Şimdi Ara

Z kuşağı yaşlanınca boomerlardan daha koyun olabilir mi?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
0
Favori
1.370
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Malum Alamanya bizi gıskanıyor, ekhonomi çokh eyi yiyenim, züper güçüs bis diyen boomerlar 40-50 sene öncenin en ateşli, en asi, en dik başlı nesliydi.


    Z kuşağından tek farkları fazla politik oluşlarıydı. Z kuşağı ise fazla apolitik.


    Bu boomerlar ideolojileri için birbirini vurdu, grevler yaptı, durdurdu, patronlara kök söktürdü. Ama 80 darbesi ile öyle yontuldularki, o zaman bunları yapanlar kendileri değil sanki şimdi.


    Oy moy yok diyen Z kuşağı, 40 sene sonra nasıl olacak acaba?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Orcunsau -- 31 Temmuz 2020; 0:21:28 >



  • şanslıydılar çünkü kafalarını yormadan yaptıkları işlerde ömür boyu yaşayıp gene de iyi hayatlara sahip oldular.

    bizden önceki neslin özeti şudur: babalar her akşam kahvede okey+maç, anneler her akşam TV başında laklak.

    tamamına yakını hayatlarını böyle yaşadıkları halde çok sayıda çocuk sahibi olup ev-araba alabildiler.

    hepsi masrafsızca ve olması gereken yaşta (18-22) evlendiler (şimdiki nesilde 27'den önce evlilik nadir görülen bir şey oldu ve bunun nedeni evlenmek istememeleri değil, evlenecek şartları oluşturabilene kadar yıllarca uğraşmaları gerekiyor olması)

    en nemlisi ise, bu bahsettiğim sıradan işleri yapanların bile neredeyse hiçbiri ömürlerinde bir kez bile gelecek korkusu yaşamadılar.

    çünkü hem kafa yormadan süper sağlık hizmetleri elde ediyorlardı, hem de çoğunun babalarından kalacak miras mülkleri vardı. (o da ayrı bir huzur sağlıyor geleceğe yönelik olarak)

    benim dedem kendi sağlık sigortası olmadığı halde babamın sigortasından faydalanıp en pahalı ilaçları yıllarca ve sürekli alabildi. şu anki sigortalar bırak senin babanı, senin kendine bile o pahalı ilaçları sağlamıyolar. ve, yakın gelecekte sağlık sigortalarının sundukları olanaklar daha da kötüye gidecek.

    biz: "şu anki nesil şanslı değil" derken boş konuşmuyoruz. eskiden teknoloji yoktu diye eski nesil kendilerini "zorluk çekti" zannediyor. ama gerçek zorluk gaz lambasıyla aydınlanmak ya da kömür sobasıyla ısınmak değildir. gerçek zorluk gelecek korkusudur. gerçek zorluk hayat-gelir garantisinin olmamasıdır. gerçek zorluk hasta olduğundan sağlık hizmetlerinden faydalanamamaktır. gerçek zorluk sen kendin 18-22 yaşında iken masrafsız şekilde 18 yaşındaki kızla (kocasının karısı olmayı hayal etmeye programlanmış kızla) evlenememek ve 27-35 arası yaşlarda maddi-manevi büyük masraflar yapıp yaşını-başını almış kızlarla (hem de kızların boşanma girişimlerinin akıl almaz derecede fırlama yaptığı bir dönemde) evlenmektir. gerçek zorluk babandan hiçbir güvence alamadan hayata atılmaktır. gerçek zorluk en düşük maaşlı sömürü işleri için bile insanların kuyruğa girmesidir. eski nesil şu anda şu anki şartlarda gözlerini açacak olsalar, şaşkınlıktan şoka uğrarlardı.
  • her neslin azımsanmayacak bir kısmı siyasetin nasıl bir dolandırıcılık alemi olduğunu fark edemeyen insanlardır. şu anda bakın, ülkenin okumuş ya da Atatürkçü kesiminde bile ciddi oranda mal diyebileceğin kitle var. herif 2500TL lik Atatürk ismini kullanan kitabı eleştiren herkesi Atatürk düşmanı ilan ediyor mesela.

    sadece son birkaç senede falcılara çok büyük paralar kaptıran birkaç tane profesör oldu. düşünün bakın bu adamlar sağda solda "aydın" diye geziyorlar ve gerçekten zorlu akademik alanlarda ihtisas yapmış kişiler, ama, falcı karıya 100+ bin TL para kapatırıyolar. falcı lan bu. hani alışveriş yaparken kredi kartı bilgini kaptırmak gibi birşey değil bu. karı sana "para ver geleceği görüyorum ben" diyo ve sen veriyosun :))



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 31 Temmuz 2020; 1:13:6 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • z kuşağı: sanayide, tarlada, hayvancılıkta çalışmak istemiyor. Bu işleri kim yapacak acaba, surilerle afganlar mı?
  • z kuşağı: sanayide, tarlada, hayvancılıkta çalışmak istemiyor. Bu işleri kim yapacak acaba, surilerle afganlar mı?
  • Her sorun çözüldü. Z kuşağı kaldı. Allah başka dert vermesin. Biri de şey yazmış. Z kuşağı hayvancılık tarım yapmak istemiyor falan. Var var merak etme. Onlara da insan bulunur. Bi salın da ülkenin hizmet ve sanayi kollarında çalışan nüfus yüzdesi %90'ları bulsun. Tarımla nereye kadar teknoloji-bilim üretip satamadiktan sonra. Z kuşağından sonra dünya silinir sizin dediginize göre.
    Ayrıca birçoğu siyaset hakkında meraklı ve araştırıyor. Apolitik olsalar oy moy yok bile demezler umurlarında olmaz. Apolitik gözüküyorlar sadece başlarına bi iş gelmesin diye. Haklılar da.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi thr0xy -- 6 Ağustos 2020; 21:43:43 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 120205044

    z kuşağı: sanayide, tarlada, hayvancılıkta çalışmak istemiyor. Bu işleri kim yapacak acaba, surilerle afganlar mı?
    hocam eskiden bizim İzmir'deki rafinerilerde ve fabrikalarda işçiler inanılmaz yüksek maaşlar alıyolardı ve sosyal imkanları bile akıl almaz idi. mesela, lise mezunu olan bu işçilerin hepsi lojmanlarda oturuyolardı ve lojman dediğim de nasıl biliyo musun, böyle Amrikan filmlerindeki gibi, kaldırım ile yol arasında bile çimen ve ağaç şeridi var. evlerin her yanı orman. inanılmaz bir yer. benim peder din öğretmeni idi, benim peder 7 milyon x 12 maaş alırken bu adamlar 20 milyon x 16 maaş alıyorlardı.

    şimdi bu bahsettiğim yerlerin çoğu taşerona döndüler ve şimdiki nesli sömürüyolar. sundukları imkanlar bombok. maaşlar düşük. bahsettiğim lojmanları sunanlar bile lojman sitelerinin tamamı kapattılar.

    şimdiki nesil şu anki bombok şartlarda bile çalışmak için can atıyorlar bundan emin olabilirsin. o bahsettiğim fabrikaların falan alayı genç dolu şu anda.

    - şu anki gençler babaları gibi köyden miraslar edinip de gelmediler şehre, çoğuna babasından hiçbir şey kalmayacak
    - şu anki gençler memur babaları gibi ömür boyu sağlam maaş + düzgün sağlık hizmeti + emeklilik elde edemiyolar (ölmeyip emekli olursak verecekleri maaş ancak mutfak masraflarına yetecek, kıdem tazminatı uçtu gitti bile çoktan)
    - şu anki gençlik işçi babaları gibi iyi şartlarda işçilik yapamıyolar, çoğu taşeron ve inanılmaz düşük maaşlar ve babalarından çok daha zorlu şartlarda çalışıyor


    şu anki gençliğe sürekli "biz neler çektik" diyen babamların nesli nasıl bir nesildi biliyo musun? azcık okuyanların hepsi yazlık + merkezi konumda bir ev + otomobil sahibi olabilmişlerdi. okumak canı istemeyenler bir dükkan açıp köşeyi dönebildiler. benim dedem çorap-çarşaf-pijama satarak sıfırdan üç mağaza açtı. şu anki kurumsallaşmış dünyada bunları senin bireysel olarak başarabilme ihtimalin çok çok daha düşük. eskiden 100 kişi böyle dükkan-bakkal açıp hayatını yaşıyosa, şimdi 5-10 kişi bunu başarabilir anca.

    şu anda okumak bile çok daha zor hale geldi, bırak çalışırken elde edebileceğin alım gücünü.

    tarla demişsin, benim baba tarafı full çiftçi. üzümden tut zeytinyağı üretim tesisine kadar her tür şey var akrabalarda. neredeyse alayı zararına çalışacak durumda. eskiden ettikleri kârları yapamıyorlar. birçok köylü tarlasını satıyor. benim peder de dedemden kalan tüm bağları-tarlaları yok pahasına satıp çarçur etti mesela. bana da miras olarak anca borç bırakır (miras reddi yapacağım, borç kalırsa diye)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 6 Ağustos 2020; 21:54:3 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    hocam eskiden bizim İzmir'deki rafinerilerde ve fabrikalarda işçiler inanılmaz yüksek maaşlar alıyolardı ve sosyal imkanları bile akıl almaz idi. mesela, lise mezunu olan bu işçilerin hepsi lojmanlarda oturuyolardı ve lojman dediğim de nasıl biliyo musun, böyle Amrikan filmlerindeki gibi, kaldırım ile yol arasında bile çimen ve ağaç şeridi var. evlerin her yanı orman. inanılmaz bir yer. benim peder din öğretmeni idi, benim peder 7 milyon x 12 maaş alırken bu adamlar 20 milyon x 16 maaş alıyorlardı.

    şimdi bu bahsettiğim yerlerin çoğu taşerona döndüler ve şimdiki nesli sömürüyolar. sundukları imkanlar bombok. maaşlar düşük. bahsettiğim lojmanları sunanlar bile lojman sitelerinin tamamı kapattılar.

    şimdiki nesil şu anki bombok şartlarda bile çalışmak için can atıyorlar bundan emin olabilirsin. o bahsettiğim fabrikaların falan alayı genç dolu şu anda.

    - şu anki gençler babaları gibi köyden miraslar edinip de gelmediler şehre, çoğuna babasından hiçbir şey kalmayacak
    - şu anki gençler memur babaları gibi ömür boyu sağlam maaş + düzgün sağlık hizmeti + emeklilik elde edemiyolar (ölmeyip emekli olursak verecekleri maaş ancak mutfak masraflarına yetecek, kıdem tazminatı uçtu gitti bile çoktan)
    - şu anki gençlik işçi babaları gibi iyi şartlarda işçilik yapamıyolar, çoğu taşeron ve inanılmaz düşük maaşlar ve babalarından çok daha zorlu şartlarda çalışıyor


    şu anki gençliğe sürekli "biz neler çektik" diyen babamların nesli nasıl bir nesildi biliyo musun? azcık okuyanların hepsi yazlık + merkezi konumda bir ev + otomobil sahibi olabilmişlerdi. okumak canı istemeyenler bir dükkan açıp köşeyi dönebildiler. benim dedem çorap-çarşaf-pijama satarak sıfırdan üç mağaza açtı. şu anki kurumsallaşmış dünyada bunları senin bireysel olarak başarabilme ihtimalin çok çok daha düşük. eskiden 100 kişi böyle dükkan-bakkal açıp hayatını yaşıyosa, şimdi 5-10 kişi bunu başarabilir anca.

    şu anda okumak bile çok daha zor hale geldi, bırak çalışırken elde edebileceğin alım gücünü.

    tarla demişsin, benim baba tarafı full çiftçi. üzümden tut zeytinyağı üretim tesisine kadar her tür şey var akrabalarda. neredeyse alayı zararına çalışacak durumda. eskiden ettikleri kârları yapamıyorlar. birçok köylü tarlasını satıyor. benim peder de dedemden kalan tüm bağları-tarlaları yok pahasına satıp çarçur etti mesela. bana da miras olarak anca borç bırakır (miras reddi yapacağım, borç kalırsa diye)

    Alıntıları Göster
    bu bahsettiğin şeyin ben de farkına vardım, eskiler çok şanslıymış çook.
    https://forum.donanimhaber.com/eski-nesil-cok-sansliymis-y-ve-z-kusaklari-fakir--144558033
  • 120205044 kullanıcısına yanıt
    şanslıydılar çünkü kafalarını yormadan yaptıkları işlerde ömür boyu yaşayıp gene de iyi hayatlara sahip oldular.

    bizden önceki neslin özeti şudur: babalar her akşam kahvede okey+maç, anneler her akşam TV başında laklak.

    tamamına yakını hayatlarını böyle yaşadıkları halde çok sayıda çocuk sahibi olup ev-araba alabildiler.

    hepsi masrafsızca ve olması gereken yaşta (18-22) evlendiler (şimdiki nesilde 27'den önce evlilik nadir görülen bir şey oldu ve bunun nedeni evlenmek istememeleri değil, evlenecek şartları oluşturabilene kadar yıllarca uğraşmaları gerekiyor olması)

    en nemlisi ise, bu bahsettiğim sıradan işleri yapanların bile neredeyse hiçbiri ömürlerinde bir kez bile gelecek korkusu yaşamadılar.

    çünkü hem kafa yormadan süper sağlık hizmetleri elde ediyorlardı, hem de çoğunun babalarından kalacak miras mülkleri vardı. (o da ayrı bir huzur sağlıyor geleceğe yönelik olarak)

    benim dedem kendi sağlık sigortası olmadığı halde babamın sigortasından faydalanıp en pahalı ilaçları yıllarca ve sürekli alabildi. şu anki sigortalar bırak senin babanı, senin kendine bile o pahalı ilaçları sağlamıyolar. ve, yakın gelecekte sağlık sigortalarının sundukları olanaklar daha da kötüye gidecek.

    biz: "şu anki nesil şanslı değil" derken boş konuşmuyoruz. eskiden teknoloji yoktu diye eski nesil kendilerini "zorluk çekti" zannediyor. ama gerçek zorluk gaz lambasıyla aydınlanmak ya da kömür sobasıyla ısınmak değildir. gerçek zorluk gelecek korkusudur. gerçek zorluk hayat-gelir garantisinin olmamasıdır. gerçek zorluk hasta olduğundan sağlık hizmetlerinden faydalanamamaktır. gerçek zorluk sen kendin 18-22 yaşında iken masrafsız şekilde 18 yaşındaki kızla (kocasının karısı olmayı hayal etmeye programlanmış kızla) evlenememek ve 27-35 arası yaşlarda maddi-manevi büyük masraflar yapıp yaşını-başını almış kızlarla (hem de kızların boşanma girişimlerinin akıl almaz derecede fırlama yaptığı bir dönemde) evlenmektir. gerçek zorluk babandan hiçbir güvence alamadan hayata atılmaktır. gerçek zorluk en düşük maaşlı sömürü işleri için bile insanların kuyruğa girmesidir. eski nesil şu anda şu anki şartlarda gözlerini açacak olsalar, şaşkınlıktan şoka uğrarlardı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 6 Ağustos 2020; 22:33:19 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Z kuşağının %70lik kısmı 40 yaşını göremeden ölecek. Özellikle psikolojik olarak oldukça problemli yerdeler.

    Hastalıklar, krizler vs. derken gençlik büyük sınavlardan geçecek.
  • 01001101 kullanıcısına yanıt
    Güzel bir tespit katılıyorum

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sniper23

    Z kuşağının %70lik kısmı 40 yaşını göremeden ölecek. Özellikle psikolojik olarak oldukça problemli yerdeler.

    Hastalıklar, krizler vs. derken gençlik büyük sınavlardan geçecek.
    Katiliyorum öyle yada böyle yaşayamayacaklar en büyük buhrana sahip bir kitle.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sniper23

    Z kuşağının %70lik kısmı 40 yaşını göremeden ölecek. Özellikle psikolojik olarak oldukça problemli yerdeler.

    Hastalıklar, krizler vs. derken gençlik büyük sınavlardan geçecek.


    Zamanı gelince emekli sayısı düşmeye başlayacak. Tamda birilerinin istediği gibi.
  • Z kuşağını abartmayın çevresi ailesi çomarsa onlarda öyle olur..
    Aileleri fakirse ve tek bildikleri çoğalmaksa onlarda öyle olur.

    bu iş öyle yeni jenerasyonla çözülmez hayal kurmayın

    Yeni fikirler, yeni düzenler,mantıklı dış politika ve ekonomi yönetimi lazım bunuda sadece nitelikli eski nesiller sağlıyabilir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-39A3D5E9A -- 14 Ağustos 2020; 10:4:8 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.