunu anlamıştım. Nerede olduğumu sorduğumda hastanedeyiz dedi. Konuşmasına devam ederek: "Ne kadar şanslısın ki babaannenin olduğu hastanedeyiz. Eserini görmek ister misin it?" diye sordu. Aslında o kadının yüzünü görmeyi bırak sesini bile duymak istemiyordum ama bu teklifi kabul ettim. Çünkü polisin anlattıklarına inanmak için gözümle görmem lazımdı.


    6.BÖLÜMÜ OKURKEN BU MÜZİĞİ AÇIN:



    6.BÖLÜM(FİNAL) (Uslu Babaanne)

    Polis koluma girdi ve yavaşça babaannemin bulunduğu odaya doğru gittik. Kapıda annemle babam bekliyordu hiç suratıma bile bakmadılar. Ben de odadan içeri girdim polisle birlikte babaannem orda yatıyordu. Polisten beni odada bir dakika yalnız bırakmasını istedim. İlk başta kabul etmedi ama sonra "Sadece 1 dakika" deyip ayrıldı odadan. Artık o caniyle başbaşaydım ve onu seyrettim sadece. Birden gözlerini araladı ve banao iğrenç kahkahayı yine attı. Korkulu gözlerle bakarken tek eliyle boğazımı sıkmaya başladı zor nefes alıyordum. Ayağımla yere vurdum dışarıdakilerin beni duyması için annemler duymuş olacak ki birden kapıyı açıp içeri girdiler.

    "Ellerini çekin boğazımdan!!" diye bağırdım annemle babam o halimi gördüğünde ağlamaya başladılar. Komiser beni sımsıkı sardı hareket etmemem için. Sonra kapıdan büyükbabam girdi. Büyükbabamı gördüğümde içinde bulunduğum ruh halini anlatamam size. Yine gülmeye başladım ve beni tutan komisere vurmaya başladım. Sonra görevli hemşire geldi bana bir sakinleştirici iğne yaptı ve yine kendimden geçmiştim.

    Uyandığımda artık saat ve tarih kavramı diye birşey yoktu. Bir odadaydım ve bir yatak vardı ve yatağın yanında da bir komidin vardı odada.Bbir de komidinin üstünde erotik bir dergi vardı. Ayağımda bir ağırlık olduğunu hissettim. Bu ağırlığın ne olduğuna baktığımda ayağımda pranga vardı ve yatağa bağlıydı. Dışarda sürekli birileri konuşuyordu. Birden yine babaannemin sesi geldi kulağıma "Toruuun, toruuuun!.." diye bağırıyordu. Önce kapının kilit sesini duydum sonra bir görevli girdi içeri ve yemek bıraktı bana. Yemeğe doğru yöneldim ve yemekte kuru fasülye olduğunu görmemle birlikte babaannemin sesi kulaklarımda yankılanmaya başlamıştı yine. Bu sefer havlama sesleri de geliyordu. Yemekten uzaklaştım ve birden komşunun köpeği Fifi'yi odanın köşesinde gördüm bana bakıp gülüyordu resmen. Benim yemekten uzaklaştığımı görünce yemeğe doğru koştu ve kuru fasülyeden yemeye başladı. O kadar iştahlı yiyordu ki sonra birden dönüp bana baktı ağzı kan içindeydi o anda kafayı yedim ve Fifi'ye doğru koşup tekme attım ona. Az önce içinde kuru fasülye olan tabağın içinde kanlı et parçaları vardı. Kafayı yemiştim artık ne olursa olsun bu durumdan kurtulmak istiyordum. Tabağın yanındaki çatalı alıp sol el bileğimi kesmeye başladım. Acı çekiyordum ama bu acı az önce gördüklerim ve yaşadıklarımın yanında hiçbir şeydi. Kan aktıkça içimdeki korku ve bunalımda vücut ısım gibi azalıyordu ve gözlerim yavaşça kapanmaya başladı...

    -SON-


    Hikaye dizimi takip eden tüm arkadaşlardan olumlu ya da olumsuz yorumlarını bekliyorum.


    6.BÖLÜM(FİNAL) FRAGMANI



    Arkadaşlar konunun yukarılarda kalmasını sağlayalım lütfen


    2.Csb Dizim: Çiftlik Burada



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi _EndoplazmikBirKulum_ -- 25 Şubat 2013; 22:48:40 >
  • güzel şimdilik



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Luftschloss -- 21 Şubat 2013; 17:13:25 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yerleşelim önlere

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2. Bölümün sonu bomba

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • 3. Bölüm yazım aşamasında gece eklerim muhtemelen
  • reklam alınır
  • takipteyim.
  • reklam alınır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Takipp

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Güzel gidiyor hocam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yerleşelim
  • otlansın
  • reklam alınır

    05xxxxxxx
  • REKLAMLAR

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Takip

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 3.BÖLÜM YAYINDA
  • Olumlu yada olumsuz eleştirilerinizi bekliyorum arkadaşlar
  • iyi gidiyor takipteyiz dorduncu bolum ne zaman?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok iyi gidiyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: techno59

    iyi gidiyor takipteyiz dorduncu bolum ne zaman?

    Daha yazmadım hocam. Bu gece yarısı ya da yarın öğle civarı yazıp paylaşırım.
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.