2si1 'Mutlu Mesut' Teknoloji ve Oyun Programı (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: eneox

/>

quote:

Orijinalden alıntı: Vict0ry

quote:

Orijinalden alıntı: borealatis

Merhaba Mesut Çevik,

Videonuz da bahsettiğiniz bir kaç konuya yorumda bulunmak istiyorum.
-Patlamalar ve terör olayları coğrafyamız da özellikle son zamanlarda çoğalmıştır doğrudur. Komşu ülkelerimiz parçalanmış ve bir iç savaş halinde, bir yandan kendi ülkemiz içindeki terör faaliyetleri ve örgütleri, bir yandan Dünyanın süper güçlerinin botları coğrafyamızda ve gözlerini dikmiş sanki bir laboratuvar misali deneyler yaparken Türkiye'nin de bunlarla yapılan mücadeleri göz önünde bulundurarak kıyas ve yorumda bulunmak daha sağlıklı olacaktır diye düşünüyorum.
Bir Almanya'nın bir Fransa'nın kendi içinde özerklik isteyen ve terör faaliyetlerinde bulunan haydutlar olsaydı ve aynı zamanda komşu ülkelerinde bir savaş olsaydı ve bu savaşa da dünyanı süper güçleri devamlı çomak sokuyor olsaydı "medeni" diye nitelendiğimiz batının ne kadar vahşi bir canlıya bürünebileceğini ne siz ne ben tahmin edebiliriz.
-Halkımız Allaha şükür duyarsız değildir, tepkisiz hiç değildir. Belki iş yerimizde bunu göremiyoruz , belki sokakta da göremiyoruz fakat biz bunu kabulleniyoruz demek değildir bu.
-Brüksel de ki patlamaları hatırlarsınız, orada bir fotoğraf karesi vardı. "Patlamadan yaralanan ve yerde yatan bir insanın yanında iki sevgili onun yanında sarılmış koklaşıyorlardı" Bu sahne Avrupayı özetlemek için yeterlidir.

Ki sizde geziyorsunuz, şahit olduğunuz muhakkak şeyler olmuştur diye düşünüyorum(Tabi 1 haftalığına bir tatil beldesinde geçireceğiniz, turist olarak gittiğiniz günlerden bahsetmiyorum) "Türkiye de rastlayamayacağınız cinsten şeyler. İnşallah ebediyen de rastlayamayız " ve biz hala ekmek çöpü ile normal çöpü ayrı koyan insanlarımızdan bahsediyorsak...
- Fakat ne yazık ki modern zamanın hastalığı olan ve İstanbul gibi şehirlerde de gözükmeye başlayan "Kaliforniya sendromu" diye bir şey var şimdide.
--zevk düşkünlüğü, ben merkezcilik ve yalnızlık, mutsuzluk.
--Mutsuz oldukça seks vb eğlencelerle bunu gideren ve günün sonunda tekrar mutsuz olan.
--Başarıları ile arkadaş kazanan başarıszlıklarıyla beraber sahte arkadaşlarını da kaybeden ve yalnız olan.
--"kendisine zevk veren herşeyin iyi zevk vermeyen herşeyin kötü" olduğu bir yaşam biçimi,
--parasal hedeflerin kutsallaştırdığı üretmeyen ve davamlı tüketen
bir insan grubundan bahsediyorum. Böyle bir insan için kendisine direkt dokunmayan hiçbirşeyin önemi yoktur.
Ne Afrika da ki aç çocukların, ne orta doğudaki ve tüm dünya daki zulüm gören insanların ( Bu dünya da Müslümanlar dışında zulüm görenler var mı ki ? )
Hiçbir önemi yoktur.
Biz ama biz öylemeyiz ? Dışarı çıkıp belki bağırıp çağırmadık ama bizden daha hisli daha samimi diyemem bir Avrupalı için. Bir Avrupalı bir Amerikalı bakamaz dünyaya hiçbir zaman bizim gibi.

Not: yazarken farkettim. Forumunuzda "Amerika" Avrupa" yazarken küçük bile yazsam otomatik düzeltip baş harfi büyük yapıyor. "türkiye" yazınca bak öyle mi :) Ahh ah Türkiyem.